Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 ARALIK 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI / ekonomi(« cumhuriyet.com.tr 11
ŞİRKETLERDEN
• Toys'RTs, miniklere
yılbaşı hedhesi "Tekno"
yavTu köpeği piyasaya
sundu. Yapay zekâ
programı sayesinde
beslenen, oyun oynayan,
ağlayan, koşan ve
haviayan köpek
algüayıcılan sayesinde
çevresindeki her şeyi
görebiliyor.
• PANASONIC, yeni yıl
alışverişine çıkanlara üç
ayn seçenek sunuyor,
GD52,GD92veGD93.
GD92 ve GD93
kullanıcılarına, kişiye
özel zil sesi sayesinde
telefon çaldığında diğer
telefonlardan ayırt etme
imkânı sağlıyor.
• ECZACIBAŞI-AVON,
erkeklere yılbaşı sürpria
hediyeli parfümleri sabşa
sundu. MandaHna.
adaçayı ve sedirağacı
aroması kanşımmdan
elde edilen "Perceive For
Men"le birtikte yılbaşma
özel masa saati hediye
ediüyor.
• TURK NET, ahşveriş
sayfalannda 700'ü aşkın
ürünü kullanıcılann
beğenisine sundu.
Aynca, yılbaşı özel
sayfalannda, yılbaşında
nereye gitsek, ne giysek
gibi sorular, pek çok
öneriyle yanıtlanıyor.
• Bliss Yüz Bakım ve
Vücut Bakım Merkea, .A
yılbaşına özel olarak < •< • -ı
hediye sertifıkası sunuyor.
Hediye sertifikası ile Skin
Master'la uttrason terapi
yapürılabilir veya LPG
cihazuıdan
yararianabilirsiniz.
• MACROCENTER,
yılbaşı özel hediyelerini
tüketicilerin begenisine
sundu. Küllûk ve saksı 2
milyon 150 bin ile 13
mılyon lira arasında
değişirken, yerli ve ithal
mumun fiyatı da 525 bin
lira ile 8 milyon 500 bin
lira arasında saüşa
sunuluyor.
• ÇARŞI'da baynun ve
yılbaşı nedeniyte yüzde
50'ye varan indirimler
başladL Advantage
Card sahiplerine
özel 6 taksit kampanyası
da 31 Arahk'a kadar
devamedecek.
• J&B, alışvenşlennde
75 cl'lik J&B alan
herkese bere hediye
ediyor. San ve yeşil
berelerin hediye
edıldiği promosyonlu
J&B'ler 12 milyon 750
bin liradan satışa
sunuldu.
NTVEAVISAGE,
4 özel yılbaşı setini
müşterilerinin
begenisine sunuyor.
Yüzde 30 indirinüı
setler, normal-karma
ciHer için iki çeşit set,
kııru ve hassas cütler için
bakım setive
lanşıklıklara karşı baknn
setinden oluşuyor.
Maliye, rant gelirlerini vergilendirirken yaptığı farklı uygulama nedeniyle eleştirildi
Faiz Vergisnide adaletsızKkANKARA (ANKA) - Deği-
şik yatınm araçlannın getirile-
rinin farklı biçimlerde vergi-
lendirilmesi adaletsizliğe yol
açü. Bankacılann kasım ayın-
da yaşanan mali knzin gerek-
çeleri arasında gösterdiği ver-
gılendirme sıstemi eleştirilere
neden oldu.
Tasarruflannı bankada mev-
duat olarak değerlendirenler
2000 yılında elde ettikleri faiz
gelirlerini peşın vergi ile öder-
ken tahvil ve Hazinebonosuna
yatınm yapanlara gelir vergisi
stopajının uygulanmadığı ve
reel faiz oluşturmadığı gerek-
• Tasarruflannı bankada mevduat olarak değerlendirenler 2000 yılında elde
ettikleri faiz gelirlerini peşin vergi ile öderken tahvil ve Hazine bonosuna yatınm
yapanlara gelir vergisi stopajının uygulanmadığı ve reel faiz oluşturmadığı
gerekçesiyle de tek kuruş vergi uygulanmadığı dikkat çekti.
çesiyle tek kuruş vergi uygu-
lanmadığı dikkat çekti.
Sadece Kasım 1999 sonuna
kadar çok yüksek faizlerle ih-
raç edilen tahvil ve bonolardan
vadelerine göre yüzde 4, yüz-
de 9 ve yûzde 14 oranlannda
deprem vergisi tahsilatı yapıl-
dı. 2000 yılında ihraç edilen
kâğıtlardan, elde edilen faiz
gelirleri için ise tek kuruş ver-
gi alınmadı.
Bankalarda vadeli ya da va-
desiz Türk Lirası veya döviz
mevduatı ola üar, mevduatla-
nnın vadesı dolduğunda ya da
vadesiz hesaplanna faiz yûrü-
tûldüğûnde, bu gelirlerinin
yüzde 13'ü oranında gelir ver-
gisi stopajı ödediler.
Bu gelişmelerle birlikte Ver-
gi Yasası'nın, faiz gelirlerinin
reel bölümünü vergilendirme-
ye yönelik hükmü de tartışılır
hale geldi.
Hazine, 1999 yılında, kasım
ayına kadar yüzde 100'ünüze-
rinde faiz oranlanyla ve büyük
ölçüde vadesi 2000 yılında do-
lacak şekilde borçlandı.
2000yıhenflasyonu ~
2000 yılında Hazine'nin
yaptığı faiz ödemelerinin
önemli bir kısmı bu kâğıtlara
ilişkin oldu ve önemli ölçüde
reel gelir elde edildi. Bu yıl ih-
raç edilen tahvil ve bonolann
reel faiz gelirine yol açıp açma-
dığı ise ödemelerinin yapıldı-
ğı tarihteki yıllık enflasyona
göre şekillenecek.
2000 yılında elde edilen re-
ef faiz gelirinin ölçülmesinde,
2000 yılı faiz oranlan ve Ekim
2000 sonu itibanyla yüzde 56
olan yeniden değerleme oranı-
nın esas alınmasının yanlış so-
nuç verdiği ifade edildi.
Hesaplamanın bu şekilde ya-
pılmasının Vergi Usul Yasa-
sı'ndan kaynaklandığı kayde-
dildi.
KöTÜMSERLERİN ORANI YÜZDE 18
Sanayicide gelecek
kaygısı artıyor
ANKARA (ANKA) - Ima-
lat sanayıınin genel gıdışatı
konusundaki iyımserlik bek-
lentısı, kasım ayında belirgin
biçımde azaldı.
Merkez Bankası'nın ima-
lat sanayıi işyerlerinde yaptı-
ğı "İktisadi Yönefim Anke-
ti"ne göre genel gidiş hakkın-
da iyimser olan ışyerlerinin
ekim ayında yüzde 22.7 olan
oranı, kasımda yüzde 16.2'ye
düştü. Gidişatın değişmeye-
ceğı kanısında olanlann ora-
nı yüzde 66.7'den yüzde
65.8'e gerilerken kötümser-
lerin oranı yüzde 10.5'ten
yüzde 18'eyükseldi.
Gelecek üç ayhk dönemin
ihracat olanakları bakımın-
dan nasıl olacağı sorusuna
göre, iyimserlerin oranı yüz-
de 19.8'den yüzde 17.3'e ge-
rilerken kötümserler yüzde
14'ten yüzde 17.3'e çıktı.
Son bir ayda alacak tahsüin-
de gecikme olduğunu bildi-
renlerin oranı yüzde 16.4'ten
yüzde 21.4'e yükseldi. önü-
müzdeki üç ay içinde üretimi
kısabilecek faktörlenn başın-
da tüketimde daralma bek-
lentisi sayıldı.
Fiyatrekabetikorkuttu
Işyerlerinin yüzde 79'u,
sipariş ve satışlarda olası dü-
şüşlerin üretimi kısabıleceğı
tahmıninde bulundu. Ihracat
siparişi almayı engelleyebi-
lecek faktörlerin başında, iş-
yerlerinin yüzde 62.5'inin
işaret ettiği fiyat rekabeti
geldi.
G. Komti banka
rı direniyor
Hükümetin bir plan çerçevesinde
birkşmeye zoriadığı Güney
Kore'nin mali durumu bozuk
bankalannın çahşanlan
işlerinden olmamak için
yapoklan tepki grevini ve
sokakta ohırma eylenüni devam
ettiriyoriar. Polis kuvvetierinin,
"işlerinin başına dönmeleri, aksi
halde cezalandınlacaklarT
yönündeki uyansına karşuı Kore
Bankası'nın yaklaşık 10 bin
kadar çalışanının günlerdir
süren sokak işgali dün de sona
ermedL Cuma gûnünden bu
yana çadırlarda kalan sendikab-
sendikasız banka çahşanlan,
hükümetin bankacıhk reformu
projesinden vazgeçmemesi
durumunda eylemlerini vıırt
çapında \ a\ gınlaştıracaklannı
benrttiler. Bankacuann bağlı
bulunduğu sendikamn 1.1
milyon üyesi bulunduğu bfliniyor.
Esnaf dernekten, dernek esnaftan, bavul ticaretl yapan turlst İse hepsinden yakınıyor
LaldVdeherkes durumdan şikâyetçi
ÖYKÜTANYEL
Laleli esnafı Laleli Sanayici
Işadamlan Derneği'nden(LA-
SİAD), LASİAD esnaftan, tu-
rist ise Laleli'den şikâyetçi.
Türkiye'nin toplam ihracatının
1999 yılı itibanyla yaklaşık
yüzde 10'unu oluşturan Lale-
li, kaderine terk edilmiş du-
rumda. Laleli, yapılmayan ya-
tınmlar ve alınmayan önlem-
lerden ötürü adeta kan kaybe-
diyor.
Laleli'de, 1996'da gerçekle-
şen 8 milyon 848 bm dolarlık
bavul ticaretinin, 1997'de 5
milyon 849 bin dolara, 1998 de
3 milyon 689 bin dolara,
1999'da 2 milyon 255 bin do-
lara gerilemiş olduğu kaydedi-
liyor.
Laleli esnafı, yılbaşı öncesi
yaşanan hareketliliğın memnu-
niyetini yaşarken yılbaşı sonra-
sında da işlerin tekrar kötüleş-
mesi endişesüıi taşıyor.
Son beş yılda bavul ticare-
tinde gözle görülür bir düşüş
yaşandığını ifade eden LASl-
Laleh' esnafi yılbaşı öncesindeki harekedilikten memnun. (Fotoğraf: GÜLŞEN CEBECt)
ADBaşkanı Ayhan Karahan,
aynı dönem içerisinde Türki-
ye'nin ihracatında dolar bazm-
da bir düşüş yaşanmadığuıı be-
lirtiyor. Karahan, yaşanan bu
düşüşü, Türkiye'nin bavul ti-
caretmdeki pazar paymın da-
ralması olarak nitelendiriyor.
Bavul ticaretinde Çin, Malez-
ya ve Dubai gibi pazarlann it-
halatçılara büyük avantajlar
sağladığını ve bu pazarlara yö-
nelik ilginin giderek arttığını
sözlerine ekliyor.
Öte yandan Laleli esnafi, yıl-
lardır bu bölgeye kayıtsız ka-
lınmasından şikâyetçi. Lale-
li'de herhangı bir örgütlenme
olmadığını ifade eden esnaf,
LASİAD'ın Laleli'nin sonm-
lannı çözebilecek bir dernek
olmadığı görüşünde.
LASİAD Başkanı Karhan,
Laleli'de 30 bin civannda esnaf
bulunduğunu, ancak 500 civa-
nnda üyelen olduğunu söyle-
yerek sivil toplum anlayışı ül-
ke genehnde sahıplenilmedığı
gibi Laleli'de de örgütlenmeye
soğuk bakıldığını belirtiyor.
Karhan, esnafın aidat vermek-
ten kaçtığının, bu nedenle der-
neğe üye olmadıklannın altını
çizıyor.
Laleli esnafı ise LASİAD'ı,
zenginlerin kendi aralannda
kurduklan bir demek olarak
nitelendirerek 'esnaf ile onla-
nn derderi çok farkh' görüşü-
nü dile getiriyor.
'Laleli nasıl kurtulur'
Laleli esnafı ve LAStAD,
Laleli 'nin bir an önce 'özel böl-
ge' olması gerektiği görüşünü
paylaşıyorlar. Karhan, Laleli
bölgesinin belge ve kayıt düze-
ninde büyük sorunlar yaşadığı-
nı belirterek Laleli bölgesinde
gümrük alanı gerekli olduğu-
nu, tüm denetlemelerin ve bü-
rokratik işlemlerin yapıldığı
gümrük antrepolan istedikle-
rini kaydediyor.
Gİ TOPL ZJMUNA DOĞRU/ ÖZLEM YÜZAK ozlemyuCayahoo.com
Bilgisayar + Pasta = Güven Duygusu + Para
Başlık ilk bakışta garip, hatta anlam-
sız gelebilir. Ancak en azından, birçok
Penjlu ev hanımı için bunlar artık gün-
lük yaşamın alışılagelmiş sözcükleri...
Internete bağlanıp "www. tortespe-
ru.com.pe" adresine girin, Perulu Ma-
ria Del Carmen Vucetich ile kocası
Edwin San Roman'ın oluşturduklan ve
kısa bir süre içinde Perulu birçok ev ha-
nımının katıldığı sitede şöyle bir gezinin.
Ev yapımı çeşit çeşit pastalar ve kek-
lerden oluşan kataloğu inceleyebilir, Pe-
ru'da yaşayan bir arkadaşınız ya da ya-
lonınız varsa ve ona bir sürpriz yapmak
istiyorsanız, dilediğiniz pastadan sipa-
riş edebilirsiniz.
Ama tabii ki bunlan yalnızca ev yapı-
mı Peru pastalan hakkında bilgi sarıibi
olmanız ya da eğer varsa o ülkedeki ya-
kınlannıza göndermeniz için anlatmıyo-
ruz.
Yukanda bahsettiğimiz söz konusu
site, gelişmekte olan ülkelerin kalkmma
süreçlerinde, bilişim teknolojilerinin ya-
rariannı daha geniş kitlelere yayabilmek
için kurulan uluslararası bir kuruluşun
2000 yılı proje ödülünü kazanan gerçek
birörnek. Fikir, Perulu Maria'nın eşi Ed-
win'in 1993 yılında işletme kursu almak
için gittiği Isveç'te internetle tanışıp si-
telerde gezinmesi ile doğar. Kenyailı bir
arkadaşı dolayısı ile o ülke hakkında bil-
gi sahibi olmak isteyen Edvvin, "Kenya"
sözcüğünü yazıp arama yapınca ABD'-
de kenya isimli bir yemek sitesi ile kar-
şılaşır. Böylece ödüle kadar gidecek
olan yolun da ilk adımlan atılmış olur.
Edvvin Peru'ya döndükten spnra ancak
1996 yılında ilk siteyi kurar. Ülkede e-ti-
caret'in yok denecek kadar az olduğu
o dönemde, yurtdışında yaşayan Peru-
iulara hitap ederek yakınlanna ev yapı-
mı kek ve pastalar gönderip sürpriz
yapmalan hedeflenir. Başta ödemelerin
nasıl yapılacağı olmak üzere çeşitli so-
kursa katılma zorunluluğu. Önce bilgi-
sayar başına geçmekten bile korkan
Perulu kadınlann, 3 saat gibi kısa bir
süre içinde e-posta adreslerine girme-
yi, web srtelerini bulmayı öğrendikleri
görülür.
Kısa adıyla IICD diye tanımlanan
Uluslararası lletişim ve Kalkınma Ensti-
tüsü'nün (International Institute for
Commumunication and Development),
2000 yılında 3 ödülden birini bu proje-
Perulu birçok ey hanımmın katıldığı www.tortasperu.
com.pe adresindeki sitede gezinip, ev yapımı çeşit
çeşit pastalar ve keklerden oluşan kataloğu
inceleyebilir, Peru'da yaşayan bir arkadaşınız ya da
yakınınız varsa ve ona bir sürpriz yapmak istiyorsanız,
dilediğiniz pastadan sipariş edebilirsiniz.
runlarta karşılaşılsa da belli bir süreç
içinde zoriuklar aşılır. Bir yandan sipa-
rişleri alıp pastalan hazırlayan, bir yan-
dan da çocuklannı büyüten Maria'nın
önce yakın çevresi, komşulan ve arka-
daşlannın katılımı ile genişleyen ağ, kı-
sa süre içinde neredeyse tüm Peru'ya
yayılır.
Ancaktortasperu'nun üyesi olmak is-
teyen ev hanımlannda aranan tek bir
koşul vardır. O da, pazariamaya ilişkin
temel bilgilerin ve e-ticaret için intemet
kullanımının oğretileceği kısa süreli bir
ye neden verdiği şu şekilde izah edili-
yor
- Pasta ve kek gibi çok basit ürünler-
le bile e-ticaret oluşturup ülke genelin-
de yaygın hale getirebildiği için;
- Ev hanımlannın çok kısa bir süre
içinde interneti kullanıp siparişleri ala-
bileceklerini ortaya koydugu için;
- Yıne ev hanımlannın pasta yapma,
çocuk bakımı ve internet kullanımını ba-
şanlı bir şekilde bir arada yürüterek evin
bütçesine katkıda bulunduklannı kanıt-
ladığı için;
- Gelişmekte olan ülkelerde yaşayan
insanlann iş ve gelir yaratmak için ha-
yal güçlerini ve yaratıcılıklannı biraz zor-
layarak büyük fırsatlar yaratabilmenin
olanaklı olduğunu gözler önüne serdi-
ği için;
Dünyanın dört bir yanında gelişmek-
te olan ülkelerde gerçekleştirilen bu ve
benzeri örnekleri değerlendiren IICD,
her yıl 3 ya da dört projeyi ödüle layık
görüyor ve kamuoyuna tanıtıyor. 2001
yılında gerçekleştirilecek yanşmanın fi-
nalistleri 22 Nisan 2001 'de ilan edilecek
ve 1 Mayıs'ta, ödüle layık bulunan 3
proje seçilecek.
Peru gerek ekonomik göstergeleri ve
içinde bulunduğu borç yükü, gerekse
ülke içinde gelir dağılımındaki dev uçu-
rumlar açısından karşılaştırıldığında
Türkiye'den çok farklı bir ülke değil. Tür-
kiye'nin dört bir köşesinde kadınlann
yöresel kültürlerini de yansıtarak doku-
duklan nakışlar, el oyalan, aracılık işin-
den büyük paralar kazananlan devre-
den çıkararak doğrudan alıcıya ulaşa-
bilir. Semtlerde, köylerde, kasabalarda
oluşturulacak küçük örgütlenmelerie
kadının emeği en iyi şekilde değerlen-
dirilebilir. Yazının başında da vurguladı-
ğımız gibi, önce bilgisayar başına otur-
maktan korican Perulu kadın, 3 saat gi-
bi kısa bir süre içinde internette sipariş-
leri takip edebilir hale gelebiliyorsa bu-
nu Türkiyeli kadın neden yapmasın?..
ÇİFTÇİ DOSTÜ
SADULL4H USUMİ
İyi Niyet Değil
Kötii Niyet Mektubu
IMF'nin ek niyet mektubu tam bir felaket...
Türk tanmını yerli ve yabancı şirketlere teslim et-
mek için bundan daha etkili bir plan düşünüle-
mezdi.
Uygulama başladığı andan itibaren 30 milyon-
dan fazla insanımız bir lokma ekmeğe muhtaç ka-
lacak... Belli bir kesimin kölesi haline gelecektir.
IMF'nin verdiği ek mektup aslında 'iyi niyet' de-
ğil, tam bir 'kötü niyet' mektubudur.
Herkes iyi bilmelidir ki bu 'kötü niyet' mektubu-
nun gerekleri yerine getirildiği takdirde tarlalar ye-
rinde kalacak, ama birçoğunun sahipleri mutlaka
değişecektir. Yıllardan beri geçimini topraktan
sağlayan insanlanmız gidecek.. yerine yerli ve ya-
bancılardan kurulu çokuluslu şırketler gelecektir.
IMF'nin asıl amacı budur.
Yabancı şirketlerin beklentileri de bu görüşü-
müzü doğrulamaktadır.
IMF önerilerini birlikte inceleyelim:
1- Hububat destekleme alımlarının miktariarı
azaltılacak...
2- Toprak Mahsulleri Ofisi'nin tahıl stoklan du-
şürülecek...
3- 2001 yılında buğday destekleme alım fiyat-
lan yüzde 12'den fazla arttırılamayacak. Dünya fi-
yatian ile aradaki fark en fazla yüzde 20 olacak...
Bu arada herkesin bilmesi gereken bir gerçek
dâha var. Ağız alışkanlığıyla hâlâ "devlet desteği"
deyimini kullanryoruz. Ama aslında devletin çiftçi-
ye yaptığı tek kuruş destek yok.
Tarn aksine, buğday ureticileri devletı destekli-
yor. Üreticınin kilosunu 150 bin liraya mal ettiği bir
kilo buğdayı devlet, üreticinin elinden 80 ila 100
bin liradan satın alıyor.
Böylece üretici kılo başına devlete 50 ila 60 bin
lira destek vermiş oluyor.
Çiftçinin devlete yaptığı destek saymakla bit-
mez. örneğin bazı yıllar çiftçi ürun bedellerinı ay-
larca devletten tahsil edemez, hatta bu yüzden
resmi ve özel bankalara, tefecilere akıl almaz fa--
izler ödemek zorunda kalır.
Bu paralar da çiftçinin kesesinden çıkar...
IMF'nin açıkladığına göre 2001 yılında buğda-
ya yapılacak zam yüzde 20'yi geçmeyecekmiş.
2001 yılında tahmin edilen enflasyon oranı ise
yüzde 35 ile yüzde 40 arasında.
Demek ki aradaki yüzde 15 ile yüzde 20 fark ge-
ne çiftçinin cebinden çıkacak.
• • •
Devlet ve hükümet büyüklerimizin umut bağla-
dığı "Doğrudan Gelir Desteği"n\n de geleceği pek
parlak gözükmuyor.
Bu tür bir destek için büyük paralar gerekir. Dev-
let bu paraları nasıl ve nereden bulacak?
Devletin parası varsa, yapsın. Çiftçiye verilecek
her türlu desteğin yararlı olacağına ve fazlasıyla
geri döneceğine inanıyoruz.
Ama daha pamuk, zeytinyağı primlerini ödeye-
meyen devlet, tüm tanm kesimine yapılması dü-
şünülen para desteğinı nasıl sağlayacak. Büyük bir
ihtimalle primlerde olduğu gibi ilan edilen destek
bedelleri zamanında ödenemeyecek... Çiftçi aylar-
ca parasını alamayacak, bankalara ve esnafa olan
borçlannı kapatamayacak... Biriken kredi faizleri-
nin altında yok olup gidecektir. Tarlalan, traktörle-
ri, hayvanlan.. ne kadar malvariığı varsa haraç me-
zat satılacak.
• • •
IMF pancar üretimine de el attt. Yapılan açıkla-
maya göre, pancar üretimimiz 12 milyon 500 bin
tondan 11 milyon 500 bin tona düşürülecekmiş.
Gelecek yıl 11 milyon 500 bin ton da fazla gel-
di denilecek... Üretim 10 milyona belki de daha
aşağıya çekilecek...
Peki... Bizim milyonlarca üreticimiz pancar eke-
mezse ne yiyip içecek hiç duşünen yok. Geçmiş
yıllarda üretimimiz 15 milyon tonun üzerındeydi.
Dengeli bir üretim ve tüketimimiz vardı. Bazı yıllar
az bir ithalat veya ihracatla sorunlarımızı çözebili-
yorduk.
Ancak 1996 ve 97 yıllanndan sonra yurdumuza
sokulan kaçak şekerier, dengelerimizi altüst etti.
Şimdi üretimimizi kısıtladığımız halde şekerfazla-
mız var.
Aynca tatlandıncı imalatına hız verildi. Hatta teş-
vik edildi. Her yıl 500 bin ton tatlandırıcı imalatının
hedeflendiği bildiriliyor.
Her şey çok açık. Tatlandıncı imalatı arttıkça şe-
ker tüketimimiz azalacak ve sonuçta milyonlarca
üreticimiz işsiz kalacak.
Türkiye'nin her yıl bir milyon tondan fazla mısır
açığı var. Tatlandıncılar da mısırdan imal edildiği
için Türkiye'nin mısır açığı yılda 2 milyon tonu ge-
çecek. Böylece pancar ureticileri açlık tehlikesiy-
le karşı karşıya kalırken paralanmız da yabancı ül-
kelerin çiftçilerine armağan edilmiş olacak.
Not: Okurianmızın yeni yılını, Şeker Bayramı'nı
kutlar, sağlık, mutluluk ve başanlar dilerim.
Ziraat Odaları Birliği
Çiftçiyi zor bir
yıl bekliyor
ANKARA (AA)-Tür-
kiye Ziraat Odalan Bir-
liği (TZOB) Başkanı Fa-
ruk Yücel, Uluslararası
Para Fonu'nun (IMF)
gelecek yü hem çiftçiye
diyet yaptıracağını hem
de bütçeye yük getirece-
ğini öne sürdü.
Yücel, IMF'ye verilen
ek niyet mektubunda,
Türkiye'nnı tanm ürün-
lerinde de ithalatçı ülke
durumuna getirilmek is-
tendiğini ileri sürerek,
bu mektuptaki en önem-
li maddelerden birinin
şekerpancan ekim alan-
lannın daraltılması oldu-
ğunu söyledi.
Şekerpancannm hay-
van yemi açısından öne-
mine işaret eden Yücel,
pancar ekim alanlannın
daraltılmasının, hayvan-
cüığı olumsuz yönde et-
kileyeceğini bildırdi.
Şekerpancan kotalan-
nın düşürülmesinin, za-
ten somnlu olan patates,
soğan, kavun, karpuz gı-
bı ürünlenn sonınlannı
daha da arttıracağını
vurgulayan Yücel, böy-
lece, hem şekerpancan
üreticisinin hem de ka-
vun, karpuz, patates üre-
ticisinin mağdur olaca-
ğmı savundu.
Yücel, çiftçinin 2000
yılını arar duruma gele-
cegıni ve dunımdan sa-
nayicilerin de olumsuz
etkileneceğinı söyledi.