Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURlYET 14 KASIM 2000 SALI
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Dikkat Tehlike!
DSP'nin karanlık ilişkiler ve garip kombinas-
yonlar mimarı, Bülent Bey'in Rahşan Ha-
nım'dan hemen sonra gelen en önemli yardım-
cısı, (Başbakan Yardımcısı) Hüsamettin Öz-
kan, Recai Kutan'ı Milletvekilleri Lojmanla-
n'ndaki evinde ziyaret etmiş ve gelen haberie-
re göre, scn derece önemli ilke kararianna va-
nlmış.
Bunlardan birincisi, Erbakan'ın affı.
Bilindiği gibi, zaten gündemde olan af yasa-
sı Erbakan'ın hapse girmesini önleyecek, ama
beş yıliık siyasal yasağını kaldırmayacaktı.
Şimdi bulunacak formül ile Necmettin Ho-
ca'nın siyasete dönmesi de sağlanıyor.
Dönüp dönmemesi fazla farketmez. Nasıl ol-
sa siyaset sahnemiz Necmettin adını taşıma-
yan, hatta değişik etiketler altında gezineh Nec-
mettinler ile dolu.
Hele Necmettin Erbakan'ın hapisten kurtanl-
ması son derece iyi bir çözümdür. Bir siyasal
mevtayı siyasal kurban haline getirmekte ne
kimsenin ne de rejimin çıkan vardır.
Necmettin Erbakan olayının kendi doğal akı-
şı içinde sonuna doğru gitmesinde sayısız ya-
rar bulunduğunu herkes görüyor.
Bu arada, FP Genel Başkan Yardımcısı Bah-
ri Zengin'ın, görev süresi beş yıla indirilmesi is-
tenen cumhurbaşkanı ile ilgili olarak, Meclis'in
üçte iki çoğunluğuyla görevden alınması konu-
sundaki önerisi ise FP'nin parlamanter sistemi
nasıl anladığının da çarpıcı bir göstergesidir.
••*
Zengin'in basit mantık yürüterek vardığı so-
nuç, ilk bakışta olağan gibi gözüküyor.
öyle ya! "Madem ki, cumhurbaşkanını Mec-
Hs seçiyor, yine, ama bu kez 2/3 çoğunlukla gö-
revden de alabilmelidir" denebilir.
Tabii kı bu mantık geçerii değildir. Meclis'in
yürütmeyı denetleyerekdevirebilmesi, sistemin
siyasi sorumluluk ile ilgili kurumunun gereğidir.
Oysacumhurbaşkanının böyle birsorumluluğu
yoktur. Cumhurbaşkanının yetkilerini, VVeimar
ile Fransız 5. Cumhuriyeti'nden esinlenmiş
1982 Anayasası'nın öngördüğünden daha dar
birbiçimesokmak, pariamentanzmin çizgisi içi-
ne çekmek doğal olabilir. Ama klasik pariamen-
tarizmde de meclislerin, velevki kendileri seç-
miş bile olsalar, cumhurbaşkanlannı devinmek
yetkisi yoktur.
Ama bütün bunlan FP'ye anlatmak güçtür.
Onlann milli irade ve parlamentonun yetkileri
konusundaki, çoğunlukdiktasınayatkın görüş-
leri, çağdaş demokrasinin kurumlanyla çelişir.
Hatta salt çoğunluk diktası bile değil, onlar en
fazla oy almış olan partinin, bu oy yüzde 50'den
Vfazla olmasa bile dayatmasını denemişlerdir,
iktidarlan döneminde.
•••
Vanlan anlaşmanın en tehlikeli yönü ise ana-
yasanın 69. maddesini değiştirerek parti kapat-
mayı imkânsız hale getirme konusundaki uzlaş-
madır.
Partilerin kapatılmadığı demokrasilerin en
ideal sistem olduğunu söylemek gerek,
Ama burada vurgulanması gereken nokta,
partilerin kapatılmayı gerektirecek davranışlar-
dan kaçınmalandır. Yoksa ne yapartarsa yapsın-
lar, kapatılmamalan, kapatılamamalan değil.
Dünyanın bütün gelişmiş demokrasilerinde
parti kapatma vardır ve şu anda Alman ırkçı
partisi içın gündemdedir bu konu.
Parti kapatılması, özellikle 2. Dünya Sava-
şı'na yol açan olaylardan demokrasilerin aldığı
dersin ürünü olarak girmiştir çağdaş demokra-
silere.
Türkiye'de parti kapatılmasının önlenmesi ile
birlikte, şeriatçı kesim öylesine rejimi rayından
çıkaracak, öbür partiler de bu yanşa öylesine
tehalükle katılacaklardır ki, sonunda işler rayın-
dan çıkacak ve ülke çok büyük bir tehlike ile
karşı karşıya gelecektir.
Bu gerçeği görmezden gelerek ucuz demok-
ratlıktaslamak, demokrasinin köküne kibrit su-
yu ekmektir.
Herkes çok dikkat etmek zorundadır. Sayın
özkan ile Kutan çok büyük birtehlikenin temel-
lerini atıyorlar.
Kadro degisikliği gerceklestirildi
VÎNSAN yeniden
yapıiandı
Ali Haydar Veziroğlu.
Haber Merkezi - Ve-
ziroğlu Inşaat Sanayı ve
Ticaret A.Ş.'nin (VÎN-
SAN) hafta sonu Anka-
ra'da yapılan toplantısın
da "yeniden yapuanma"
çalışmalan sonuçlandı-
nldı. Toplantıda "kadro
değişiklikleri" de ger-
çekleştınldı.
Toplantı sonucunda
TÜSİAD üyesi An Rıza
Veziroğlu. tcra Kurulu
Başkanlığı ile Yönetım
Kurulu Başkan vekilh-
ği'ne getirildi. Başkan-
lığını Ali Haydar Vezi-
roğjhı'nun yürüttüğü Yö-
netim Kurulu"nun baş-
• Veziroğlu Inşaat
Sanayi ve Tic. A.Ş.'nin
Ankara'da yapılan
toplantısında Ali Rıza
Veziroğlu, Icra Kurulu
Başkanlığı ile Yönetim
Kurulu Başkan
vekilliği'ne getirildi.
kan yardımcılıklanna
Hasan Veziroğlu, Genel
Koordinatör HaKt Tap-
kan getirilirken yönetim
kurulu üyeliklenne ise
CelaJettin Dursun, Ah-
met Özbekve Hayri Ka-
radoğan getirildi.
Aynca, Ali Rıza Vezi-
roğlu'nun başkanlığında
görev yapacak ıcra ku-
rulu üyeliklerine Hasan
Veziroğlu, Halit Tapkan,
Mali İşler Genel Müdü-
rü Emin Taylan. Teknik
Genel Müdürü Hasan
Siimer ve Personel ve
tdare İşler Genel Müdü-
rü TuncayAtay getirildi.
Ortaklar, anayasayı değiştirmek ve bazı yasalan çıkarmak için FP ile sıkı pazarlığa girdi
Hükümet af ve 5+5'te anlaştıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Hükümet ortaklan ile FP; cumhurbaş-
kanmın görev süresini kısaltacak "5 ar-
tı 5" fonnülü doğrultusunda anayasa-
nın değiştirilmesine karşıhk, parti ka-
patmanın zorlaştınlması ve kapatılan
RP'nin yasaklı İideri Necmettin Erba-
kan' ın cezaevinden kurtanlması konu-
lannda anlaştı.
Başbakan Bülent Ecevh, Erbakan'ın
kurtanlması ile ilgili sorulara "Af ko-
nusu bir iki gün içinde netleşecek. Ha-
zuianan metne bakacağız. Olanak var-
sa etöen gekni yapacağız" yanıtını ver-
di. ANAP Genel Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Mesut Yıbnaz, hükümet or-
taklan olarak çete suçlan kapsam dışın-
da kalmak üzere af yasası ve '5 arn 5'
değişiklıği konusunda uzlaşmaya var-
dıklannı söyledi Yılmaz, geçen hafta-
ki liderler zirvesınde 3 'lü anayasa de-
ğişikliği paketinın yeniden gündeme
getirilmesini kararlaştırdıklannı bildir-
di. Hükümet ortaklan, anayasa deği-
şikliklerini gerçekleştirebilmek ve tar-
tışmalı bazı yasa tasanlannı çıkarabil-
mek için FP ile sıkı pazarlığa girdi.
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde
gündeme getirilen ve cumhurbaşkanı-
nın süresiyle ilgili anayasanın 101, par-
tilerin kapatılmasıyla ilgili 69. ve mil-
letvekıllennın özlük haklanyla ilgili
86. maddelerinin değiştirilmesine iliş-
kin paket 101. maddenin reddedilmesi
üzenne geri çekilmişti. Bu paket gün-
celleştirilirken 12Eylülyöneticılerinin
işlem ve eylemlerine yargı yolunu ka-
patan geçici 15. madde ile cumhurbaş-
kanınm yetkilerinin sınırlandınlması
amacıyla anayasanın 104. maddesınin
değiştirilmesinin de gündeme getinle-
bileceği vurgulandı.
Hükümet ortaklan TBMM günde-
miyle ilgili olarak FP ile sıkı pazarlık
yürütürken af konusunu da kendi ara-
lannda netleştirmeye çalışıyor. Af ya-
sasına ceza erteleme ve şartlı salıveril-
me formülüyle gerçekleştirilmesi; çe-
te, tecavüz, çıkar amaçlı suç örgütleri-
nin kapsam dışında kalması konusun-
da uzlaşma sağlandı. Yardım ve yatak-
lık suçunun af kapsamma almması için
özellikle Güneydoğulu mılletvekilleri-
nin girişimleri de sürüyor. Anayasa
Mahkemesi'nce iptal edilen ve basm
yoluyla işlenen suçlarla ilgili yasanın
da Erbakan'ı da kapsayacak bıçimde
genişletilerek getirileceği bildirildi. Bu
düzenlemenin Af Yasası 'na eklenmesi-
nin düşünülmediği bildirildi. Bu arada
MHP'nin, Erbakan'ın siyaset yapma
yasağuun kaldınlmasını istemediği de
vurgulandı. Ecevit, Erbakan'ı afkapsa-
mına alınması konusunda da "olanak
varsa, elden geleni yapacaklannı" bil-
dirdi. ANAP İideri Yılmaz, dün parti-
sinin başkanlık divanına girişinde gaze-
tecilerin afla ilgili sorularmı yanıtladı.
Yıhnaz, 5 artı 5 formülünün yeniden
gündeme gelip gelmeyeceğine ilişkin
bir soru üzerine de "5 artı 5 dahil daha
önceMecfe'teAnayasa Komisyonu'nda
kabul edilen birkaç maddeük değişikKk
paketini tekrar gündeme getirecekleri-
ni" ifade ettı MHP Grup Başkanveki-
li tsmail Köse. affm kapsamına Hahık
Kırcı. Erbakan ve Eşber Yağmurdere-
H'nin de girebileceğini belirterek *Şu
gjrsm, bu girmesin gibi bir gayret yok"
dedi.
ANAP liderinin resmi kanaldan Kürtçe yayın önerisi hükümeti kanştırdı
yanlışö
• MHP'li Köse: ,
Kürtçe eğitim
yapılması demek
anayasanın
değiştirilmesi demektir
ki, bu suç işlenirse
cezası idamdır.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - ANAP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Mesut Yıl-
maz'ın, AB ülkelerini örnek ve-
rerek "resmi bir kanaldan Kürt-
çe yayın yapılması" önerisi, hü-
kümet ortaklan arasında gergin-
liğe yol açtı. Yılmaz, dün partısi-
nin Başkanlık Divanı toplantısın-
da, sözlerinin "yannş aktarüdığt-
nı" ileri sürerek "Ben AB ülkele-
rinde uygulananı, yani malun
olanı söyledim. AB ülkelerinde,
ancak resmi kanaldan, başka bir
dflde yayın yapüabiliyor. Türkiye
de isterse benzer uygulamayı ya-
pabilir" göriişünü dıle getırdi.
MHP Grup Başkanvekili tsmail
Köse ise anayasaya göre Kürtçe
eğitim yapmanm cezasının idam
oîacağını söyledi.
Avrupa Birliği'nin katılım or-
taklığı belgesınde yer alan "ana-
dikie eğitim ve külrürel haklar"
ifadeleri, hükümet ortaklan ara-
sında görüş aynlığı yarattı.
AB'den sorumlu Başbakan Yar-
dımcısı Yılmaz, dün partisinin
Başkanlık Divanı toplantısı ön-
cesinde gazetecilerin konuya iliş-
kin sorularmı yanıtladı. Yılmaz,
Kürtçe TV ile Ugili sözlerinin tar-
üşıldığınm anımsatıhnası üzen-
ne, kendısınuı bu konuda yalnız-
ca AB ülkelenndeki uygulamala-
n ömek verdiğini söyledi. Özel-
likle radyo-televizyonlann Tür-
kiye'de tâbi olduğu mevzuatın şu
anda birçok Avrupa ülkesınden
daha ileri olduğunu kaydeden
Yıbnaz, "Ama bu çerçeve içeri-
sinde Türkiye isterse bu konuda
yeni birdüzenleme getirebilir. Ben
bunu söyledim. Şöyle olsun, böy-
le olsun demedim. Sadece AB'de-
ki uygulamayı dikkate alarak
Erbakanı kurtarmatelası
Afpazurlığı
Fazttet'i
kanştırdı
• Yenilflcçiler, hükümetin Cumhurbaşkanı
Sezer'le kavgası nedeniyle 5 artı 5
formülünü af pazarlığında yeniden
gündeme getirdiğini savunarak FP'nin bu
öneriye destek vermesine karşı çıkıyorlar.
Yılmaz, dün partisinin Başkanlık Divanı toplantısında, "Ben AB ülkelerinde uygulananı, yani malum olanı
söyledim. AB ülkelerinde, ancak resmi kanaldan başka bir dilde yayın yapüabüiyor" dedi (Fotoğraf: AA)
Türkiye'nin bu konuda imkânla-
rmuı oîacağını söyledim" diye ko-
nuştu.
Başkanlık Divanı toplantısın-
da da bir üye, DSP ve MHP'nin
Kürtçe televizyon yayınına karşı
görüş bildirdiğine işaret ederek,
"Bu durumda biz yalnız kahyo-
nız. Bukonudabizimtutumumuz
ne olacak" sorusunu gündeme
getırdi. Bunun üzenne de Yıl-
maz, sözlerinin çarpıtıldığını ima
ederek. "Ben, malum olanı, AB
ülkelerindeki uygulamayı anlat-
nm. Fransa. Romanya. Bulgaris-
tan'daki uygulamalan ömek \er-
dim. O ülkelerde yalnızca resmi
kanaldan, başka dilde yayın yapn
labiliyor, özel radyo-televizyonla-
ra izin vçrilmryor" dedi.
Hükümetin MHP kanadı ise
Kürtçe yayın önensme karşı çıkı-
yor. MHP Grup Başkanvekili Is-
mail Köse, anayasanın dille ilgi-
li hükümlerinın açık olduğunu
belirterek, Türkıye devletınin di-
lınin Türkçe olduğunu kaydetri.
"Kürtçe eğitim nasıl yapüır" di-
ye soran Köse, anayasanın söz
konusumaddesinin değiştirilme-
si bile önerilemeyecek maddeler
arasında yer aldığım kaydederek,
"Kürtçe eğitim yapılması demek
anayasanın değiştirilmesi demek-
tir ld,bu suç işlenirse,cezasıidam-
dır. Bu TürkCeza Yasası'nın 125.
maddesine girer" dedi.
Yılmaz, daha sonra partisinin
grup yönetim kurulu toplantısı-
na katıldı. Toplantıda Istanbul
Milletvekili Nesrin Nas, Kürtçe
yayın açıklamalanyla ilgili bil-
gi isteyince Yılmaz, bu konuda,
bugünkü grup toplantısında ay-
nntılanyla bilgi vereceğini ifade
etti.
Grup yönetiminde
TBMM'nin bu haftaki gündemi
görüşüldü. Bu çerçevede, bugün
cezaevleri ile ilgili DYP'nin ge-
nel görüşme önergesinûı görii-
şülmesi kararlaştınldı. TBMM
Danışma Kurulu'nda da bugün
kesin karara bağlanacak progra-
ma göre, bu hafta 3 kamu ban-
kasının özelleştirilmesi, Vakıf-
lar Bankası Yasası 'nda değişik-
lik, motorlu taşıtlar vergisi ve ir-
ticai faaliyete kanşan memurlar-
la ilgili yasa tasanlannın görü-
şülmesi kararlaştınldı. tçtüzük
degisikliği ise gelecek haftaya
bırakıldı.
Çahşma yaşamında KOB tarbşması
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çahşma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan,
AB'nin öngördüğü düzenlemeleri gerçekleş-
tirme konusunda hazırlıklı olduklannı savu-
nurken, kamu çahşanlan sendika yasa tasan-
sını kısa sürede yasalaşnracaklannı söyledi.
Katıhm Ortaklığı Belgesi'nde çahşma yaşa-
mına ilişkin yer alan hükümler, sendikalarla
Çalışma ve Sosyal Güvenhk Bakanhğı arasın-
da yeni bir tartışmanın başlamasuıa neden ol-
du. KESK ise tasanda grev ve toplusözleş-
me hakkının yer almadığmı vurgulayarak
"Bakanhğın hazuiadığı tasan ILO'nun 87 ve
98 saydı sözJeşmelerine de aykındır ve biz ta-
sanmn bu şekliyle çıkmaması için çahşma yü-
rûttûk" dedi. Türk-lş, TBMM'de bekleyen ış
güvencesi yasa tasansının bir an önce yasa-
laşünlması için devreye girdi. Türk Iş Başka-
nı Bayram Meral, milletvekillerine bir mek-
tup göndererek iş güvencesi yasa tasansını
desteklediklerini bildirdi.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)- FP'nin, ka-
patılan RP'nin siyasi ya-
saklı İideri Necmettin
Erbakan'ı hapisten kur-
taracak bir af çıkarüma-
sı ve parti kapaimayı zor-
laştıracak anayasa deği-
şikliğinin gerçekleştiril-
mesi koşuluyla hüküme-
tin Cumhurbaşkanı Ah-
met Necdet Sezer'e yö-
nelik operasyonuna des-
tek sözü vermesi partiyi
kanştırdı. Yenilikçiler,
bükümetin Sezer'le kav-
gası nedeniyle 5 artı 5
formülünü yeniden gün-
deme getirdiğini savuna-
rak FP'nin bu öneriye
destek vermesine karşı
çıkıyorlar.
Yenilikçi kanattan Az-
mi Ateş, "Pazarhkyanhş
ohır. Ortada fol yok yu-
murta yok, cumhurbaş-
kanhğı seçuni birmiş.
Şimdi 5arü 5 niyegünde-
me getirüiyor. Hüküme-
tin asüamacuunneoldu-
ğunu göz ardı etmemek
gereldr'" dedi. Istanbul
milletvekili MustafaBaş
da cumhurbaşkanının
görev süresi ve yetkile-
riyle ilgili bir düzenle-
menin Türkiye'nin önce-
likli konusu olmadığını
söyledi. Yenilikçilerin
hükümetle yapılan pa-
zarhklan, bugün grup
toplantısında gündeme
getirmeleri bekleniyor.
Cumhurbaşkanlığı se-
çimi öncesinde gündeme
getirilen ve parti kapat-
mayla ilgili 69. madde
değişikliğini de içeren
üçlü paketin yeniden
gündeme getirilrnesi ko-
nusunda uzlaşıldığı ha-
berleri ve Genel Başkan
Recai Kutan'm Tokat'ta
"Hükûmetin önerüeri,
bütün partilerin fizerin-
de anlaştığı önerOerdir''
diyerek anlaşmayı doğ-
rulaması FP'yi kanştır-
dı. Yenilikçiler. FP'nin
"pazarhkçı parti" olarak
değerlendirildiğine ve
bunun partiyi yıprattığı-
na dikkat çektiler. FP Is-
tanbul Milletvekili Azmi
Ateş, hükümetin 5 artı 5
formülünü gündeme ge-
tirme gerekçesinin iyi ni-
yetli olmadığını belirte-
rek "Ortada fol yok yu-
murta wk, cumhurbaş-
kanlığı seçimi birmiş.
Şimdi5 arö 5 niye günde-
me gednJryor. Hüküme-
tin asıl amacuun ne oldu-
ğunu göz ardı etmemek
gereJdr" dedi.
FP kurmaylanmn hü-
kümetle sürdürdüğü pa-
zarlık Erbakan eksenın-
de yürürken planlanan
düzenlemenin siyasi ya-
saklı Tayyip Erdoğan'm
durumunda bir değişik-
lik yaratmayacağı belir-
tiliyor.
FP yönetiminin, böy-
lelikle TCY'nin 312.
maddesinden hüküm gi-
yen ve hapse giren Erdo-
ğan'ı göz ardı eden bir
düzenlemeye özellikle
sıcak baktığı savunuldu.
Erbakan'la ilgili düzen-
lemenin 3 yıl ceza erte-
lemesi yoluyla yapılaca-
ğı belirtilirken bu süre
içinde aynı suçu işlemez-
se cezanın tüm sonuçla-
nyla birlikte ortadan kal-
kacak olması, Erbakan'ı
mahkûm olduğu 312.
madde nedeniyle yaşam
boyu siyasi yasaklı ol-
maktan kurtaracak. An-
cak Erdoğan cezasım
yatmış olduğu için duru-
munda bir değişiklik ol-
mayacağı ve siyasi yasa-
ğının devam edeceği be-
ürtiliyor.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Necdet Dolunay, 1916 Kızıltoprak
doğumlu. Tam anlamıyta bir eski Is-
tanbul efendisi. Necdet Amca aile
dostumuz. Cumhuriyet gazetesinin de
en eski okuyuculanndan birisi. İlk ve
ortaokulu Kadıköy Sultanisi'nde eski
harflerle okumuş. üseyi ise Haydarpa-
şa Lisesi'nde. Hukukfakültesine Ata-
türk'ün öldüğü 1938 yılında girmiş, i-
ki yıl okuduktan sonra üçüncü sınrfı
geçtiğinde mali sıkıntılaryüzünden bı-
rakrnak zorunda kalmış. Bir süre Ka-
dıköy Sultanisi'nde tarih, coğrafya ve
hayat bilgisi ögretmenliği yapan Dolu-
nay, daha sonra da bir özet kurumun
mali yönetmeni olarak çalışmış.
Necdet Amca, dün Cumhuriyet'e
geldi. Kendisini uzun süredir görmü-
yordum. önemli rahatsızlıklar geçir-
mişti. Onu birden Cumhuriyefte kar-
şımda görünce şaşırdım kaldım. Göz-
tepe'den Cağaloğlu'na gelmek kolay
iş değildi. Firuzan teyze ona izin ver-
mezdi, belli ki habersiz gelmişti.
Necdet Amca'y'a uzun bir 'geçmiş'
sohbetine daldık. Atatürk döneminin
ünlü Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü
Aras'la bir anısını nakletti. Günümüz
açısından da önem taşıyan bu anıyı
Necdet Amca'nın Anıları
sizlerle de paylaşmak istiyorum. Tev-
fik Rüştü Aras bir kişisel iş için Necdet
Dolunay'ın bürosuna gelir. Resmi iş-
lemler yapılırken adının önüne doktor
yazılmamasına kızar ve tüm evrakı ye-
niden hazıriatır.
Aras, Necdet Dolunay'ı çok sever
ve onu Bebek'teki evine davet eder.
Bebek'teki evine gittiğinde 1938 yılın-
daki Hatay krizine ilişkin anılannı anla-
tır. 1938 yılında Hatay sorununun çö-
zümü için Fransızlar, Türk heyetini Is-
viçre'nin Bem kentine davet ederler.
Aras, konuyu Atatürk'e aktanr. Ata-
türk, heyeti alıp gitmesini söyler.
Türk heyeti Bern'e vannca, Fransız-
lar otelin çok pahalı olduğunu söyle-
yerek Paris'e dönmek isterler. Görüş-
meyi orada sürdüımek niyetinde ol-
duklannı bildirirler. Tevfik Rüştü Aras,
bu durumu da Atatürk'e bildirir. Heyet
Atatürk'ün talimatıyla Paris'e gider.
Aras, Paris'e gittiklerinde Fransızlann
uzlaşmaz bir tutum içinde olduğunu
görür
. Canı sıkılır. Yeniden şifreli bir
telgrafla durumu Atatürk'e bildirir. Ata-
türk de dönmelerini söyler.
Tevfik Rüştü Aras ve Türk heyeti
trenle Paris'ten Istanbul'a dönmek
üzere yola çıkariar. Tren Isviçre'de
Bem'de durduğunda bir gazete alan
Tevfik Rüştü Aras, Atatürk'teki rahat-
lığın nedenini anlar. Gazetelerin man-
şeti şöytedir Türkordusu Hatey'a gir-
di."
Necdet amcadan, Atatürk'ün Dışiş-
leri Bakanı doktorTevfik Rüştü Aras'la
ilgili anılannı dinledikten sonra eski Is-
tanbul günlerineyolculukyaptık. "Ka-
dıköy iskelesinden Bostancı köprüsü-
ne kadar toplam 5 bin kişilik bir nüfus
yaşıyordu. Kadıköy'de mebzul (çok)
miktarda çayır vardı: Kuşdili çayın, Ke-
mikliçayın, Moda çayın, Mühürdarça-
yın, Haydarpaşa çayın, Yoğurtçu ça-
yın, Kördere çayın gibi. Şimdi ne ça-
yır kaldı ne de Kadıköy'ün eski hava-
sı. Eski Cumhurbaşkanlanndan Fah-
ri Korutürk'ün kayınpederi Cim-
coz'lar Kadıköy'ün en eski ailelerin-
dendi. Müşir (mareşal) Abdullah Pa-
şa'nin konağı şimdiki Halk Eğitim Mer-
kezi'nin yen'ndeydi. 0nun konağınıyı-
kıp şimdiki binayı yaptılar. Prenses'in
kocası Naci bey, Kızıltoprak'ta bir ko-
nakta yaşardı. 196O'lı yıllarda Akşam
gazetesinin sahibi olan Malik Yolaç'ın
babası önemli bir müteahhitti. Milli ta-
ktmın kaptanı, Fenerbahçeli Zeki Rı-
za, büyük Alaaddin Moda 'da oturur-
lardı.
Kadıköy'de şimdiki itfaiyenin oldu-
ğu yerde tiyatro binası vardı. Kel Ha-
san dönemin en önemli komedyeniy-
di. Ismail Dümbüllü, meşhurkomed-
yen Naşrt Kadıköylü idiler ve bu tiyar-
roda oynarlardı. Şimdi para çoğaldı.
Muhtelif zevkler çıktı. Ozaman tiyat-
roya gitmek çok önemliydi.
Kadıköy'de yazlan deniz sefası ya-
pardık. Kalamış'tan, Moda'dan san-
dallara binerkürekçekerdik. Moda ve
Kalamış'ta denizin içinde kadınlariçin
ayn, erkekter için ayn banyolar vardı.
İki de sinemamız vardı, Süreyya Sine-
ması ve Halet Sineması. Halet Sine-
ması Rumlanndı, eski ismi Apol-
lon'du".
Necdet amcayla geçmiş ve bugü-
nün karşılaştırması üzerine de sohbet-
ler ettik. Geçenlerde orduevine gitmiş
ve sakalı yüzünden içeriye almak iste-
memişler, o da çok sinirlenmiş. Neyse
sonunda içeri girmiş. Necdet Dolu-
nay'ın gözünden Kadıköy'ü ve eski Is-
tanbul'u dinlemek hem ayn bir zevk
hem de üzüntü kaynağı. Bazı şeyleri
nasıl hoyratça yok ettiğimizi düşün-
dükçe insan nasıl da hayıflanıyor.
Geçenlerde Roma'yı gezerken de
benzer duygulara kapılmıştım. Roma
bir tarih müzesi gibi. Şehir turist mer-
kezi gibi, binlerce insan kuyruklarda
şehrin önemli merkezlerini görmeye
çalışıyordu. istanbul, doga olarak Ro-
ma'dan daha güzel, tarihi olarak da
geri kalır bir yani yok. Tek eksiğimiz in-
san malzemesi. Bizim insanımız ne
yazık ki tarihin ve geçmişin korunma-
sına özen göstermiyor. Açgözlü mü-
teahhitler, devlet içinden bulduklan iş-
biıiikçilerle birlikte tarihi ve dogayı ta-
lan edip geçmişi ve güzelliği yok edi-
yoriar.
Necdet amcayı gazeteden yolcu
ederken düşüncelere daldım. Kimbilir
o hangi duygularla evine geri döndü.