Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•2â KASIM 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
kultur@cumhuriyet.com.tr 15
ALLEGRO EVtV ILYASOĞLU
Vlııflova ve çağdaş müziğin tdsımı
Günümüzde müzik, giderek tür-
lenn duvarlannı yıkıyor, her türlü
lcültürün, her türlü tekniğin iç içe
geçtiği yeni bir kimlik kazamyor.
•Yeni sesi soruyorsanız, coğrafyala-
n n birieştiği, tarih katmanlannın kay-
naştığı ve bu çoğulculuğa karşın fır-
tınasız, duru bir tuval!
Işte geçen hafta böylesi duvarlan
yıkan bir dinleti vardı Iş-Sanat'ta.
Ciünümüzün önde gelen keman vir-
tûözlerinden Rus asıllı Mktorya Mul-
•ova 'Through the Looking Glass'
adlı yeni CD'sını tanıtmak için çık-
tığı dünya yolculuğunda grubuyla
Istanbul'a da uğrarruştı. KJasik eği-
timli yorumculann klasik kökenli
olmayan, caz, pop, ya da etnik mü-
zik türlerini de profesyonelce yo-
rumlayabileceklerini kanıtladılar. So-
nuçta yeni çağın yeni sesi çıkmıştı
ortaya. DukeElington.Miles Davies,
The Beatks. The Bee Gces, The Ho>-
Bes gıbı seslen klasıkle güncel ara-
sı, yalın bir köprüde işlemişler.
Caz pıyanisti Jufian Joseph, Mul-
lova'dan sonra grubun en ağırlıklı
sanatçısıydı. Çellist Matthew Bar-
ley'nin özellikle eşi Mullova'nın ke-
manı için yaptığı uyarlamalar nefis-
ti.
Mullova'nın 1723 yapımı Stradi-
varius kemanındaki incecik dantel
seslerde bir klarinet ya da saksofon
duymak olası. Zaten tüm müzik onun
çe\Tesinde dönüyor. Ama klasik an-
lamda bir solist gibi değil, bütünlü-
ğe ivme kazandıran bir güç olarak.
Çiçekli lanruzı kadife pantolon, as-
kılı küçücük tişört ve çıplak ayakla-
nyla hiç de alışık olmadığımız bir so-
listti Mullova. Giyimi ve yumuşak
tavnyla rahatlığı simgeliyordu, tıp-
kı "kolayca'' çaldığı müzik gibi. Ra-
vel'in Keman ve Çello Sonatı da kla-
sik müzığı klasıkçesine sevenler için
bir armağandı. Bu ağulu sonatta do-
ğal ki çellodaki Barley, Mullova ka-
dar üstün bir sanatçı değildi.
Ne yazık ki böylesine ilginç bir
konseri geniş bir dinleyici kitlesi iz-
leyemedi. Bilet fıyatlannın yüksek
oluşundan mı, yoksa yine maça rast-
ladığindan mı, gelmeyenler çok şey
kaçırdı.
Afife Jale Balesl Izmir'de
sahnelendl
Turgay Erdener'in bestelediği,
Beyhan Murphy'nin koreogTafisini
yaptığı, Afife Jale Balesi'ni ilk kez
Izmir'deki temsilinde izleme fırsatı-
nı buldum. Daha önceleri balenin
müziğini bir süit şeklinde Istanbul 'da
dinlemiştim. Dramatik etkinliği ve
danslanyla yapıt bütünleşti. Erde-
ner'in uyumlu ve akıcı müziği, yer
yer canlı sololanna karşm, puslu ha-
vası ile acıklı öykünün ortamını yan-
sıtıyor. Sahne sanatlannı iyi tamyan
bir bestecinin tezgâhından çıktığı
belli. Bütünüyle bir tiyatro izliyo-
ruz. Danslar da öykü anlatımmın bir
parçası. Asluıda yapıtın türüne ''ba-
le'' gibi klasikleşmiş bir başlık yeri-
ne tiyatro ile dansın birleşiminde,
dans-tiyatrosu gibi daha çağdaş bir
arünümüzün önde gelen keman virtüözlerinden Rus asıllı Viktorya Mullova 'Through
the Looking Glass' adlı yeni CD'sini tanıtmak için çıktığı dünya yolculuğunda grubuyla
îstanbul'a da uğramıştı. Çiçekli kırmızı kadife pantolon, askılı küçücük tişört ve çıplak
ayaklanyla hiç de alışık olmadığımız bir solistti Mullova. Giyimi ve yumuşak tavnyla
, - -« . . rahatlığı simgeliyordu, tıpkı 'kolayca' çaldığı müzik gibi. ,. c v
^
niteleme getirilebilir.
Rengim Gökmen'i bu balenin or-
taya çıkma serüveninde aynca kut-
lamak gerekir. Bestecisiyle işbirliği
yapması, bestelenme sürecini izleme-
si ve yapıtı yaşama kavuşturabihnek
için gereken tüm çabayı ortaya ko-
yuşu, bir şefin yapması gereken iş-
levi yerine getirmiş. Bestecisini yü-
reklendirmiş, yönlendirmiş. Tarüıte
besteci-şef işbirliğinin başanlı so-
nuçlanyla dev yapıtlar doğmuştur.
Orkestradaki sololar temiz, çalgı-
lar dengeliydi. Doğu- Batı karşıth-
ğında piyano ve kanunun tınılan gü-
zel sergilenmişti.
Dansçılar ise gencecik bir kadro-
dan oluşuyordu. Canla başla çahşıl-
dığı belliydi. Zamanla daha hafifle-
yerek (özellikle erkek dansçılar) mo-
dern dans anlayışına yaklaşacaklar.
özgür Aydın'ın başarısı
Piyanist Ozgür Aydın Kanada'da
dört yılda bir yapılan Calgary-Ester
Honens yanşmasında dördüncülük
elde etti. Jüri başkanı bu yılki yanş-
macılann çok yüksek düzeyli oldu-
ğunu, dolayısıyla yanşmanın da dün-
ya üstündeki düzeyini yÛkselttikle-
rini söyledi. Internetten günü günü-
ne izledığim yanşmada birincilik bir
Kanadalı'ya verildi. Dünyanın çe-
şitli merkezlerinde yapılan ilk eleme-
de 100 kişi, son elemede 30 kişi se-
çilmiş, iki solo resital, oda müziği
konseri ve orkestrab konser aşama-
lan on beş gün kadar sürmüştü. öz-
gür Aydın son aşamada Brahms'ın
birinci piyano konçertosunu Calgary
Filarmoni eşlığinde seslendirdi. Ba-
sında ve dinleyicilerin internet say-
fasında yapılan tahminlerde Aydın'ın
ilk iki dereceye ginnesi bekleniyor-
du.
Keman yanşması
SedatGün*Ç»zinGürdVakfi'nm
Kültür Üniversitesi işbirlıği ile dü-
zenlediği keman yanşmasında Atü-
la Aldemir ile Ozgür Baskm birinci-
liği paylaştı. Sevfl Uhıcan üçüncü ol-
du. NBgün Yüksel de en başanlı Türk
eseri yorumcusu seçildi. Dört mih/ar
değerinde ödülün dağıtıldığı yanş-
manın jürisi Suna Kan, Gönül Gök-
doğan, Gülden Turah, özer Sezgin,
Güzin Gürd ve V. Varşavski'den olu-
şuyordu.
Genç müzikçiler için ülkemizde
de artık bu tür yüreklendırici yanş-
malann düzenlenmesi sevindirici.
The British Council'in düzenlediği
"YümGençMûzfayeni Yanşması'' bu
yıl tahta üflemelı çalgılar için bes-
telere aynlmış. Katılacak bestecıle-
rin 27 Mart 1976'dan sonra doğmuş
olmalan gerekiyor. Jüri üyelerini
Gülşen Tatu, Cetn Mansur, Taşkm
Oray, Mahir Çakar ve James Gour-
ley'ın oluşturduğu yanşmaya son
başvuru tarihi 11 Mart 2001. -
evini@boun.edu.tr
Zehra Yıldız, Meyer-Topsoe
ve Greenwood ile anılacak
Oç yıl önce en verimli çağında yıtirdiğimiz
değerli sopranomuz Zehra Y'ıldız için yine
12 Aralık tarihinde bir anma konseri
düzenleniyor. Bu kez Danimarkah dramatik
soprano Eüsabeth Meyer-Topsoe,
Ingiliz şef Andrm Greenwood'un
yöneteceği Istanbul Devlet Opera ve Bale
Orkestrası ile Zehra'nın dağarcığındaki
yapıtlan seslendirecek.
Zehra Yıldız Kültür ve Sanat Vakfi'nın
düzenlediği geceden elde edilecek gelir,
vakfın amaçlan doğrultusunda, genç
şancılann eğitimi ve tanıtılmasına katkı
sağlayacak. Elisabeth Meyer-Topsoe,
tüm dramatik soprano rollerinin ve
özellikle Wrçper operalarının ustası.
Çağımızm en önemli sopranolanndan
Brigkte NOsson ile çahşmış ve ilk kez Isveç
dışından bir sanatçı olarak Nilsson ödülüne
değer bulunmuş.
Danimarka Kraliyet Operası'ndaki
sanatçılığı kadar, ltalya, Paris, Viyana,
îngiltere, Almanya ve îsveç'in önemli
opera evlerinde temsiller vermekte. Aynı
zamanda requiem ve oratoryolann da
aranan solistlerinden birisi. R. Strauss ve
Wfcgner'in yapıtlanndan oluşan CD'leri var.
Avrupa'mn her köşesinde konserler ve
operalar yöneten Andrew Greenvood ise
Istanbul dinleyicisinin yakından tanıdığı bir
şef. ilk Istanbul konserini 1996'da
Zehra'nın solistliğinde yapmış,
R. Strauss'm Son Dört Şarkı'sında ve
Mahter'in Dördüncü Senfonisi'nde ÎDSO
ile Zehra'ya eşlik etmişti. 12 Aralık
konserinde bir solist daha var.
Zehra Yıldız. Yine bizlere AKM'nin
perdesinden şarkı söyleyecek, o ışıltılar
saçan sesini duyuracak.
Biletler AKM'den sağlanabilir. Yıkhz'ı anma konseri 12 Arahktagerçeideşecek.
Turgay Erdener 'in 'Afife Jale' balesi, Beyhan Murphy 'nin koreografisiyle îzmir 'de sahnelendi
Yenibir baleyapıtı ve güzel bir çocukkorosu
ÖNDER KÜTAHYALI
tZMtR- R. Strauss'un 'Bir Kahramanm Ya-
şamı' başlıklı senfonik şiirindeki 'KarşıÇıkma-
lar ve Eleştirüer' temasını, Avrupalı dostlann
haksız eleştirilerine benzetmiştim. Yazının so-
nunda "evrensel uygarhğı böylesi baücı sesler-
k değil bilimin ve sanatın gücüyle" yakalayaca-
gımızı söylerken 'baba' sözcüğüne büyük harf-
le başlanmış olmasını bazı dostlar eleştirdiler
ve tümceyi Batı uygarhğına karşı çıkma biçi-
minde yorumladılar. O sözcükteki büyük har-
fi ben yazmadım; sadece seslerin sivri uçlu bir
nesne gibi kulağı tedirgin ettiğini belirtmek is-
tedım; ama yanlışa katılıyorum. Sık kullanılan
'Baü' terimi artık geçmişte kabnıştır. Uygarlık,
tütün ülkelerin katkıda bulunduğu bir olgudur.
Geçen hafta ÎZDOB'da gala temsilini izledi-
|imiz Turgaj' Erdenerın 'Afife Jale' balesi, sa-
"\ımı doğrulayan özellikler taşıyor. Evrensel
nüzikteki gelişmeler, burada ülkemizle ilgüi bir
lonuyu, gerekli yerlerde bizim müziğimizden
ilman öğelerle işlemektedir.
Afife Jale Hanım (1902-41), öncü kaduılan-
nız arasındadır; çetin bir misyonu üstlenir.
919'da 'Darülbedai'de sahneye çıkan ilk ka-
tin sanatçı olur. Bu nedenle polisçe izlenir. Ai-
bsi onu dışlamıştır. Sinirleri bozulur, baş ağn-
an kendini gösterir. Aldığı haplar yüzünden
lyuşturucuya alışır. 1923'ten sonra taşra tiyat-
olanndaki kariyeri onu mutsuz kılar. 1928'de
aruştığı ünlü sanatçı Selahattüı Pmar'la evli-
iği ise Pınar ailesince dışlanması ve uyuşturu-
-•u yüzünden boşanmaylabitmiştir. Her şey Ba-
arköy Akıl Hastanesi'nde son bulur.
Izlediğimiz balede opera orkestrasını devlet
anatçısı Rengim Gökmen yönetiyor. Rejiyi ve
coreografiyi Beyhan Murphy yapmış. Ashnda
bale' sözcüğünü burada sadece dil alışkanlığı
jfZDOB'da sahnelenen 'Afife Jale' balesindeki anlatım, 'çağdaş dans'
tekniğinin verileriyle gerçekleştirilmiştir. Çağdaş müziğin tınılarının yanı
sıra yapıttaki 'Selahattin Pınar'ın Rüyası' ve 'Selahattin Pınar' bölümleri
etkileyiciydi. 'Selahattin Pınar' bölümündeki taksimi yapan ve şarkıyı çalan
kanun sanatçısı da herkesin dikkatini çekecek ölçüde başanlıydı.
olarak kullanıyoruz. Yapıttaki anlatım, 'çağdaş
dans' tekniğinin verileriyle gerçekleştirilmiş-
tir.
Turgay Erdener'in müziği, dünyada ve bizde
son besteci kuşaklannın bağlı kaldığı anlayışı so-
mutlaştırmaktadır. Yapıtta, çağdaş müziğin çar-
pıcı tınılanyla geçmişten gelen öğeler, hafif mü-
zik ve konunun gerektirdiği yerlerde geleneksel
Türk müziği bir aradadır. Benim, 20. yüzyıl so-
nunu temsil eden bir bestecide görmek istedi-
ğim çağdaş anlayış bu değildir; ama 'Afife Jale'
müziği, 2000'li ydlarda herhangi bir bestecinin,
geride bıraktığımız çağdaş müzik birikimiyle
ve gerektiğinde geçmişle ne gibi sentezler ya-
pabileceğini gösteren güzel bir örnektir. Böyle-
si sentezler bir besteciyi önümüzdeki ydlarda il-
ginç antitezlere de götürebilecektir.
Çağdaş müziğin tınılanna ek olarak yapıtta
en beğendiğim yerler, 'Selahattin Pmar'm Rû-
yası' ve 'Selahattin PÎnar' bölümlenydı. Bun-
îann ilkinde, Türk müzikçilerinin piyanoyu ça-
lış taızından yararlanılmış. 'Selahattin Pmâr'
bölümündeki taksimi yapan ve şarkıyı çalan
kanun sanatçısı da herkesin dikkatini çekecek
ölçüde başanlıydı.
Çocuk Korosu beğeni topladı
Afife Jale Hanım'ın acıklı öyküsündenbir gün
sonra, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde, Elham-
ra Salonu'na mutluluk saçan IZDOB Çocuk
Korosu'nu dinlemeye gittik. Bu koronun kuru-
cusu ve ilk öğretmeni 'hocalann hocaa' Feha-
mettin Özgöç'tü. ÎZDOB, kadirbilir bir yakla-
şımla, 14 Ağustos günü yitirdiğimiz hocamı-
zın anısına bir dinleti düzenledi. Çocuk Koro-
su ile bırlıkte soprano Aytül Bûyöksaraç, EKf
Uçkan ve Arses Yddızca, tenor Hûseyin Genç
ve Aydın Uştuk, bariton Attuğ Dflmaç dınleti-
ye katıldı. Piyano eşliklerini Nflûfer Akdoğu ile
Anriette İosipova gerçekleştirdi. Koroyu Isma-
U Bflen ve Şahin Erkdıç yönetti.
IZDOB'un iki çocuk korosu var. îlk olarak
dinlediğimiz 80 kişilik koronun üyeleri geçen
yıl alınmış. Bu topluluk, özgüç 'ün Türkçe me-
tin uyarlamalan yaptığı parçalan seslendirdi
ve 1 ydlık olmasına karşın büyük beğeni top-
ladı.
Kıdemli koroda 80 kişilik topluluk, şarkı söy-
lemenin yanında sahnede rol yapabiliyor, ya-
bancı metinleri kullanabiliyor. Ses tonu kadife
yumuşaklığında ve çok temiz söylüyor. Koro,
bir yandan günün anlamını yansıtan parcalar su-
narken bir yandan da soloculann söylediği şar-
kılara katıldı.
Çocuk korolannı dinlemek beni her zaman
mutlu kılar, gözlerimi yaşartır; çünkü bu salt tı-
nı, gelecekteki aydınlığın muştusudur.
Yapı Kredi sanat Festivali 2000
Murray Perahia 'nın
konseriyle sona eriyor
Kültür Servisi -
Yapı Kredi Sanat
Festivali 2000, ünlü
piyanist Murray Pe-
rahia'nın 7 Arahk'ta
Gemal Reşit Rey
Konser Salonu'nda
vereceği resitalle so-
na eriyor.
Piyanonun lirik
çağdaş ozanlanndan
bin olarak görülen
Perahia, 1947 yılın-
daNewYork'tadoğ-
du. Dört yaşında
başladığı piyano eğı-
timine, on yedi ya-
şında girdiği Man-
nes College'de orkestra
şefliği ve bestecilik eği-
timleriyle devam etti.
Aynı dönemde Rudolf
Serkm ve Pabto Casab'la
birlikte çalışan Perahia.
1972 yılında Leeds ulus-
lararası piyano yanşma-
sını kazandı. 1981 ile
1989 yıllan arasmda Al-
deburg Festivali'nde sa-
nat danışmanlığı yapan
Perahia, 'Avrupa Oda
Orkestrası', 'Camerata
Salzburg', 'St. Martin in
the Fields Akademisi'
ve 'Mahler Oda Orkest-
rası' ile hem orkestra şe-
fı hem de solist olarak
çalışmalannı sürdürü-
yor.
'RoyalCollegeofMu-
sic' ile 'Royal Academy
ofMusic'ın onursal üye-
si olan Perahia, 1997 yı-
lında 'Murray Perahia
Plays Haendel and Scar-
latti' dıski ile 'Best Inst-
rumental Award 1997'.
1999 yılında ise orkest-
rasız en ıyi enstrüman-
tal uygulama ile "Annu-
al Grammy Award'
ödüllennı kazandı. (CRR
Konser Salonu: 232 98
30)
Husnü Onaran'ın piyano resitali
• Kültür Servisi-
1988'den beri yaşamını
New York'ta sürdüren
piyanist Hüsnü
Onaran, bu akşam
Gemal Reşit Rey
Konser Salonu'nda
saat 19.30'da Haydn,
Chopin, Beethoven ve
Schumann
yapıtlanndan oluşan
bir resital verecek.
Amerika, Türkiye,
Fransa, Hollanda ve
Avusturya'da çeşitli
konserler veren
sanatçı, 1987'den beri her yıl Atatürk Kültür
Merkezi'nde konserler veriyor. Onaran, son '•* ^
olarak Portekiz'de Orchestra de Norte ile tumeye
çıkmıştı/232 98 30)
"Sanat ve İnanç: Erol Akyavaş'
• Kültür Servisi - Istanbul Bilgi Üniversitesi,
Erol Akyavaş retrospektif sergisi kapsamında
'Sanat ve İnanç: Erol Akyavaş' başlıklı bir
açıkoturum gerçekleştıriyor. Taksim kampüsü
Bilgi Atölye 11 l'de bugün saat 19.00'da
başlayacak olan etkinlikte, 20. yy'da sanatlar ile
inanç ve dinler arasındaki ilişkiler, modern ve
postmodem sanatta 'öteki kavmin' ve "öteki
coğrafyanın' inancı konulan tartışılacak.
Açıkoturuma konuşmacı olarak Balkan Naci
Islimyeli, Beral Madra, Beşir Ayvazoğlu ve
Zeynep Sayın katılıyor.
Histin taraftarı göstericiler
Enrico Macias'ı protesto ettüer
• ROOBAK (AFP) - Kuzey Afrika doğumlu
Fransız Yahudi şarkıcı Ennco Macıas, Israil
politikalannı destekledıği gerekçesiyle yaklaşık
200 Filistinli gösterici tarafindan protesto edildi.
Göstericiler, Macias'm konser verdiği alana
polisler tarafindan yaklaştmlmadılar. Yahudi
şarkıcı, özellikle 10 Kasım'da tsraıl taraftan bir
gösteride boy gösterdiğı gerekçesiyle
Filistinlilerin büyük tepkisim çekmişti. Macıas,
kendisini dinlemeye gelenlere, müziğıyle Yahudi,
Hıristiyan ve Müslüman dünyası arasında bir
köprü görevi görmek istedığıni söyledi. Yahudi
kimliğini asla inkâr etmediğini, tek isteğinin
Filistinlilerle Israillilerin arasındaki düşmanlığın
son bulması olduğunu ve banş için konserler
vermeye devam edeceğini belirtti.
Aktör Robert Dovvney Jr. yine
tutuklandı
• PALM SPRESGS
(AA) - Amerikalı aktör
Robert Dovvney Jr.
kefaletle hapisten
çıktıktan üç ay sonra
yine uyuşturucu
bulundurmak
suçundan tutuklandı.
35 yaşındaki Downey,
bir ıhbar üzerine bir
otel odasında kokain
kullanırken yakalandı.
Polis, Downey'in, uyuşturucu bulundurmak ve
kefaletle serbest kaldığı süre ıçinde ağır suç
işlemekten tutuklandığını bildirdi. Hız yapmak,
uyuşturucu ve silah bulundurmak, gözaltında
tutulduğu süre içinde uyuşturucu testlerine devam
etmemek gibi çeşitli suçlardan birçok kez hapis
cezasına çarptınlan ünlü aktör, geçen pazar günü
15 bin dolar kefalet ücreti karşılığında serbest
bırakılmıştı.
BUGÜN
• BEYKEISTCNtVERSİTESİ'nde saat 13.30'da
Müsfik Kenter ın söyleşisi var. (872 11 25)
• BABYLON'da saat 21 30da 'Aşkm Arsunan
Ethno Karma Band'ın konsen ızlenebüir.
(292 73 68)
• KEREM GÖRSEV JAZZ BAR'da saat
22.30'da Detant-Feyza konsen gerçekleşecek.
(231 39 50)