Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 OCAK2000PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Adnan Hocacılann, şeriatçı Arap rejimlerinden ve Iran'dan parasal destek gördükleri ileri sürüldü
Biliıııe ve aydmlanınaya da karşıtstanbul Haber Servisi - "Çıkar
amaçlı suç örgütü kurmak" suçlama-
sıyla Kartal Ozel Tip Cezaevi'nde tu-
tuklu bulunan ve kamuoyunda "Ad-
nan Hocacüar" olarak tanınan grubun
lideri olan ve Kartal Cezaevi'nde tu-
tuklu bulunan Adnan Oktar'ın, yal-
nızca gençlere değil, bilimsel düşün-
ceye de zarar verdiği belirtildi. Dr.
Ümit Sayın, Adnan Hocacılann dünya
çapında bir istihbarat örgütü bulundu-
ğunu ve arkalannda kara para oldu-
ğundan şüphe duyduklannı belirterek,
Oktar'ın gelir kaynaklannın şüphelı
olduğunu söyledi.
-Evrim Kuramı'nı savunduğu için,
• ODTÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Kence ve çalışmalannı Wisconsin
Üniversitesi'nde sürdüren nörolog Dr. Ümit Sayın, Adnan Hocacılann, şeriatçı Arap rejimlerinden ve
Iran'dan parasal destek gördüklerini, ülkemizde de şeriatçı Akit gazetesi ve Fethullah Gülen'e yakın
kesimlerle ilişki içinde olduklannı öne sürdüler. Prof. Dr. Kence, Adnan Oktar'ın gözaltina
alınmasından bu yana, Türk basuunrn olayın yalnızca magazinel yönü üzerinde durduğuna dikkat
çekerek, Oktar'ın bilim ve aydınlanma karşıtı çalışmalannın ise gözardı edildiğini kaydetti.
bu kurama karşı olan Adnan Hocacı- ve Iran'dan parasal destek gördükleri- rek, Oktar'ın bilim ve aydınlanma kar-
larla yıllardır mücadele eden ODTÜ
Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.
Dr. AykutKence ve çalışmalannı Wis-
consin Üniversitesi'nde sürdüren nö-
rolog Dr. Ümit Sayın, yaratılış kuramı-
nı savunan Adnan Hocacılann, bu ko-
nuda uluslararası bir çalışma içinde ol-
duklannı, şeriatçı Arap rejimlerinden
ni, ülkemizde de şeriatçı Akit gazete-
si ve Fethullah Gülen'e yakın kesim-
lerle ilişki içinde bulunduklannı öne
sürdüler.
Prof. Dr. Kence, Adnan Oktar'ın gö-
zaltina alınmasından bu yana, Türk ba-
sınının olayın yalnızca magazinel yö-
nü üzerinde durduğuna dikkat çeke-
şıtı çalışmalannın ise gözardı edildiği-
ni kaydetti.
ABD'de de evrim kuramına karşı çı-
kanların büyük çaba içinde olduklan-
nı, Kansas ve Kentucky'de evrim ku-
ramının okullardaki ders kitaplanndan
çıkanldığını anımsatan Prof. Kence
«Türkiye'de ANAP'h Vehbi Dinçer-
Karyağışı nedeniyle çoksayıda okulda eğitime ara verildi
3 bin köy yolu ulaşıma kapalıYurt Haberleri Servisi - Yur-
dun büyük bölümünü etkisi al-
tına alan soğuk ve yağışh hava,
3 bin kadar köy yolunun ulaşı-
ma kapanmasına neden oldu.
Niğde, Yozgat, Kırsehir, Sam-
sun, Konya, Kütahya ve Or-
du'da bazı ilçeler ile Erdemli,
Tufanbeyli ve Şarkışla'da okul-
larda eğitime ara verildi.
Yoğun kar yağışı nedeniyle
Hakkâri, Kırşehir, Yozgat, Niğ-
de, Sıvas, Tokat, Içel, Adana,
Konya, Şanlıurfa, Kayseri, Kü-
tahya ve Bitlis'e bağlı yüzlerce
ilçe ile bine yakın köy yolu ula-
şıma kapandı. Kar yağışı ve
buzlanma, Kayseri-Ankara ka-
rayolunun Çalhgedik ve Mu-
cur, Kayseri- Adana karayolu-
nun Araplıbeli, Kayseri-Sıvas
karayolunun Lalebeli ve Beş-
tepeler, Kayseri-Malatya kara-
yolunun Yedioluk ve Ziyaret-
tepe, Kayseri-Kahramanmaraş
karayolunun ise Dokuzdolam-
baç bölgelerinde ulaşımı aksa-
tıyor.
THY'nin, Istanbul-Kayseri
ve Kayseri-lstanbul uçak sefer-
leri de kar yağışı ve görüş me-
safesinin uygun olmaması ne-
deniyle yapılamadı.
Kar kalınlığının 25 santime
ulaştığı Erciyes Kayak Merke-
zi'ne de ulaşım güçlükle yapı-
labiliyor. Jandarma ekipleri,
Hisarcık beldesinden sonra zin-
cir takmayan araçlann kayak
merkezine gıtmelerine izin ver-
miyor.
Orta Karadeniz'de etkisini
sürdüren yoğun kar yağışı ne-
deniyle Samsun, Ordu, Amas-
ya ve Sinop'ta toplam 463 köy
yolunun ulaşıma kapandıgı bil-
dirildi.
Doğu Karadeniz'i de etkisi
altına alan soğuk ve yağışh ha-
va nedeniyle seracılann don
olayına karşı dikkatli olmalan
gerektiği bildirildi. Trabzon Ta-
nm 11 Müdürü AHÇankaya, so-
ğuk hava koşullan dolayısıyla
seracılann gerekli önlemleri al-
malannı istedi.
Yoğun kış şartlanrun hüküm
sürdüğü Doğu Anadolu Bölge-
si'nde kar yağışı beklenirken
dün. güneşli havayla birlikte
adeta bahardan kalma bir gün
yaşandı. Bölge illerinde önce-
ki gün başlayan kar yağışı özel-
likle Erzincan ve Ardahan'da
etkilı olurken, bu illerde hâlâ
200 dolayında köy yolu ulaşı-
ma kapalı bulunuyor. Ardahan-
Şavşat karayolu da kar nede-
niyle ulaşıma kapandı.
Meteoroloji Bölge Müdürlü-
ğü yetkilileri, hava sıcaklıklan-
nın Erzurum, Kars, Ardahan ve
Ağn'da 2, Iğdır ile Erzincan'da
6 derece olacağını bildirdi. Yet-
kililer, alçak basınç merkezi
cephe sisteminin etldsindeki
bölgede önümüzdeki günlerde
yeniden kar yağışı beklendiği-
ni belirttiler.
DÎSK'ten hükütnete zatn uyansı
ler'in Milh Eğnim Bakanı olduğu dö-
nemde evrim kuramına karşı çıkanlar
bakanhkta etkili olmaya başladılar.
Okul kitaplanna da bu zihnryet yansı-
dı. Yargrtay, Adnan Hocacılar iİe biz-
ler arasında olan davada bizlerin lehi-
ne karan bozdu ve bUimadamlanna
verilen tazminarj az buldn. Tazminat
vüksehflecek" diye konuştu.
Dr. Ümit Sayın ise Türk basınında
Adnan Hocacılann gerçek yüzünü or-
taya çıkarmaya çabalayan ldşılerin ba-
şmda gazetemiz yazarlan Mustafa
Balbay, Orhan Bursah ve Deniz
Som'un geldiğini ifade ederek "Ad-
nan Oktar yalnızca vergi suçundan
yargılanıyor. Büyük ihti-
maDe debirsüresonra be-
raat edip çıkacak. Hapis-
ten çıkınca da neredeyse
kahramanolacak. Bunla-
rm dünya çapında bir is-
tihbarat örgütü var ve
Türkiye'de iktidara gel-
mek istiyorlar. Arkalann-
da kara para olduğundan
şüphe duyduğumuz bu in-
sanlarABD'deki Yaratılış
Arasürma Enstitü-
sü'nden bile daha sistem-
b çahşıyoriar'' dedi.
ABD'deki evrim kura-
mı karşıtı gruplann ağır-
lıklı olarak kiliseler tara-
findan desteklendiğini,
Adnan Hoca'mn ise gelir
kaynaklannm şüpheli ol-
duğunu belirten Sayın,
"Bflimi savunmakTûrki-
ye'ye yabancı. ABD Bi-
Umler Akademisi evrim
kuramını net olarak ka-
bul etti. ABD'de kiliseler,
sinagoglar laiküği, avdrn-
lanmayı savunur, evrim
kurarru karşniarma karşı
seslerini yükseltirken, ül-
kemizde bilimadamlan
Adnan Hocacılann maf-
ya tara yöntemleri De kor-
kutuldu, sindirUdi" diye
konuştu. Adnan Hocacı-
lann evrim kuramı karşı-
tı kitaplannın özellikle
yoksul semtlerde ve okul-
larda etkili olduğunu
anımsatan Sayın, özellik-
le bilimadamı ve aydınla-
nn, bilim dışı bu çabala-
ra karşı seslerini yükselt-
melerini ve halkı uyarma-
d
lstanbul Haber Servisi - DİSK Genel
Başkanı Vahdettin Karabay, ücret zamla-
nnın yüzde 20 ile sınırlandınlmasına yö-
nelik girişimin toplu pazarlık hakkının çiğ-
nenmesi demek olduğunu belirterek "Top-
lusözleşmelere ve kazanıhnış haklara mü-
dahale ettinneyeceğiz. Bunun için her tfir-
lü yöntemi kuUanarak sonuna kadar mfi-
cadele edeceğiz'* dedı. Karabay, iş güven-
cesi karşılığında kıdem tazminatının gün-
deme getınlmesinin bile Türkiye'yi kaosa
sokacağı uyansını yaptı.
DİSK Genel Başkanı Vahdettin Kara-
bay, Şişli'deki geçici DİSK Genel Merke-
zi'nde dün düzenledığı basın toplanusında,
1999 yılı sonlan ve 2000 yılı başlannda
Türkiye'nin ciddi bir yeniden yapılanma
programıyla karşı karşıya olduğunu kay-
detti. Sosyal Güvenlık Yasası, uluslararası
tahkım ve bütçenın, emekçilerin ekonomik
ve sosyal haklannı sınırlandırmak üzere,
bu yapılanmanın bir parçası olarak günde-
me getirildiğını ifade eden Karabay, hükü-
metin yeni yılda yüzde 25 enflasyon öngö-
rerek yapay bir iyimserhk havası yaymaya
D.
çalıştığını ileri sürdü.
Vahdettin Karabay, hayat pahalıhğı, iş-
sizlık ve gelır dağdımının adaletsızlığinden
en büyük sıkıntıyı emekçilenn çektiğini
belirterek, "Hükümetin, reel ücretleri enf-
lasyon, yani yüzde 60 düzeyinde erimiş in-
sanlara yüzde 20 oranmda zam yapması,
gercek ücretlerin yüzde 40 oranında gerile-
mesi demektir. Bu uygulama kabul edile-
mez" dedi.
'ÎSK Genel Başkanı
Vahdettin Karabay, hayat
pahalılığından en çok
emekçilerin etkilendiğini
belirterek, "Hükümetin,
reel ücretleri enflasyon,
yani yüzde 60 düzeyinde
erimiş insanlara yüzde
20 oranında zam
yapması kabul
edilemez" dedi.
Karabay, geçen yıl brüt 217 dolar olan
asgari ücretin bu yıl brüt 203 dolarcivann-
da kaldığına dikkat çelctı.
DtSK Genel Başkanı Karabay, sorunla-
nn çözümünün ücretleri dondurmaktan de-
ğil, üretimı arttırmak, işsızlıği yok etmek
ve gelir dağılımını ıyileştirmekten geçtıği-
ni de ıfade ederek, bu amaçlara yönelme-
yen tüm programlann başansız olacağını
savundu. Karabay şöyle devam etti:
"Emekcifcri tesfim almaya yöneük pro-
pagandalann diğer bir hedefisosyalhakla-
runıznı budanmasıdır. SSK konusunda ko-
panlan gürültü, sağhk hizmetlerinin tasfi-
yesini amaçlamaktadır. Kıdem tazminab-
nın iş güvencesi karşısmda pazarhk konu-
su yapıtanak istenmesi de aynı nhniyetin
ürünüdür. Iş güvencesi bahane edilerek kı-
dem tazminab konusunun gündeme getiril-
mesibileTürkiye'yi çokbüyük kaosa sokar.
Toplusözleşmelere ve kazaıulmış haklara
müdahale ettinneyeceğiz. Bunun içinsonu-
na kadar mücadele edeceğiz.''
Vahdettin Karabay, önümüzdeki dönem-
de mücadelelenni 'Emek Platformu' gibi
örgütlü kesimlerle ve 5 müyona yakuı si-
gortasız, sendikasız emekciyle birlikte yü-
rütme kararlıhğında olduklannı da vurgu-
ladı. Önceükü konulannın, zonınlu tasar-
nıf nemalannın, deprem bölgesindeki işçi-
lerden başlanmak üzere defaten ve nakden
verilmesı olduğunu kaydeden Karabay,
emeklilerin durumunun iyileştirilmesi,
memurlann ücret zamlannın arttınlması
gibi öncelikleri de olduğunu belirtti.
Açık görüş nedeniyle
dün Kartal Özel Tip Ce-
zaevi'ne gelen anne Me-
hida Oktar ile aynı suçtan
tutuklu Fırat Develioğ-
lu'nun eşi Zeynep Devefi-
oğlu yaklaşık 2 saat süren
bir ziyarat gerçekleştirdi-
ler.
Ziyaret sonrasmda ga-
zetecilerin sorulannı ya-
nıtlayan Develioğlu, Ok-
tar'ın evlenebileceği 3 ge-
lin adayı belirlediklerini,
yaşlan 25-30 arasında de-
ğişen bu kişilerin fotoğ-
raflannı ve bügilerini Ad-
nan Oktar'a verdiklerini
kaydettiler.
Develioğlu, Oktar'ın
beğendiği ve evlenmek
istedıgi adayı daha sonra-
ki ziyaretlennde büdire-
ceğini kaydetti. Mediha
Oktar, rahatsız olduğu ge-
rekçesiyle sorulann ya-
nıtlanması sırasında oto-
mobilde bekledi.
Depremzede dondurucu soğukta yakacak derdinde
Yurt Haberleri Servisi - Bolu'da
günlerdir devam edenkaryağışı ne-
deniyle depremzedeler zaman za-
man ısınmak için gerekli yakacağı
bulmakta zorluk çekiyor. Deprem-
zedeler, kimi zaman çe\Teden top-
ladıklan karton parçalanyia kimı
zaman da çatılarda kullanılan el-
yaflarla çadırlannı kaplayıp soğuk-
tan korunmaya çalışıyor.
Bolu'da günlerdır etkisini sürdü-
ren soğuk ve yağışh hava nedeniy-
le depremzedeler nezle ve griple
dahazor duruma düşerken, yetkili-
ler, 39 bin 331 soba ve 277 bin 39
adetbattaniye dağrtıiacağuu bildir-
diler.
Yiyecek gereksinimlenni, kuru-
lan çadırkentlerdenve aşevlerinden
karşılayan depremzedeler, yemek
alabilmek için kar altrnda kuyruk-
larda beklıyorlar. Bolu'nun Küçük-
berk köyünde yaşayan 30 yaşuıda-
ki Cemile Acar, 3 öğün yemek ih-
tiyacmı karşılamak için 2-3 kilo-
metre mesafede bulunan aşevinden
yemek almaya, sırtmdataşıdığı 1.5
aylık bebeği Ediş'le geliyor. Bir
elinde tencere, sırtında küçük be-
bekle kuyrukta bekleyen genç ka-
dın, aldığı sıcak ekmek ve yemek-
lerle çadınnın yolunu tutuyor.
Depremzedelere çeşıtli bölgeler-
den yardımlar da sürüyor. Bolu'ya
yiyecek paketleri gönderen bir ha-
yırseverin yardımlanndan 300 pa-
keti Mehmetçik-1 çadırkentinde
350'si ise diğer çadırkentlerde, ko-
mutanlar ve erler tarafindan çadır-
lara tek tek dağıtıldı.
Bolu'da deprem felaketinin ilk
günlerinde dağıtüan çadırlar, dep-
remzedelerin çadırkentler ve pre-
fabrike konutlara geçmesi üzerine
toplanmaya başlandı. Bolu Kızılay
Bölge Koordinatörü Knbüay Ka-
bj. yazlık ihtiyaç fazlası çadırlann
toplanarak Kızılay'a ulaşnnlması
talimatı aldıklannı belirtti.
Kızılay'ın teslim aldığı çadırla-
nn kent merkezinde bulunan kapa-
lı otoparkta toplandığını behrten
• Bolu'da günlerdir
etkisini sürdüren soğuk ve
yağışh hava nedeniyle
depremzedeler nezle ve
griple daha zor duruma
düşerken, yetkililer, 39 bin
331 soba ve 277 bin 39
adet battaniye
dağınlacağını bildirdiler.
Kalay, "Buraya gekn çadniardan
ısbk,yırak veparçası eksikolanlar
burada görev y^apan arkadaşlan-
nnz tarafindan ayVıuyor. Daha son-
ra sağlam ama ıslakolan çadniar
knrutuhıyvr vekadanabİBrhalege-
lenler düzenU şeküde istifleniyor.
Bugüne kadar toplanan 936 yazkk
çadırdankulanılabilir obnları kriz
masasnun tafimaU dogrultusunda
Ankara'da bulunan merkezdepota-
nmıza göndereceğiz'' diye konuştu.
Bu arada mahalle aralannda bulu-
nan çadırlann toplanması sırasında
büyük özen gösterildiğini belirten
Kalay, "Çamurtuveya loıllanıın dı-
şı çadırlann kuUamlma ihtimaU
varsaarkadaşbnmg tarafindan te-
mizfcniyor. Çadırtann camura atil-
ması veya bn-akdması söz konusu
dep"dedı.
4. Kolordu ve Afet Bölgesi Ko-
ordinatör Komutanı Korgeneral
Erol TutaL Bolu'daki Mehmetçik-
1 Çadırkenti'nde incelemelerdebu-
lundu. Jlk olarak, Bolu 2. Koman-
do Tugayı'nı ziyaret ederek, son du-
rum hakkında bilgı alan Korgene-
ral Tutal, daha sonra geldığı Kara-
çayır Mahallesi'ndeki Mehmetçik-
1 Çadırkenti'nde Psikolojik Reha-
bih'tasyon Merkezi'nı ziyaret etti.
Burada, Psikolog Aşur Horoz'dan
bilgı alan Korgeneral Tutal, en kı-
sa sürede, Mehmetçik çadırkentle-
rinde yaşayan depremzedelerin ya-
ranna sunulacak kütüphaneler ku-
racaklannı söyledi.
Sakarya Elektnk Dağıtım
A. Ş.(SEDAŞ), aboneük işlemi
yapnrmayanlann 11 Ocak Salı gü-
nünden ıtıbaren kesileceğini bildir-
di. SEDAŞ Genel Müdürlüğü'nden
yapılan açıklamada, deprem sonra-
sında, mağdur olan abonelerin da-
ha zor durumda kalmaması için öl-
çü devresınden geçırümeden ener-
ji kuüanımına ızin verildiği, ancak
bu iyi niyetin yanhş anlaşıldığı be-
lirtildı. Açıklamada, SEDAŞ'ın
gösterdıği iyi niyetin, elektnk ener-
jisinin ücretsız kullanılabüeceğı ka-
naatinı doğurduğu ıfade edildı.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
(stanbul Bilgi Üniversitesj
ve Giilay Aslıtürk
Nicedir, lstanbul Bilgi Üniversitesi ile ilgili bir
şeyler yazmıyordum. Zira yazacaklarım hem
propagandaya girer, hem de reklama. Her ne
kadar atalarımız; "Marifet iltifata tabidir" de-
mişlerse de çok şükür yeterince iltifat alıyoruz.
(Ziyadesi ziyade...)
Şişli Belediyesi eski başkanı Sayın Gülay As-
lıtürk'ün, Londra'da gözaltina alınmasını izle-
yen dönemdeki bazı gelişmeler, böyle bir yazj
kaleme almamı zorunlu kılıyor. Zira hem Gülay
Aslıtürk, birkaç televizyon kanalında ismimizi
(övgü olarak) zikretti ve hem de Aslıtürk'e vu-
rulan darbelerin rüzgân, bizleri de etkiliyor.
• • •
öncelikle şunu vurgulamak isterim ki; "Me-
sele adalete intikal etmiştir. Türk adaletine gü-
veniyonım" vb. gibisinden ifadelerin, bence
hiç "kıymet-i harbiyesi" yoktur. Adalet sistemi-
mizdeki en yetkili ağızlar, sistemdeki aksaklık-
lan ısraria dile getirirken, bu konuda iyimser ol-
mak, kendini aldatmaktan başka bir şey değil.
Türkiye'de yargılananların yargılanma süre-
cine baktığım zaman, gerçekten umutsuzluğa
kapılıyorum. örneğin; Veli Göçer "hamamın
namusunu kurtanrcasına" yargılanırken, yap-
tıklan evler Marmara Bölgesi depreminde is-
kambil şatolan gibi yıkılıveren nice müteahhit,
ellerini kollannı sallayarak dolaşıyor ve üstelik
yeni ihaleler alıyortar. Aynı şeyi Susurluk dava-
sında, Gazi Mahallesi davasında, Manisa'da
işkenceci polisler davasında vb. görebiliyoruz.
Eğer Gülay Aslıtürk Türkiye'ye iade edilir ve
yargılanırsa, nasıl birsonuç alınır bilemem. Fa-
kat, Türkiye'deki diğer ilçe belediye başkanla-
nnın bir kısmından, "daha azkirfi" olduğunu dü-
şünüyorum. Yani; ne suçlandığı kadar "suçlu",
ne de kendini savunduğu kadar "suçsuz"...
Ve doğrusu; işin bu boyutu, beni pek de ilgi-
lendirmiyor.
• • •
Beni ilgilendiren husus, kurucuları arasında
olmaktan büyük onur duyduğum lstanbul Bil-
gi Üniversitesi'nin de tartışma konusu edilmek
istenmesi. Gene bu bağlamda; bazı arkadaş-
larımız, ağır bir biçimde suçlanıyor ki; onlar
haklannı yasal yollardan elbette arayacaklar.
Fakat bunlann dışında, dayanaksız bazı dedi-
kodular da dolaşıyor. Bugün, işte bu konuda-
ki görüşlerimi sizlerie paylaşmak istiyorum.
lstanbul Bilgi Üniversitesi; arkasında belli bir
sermaye grubu ya da devlet desteği olmayan
vetek kuruş devlet yardımı almadan kurulan ve
buna karşılık devlete yüz milyarlarca lira katma
değer vergisi ödeyen ve yasal olarak "kârama-
cı" bulunmayan bir vakıf üniversrtesidır. Başa-
nsının altında yatan "sır"; sorumluluğunun bi-
lincinde olarak, konuyu çok ciddi bir biçimde
ele alması ve genellikle arkadaş olan, çok ni-
telikli bir öğretim kadrosuyla işe başlamasıdır.
(Aynca unutmamak gerekir ki; bu öğretim kad-
rosunun önemli bir bölümü, devlet üniversite-
lerinden dışlanan meslektaşlarımızdı.)
Her yerde ve ısraria, "Bilgi Üniversitesi'nin
devlet yardımı almadığını ve almak niyetinde
olmadığım" dile getiriyoruz. Devtet üniversite-
lerimizin bunca gereksinimi varken, devlet kay-
naklarmın vakıf üniversitelerine aktarılmasını
doğru bulmuyoruz. Fakat bazı çevreler inatla,
bizim devlet kaynaklannı kullandığımızı öne sü-
rüyor.
Üniversitenin kuruluşu aşamasında, kent dı-
şına çıkıp çıkmamayı çok tartıştık. Ve sonun-
da, "salt toplumsal bilim alanındaki" bir üniver-
site olarak, kent içinde kalmaya karar verdik.
Oysaki çevre ilçe belediyelerinden bizi davet
edenler vardı. Hem arazi tahsis etmek istiyor
ve hem de inşaatlara katkı vaat ediyorlardı.
(Belki Saytn Cumhurbaşkanımız, bunları da
alınlarından öperdi...)
Kent içinde kalmaya karar verince; arkadaş-
lanmız, uygun bir bina ya da arsa aramaya baş-
ladılar. Ve çeşitli seçeneklerin incelenmesi so-
nunda, Şişli Belediyesi sınırtarı içinde olan bu-
günkü arsa tercih edildi. Bir kültür merkezi ol-
ması için temel atılmış, fakat 10 yılı aşan bir sü-
rede hiç el sürülmemişti. Mikrop ve koku sa-
çan bir çöplük halinde idi. (İlk gördüğümde,
müthiş hayal kınklığına uğradığımı da itiraf ede-
rim.)
lstanbul Bilgi Üniversitesi'nin bugünkü bina-
lan, kulağımıza geldiğine göre, kimilerinin ağ-
zını sulandınyormuş. Eski başkanın bu "geçi-
ci tahsisle" ilgili olarak, trilyonlarca çıkar sağ-
ladığını düşünenler varmış. Ne mantık ama, ne
hayal gücü...
Bizim Şişli Belediyesi'nden 49 yıllığına kira-
ladığımız şey, birkaç dönüm çöplüktü. 49 yıl
sonra Şişli Belediyesi'ne devredilecek olan bi-
nalar kuruculanmızın katkılan ve bazı genç ar-
kadaşlanmızın, ellerinde avuçlannda ne varsa
karşılık göstermeleriyle sağlanan kredilerle ya-
pıldı.
Bazı şeyleri anlamak gerçekten çok zor ve
bazı insanlar başanya tahammül edemiyorlar.
Her şeyiyle YÖK'ün denetiminde olan Istanbul
Bilgi Üniversitesi'nin, en çok tercih edilen va-
kıf üniversitelerinden biri olması, elbette ne-
densiz değildir. Ve bu başarılı konumu, kimile-
rini müthiş rahatsız etmektedir. Ne diyeiim?..
Gülay Aslıtürk'ün belediyecilik uygulamalan
ve (eğer varsa) suçlarının yargılanması, benim
işim değil. Fakat Kuştepe'deki "arsayı" bir pro-
tokolle ve nakdi değil aynı hizmet karşılığında
bir vakrf üniversitesine tahsis etmesi, olumlu bir
davranıştır ve gerek Türk yükseköğretimine,
gerek Şişli'ye ve özellikle Kuştepe halkına bü-
yük bir hizmet ve katkıdır. Kuştepe'nin yüzler-
ce genci, Bilgi Üniversitesi'nin bilgisayarve In-
gilizce kurslanna devam etti ve sertifika aldı.
Kuştepe esnafının kazancı katlandı. Gülay As-
lıtürk, "Benim tek hatam istifa etmekti" diyor.
Belki de haklıdır. Bizde, düşenin pek dostu ol-
muyor. Tartışma konusu olan diğer işleri bil-
mem ama, Bilgi Üniversitesi ile ilgili hiçbir
"menfaat" söz konusu olmadı, zaten olması
mümkün de değildi. Ve başıboş köpeklerle ber-
duşlara mesken olan bir çöplükten. böyle bir
üniversite binası çıkartılabilinmesine imkân
sağlamanın dedikodulara yol açrnası, çok "ya-
kışıksız" oluyor.
ötesi, boş lâftır...