Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 OCAK 2000 CUMARTESİ
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİStRMEN
ŞM Dersleri
Geçen hafta sonunda Şili'de yapılan cum-
hurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu herkes
için ilginç dersleri bağrında barındıran biçim-
de sonuçlandı.
Sosyalist aday Ricardo Lagos oylann yüz-
de 51.32'sini alarak, bir zamanlar Pinochet ile
biriikte çalışmış olan Joachim Lavin'i geride
bırakarak cumhurbaşkanlığı kottuğuna otur-
du.
Bu önemli gelişme, Tony Blair Hüküme-
ti'nin, Ispanya'ntn yargılanmak üzere, kendi-
sine verilmesi talebi üzerine 15 aydır Ingilte-
re'de ev hapsinde bulunan seksen dörtlük Pi-
nochet'yi, sağlık nedenleri dolayısıyla Şili'ye
gönderme karan vermesinden beş gün son-
ra gerçekleşiyordu.
Şili'de Salvador Allende'nin seçilmesinin
30'uncu, Pinochet tarafından öldürülmesinin
27'nci yılında, yeniden bir sosyalistin Monca-
do Sarayı'na seçilmesi hem çok önemlidir,
hem de gelişmeler bütün dünya için örnek
oiabilecek dersleri de kendi içinde taşımak-
tadır.
• • •
Lagos'un seçilmesi her şeyden önce, bir ül-
kede sosyalizmin silahla silinemeyeceğinin
parlak bir örneğidir.
Her iki adayın da geçmişten söz etmekten
özenle kaçınmaya çalıştıkları seçim kampan-
yasının sonunda, Pinochet'nin serbest bıra-
kılacağının öğrenilmesi üzerine Lagos, eski
diktatörün yargılanacağını, yürütmenin ba-
ğımsız yargıya kanşmayacağını söylemiş ya
da söylemek zorunda kalmıştır. "Söylemek
zorvnda kalmıştır" diyoruz, çünkü Lagos da
rakibi gibi kampanyasını, geçmiş dönemler
ve Allende - Pinochet üzerine bina etmeme-
ye büyükjözen göstermiştir.
Lavin nasıl Pinochet'nin ekibinde yer aldı-
ğını elinden geldiğince es geçmeye çalışmış-
sa, Lagos da "Pinochet'nin hem danışmanı,
ama hem de Pinochet'den değişik olduğu-
nu" özenle vurgulamıştır.
Rakibi gibi ABD'de ekonomi eğitimi gör-
müş olan sosyalist cumhurbaşkanı tabii ki La-
vin gibi monetarist değil, ama ekonomik gö-
rüşleri, belleklerde bu alanda hiç de iyi iz bı-
rakmamış olan Allende'ninkinden değişik.
Üstelik unutulmaması gereken bir nokta da
şu anda ekonomik bunalım içinde olan Şi-
li'nin yine de son on yılda ekonomi alanında
önemli gelişmeler gösterip, hatırı sayılır bir
gelişme oranıyla "Latin Amerika Kaplanı" un-
vanını kazanmış olmasıdır.
• • •
Bütün bu gelişmeler, seçim kampanyasının
iki ana tema etrafında odaklanmasına neden
oldu. Ulusal uzlaşma ve ekonomik gelişme.
General De Gaulle Umut Anılan'nda
1958'de Elysee Sarayı'na yerieştiği sırada,
"Artık bütün uluslar gibi Fransa'nın da geç-
miştekinin tersine büyük idealler değil, günün
ihtiyaçlannı kurtarmakpeşinde olduğunu" ya-
zar. Oyle görülüyor ki artık bütün dünyada
ekonomik gelişme seçimlerin ana teması ha-
line gelmiş, ideolojik kaygılar, hiç değilse gö-
rünüşte, ikinci plana düşmüştür.
Bu da Şili seçimlerinden çıkanlacak ikinci
ders olabilir.
Seçim kampanyası sırasında, iki adayın da
uzlaşmadan çokça söz etmeleri, sandıklar
açılıp sonuçlar belli olduktan sonra kamuoyu
önünde el ele birlik beraberlik mesajı verme-
leri de üçüncü dersi oluşturuyor.
Bir ülkede demokrasinin oturması ancak
toplumsal uzlaşma ile mümkün olabiliyor.
Dördüncü ilginç ders de medyanın büyük
bir bölümünün desteğine sahip olan ve Ame-
rikalı danışmalannın yardımıyla pek aJameri-
kan bir kampanya yürüten Lavin'in tüm bun-
lara karşın yarışı yitirmesidir.
Demek ki arka bahçede de olsa Amerikan
desteği ve medyanın alıp başını gittiği dö-
nemde, medya pompalaması bir insanın ikti-
dar olmasına yetmiyor.
Belki de en umut verici sonuç da burada ya-
tıyor.
PORT
PORTRELER
Cumhurtye!
k ı t a p 1 a r ı
Deniz Gezmiş, Yaşar Kemal, Azız Nesın, Yılmaz Güney, M.Ali
Aybar, Sabahattin Ali. Fikret Otyam, Panayot Abacı, Lefİer ve...
Bu kitapta onlann öykülerini okuyacaksınız. Bütün bu
portrelerin, bır dönemın gûzel bir resmini verecegine
inanıyoruz. Bazılanm yakından tanıdınız, bazilannın adını ise
hiç duymadııuz. Onlar bizi bize anlatıyor. Bir dönemin
tanıklığını da içeren bu portreleri beğeneceğinizi umuyonız
y Cumhuriyrt Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41
^ kitap kulübü (34334)Caöaloölu-istanbul Tel: (212)514 01 96
Fikri temelde Mısır'daki Müslüman Kardeşler Örgütü'nün hareket tarzının etkisi de büyük ölçüde hissedilmektedir
Iran modeKyle örgütlenmeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Hüseyin Velioğlu'nun bölgede güç oluş-
turmak amacıyla silahJı mücadele baş-
latüması ve diğer gruplann tabanlanna
hâkım olma görüşleri karşısında, Men-
zil grubu ileri gelenleri; henüz teblığ aşa-
masmin tamamlanmadığını, silahlı fa-
aliyet yürûtecek altyapıya sahip olma-
dıklan ve tabana yönelik çalışmalannı
olgunlaştınnadıldannı ileri sürmüşler-
dir. Aynca PKK terör örgütü gibi kendi-
lerinden daha güçlü ve silahlı bir örgü-
te yönelik olarak eylemlere girişilmesi-
nin, örgütlerine büyük darbe vuracağı
gibi nedenlerle silahlı mücadeleye geçi-
lemeyeceğini savunmuşlardır.
Menzil grubunun bu tavn almasında-
ki en büyük etkenin, gruplannın henüz
silahlı mücadeleyi gerçekleştirecek halk
tabanı, bilgi ve donanıma sahip olmama-
sından kaynaklandığı düşünülmektedir.
1987 yüından itibaren belirginleşen
aynşmayı önlemek üzere gruplar arası
zaman zaman göriişmeler olmuşsa da
birleşme sağlanamamıştır. Bu dönemde
keskinleşen fîkir aynlıklan bağlamında
grup liderleri kendi bünyelerinde çakş-
malanna yoğunluk kazandırmışlardır.
Gruplar arasında Iran modelıni benim-
seme ve Kürtçülük konusunda belirgin
fikir aynlıklan olduğu görülmüştür.
Ilim grubunda, Iran ve Humeyni dev-
rimi, takip edilecek stratejide bir model
olarak benimsenmesine rağmen,fikrite-
melde Mısır'daki Müslüman Kardeşler
Örgütü'nün hareket tarzının etkisi de bü-
yük ölçüde hissedilmektedir. Menzil
grubu ise ideoloji ve fıkir yönünden Iran
örneğine çok daha yakın bir çizgidedir.
Menzil grubu, Irân'a olan bakış açı-
lannda mezhep farkuun önemli olmadı-
ğı (en azından belli bir ortak noktada
birleşilebileceği) tezini savunmakta,
Humeyni ve îran'ın önde gelen diğer di-
ni liderlerini birer önder olarak benim-
semektedir. îlim grubu ise mezhep fark-
lıhğını önemli bir faktör olarak görmek-
te ve değerlendirmelerini buna göre yap-
maktadır.
Üim örgütünün, yapüanma ve eylem
stratejileri göz önüne alındığında, daha
sistematik ve organik bir terör örgütlen-
mesine sahip olduğu görüimektedir. Sa-
hip olduğu konumun Menzil grubuna
orânla daha kuvvetli olduğunu düşünen
Ilim grubu, kendisini Hizbullah adı ile
lanse edip, Menzü'i tasfıye etme ve böl-
gedekı potansiyel tabanm merkezıne
oturma düşüncesindedir. Bu düşünce
çerçevesinde mensuplanna "Üim gru-
bu" tanımını kullanmayı yasaklamış ve
kendılerini Hizbullah olarak tanıtmaya
özen göstermişlerdir.
İllm ve Menzil grupları
arasında yaşanan çatışma
Hüseyin Velioğlu'nun lıderlığınde fa-
aliyet gösteren ve kamuoyuna PKK te-
rör örgütü ile sürdürdüğü çanşmalarla
adını duyuran Ilim grubunun, yöredeki
etkınliğıni arttırmak ve tabanını geniş-
letmek amacıyla diğer dıni gruplara yö-
nelik olarak da çeşitlı baskı ve şiddet ey-
lemlerine yöneldiğı görülmüstür.
Ilim grubunun bu yöndeki faaliyetle-
ri meyanında; taban genişletme ve fîkir
bakımından kendisine engel olarak gör-
düğü ve belirli bir dönem müşterek fa-
aliyet yürüttükleri, fakat zamanla mey-
dana gelen ayrışmalar neticesi, fikir yö-
nünden Iran örneğine daha yakın bir çiz-
gide yer alan Menzil grubuna yönelik
sürdürdüğü baskılann, 1993 yıhndan iti-
baren silahlı eylemlere dönüştüğü gö-
rülmüstür.
Öncelikle tehdit ve baskı yoluyla
Menzil grubunun tabanmı sindirmeye
ve kendi yanında yer almaya zorlayan
Üim grubu, bunda başanlı olamayınca
sallama tabir edilen büyük bıçaklar ve
ateşli süahlarla Menzil grubu taraftndan
Ilimcilere yönelik olarak sürdürülen
menfı yöndeki propagandalar daha da
artarak çatışmamn büyümesine zemin
hazırlamıştır.
Birçok kişinin öldüğü ve yaralandığı
bu çatışmalarda, Üim grubunun tek ta-
raflı olarak silahlı eylemlere girişmesi,
strateji olarak ilk zamanlarda silahlı ey-
lemlere ginneyi uygun bulmayan Men-
zil grubunun büyîük oranda prestij ve
güç kaybına neden ohnuş, hatta bazı
okullarda faaliyetlerinin tamamen dur-
ması ile nericelenmiştir.
Üim grubu tarafından kendilerine yö-
nelik gerçekleştirilen eylemler nedeni
ile tabanını kaybetme kaygısına kapılan
Menzil grubunun ileri gelen isimleri, bu
çatışmaya son vermek amacıyla Ilim
grubu çevreleri ile irtibata geçmek ve
bir anlaşma zemini oluşturmak için çe-
şitli girişimlerde bulunmalanna rağmen,
herhangi bir netice elde edememişler-
dir.
Söz konusu çatışmadan olumsuz yön-
de etkilenen Menzil grubuna ait çevre-
lerce, Ilim grubuna yönelik olarak silah-
lı eylemlere girişilmesi yönünde örgüt
karan alınması için örgüt üst düzeyine
oluşmaktadır.
b. Gizüük tl ve ilçelerde hücreler şek-
iinde örgütlenen Hizbullah; aile, aşiret,
okul, cemaat, tarikat ve arkadaş ilişkisi
gibi feodal iüşkilerden yararlanmakta-
dır. Elemanlann birbirleriyle tanışma
yerleri, genelde cami, mescit gibi dini
mekânlar olup; aile-akrabalık-iş bağla-
n da örgütlenmeye zemin hazırlamakta-
dır.
c. trtibat ve eğirim: Örgüte sempatisı
ve eğilimi olan kimselerin çalıştıklan
yerler, irribat noktalan olarak kullanıl-
maktadır. Genelde mekânlar ya çayevi
ya da kitabevi şeklinde seçilmektedir.
Bunlar hem eğitim hem de buluşma ye-
ri ohnasuun yam sıra örgüt mensuplan-
na ticari gelir getıren mekânlardır.
d. Örgüt evi: Eylem planlama ve ör-
güt üyelerini banndırma amacıyla kira-
lanmaktadır. Sempanzanlar, gerçekkim-
likleriyle kendi adlannakiraladıklan bu
doğrudan doğruya silahh eylem yapabil-
mektedirler.
Orgüt; üst düzey elemanlan dahil, or-
ta dereceli okul öğrencileri arasmda fa-
aliyet göstermeye ağırhk vermektedir.
Eylem yapmak üzere başka alan veya
bölgeden getirilen kişi, eylemin gerçek-
leşeceği şehir veya mekândaki örgüt ele-
manlannca tanınmamaktadır.
h. Sorgu: Yakalanıp poliste sorgusu
yapılan Hizbullah terör örgütü mensup-
larmın, ideolojik ve siyasi nedenlerle ya-
lan söylemeyi kural haline getirdiklen,
sık sık ifade değiştirerek araştırmanm
seyrini etkilemek suretiyle zaman ka-
zanma taktiği güttükleri gözlenmekte-
dir. Teröristlerin bu konuda eğitim al-
dıklan tahmin edilmektedir. Orneğin,
örgüt evinde yakalanan bir eleman, ör-
güt üyeliğini reddedip hırsızlık için bu-
rada bulunduğunu rahatlıkla ve ısrarla
söyleyebilmektedir.
ÎĞNELÎ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
yoğun şekilde baskı yapılması sonucu,
örgüt üst düzey yetkililerinin de bu yön-
de aldığı kararla 1993 yılının ikinci ya-
nsmdan itibaren tlim grubuna yönelik
silahlı saldın eylemlerine başlanıldığı
görülmüstür. 1994 yılmda Diyarbakır,
Mardin ve Batman gibi illerimizde grup-
lara yönelik olarak gerçekleştirilen ba-
şanlı operasyonlar neticesi, bu illerimiz-
de faaliyet gösteren örgüt mensuplanrun
Adıyaman, Adana, Ş.Urfa, Muş, Bingöl
ve Van gibi çevre illerle, metropol ille-
rimize kaydıklan, bu meyanda Hizbul-
lah Menzil grubu lideri Fidan Gün-
gör'ün de Istanbul iline gittiği öğrenil-
miştir.
Menzil grubu cemaatinin dini lideri
Molla Mensur Güzeboy un da 15 Ocak
1996'da lran'da ölmesinden sonra yeni
Iider arayışma girilmiştir. Yapılan çalış-
malar sonucu Hatay/Dörtyordan Molla
Zekeriya Ay, örgütün Menzil grubu li-
derliğüıe getirümiştir.
Örgütsel yapı ftzelllMerl
Hizbullah terör örgütünün örgütsel
yapı özelliklerini aşağıdaki başlıklar al-
önda incelemek mümkündür:
a. Hiyerarşi: Katı bir disiplın ve emir
komuta zinciri mevcuttur. Orgüt genel
emiri (genel başkan), hemen her şeyi be-
Urleyen kişidir. Ondan sonra Şûra (Yü-
rütme Kurulu/ Merkez Karar Kurulu)
gelmektedir. Şûra üyeleri genelde Teb-
liğ, Içtimai, Askeri ve Istihbarat diye ay-
nlan dört ana kolun sorumlulanndan
evleri, örgüt elemanlanna teslim etmek-
te, kirayı ise örgüt ödemektedir. Komşu-
lan rahatsız etmemek ve dikkati çekme-
mek için bağnaz dini bir yaşanü sürdü-
rühnemeye dikkat edilmektedir. Deği-
şik yerleşim yerlerinden gelen sempati-
zan veya militanlar da bu evlerde kala-
bihnektedir.
e. Sığınak: Orgüt düşmanlanmn veya
aleyhteki insanlann kaçınlarak saklan-
dığı son derece gizli mekânlanür. Genel-
de hücre evleri veya cami zeminindeki
toprağın kazılması sonucunda yapılan
bu sığınaklarda; kaçınlan kişiler uzun
müddet zincirlere vurulup saklanmakta,
gerekh' sorgulamalar yapıhnaktadu-. Sı-
ğmaklar, ilk kez Diyarbakır Silvan ilçe-
sine bağlı Hizbullah üssü sayılan Yolaç
köyündekı bircaminin altında bulunarak
kamuoyuna yansımışUr.
f. Işaret ve alamet: Hizbullah'm belli
bir sembolü veya bayrağı bulunmamak-
laberaber; yakalanan bazı Hizbullah mi-
litanlannın evlerinde "yeşü zemin üzeri-
ne san renkk (Arapça > aalmışj Lailahe
illaDah ve AUahfi" kitabesinin bulundu-
ğu görülmüştür.
g. Model: Çoğunlukla il ve ilçelerde
bir sorumlu başkanhğmda hücre örgüt-
lenmesi söz konusudur. Sorumlu kişi;
alt, üst ve yatay ilişkilerinin çok geniş ol-
duğu çevredeki il ve ilçelerdeki örgüt
mensuplanyla eşgüdümlü hareket et-
mektedir.
Odak durumundakı bu sorumlular; ör-
gütsel istihbarat, eğitim ve eylem gibi fa-
ahyetleri birükte yürütebümekte, hatta
ı. İstihbarat: Izlenen veya hedef hali-
ne getirilen şahıs hakkında bilgi topla-
manın kolaylığı, bölgenin feodal yapısı
ile yerleşim birimlerinin küçük oluşun-
dan kaynaklanmaktadır. Hizbullah terör
örgütü, istihbarat faaliyetlerinde özel-
likle küçük çocuklan kullanmaktadır.
İstihbarat faaliyeti kolay olmakla bir-
iikte; çok yönlü araştırmalar yapılıp, bil-
gisayariarda dosyalama gibi teknik ince-
liklere riayet edilmektedir.
j . Kod ismi: Orgüt mensuplanna, ör-
güt içindeki aktivitesine göre birkaç kod
ismi verilebilmektedir. Bu kod ismi uy-
gulamasmda, diğer illegal örgütlerde gö-
rülen uygulamadan farklı olarak çapraz
kod isim uygulaması görülmekle biriik-
te, örgütte alttan üste kimse kimseyi ta-
mmamaktadır.
k. Üye: Örgüte kazandınhnası hedef-
lenen kışilerin 12-20 yaş arasmda ve be-
kâr olmalanna dikkat edilmektedir. Ki-
şinin inancı, karakten, ailesinin ideolo-
jik görüşü ile herhangi bir Islamcı gru-
ba mensup olup olmadığı gibi hususlar
titizlikle araştuıhp bir üst sorumluya bil-
dirilmektedü'.
Örgütlenme şemasının, Iran istihbarat
servisine bağlı Pasdar (Devrim Muha-
fizlan) ile büyük benzerhkler gösterdi-
ği belirlenmiştir.
1. Ifade-sorgu: "Hizbullah terör örgü-
tüne ihşkin bilgikre. >akalanan mih'tan-
lann ifadelerinden çok, ele geçirilen be\-
geve dokümanlardan yola çıkılarak ulaş-
maya çalışılmaktadır. Çünkti,>akalanan
militanlan sorguda konuşturmak olduk-
ça zor olmaktadır. Militanlar her türhı
şiddete karşı direnç gösterebüecek şekil-
de eghılmişferdir.
m. Deşifrasyona önlem: Yakalanıp
sorgulanan veya tutuklandıktan sonra
salıverilen örgüt mensuplan deşifre ol-
duklanndan, bu şahıslann örgütle tüm
bağlan kopanlarak birey olarak Hizbul-
lahçı kabnalan sağlanmakta veya sor-
gulamaya tabi tutuhnakta, verdiği ifa-
deler değerlendirildikten sonra örgüte
kabul edilmesi yönünde karar alınmak-
tadn".
n. Haberleşme: Örgüt mensuplan ara-
smdaki haberleşmede kesinlikle kurye
sistemi kullanılmakta; dinlenebilir/ göz-
lenebilir teknolojikcihazlar, elverdiğin-
ce kullamlmamaktadır.
o. Eylem-süah: Eylem, kural olarak,
hücre mensubu mücahıtler tarafından
gerçekleştırihnektedir. Eylemde kulla-
mlan silahlar örgüt elemanlannca birey-
sel yollarla temin edildiğınden, değişik
çap ve nitelikte olmaktadır. Silahlann
saklandığı güvenilir mekanlardan biri de
cami ve mescitlerdir.
Kişiye zimmetli sılah bulunmadığı gi-
bi, aynı silahın sürekli aynı şahıs tarafın-
dan taşınması da söz konusu değildir.
Silahlar ayn ayn olaylarda farklı kişiler-
ce kullanılmaktadır.
Eylem türlerl
Hizbullahçılann gerçekleştirdikleri
eylem türlerini, 11 ana başhkta topla-
mak mümkündür:
a) Silahlı saldın, b) Kundaklama, c)
Satırla \oirma, d) Zincir ve kezzap kul-
lanma, e) Adam kaçırma, f) Darp/döv-
me, g) Tehdit, h) Propaganda amaçlı ey-
lemler, ı) Sorgulama, j) Yol kesip silah-
la tarama, k) Intıhar eylemi.
Eylemlerln üstlenllmemesi
Normalde, asıl amacı şiddet ve terör
yoluyla gücünü, etkinliğini gösterip pro-
paganda yapmak olan Hizbullah terör
örgütü mensuplannın, genellikle ger-
çekleştirilen eylemlen üstlenmedikleri
ve propagandasını yapmadıklan gözlen-
mektedir.
Profesyonel eylem tarzı
Incelenen eylemlerin, gayet profesyo-
nelce gerçekleştinldiği görühnektedir.
Özeflikle, şahıslara yönelik bireysel si-
lahlı saldınlarda, son derece ustaca ça-
lışan "tetikçiier veöhım makineteri" kul-
lanıldığı görühnektedir.
. EylemJer, genelde iki silahlı militan
tarafından gerçekleştirihnekte, biri te-
tikçilık yaparken, diğeri çevreyi kolla-
yan gözcü görevini üstlenmekle biriik-
te, gözcülük yapan da aynı anda hedefe
ateş ederek tetikçi arkadaşının işini ko-
laylaştırmaktadır.
İllm grubunun yeni taktlk
ve teknlklerl
Hizbullah Üim grubunun dinamik bir
yönetici kadrosuna sahip olduğu ve gü-
venlik güçlerinin örgüt hakkında neyi
bilip neyi bilmediklerini güncel olarak
takip ettikleri, geçmiş dönemlerde tespit
edilen hususlar arasmda yer almaktadır.
Buna göre yeni taktik ve teknikler geliş-
tiren örgütün son zamanlarda yapılan
operasyonlarla büyük bir şaşkınlık içe-
risine düştüğü gözlenmektedir.
Yapılan operasyonlardan en-az zayiat-
la kurtulabilmek için; örgüt için büyük
bir propaganda ve taban kazanma alanı
olan camilerde güverdik güçlerince ya-
pılan kontrol ve denetim çalışmalanna
dönük yeni tedbirler ahnaya çalıştıklan
ve bu amaçla istihbarat topladıklan, ha-
berleşme ve örgüte verilen yazüı rapor-
larda yeni şifresel taktikleri sürekli gün-
celleştirerek geliştirdikleri bilinmekte-
dir.
BJTTİ-
SrFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Hizbullah'm korkunçcinayetleri-
ni dehşet içinde izlemeye devam
ediyoruz. Bu noktaya nasıl gelin-
di? Bu kadar acımasız bir örgüt
bugüne kadar deyletin güvenlik
güçlerince bilindiği, gazetelerde
bunlaria ilgili bütün bilgiler yıllarca
yazılıp çizildiği halde, neden örgüt
ortaya çıkanlıp katiller yakaJana-
madı?
Aynı sorulan Susurluk'ta mey-
dana gelen kaza sonrasında da
sormuştuk. Neden çok sayıda ci-
nayetten aranan Abdullah Çatlı,
bir polis müdürüyle ve korucuba-
şı bir miltetvekiliyle aynı arabaday-
dı? Polis müdürünün görevi katili
yakalamaktı, ama onu yakalamak
bir yana, biriikte çalışıyoriardı.
199O'lı yıllann Diyarbakır'ında, ak-
şamlan ellerinde satıriaria katiller
ortalıkta dolaşırlardı. Hemen her
gece birkaç yurttaş bu satıriı katil-
lerin hedefi olurdu.
İnsanlann sokakta dolaşmaktan
korktuğu, heryeri özel timlerin, po-
lis ve askerierin kontrol ettiği ko-
şullarda onlardan izinsiz kim so-
kaklarda satıria dolaşabilirdi ki!
Herkes biliyordu, dönemin MİT
Hizbullah Neleri Kanıtlıyor?
Müsteşan emekli General Te-
oman Koman bilmek bir yana, bu
eylemleri yapanlan savunuyordu.
Onlann "PKK'nin baskmlanna kar-
şı kendini koruyan dini inançlan
kuvvetli vatandaşlar" olduğunu
söylüyordu.
Teoman Koman'ın "diniinançla-
n kuvvetli yatandaşlar"\nın yaptık-
lan, şimdi TV ekranlarında canlı
olarak yayımlanıyor. İyi ki inançla-
n kuvvetliymiş, ya bir de zayrf ol-
saydı neyapacaktık? Hizbullah ci-
nayetleriyle Susuriuk'ta ortaya çı-
kan çete aynı anlayışın ürünü. Za-
man zaman iki olay arasında ge-
çişler olduğu da bir gerçek. örne-
ğin Yeşil bu isimlerden birisi. Ye-
şil, Susurluk çetesinin tahsilatçılı-
ğını da ölüm komandoluğunu da
yapmıştı. Hizbullah eylemlerinde
de adının geçtiğine tanık oluyoruz.
•••
Aslında Hizbullah işi, deviete çok
uzun yıllar yön veren bir anlayışın
ne kadar tehlikeli ve acımasız ol-
duğu gerçeğini de gözler önüne
seriyor. Bu anlayış; bir muhalif gü-
cü bastırırken, başka kanunsuz
güçleri onlann karşısına dikmek,
onlann kanunsuzluklanna göz
yummak veya bu kanunsuzluklan
yapmalan için onlan eğitmek. Su-
suriuk'ta ortaya çıkan çete, solcu-
lara ve PKK'ye karşı olduğu için
meşru görüldü, desteklendi, elle-
rine yeşil pasaportlartutuşturuldu.
Aynı anlayış, 196O'lı yıllarda da ko-
mando kamplarının kurulmasına
önayak olmuştu. 1968'li yıllarda
gençlerin üzerine sürülen "milliyet-
çilen'n", "ülkücülenn" de aynı an-
layışla örgütlendikleri ve devletten
destek gördüklerini biliyoruz.
Hizbullah'ı destekleyen de, Su-
surluk çetesinin cebine para, pa-
saport ve silah koyan da, ülkücü-
leri komando kamplarında eğitip
gençlerin üzerine salan da aynı
devlet siyaseti. Toprağın altından
çıkan elleri bağlı çıplak cesetlerin
sorumluluğu yalnızca bunun tetik-
çiliğini yapan gözü dönmüş katil-
lere mi ait? Öyle olmadığını şimdi
daha iyi anlıyoruz. En azından,
bundan böyle bir tür "devlet adı-
na adam öldürtme" çizgisi terk
edilmeli. Bu hedefin gerçekleşe-
bilmesi de bu tür uygulamalardan
sorumlu olanlann yargı önünde he-
sap vermesiyle mümkün. Geriye
dönmemek için geçmişin ciddi şe-
kilde temizlenmesi gerekiyor. Artık
yeter!!! Yeterü!
•••
Islamcı kesimin de çıkarması ge-
reken ciddi dersler yar. Hizbullah,
yıllarca Islamcı kesimlerin içinde
beslenip büyüdü. Onlann hoşgö-
rüsüne dayanarak yaygınlık ka-
zandı. Hizbullah da Islamın siya-
sallaştınlmasının bir ürünü. islam-
cılar, çağdaşlaşmaya karşı çıkan,
içine kapanık, geri kültür içindeki
insanlann geçmişe özlemini sö-
mürmeyi bir siyaset olarak benim-
sedikçe, yeni Hizbullahlar ortaya
çıkmaya devarn eder. Çünkü Hiz-
bullah'm geliştiği alanlan gözden
geçirirseniz, hep içine kapanık ve
azgelişmiş yöreler olduğunu gö-
rürsünüz.
Islamiyeti, geriliğin bir parçası
olarak anlamak ve onun üzerine
inşa etmek çok tehlikeli sonuçlar
doğuruyor. islamcı kesimlerdedü-
ne kadar Hizbullah'a bir eleştiri yö-
neltildiğine tanık oldunuz mu? Kol
kınlır yen içinde zihniyetiyle davra-
nıldı. Hepimizi korkutan ve ürper-
ten cesetleri gördükten sonra bile
bazı Islamcı yayın organlan tepki
göstermekte tereddüt geçirdiler.
Evet, devlet içindeki bazı güçler
Islamcılan kullandılar. Üstelik bu ilk
kez olmuyor. 196O'lı yıllarda miting
basan "Komünizmle Mücadele
Demekleri"nin militanlan da islam-
cılardı. Neden onlan kullanıyoriar?
Bunu da düşünmekte yarar var.
NOT: Mühendis ve Mimar Oda-
lan'nın kongreleri başladı. Odalar,
sivil toplum örgütleri olarak her dö-
nem önemli işlevler üstlendiler.
Türk-lslam sentezcileri buraları da
siyasi egemenlikleri altına almak
istiyorlar. Odaları bu siyasetlerin
pençesinden kurtarmak gerekiyor.
Şimdi görev zamanı. Mimariar ve
mühendisleri Yann hayıflanmamak
için haydi sandık başına!