18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
g 3 KASIM 2000 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI •19 TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli Ç^anakkale Izmir Mlanisa A.ydın Oenızlı PB PB PB PB B B B PB 16 16 14 14 18 16 17 16 Sinop Y 14 Adana PB 20 Samsun Y 16 Mefsin PB 20 Trabzon Y 16 Diyarbakır B 16 Giresun Y 16 Şanlıurfa B 17 B 14Ankara PB 11 Mardin Eskişehir PB 10 Siirt Konya B 16 B 10 Hakkâri PB Sıvas PB 8 Van PB 8 Zonguldak Y 14 Antalya PB 20 Kars Yurdun kuzey kesımle- n çok bulutlu, Batı ve Orta Karadeniz kjyılan, Doğu Karadenc ile Do- ğu Anadolu'rcun kuzey- doğusu sağanak yağış- lı, dığer yerier parçaiı az bulutlu geçecek. Hava sıcakitğı btraz azalacak. Rüzgâr kuzey ve doğu yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. DIS MERKEZLER Osk> Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y PB PB Y Y Y PB PB b 6 10 10 10 11 11 11 10 Berlrn Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB Y PB PB PB PB PB Y 11 12 11 12 16 14 17 18 12 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflis Kahire Şam PB PB PB PB Y PB PB PB PB -3 10 2 10 8 7 7 23 19 Parçah buluttu Bulutlu fc Çok bulutlu wuw> Kartı GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Başiarafı 1. Sayfada O sıralarda sağ-sol kavgalan yaşanıyor ve Güney- doğu'da bölücülük hareketleri yeni yeni filizleniyor. Iktidar sahiplerine göre; Anayasa Mahkemesi'nin yasayı "genişletme yetkisi yoktu". Bu sava sonradan ekledikleri başka öğe gündem- dekaldı: Kürt sorununa öncülük edenler "genişletmeden sonra" özgür kaldı ve... 1975'tefden sonra Güney- doğu'daki Kürtçülük hareketlerini "affedilen" bu gruplar organize etti. Geçmişin derinliklerinde kalan af otaylannı anım- sarken insan; 14 Mayıs 1950 seçimlerinden önce af yasasının başına geJenleri nasıl unutabilir. Gazetecilikteyeni yeni gelişen gencecik bir muha- bir, zamanın çok satışlı Vatan gazetesinde çalışıyor Başyazar Ahmet Emin Yalman, Bursa Hapisha- nesi'ndeyatan Nâzım Hikmet'i ziyaret ettikten son- ra; ünlü ozanın affedilmesini içeren yazılara başlıyor. O yıllarda Nâzım Hikmet'ten açıktan söz etmek, şi- irierini okumak, "bûyük suç". Komünist damgası yemek bir yana; iş bulmak, iş bulsan bile o işte tutunmak hemen hemen olanak- sızdı. "Badem bıyıklı" polislefden biri iş sahibine ge- lir ve -ömeğin ozan Mehmet Kemal'in başından böyle olaylar geçti- "Komünisti kovmasını" salık ve- rirdi. Başyazar rahat, yazıyor, savaş veriyor. Ankara'ya gazetenin avukatı Mehmet Ali Sebük'ü gönderiyor. Avukat pelür kâğıdına yazılmış Nâzım'ın şiirlerini, Kurtuluş Savaşı Destanı'ndan bölümleri, Adalet Ba- kanı Fuat Sirmen'e gösteriyor Nâzım Hikmet'in va- tanseveriiğine inanmalan için. Bizim mütevazı konutun kapısjnı arada sırada "ba- dem bıyıklılar" çalıyor. CHP hükümetinin -Nâzım'ı da içeren- af yasası Meclis'e geldi. Af ha çıktı ha çıkacak! Hapishaneler heyecan içinde. CHP'nin fanatikJeri bu yasayla "va- tan haini" Nâzım'ın da özgür kalacağını öne sürdü- ler. Ben o gece Meclis'i izliyorum. Adalet Komisyonu Başkanı Hulki Karagülle çıktı kürsüye, "tasanyı ge- ri aldığım" söytedi. Denklerini toplamış af bekleyen on binlerce hü- kümlü -gazetelerde fotoğraflan da yayımlandı- sar- sıkjı. Fakat... Bugünlerde olduğu gibi, af çıkmadı diye hapishanelerde isyan hareketleri başlamadı. Zira o zaman devlet vardı! Bin şehit, bir Kıbns Sonralan yozlaştı ama, o zaman devlet vardı; Nâ- am Hikmet'i de özgürlüğe kavuşturan af yasasını DP iktidara gelir gelmez Meclisten geçirdi. Yeni iktidar 25 Haziran 1950'de başlayan Kore Sa- vaşı'na; 19 Ekim 1950'de - ABD'nin baskısıyla- bir tugayla katldı. Birliği, düşman Kunuri'de çevirdi. lletişim olanak- lanzayıf. Taze gazeteci geceleri Şükran Lokantası'nın cad- deye bakan camlannın gerisinde Adnan Aktan'la oturuyor. Konuşma yok. Biriiğin hemen hepsinin şe- hit olduğunu irdeleyen ufak tefek haberler. Sokaklar bomboş. Keder egemen. Birkaç gün sonra birliğin düşman çemberini yara- rak Seul'e vardığı haberleri geldi. Bine yakın şehit ver- miştik! Sonra, sonra? Menderes hükümeti 1950'den ön- ce başlayan NATO'ya üyelikçabamızı Kore Savaşı'na katılma karşılığı gerçekleştirdi. Ismet Inönü'nün, CHP'nin NATO'ya girmeyi ba- şaramadığını içeren DP eleştirilerine "Aldılar da gir- medik mi?" diye özlü bir yanrt verdiğini öğrendik. O aralar -kulağımıza- ABD askerlerinin geri çekil- mesini sağlamak için birliğimizin Kunuri'de düşman önüne bırakıtdığı fısıldandı. Kısacası; NATO'ya bin şehit vererek girdik. Benzeri bir oyun bugün oynanıyor O gün bin şe- hit, bugün bir ada! Günümüzdeki tezgâh: AB'ye üyeliğe karşı Kıbns!.. Hizbulloh 'm suikastlistesi • Baştarafı 1. Sayfada Mehmet Sudan'ın da bulunduğu 13 kişinin yakalandığı tstanbul Kartal'daki hücre evin- de yapılan incelemeler- de, Hizbullah'ın ölûm listesinin ortaya çıkarıl- dığı belirtildi. Haberde, Hizbul- lah'ın CHP Onursal Başkanı Inönü, yazar Bulut, Istanbul Emniyet Müdürü Kaznn Abanoz ve isimleri açıklanma- yan 7 Musevi işadamına suikast hazırlığında ol- duğu kaydedildi. Aynca, Hizbullah'ın LeventCa- mii'ne bombalı saldın yapma hazırlığında ol- duğu ifade edildi. Yazar Faik Bulut, ga- zetemize yaptığı açıkla- mada Kendilerince, müslüman, dedikleri çevrelerin desteğini ala- bilmek için Hizbullah'ın eylemlere yönelebilece- ğini söyleyen Bulut, ey- lemlerin basit bir inti- kam amacında olamaya- cağını, tamamen "ide- otojik" olduğunu söyle- di. "ErdalInönü" ismine dikkat çeken Bulut, "Kr ömfir boyunca laikliğin temsilcisi ohnuş bir kişi- DİnöJdûrühnekistenme- si, şeriatçı terör örgfitû- nün ûlkede yemden pro- vokasyon yaratma ama- cmı da ortaya koymak- tadtr" diye konuştu. Is- lamcı gazetelerin kendi- sinin 7 yıl Israil'de kal- dığını yazdığını ancak neden İcaldığına değin- mediklerini belirten Bu- lut, şeriatçı örgütûn Is- rail-Filistin çatışmalan- nın yaşandığı gûnlerde Musevi ışadamlanna yapılacak saldırılarla müslüman olarak gör- dükleri kesimlerin des- teğini sağlamak amacın- da olduklann ifade etti. Bulut, Istanbul Emniyet Müdürlüğü'nce üst dü- zeyde korunduğunu be- lirterek duygulannı şöy- le aktardı: "Kolaylokmadeğniın. Ölûmden korkmuyo- rum. Gelecekleri var ise görecekleri de var." Hizbullah'ın şûra üyesi Mehmet Sudan'ın da aralannda bulunduğu 13 kişi yaklaşık 1 ay ön- ce Istanbul Kartal'da dû- zenlenen operasyonda yakalanmıştı. Sudan, daha sonra Diyarbakır DGM tarafından sorgu- lanmış ve 6 Kasım 2000 tarihinde tutuklanmıştı. Sudan, ifadesinde Hiz- bullah'ın yeni liderinin Almanya'da yaşayan tsa AHsoy olduğunu açıkla- mıştı. Piyasalarda panik aşıklı ANKARA (Cumhuriyet Bûro- sn) - Liderlerin iki gündür üst üs- te ekonomi bûrokratlanyla birUk- te gerçekleştirdigi doruİdar, piya- salarda faizlerin yükselmesine, borsanın düşüşüne, yabancı ser- mayenin kaçışına neden olan te- dirginliği önlemedi. tki gündür sü- ren ve ancak dün akşam saatlerin- de durulan piyasalardaki dalgalan- ma hükümeti tedirgin ederken Başbakan Bülent Ecevit art arda açıklamalaryaptı. Ecevit'in "baa çevreterin kişisel amaçhdedikodu- lanna itibar edilmemesi" istemi, borsada bazı çevrelerin "spekülas- yoDİaria vurgun >apma>a çahşo- ğı" ihtimalini gündeme getirdi. Bankacılık Düzenleme ve Denet- leme Kurulu, Hazine ve Merkez Bankası'nın ortak açıklamasında, herhangi bir iktisadi temele dayan- mayan piyasa hareketlerinin, en büyük zararı. bu hareketi başlatan ve sürdüren kesimlere vereceğinin anlaşılması üzerine dün gün sonu itibanyla dalgalanmalann durdu- ğuna dikkat çekildi. Merkez Ban- kası Başkanı Gazi Erçel ıse, "Fa- izter aşağı inmeye başladL Merkez Bankası olarak gereğini yapük" dedi. Istanbul Menkul Kıymetler Borsası dün hızlı düşüşünü ikinci seansta frenlemeyi başanrken pa- nik etkisi görülen para piyasala- nnda gecelik faizler gün içinde yüzde 250'lere kadar yükseldi. Hükumet ve ekonomi yetkilileri de gün boyu dalgalanmalann kay- nağı ve çözüm yoluna yönelik de- ğü, "dedikodulara itibar edilme- mesi, kaygrya gerek olmadığı, eko- nomik programın yürüdüğüne" ilişkin açıklamalarla güven ver- meye çalıştı. Kulislerde, piyasa- larda yaratilan "olumsuz havayla" hükümete ve bankalar operasyo- nuna yönelik "gözdağı'' verüme- ye çahşüdığı da savlandı. tki gündür liderler doruğu, ba- hk bankalann şirketlerini kurtar- ma komisyonu, ekonomi bürok- ratlannın katıldığı toplantılarla ya- şanan yoğun trafik, dün de BD- DK'de Hazine ve Merkez Banka- sı üst düzey yetkililerinin yaptığı ekonomi doruğuyla sürdü. Akşam saatlerinde de BDDK'ye Bankalar Birliği Başkanı ve Zıraat Bankası Genel Müdürü Osman lunaboylu geldi. Başbakan Ecevit, dün sabah sa- atlerinde yaptığı yazılı açıklama- da, şu uyanlarda bulundu: "Mati sistemin sağlıklı işlemesi için gerekli kararlar BDDK tara- findan ahnnnşnr. Bankacılık siste- mi, ülke ekonomisine hizmet ede- cek güçiü ve sağbkh bir mali yapı- ya kavıışmaktadır. Bu nedenle ba- zı çevrelerin tûmüyle kişisei amaç- b dedikodulanna itibar edilmeme- tidir. lyi niyetli girişimciler de bazı yolsuzlukiara karşı uygulanan Eczaabaşı'na UlıısalKaliteBaşarı Odülü Eczaabaşı Grebu, kafite ödûDerine doynnıyor. Gcçen yıBanlagnıbunfarkhşiricetkrikalkeödûSerinelayık görühlrken bu kez Eczacıbaşı Artema Annatfir Gru- bu "Uhısal Kalite Başan Ödühı' < nü ahnaya hakkazan- dı. Ancak jüri, "Büyök Ödül^ün gerekkrinin tam ola- rak yerine getirilmediği dûşûncesiyk bu ödülün veril- memesinde karar lokfa. TUSİAD ve Kalite Derneği (KalDer) tarafindan dûzenlenen Ulusal Kalite Ödöl- leri dün Lfitfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda sa- hipkrimbuWu.BüyûkÖlçekliKuruluşfarKategori- si'nde Başan Ödülü'nü Eczacıbaşı Artema ahrken KOBİ Kstegoria'nde "Başan Ödühı"ne Atn Yatmm Menkul Kıymetlerjayık görûkiü. Odûl töreninde bir konuşma yapan TÜSİAD Başkanı Erkut Yücaoğlu, önümûzdeki 10 yıl içinde Türldye"de çok büyük deği- şimler yaşanacağmı beürterek "Türkiye'yi tıpkı baş- tan eski bir binavı restore eder gibi çağdaş düzeye çı- karmak lazım. tnce restorasyonu doğru yapabüirsek Türkrye'yi Avnıpa Birnği'ne taşnnak mûmkûn" dedi. Kalite Derneği Başkanı Ydmaz Argfiden de ulusal ka- lite hareketinin tophınısal eğitim ve dönûşüm projesî oktuğunu söyieyerekönümûzdeki yıl düzenlenecekka- Bteödüflerine shil toplum kuruluşlannm da dahil edfl- d^inisöyledi (Fotoğraf: GÖZDE AKGÜNGÖR) 6 Avrupa Türkiye'yi aldatb 9 I Baştarafı 1. Sayfada vit şunlan söyledi: "AB, herhalde bunun aynmına varmaya başla- dığı için önceki gün Genel tşler Konseyi'nintoplanü- sında, katıhm ortaklığj- mızla Ugili görüşmelerini ertetemegereğini duymuş- tur. Önümûzdeki günler- de yeniden toplanacak olan bu kurulun Kıbns ve Ege konulannda Türki- ye'nin beklentilerine uy- gun bir sonuca varacağun umanm. Böyle bir sonuca vanlmazsa, Türkrye'nin tepkisi herhaldesözde kal- mayacaktır. Ancak şunu dabeürtmeüyimkiTürki- yekendfliğindenüyeaday- hğmı askrya alacak veya üyelik amacmdan vazge- çecek değüdir. Bunu te- menniedenlervarsaboşu- na hayal kurmasmlar. Av- nıpa, yalnızca AB üyeleri- nin ülkesi değfldir. Avru- pahhk da, AB üyekrinin tekefinde değfldir. Türki- ye yaklaşık 600 yumr Av- rupabdır." Hiçbir gücün Türki- ye'yi Avrupalılıktan so- yutlayamayacağma dikkat çeken Ecevit, "Eğer AB Kıbnsta uzlaşı istiyorsa, bunun yohı Kıbnsh Türk- kri baskı atüna ahp Rum egemenüğine süriUdemek ounaz. Bunun yohı Kıb- nsta iki bağımsız devlet bulunduğu gerçeğnü içle- re sindirmektir. Eğer AB, Ege sorununun hakça bir çözümeulaşmasnu istiyor- sa, onun da yolu Yunanis- tan'ın kaprislerine boyun eğmek değfl, onu Türkiye ileuygarca bir diyaloğa yö- nettmektir'' dedi. Ecevit sözlerini şöyle noktaladt: "Türk'ün tarihi de, günü de, geleceğide Avrupa'dan ve Avrupahhktan dışlana- maz ve Avnıpa Türk ulu- sunu kandırmacalarla, baslolarla, dayatmalarla, etnik lobflere veya böhıcü akımlara destek olmakla kendi güdûmüne alamaz veya yıldıramaz. Avrupa Paıiamentosu'nda Türki- ye konusunda cahilce laf- lar edüıyor. Kıbns'ta ban- şm güvencesi olan Türk ordusunu 'işgalci' diye suçlamaya kaUaşıyorlar. Tüıii'le Kûrt'ün ayrümaz bir bütün olduğunu kav- rayamadıklan için kimi Avnıpa Parlamentosu söz- cüleri, Türkiye bağlamın- da Korsika ve Bask ben- zetmeleri yapmaya kaDa- şıyorlar. Çoğunluğun ay- nhnaz bir öğesi olan \nrt- taslanmızı azmhkgibi gös- termeye uğraşıyorlar. Türk uhısunun bu tür he- zeyanlara karnı tok, ku- laklan nkahdır. Türk'ün Avrupalüığında da böyle saçmahklann yeri yoktuıf Tişört davası gelecek yıla kaldı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) - Izmir'de 2 tişört ve 400 bin lira gasp ettikleri savıyla top- lam 77 yıl ağır hapis cezasına çarptmlan gençler, Yargıtay'ın bozma kararmm ardından ikin- ci kez yargıç önüne çıktı. Izmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, gençlerin avu- katı Kemal Bilgiç'ın Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin bozma karan- na uyarak sanıklann tahliye edihnesi istemi ise reddedildi. Karabağlar pazaryerinde ge- çen yıl temmuz aymda Ayhan Ofcay (21), S.A. (18) ve A.B. (17) adındaki gençler, arkadaş- lan T.K. (17) ve E.Y.'nin (17) boğazına jilet dayayarak iki ti- şört ve 400 bin lira para gasp et- tikleri savıyla Izmir 3. Ağır Ce- za Mahkemesi'nde yargılanmış, gençlerden S.A. 33 yıl, Ayhan Olcay ile A.B 22'şer yıl ağır ha- pis cezasına çarptınlrruştı. Tutuklu yargılanan sanıklar- dan Ayhan Olcay ile S.B.'nin ka- tıldığı dünkü oturumda Mahke- me Başkanı Turgut Demirağ, Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin bozma karannı okuyarak savcı ve sanık avukatlanmn görüşle- rini istedi. Savcı Ali Acar ve gençlerin avukatı Kemal Bilgiç, mahkemeden Yargıtay'm boz- ma karanna uyuhTiasmı istedi- ler. Mahkeme Başkanı Turgut Demirağ, daha sonra sanıklar Ayhan Okay ile Isparta Ceza- evi'nden getirilen S.A.'dan Yar- gıtay'ın haklannda verdiği boz- ma karanna karşı istemlerini sordu. Sanıklar da bu karara uyuhnasmı istediler. Mahkeme Başkanı Turgut Demirağ, Bilgiç'in istemini red- detti. Demirağ, Isparta Ceza- evi'nde bulunan samğm gelecek duruşmada hazır bulundurul- ması için yazı yazılmasma ve eksik belgelerin tamamlanma- sma karar vererek duruşmayı gelecek yıla erteledi. , Sabancı: Kimden hesap soracağız ISTANBUL (AA) - Istanbul Sanayı Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin Kavi, bankalardaki yolsuz- luklarda, hayali ihracatta, sahtekârlık- ta kimler, ne suç işlemişse cezalandı- nlmalannı istedi. ISO'nun kasım ayı meclis toplantı- sındakonuşan Kavi, Türkiye'de ekono- minin bugüne kirlenerek geldiğini, bunda devletlerin ve hükümetlerin bü- yük ihmal ve sorumluluğu olduğunu öne sürdü. Kavi, "Bankalardaki yol- suzhıklarda, hayah' ihracatta, sahtekâr- hkta kimler, ne suç işlemişse cezalandı- nhnabdır. Suçun cezasız kaunayacağı bir Türkiye istiyor toplum. Bizegöriin- tü yetmez, biz sonuç istiyoruz" dedi. Sabancı Holdıng Yönetim Kurulu Başkanı Sakm Sabancı da "MoraM boz- mak yok, çahşmaya devam edeceğiz'' diyerek başladığı konuşmasında, 250'lerden bahsedilen faiz oranlannm gündeme gelmesini "bir şok, bir bom- ba" olarak değerlendirdi. Sakıp Sabancı, "Bunlan bomba ha- Bne getiren bu olaylar neden gündeme geldi? Kimlerden hesap soracağız" di- ye sordu. ._ yapünmlar nedeniyle kaygıya ve tereddüte kapıbnamahdırlar. Hü- kümetimiz yapıcı girişimlerin ya- nmdadır ve her zaman yanlannda olacakor." Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demird'in, operasyonlann yakın çevresine uzandığı bir dönemde "işadamlannın ürkütühnemesi ge- rektiği'' yönündeki sözlennın ar- dından Ecevit'in böyle bir açıkla- ma yapması ise dikkat çekti. Başbakan Ecevit, öğleden son- ra da gazetecilerin sonılan üzeri- ne, genel bir tedirginlik ve behrsiz- lik havası olduğunu, bunun da ekonomiye zarar verdiğini anlattı. Ecevit, şöyle konuştu: "Oysa ekonomi çok iyi dunun- da. Ekonomik program görüklügü gibi aksamadan sürdürülüyor. Kimsenin paniğe kapüasma gerek yok. Türk ekonomisinin hızla gefr- şebihnesi için her olanak hızla de- ğeriendiriliyor. Enflasyon hızla ge- riliyor. Bütün tedbuier as- hnda zamanında, yerinde alınıyor ve sonuçlannı da olumlu olarak görecekler- dir. Yeter ki iş çevreteri ge- reksiz kaygüara kapıhna- sm." Ecevit, ekonomi bürok- ratlannın önerileriyle ilgi- li sorular üzerine de, "De- ğişik sektörierte Ugili ola- rak toplanülar yapüıyor. Önümûzdeki gûnlerde da- ha net bir bilgi verebili- rim"dedi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nda öğleden sonra 2 saati aşkın süren bir toplanh yapıldı. Hazine Müsteşan Sdçuk Demiralp'in de katıldığı toplantıya girişte Merkez Bankası Başkanı Gazi Er- çel, faiz artışlannı geçici olarak nitelendirirken " Bugün her konuda duru- ma hâkimiz. En öuemlisi program yürüyor. Bunda hiçbir sekme yok" dedi. "Duruma hâkhn misiniz'' sorusuna, "Ondan hiç şüp- henizolmasın" yanıtını ve- ren Erçel, "Benim gözleye- bildiğim olay geçJcL Geçici olaylar her zaman olabilir. Çünkü ekonominin dina- mikyapısı,ekonomininge- liştirdiği bugüne kadarki sürec,bundan sonra da ge- lişecek süreç ile Ugili ola- cak" diye konuştu. BDDK, Hazine ve Mer- kez Bankası'nın ortak yaptığı yazılı açıklamada, programı olumsuz etkile- yecek herhangi bir oluşu- mun söz konusu olmadığı, programın para ve kur po- litıkalannda herhangi bir sapmaya izin verilmeden uygulanmaya devam edi- leceği vurgulandı. Açıkla- mada, "Bugün (dün)yaşa- nan gelismeter. para ve kur politikalan çerçevesinde değertendirUdiğinde, her- hangi biriktisadi temeii ol- mayan piyasa hareketleri- nin en büyük zaranbu ha- reketi başlatan ve sürdü- ren kesimlere vereceği açıkça ortaya çıkmıstir. Ni- tekün gün içinde gözlenen dalgalanmalar, gün sonu kapanış itibanyla son bul- muş ve sistem dengelerine geri dönmüş bulunmakta- dır" denildi. Bankacılıkta yaşanan adli olaylann, sistemin sıhhate kavnşturuhnası göz önüne alınarak değer- lendirümesi gerektiği be- lirtilirken, "Bu olaylann sistemin tamamma mal edihnesi gibi bir düşünce içinde de bulunul- mamahdır'" vurgusu yapıldı. Açıklamada, ekonomik programla ilgili de şu değerlendirme yer aldı: "Hükûmetin özeUikle 2001 yıhnda uygulayacağı politikalar enflasyon hedefini gerçekleştirmeye ve cari açıktan doğan olası endişeleri bertaraf etmeye yönelik olacakür. Mali disiplinin. uygulanan para ve kur politikalannı des- tekleyki bir biçimde sür- dürülmeye devam edü- mesi, en önceükü hedef olacakür." G U N D E M J^USTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada deki gidişi satırbaşlanyla aktaralım: - Amerika'da seçimler öncesinde, Temsilciler Meclisi Başkanı Hastert'ın özel giriştmleriyle Er- menilerin soykınmı iddialanna ilişkin 33 maddelik karar metninin oylanması gündeme gekji. Konu bir aya yakın güncelliğini korudu. Tam oylanacağı sı- rada Clinton ağırlığını koydu, "Şu aşamada konu- yu gündeme getirmek, ulusal çıkarianmıza aykın- dır" dedi. • Hastert, 20 Ekim günü "Herkes başkanını din- lemeli" deyip karan oylatmaktan vazgeçti. - Türkiye tam rahatlamıştı ki devreye Fransa gir- di. 1998'de Fransa Meclisi'nde kabul edilen yasa- nın Senato'da oylanmas) gerekiyordu. Ermeniler i- ki yıl boyunca bunun için çaba harcadılar. Kasım başında konu ısındı, 8 Kâsım günü yapılan oylama Ermeniterin istediği gibi sonuçlandı. - Eksik olmasın Fransa'yı 15 Kasım'da Avrupa Parlamentosu (AP) izledi. Türkiye'nin Katılım Ortak- lığı Belgesi'ni tartıştığı gûnlerde, AP Türkrye'yi iter- cesine Ermeni iddialanna ilişkin karan kabul etti. - AP'den çıkan karan duyan Italya, "Tuzu ben- den" deyip hemen Mecjis karan aldı. "AP'nin met- nini ben de benimsiyorum" dedi. Moskova'dan gelen haber yukanda aktardığımız gelişmelerie örtüşüyor. 19 Eylül günü bu köşede konuyu ışlerken şu başlığıkullanmıştık: Ermenistan Şam-piyonlûğa Koşarken! Aynı yazıda Ermenilerin kısa-uzun vadeli istem- lerinin üç aşamali olduğunu vurgulamıştk: 1- Soykınmını, dünya kamuoyunun desteğiyte Türkiye'ye kabul ettirmek. 2- Bunun kabulünün ardından Türkiye'den taz- minat istemek. 3- Tazminatın ısınmasıyla biriikte toprak istemirv de bulunmak. Yunanistan-Ermenistan işbiriiği... Şimdi de Rusya gazetesine verilen, kuzeydoğu kentterimizden "Batı Ermenistan" diye söz edilen ilanın "amaçlar" bölümünü aktaralım: "Batı Ermenistan Ermenilerinin tonınlannın uluslararası örgütlerde yer almasını sağlamak. Bu temsilcilerin Türkiye ve öteki ilgili taraflaria müza- kere etmesinin altyapısnŞoluşturmak. BM ve Uluslararası Adalet Divanı'na başvuruda bulunarak soykınmı için özel mahkeme kurulma- sını sağlamak. Osmanlı Imparatoriuğu'nun hukuki vâıisi olan Türkiye Cumhuriyeti yönetimini, Ermenilerin mad- di-manevi zarartannı tazmin etmeye mecburtnrak- mak. Batı Ermenistan Ermenilerinin torunlannın, ken- di tarihsel yurtlanna güvenlik içinde dönme hak- kını elde etmek." "//an" edilen bu istemler, iki ay önce vurguladık- lanmızı ne yazık ki doğruluyof. llanda bir noktanın daha altı çiziliyor "Bu programın uygulanmasına Erivan yönett- minin gücü yetmez." Bu tümcenin Türkçesi şü: "öteki ülkelerin desteğini arkamıza almalıyız. Ancak bu yolla başanlı olabiliriz." Sözün kısası Ermeniler, "samp'ıyonluğa" koşa- lım derken "piyonluk" peşindeler... Zira bu gidiş- ten en çok zarar görecek oîanlar yine Ermeniler. Ta- rih Baba da böyle diyoıi Ermenistan Devlet Başkanı Kocaryan, bugün- lerde Atina'yı ziyaret ediyor. Görüşmeler sırasında Yunanistan Cumhurbaşkanı Stefanopulos, Erme- nilere övgüler yağdınrken ekledi: "Yunanistan Pariamentosu'nun 1996'da Erme- ni katliamını oybiriiğiyle kabul etmesi, sembolik bir olay değildir." Anlaşılan Ermeniler, uluslararası güçterin "piyon- luğuna" koşarken arada bir "iyonluk" yapmak ge- rektiğini de düşünüyoriar. Yunanistan ve Ermenistan mademki tarihe ortak bakmak istiyor, önce şuna karar vermeliler "Dostluk mu anyoriar, düşmanlık mı?" [email protected] Polis, saldırgam öldürdü Dudullu'da karakola bombalı stldın Istanbul Haber Servi- si - Ümraniye Dudul- lu'daki Şehit Ismail Ak- koyun Polis Karako- lu'na dün akşam saatle- rinde bombalı saldın düzenlendi. Karakolun bahçesine el bombası atan saldırgan açılan ateş sonucu öldürülür- ken babasıyla yoldan geçmekte olan 3 yaşın- daki bir çocuk ayağın- dan kurşun yarası aldı. Şehit Ismail Akkoyun Karakolu'na saat 17.30 sıralannda gelen bir ki- şi, üzerinden çıkardığı el bombasuu karakolun bahçesine attı. Bomba- nın patlaması üzerine karakolu korumakla gö- revli nöbetçi polisler, saldırgana "dur" ihtan yaptı. Kısa süreli bir çatış- manın ardından saldır- gan öldürüldü. Çatışma sırasında yoldan babası Seyfettm Kabadayı ile biriikte geçen Furkan Kabadayı (3)*sağ dizine isabet eden kurşunla ya- ralandı. Kabadayı, kaldınldı- ğı SSK Göztepe Hasta- nesi'nde tedavi altına ahndı. Yetkililer, saldır- ganın üzerinden bir ta- bancayla biriikte bir el bombası daha bulundu- ğunu belirttiler. Fabrikada yangın: 2 ölü ÇERKEZKÖY(AA)-Tekirdağ'mÇerkezk5y Uçe-; si 1. Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) faaliyet gösteren Hunca Kozmetik Fabrikası'nda çıkan yan; gında fabrikada mahsur kalan 2 işçi öldü. Yangında fabrikanın üretim ve personel bölümleri tamamen yandı. Fabrikanın üretim kısmında bulunan şilik ma- kinesinde (poşetleme ve paketleme makinesi) henüz bilinmeyen bir nedenle dün akşam saat 19.30 sırala- nnda yangın çıktı. Yangında, fabrikada mahsur ka- lan Nazmiye İşlek ve Nazh Acar adlı işçiler öldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle