Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 8 OCAK 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA
17
Başbakanlık
Izmir'deki Ege
Serbest Bölgesi'nde
çalışan, adı bizde
saklı bir memur
varmş. Bu memur
izmir'e Ankara'daki
görevinden tayin olup
geJmiş. Izmir'e geliş
nedeni de kızının
Hacettepe
Üniversrtesi'nde
bulamadığı türbanlı
eğitim ortamını Ege
Üniversitesi'nde
bulmasıymış. Şimdi
bu memur tekrar
Ankara'daki eski
görevine
dönüyormuş. Çünkü,
türbanlı kızı
üniversiteyi brtirmiş.
Memurun Ankara'daki
görev yerini merak
ediyorsanız.
Adres, herkesin bildiği
bir yer. Türkiye
Cumhuriyeti
Başbakanlığı!
Tei: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Enerji Tasarrufu Haftası,
başlamış...
"Kesintilerden
tasarruf muü"
azilet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan,
partisinin Meclis Grubu'nda yaptığı konuş-
mada Hizbullah'a karşı Türk Silahlı Kuvvet-
leri'ni eleştirip "balans ayarcılan" benzet-
mesi yaptıktan sonra Genelkurmay Başkanlığı'ndan
gelen açıklama üzerine Türk siyasetinde bugüne
dek pek görülmemiş bir tavra imzasını attı...
Genelkurmay Başkanlığı'nın Kutan'ın eleştirileri-
ne karşı yaptığı açıklama doğrusu Fazilet Partisi'nin
altından kalkamayacağı ağırlıktaydı:
"Bunlann örtülü gayesi, şeriat esasına dayalı bir
devlet kurmaktır. Partileri Anayasa Mahkemesi ta-
rafından üç defa kapatılmıştır. Türk Silahlı Kuvvet-
teri, yüce milletin desteği ile bu zihniyetin amacına
ulaşmasına asla izin vermeyecektir."
Milli Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi ve Refah
Partisi'nden sonra Fazilet Partisi'nin de kapatılma-
sı istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde açılan dava-
nın savunma aşamasına gelinmişken Recai Kutan,
KutanGenelkurmay Başkanlığı'nın ağır suçlamalanna ya-
zılı bir metni elleri titreyerek okuyup yanıt verdi.
Türk siyasetine damgasını vuracak nitelikteki bu
yanıtında Kutan, Meclis'te yaptığı konuşmanın ken-
disine ait olmadığını, bir gazetecinin köşe yazısından
alıntı yaptığını söyledi. Söyledikleri bir dereceye ka-
dar doğruydu. Ancak, Kutan konuşmasında söz ko-
nusu yazıya atıfta bulunmamış, al/ntı yaptığını belirt-
memiş ve kendi görüşleri olarak açıklayıp Faziletli
milletvekillerinden de büyük alkış toplamıştı.
Kutan, Genelkurmay Başkanlığı'nın sert açıklama-
sı karşısında önce kendine göre bir "rtiraf"ta bulun-
du ve sonra daha çarpıcı bir tavır sergileyip "ih-
bar"cı oldu...
Kutan, Hürriyet gazetesi yazan Cüneyt Ülsever'i
Genelkurmay Başkanlığı'na ihbar etti!
Oysa Genelkurmay, gerek Ülsever'in gerek ikinci
cumhuriyetçilerden oluşan bir yazar takımının Hiz-
bullah'la Türk Silahlı Kuvvetleri arasında bağlantı
kurmaya çalışan yazılanna hafta başında gerekli ya-
nıtı vermişti.
Demek ki Kutan, bu gelişmeyi izlememiş... Yada,
kurmaylan ikinci cumhuriyetçilerie öylesine içli dış-
lı olmuş ki, gündemi bu yönde tutmak gibi bir siya-
set çizilmiş. Fakat Kutan yan çizdi!
Fazilet'e bel bağlayanlar, Fazilet'in ipiyle kuyuya
inilemeyeceğini anlamıştır umanz...
Kutan'ın "itiraf ve "ihbar"la attığı geri adım sanı-
nz Genelkurmay'ı da şaşırtmış olmalı. Çünkü asker-
ler, bir adım atarken olası bütün gelişmeleri hesap
ederier. Kutan'ın sözünü geri alacağını büyük ola-
sılıkla askerier hesap dışında tuttu.
Bu beklenmedikgeri adım, belki deTürkiye'de si-
yasetinin önünü açacaktır.
Geçici
Ayasofya Müzesi
Müdürü AJi
Kılıçkaya'yı Trabzon'a
sürüp yerine
Topkapı'dayken
yolsuzluk
soruşturmalanna
muhatap olan
Sabahattin
Türkoglu'nu
geçici olarak
görevîendirdiler.
Ayasofya Müzesi
Demeği'nin Kılıçkaya
döneminde sağladığı
büyük gelir "geçici
süre" içinde bakalım
kimlere yarayacak!
SESSİZSEDASIZ(I) NURÎKURTCEBE
YOksek Yerilim Hattı
Erdinç UTKU
Hizbullah'ın Allah CEZAyirini versin!
Konuşma,konuştukça sırasanagelecek!
Anımsıyor olmalısınız; cep telefon-
lannı özelleştirenler "serbest rekabet"
ortamı ile görüşme ücretlerinin ucuz-
layacağını söylüyordu...
Serbest rekabet dedikleri, vatan-
daşın cebine devletin ve şirketlerin
birlikte el atma rekabeti olsa gerekl
Bugün, cep telefonunda "standart"
tarifeyi seçen birabone, hiç göruşme
yapmasa da 2 milyon 173 bin 913 li-
ra "sabit ücret" ve 1 milyon 620 bin
lira "damga vergisi" ödüyor.
Cep tetefonu ile 773 bin 45 liralık yur-
tiçi görüşme yapan aboneden 8 mil-
yon 500 bin lira özel işlem vergisi alı-
nıyor.
Böylece fatura 13 milyon 26 bin
958 lirayı buluyor.
Bu paranın üzerinden 479 bin 523
lira katma değer vergisi ve 639 bin 348
lira özel iletişim vergisi kesiliyor.
Cep telefonu ile 773 bin 45 liralık yur-
tiçi görüşme yapan abonenin ödeye-
ceği fatura tutan 14 milyon 145 bin 829
lira oluyor.
700 bin lira nere, 14 milyon lira ne-
re; telefon görüşmesi ücretinin tam 20
katı tahsilat yapılıyor...
15,16 ve 17 Ocak'ta cep telefon-
lannı kapatarak tepkisini dile getiren
vatandaş, cep telefonu kapatma ey-
lemini 1 ve 2 Şubat'ta yinelemeye ha-
zırlanıyor.
Klasik slogan, "Susma, sustuk-
ça sıra sana gelecek"ti..
Şimdi: "Cep telefonu ile ko-
nuşma, konuştukça sıra sana
gelecek!"
â.,, , TEKZİP
r /; Yalan ve îftira Habere Cevaptır
Eğıtimcı ve yönetici olarak, 28
yıl boyunca Devletime, ülkeme
hizmet etmekten başka hiç bir
amacım olmadığı halde, esas ıti-
bariyle Üniversitemizin kurum-
sal kimliğine ve yönetici kadro-
suna yönelen komploya malze-
me olarak kullanılmam ahlakı
değerlerle bağdaşmaz.
1985 yıhndan 1999 yılına
kadar geçen süre içinde, dört de-
ğig& Rektör dönemiade mes-
leki formasyonum, yönedm be-
cerisi, kamu hızmetlerinin yü-
rütülmesinde ve geliştirilme-
sindeki üstün başanlanm se-
bebiyle takdir ve taltif gördüm.
12 yıl üstün kanaat notu olarak
"ıkı kez" kademe ilerlemesi
ile ödüllendınldım.
Memuriyete başladığından
bu güne "hiç bir idari ve adli
soruşturmaya muhatap olma-
mış", eğitimi itibariyle "imam-
lık" gibi dinsel bir görevle iliş-
kisi olmayan birinin, Genel
Sekreterliğe atanmasının böy-
lesine yalan ve asılsız bir haber-
le gündeme getirihnesi yargı
adaletinden rahatsızlık duyan-
lann son çabalandır. Kuşku-
suz Türk adaletının önünde he-
sap vereceklerdir.
Üniversitemizdeki görevime
atandığun tarihten bu gûne ne
"bir mescit açılmış, ne de dev-
let parasıyla mescit" döşen-
miştir. Genel Sekreterliğe atan-
manın tek ve gerçek nedeni,
Sayın Rektör'ün mutlak bir zo-
runluluk karşısında takdir hak-
^ l f l i d ' " "^ .
Son gûnlerde Oniversitemi-
zin huzur ve güven ortamın-
dan bunalan, bilimsel üretken-
liğini kaybetmiş kişilerin, şah-
si sorunlanna öğrencileri alet
etmek aızu ve hevesleri boşa çı-
kınca, bu sefer, ruhsal ve zi-
hinsel eksikliklerini makamla-
n ile örtüştürme gayreti içinde
bulunan kişilerin bu yalan ve if-
tira kampanyasına katılmalan
yadsınamaz. Ancak, saygın ve
ilkeli bir gazetenin, bir gazete-
cinin bu tür yalan ve iftira kum-
kumalanmn oyununa gelme-
mesi gerekirdi.
Hasan ANAYOL
- ftr- Genel Sekreter
HAYVANLAR İSMAIL GÜLGEÇ
ÇtZGtLİK
i. .
KÂMİL
— - •
MASARACI
- S
V
'A-
• • • " . • ' " • . " - " • -5
•
BULUT BEBEK MRAYÇÎFTÇI
T.C.
ÇORUM 1. tCRA DAtRESİ'NDEN
GAYRtMENKULÜN AÇIK ARTTIRMAİLANI
DosyaNo. 1999/640 Esas
Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, ev-
safi:
Çorum Merkez Yavrutuma Mahallesi pafta: 11, ada: 774, parsel:
24'Te kayıtlı 362 m2 miktannda arsa ûzerine yapılmış iki katlı yığ-
ma bina; iki oda, 1 salon mutfak, banyo, WC'den ibarettir.
Imar durumu: Bahçeli 3 kat inşaat müsaadeli ünar parselidir.
Kıymeti: 7.000.000.000.- TL.
Satış şartlan:
1- Satış, 20/3/2000 gün saat 14.00-14.15 arası Belediye Müzayede
Salonu'nda açık arttınna suretıyle yapılacaktvr. Bu arttırmada tahmın
edilen kıymetin yüzde 75'ini ve rûçhanh alacaklılar varsa alacaklan
mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle
bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok artnranın taahhüdü baki kalmak
şartıyla 30/3/2000 günü aynı yerde, aynı saatte ikinci arttırmaya çıka-
ruacaktır. Bu arttırmada da bu mıktar elde edilememışse gayrimenkul
en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttınna ilamnda gös-
tenlen müddet sonunda en çok arttırana ihale edılecektu. Şu kadar ki,
arttırma bedelinın malın tahmın edilen kıymetinin yüzde 40'ını bul-
ması ve satış isteyenin aJacağına rûçhanı olan alacaklann toplamın-
dan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma
masraflannı gecmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa sa-
bş talebi düşecektir.
2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde
20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanm
teminat mektubunu venneleri lazımdır. Saüş peşin para iledir, ahcı
istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye res-
mı, ihale pulu, tapu harç ve masraflan ahcıya aittir. Birikmiş vergiler
sauş bedelınden ödenır. KDV'nin yüzde 1 'i.
3- Ipotek sahıbi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul
üzerindeki haklanm hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarun
dayanağı belgeleri ile on beş gün içinde daıremıze bildirmeleri lazım-
dır. Aksi takdirde haklarutapu sıcıli ile sabit olmadıkça paylaşmadan
hariç bırakılacaklardır.
4- thaleye katılıp daha sonra ihale bedelını yatırmamak suretiyle
ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefılleri, tekhf ettikleri be-
del ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ay-
nca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacakJardır. thale farkı
ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil
olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelınden altnacaktır.
5- Şartname, ilan tarihinden ıtibaren herkesin görebihnesi için da-
ırede açık olup masrafi verildigi takdirde isteyen alıcıya bir örneği
gönderilebilir.
6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını ka-
bul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 99/640 sayı-
lı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur.
14/1/2000
(*) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.
Tapu tescil harcının yüzde 1.5'i ihale alıcısına ait olup yüzde 1.5'i
dosyamızdan ödenecektir.
Basm: 3308
TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 28 Ocak
SEKIZINCI HENRY'NIN OLUMU..
154-7'[>E &UGÜN, ÜNLÛ İN6İÜZ KBALI gft. HENRY S6 YA-
ŞlNPA ÖLMÜÇTÜ. A6A8EYİ A&T-HüR B£*Ct-EMM£DİK St-
ÇitoDe ERKEN ÖLA*£SEYt>İ, mHT?4 ÇfKAAASf S&S * ö -
UUSU OLMIYACAOl'. Jü[. HŞMZY, İStCOÇYA İLE ÇAT7Ç-
*V» V£ FRAHSA 'OAM FST/H YOLUYLA TOPBAK Bl£
Ç Ş Ç ,
MESİYLE ÜULÛOÜR.OySA,zAMAH(NOAl
KATüÜK KİÜSE-
Sİ BOŞAUMAYA KESİN OLA/ZAK K4BfrYC>t- 8U OUÜUU,
İLK EÇİMOEN BİR ERKEK ÇOCUK SAHİBİ AAyAJ
KMLI, PİNDE RBFO&MC4R VHPA4A GEBEK£iNİM
nAçşt (eA&çtrA et&UMişn. AUNAN KAIZARLA,
ŞAUMA YASASl K/U.P(G/LM(Ş, ^f.HEfJISy PE, /KİU-
Cİ Efi AMVE BOLEYN t£(SAÖ>A) EYLENMİŞrî. ON-
OAAJ ÛA £OC£K ÇOCUSU OLMAY/NCA İOAM £T-
i Ç *£ AfA £VL£HM/?7İŞ
ÎLAN r
T.C.
ÜSKÜDAR 1. ASLtYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Esas No: 998/932
Davacı Hatice Taşkeser tarafindan davalı Rafet Taşkeser aleyhine ika-
me olunan boşanma davasında:
Mahkememizce verilen 21. 12.1999 tarih 1998/932 E. 1999/978 K.
sayılı kararla: Balıkesir iü. Manyas ilçesi, Kulak köyü c: 0024, kütük s:
O155'te nüfiısa kayıtlı Mehmet Yaşar kızı 1959 dg. Hatice Taşkeser ile
Şevki oğlu, 1949 dğ. Rafet Taşkeser'in boşanmalanna, istenmediğinden
nafaka tayinine yer oknadığına, bakiye 596.100.- TEsı ilam harcının da-
valıdan tahsiline, davacı tarafindan sarf edilen 13.900.000- TL'sı yargı-
lama giderinin davahdan tahsiliyle davacıya verihnesine karar verümiş-
tir.
Pangaln, Ergenekon Cd. No: 215/A As Döşeme Eliyle Şişh, Manyas
ilçesi, Kulakh köyü adreslerinde ikamet ettiği bildirilen, bu adreslerde
kendisine tebligat yapılamayan ve tebligata sarih adresi de tespit edile-
meyen davalıya işbu karann ilanen tebliğine karar verilmiş bulunduğun-
dan; İşbu ilanın gazetede neşri tarihinden ıtibaren yasal süre içerisinde
davalı Rafet Taşkeser tarafindan temytz yoluna başvurulmadığı takdir-
de hükmün kesınleştirileceği, mahkememizce verilen 21. 12.1999 tarih,
1998/932 esas, 1999/978 K. sayıh karann davalı Rafet Taşkeser'e tebli-
ği yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 14.1.2000
Basm: 3418
İLAN
T.C.
İSTANBUL ASLtYE 5. TİCARET
MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NDAN
DosyaNo: 1998/736
Davacılar Y. Sinan Korur, Meüh Tengızman ve Ke-
rim Bülent Malkoç ile davalılar Hakan Yeni Dünya,
Ahmet Ocak ve SBM Dış Tic. Ltd. Şti. aralarındaki
hisse devrinin tescili davasında,
Davahlardan Ahmet Ocak'a Üsküdar Yolu, G31 So-
kak No.16 D.l Içerenköy Istanbul adresine, diğer da-
vah Hakan Yeni Dünya'ya ise Eski Moda Cad. Mehtap
Apt. No.16/19 Kadıköy Istanbul adresine tebliğ edil-
mek üzere cıkartıian dava dilekçesi ve duruşma günü
tebliği hususundaki davetıyeler bila tebliğ iade edilmiş
olup, yapunlan zabıta tahkikatında da adresi tespit
edilemediğinden, dava dilekçesi ve duruşma gününün
ilanen tebliğine karar verilmiştir.
Duruşmanın 09.02.2000 günü saat 14.30'da yapıl-
masına, (beUi gün ve saatte dunışmaya gelmediğiniz
takdirde duruşmaya gıyabınızda devam edilecektir)
tebliğ yerine kaim olmak üzere dava dilekçesi ve du-
ruşma günü ilan olunur. 27.12.1999
Basın: 3428
ANKARA...ANKA...
MÜŞERREF HEKÎMOĞLÜ"
O sabah elleri, kollan uçuyordu havada Yedi yıl son-
ra kırmızı karanfiller, dağlardan, bayırlardan derlenen
çiçekler, türküler, şarkılarla selamlanıyor Uğur. Mum-
lar yanıyor, karanlığı delen bir yazann ışığı, uyarısıyla
dalgalanıyor kalabalık. Bir sevgi, saygı birikimiteşargi-
bi, ölümü aşar gibi, bellı bir tepkiyi açıklar gibi, yaşa-
dıgımız son olaylan sorgular gibi, belli bir tepkiyi açık-
lar gibi, yasadığımız son olaylan sorgular gibi. Çağn-
şımîar, yorumlar da var. Karanlık delinse de aydınlık olu-
şamıyor, diye yakınanlar var. Ancak geceler birden dö-
nüşmüyor sabaha! Bir de alacakaranlık var. Sonra baş-
lıyor renkler, şafak söküyor, güneş yükseliyor
Benim kuşağım o şafağı yaşadı, karanlıktan aydın-
lığabiryaşamlamutlandı, umutlandı belli birzamandi-,
liminde. Mutluluk sona erdi, gerileme başladı sonra.
1900'lerin yansında, beyaz devrim derken karalar bas-
tı. Çok partili de olduk ama çoksesli olamadık. Karşı
devrimler, yozlaştırma çabalan, dini politikaya araç
ederek verilen ödünlerle çağın dışına kayıyoruz, ileri-
ye değil gerirye yol alıyoruz nerdeyse! Nelere sahne olu-
yor ülkemiz, neler yaşıyoruz! Mezar evler, diri diri gö-
mülenler, ekranlan izlerken gözlerinden utanıyor in-
san!
•••
Geçen hafta Barok yapıtlarla güzel bir konser din-
ledik CSO'da. Suna Kan da Vıvaldi'nin Mevsimler'ini
çalıyor. Dalında güzel tırmanan, çağdaş düzeyini gü-
zel kanrtlayan bir yorumcumuz, dünyanın her yerinde
çalar, onurlandınr bizi. Ancak bu konserin başka coş-
kusu, dahası görkemi var. Ekranlan izlerken gözlerimiz-
den utandığımız gûnlerde Suna Kan ile kucaklaşıyo-
ruz birden. Müziğin ötesinde bir olay yaşanıyor salon-
da. Geçmiş yıllar, anılar, çağrışımlar, bir çalgıcının öz-
şarkısıyla bütünleşen ortak şarkılarla geçmişten gele-
ceğe uzanan biryolculukyapıyor, düşler, gerçekler, öz-
lemlerle sarmaşık saatler yaşıyor başkentliler.
Konser sona erince cosku tırmanıyor, dakikalarca sü-
rüyor alkışlar. Herkes ayakta, teşekkürle, saygıyla se-
lamhyor Suna Kan'ı. O da bir anıt gibi dikiliyor sahne-
de. Varlığımızı oluşturan tüm devrimleri simgetiyor. Tür-
kiye'nin kalbi Ankara'nın taşı, kalesi gibi bir konumun,
çoksesli müzik yaşamında üstlendiği görevini bilinciy-
le gülümseyerek yanıtlıyor alkışlan. Müziğin ötesinde
bir gece gerçekten. Karanlık delinir, şafak söker gibi.
Eski bir dost koluma giriyor, bu köşede çok yer alan
bir sorumu yineliyor bana:
- Hangi Islam ülkesinde yaşanıyor bu olay?
Doğru, başta laiklik, tüm devrimlerin ürünü bu kon-
ser. Suna Kan'ı çevreleyen orkestrada kadın üyelerin
sayısı erkekleri aşıyor nerdeyse. Ancak yalnız birkaç
kentte! Çünkü müzik devrimini yozlaştıran çabalar da
var. Cumhuriyetimızin ilk yıllanndaki hız yavaşlıyor gi-
derek. Müzik devrimini gerçekleştiren, üstün yetenek-
li çocuklar için özel yasaiar çıkaran parlamentoda sa-
nat ve kültür sorunlan çok az gündeme geliyor artık,
bütçesi daralıyor. Yıllar geçiyor hâlâ çağdaş bir kon-
ser salonuna kavuşamıyor başkentimiz! Konservatu-
var sayısı da ne ölçüde artıyor uzun yıllar boyunca. Art-
saydı teksesliliği aşar, başka bir düzeyde olurduk bu-
gün. Ekrandaki acı gerçeklerle utanmazdık gözleri-
mizden. *
DSP Ankara Milletvekili Hikmet Uluğbay da kon-
serdeydi o akşam. Bir aralık söyleşımize katıldı, güzel
sanatlar liselerinin otuza ulaştığını söyledi bana. Milli
Eğitim Bakanlığı döneminde uygulanan plandan söz'
etti. Haylı geç ama sevindirici bir olay kuşkusuz. Yeni
bir alryapı çağdaş yaşama. Elbet çadaş bir eğitim ön-
görülüyorsa.Tyi öğretmenleri, yeterti donatımlan var-
sa. Sekiz yıllık eğitim nedeniyle yaşanan darboğazla-
n unutmak kolay değil. Acı ama gerçek, sanat ve kül-
tür sorunlan çok az yer alryor ülkemizin gündeminde.
llgi ve destek de özelleşiyor giderek.
• • • • •
Salı sabahı Çankaya'da bir törene katıldım. 2000 yı-
lının olimpiyat kapısını yansrtan heykel nedeniyle dü-
zenlenen birtören bu. Uluslararası Olimpiyat Komite-
si'nden 199 ülkenin devlet bakanlanna sunuluyor. Ba-
kanlar, milletvekilleri, kimi kamu göreylileri, başta Si-
nan Erdem, Ulusal Olimpiyat Komitesi üyeleri ve kimi
şampiyonlaria renkli bir mozaik oluşuyor salonda.
Cumhurbaşkanı Demirel de güzel sözler, dileklerle
değeriendiriyor bu olayı. Mag Arnoldi'nin yaptığı ka-
pının tüm uluslar için banş yoluna açılmasını diliyor. Ay-
nca ulusumuza sesleniyor, şampiyonluklar, madalya-
lar bekliyor, sevinmeye, övünmeye özlem duyduğumu-
zu belirtiyor. Ortak özlemin de duyurusu bu. Cumhur-
başkanı eleştiriden de geri kalmıyor. Sporu, kültür ve
sanatı büyük kentlerin tekelinden çıkararak ülkenin her
köşesine götürmek gereğini belirtiyor. Sonra da ekli-
yor:
- Kalkınmışlığın ölçüsü sadece kullanılan ener-
jryte, kişi başına düşen ulusal gelirie değil, para pu-
la dökülmeyen yeni çalışma alanlannda aranmalı.
Ne dersiniz, sayın Demirel yitik değerlerin boşluğu-
nu mu hissediyor? Paranın en yüce değer olduğu bir
toplumda yozlaşmanın evrensel değerlerle aşılabilece-
ğini düşünüyor belki de. Kırk yılın birikimi, deneyleri,
gözlemleri, artıları, eksileriyle yoruma açık ilginç bir
uyan doğrusu. Toplumdaki özlem de bu doğrultuda.
özlemi eyleme dönüşturerek karanlığı aşmak, yitik de-
ğerleri yeniden sahiplenmek gerekiyor şimdi. Hepimi-
zin görevi bu.
Ondan sonra şafak...
BULMACA SEDAT YAŞAYAJV
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6
1/ Verdi'nin ta-
nınmış bir ope-
rası.2/Sflsende 2
denilen bir süs
bitkisi... Birçe-
şitsinek.3/Ser- 4
gen... Seçkin. 4/
Bir haberin
ağızdan ağıza 6
yayılması, yay- j
gın söylenti. 5/
"—doludurtut- 8
ma yanarsın/ g
Karşında şu gül-
gûn piyale" (Ahmet Ha-
şün)... Bir bağlaç. 6/ -( fğ"
"tyi, güzel, hoş" anla- ^""
mında eski sözcük...
Ağaçlann kütük ve dal-
lanndakı yosun. 7/ "Saç-
lanma—düştü/Sanaad 5
bulamadım" (Şarkı)... 6
Terziükte kullanılan şe-
rit metre. 8/ tzmir ihn-
de ünlü bir antık kent...
Irlanda Denizi'nde bır °
ada. 9/ Yatağa girme korkusu.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Budizm'de ruhun ulaşhğı en yüksek mertebeye veri-
len ad. 2/ Bir etkinliğin geçici olarak durdurulduğu sü-
re... Bir tümün bir parçasıyla ilgili olan. 3/ Izgara ya da
tavada pişirilen dana eti diiimi... Eski ve bilinmeyen bir
tarihi anlatmakta kullanılan deyim sözü. 4/ Akıl... Ha-
yat arkadaşı... Bir şeyin yapümasını yasaklama. 5/ "Bir
insan daha var çok şükür —'de/ Nefes var" (Orhan Ve-
li)... Küba'nın para birimi. 6/ Yurdumuzda kuruünuş
yirmi bir köy enstitüsünden biri. 7/ Rize - Erzurum ka-
rayolunda bir dağ ve geçit... Japonlara özgü bir tür gü-
reş. 8/ Türlü eşyalan kurutmakta ya da temizlemekte kul-
lanılan aygıt... Tann. 91 Dere, çay... Yumurta ve irmikle
yapılan bir tatlı.