Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 OCAK 2000 PERŞEMBE
8 HABERLERIN DEVAMI
GUNCELcÜNEYT ARC4YÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
dikkat çekici.
Birinci örnek; ANAP grubu oylanyla cumhurbaşka-
nı seçilen Turgut Özal'ın, 14 yıl önce torununa yazdı-
ğı mektubun yitmesi...
Rahmetlinin büyük oğlu Ahmet Özal, torun Turgut
Özal'a yazılan mektuba hem büyük önem veriyor hem
de telaş içinde...
Bir ara babasının zehirlenerek öldürüldüğü savlan
ile ortalığa dehşet saçan Ahmet Bey'e göre, rahmetli
babası 14 yıl önce kaleme aldığı mektupJannda siya-
sal vasiyetini de yazmış olabilirmiş.
Bu nedenle mektupların yitmesinde bir giz saklı ola-
bileceğini düşünüyor.
Burası özgür bir ülke. Dileyen gizemli senaryolar
yazabilir.
Fakat, dede özal'ın küçük Turgut özal'a neler yaz-
dığını dogrusu fazla merak etmeye de gerek yok.
Rahmetlinin Türkiye'ye miras bıraktığı öylesine ku-
rallar var ki; mektupta hemalde bu kurallardan yola
çıkarak torununa yol gösteriyor.
örnegin şöyle yazmış olabilir: "Bak yavrvm" diye
başlamıştır. "Bugünlerde 'Ben zengini severim' diye
konuşuyorum. Sen, bu sözûmü 2000'lerde benim 'kö-
şeyi dön de nasıl dönersen dön' sözümle birieştirerek
hayat felsefesi olarak kullan ve 'zengin olmak için ne
yaparsan yap, yeter ki zengin ol!' kuralından aynlma.
Ben sana miras bıraktığım bu kurallan Mevlana üs-
tadın 'ne olursan ol, yeter ki gel' çağnsından esinle-
nerek yarattım.
Zaten 2000'lerde anlayacaksın. Yenilik diyeyuttur-
duğum pek çok icraatyabancılann daha önce kullan-
dığı yöntemlerden aşırmadır.
Şayet siyasete soyunacak olursan; hiç çekinmeden
'anayasa bir kez delinirse ne çıkar" demekten çekin-
me. On kez delinsin de.
Işadamı olursan 'benim memurum işini bilir" sözû-
mü devamlı hatıria ve rüşvet vermekten, gerekirse al-
maktan asla çekinme.
Benim başbakanlığımla, cumhurbaşkanı seçilmem-
le fazla uğraşan paşa çocuğu Erdal'a söylediğim gi-
bi, sana sataşana 'küçük Turgut'la uğraş' deyip geçi-
ver!
Gerisi kendiliğinden gellr. Gelir dediğim bol gelir.
Bak büyükannene. DSl'de küçük bir memur iken
geleceğini nasıl sağlam temellere oturttu. Maşallahı
var, pıriantalar içinde yüzüyor."
Ya Köşk
Rahmetli özal'ın torun Turgut Özal'a yazdığı mek-
tup devlet ve medyayı ayağa kaldırdı.
0 kadar önem verildi ki mektuba veya mektuplara;
PTT Genel Müdürü def'i bela kabilinden soruşturma
açtı.
Ikinci bir olay da ilginç içerikte. Cumhurbaşkanımız
Demirel'in hazıriattığı kitapta Mayıs 2000'de görev
süresini tamamlayacağına işaret eden tek satır yok.
Hesap 2007!
Ama, başka ilginç rakamlar dikkat çekici.
Cumhurbaşkanı, 1999 yılında şurada burada tam
409 kez konuşmuş. Bu rakamı gururla, kıvançla, övü-
nerek açıklıyor.
Yıl 365 gün. Demek ki Demirel, birgünde birden faz-
la konuşma yapmış. Dünya başkanlan arasında ko-
nuşma rekortmeni!
Kitap başanlar sıralıyor. Anayasaya göre cumhur-
başkanlannın sorumluluğu yok. lcra yetkisi de. Ama
sorumsuz Demirel, icranın başındaymış gibi her gün
icraatın içinde.
Demirel'in fiili siyaset yıllanndaki negatifler icranın
başı olduğu için sık sık arulıyor. , .
Dünden bugüne şu sonuç çıkıyor Sorumsûztukzır-
hı attında başarılı olmak, başansızlığı hükümet başka-
nının sırtına yüklemek kolay.
644 sayfalık "7999 Çankaya" kitabında her şey var.
Bol keseden giderlerin hesabı verilmiyor. örneğin,
günlük helikopter ve özel uçak gezilerinin, yurtdışına
ayda bir iki kez yapılan kalabalık uçak sefeıierinin he-
sabını veren...
Hatta ve hatta, "yönetimi sivilleştirmek" savıyla yıl-
larca siyaset yapan bir insanın Köşk'ün bahçesinde in-
şa ettirdiği demokratik hiçbir ülkede eşi görülmeyen
heybette üç yıldızlı oteli andıran Muhafız Alayı binala-
nnın kaça mal olduğunu ve niçin yaptınldıgını açık-
layan...
Bir iki paragrafçık bulana aşkolsun!
Üniversitede
Kışlalı sorıışturnıası
ASUMAN
ABACIOĞLU
İZMİR- Yazarımız Ah-
met Taner Ktşlah'nın öldü-
riilmesini protesto amacıy-
la Izmir Demokrasi Plat-
formu'nca Konak Ala-
nı'nda yapılan basın açık-
lamasına katılan bazı öğ-
renciler hakkında, emniyet
müdürlüğünün istemi üze-
rine Ege Üniversitesi yö-
netimi tarafından disiplin
soruşturması açıldı. Fen
Fakültesi Dekanlıgı, kendi
öğrencileri için açtığı so-
ruşturma sonucunda rek-
törlüğe, olayın üniversite
dışında gerçekleştiğini ve
disiplin cezası gerektiren
bir suç işlenmediğini bil-
dirdi.
Ege Üniversitesi Fen Fa-
kûltesi'nden bazı öğrenci-
lere, fakülte dekanlığınca
gönderilen yazıda, Kışla-
lı'nın öldürülmesini pro-
testo etmek amacıyla dü-
zenlenen basın açıklama-
sına katıldıklan gerekçe-
siyle haklannda disiplin
soruşturması açıldığı bildi-
rilerek savımmalannı ver-
meleri istendi. Yazıda şöy-
le denildi:
"Ahmet Taner Kışlah'ya
yapılan saldınyı protesto
etmekamacryla 25.10.1999
gûnü saat 13JO'da Izmir
Demokrasi Platformu or-
ganizesinde Konak Meyda-
nı Hasan Tahsin Anıtı
önünde yapılan izinsiz ba-
sın açıklamasına kabkkğı-
nız, Izmir Emniyet Müdür-
lüğü'nûn 9.11.1999 gün ve
231/99 sayıh j azısından an-
laşdmaktadır. Fen Fakülte-
si Dekanhğı'nm hakkmız-
da disiplin soruşturması
yapmak üzere görevlendir-
diği komisyonumuz, suçla-
malarla ilgili savunmaıuzı
ahnak istemektedir."
Fen Fakültesi Dekanlı-
ğı'nm, ikisi Ahmet Taner
Kışlalı'nın öldürülmesini
protesto amacıyla düzenle-
nen basın açıklamasına,
ikisi ise YÖK'ü protesto
amacıyla düzenlenen et-
kinliklere katıldıklan ge-
rekçesiyle dört öğrenci
hakkında -Rektöriükten
gelen yazı 0261106" soruş-
turma açtığı, ancak soruş-
tunna sonucunda, disiplin
cezası gerektiren bir kusur
olmadığı görüşüne vara-
rak, sonucu rektörlüğe ilet-
tiği öğrenildi. Fen Fakülte-
si yöneticileri, rektöriükten
"soruşturma açıhnaa" yö-
nünde bir yazı gelmesi ne-
deniyle, "soruşturma aç-
mryoruz" deme yetkileri
olmadığını belirterek,
"âdet yerini bubun" diye
soruşturma açtıklannı bil-
dirdiler.
Fakülte yöneticileri,
Yükseköğretim Kurumla-
n Öğrenci Disiplin Yönet-
meliği'ne göre, üniversite
dışında gerçekleşen etkin-
likler nedeniyle öğrenci
hakkında disiplin soruştur-
ması açılamayacağına ve
böyle bir istemin kendile-
rine gönderilmesinin bile
anlamsız olduğuna dikkat
çekerek, "disiplin suçu ge-
rektiren bir kusur olmadı-
ğı" görüşüne vardıklannı,
bunu da rektörlüğe ilettik-
lerini söylediler.
Öte yandan üniversite-
nin diğer fakültelerden ba-
zı öğrenciler hakkında da,
Kışlalı'nın öldürülmesini
protesto etkinliğinin yam
sıra Serkan EroğJu'nun
ölümü ve YÖK'ün kunıluş
yıldönümlerinde yapılan
protesto eylemlerine katıl-
dıklan gerekçeleriyle de,
emniyetin isteği üzerine di-
siplin soruşturmalan açıl-
dığı öğrenildi.
Çalacı tanık olarak sorgulandıİstanbul Haber Servisi- İstanbul
DGM Cumhuriyet Başsavcılığı,
Fransa'dan Türkiye'ye iade edildik-
ten sonra sorgulanmadan cezaevine
konulan ülkücü mafya lideri Alaat-
tin Çakıa'nın "tamk" olarak "bffl-
gjsmebaşvurdu". 3 saat sorgulanan
Çakıcı'ya istanbul DGM'de Tûrk-
bank ihalesi ve Nesim Malki cina-
yeti soruştunnalannı yürüten İstan-
bul DGM cumhuriyet savcılan ta-
rafindan daha önceden hazırlanan
sorular yöneltildi.
Sorgulanmadan cezaevine konul-
masıyla siyasal tartışmalara yol a-
çan ve bakanlıklar arasında knz ya-
ratan Alaattin Çakıcı. Kartal Özel
Tip Kapalı Cezaevi A1 koğuşundan
geniş güvenlik önlemleri altında
dün saat 08.10'da çıkanldı. Zırhlı
bir araç içerisinde bulunan Çakı-
cı'yı taşıyan konvoy, saat 09.10'da
IstanbuJ Devlet Güvenlik Mahke-
mesi Cumhuriyet Başsavcıhğı'na
geldi.
istanbul DGM bahçesine kadar
giren zuhlı araçtan çıkanlan Alaat-
tin Çakıcı, daha sonra Devlet Gü-
venlik Mahkemesi binasına alındı.
Çakıcı'ya İstanbul DGM'de Tûrk-
bank ihalesi ve Nesim Malki cına-
yeti soruşturmalanm yürüten İstan-
bul DGM Cumhuriyet Savcılan Ay-
kut Cengiz Engin ve Ahmet Gürses
tarafından daha önceden hazırlanan
sorular yöneltildi.
Savcılar tarafından 3 saat sorgu-
lanan Çakıcı 12.30'da DGM bina-
sından çıkanlarak zırhlı araçlar eş-
liğinde Kartal Cezaevi'ne götürül-
dü.
Çakıcı'nın 'Hanık" olarak bilgisi-
ne başvurulurken, avukati Muhit-
tin Yüzüak "sorgnya" alınmadı.
Yüzüak, DGM çıkışuıda yaptiğı
açıklamada, 2845 sayıh DGM lerin
kunıluş yasasına göre sorguya aluı-
madığını söyledi. Sorguya katümak
üzere DGM Başsavcılığı'na dilek-
çe verdiğini ammsatan Yüzüak, sor-
guya girmediğini belgeleyen resmi
yazının kendisinde bulunduğunu
kaydetti. Yüzüak, sorgulamadan
önce Çakıcı'ya yasal haklannı
anımsattığıru ıfade ederek, "Tanık
olarak kendisi akyhinde kuOanıla-
cak sorulara yanıt vermeme hakkı-
nın bulunduğunu söyledim" dedi.
İstanbul DGM Cumhuriyet Başsav-
cılığı tarafından yapılan yazılı açık-
lamada ise şöyle denildi: "Alaattin
Çakıcı ve Erol Evcil haklannda
cumhuriyet başsavcıüğunızca 'Cü-
rüm ışlemek için teşekkül oluştur-
mak ve Türk Ticaret Bankası'nın
resmi ihalesine fesat kanştınnak'
suçlanyla ilgiliyürütülen ve genişle-
tilen hazuiık soruşturması nedeniy-
le 5 Ocak 2000 tarihinde tstanbul
DGM Cumhuriyet Başsavcıhğı'na
cetp edflen Çakıcı'nın Suçiulann İa-
desine Dair AvTupa Södeşmesi ve
2845 sayıh kanun hükümleri naza-
ra ahnarak sorusrurmavı yürüten
cumhuriyet savcılan tarafından ta-
nık sıfaüyla ifadesi ahnmış&r. Ha-
zuiık soruşturması gizli olduğun-
dan. Basın Kanunu'nun 30. madde-
si gereğince ifadenin içeriği konu-
sunda açıklama vapılamamaktadır.
Fransız adh' makamlanna yapılan
talepname sonucu beklenmekte
olup, Çakıcf nın hukuki konumuna
üişkin prosedür tamamlandıktan
sonra adı geçen tekrar ceip edilerek
sanık olarak da ifadesi ahnacakür."
Çakıcı'mn DGM'de bulunması ne-
deniyle çevrede olağanüstü güven-
lik önlemi alan polis, jandarma ve
özel tim, çaüya ve bina önüne kes-
kin nişancılar yerleştirdi. Alaattin
Çakıcı'nın sorgulanması konusun-
da 30 Aralık Perşembe günü, istan-
bul DGM Cumhuriyet Başsavcısı
Erdal Gökçen başkanhğında ilgili
bakanlıklardan ve emniyet birimle-
ri ıle DGM savcılanndan oluşan bir
gnıp toplantı yapmıştı.
Dosya sayısı 5'e yüksekli
Adalet Bakanlığı, Alaattin Çakı-
cı'nın, borsa danışmanı Adfl Ön-
gen'i yaralamaya azmettirmekten
yargılanması için Fransa'dan izin is-
tedi. Alınan bilgiye göre, İstanbul
3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Çakı-
cı 'nın yargılanmasını içeren izin is-
temi. Adalet Bakanlığı tarafindan
diplomatik kanallardan Fransa'ya
gönderildi. Böylece Çakıcı hakkın-
da Fransa'dan izin istenen dosya sa-
yısı 5'eyükseldi.
1Ü Iletişim Fakültesi Dekanı Güz, Atatürk devrimlerinin sürekli olduğunu söyledi
'Tahkim ve küreselleşıne karşıdevriındir'
İstanbul Haber Servisi -
istanbul Üniversitesi Ileti-
şim Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Nûket Güz, Atatürk
devrimlerinin "sürekB de\-
1™" olduğunu belirterek
tahkim, küreselleşme, ba-
ğımlılık ve ümmetçilik
yanlılığının "karşıdevrim-
dük" olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Nüket Güz, 10
ile Türk Gençliğine Hizmet
Vakfi'nın ortaklaşa düzen-
ledıği "Avdınlanma Eğiti-
mi Seminerieri"nm bu haf-
taki bölümünde "Tûrkiye
Cumhuriyeti'nin Kunıhışu
ve Atatürk Devrimlerr ko-
nulu bir konuşma yaptı.
Atatürk devrimlerinin sü-
rekli nitelikte olduğunu
vurgulayan Güz, Osman-
lı'daki ıslahat hareketlen-
nin tabansız olmasına kar-
şın Atatürk devrimlerinin
halkla birlikte yapıldığını
kaydetti. Atatürk devrimle-
rinin antiemperyalist, ulu-
sal, laik, pozitivist yönünü
vıırgulayan Prof. Nüket
Güz, Atatürk devrimlerinin
kamu öncülüğünde suııflar
arasında adil gelir bölüşü-
münü hedeflediğini anlattı.
Kemalizmin dogmatik
bir ideoloji ya da doktrin
olmadığını belirten Güz,
"Kemaüzm, devrimleri sü-
rekhkıhnaktır"dedı
Ulusal egemenliğin, Ata-
türk devrimlerinin temeli
olduğunu vurgulayan Güz,
bu devrimleri ortadan kal-
dırmaya çalışan karşıdev-
rim girişimlerinin günü-
müzde kendisini küresel-
leşme, tahkim, öğretim bir-
liğinin parçalanması, irtica
ve dışa bağimlılık eğiümle-
riyle gösterdiğine dikkat
çekti. Tahkim ve küresel-
leşmenin "devrim" değil,
"karşıdevrim'' olduğunu
kaydeden Güz, şunlan söy-
ledi:
"Bugünlerde tahkim adı
atanda vapılan kapötübs-
yon benzeri girişinıler ve ço-
kuluslu şirkeder için mi Al-
bay Reşat, Çiğiltepe 'yi düş-
nmn4j»n atamadıgı için in-
tihar etti? Karştdevrimi sa-
vunanlann ayaklan yere
basmaz, karşıdevrimciler
ümmetçidir, küresekidir
n
6
Hatalardatı ders ahnmah
9
• Baştarafı 1. Sayfada
melere bakarak yamlgıya düşül-
memesi gerektiğini dile getiren
Knıgman, "Halklar mal ve hiz-
metler eUerine ulaşüğı sürece kü-
resel ekononûye izin veriyorlar
amaonubenimsemiyorlar" dedi.
Gelecek yüzyılın en büyük
ekonomik sorusunun, aslında si-
yasi içerikli olacağmı kaydeden
Knıgman, "tkinci küreselekono-
mi Davos'taki topiuluğuB ötesin-
deki halk kirleferihe ulaşabilecek
mi" sorusunu gündeme getirdi.
Ulusal ekonomilenn birbirine
entegrasyonunun, hem iyi hem
de kötü gelişmeler yarattığını be-
lirten Knıgman, "1990'lar buge-
üşmelerle birlikte, vaonm ve tica-
retin uluslararası alanda engeOe-
nemez bü\ ümesine tanıklık etti.
Tarihe bakttğunızda, bu geüşme-
lerin benzerierinin daha önce de
yaşandığını görebiliriz" dedi.
KüreseHeşmenin tarihi
, Tarihçilerin "Ük Küresel Eko-
n^ni" diye adlandırdıklan söz
konusu dönemın 1900'lüyıllann
başlan olduğunu vurgulayan
Knıgman, bu dönemde ıletişim
ve ulaşımda sağlanan teknolojik
gelişmelerin tarihte ilk defa bü-
yük ölçekli uluslararası yatınm
ve ticarete yol açtiğını dile ge-
tirdi. Knıgman, makalesmde
şunlan söyledi:
"Küresel ekonomi yaratma
arayışı içinde, coğrafyaıun gele-
neksel engellemelerini önlemek
için mühendisler mucizeler ya-
rara. Atlantik'in alrına teiefon
kabtolan döşendi ve Panama Ka-
nalı açıldL Kanahn açıhnasuıdan
sonra patlak veren Birinci Dün-
ya Savaşı sonunda ise ilk küresel
ekonomi yok oldu."
KULTUK • SANAT v.v
• Baştarafı 1. Sayfada
içeriyor: Fransızlann güvenliğini garanti al-
tına almak, serbest piyasanın gücünü dizgin-
lemek, liberalizmin aşınhklan ile mücade-
le etmek.
Jospin mesajında Türkiye'nin de artık
adaylık sürecini yaşamaya başladığı Avrupa
Birhği'nin (AB) gelecekteki politikalan hak-
kında da öngörülerde bulunarak sosyal ada-
letin asla göz ardı edilmemesi gerektiğini
belirtti. Jospin tarihi mesajında şu görüşlere
deyerverdi:
"Tarihi ve kûttür çeşitnBği üe AB yem w
gûçlü bir kaltanma moddini, sos\al adaiet
unsurunu göz ardı rtmedenuy gulamav-akoy-
malıdır. Ortak gelecegimizi, ancak kendi
kon trotümüzattuıda tutarak inşa edebüriz."
10212) 293 89 78 (3 HAT)
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ \
Şehir Tiyatroları;
HARBIYE MUHSIN fRTUCIUl SAHNESI 0.212 240 77 20
BATIRIHTIMI
Tur»;.-ı Yıgıl IENER
V^ ..... kl^nJ— Ifl/MT
S-6-7-8-9 OCAK
FAT1H REUT NURİ SAHNESI 0.212 526 53 80
»EMMKONAONGELJNlf»
Yoraten EnjmGÜBM£N
5-Ö-7-8-9 0OUC
S™* Bnnocı&u
HOŞU'NUN UIANÜ (Ç.0)
Yonetan Zvhd EIG0I
9-15-16-22-23-29-30 OCAK
USKUDM MUMHirUM C£Ul SANNESI 0.216 333 03 97
DERYA GULU
••••" Nedret K N İ Z H A N
S-6-7-8-9 OCAK
OYUNCAKTAKİ SIR (Ç.O)
9-15-16-22-23-29-30 OCAK
KADIKOY HALDUN TANEI SAHNESI 0.216 349 04 63
AJBSTOmANES
BARIŞ
Furkçeı, Aznı StHAT
Ydneten K » d KOOIÜRK
S-6-7-8-9 OCAK
ATAJURK VE ÇOCUK (Ç.OJ
DeHeyıp-Yazan Yooetao
N » ' e EKÇETİN AMKAN
9-1S-16-22-23-29-30 OCAK
GAZIOSMANHŞA SAHNESI 0.212 571 60 67
AUADD'İNSIHİRÜLAMBASKCO,
Yone-sn Namık AGAYEV
9. ,5. ,6
-2
2-23 OCAK
HAKB1YE at TTfATROSU 0.212 240 77 20
one-îr SavojDINÇEL
567-8-9 OCAK
KENDİ GOK KUBBEMJZ
Yöneten Engin ULUDAĞ
4-6-7-25-27-28 OCAK
7 OCAK'TAN ITIBAREN SADECE BEYOĞLUALKAZAR SİNEMASINDA
BELGERLM IŞLETMESIDIR (0212)249 7857
P TfYAHtOSU OYUN OÛNLERi SAU 1 5 OO-2O 3O/Pet$CM«C CUMA 15.OO
l». 15.00-30.30 / fOİİMU: 20 30/ CUMA: 20.30/
CltSt 15 00-20 30 / HJML 15 00-19.00
BILETIER ŞEHİR nrATROLARI CISELEKINDE SATISA SUNULMUSTUR
KENT OYUNCULARI i:? 31 îl\
OKMJK O M E D I 3 P • r d
NUKTE
ı E F E S I USefl'in kultur ve sanatakatküan aıiarak sürecek.
SES-1885 ORTAOYUNCULAR
İSTİKUU. CAD. »0:1« TB.: (0 212) 25118 ffi-66 FAX: (0 212) 244 43 27
^ www ortooyuncutgr com
un
ÇOK TUHAF SORUŞTURMA
Çarşamba / 20.00
Ferhan Şensoy'un
PARASIZ YAŞAMAK PAHALI
Perşembe - Cuma / 20.00
Derya Baykal
ŞU AN MUTFAKTAYIM
YazarVYöneten: Fertwn Şensoy Müzik: Rtoet Kıalok
Cumarteai 15.00/Salı20.00
Ferfıan Şensoy
FELEK BİR GÜN SALAKKEN
Cumartesi/ 20.00
Ferlıan Şensoy
FERHANGI ŞEYLER
BULUNMAZ KULTUR MERKEZI
HÜSEYİN HİIMİ BULUNMAZ
Yönetiminde
StNIMA/IV/TtYATtO
OYUNCUUldU IÖİTİMI
BoşJama Tarihi:
15Ocok2000
Pazar 15.00ve 18.00
Bilet Satıs Yerleri: Ortaoyuncular Gişesı: 251 18 65
VAKKORAMALAR-Taksim. Suadiye. Akmerkez
IsfildolCd. 212/81el-25185 23
Nazm Hikmet Sa/ınesı
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
ruz" dediler. Doğru da yaptılar, ama olayın "sosyal
devlet" boyırtu ne yazık ki istenen önceliği alama-
dı. Terörie askeri alanda elde edilen başan gerçek-
ten çok önemliydi.
2- Siyasilerimiz şimdi de öcalan davasıyla mü-
cadelede askerferin devrede olmamasının sıkıntı-
sını yaşıyor.
Askerler, "asılmalıdır" yönünde eğilim belirtse-
ler hemen, "Evet, kesinlifde, zaten biz de öyle dü-
şünüyorduk" deyip el kaldıracaklar. "Ulusal çıkar-
lanmız asılmamasını gerektiriyor" deseler, "Evet,
biz de AB'ye ûyeliğe giderken, ayağımıza bir şey
dolamayalım, diyorduk. Dosyayı bekletelim" di-
yecekler.
Dikkatimizi çeken o ki, siyasiler perde gerisinde
askerler neden eğilim belirtmiyor, diye yakınıyor-
lar. Bu durum belki de askerlerin kaderi. Eğilim be-
lirtirler, asker siyasete kanşmasın... Eğilim belirt-
mezler; bu kadar önemli bir konuda neden sessiz-
ler!
3- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel yeri gel-
dikçe, "Avrupa'yı bekleyelim" diyor. Ardından ek-
liyor:
"Hükümet ortaklan kendi aralannda tartışacak-
lar, en uygun çözümü bulacaklardır. Türkiye'nin
geleceğini düşünmek Türkiye'yi yönetenlerin gö-
revidir..."
Demirel'in sözlerini Türkçeye çevirelim:
"Bu işi kendi aranızda çözün. Binaenaleyh ka-
ran Meclis'ten geçirip Köşk'ü kararnoktası haline
getirecek bir iş yapmayın."
4- ANAP, BM gözlemcisi gibi. Olup bitene bakı-
yor. Belki de sorun çözüldükten sonra görüşünü
belirtiri
5- DSP'de Ecevit en son söylemesi gerekeni
başta söyledî. Avrupa'yı beklemek gerektiğini açık-
ladı. Bu karanndan dönmesi zor. Aynı şey değil, a-
ma görünüm, DSP'nin af kararnamesine benzi-
yori
Kozu poz yapmayalım
6- MHP en kararlı gibi görünen parti. Hükümeti
zoriayan bir havası var. MHP'liler, "Bizim görüşü-
müz değişmedi, başta ne diyorsak o " diyoriar. Bu,
madalyonun bir yüzü. öteki yüzünde ise MHP'nin
seçim alanlannda söyleyegeldikleri var. 18 Nisan
öncesi MHP'liler seçim posterierine yağlı urgan
bile koymuşlardı.
MHP'nin durumu da Demirel'den haJlice.
Apo'nun idam edilmesi gerektiğini düşünüyoriar,
böyle bir karann altında imzalannm olmasını isti-
yorlar, ama idam edilmemesine fazla ses çıkarma-
yacaklannı hissettiriyortar.
MHP'liler FP ve DYP'nin kışkırtmasına da gel-
mediklerini vurgulayıp, "Biz onlan değil, tabanı,
halkı dinleyerek siyaset yapiyoruz. Yaptığımız an-
ketlerden yûzde 90 asılmalıdır, çıkıyor" diyoriar.
MHP'lilerin değeriendirmelerinde gerçeklik pa-
yı elbette var. Ancak, MHP'yi büyüten unsuriardan
birinin de PKK terörü olduğunu unutmamakta ya-
rarvari
7- Politik değil, apolitik bir noktaya doğru gidi-
yoruz. Geldtğimiz yerin ayırdına çok iyi varmamız
gerekiyor. -
rl
-••' • n_ '*"•'". -.ı'JI*
Türkiye; kendi içinde organize olmuş, dışandan
destekli, düzensiz saldınlar için hertüıiü silahı edin-
miş birterörörgütünü alt etti. Apo artık Batı'nın de-
ğil bizim kozumuzdur. Apo'ya ne yapılması gerek-
tiğine Türkiye karar verecek. Avrupa Insan Hakla-
n Mahkemesi bizi bağlar mı? Bağlar. Türkiye'nin
ulusal çıkaıian daha çok bağlar. Usta bir siyaset-
le iki yol birleştirilebilir. Ancak MHP'nin tavnndan
yola çıkarak siyasi duruma baktığımızda temel tar-
tışma konusu, ulusal çıkar değil, oysal çıkar.
MHP'liler "Apo'nun asılması ulusal çıkarlanmız
gereğidir" demiyoriar. "Biz öteden beri söylediği-
miz noktadayız, dönemeyiz" diyorlar.
En sağlıklı çözüm, Meclis'in ortak bir karar ver-
mesidir.
Bu ulusal sorunda siyaset parçalanırsa, koz ola-
rak kullanabileceklerimiz, poz olarak karşımıza
çıkar!
Bandırma Cezaevi'nde gerginlik
ÎBDA-C'K mahkunılar
açlık grevine girdi
BANDIRMA (AA) - ts-
tanbul Bayrampaşa Ceza-
evi'nden Bandırma Ceza-
evi'ne nakledilen yasadışı
tBDA-C örgütüne mensup
mahkûmlann, Metris Ce-
zaevi 'ne nakil isteği ile aç-
lık grevine başladıklan bil-
dirildi.
Bandırma Cezaevi'nde
bulunan şeriatçı terör örgü-
tû IBDA-C üyesi AM Acar,
Bayram ve Ibrahim Taş-
tan, Ismaii Uysal, örgüt
üyesi diğer mahkûmlarla
dün açlık grevine baslaya-
caklannı bir dilekçeyle ce-
zaevi yönetimine bildirdi.
29 mahkûmun imzasının
yer aldığı dilekçenin veriJ-
mesınden sonra mahkûm-
larla cezaevi yönetimi ara-
sında gerginlik yaşanmaya
başladığı öğrenildi. Ban-
dırma Kaymakamı Mnsta-
fa Aü Örnek, Başsavcı Ü-
nal Yahncak ve îlçe Jandar-
ma Bölük Komutanı Üs-
teğmen Emin Fırat, Ban-
dırma Cezaevi'ne geldi.
Konuyla ilgili henüz bir
açıklama yapılmazken Ba-
hkesir II Jandarma Alay
Komutanı Albay HaHlBay-
sal'ın da cezaevine geldiği,
cezaevine yöreden takviye
jandarma bırlığı istendiği
belirtüdi.
Bu arada tBDA-C haber
bürosu adıyla gazetelere
faksla gönderilen açıkla-
mada, cezaevinde mah-
kûmlar ilejandarmalar ara-
sında bir çatışmanın yaşan-
dığı iddia edildi. Açıklama-
da, "Bandırma Ceza-
evi'nde idarenin oruc totan
asker ve mahkûmlara kar-
şı sürdürdüğü hakarete va-
ran tutumunıuı ardından
cezaevi müdürünün oruca
küfrederek mahkûmlan
hücreye koymak istemesiy-
le çabşma çıkü. Çaüşma
hâlâ sürmektedir. Cezaevi
idaresinin. tnsan Haklan
Derneği üyelerine, hiçbir
şey
1
olmadığını belirterek
yalan söylediği öğrenikü"
denildi.
Tütünde haksız kazaııç
• Baştarafı 1. Sayfada
nunda hazırladıklan rapor-
larda firmanm ürettiği si-
garalan ihraç etmediği, iç
piyasaya sattığı ortaya çık-
ü. Firmalar hakkında yak-
laşık 50 sayfalık rapor dü-
zenleyen müfettişlerin suç
duyurusunda bulunulması
yönündeki temenni karar-
İan doğrultusunda olaya el
koyan tzmir Cumhuriyet
Savcılığı'nca soruşturma
başlatıldı. Raporlan değer-
lendiren savcmın iddiana-
me hazn-hğmda olduğu ve
firma hakkında "gümrûk
ve vergi kaçakçıhğı'' savla-
nyla dava açabileceği öğre-
nüdi. Bununla birlikte açı-
lan dava kapsamında TE-
KEL Genel Müdürlü-
ğü'nün ilgili yetkilileri hak-
kında da "göreviihmal" ne-
deniyle soruşturma başlan-
labileceği bildirildi.