Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 EKİM 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
i
Diyanet Vakfı'na ait Karacabey'deki bir öğrenci yurdunun kirası yıllık 500 milyon lira
Yıut Fetlnıllalıçılara ldralandıLEVKNTGEVCELLÎ
BURSA / KARACABEY - Karaca-
bey'de Diyanet Vakfi'na ait öğrenci yur-
dunun FethulJahçılann denetiminde bu-
lunan bır şirkete kıralandığı öne sürül-
dü. Atatürkçü Düşünce Deraeği (ADD)
Karacabey Şube Başkanı tbrahim Bur-
sah, "Uludağ Üniversitesi'nin yanı sra
derneğüniz tarafindan da ayhğı 1 milyar
liraya kiraJanmak istenen yurt FethuJ-
lahçüara peşkeş çekümiştir" dedı.
Karacabey Abdullahpaşa Mahalle-
si'ndekı yurdun tbret Lımited Şirketı
tarafindan aylığı 500 milyon liradan ki-
ralanmasının ardından Fethullahçı ol-
duğu bilinen Uluda| Eğitim ve Kültür
• Karacabey Abdullahpaşa Mahallesi'ndeki yurdun tbret Limited Şirketi tarafindan aylığı
500 milyon liradan kiralanmasının ardından Fethullahçı olduğu bilinen Uludağ
Eğitim ve Kültür Vakfı'na ait otobüs terminali yanındaki yurdun da kız öğrenci
yurdu olarak işletilmeye başlandığı öğrenildi.
Vakfi'na ait otobüs terminali yanında-
ki yurdun da kız öğrenci yurdu olarak
işletilmeye başlandığı öğrenildi.
ADD Karacabey Şube Başkanı Ibra-
him Bursalı, Fethullahçılann son dö-
nemde Karacabey'de her açıdan güç-
lendiklerini, .yayımladığı irtica yanlısı
kitaplarla gündeme gelen Türkıye Di-
yanet Vakfı'nın da bu örgütlenmeye
katkıda bulunduğunu öne sûrdü. Yurt
açmayla ılgılı izin için Karacabey tlçe
Milli Eğitim Müdürlüğü'ne başvurul-
duğunu öğrendiklennı bıldıren Bursalı
şunlan söyledi:
*Karacabey'de Meslek YüksekOku-
hı'nun açümasryla bannma sorunu or-
taya çıkmışü. Uludağ Üniversitesi Mes-
lek Yüksekokulu'nun yanı sıra biz de
bu bina\a talip olmuştuk. Gereken ilgi
gösterünıedi. Diyanet Vakfi. Fethullah-
çılann kurduğu şirkete burayı kirala-
makla gerçek amacını da ortaya koydu.
Karacabey'de Nurcular son dönemde
ekonomikvesosyal açıdan palazlanddar.
Yurdu bilinen amaçlaniçin kullanacak-
lar. İzin talebi geri çevrilmelidir. Bu bi-
na ilk nrsatta çağdaş eğrtimin hizmeti-
ne kazandınbnahdır."
Türkıye'nın tanm deposu olarak bi-
linen Karacabe> ve yöresinde örgütlen-
me atağma kalkan Fethullahçılann yurt
fıyatlannda büyük mdırım yaparak öğ-
renci kazanmaya çalıştığı da öğrenildi.
Bu arada bazı ADD üyeleri, Diyanet
Vakfı'na ait yurdu kıralayan şirkete ya-
kın olan bazı kışilerin Fethullah Gülen'i
ABD'de ziyaret ettiklerirü yakınlanna
aktardıklannı öne sürdüler.
Diyanet Vakfi Karacabey Şubesi ta-
rafindan tepkiler üzerine yapılan yazı-
lı açıklamada mülkiyetı vakfa ait olan
öğrenci yurdunun şube olanaklanyla
işletilmesinin olanaksız olduğu, bu ne-
denle öğrencilere yardımda bulunma
amacıyla kiraya verilmesiyle ilgili iş-
lemlere başlandığı, resmi duyurulann
yapıldığı ancak talipli çıkmaymca pa-
zarlık usulüyle Ibret Özel Eğitim Tesis-
leri Turizm Inşaat Ticaret ve Sanayi Li-
mited Şirketi'ne kiraya verildiği savu-
nuldu. fiıalenin Türkiye Diyanet Vak-
fi Genel Merkezi tarafindan da onay-
landığı açıklandı.
Sendikalardan değerlendirme
'Tasarı eksik
fakat olumlu'
DİSK Genel Başkanı Kuralh çalışan
işletme sahiplerinin tasanya çekimser
yakJaşmalannı anlayamıyoruz.
Petrol-($ Cenel Başkani Tasanyı doğru
bir iş güvencesi yasasına basamak
olabileceği için destekliyoruz.
İşçi partlsl Cenel Başkan Yardımcısı
Işverenin tutumu vahşi kapitalizm çağının
tutumudur. Yasa değişikliği işten çıkanlan
SSK'lileri de kapsamalı.
İstanbulHaberServi-
si - Iş Güvencesi Yasa
Tasansı'mn sendikala-
nn görüş ve önerileri
dikkate almmadan, ILO
Sözleşmesi'nin tama-
mını kapsamadan hazır-
landığuiı savunan sendi-
kalar. tasannın "sendi-
kal güvence" konusun-
da önemli bir adım, an-
cak eksik olduğunu be-
lirttiler.
DİSK Genel Başkanı
Sükyman Çelebi yaptı-
ğı yazılı açıklamada,
taslağın kapsamlı bir iş
güvencesi getirmediği-
ni, kurallı çaiışan işlet-
me sahiplerinin bu ko-
nuda çekince göstenne-
lerini anlayamadıklannı
kaydetti. Çelebi, "Bu
yasadan asıl korkması
gereken kayrt dışı çab-
şan, işcilerin haklannı
gasp etmeyi aüşkanhk
haMne getireo işverenler
ounahdır" dedi. Çelebi
şöyle devam etti:
"Ssyın Sabancı'va ve
diğer işverenlere buyön-
deki önerimizi bir kez
daha üetiyoruz. Gefiniz,
çağdaş ve demokratik
standarHarm önemli bir
parçasıolansendikaigü-
venceyi kabul edmiz. Bu
ülkemizin çağdaş ülke-
k^se^^yesinege^ebÜIne-
ânin asgarişartiarmdan
biridnf
Petrol-lş Genel Baş-
kanı Mustafa Öztaşkuı
da yaptıgı açıklamasın-
da, başta TİSK olmak
üzere bazı sermaye ke-
simlerinin tasanya kar-
şı bir bardak suda firtı-
na kopardığını, oysa ge-
tirilmek istenen yasa-
nın, ILO Sözleşmesi'ni
tamamını kapsamadığı-
nı belirtti. öztaşkın şöy-
le devam etti: "Işröen
çevrelerinin bu taslağa
karşıçıkmalanişgğven-
ceagetfreceğmden değil,
kendi hazuiadıklan iş
yasasmın kamuoyunda
kabulûne bir ön hazırhk
ve bir pazarhk koousu
olsun diyedir. Tüm bu
eksüdikJerin dışında
doğru bir iş güvencesi
yasasına bir basamak
oiabueceği düsüncesyk
sendikalar olarak tasta-
ğı destekiemeiryiz."
Işçi Partisi Genel
Başkan Yardımcısı Eu-
dır Okka da yapüğı
açıklamada, işveren
çevrelerinin tasanya
"cepheden" karşı çıkn-
ğını kaydederek, "Bo
tutum vahşi kapftafizm
çağmm tutumudur. Yasa
değişikiiâolumhı fakat
eksiktir. İşten çıkanlan
SSKITeridakapsamah-
dff"dedi.
İstanbul Tabip Odası
Vardiyalı sistemden
vazgeçme çağnsı
İstanbul HaberServi-
si - Bir yılmı dolduran
vardiyalı çalışma siste-
minin iflas ettiği, ne
kuyruklan kaldırdığı,
ne de dışanya hasta sev-
kini azaltmadığı belir-
tildi. îstanbul Tabip
Odası (lTO)BasınSöz-
cüsü Dr. Rrfat Yücel,
uygulamadan beklenti-
lerin gerçekleşmediğini
beürterek sistemin iflas
ettiğini savundu. Yücel,
Sağlık BakanhğYna
vardiyalı çalışma sıste-
minden vazgeçmesi
çağnsında bulundu.
Vardiyalı çalışma sis-
temini uygulayan "Ba-
kurköy Hastanesi, Hay-
darpaşa Numune Has-
tanesL KartalEğitim ve
Araşarma Hastanesi,
ŞişH Etfal Eğitim ve
Araşdrma Hastanesi fle
ZeynepKamilKadmve
Çocuk Hastahkbuı
Hastanesi"nde çalışma-
lar yapan tstanbul Ta-
bip Odası, araştırma so-
nuçlannı açıkladı. Dr.
Rıfat Yücel imzasıyla
yapılan açıklamada,
günlük poliklinik sayı-
lannın sadece yüzde 2.8
oranında azaldığı ifade
edildi. Açıklamada,
toplumun vardiyalı ça-
hşma sistemini benim-
semediği savunularak,
vardiya dönemınde ba-
kılan hasta sayısının
gündüz bakılan hasta
sayısının ancak yüzde
18'ine varabildiği belir-
tildi. Dışanya yapılan
hasta sevklerinin azal-
madığı vurgulanan
açıklamada, çoğunlu-
ğunu özel sektörün
oluşturduğu sevklerin
yüzde 12 oranında art-
tığına dıkkat çekildi.
Söz konusu 5 hastanede
poliklinik gelirlerinin
yüzde 14 oranında art-
tığı ifade edilen açıkla-
mada, "Enflasyonun
yüzde 50-60'larda sey-
rettiği düşünühırse has-
tanelerin maB açıdan
kan kaj-bettiği söylene-
blllr" denildi. Açıkla-
mada sağlık çalışanlan-
na hastane döner ser-
mayelerinden ödenece-
ği söylenen yüksek
oranlı primlerin de *irf-
takaMığt
"belirtildi.
Dr. Yücel, çözümün
basamaklandınimış,
sevk zincirii sistem ol-
dugunu ifade etti.
Çaiışan 84 işçiden 70'inin sendikaya kayıt yaptırmasının ardından şirket kapatıldı
Uzanlar'dan işçi kıyuıu
AHMETŞEFtK
TRABZON - Uzanlar'a ait Ru-
meli Holding'e bağlı olduğu ılen
sürülen Kara Nakliyat Ticaret AŞ
ile Mavi Yol Inşaat ve Nakliyat
AŞ'de çalışan 84 işçiden 70'inin
sendikaya kayıt yaptırması üzeri-
ne fabrika tamamen kapatıldı ve
bütün işçiler işsiz kaldı. Türk-Iş'e
bağlı Türkiye Motorlu Taşıt Işçi-
leri Sendikası (TÜMTİS) Karade-
niz Bölge Temsilcisi Muharrem
Yıkfanm. "l zanlar'ın bu fabrika-
yı kapatma>a kadar varan sendika
düşmanlığı. Trabzon halkına kar-
şıda birdüşmanhknr*' dedı. Uzan-
lar'ın sahibi bulunduğu Rumeli
Holding tarafindan alınan Trab-
zon Çimento Fabrikası. daha son-
ra kurulan Karadeniz Çimento. ar-
kasından da Beton San adı ile baş-
ka bir şirkete aktanldı. Şirketın ak-
tanmı sırasında çalışanlar işten çı-
kanldı. sendika tamamen tasfıye
edildi, fabrikadakı işler de daha
çok taşeron finnalara verildi. îşçi-
lere yönelik uygulamalardan, çi-
mento fabrikasına hammadde tası-
yan nakliyeciler de etkilendi. Ka-
ra Nakliyat Ticaret AŞ ve Mavi Y-
ol tnşaat ve Nakliyat Ticaret AŞ
adlı şirketlerde toplam 84 işçi ça-
lışıyordu. Bu işcilerin 70'i, 24 Ey-
lül'de TÜMTlS'e üye oldular. Ar-
dından sendikalı iki işçi işten çıka-
nldı. Dığer işcilerin buna tepki
göstermesi üzerine atılan işçiler
yeniden çalışmaya başladı. Ancak
yöneticilerin, iki şirketin de faali-
yetrne son verildiğini açıklamala-
n üzenne bütün işçiler ışsiz kaldı
işçiler Trabzon'da yaptıklan or-
tak basm toplantısında yasal hak-
larını arayacaklannı açıkladılar.
TÜMTİS Karadeniz Bölge Tem-
silcisi Yıldınm'ın yaptığı açıkla-
mada, Çalışma Bakanlığı'nın iş
güvencesi yasasını TBMM'ye
sunmaya hazırlandığı bir ortamda
sendikalı işcilerin işten çıkanlma-
sının rastlantı olmadığun söyledi.
'Enjksyondan doğanfarkçalışana ödenecek'J * O J y J lenen enflasyon oramnın aşılması durumunda arada-
ki farkın kamu çahşanlanna ödeneceğini söyledi. Memur-Sen Genel Başkanı Fatih Uğurlu ve beraberindeld he\eti. dün makamında kabul e-
den Okuyan, kamu çanşanlanna sendika hakkı tanıyan yasa tasansının TBMM'de bulunduğunu belirerek ANAP olarak "grevli \e toptusözleş-
meü" kamu çalışanlan sendika yasasına karşı olduklannı bildirdi. Dümanın hiçbir ülkesinde tek başına grev ve toplusözleşmefi sendika hakkı
bulunmadığını anlatan Oku\an. toplu iş sözleşmesinin yanı sıra lokavtın da bulunmasuun tarnşüabileceğini söyledi. Yaşar Okuvan. 2001 yıh
bütçesinde memuıiara yüzde 18 oranında zam yapıldığına ilişkin haberlerin hatırlatüması üzerine de, bu konunun kesinleşmediğini ve pazar-
tesi günü Bakanlar Kurulu'nda bütçenin ele alûıacağını beürterek bundan önceki görüşlerin doğru olmadığmı söyledL
GÜRÜZ, TEKNOLOJİK GELtŞMELERİN YÜKSEKÖĞRETNİMPE DEVTÜM YARATACAĞEVISAVUNPU
'Eğitimde kamu harcamalan arttınlsın'
İstanbul Haber Servisi - Yük-
sek öğretim Kurumu (YÖK)
Başkam Prof. Dr. Kemal Gürüz.
Türkiye'de üniversite öğrencisi
başma kamu harcamasrnm 2 bin
dolardan 3 bin 300 dolar olan
dünya ortalamasma çıkanlması
gerektiğini söyledi.
Boğaziçi Üniversitesi ve Ame-
rikan Fulbrigt Eğitim Komisyo-
nu'nca Boğaziçi Üniversite-
şı'nde düzenlenen "Yeni Binydda
Ünrversıteler" konulu konferans
başladı. Konferansta konuşan
YOK Başkanı Kemal Gürüz,
ABD'de halen 90 bin adet dersın
ınternet aracılığıyla verildiğini
belırterek dünyada eğitim ve ile-
tişim teknolojileri alanında mil-
yarlarca dolarlık ortaklıklann ku-
rulacağmı, yeni teknolojiler sa-
yesinde yükseköğretimde devrim
nıteliğınde gelişmeler yaşanaca-
ğını vurguladı.
Hacettepe
Üniversite'nin
2000-2001
öğretim dönemi
Cumhurbaşkanı
Sezer'in de
katüdığı bir
törenle açıldı.
Tören, öğretim
üydermin
sıkmtılarinı,
hükümeteve
YÖK'e yönelik
tepkilerini de
açığa vurdu.
Sezer: YÖK'ünyetküerigözdengeçirilmeH
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Hacettepe Üniversitesi'nin
açılış töremne katılan Cumhurbaş-
kanı AhmetNecdet Sezer. Yüksek
Öğretim Kurulu'na (YÖK) yöne-
lik eleştirilerini sürdürerek "Yük-
sek Öğretim Kuruhı"nun amaç dı-
şı yetkilerinin yeniden gözden geçi-
rilmesi j'ararh olacaktn*" dedı. Se-
zer'm sözü, öğretim üyelerinin al-
kışlanyla desteklendi. Hacettepe
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Tunçalp Özgen, "baük bankaiara
lOmihardolarpara" bulan hükü-
metın. üniversite üyelerine kaynak
bulamamasım "anlayamadıklan-
nı" belirtınce, öğretim üyelennce
uzun süre alkışlandı.
2000-2001 öğretim dönemıne
başlayan Hacettepe Üniversite-
si'nin açılış töreni, dün Kültür
Merkezi'nde gerçekleştınldı. Tö-
rene Cumhurbaşkanı Ahmet Nec-
det Sezer'ın yanı sıra Anayasa
Mahkemesi Başkanı Mustafa Bu-
min, Yargıtay Cumhuriyet Bas.sa\ -
cısı Vural Savaş, Danıştay Başka-
nı Nuri Alan da katüdi. Törende
bir konuşma yapan Cumhurbaşka-
nı Sezer, daha önce belirttiği gö-
rüşleri yinelemekte yarar gördü-
ğünü belirtti. Hacettepe Üniversi-
tesi Rektörü Prof. Dr. Özgen de
öğretim üyelerinin çok düşük ma-
aşlar alması nedeniyle araştırma
görevlisi bulmakta güçlük çekil-
diğı, eğitimde 10-15 yıl sonra çok
büyük sorunlar yaşanacağı uyan-
lannda bulundu.
Gürüz, iletişim teknolojisiyle
eğitimin. Türkiye için yaşamsal
bir alan oluşturacağını kaydede-
rek ünıversitelerde öğretim elema-
m-öğrenci dengesınin yeni tekno-
lojiler sayesinde önümüzdeki yıl-
larda sağlanacağını söyledi.
Türkiye 'nin 50 bin öğrencıyle
yurtdışma öğrenci ihraç e-
den bir ülke olduğunu vur-
gulayarak yetersiz gördüğü
bu sayrnın 70 binlere çık-
ması gerektiğini vurguladı.
Albany'deki New York
Devlet Üniversitesi Ulus-
lararası Programlar Direk-
törü Emekli Büyükelçi
Robert Gosende ise daha
fazla Amerikalı öğrenciyi
Fulbrigt Programı ile ülke
dışındaki üniversıtelere
göndermek ıstediklerini
belirten Gosende, buna
karşın birçok üniversite
öğrencisinin orta srnıf ça-
iışan ailelerden gelmesi
nedeniyle değişim prog-
ramlanndan yararlanama-
dığuıı kaydettı.
Gosende, Fulbngt Öğ-
renci Değişim Progra-
mı'ndan bu yıl 5 bin 400
ABD'li öğrencinin yarar-
landığını, YÖK Başkanı
Gürüz'le Türk üniversite-
lerine daha fazla ABD'li
öğrenci gönderilmesı için
görüşeceklerini söyledi.
Boğaziçi Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Sabih
TansaL öğretim üyesi ma-
aşlaruun yetersiz olduğunu
belirterek maaşlann ve öğ-
renci başına kamu harcama-
sının artnnlmasrnı istedi.
DUZYAZI
ORHAN BtRGİT
Vabim ve Ciddi Bir İddia...
Egebank skandalında, ünlü işadamlan ve bürok-
ratlann dışında bir gazetecinin parmak ızi de mı
var?
Emin Çölaşan, üç gün önce Hürrıyet'teki köşe-
sinde kendisine verilen bir bilgiyi, yasaların elver-
diği ölçüde kamuoyuna iletmeye çalıştı. Özellikle
yolsuzluklara karşı savaşan bir gazetecinin köşe-
sinde üç gündür yer alan iddialar, haklı olarak he-
men her kesiminden yolsuzluk kokulan yukselen
kamuoyunda ilgi ile izleniyor.
10 Ekim günlü ilk yazı, Murat Demirel soruştur-
masının kimi öteki soruşturmalarda olduğu gıbi bır
yerde tıkanıp kalacağından kuşku duyan bir oku-
runun dokuz ana başlık altında ilgililere verdiği ipuç-
lannı içeriyor. O ipuçlarının arasında, binsi de bir ga-
zetecinin bundan iki yıl kadar önce Marmara'daki
büyük bir arazi anlaşmazlığı konusunda Murat De-
mirel'e yardım ettiği için 1 milyon dolar aldığı iddi-
ası da var.
Çölaşan o gazetecinin adını, elinde çok somut
kanıtlar bulunmadığı için olmalı; açıklamıyor, ama
1 milyon dolar karşılığında Murat Yahya Demirel'e
bir arazi anlaşmasında arka çıkan bizim meslekta-
şımızın kim olduğu fısıltı gazetesinde somut isim-
lere dönüşüyor; adresler gösteriliyor.
Çölaşan, parmak izinden söz edilen gazetecinin
kim olduğunun, olayı anlatan kişı tarafindan kendi-
sine söylendiğini belirtmekle kalmıyor; yazılannda
haklı olarak bazı düğümlerin çözülebilmesi için yı-
ne kendisine yöneltılen bazı sorulara da yer verıyor.
_ "Murat'ın her şeyını bilen şoförû Baki (Bekir)
Özer nenede? Niçin bulunup konuştunılmuyor" di-
yor.
Bir meslektaşının kendisini arayarak "Ünlu gaze-
tecinin evine çantayla 1 milyon dolar götüren ko-
ruma Ender'i bulduk ve bize tanıkların önünde bu
olayı doğruladı" dediğini açıklıyor. Dahası, kendisi-
nin Tantan'a "Sizdekigazetecinin ismişu mu"d\-
ye sorduğunu, Içişleri Bakanı'nın da "Eveto" diye
yanıt verdiğini de yazıyor.
Kısacası, "Beytülmal Eliyle Vatandaş Parasını
Hortumlama AŞ"n\n bunca marifeti arasına bir de
1 milyon dolar dolu bir çanta öyküsü giriyor. Çan-
ta Marmara'da büyük bir arazi anlaşmazlığının çö-
zümüne aracı olduğu için bir gazetecıye verilmiş.
Diyelim ki "şık bir beyin" Çölaşan'a anlattıkları
doğrudur. Ama o anlatılanlar karşısında, ayağa
kalkması gereken sadece gazetecilerin meslek ör-
gütleri mi olmalıdır?
Marmara'daki büyük bir arazinin anlaşmazlığı-
nın çözümü için 1 milyon doları aracı gazeteciye
vermekten çekinmeyenler, çözüm operasyonu için
gerekli neşteri elinde bulunduran yargıç ya da ta-
pu yetkilisine de daha yüksek bir karşılığı ödemış
olmalıdırlar.
Böylece Emin'in yazısında anlatılan son olay, bi-
risı yozlaşan gazetecilik mesleğinin içinde ahlakı
değerieri yitirmiş o kişinin bulunup en ağır biçimde
kınanması, dolayısıyla bundan böyle gazeteci kım-
liği ile insan içine çıkamaması ile sonuçlanır. Ama
madalyonun öteki yüzünde ceza yasalarının suç
saydığı bir eylem vardır ve bır büyük değeri kendı
gayrimenkullen arasına geçırmek ıçın ödenrrnş ruş-
veti veren ve alanlar ortaya çıkmaktadır.
Üç gündür bu olay yazılıyor ve tartışılıyor. Gaze-
teciler cemiyetleri açıklamalar yapıyor, varsa o mes-
lektaşın kimliğinin ilgililerce belirienmesini istiyorlar.
Görevleri arasında medyada yer alan iddialan oku-
yup harekete geçmek de olan cumhuriyet savcıla-
nnın kıllan bile kıpırdamıyor.
Kuzum bu toplum bu kadar mı duyarsız, bu ka-
dar mı adam sendeci ya da nemelazımcı oldu?
Bir kere, Çölaşan'ın köşesinde yer alan iddialar,
Murat Yahya Demırel'le ılgılı soruşturmaya, ötekı-
lere göre belki çok fazla büyük olmasa da, yeni un-
surlar da getırmekte değil mıdir?
Bu nedenle Türk Basın Konseyi'nin, dün topla-
nan yüksek kurulunun günlerdir bu konu üzerinde
yapılan kimi spekülasyonlan, kimı haklı eleştirilerı
somut bir çerçeve içinde toplama isteğinin altnı çiz-
mek gerekiyor.
Yüksek kurul, elbette öncelikle kendi mesleksel
endişeleri açısından soruna cumhuriyet başsavcı-
lığının el koyarak konuyu çözüme ulaştırması çağ-
rısında bulunuyor. Yani Çölaşan'a suç duyurusu
yapan kişinin, onun verdiği bılgilerde isimleri geçen
şoförün, korumanın, sekreterin, Murat'ın sağ kolu
ve gizli kasası olarak isimlendirilen kımsenin, hat-
ta korumayı konuşturduğunu söyleyen gazetecinin
bildiklerini anlatmalannı ancak sayın savcı ısteye-
bilir.
Temiz toplum gerçekten isteniyorsa, iütfen her-
kes harekete geçmekte ayak sürümemelıdir.
Faks:0212-677 07 62
E-mail: obirgrtle-kolay net
Hak-is'ten CHP'ye ziyaret
Baykal: Sosyal
devlete savaş açıldı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bûrosu) - CHP Ge-
nel Başkanı Deniz Bay-
kal. sosyal devlet ilkesi-
ne karşı açıkça ilan edil-
memiş bir savaş yürütül-
düğünü belirterek "Bu
savaşın en sağJam kalesi
de hükümettir*' dedi.
Hak-lş Genel Başkanı
SaKm Uslu ve konfede-
rasyon yönetim kurulu
üyeleri, dün CHP Genel
Başkanı Baykal'ı maka-
mında ziyaret ettiler.
Baykal, Türkiye'nin bir
süredir ıstikrar programı
uygulamasından geçti-
ğini belirterek, bunun en
ağır yükünü çalışanla-
nn, emeklilerin ve işsiz-
lerin çektiğini söyledi.
Gelir dağılımının
tehlikeli biçimde çar-
pıklaştığını vurgulayan
Baykal, bu tablonun.
sosyal devlet anlayışını
1980'lerin başından bu
yana tahrip etmeyi a-
maç edinen, ayak bağı
gibi gören, sosyal dev-
let olmazsa Türkiye'nm
daha rahat kalkınacağı-
nı düşünen siyaset anla-
yışının gölgesinde ger-
çekleştirildiğinı söyle-
di. Baykal, sosyal dev-
letin asgari standartla-
rmın zarar görmesinin
Türkiye'yi AB'den
uzaklaştıran etkileri be-
raberinde getirdiğini
belirtti.
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı ta-
rafindan hazırlanan Iş
Güvencesi Yasa Tasla-
ğı'nın genel olarak işten
çıkanlmayı değil, sendi-
kahlann işten çıkanlma-
sını engellemeyi öngör-
düğünü anlatan Baykal,
taslağı "mütevazı" ola-
rak değerlendırdi.
Denız Baykal'ı, yeni-
den genel başkanlığa
seçilmesi nedeniyle
kutlayarak sözlerine
başlayan Uslu da, özel
sektörün istikrar prog-
ramına inanmadığını
söyledi.