19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 OCAK2000PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Adnan Hocacılann, şeriatçı Arap rejimlerinden ve Iran'dan parasal destek gördükleri ileri sürüldü Biliıııe ve aydmlanınaya da karşıtstanbul Haber Servisi - "Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak" suçlama- sıyla Kartal Ozel Tip Cezaevi'nde tu- tuklu bulunan ve kamuoyunda "Ad- nan Hocacüar" olarak tanınan grubun lideri olan ve Kartal Cezaevi'nde tu- tuklu bulunan Adnan Oktar'ın, yal- nızca gençlere değil, bilimsel düşün- ceye de zarar verdiği belirtildi. Dr. Ümit Sayın, Adnan Hocacılann dünya çapında bir istihbarat örgütü bulundu- ğunu ve arkalannda kara para oldu- ğundan şüphe duyduklannı belirterek, Oktar'ın gelir kaynaklannın şüphelı olduğunu söyledi. -Evrim Kuramı'nı savunduğu için, • ODTÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Kence ve çalışmalannı Wisconsin Üniversitesi'nde sürdüren nörolog Dr. Ümit Sayın, Adnan Hocacılann, şeriatçı Arap rejimlerinden ve Iran'dan parasal destek gördüklerini, ülkemizde de şeriatçı Akit gazetesi ve Fethullah Gülen'e yakın kesimlerle ilişki içinde olduklannı öne sürdüler. Prof. Dr. Kence, Adnan Oktar'ın gözaltina alınmasından bu yana, Türk basuunrn olayın yalnızca magazinel yönü üzerinde durduğuna dikkat çekerek, Oktar'ın bilim ve aydınlanma karşıtı çalışmalannın ise gözardı edildiğini kaydetti. bu kurama karşı olan Adnan Hocacı- ve Iran'dan parasal destek gördükleri- rek, Oktar'ın bilim ve aydınlanma kar- larla yıllardır mücadele eden ODTÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. AykutKence ve çalışmalannı Wis- consin Üniversitesi'nde sürdüren nö- rolog Dr. Ümit Sayın, yaratılış kuramı- nı savunan Adnan Hocacılann, bu ko- nuda uluslararası bir çalışma içinde ol- duklannı, şeriatçı Arap rejimlerinden ni, ülkemizde de şeriatçı Akit gazete- si ve Fethullah Gülen'e yakın kesim- lerle ilişki içinde bulunduklannı öne sürdüler. Prof. Dr. Kence, Adnan Oktar'ın gö- zaltina alınmasından bu yana, Türk ba- sınının olayın yalnızca magazinel yö- nü üzerinde durduğuna dikkat çeke- şıtı çalışmalannın ise gözardı edildiği- ni kaydetti. ABD'de de evrim kuramına karşı çı- kanların büyük çaba içinde olduklan- nı, Kansas ve Kentucky'de evrim ku- ramının okullardaki ders kitaplanndan çıkanldığını anımsatan Prof. Kence «Türkiye'de ANAP'h Vehbi Dinçer- Karyağışı nedeniyle çoksayıda okulda eğitime ara verildi 3 bin köy yolu ulaşıma kapalıYurt Haberleri Servisi - Yur- dun büyük bölümünü etkisi al- tına alan soğuk ve yağışh hava, 3 bin kadar köy yolunun ulaşı- ma kapanmasına neden oldu. Niğde, Yozgat, Kırsehir, Sam- sun, Konya, Kütahya ve Or- du'da bazı ilçeler ile Erdemli, Tufanbeyli ve Şarkışla'da okul- larda eğitime ara verildi. Yoğun kar yağışı nedeniyle Hakkâri, Kırşehir, Yozgat, Niğ- de, Sıvas, Tokat, Içel, Adana, Konya, Şanlıurfa, Kayseri, Kü- tahya ve Bitlis'e bağlı yüzlerce ilçe ile bine yakın köy yolu ula- şıma kapandı. Kar yağışı ve buzlanma, Kayseri-Ankara ka- rayolunun Çalhgedik ve Mu- cur, Kayseri- Adana karayolu- nun Araplıbeli, Kayseri-Sıvas karayolunun Lalebeli ve Beş- tepeler, Kayseri-Malatya kara- yolunun Yedioluk ve Ziyaret- tepe, Kayseri-Kahramanmaraş karayolunun ise Dokuzdolam- baç bölgelerinde ulaşımı aksa- tıyor. THY'nin, Istanbul-Kayseri ve Kayseri-lstanbul uçak sefer- leri de kar yağışı ve görüş me- safesinin uygun olmaması ne- deniyle yapılamadı. Kar kalınlığının 25 santime ulaştığı Erciyes Kayak Merke- zi'ne de ulaşım güçlükle yapı- labiliyor. Jandarma ekipleri, Hisarcık beldesinden sonra zin- cir takmayan araçlann kayak merkezine gıtmelerine izin ver- miyor. Orta Karadeniz'de etkisini sürdüren yoğun kar yağışı ne- deniyle Samsun, Ordu, Amas- ya ve Sinop'ta toplam 463 köy yolunun ulaşıma kapandıgı bil- dirildi. Doğu Karadeniz'i de etkisi altına alan soğuk ve yağışh ha- va nedeniyle seracılann don olayına karşı dikkatli olmalan gerektiği bildirildi. Trabzon Ta- nm 11 Müdürü AHÇankaya, so- ğuk hava koşullan dolayısıyla seracılann gerekli önlemleri al- malannı istedi. Yoğun kış şartlanrun hüküm sürdüğü Doğu Anadolu Bölge- si'nde kar yağışı beklenirken dün. güneşli havayla birlikte adeta bahardan kalma bir gün yaşandı. Bölge illerinde önce- ki gün başlayan kar yağışı özel- likle Erzincan ve Ardahan'da etkilı olurken, bu illerde hâlâ 200 dolayında köy yolu ulaşı- ma kapalı bulunuyor. Ardahan- Şavşat karayolu da kar nede- niyle ulaşıma kapandı. Meteoroloji Bölge Müdürlü- ğü yetkilileri, hava sıcaklıklan- nın Erzurum, Kars, Ardahan ve Ağn'da 2, Iğdır ile Erzincan'da 6 derece olacağını bildirdi. Yet- kililer, alçak basınç merkezi cephe sisteminin etldsindeki bölgede önümüzdeki günlerde yeniden kar yağışı beklendiği- ni belirttiler. DÎSK'ten hükütnete zatn uyansı ler'in Milh Eğnim Bakanı olduğu dö- nemde evrim kuramına karşı çıkanlar bakanhkta etkili olmaya başladılar. Okul kitaplanna da bu zihnryet yansı- dı. Yargrtay, Adnan Hocacılar iİe biz- ler arasında olan davada bizlerin lehi- ne karan bozdu ve bUimadamlanna verilen tazminarj az buldn. Tazminat vüksehflecek" diye konuştu. Dr. Ümit Sayın ise Türk basınında Adnan Hocacılann gerçek yüzünü or- taya çıkarmaya çabalayan ldşılerin ba- şmda gazetemiz yazarlan Mustafa Balbay, Orhan Bursah ve Deniz Som'un geldiğini ifade ederek "Ad- nan Oktar yalnızca vergi suçundan yargılanıyor. Büyük ihti- maDe debirsüresonra be- raat edip çıkacak. Hapis- ten çıkınca da neredeyse kahramanolacak. Bunla- rm dünya çapında bir is- tihbarat örgütü var ve Türkiye'de iktidara gel- mek istiyorlar. Arkalann- da kara para olduğundan şüphe duyduğumuz bu in- sanlarABD'deki Yaratılış Arasürma Enstitü- sü'nden bile daha sistem- b çahşıyoriar'' dedi. ABD'deki evrim kura- mı karşıtı gruplann ağır- lıklı olarak kiliseler tara- findan desteklendiğini, Adnan Hoca'mn ise gelir kaynaklannm şüpheli ol- duğunu belirten Sayın, "Bflimi savunmakTûrki- ye'ye yabancı. ABD Bi- Umler Akademisi evrim kuramını net olarak ka- bul etti. ABD'de kiliseler, sinagoglar laiküği, avdrn- lanmayı savunur, evrim kurarru karşniarma karşı seslerini yükseltirken, ül- kemizde bilimadamlan Adnan Hocacılann maf- ya tara yöntemleri De kor- kutuldu, sindirUdi" diye konuştu. Adnan Hocacı- lann evrim kuramı karşı- tı kitaplannın özellikle yoksul semtlerde ve okul- larda etkili olduğunu anımsatan Sayın, özellik- le bilimadamı ve aydınla- nn, bilim dışı bu çabala- ra karşı seslerini yükselt- melerini ve halkı uyarma- d lstanbul Haber Servisi - DİSK Genel Başkanı Vahdettin Karabay, ücret zamla- nnın yüzde 20 ile sınırlandınlmasına yö- nelik girişimin toplu pazarlık hakkının çiğ- nenmesi demek olduğunu belirterek "Top- lusözleşmelere ve kazanıhnış haklara mü- dahale ettinneyeceğiz. Bunun için her tfir- lü yöntemi kuUanarak sonuna kadar mfi- cadele edeceğiz'* dedı. Karabay, iş güven- cesi karşılığında kıdem tazminatının gün- deme getınlmesinin bile Türkiye'yi kaosa sokacağı uyansını yaptı. DİSK Genel Başkanı Vahdettin Kara- bay, Şişli'deki geçici DİSK Genel Merke- zi'nde dün düzenledığı basın toplanusında, 1999 yılı sonlan ve 2000 yılı başlannda Türkiye'nin ciddi bir yeniden yapılanma programıyla karşı karşıya olduğunu kay- detti. Sosyal Güvenlık Yasası, uluslararası tahkım ve bütçenın, emekçilerin ekonomik ve sosyal haklannı sınırlandırmak üzere, bu yapılanmanın bir parçası olarak günde- me getirildiğını ifade eden Karabay, hükü- metin yeni yılda yüzde 25 enflasyon öngö- rerek yapay bir iyimserhk havası yaymaya D. çalıştığını ileri sürdü. Vahdettin Karabay, hayat pahalıhğı, iş- sizlık ve gelır dağdımının adaletsızlığinden en büyük sıkıntıyı emekçilenn çektiğini belirterek, "Hükümetin, reel ücretleri enf- lasyon, yani yüzde 60 düzeyinde erimiş in- sanlara yüzde 20 oranmda zam yapması, gercek ücretlerin yüzde 40 oranında gerile- mesi demektir. Bu uygulama kabul edile- mez" dedi. 'ÎSK Genel Başkanı Vahdettin Karabay, hayat pahalılığından en çok emekçilerin etkilendiğini belirterek, "Hükümetin, reel ücretleri enflasyon, yani yüzde 60 düzeyinde erimiş insanlara yüzde 20 oranında zam yapması kabul edilemez" dedi. Karabay, geçen yıl brüt 217 dolar olan asgari ücretin bu yıl brüt 203 dolarcivann- da kaldığına dikkat çelctı. DtSK Genel Başkanı Karabay, sorunla- nn çözümünün ücretleri dondurmaktan de- ğil, üretimı arttırmak, işsızlıği yok etmek ve gelir dağılımını ıyileştirmekten geçtıği- ni de ıfade ederek, bu amaçlara yönelme- yen tüm programlann başansız olacağını savundu. Karabay şöyle devam etti: "Emekcifcri tesfim almaya yöneük pro- pagandalann diğer bir hedefisosyalhakla- runıznı budanmasıdır. SSK konusunda ko- panlan gürültü, sağhk hizmetlerinin tasfi- yesini amaçlamaktadır. Kıdem tazminab- nın iş güvencesi karşısmda pazarhk konu- su yapıtanak istenmesi de aynı nhniyetin ürünüdür. Iş güvencesi bahane edilerek kı- dem tazminab konusunun gündeme getiril- mesibileTürkiye'yi çokbüyük kaosa sokar. Toplusözleşmelere ve kazaıulmış haklara müdahale ettinneyeceğiz. Bunun içinsonu- na kadar mücadele edeceğiz.'' Vahdettin Karabay, önümüzdeki dönem- de mücadelelenni 'Emek Platformu' gibi örgütlü kesimlerle ve 5 müyona yakuı si- gortasız, sendikasız emekciyle birlikte yü- rütme kararlıhğında olduklannı da vurgu- ladı. Önceükü konulannın, zonınlu tasar- nıf nemalannın, deprem bölgesindeki işçi- lerden başlanmak üzere defaten ve nakden verilmesı olduğunu kaydeden Karabay, emeklilerin durumunun iyileştirilmesi, memurlann ücret zamlannın arttınlması gibi öncelikleri de olduğunu belirtti. Açık görüş nedeniyle dün Kartal Özel Tip Ce- zaevi'ne gelen anne Me- hida Oktar ile aynı suçtan tutuklu Fırat Develioğ- lu'nun eşi Zeynep Devefi- oğlu yaklaşık 2 saat süren bir ziyarat gerçekleştirdi- ler. Ziyaret sonrasmda ga- zetecilerin sorulannı ya- nıtlayan Develioğlu, Ok- tar'ın evlenebileceği 3 ge- lin adayı belirlediklerini, yaşlan 25-30 arasında de- ğişen bu kişilerin fotoğ- raflannı ve bügilerini Ad- nan Oktar'a verdiklerini kaydettiler. Develioğlu, Oktar'ın beğendiği ve evlenmek istedıgi adayı daha sonra- ki ziyaretlennde büdire- ceğini kaydetti. Mediha Oktar, rahatsız olduğu ge- rekçesiyle sorulann ya- nıtlanması sırasında oto- mobilde bekledi. Depremzede dondurucu soğukta yakacak derdinde Yurt Haberleri Servisi - Bolu'da günlerdir devam edenkaryağışı ne- deniyle depremzedeler zaman za- man ısınmak için gerekli yakacağı bulmakta zorluk çekiyor. Deprem- zedeler, kimi zaman çe\Teden top- ladıklan karton parçalanyia kimı zaman da çatılarda kullanılan el- yaflarla çadırlannı kaplayıp soğuk- tan korunmaya çalışıyor. Bolu'da günlerdır etkisini sürdü- ren soğuk ve yağışh hava nedeniy- le depremzedeler nezle ve griple dahazor duruma düşerken, yetkili- ler, 39 bin 331 soba ve 277 bin 39 adetbattaniye dağrtıiacağuu bildir- diler. Yiyecek gereksinimlenni, kuru- lan çadırkentlerdenve aşevlerinden karşılayan depremzedeler, yemek alabilmek için kar altrnda kuyruk- larda beklıyorlar. Bolu'nun Küçük- berk köyünde yaşayan 30 yaşuıda- ki Cemile Acar, 3 öğün yemek ih- tiyacmı karşılamak için 2-3 kilo- metre mesafede bulunan aşevinden yemek almaya, sırtmdataşıdığı 1.5 aylık bebeği Ediş'le geliyor. Bir elinde tencere, sırtında küçük be- bekle kuyrukta bekleyen genç ka- dın, aldığı sıcak ekmek ve yemek- lerle çadınnın yolunu tutuyor. Depremzedelere çeşıtli bölgeler- den yardımlar da sürüyor. Bolu'ya yiyecek paketleri gönderen bir ha- yırseverin yardımlanndan 300 pa- keti Mehmetçik-1 çadırkentinde 350'si ise diğer çadırkentlerde, ko- mutanlar ve erler tarafindan çadır- lara tek tek dağıtıldı. Bolu'da deprem felaketinin ilk günlerinde dağıtüan çadırlar, dep- remzedelerin çadırkentler ve pre- fabrike konutlara geçmesi üzerine toplanmaya başlandı. Bolu Kızılay Bölge Koordinatörü Knbüay Ka- bj. yazlık ihtiyaç fazlası çadırlann toplanarak Kızılay'a ulaşnnlması talimatı aldıklannı belirtti. Kızılay'ın teslim aldığı çadırla- nn kent merkezinde bulunan kapa- lı otoparkta toplandığını behrten • Bolu'da günlerdir etkisini sürdüren soğuk ve yağışh hava nedeniyle depremzedeler nezle ve griple daha zor duruma düşerken, yetkililer, 39 bin 331 soba ve 277 bin 39 adet battaniye dağınlacağını bildirdiler. Kalay, "Buraya gekn çadniardan ısbk,yırak veparçası eksikolanlar burada görev y^apan arkadaşlan- nnz tarafindan ayVıuyor. Daha son- ra sağlam ama ıslakolan çadniar knrutuhıyvr vekadanabİBrhalege- lenler düzenU şeküde istifleniyor. Bugüne kadar toplanan 936 yazkk çadırdankulanılabilir obnları kriz masasnun tafimaU dogrultusunda Ankara'da bulunan merkezdepota- nmıza göndereceğiz'' diye konuştu. Bu arada mahalle aralannda bulu- nan çadırlann toplanması sırasında büyük özen gösterildiğini belirten Kalay, "Çamurtuveya loıllanıın dı- şı çadırlann kuUamlma ihtimaU varsaarkadaşbnmg tarafindan te- mizfcniyor. Çadırtann camura atil- ması veya bn-akdması söz konusu dep"dedı. 4. Kolordu ve Afet Bölgesi Ko- ordinatör Komutanı Korgeneral Erol TutaL Bolu'daki Mehmetçik- 1 Çadırkenti'nde incelemelerdebu- lundu. Jlk olarak, Bolu 2. Koman- do Tugayı'nı ziyaret ederek, son du- rum hakkında bilgı alan Korgene- ral Tutal, daha sonra geldığı Kara- çayır Mahallesi'ndeki Mehmetçik- 1 Çadırkenti'nde Psikolojik Reha- bih'tasyon Merkezi'nı ziyaret etti. Burada, Psikolog Aşur Horoz'dan bilgı alan Korgeneral Tutal, en kı- sa sürede, Mehmetçik çadırkentle- rinde yaşayan depremzedelerin ya- ranna sunulacak kütüphaneler ku- racaklannı söyledi. Sakarya Elektnk Dağıtım A. Ş.(SEDAŞ), aboneük işlemi yapnrmayanlann 11 Ocak Salı gü- nünden ıtıbaren kesileceğini bildir- di. SEDAŞ Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, deprem sonra- sında, mağdur olan abonelerin da- ha zor durumda kalmaması için öl- çü devresınden geçırümeden ener- ji kuüanımına ızin verildiği, ancak bu iyi niyetin yanhş anlaşıldığı be- lirtildı. Açıklamada, SEDAŞ'ın gösterdıği iyi niyetin, elektnk ener- jisinin ücretsız kullanılabüeceğı ka- naatinı doğurduğu ıfade edildı. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ (stanbul Bilgi Üniversitesj ve Giilay Aslıtürk Nicedir, lstanbul Bilgi Üniversitesi ile ilgili bir şeyler yazmıyordum. Zira yazacaklarım hem propagandaya girer, hem de reklama. Her ne kadar atalarımız; "Marifet iltifata tabidir" de- mişlerse de çok şükür yeterince iltifat alıyoruz. (Ziyadesi ziyade...) Şişli Belediyesi eski başkanı Sayın Gülay As- lıtürk'ün, Londra'da gözaltina alınmasını izle- yen dönemdeki bazı gelişmeler, böyle bir yazj kaleme almamı zorunlu kılıyor. Zira hem Gülay Aslıtürk, birkaç televizyon kanalında ismimizi (övgü olarak) zikretti ve hem de Aslıtürk'e vu- rulan darbelerin rüzgân, bizleri de etkiliyor. • • • öncelikle şunu vurgulamak isterim ki; "Me- sele adalete intikal etmiştir. Türk adaletine gü- veniyonım" vb. gibisinden ifadelerin, bence hiç "kıymet-i harbiyesi" yoktur. Adalet sistemi- mizdeki en yetkili ağızlar, sistemdeki aksaklık- lan ısraria dile getirirken, bu konuda iyimser ol- mak, kendini aldatmaktan başka bir şey değil. Türkiye'de yargılananların yargılanma süre- cine baktığım zaman, gerçekten umutsuzluğa kapılıyorum. örneğin; Veli Göçer "hamamın namusunu kurtanrcasına" yargılanırken, yap- tıklan evler Marmara Bölgesi depreminde is- kambil şatolan gibi yıkılıveren nice müteahhit, ellerini kollannı sallayarak dolaşıyor ve üstelik yeni ihaleler alıyortar. Aynı şeyi Susurluk dava- sında, Gazi Mahallesi davasında, Manisa'da işkenceci polisler davasında vb. görebiliyoruz. Eğer Gülay Aslıtürk Türkiye'ye iade edilir ve yargılanırsa, nasıl birsonuç alınır bilemem. Fa- kat, Türkiye'deki diğer ilçe belediye başkanla- nnın bir kısmından, "daha azkirfi" olduğunu dü- şünüyorum. Yani; ne suçlandığı kadar "suçlu", ne de kendini savunduğu kadar "suçsuz"... Ve doğrusu; işin bu boyutu, beni pek de ilgi- lendirmiyor. • • • Beni ilgilendiren husus, kurucuları arasında olmaktan büyük onur duyduğum lstanbul Bil- gi Üniversitesi'nin de tartışma konusu edilmek istenmesi. Gene bu bağlamda; bazı arkadaş- larımız, ağır bir biçimde suçlanıyor ki; onlar haklannı yasal yollardan elbette arayacaklar. Fakat bunlann dışında, dayanaksız bazı dedi- kodular da dolaşıyor. Bugün, işte bu konuda- ki görüşlerimi sizlerie paylaşmak istiyorum. lstanbul Bilgi Üniversitesi; arkasında belli bir sermaye grubu ya da devlet desteği olmayan vetek kuruş devlet yardımı almadan kurulan ve buna karşılık devlete yüz milyarlarca lira katma değer vergisi ödeyen ve yasal olarak "kârama- cı" bulunmayan bir vakıf üniversrtesidır. Başa- nsının altında yatan "sır"; sorumluluğunun bi- lincinde olarak, konuyu çok ciddi bir biçimde ele alması ve genellikle arkadaş olan, çok ni- telikli bir öğretim kadrosuyla işe başlamasıdır. (Aynca unutmamak gerekir ki; bu öğretim kad- rosunun önemli bir bölümü, devlet üniversite- lerinden dışlanan meslektaşlarımızdı.) Her yerde ve ısraria, "Bilgi Üniversitesi'nin devlet yardımı almadığını ve almak niyetinde olmadığım" dile getiriyoruz. Devtet üniversite- lerimizin bunca gereksinimi varken, devlet kay- naklarmın vakıf üniversitelerine aktarılmasını doğru bulmuyoruz. Fakat bazı çevreler inatla, bizim devlet kaynaklannı kullandığımızı öne sü- rüyor. Üniversitenin kuruluşu aşamasında, kent dı- şına çıkıp çıkmamayı çok tartıştık. Ve sonun- da, "salt toplumsal bilim alanındaki" bir üniver- site olarak, kent içinde kalmaya karar verdik. Oysaki çevre ilçe belediyelerinden bizi davet edenler vardı. Hem arazi tahsis etmek istiyor ve hem de inşaatlara katkı vaat ediyorlardı. (Belki Saytn Cumhurbaşkanımız, bunları da alınlarından öperdi...) Kent içinde kalmaya karar verince; arkadaş- lanmız, uygun bir bina ya da arsa aramaya baş- ladılar. Ve çeşitli seçeneklerin incelenmesi so- nunda, Şişli Belediyesi sınırtarı içinde olan bu- günkü arsa tercih edildi. Bir kültür merkezi ol- ması için temel atılmış, fakat 10 yılı aşan bir sü- rede hiç el sürülmemişti. Mikrop ve koku sa- çan bir çöplük halinde idi. (İlk gördüğümde, müthiş hayal kınklığına uğradığımı da itiraf ede- rim.) lstanbul Bilgi Üniversitesi'nin bugünkü bina- lan, kulağımıza geldiğine göre, kimilerinin ağ- zını sulandınyormuş. Eski başkanın bu "geçi- ci tahsisle" ilgili olarak, trilyonlarca çıkar sağ- ladığını düşünenler varmış. Ne mantık ama, ne hayal gücü... Bizim Şişli Belediyesi'nden 49 yıllığına kira- ladığımız şey, birkaç dönüm çöplüktü. 49 yıl sonra Şişli Belediyesi'ne devredilecek olan bi- nalar kuruculanmızın katkılan ve bazı genç ar- kadaşlanmızın, ellerinde avuçlannda ne varsa karşılık göstermeleriyle sağlanan kredilerle ya- pıldı. Bazı şeyleri anlamak gerçekten çok zor ve bazı insanlar başanya tahammül edemiyorlar. Her şeyiyle YÖK'ün denetiminde olan Istanbul Bilgi Üniversitesi'nin, en çok tercih edilen va- kıf üniversitelerinden biri olması, elbette ne- densiz değildir. Ve bu başarılı konumu, kimile- rini müthiş rahatsız etmektedir. Ne diyeiim?.. Gülay Aslıtürk'ün belediyecilik uygulamalan ve (eğer varsa) suçlarının yargılanması, benim işim değil. Fakat Kuştepe'deki "arsayı" bir pro- tokolle ve nakdi değil aynı hizmet karşılığında bir vakrf üniversitesine tahsis etmesi, olumlu bir davranıştır ve gerek Türk yükseköğretimine, gerek Şişli'ye ve özellikle Kuştepe halkına bü- yük bir hizmet ve katkıdır. Kuştepe'nin yüzler- ce genci, Bilgi Üniversitesi'nin bilgisayarve In- gilizce kurslanna devam etti ve sertifika aldı. Kuştepe esnafının kazancı katlandı. Gülay As- lıtürk, "Benim tek hatam istifa etmekti" diyor. Belki de haklıdır. Bizde, düşenin pek dostu ol- muyor. Tartışma konusu olan diğer işleri bil- mem ama, Bilgi Üniversitesi ile ilgili hiçbir "menfaat" söz konusu olmadı, zaten olması mümkün de değildi. Ve başıboş köpeklerle ber- duşlara mesken olan bir çöplükten. böyle bir üniversite binası çıkartılabilinmesine imkân sağlamanın dedikodulara yol açrnası, çok "ya- kışıksız" oluyor. ötesi, boş lâftır...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle