Katalog

SAYFA CUMHURİYET 9 EKİM 2000 PAZARTESİ ?1 OLAYLARVE GORUSLER [email protected] Türkçe Ezan ^akışır Bize Av. Celal ULGEN D in kurallannı, hal- kın anlamadığı mistik gizler ek- senine oturtan parsacı kimi çev- relernamazaçağ- nnın ve de yakanlann (dualann) sürgit Arapça olmasından yanalar. Molla dostlan ve de Arap hayran- lannın Türkçe ezan, Türkçe yaka- n sözcüklerine karşıtlıklannı anla- maktayız da, ulusalcılık denince öne atılanlann Türkçe tapınma öne- risine öfke topu kesilmelerini an- lamakta güçlük çekmekteyiz. Mustafa Kemal'in yıllar önce gördüğü bu gerçek, ne yazık ki din bezirgânlan sultasındaki politika- cılarca gericiliğe kurban edildi. Onca çaba, onca özveri sonucu ka- ••• A zanılao konumluk*(mevzi) bir çır- pıda, "Siz isterseniz hilafeti bile ge- tirirsiniz" çığlıklanyla karanlıkla- ra gömüldü. Bugün, anlamadıklan dille, Arap- ça sözcüklere yalan yanlış yükle- nen gizemlerle yurttaşlanmız kut- sal alanda tapınıyor ya da tapındı- ğını sanıyor. Dinin birincil öğesi, inanmaktır. Yabancı bir dille örgülenen din kurallan nasıl inandıncı olur? Ana- dil dışındaki bir dil ile tapınma (ibadet) inançla çelişmiyor mu? İnsanlar okuduğu yakanlann (du- alann) anlamını bilmeden, ezber- ci biryaklaşımla, kutsal alanda ya- şamlannı nasıl sürdürebilir ve de bundan nasıl içsel mutluluklar çı- karabilir? Ülkemizdeki çeşitli siyasal Is- lam söyleminin demokrasimiz üze- rinde yapmak istediği ortak yıkım, ancakyurttaşlann anadiDeyapacak- lan ibadet (tapınma) ile önlenebi- lir. Böylece, anlamsız sözcüklere yüklenen gizemler, muskalar, bü- yüler yiterek gerçekler çıkar orta- ya. Mustafa Kemal'in yıllar önce, "•BiıiakunşeyhJerin,dedeierin,sey- vioerin, çekbilerin, babalann,emir- lerin arkasmdan sürüklenen ve yaz- gılarını ve canlannı falcüann, bü- yücülerin, üfürükçülerin, muskacı- ların ellerine bırakan insanlardan oluşan bir topluluğa uygar bir ulus denebüir mi?" diye sormuştu. Ön- ce, 'yüzvıllardır kafalanmızı de- mir çerçeve içinde bulundurarak, anlaşılmayan VP anlamariığımı? işa- retierden' ulusumuzu kurtarmış, Türk ABC'sini getirmiş, daha son- ra da Kuran'ın Türkçeye çevril- mesi ve ezanın Türkçe okunması girişimleri ile uygar bir ulus olma çabalannı hızlandırmıştı. 21. Yüz- yıla girdiğimiz şu günlerde, Mus- tafa Kemal denli cesur, atak ve so- rumlu yöneticilerimizin olmama- sı ne acı... Toplumlann savaşarak elde etmek istedikleri anadilde ta- pınma hakkı, altın tepsilerde sunul- sa bile uyuntu, bağnaz ve çıkarcı kimseler tarafından öfkeile redde- dilmektedir. Son yıllarda giderek ivmesini hızlandıran siyasal tslam söylemi, kendi halindeki yurttaşlan bile öz- gün kutsal alanlanndan çahp siya- sal tslamın kölesi yapmayı amaç edinmiştir. Bir yanda yıllardır sü- ren kara bilisizlik, diğer yanda Arapça işgalindeki kutsal alanda ezberci ve aldatmacı yaklaşımlar, bu sömürü dizgesini kalıcı kılmak- tadır. Din; tüm batıl kurallan, söy- lemleri atarak, boşinanlan (hura- feleri) yakarakçağdaş bir yenileş- meye (reform) gitmek zorundadır. Burada birincil görev laik din adam- lanna düşmektedir. Usa ve yaşamın olağan koşulla- nna aykın gelen tüm dogma kural- lar yannlara daha büyük boşinan zincirleri bırakır. Usa aykın kural- lar bireyin önce kafasında yok ol- malıdır. Bu da okuduğunu anlamaktan, kavramaktan geçer. Işe yabancı dil işgaline son vermekle, Türkçeezan ve Türkçe yakanyı (duayı) seç- mekle başlamak kutsal alandaki uygarük yoluna yenı adımlar sag- layacaktır. Bir açıdan, geleceğe daha güvenli bakmanın olmazsa olmaz önkoşuludur da bu... 4 l T * I*~'i * - ' * , * . y ; • • • , . • - ' ' - * . : - > . " • • The European ISP Avvards :uuo BestCoBsumerlSP 4&~AliKkkxr*..l >t*i* ••••*?.* f. • Superonline Avrupa'nın En lyi Internet Şirketi seçildi. Superonline, dünyanın önde gelen 200 İnternet şirketinin katıldığı Avrupa ISP Forumu'nda, şirket temsilcilerinin oylanyla Avrupa'nın En İyi Bireysel ISP Şirketi ve Gelişen Piyasaların En İyi İnternet Servis Saglayıcıs ödüllerinın sahıbj oldu. Superonline bu başanyı aboneleriyle paylaşmaktan mutluluk duyuyor. CIMHUBİYETTEN OKURLARA ORHAN ERtNÇ TavşamSuyununSuyu.. Bazı haberier "tavşanın suyunun suyu" gibidir. Söylenenler ya yanlış anlaşılmıştır, ya bir cümlede- ki can alıcı bir kelime atlandığı için anlam değiş- miştir. Ya da o cümleyi çarpıtarak yapılan yorum, söyleneni aynen yansıtıyormuş gibi değertendiril- miştir. Tıpkı istanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ke- mal Alemdaroğlu'nun üniversitenin açıiış dersin- de yaptığı konuşmada olduğu gibi. Geçmişteki radikal dinci kimliği ve kişiliği Cum- huriyet'te yayımlanan Turizm Bakanı Erkan Mum- cu'nun, Rektör'ün söyledikleri ile kafasındaki "tür- bana özgüriük" şablonunun çelişmesi sonunda kırdığı potlar hiç yoktan bir tartışma başlattı. De- mokratlığı, "askerekarşı, tarikatlarayaktn olma" bi- çiminde algılayanlarla, rektöre kızanlar da, fırsat bu fırsat deyip görüşlerini, eleştirilerini açıkladılar. Ancak hiçbirinin konuşma metnini görmediği ve Bay Mumcu'nun algılamasıyla sınırlı sözlerinden yo- la çıktığı ortadaydı. Bu yiizden de radikal dinciler Bakan Mumcu'yu alkışlamakla, Rektör karşıtlan da içlerini sogutmakla kaldılar. Laik Cumhuriyete olan inan da bir kez daha vurgulanmış oldu. ... • • • '••' Anayasa Mahkemesi'nin, tartışmalı kanun hük- münde kararnamelere dayanak olan yetki yasasını, "yürüriüğünün durdurulması" karan da vererek iptal etmesi gündemdeki önemli gelişmelerden biriydi. Ecevit hükümeti artık yeni kanun hükmünde ka- rarname çıkaramayacak. İptal kararından önce ya- yımlanmış olan kararnameler ise, iptal karan geri- ye yürümeyecegi için uygulamada kalacak. Daya- nağı anayasaya aykın karamameleri uygulamayı sür- dürüp süfdürmeyecegi ise Başbakan'ın "içine sin- dirip sindirmeyeceğine" bağlı. • • • ABD'deki ekonomik ve politik çıkar peşinde ko- şan çevrelerin her başkanlık seçimi öncesinde gün- deme getirdikleri "Ermenisoykınmı tasansı" bu kez daha ciddi sonuçlara gebe görünüyor. Nasıl ki Türkiye'deki terör hareketleri, Avrupa'da- ki yandaşlarının çıkarlanna uygun olarak destek- lendiyse, şimdi de Amerika Birleşik Devletleri'nde- ki Ermeni lobisi benzer çıkarlan için çaba göste- riyor. Oysa, 1914 yılına ait istatistikler, Türkiye'de öl- dürüldüğü iddia edilen sayının çok altında bir Er- meni nüfusunun yaşadığını gösteriyor. Toplam Er- meni nüfusu 1 milyon 226 bin 422. Edirne'de 19.773, Adana'da 52.650, Ankara'da 51.556, Ay- dın'da 20.287, Istanbul'da 82.880, Trabzon'da 38.899 Osmanlı uyruğu Ermeni var. Bu nasıl birsoykırımıdır ki bu illerdeki Ermeniler- den hiçbirinin burnu bile kanamamış. Ermeni mil- letvekilleri de Osmanlı Meclisinde görev, hatta ba- kanlık yapmayı sürdürmüşler. Rus işgali sırasında güney ve güneydoğuda iş- birlikçi Ermenilerin kıyıma uğrattıklan fürklerin sa- yısı ise yüz binleri aşıyor. Aradan üç çeyrek asır geç- mesine rağmen Ermentoce katledilenlerin toplu mezarlan bulunuyor. Türkiye'nin Osmanlı Devlet Arşivlerini bilim dün- yasına açmış olması, arşiv belgelerini asıllan ile birlikte Ingilizce, Fransızca ve Almanca dillerinde yayımlaması da Batı dünyasının oynanan oyundan etkilenmesini önlemeye yetmiyor. Batı dünyasının ülkemizin güneydoğusuna, ön- ce PKK, şimdi de Ermeniler aracılığıyla gösterdiği yakın ilginin tutariı bir nedeni bulunmuyor. Üstelik hem çok önemli birçelişkinin vurgulanmasına, hem de Türkiye'nin yurttaşları arasında aynm yapma- dığının kanıtlanmasına neden oluyor. • önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta geçirmeniz dileği ve saygılanmızla. [email protected] 9 Ekim Pazartesi(Bugün) OKTAY flONA. EHINCI BİNIUZAR BAKIRKÖY 5. ŞULH HUKUK HAKİMLİĞt'NDEN EsasNo: 2000/841 KararNo: 2000/1218 thbar eden makam Metris Kapalı Cezaevi Mü- dürlüğü'nce hükûmlü Mehmet (Memet) Aksu'ya vasi atanması istenmiş olmakla verilen karar gere- ğince; Davanın kabulü ile Siirt ili. Eruh ilçesi, Ozlüpe- lit köyü, cilt 74, hane 5'te kayıtlı Fermani ve Rahim oğlu 01.01.1949 doğumlu. hükümlü Mehmet (Me- met) Aksu'ya Ababekir ve Etha oğlu 15.05.1973 doğumlu, Zafer Mahallesi Hendek sokak No: 16 Yenibosna-Bahçelievler tstanbul adresinde ikamet eden yeğeni Ali Taş'ın vasi olarak nasp ve tayinine 28.09.2000 tarihinde karar verilmiştir. Ilan olunur. 29.09.2000 Basın: 54585