Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
g 3 KASIM 2000 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI •19
TURKIYE
Istanbul
Edirne
Kocaeli
Ç^anakkale
Izmir
Mlanisa
A.ydın
Oenızlı
PB
PB
PB
PB
B
B
B
PB
16
16
14
14
18
16
17
16
Sinop Y 14 Adana PB 20
Samsun Y 16 Mefsin PB 20
Trabzon Y 16 Diyarbakır B 16
Giresun Y 16 Şanlıurfa B 17
B 14Ankara PB 11 Mardin
Eskişehir PB 10 Siirt
Konya
B 16
B 10 Hakkâri PB
Sıvas PB 8 Van PB 8
Zonguldak Y 14 Antalya PB 20 Kars
Yurdun kuzey kesımle-
n çok bulutlu, Batı ve
Orta Karadeniz kjyılan,
Doğu Karadenc ile Do-
ğu Anadolu'rcun kuzey-
doğusu sağanak yağış-
lı, dığer yerier parçaiı az
bulutlu geçecek. Hava
sıcakitğı btraz azalacak.
Rüzgâr kuzey ve doğu
yönlerden hafif, ara sıra
orta kuvvette esecek.
DIS MERKEZLER
Osk>
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Münih
Y
Y
PB
PB
Y
Y
Y
PB
PB
b
6
10
10
10
11
11
11
10
Berlrn
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Zürih
PB
PB
Y
PB
PB
PB
PB
PB
Y
11
12
11
12
16
14
17
18
12
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflis
Kahire
Şam
PB
PB
PB
PB
Y
PB
PB
PB
PB
-3
10
2
10
8
7
7
23
19
Parçah buluttu Bulutlu fc
Çok bulutlu
wuw>
Kartı
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Başiarafı 1. Sayfada
O sıralarda sağ-sol kavgalan yaşanıyor ve Güney-
doğu'da bölücülük hareketleri yeni yeni filizleniyor.
Iktidar sahiplerine göre; Anayasa Mahkemesi'nin
yasayı "genişletme yetkisi yoktu".
Bu sava sonradan ekledikleri başka öğe gündem-
dekaldı:
Kürt sorununa öncülük edenler "genişletmeden
sonra" özgür kaldı ve... 1975'tefden sonra Güney-
doğu'daki Kürtçülük hareketlerini "affedilen" bu
gruplar organize etti.
Geçmişin derinliklerinde kalan af otaylannı anım-
sarken insan; 14 Mayıs 1950 seçimlerinden önce af
yasasının başına geJenleri nasıl unutabilir.
Gazetecilikteyeni yeni gelişen gencecik bir muha-
bir, zamanın çok satışlı Vatan gazetesinde çalışıyor
Başyazar Ahmet Emin Yalman, Bursa Hapisha-
nesi'ndeyatan Nâzım Hikmet'i ziyaret ettikten son-
ra; ünlü ozanın affedilmesini içeren yazılara başlıyor.
O yıllarda Nâzım Hikmet'ten açıktan söz etmek, şi-
irierini okumak, "bûyük suç".
Komünist damgası yemek bir yana; iş bulmak, iş
bulsan bile o işte tutunmak hemen hemen olanak-
sızdı. "Badem bıyıklı" polislefden biri iş sahibine ge-
lir ve -ömeğin ozan Mehmet Kemal'in başından
böyle olaylar geçti- "Komünisti kovmasını" salık ve-
rirdi.
Başyazar rahat, yazıyor, savaş veriyor. Ankara'ya
gazetenin avukatı Mehmet Ali Sebük'ü gönderiyor.
Avukat pelür kâğıdına yazılmış Nâzım'ın şiirlerini,
Kurtuluş Savaşı Destanı'ndan bölümleri, Adalet Ba-
kanı Fuat Sirmen'e gösteriyor Nâzım Hikmet'in va-
tanseveriiğine inanmalan için.
Bizim mütevazı konutun kapısjnı arada sırada "ba-
dem bıyıklılar" çalıyor.
CHP hükümetinin -Nâzım'ı da içeren- af yasası
Meclis'e geldi. Af ha çıktı ha çıkacak! Hapishaneler
heyecan içinde. CHP'nin fanatikJeri bu yasayla "va-
tan haini" Nâzım'ın da özgür kalacağını öne sürdü-
ler.
Ben o gece Meclis'i izliyorum. Adalet Komisyonu
Başkanı Hulki Karagülle çıktı kürsüye, "tasanyı ge-
ri aldığım" söytedi.
Denklerini toplamış af bekleyen on binlerce hü-
kümlü -gazetelerde fotoğraflan da yayımlandı- sar-
sıkjı.
Fakat... Bugünlerde olduğu gibi, af çıkmadı diye
hapishanelerde isyan hareketleri başlamadı.
Zira o zaman devlet vardı!
Bin şehit, bir Kıbns
Sonralan yozlaştı ama, o zaman devlet vardı; Nâ-
am Hikmet'i de özgürlüğe kavuşturan af yasasını
DP iktidara gelir gelmez Meclisten geçirdi.
Yeni iktidar 25 Haziran 1950'de başlayan Kore Sa-
vaşı'na; 19 Ekim 1950'de - ABD'nin baskısıyla- bir
tugayla katldı.
Birliği, düşman Kunuri'de çevirdi. lletişim olanak-
lanzayıf.
Taze gazeteci geceleri Şükran Lokantası'nın cad-
deye bakan camlannın gerisinde Adnan Aktan'la
oturuyor. Konuşma yok. Biriiğin hemen hepsinin şe-
hit olduğunu irdeleyen ufak tefek haberler. Sokaklar
bomboş. Keder egemen.
Birkaç gün sonra birliğin düşman çemberini yara-
rak Seul'e vardığı haberleri geldi. Bine yakın şehit ver-
miştik!
Sonra, sonra? Menderes hükümeti 1950'den ön-
ce başlayan NATO'ya üyelikçabamızı Kore Savaşı'na
katılma karşılığı gerçekleştirdi.
Ismet Inönü'nün, CHP'nin NATO'ya girmeyi ba-
şaramadığını içeren DP eleştirilerine "Aldılar da gir-
medik mi?" diye özlü bir yanrt verdiğini öğrendik.
O aralar -kulağımıza- ABD askerlerinin geri çekil-
mesini sağlamak için birliğimizin Kunuri'de düşman
önüne bırakıtdığı fısıldandı.
Kısacası; NATO'ya bin şehit vererek girdik.
Benzeri bir oyun bugün oynanıyor O gün bin şe-
hit, bugün bir ada!
Günümüzdeki tezgâh:
AB'ye üyeliğe karşı Kıbns!..
Hizbulloh 'm suikastlistesi
• Baştarafı 1. Sayfada
Mehmet Sudan'ın da
bulunduğu 13 kişinin
yakalandığı tstanbul
Kartal'daki hücre evin-
de yapılan incelemeler-
de, Hizbullah'ın ölûm
listesinin ortaya çıkarıl-
dığı belirtildi.
Haberde, Hizbul-
lah'ın CHP Onursal
Başkanı Inönü, yazar
Bulut, Istanbul Emniyet
Müdürü Kaznn Abanoz
ve isimleri açıklanma-
yan 7 Musevi işadamına
suikast hazırlığında ol-
duğu kaydedildi. Aynca,
Hizbullah'ın LeventCa-
mii'ne bombalı saldın
yapma hazırlığında ol-
duğu ifade edildi.
Yazar Faik Bulut, ga-
zetemize yaptığı açıkla-
mada Kendilerince,
müslüman, dedikleri
çevrelerin desteğini ala-
bilmek için Hizbullah'ın
eylemlere yönelebilece-
ğini söyleyen Bulut, ey-
lemlerin basit bir inti-
kam amacında olamaya-
cağını, tamamen "ide-
otojik" olduğunu söyle-
di.
"ErdalInönü" ismine
dikkat çeken Bulut, "Kr
ömfir boyunca laikliğin
temsilcisi ohnuş bir kişi-
DİnöJdûrühnekistenme-
si, şeriatçı terör örgfitû-
nün ûlkede yemden pro-
vokasyon yaratma ama-
cmı da ortaya koymak-
tadtr" diye konuştu. Is-
lamcı gazetelerin kendi-
sinin 7 yıl Israil'de kal-
dığını yazdığını ancak
neden İcaldığına değin-
mediklerini belirten Bu-
lut, şeriatçı örgütûn Is-
rail-Filistin çatışmalan-
nın yaşandığı gûnlerde
Musevi ışadamlanna
yapılacak saldırılarla
müslüman olarak gör-
dükleri kesimlerin des-
teğini sağlamak amacın-
da olduklann ifade etti.
Bulut, Istanbul Emniyet
Müdürlüğü'nce üst dü-
zeyde korunduğunu be-
lirterek duygulannı şöy-
le aktardı:
"Kolaylokmadeğniın.
Ölûmden korkmuyo-
rum. Gelecekleri var ise
görecekleri de var."
Hizbullah'ın şûra
üyesi Mehmet Sudan'ın
da aralannda bulunduğu
13 kişi yaklaşık 1 ay ön-
ce Istanbul Kartal'da dû-
zenlenen operasyonda
yakalanmıştı. Sudan,
daha sonra Diyarbakır
DGM tarafından sorgu-
lanmış ve 6 Kasım 2000
tarihinde tutuklanmıştı.
Sudan, ifadesinde Hiz-
bullah'ın yeni liderinin
Almanya'da yaşayan tsa
AHsoy olduğunu açıkla-
mıştı.
Piyasalarda panik aşıklı
ANKARA (Cumhuriyet Bûro-
sn) - Liderlerin iki gündür üst üs-
te ekonomi bûrokratlanyla birUk-
te gerçekleştirdigi doruİdar, piya-
salarda faizlerin yükselmesine,
borsanın düşüşüne, yabancı ser-
mayenin kaçışına neden olan te-
dirginliği önlemedi. tki gündür sü-
ren ve ancak dün akşam saatlerin-
de durulan piyasalardaki dalgalan-
ma hükümeti tedirgin ederken
Başbakan Bülent Ecevit art arda
açıklamalaryaptı. Ecevit'in "baa
çevreterin kişisel amaçhdedikodu-
lanna itibar edilmemesi" istemi,
borsada bazı çevrelerin "spekülas-
yoDİaria vurgun >apma>a çahşo-
ğı" ihtimalini gündeme getirdi.
Bankacılık Düzenleme ve Denet-
leme Kurulu, Hazine ve Merkez
Bankası'nın ortak açıklamasında,
herhangi bir iktisadi temele dayan-
mayan piyasa hareketlerinin, en
büyük zararı. bu hareketi başlatan
ve sürdüren kesimlere vereceğinin
anlaşılması üzerine dün gün sonu
itibanyla dalgalanmalann durdu-
ğuna dikkat çekildi. Merkez Ban-
kası Başkanı Gazi Erçel ıse, "Fa-
izter aşağı inmeye başladL Merkez
Bankası olarak gereğini yapük"
dedi.
Istanbul Menkul Kıymetler
Borsası dün hızlı düşüşünü ikinci
seansta frenlemeyi başanrken pa-
nik etkisi görülen para piyasala-
nnda gecelik faizler gün içinde
yüzde 250'lere kadar yükseldi.
Hükumet ve ekonomi yetkilileri
de gün boyu dalgalanmalann kay-
nağı ve çözüm yoluna yönelik de-
ğü, "dedikodulara itibar edilme-
mesi, kaygrya gerek olmadığı, eko-
nomik programın yürüdüğüne"
ilişkin açıklamalarla güven ver-
meye çalıştı. Kulislerde, piyasa-
larda yaratilan "olumsuz havayla"
hükümete ve bankalar operasyo-
nuna yönelik "gözdağı'' verüme-
ye çahşüdığı da savlandı.
tki gündür liderler doruğu, ba-
hk bankalann şirketlerini kurtar-
ma komisyonu, ekonomi bürok-
ratlannın katıldığı toplantılarla ya-
şanan yoğun trafik, dün de BD-
DK'de Hazine ve Merkez Banka-
sı üst düzey yetkililerinin yaptığı
ekonomi doruğuyla sürdü. Akşam
saatlerinde de BDDK'ye Bankalar
Birliği Başkanı ve Zıraat Bankası
Genel Müdürü Osman lunaboylu
geldi.
Başbakan Ecevit, dün sabah sa-
atlerinde yaptığı yazılı açıklama-
da, şu uyanlarda bulundu:
"Mati sistemin sağlıklı işlemesi
için gerekli kararlar BDDK tara-
findan ahnnnşnr. Bankacılık siste-
mi, ülke ekonomisine hizmet ede-
cek güçiü ve sağbkh bir mali yapı-
ya kavıışmaktadır. Bu nedenle ba-
zı çevrelerin tûmüyle kişisei amaç-
b dedikodulanna itibar edilmeme-
tidir. lyi niyetli girişimciler de bazı
yolsuzlukiara karşı uygulanan
Eczaabaşı'na UlıısalKaliteBaşarı Odülü
Eczaabaşı Grebu, kafite ödûDerine doynnıyor. Gcçen
yıBanlagnıbunfarkhşiricetkrikalkeödûSerinelayık
görühlrken bu kez Eczacıbaşı Artema Annatfir Gru-
bu "Uhısal Kalite Başan Ödühı'
<
nü ahnaya hakkazan-
dı. Ancak jüri, "Büyök Ödül^ün gerekkrinin tam ola-
rak yerine getirilmediği dûşûncesiyk bu ödülün veril-
memesinde karar lokfa. TUSİAD ve Kalite Derneği
(KalDer) tarafindan dûzenlenen Ulusal Kalite Ödöl-
leri dün Lfitfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda sa-
hipkrimbuWu.BüyûkÖlçekliKuruluşfarKategori-
si'nde Başan Ödülü'nü Eczacıbaşı Artema ahrken
KOBİ Kstegoria'nde "Başan Ödühı"ne Atn Yatmm
Menkul Kıymetlerjayık görûkiü. Odûl töreninde bir
konuşma yapan TÜSİAD Başkanı Erkut Yücaoğlu,
önümûzdeki 10 yıl içinde Türldye"de çok büyük deği-
şimler yaşanacağmı beürterek "Türkiye'yi tıpkı baş-
tan eski bir binavı restore eder gibi çağdaş düzeye çı-
karmak lazım. tnce restorasyonu doğru yapabüirsek
Türkrye'yi Avnıpa Birnği'ne taşnnak mûmkûn" dedi.
Kalite Derneği Başkanı Ydmaz Argfiden de ulusal ka-
lite hareketinin tophınısal eğitim ve dönûşüm projesî
oktuğunu söyieyerekönümûzdeki yıl düzenlenecekka-
Bteödüflerine shil toplum kuruluşlannm da dahil edfl-
d^inisöyledi (Fotoğraf: GÖZDE AKGÜNGÖR)
6
Avrupa Türkiye'yi aldatb
9
I Baştarafı 1. Sayfada
vit şunlan söyledi:
"AB, herhalde bunun
aynmına varmaya başla-
dığı için önceki gün Genel
tşler Konseyi'nintoplanü-
sında, katıhm ortaklığj-
mızla Ugili görüşmelerini
ertetemegereğini duymuş-
tur. Önümûzdeki günler-
de yeniden toplanacak
olan bu kurulun Kıbns ve
Ege konulannda Türki-
ye'nin beklentilerine uy-
gun bir sonuca varacağun
umanm. Böyle bir sonuca
vanlmazsa, Türkrye'nin
tepkisi herhaldesözde kal-
mayacaktır. Ancak şunu
dabeürtmeüyimkiTürki-
yekendfliğindenüyeaday-
hğmı askrya alacak veya
üyelik amacmdan vazge-
çecek değüdir. Bunu te-
menniedenlervarsaboşu-
na hayal kurmasmlar. Av-
nıpa, yalnızca AB üyeleri-
nin ülkesi değfldir. Avru-
pahhk da, AB üyekrinin
tekefinde değfldir. Türki-
ye yaklaşık 600 yumr Av-
rupabdır."
Hiçbir gücün Türki-
ye'yi Avrupalılıktan so-
yutlayamayacağma dikkat
çeken Ecevit, "Eğer AB
Kıbnsta uzlaşı istiyorsa,
bunun yohı Kıbnsh Türk-
kri baskı atüna ahp Rum
egemenüğine süriUdemek
ounaz. Bunun yohı Kıb-
nsta iki bağımsız devlet
bulunduğu gerçeğnü içle-
re sindirmektir. Eğer AB,
Ege sorununun hakça bir
çözümeulaşmasnu istiyor-
sa, onun da yolu Yunanis-
tan'ın kaprislerine boyun
eğmek değfl, onu Türkiye
ileuygarca bir diyaloğa yö-
nettmektir'' dedi. Ecevit
sözlerini şöyle noktaladt:
"Türk'ün tarihi de, günü
de, geleceğide Avrupa'dan
ve Avrupahhktan dışlana-
maz ve Avnıpa Türk ulu-
sunu kandırmacalarla,
baslolarla, dayatmalarla,
etnik lobflere veya böhıcü
akımlara destek olmakla
kendi güdûmüne alamaz
veya yıldıramaz. Avrupa
Paıiamentosu'nda Türki-
ye konusunda cahilce laf-
lar edüıyor. Kıbns'ta ban-
şm güvencesi olan Türk
ordusunu 'işgalci' diye
suçlamaya kaUaşıyorlar.
Tüıii'le Kûrt'ün ayrümaz
bir bütün olduğunu kav-
rayamadıklan için kimi
Avnıpa Parlamentosu söz-
cüleri, Türkiye bağlamın-
da Korsika ve Bask ben-
zetmeleri yapmaya kaDa-
şıyorlar. Çoğunluğun ay-
nhnaz bir öğesi olan \nrt-
taslanmızı azmhkgibi gös-
termeye uğraşıyorlar.
Türk uhısunun bu tür he-
zeyanlara karnı tok, ku-
laklan nkahdır. Türk'ün
Avrupalüığında da böyle
saçmahklann yeri yoktuıf
Tişört davası
gelecek yıla kaldı
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu) - Izmir'de 2 tişört ve 400
bin lira gasp ettikleri savıyla top-
lam 77 yıl ağır hapis cezasına
çarptmlan gençler, Yargıtay'ın
bozma kararmm ardından ikin-
ci kez yargıç önüne çıktı. Izmir
3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
görülen davada, gençlerin avu-
katı Kemal Bilgiç'ın Yargıtay 6.
Ceza Dairesi'nin bozma karan-
na uyarak sanıklann tahliye
edihnesi istemi ise reddedildi.
Karabağlar pazaryerinde ge-
çen yıl temmuz aymda Ayhan
Ofcay (21), S.A. (18) ve A.B.
(17) adındaki gençler, arkadaş-
lan T.K. (17) ve E.Y.'nin (17)
boğazına jilet dayayarak iki ti-
şört ve 400 bin lira para gasp et-
tikleri savıyla Izmir 3. Ağır Ce-
za Mahkemesi'nde yargılanmış,
gençlerden S.A. 33 yıl, Ayhan
Olcay ile A.B 22'şer yıl ağır ha-
pis cezasına çarptınlrruştı.
Tutuklu yargılanan sanıklar-
dan Ayhan Olcay ile S.B.'nin ka-
tıldığı dünkü oturumda Mahke-
me Başkanı Turgut Demirağ,
Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin
bozma karannı okuyarak savcı
ve sanık avukatlanmn görüşle-
rini istedi. Savcı Ali Acar ve
gençlerin avukatı Kemal Bilgiç,
mahkemeden Yargıtay'm boz-
ma karanna uyuhTiasmı istedi-
ler.
Mahkeme Başkanı Turgut
Demirağ, daha sonra sanıklar
Ayhan Okay ile Isparta Ceza-
evi'nden getirilen S.A.'dan Yar-
gıtay'ın haklannda verdiği boz-
ma karanna karşı istemlerini
sordu. Sanıklar da bu karara
uyuhnasmı istediler.
Mahkeme Başkanı Turgut
Demirağ, Bilgiç'in istemini red-
detti. Demirağ, Isparta Ceza-
evi'nde bulunan samğm gelecek
duruşmada hazır bulundurul-
ması için yazı yazılmasma ve
eksik belgelerin tamamlanma-
sma karar vererek duruşmayı
gelecek yıla erteledi. ,
Sabancı: Kimden
hesap soracağız
ISTANBUL (AA) - Istanbul Sanayı
Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı
Hüsamettin Kavi, bankalardaki yolsuz-
luklarda, hayali ihracatta, sahtekârlık-
ta kimler, ne suç işlemişse cezalandı-
nlmalannı istedi.
ISO'nun kasım ayı meclis toplantı-
sındakonuşan Kavi, Türkiye'de ekono-
minin bugüne kirlenerek geldiğini,
bunda devletlerin ve hükümetlerin bü-
yük ihmal ve sorumluluğu olduğunu
öne sürdü. Kavi, "Bankalardaki yol-
suzhıklarda, hayah' ihracatta, sahtekâr-
hkta kimler, ne suç işlemişse cezalandı-
nhnabdır. Suçun cezasız kaunayacağı
bir Türkiye istiyor toplum. Bizegöriin-
tü yetmez, biz sonuç istiyoruz" dedi.
Sabancı Holdıng Yönetim Kurulu
Başkanı Sakm Sabancı da "MoraM boz-
mak yok, çahşmaya devam edeceğiz''
diyerek başladığı konuşmasında,
250'lerden bahsedilen faiz oranlannm
gündeme gelmesini "bir şok, bir bom-
ba" olarak değerlendirdi.
Sakıp Sabancı, "Bunlan bomba ha-
Bne getiren bu olaylar neden gündeme
geldi? Kimlerden hesap soracağız" di-
ye sordu. ._
yapünmlar nedeniyle kaygıya ve
tereddüte kapıbnamahdırlar. Hü-
kümetimiz yapıcı girişimlerin ya-
nmdadır ve her zaman yanlannda
olacakor."
Eski Cumhurbaşkanı Süleyman
Demird'in, operasyonlann yakın
çevresine uzandığı bir dönemde
"işadamlannın ürkütühnemesi ge-
rektiği'' yönündeki sözlennın ar-
dından Ecevit'in böyle bir açıkla-
ma yapması ise dikkat çekti.
Başbakan Ecevit, öğleden son-
ra da gazetecilerin sonılan üzeri-
ne, genel bir tedirginlik ve behrsiz-
lik havası olduğunu, bunun da
ekonomiye zarar verdiğini anlattı.
Ecevit, şöyle konuştu:
"Oysa ekonomi çok iyi dunun-
da. Ekonomik program görüklügü
gibi aksamadan sürdürülüyor.
Kimsenin paniğe kapüasma gerek
yok. Türk ekonomisinin hızla gefr-
şebihnesi için her olanak hızla de-
ğeriendiriliyor. Enflasyon hızla ge-
riliyor. Bütün tedbuier as-
hnda zamanında, yerinde
alınıyor ve sonuçlannı da
olumlu olarak görecekler-
dir. Yeter ki iş çevreteri ge-
reksiz kaygüara kapıhna-
sm."
Ecevit, ekonomi bürok-
ratlannın önerileriyle ilgi-
li sorular üzerine de, "De-
ğişik sektörierte Ugili ola-
rak toplanülar yapüıyor.
Önümûzdeki gûnlerde da-
ha net bir bilgi verebili-
rim"dedi.
Bankacılık Düzenleme
ve Denetleme Kurulu'nda
öğleden sonra 2 saati aşkın
süren bir toplanh yapıldı.
Hazine Müsteşan Sdçuk
Demiralp'in de katıldığı
toplantıya girişte Merkez
Bankası Başkanı Gazi Er-
çel, faiz artışlannı geçici
olarak nitelendirirken
" Bugün her konuda duru-
ma hâkimiz. En öuemlisi
program yürüyor. Bunda
hiçbir sekme yok" dedi.
"Duruma hâkhn misiniz''
sorusuna, "Ondan hiç şüp-
henizolmasın" yanıtını ve-
ren Erçel, "Benim gözleye-
bildiğim olay geçJcL Geçici
olaylar her zaman olabilir.
Çünkü ekonominin dina-
mikyapısı,ekonomininge-
liştirdiği bugüne kadarki
sürec,bundan sonra da ge-
lişecek süreç ile Ugili ola-
cak" diye konuştu.
BDDK, Hazine ve Mer-
kez Bankası'nın ortak
yaptığı yazılı açıklamada,
programı olumsuz etkile-
yecek herhangi bir oluşu-
mun söz konusu olmadığı,
programın para ve kur po-
litıkalannda herhangi bir
sapmaya izin verilmeden
uygulanmaya devam edi-
leceği vurgulandı. Açıkla-
mada, "Bugün (dün)yaşa-
nan gelismeter. para ve kur
politikalan çerçevesinde
değertendirUdiğinde, her-
hangi biriktisadi temeii ol-
mayan piyasa hareketleri-
nin en büyük zaranbu ha-
reketi başlatan ve sürdü-
ren kesimlere vereceği
açıkça ortaya çıkmıstir. Ni-
tekün gün içinde gözlenen
dalgalanmalar, gün sonu
kapanış itibanyla son bul-
muş ve sistem dengelerine
geri dönmüş bulunmakta-
dır" denildi.
Bankacılıkta yaşanan
adli olaylann, sistemin
sıhhate kavnşturuhnası
göz önüne alınarak değer-
lendirümesi gerektiği be-
lirtilirken, "Bu olaylann
sistemin tamamma mal
edihnesi gibi bir düşünce
içinde de bulunul-
mamahdır'" vurgusu
yapıldı. Açıklamada,
ekonomik programla ilgili
de şu değerlendirme yer
aldı:
"Hükûmetin özeUikle
2001 yıhnda uygulayacağı
politikalar enflasyon
hedefini gerçekleştirmeye
ve cari açıktan doğan olası
endişeleri bertaraf etmeye
yönelik olacakür. Mali
disiplinin. uygulanan para
ve kur politikalannı des-
tekleyki bir biçimde sür-
dürülmeye devam edü-
mesi, en önceükü hedef
olacakür."
G U N D E M J^USTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
deki gidişi satırbaşlanyla aktaralım:
- Amerika'da seçimler öncesinde, Temsilciler
Meclisi Başkanı Hastert'ın özel giriştmleriyle Er-
menilerin soykınmı iddialanna ilişkin 33 maddelik
karar metninin oylanması gündeme gekji. Konu bir
aya yakın güncelliğini korudu. Tam oylanacağı sı-
rada Clinton ağırlığını koydu, "Şu aşamada konu-
yu gündeme getirmek, ulusal çıkarianmıza aykın-
dır" dedi. •
Hastert, 20 Ekim günü "Herkes başkanını din-
lemeli" deyip karan oylatmaktan vazgeçti.
- Türkiye tam rahatlamıştı ki devreye Fransa gir-
di. 1998'de Fransa Meclisi'nde kabul edilen yasa-
nın Senato'da oylanmas) gerekiyordu. Ermeniler i-
ki yıl boyunca bunun için çaba harcadılar. Kasım
başında konu ısındı, 8 Kâsım günü yapılan oylama
Ermeniterin istediği gibi sonuçlandı.
- Eksik olmasın Fransa'yı 15 Kasım'da Avrupa
Parlamentosu (AP) izledi. Türkiye'nin Katılım Ortak-
lığı Belgesi'ni tartıştığı gûnlerde, AP Türkrye'yi iter-
cesine Ermeni iddialanna ilişkin karan kabul etti.
- AP'den çıkan karan duyan Italya, "Tuzu ben-
den" deyip hemen Mecjis karan aldı. "AP'nin met-
nini ben de benimsiyorum" dedi.
Moskova'dan gelen haber yukanda aktardığımız
gelişmelerie örtüşüyor. 19 Eylül günü bu köşede
konuyu ışlerken şu başlığıkullanmıştık:
Ermenistan Şam-piyonlûğa Koşarken!
Aynı yazıda Ermenilerin kısa-uzun vadeli istem-
lerinin üç aşamali olduğunu vurgulamıştk:
1- Soykınmını, dünya kamuoyunun desteğiyte
Türkiye'ye kabul ettirmek.
2- Bunun kabulünün ardından Türkiye'den taz-
minat istemek.
3- Tazminatın ısınmasıyla biriikte toprak istemirv
de bulunmak.
Yunanistan-Ermenistan işbiriiği...
Şimdi de Rusya gazetesine verilen, kuzeydoğu
kentterimizden "Batı Ermenistan" diye söz edilen
ilanın "amaçlar" bölümünü aktaralım:
"Batı Ermenistan Ermenilerinin tonınlannın
uluslararası örgütlerde yer almasını sağlamak. Bu
temsilcilerin Türkiye ve öteki ilgili taraflaria müza-
kere etmesinin altyapısnŞoluşturmak.
BM ve Uluslararası Adalet Divanı'na başvuruda
bulunarak soykınmı için özel mahkeme kurulma-
sını sağlamak.
Osmanlı Imparatoriuğu'nun hukuki vâıisi olan
Türkiye Cumhuriyeti yönetimini, Ermenilerin mad-
di-manevi zarartannı tazmin etmeye mecburtnrak-
mak.
Batı Ermenistan Ermenilerinin torunlannın, ken-
di tarihsel yurtlanna güvenlik içinde dönme hak-
kını elde etmek."
"//an" edilen bu istemler, iki ay önce vurguladık-
lanmızı ne yazık ki doğruluyof.
llanda bir noktanın daha altı çiziliyor
"Bu programın uygulanmasına Erivan yönett-
minin gücü yetmez."
Bu tümcenin Türkçesi şü:
"öteki ülkelerin desteğini arkamıza almalıyız.
Ancak bu yolla başanlı olabiliriz."
Sözün kısası Ermeniler, "samp'ıyonluğa" koşa-
lım derken "piyonluk" peşindeler... Zira bu gidiş-
ten en çok zarar görecek oîanlar yine Ermeniler. Ta-
rih Baba da böyle diyoıi
Ermenistan Devlet Başkanı Kocaryan, bugün-
lerde Atina'yı ziyaret ediyor. Görüşmeler sırasında
Yunanistan Cumhurbaşkanı Stefanopulos, Erme-
nilere övgüler yağdınrken ekledi:
"Yunanistan Pariamentosu'nun 1996'da Erme-
ni katliamını oybiriiğiyle kabul etmesi, sembolik
bir olay değildir."
Anlaşılan Ermeniler, uluslararası güçterin "piyon-
luğuna" koşarken arada bir "iyonluk" yapmak ge-
rektiğini de düşünüyoriar.
Yunanistan ve Ermenistan mademki tarihe ortak
bakmak istiyor, önce şuna karar vermeliler
"Dostluk mu anyoriar, düşmanlık mı?"
balbay@cumhuriyeLcom.tr
Polis, saldırgam öldürdü
Dudullu'da karakola
bombalı stldın
Istanbul Haber Servi-
si - Ümraniye Dudul-
lu'daki Şehit Ismail Ak-
koyun Polis Karako-
lu'na dün akşam saatle-
rinde bombalı saldın
düzenlendi. Karakolun
bahçesine el bombası
atan saldırgan açılan
ateş sonucu öldürülür-
ken babasıyla yoldan
geçmekte olan 3 yaşın-
daki bir çocuk ayağın-
dan kurşun yarası aldı.
Şehit Ismail Akkoyun
Karakolu'na saat 17.30
sıralannda gelen bir ki-
şi, üzerinden çıkardığı
el bombasuu karakolun
bahçesine attı. Bomba-
nın patlaması üzerine
karakolu korumakla gö-
revli nöbetçi polisler,
saldırgana "dur" ihtan
yaptı.
Kısa süreli bir çatış-
manın ardından saldır-
gan öldürüldü. Çatışma
sırasında yoldan babası
Seyfettm Kabadayı ile
biriikte geçen Furkan
Kabadayı (3)*sağ dizine
isabet eden kurşunla ya-
ralandı.
Kabadayı, kaldınldı-
ğı SSK Göztepe Hasta-
nesi'nde tedavi altına
ahndı. Yetkililer, saldır-
ganın üzerinden bir ta-
bancayla biriikte bir el
bombası daha bulundu-
ğunu belirttiler.
Fabrikada yangın: 2 ölü
ÇERKEZKÖY(AA)-Tekirdağ'mÇerkezk5y Uçe-;
si 1. Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) faaliyet
gösteren Hunca Kozmetik Fabrikası'nda çıkan yan;
gında fabrikada mahsur kalan 2 işçi öldü. Yangında
fabrikanın üretim ve personel bölümleri tamamen
yandı. Fabrikanın üretim kısmında bulunan şilik ma-
kinesinde (poşetleme ve paketleme makinesi) henüz
bilinmeyen bir nedenle dün akşam saat 19.30 sırala-
nnda yangın çıktı. Yangında, fabrikada mahsur ka-
lan Nazmiye İşlek ve Nazh Acar adlı işçiler öldü.