Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURtYET 20 OCAK 2000 PERŞEMBE
HABERLER
Once PKK sonra laik cumhuriyet. * -, <,'Güneydoğu da tek hâkim güç olmak isteyen Hizbullah, bunun için önce PKK'yi temizleme
karan aldı. Ardından halkı devlete karşı ayaklandırarakşeriat devleti kurmayı planlıyordu
B A T M A N ' D A N İ S T A N B U L ' A
H
M E H M E T F A R A C
• y •yizbullah güneydoğuda
m a Batman, Dıyarbakır ve
^ ^ ^ W Mardin üçgenıne sıkış-
m m tırdığı yapılanmayı, Do-
J L . _m_ ğu ve Güneydoğu Ana-
dolu'nun tamamma yaymak içın 1995
yılından ıtibaren yoğun çahşma başlat-
tı. Bu yapılanma ileriki dönemlerde gü-
neydoğuyu aşarak önce giiney ve Ak-
deniz ıllenne ardından Marmara'ya
doğru kaydınldı.
Bingöl Hizbullah] da ötgütün güçlen-
mesinde önemlı etken oldu. Hizbullah
tûrban eylemlennde öne çıktı. Sol-
han'da mılitanlar kaymakamlıga yürü-
dü.
Muş'ta örgüt, 'Üimcfler' kanadı bün-
yesinde gelişti. Bu ıkı kentte de kaçak
Kuran kurslannda taban bulan örgüt,
türban eylemlerinde öne çıku. Ancak
özellikle Muş'ta fazla ilerleyemedi.
PKK'nin taban bulamadığı Urfa'da-
ki Hizbullah grubunda ıse iki kanada da
rastlandı. Diyarbakır, Batman, Buıgöl,
Kızıltepe ve Nusaybın yörelerinde gü-
venlik güçlerinin yoğun operasyonlan
sonucu etkınlığını yitıren Hizbullah,
CMağanüstü Hal (OHAL) Bölgesi dışı-
na çıkmak ıçın Şanlıurfa ve Viranşe-
hir'deki Kuran kurslannı kullandı. Bu-
ralarda örgütlenme çalışması yaparken
yakalanan 7 militan hakk
1
"^» Diyarba-
kır Dcvlet GüvenJik Mahkemesi'nde
(DGM) 12 yıl ağır hapis cezası istemiy-
le dava açıldı.
Kuran kurslannda örgüte adam ka-
zandırmaya çalışan militanlann propa-
ganda çalışmalannı da camilerde yü-
rüttûkleri belirlendi. Viranşehir'deki
Göl Camii'nin de aralannda bulundu-
gu 20 kadar camiyi üs olarak seçen ör-
güt üyelerinden bazılannın silahlanma-
sı duyumunun alınması ûzenne bölge-
de 1998'de yoğun bir operasyon başla-
tıldı.
örgütûn 7 militanı Reşit Aslan, Meb-
met Acet, Mehmet AK Akgül, tsmet
Doğru, tsmail AHun, Mehmet Durmaz
ve Mahmırt Takkdi parasal sıkıntılan
aşabilmek ve silah gücünü arttırabil-
mek için Viranşehir ilçesınde zekât ve
fitre adı altında vatandaşlardan zorla
para toplarken yakalandılar. Mılitanlar
hakkında Diyarbakır DGM'de 12 yıl
ağır hapis istemiyle dava açıldı.
Hizbullah'ın "Mek"(Molla) olarak
tanımlanan iki üst dûzey yöneticısi
PKK'lilerce Suruç'ta ağızlanndan kur-
şunlanarak öldürülmüştü. Suruç'taki bu
olayın, 7 PKK'linın öldürülmesinden
sonra yaşanması dikkat çekti. Hizbul-
lah'uı bazı militanlan da gazeteci Hfi-
seyüı Deniz'in öldûrülmesi olayı nede-
niyle daha önce tutuklanmıştı.
Hizbullah Gaziantep'te 'Vasat' adı
altında Şahmerdan San'nın liderligin-
de yapılandı. 'Vasat', Incil satan bir kı-
tabevine yönelik saldınyla gündeme
geldi. Olayda bir çocuk öldü. 'Vasat'
grubu içersinde bir polis memuru da ör-
güte el bombası sağladığı gerekçesiyle
tutukiandı. Vasatçılar daha sonra Urfa,
Mersin ve Adana'da da örgütlendi. An-
cak müıtanlann büyük bölümü yaka-
landı. Son operasyon 1999'un son ve
2000 yılının ilk haftasında gerçekleşti-
rildi. Bu operasyonlarda 23 mılıtan ya-
kalandı.
Hizbullah batıya açüma çalışmala-
nnda Gaziantep'ten sonra Mersin ı de
kullandı. Örgütlenme 1995'te arm.
Konca Kuriş'in kaçrnlması olayıyla ör-
gütün yapısı ortaya çıkn. Mersin'de üç
yılda 100'den fazla militan yakalandı,
çok sayıda hücre evi ve sığınak bulun-
du. Güneydoğudan terör nedeniyle yo-
ğun göç alan Mersin'de özellikle Kürt
kökenlilerin yaşadığı mahallelerde bü-
yük taban buldu.
Hizbullah batıya açılmada muhafaza-
kâr kesirmn yoğun olduğu Bolu, Düz-
ce ve Bursa'yı kullandı. Buradaki yapı-
lanma asknda örgütün tstanbul'a açıl-
masında da etken oldu. Ancak örgüt bu-
ralarda fazla bannamadı.
"izbullah batıya açılmada
muhafazakâr kesimin yoğun
olduğu Bolu, Düzce ve Bursa'yı
kullandı. Buradaki yapılanma aslında
örgütün îstanbul'a açılmasında da etken
oldu. 10 yıllık sürede 20 bin kişilik bir
militan ve sempatizan ordusunu
hazu-lamayı başaran Hizbullah, artık
"Hizbulşeytan" olarak tanımladığı
hedeflere yönelme karan aldı.
Düzce Hizbuüahı,Recep Güfcr'inön-
derlığinde yapılandı. "İran Müslüman-
Un" adını kullanan grup İM Kitabevi
ve İM Radyosu'nu kurdu. Aralannda
Mısır El EzheT Onıversitesi mezunlann-
dan bazı kışiler de yer aldı. Militanla-
nn camilerden çok sayıda antika eşya
çaldığı saptandı. Güler burada 'Tevhit
Okuhı' adı altında militan yetıştırmek-
le suçlandı. Buradaki grup önemh ölçü-
de çökertildı.
Bursa HizbuOahı Ilım grubunun be-
yin takımmdan olup baüya kaçan mılı-
tanlarca kuruldu. Hizbullah, 1997 yı-
lında "HicretGrubu" adı altında küçük
esnaf içinde taban buldu, ancak kısa sü-
rede etkısız kıhndı.
Batman'dan tstanbul'a kadar 10 yıl-
lık süre içinde cıddı brr örgütlenmeye
gıden Hizbullahçılar, teblığ ve taban ça-
lışmalannı tamamladıktan sonra özel-
likle güneydoğuda önce PKK yandaş-
lan ve sempatizanlan daha sonra da
kendi yandaşlan olan, ancak anlaşama-
dıklan 'Menzfl' kanadına savaş açtılar
tşte Hizbullah bu savaşta akan ve 10 yıl
boyunca durmayan kan nedeniyle hem
korku saçn, hem kaos yarattı.
Kanlı hesaplaşma başlıyor
10 yıllık sürede 20 brn kışilık bir mi-
litan ve sempatizan ordusunu hazırla-
mayı başaran Hizbullah arnk "fflzbol-
şeytan" olarak tanımladığı hedeflere
yönelebilirdı.
Asbnda ilk hedefkarşıt grup Menzil-
cilerdi, ama örgütün saldınlan daha çok
PKK'lilere yönelik eylemlerle duyul-
du. Bu nedenle önce PKK ile çaüşma-
yı vermck daha doğru olacak. Hizbul-
lahçılara göre ilk hedef PKK'liler ol-
malıydı. Ancak PKK'lilerden önce,
"örgütün legal kanadmıtemsflettikJeri
öne sürülen hedeflere yönehnek" gere-
kiyordu. Örgüte göre bölgedeki "HEP
yöneticfleri PKK'ye sıcak bakryordu-
tHD'rfleronlaradestekverivordu.Ken-
dini yurtsever olarak nitekyenler de giz-
tibirerPKK'hydL."
PKK mılıtarilan 1991 yılında, o sıra-
da henüz Mardine bağlı Idil ılçesinde
"Nusaybin Hizbullahj"nın sorumlula-
nndan binmn aılesının evrne baskrn ya-
yorumlanıyor:
"Hizbullah,PKK örgütünün bölgede
hâkim olduğu dönemlerde yayguı olan
şiddet ve terör olaylanna bir tepki ola-
rak ortaya çıkan fıikür.-"
Hizbullah ve özellikle îümcilerkana-
dı kendi stratejik plarunda ilk önce böl-
gede egemen olan radikal sol ve PKK
örgütlerini "baş tehlike ve tehlikeli ra-
kip" olarak gördü. Hizbullahbu neden-
le devietle çatışmaya gırmeden, dikkat
çekmeden bu baş tehlike ile yoğun bir
mücadeleye guişti. Örgütün amacı dev-
letin dıkkatini çekmeden, devlet birim-
lerini rahatsız etmeden "önce PKK'yi
yokeöneksonradalaik cumhuriyeti he-
def almakn." Aynı DGM dosyasındaki
dığer bir ifadeyle, "Hizbullah devletin
güvenlik güçlerinin güvenini kazanma
yoüannı denemiştL"
önce PKK. sonra dcvlet
Örgüt stratejisine yer verilen belgenin
bir bölümünde Hizbullah'm hedefi bir
başka açıdan şöyle yorumlanıyor:
"PKK ve radikal örgüüerin temiden-
mesinin ardından bölgedeki tek hâkim
gfiç haUne gefeceğiz. tzkyen süreçte hal-
kı da ayaklandırmak suretiyle devlete
baskaldırarak iktidan ekle ettikten son-
ra Islami bir Kürt devleti kuracağız.''
Hizbullah'ın devlete yönelik eylem-
lere gınşilmemesi konusunu aynntılan-
drrmak gerekırse, bu konuda "bnnd"
ve "Menzfld" kanattan örnekler ver-
mek gerekiyor. "Menzüci" kanat dev-
leti güçlü gördüğünden, "resmiknrum-
lar ve kamu görevUlerine yönetikherey-
lemi tehUkeii ve riskli maceracıhk" ola-
rak ruteledi. Dolayısıyla "banşçılveya-
n gizö (tebHğ ve davet metodu) bkimin-
de" örgütlenmeye çalıştı.
Ilım kanadı ise "zamanı gelince dev-
fcde hesaptasma" taktiğini uyguladı. Bu
nedenle resmi kurumlar ve kişilere sal-
drnda bulunmadı.
Suse'ye operasyon
PKK ile mücadelenın sürdüğü ve
Hizbullah'ın faıli meçhul olarak tanım-
lanan cınayetlere neden gösterildiği dö-
nemde, de\iet güçleri bu şeriatçı örgü-
Şeriatçı terör örgütü HizbuDah, özeffikk Güneydoğu'daki eylemlerinden sonra
h«Hn knrlnrtmak iyfaı hnUfııgn hw ywp rVrgfıffın «rfmı yTinalrtan kayinr"»*^-
ta Ermeoistan'dan yardrm gördüğü" id-
diası.
Kâflr
Hizbullah PKK için süreklı şu ismi
kullandı:
«Partiyt Kâflrin Kurdfatan" (Kür-
distan Kâfuier Partisi).
Yine istihbarat raporlanna göre PKK,
Hizbullah ile şu nedenle çatıştı:
"PKK Hizbullah örgütünü bölgede-
ki amacına ulaşmada en büyükengeDer-
den biriveyokedOmesigereken bir düş-
man olarak gördü."
Yine PKKTüer, bölgede faaliyet gös-
teren Hizbullahçılan "kontrgerülarun
Çaüşmalarda öldürülen HizbuDah mffitanlan şehit sayılarak DryarbaJar'm SOvan flçesine bağh Yolaç köyünde Hizbul-
lah Mezarnğı olarak büinen mezarhkta toprağa veriüyor. Yolaç köyû, Hizbullah'ın en etkin okhığu yerlerden biri.
pıp çevrede "Mele Sebri" diye büinen
baba ile eşini öldürdüler. Hizbullah,
PKK yanlısı MihaO Bayro'yu öldüre-
rek misillemede bulundu. O tarihten bu
yana Hizbullah-PKK çatışması tırma-
narak ve çeşitli alanlara yayüarak sür-
dü. Sonuçta heT iki taraftan sayısı bin-
leri bulan insan öldüriildü.
Olayın başka dikkat çeken yönleri de
vardır. Bunun içuı 1994 yılında yakala-
nan bazı Hizbullah militanlanyla ügilı
Diyarbakır DGM Başsavcüığı'nca ha-
zırlanan iddıanameye bakmak gereki-
yor. Iddianamede Hızbullah'ın çıkışı da
H i z b u l l a h s ö z l ü ğ ü
Hizbullah'uı hücre evlerine yapılan
operasyonlar sonucunda elde edilen
bilgüerde Hizbullah'ın kendine özgü
bir dil oluşturduğu belirlendi. Hizbul-
lah sözrüğünden bazı sözcük ve de-
Yİmlerin anlamlan şöyle:
AHm/Ulema: Dın adamı, örgütün
dini liden.
Amd: Eylem, iş davranış.
Amefiyat Eylem, öldürme, suikast.
Bfart: Lidere ve örgüte bağlüık ye-
mini.
CahiM Düşnnce: Şeriat ve Islam dı-
şı her türhl fıkir akımı.
CahiM Sistem: Şeriat esaslanna gö-
re yönetilmeyen ve mutlaka mücade-
le edilmesi gereken geleneksel veya
çağdaş rejtmlerin tûmü.
Diyet Cezalandınlan kışüerden alı-
nanharaç.
Emir: örgüt başkanı, sorumlusu.
Eh-K Cemaat: Şeriatçı topluluk
mensubu.
Fetva: Örgüt yöneticileri tarafindan
alınan eylem karan.
Hizbulse>tan: Şeytan partisi, şeytan
-yandaşı, özelde Hizbullah karsıtı her-
kes.
Hkret: Kâfir sayılan diyardan göç-
mek, Müslümanlar için gûvenilir sa-
yüan kurtanlrmş bölge kurmak, dev-
let ohışturma aşaması.
te karşı bir operasyon başlattı. Güven-
lik güçleri, örgütün en etkin olduğu Sil-
van'm Suse (Yolaç) köyüne kapsamlı
bir operasyon düzenledi. Çok sayıda
militan gözalnna akndı, örgütün sığınak
ve hücre evleri de ortaya çıkanldı.
1996'da Hizbullah militanlan Diyar-
bakrr'da ilk kez "devlete silah sktüar."
PirincHk beldesine bağlı Hatuni köyü-
ne operasyona gıden özel tim eleman-
larrna köyde örgütlenen Hizbullah mi-
litanlan ateş açtı. Ancak bu eylem Hiz-
bullahçılar tarafindan saldrn değil, sa-
vunma olarak tammlandı.
Hizbullah bölgedeki demokrat insan-
lara yönelik saldınlanru da yoğunlaşnr-
dı. Bu eylemlerden ilki Islami Hare-
ket'in kuruculanndan Şefik Polat'm
evine davet ettıği ÎHD'li Sıddık Tan'ın
iki gün sonra ölü bulunması.
Emniyet Genel Müdürlüğü Istihba-
rat Daire Başkam Halfl Tuğ'un 1992'de
hazrrlayarak MGK'ye sunduğu rapor-
daki belirlemelere göre, "HizbuDahi ke-
snn, PKK örgütünü dm ve Islamdûşma-
nı olarak gördü. Bu örgütün komünist
düzeni savıınduğu, ateist bir insan yapı-
sı oUışturmayı amaçladıgı, aynı zaman-
da şovinisüik (Kürt millryetçiKği) yapa-
rak ümmeti böldüğü. Müslümanlara
baskı yapıp katkttiği gjbi gerekçelerle
çaöşma başlatn-."
HLzbullah'ın PKK ile çatışmasmrn
önemli bu" başka gerekçesı de "Bu ör-
gütün Ennenilerfe işbüiiği yapoğı, hat-
bh" parçası" olarak nitelediler.
MGK'ye sunulan raporda, Hızbul-
lah'rn ümmetçılığı de sorgulanmakta-
dır. Hizbullah'ın PKK ile çatışma ne-
denlerini de kapsayan bu analiz dikkat
çekmektedir:. "Isbunda inananlar üm-
mettir.Yanibirbütündür.Renk,dra,ka-
vim farkhhgı önemli değfldir. MflMyetçi-
Kk hareketleri ümmeti bölerek Islama
zarar «nnektedrr. tslamda bir kavim
diğer Müshlman bir kavime kesinükk
üstün değfldir. Dolayısryla kavmiyetçi-
ük(millliyetçilik) esasına dayanan soyo,
din ve rengmegöre muamek eden ve sa-
vaş açan Idşjler aynı zamanda ADah'm
ayetierine de savaş açmış ohuiar. PKK
3e en büyük flkJr aynhğunız boradan
kaynaklanmaktadrr..."
PKK Hizbullah çatışması bir DGM
savcısrnm anaUzinde ise şöyle yer al-
maktadır: "Hizbullah Doğu ve Güney-
doğu Anadohı bölgelerimizde, PKK'nin
ağırükh eylem bölgesi içinde yaygm şid-
det eyiemlerine başMirmakta, sağ ve sol
diğer radikal örgütlerden temiztemek
suretryie tek hâkim güç olarak kalmak
istemektedir. Özellikle PKK'yeve' Men-
zıl' kanadma karşı terör eylemleriııin
nedeni budur~"
PKK - Hizbullah çatışmalannda en
az 600 kışinin öldüğü tahmin edilmek-
tedir. Devlet güvenlik güçleri ile mah-
kemelerdeki dosyalara yansıyan bilgı-
ler bu doğrultuda. Hizbullah'ın PKK
ile kavgası zaman zaman durdu, zaman
zaman da yeniden alevlendı Bazı iddi-
alara göre kimı kentlerde alt gruplar
arasında ateşkes bıle ılan edıldı Kımi
iddialara göre ise "işbiriigi bik yapolar."
Buna kamt olarak Şırnak'ta yapılan
bir operasyon sonrası güvenlik birimle-
rinin açıklamalan göstenlebilır.
Şırnak'ta adam öldürme ve kaçırma
olaylanna kanşnklan ve sansasyonel
eylem hazırlığında olduklan belirlenen
59 Hizbullahçı, üç ay önce yakalandı.
Militanlann PKK ile işbirliğıne girdıği
de açıklandı. Yakalanan örgüt eler^an-
lanmn "tBm" grubuna mensup olduk-
lannı belırten yetkıliler militanlann,
"ülkede kaosyaratmak için, güneydoğu
bölgesinde bulunan iDerde üst düzey bü-
rokratiara ve güvenlik güçlerine karşı
ses getirici eylemler yapmavi planladık-
laruu, bu amaçla polis \e askeri araçlar-
dan devriye gezenleri takip ettiklerinm''
belırlendığmı söylediler.
Yetkililer, Hizbullah militanlannın
"yme aynı amaçla PKK ile aralannda-
ki husumeti bırakıp savaşa SOD verme gi-
nşûninde buhınduklannm, tstanbul, Iz-
mir, Konya, Adana gibi büyük kentler-
de yerkşme >c üslenme planlan yapuk-
laruun" saptandığını da vurguladılar.
Şunak'ta daha sonra yapılan operas-
yonda yakalanan 27 kişinin sorgusu da
zaman zaman birbirleriyle çatışan, ba-
zen de işbirliğine giden PKK ve Hizbul-
lah ile bunlarla mücadele etmesi gere-
ken koruculann ılışkilerıni de gözler
önüne serdı. Dıyarbakır DGM Başsav-
cdığı tarafindan tutuklu olarak yargıla-
nan Hizbullahçı sanıklar Mehmet Zeki
Arslan, Emcet Yalçm, Saüh Özer, Şük-
rü Uçar, HaHt Tatar, Mehmet Tatar,Ab-
düunenaf Yalçm, Ah' Serçik, Nurettm
Atan, Abdülaziz BaL tsmail BaL Şükrü
Anç, Mehmet NuriGenç, Ramazan Ze-
rey, MahmutBal, Sabahattin Küçükka-
ya, Safih Ertaş, Kamuran Osal, Sedret-
tin Keskin ile tutuksuz sanıklar Mehmet
Sait Saka, Özcan Yıkhnm, Abdülbari
Serçik, tsa Özmen, Mehmet Şirin Ak-
man, Nevzat Demir, AbdüDcerim Kfl-
çükkaya ve Şerrf Akyük için hazırlanan
ıddianamede. sanıklann Şrmak'rn tdil
ilçesınde örgütün tebliğ grubu faaliyet-
lerini sürdürdükleri ve il şûrası oluştur-
mak içın özel olarak görevlendınldik-
len vurgulandı. "HizhuBahi faathytkr"
nedeniyle tutuklanan sanıklardan bazı-
lannın ise daha önce "PKK adına faah-
yet yürütmek, örgüte güvenlik güçleri-
nin hareketieri hakkında bOgi sızdırmak
ve erzak temin etmek" iddıasıyla gü-
venlik güçlen tarafindan gözaltına ahn-
dıklan belirlendi. Sayılan hakkında bil-
gi verilmeyen bu kişilerin, araştırmala-
nn ardından serbest brrakıldıklan bildi-
rildi. Bir başka örnek üst düzey görüş-
melerdir. tddiaya göre, Hizbullah lide-
ri Hüseyin VeBoğhı'nun Kürdistan Hiz-
bullah Partisi lideriEthem Barzani ara-
cıhğıyla PKK'lılerle görüştüğu ve örgü-
tün kırsala yayıbnasmda destek aldığı
öne sürüldü. Nitekrm Şırnak'ta yapılan
Hizbullah operasyonlannda örgütün
hücre evlerinde PKK'nin siyasi kanadı
ERNK'ye ait yardım makbuzlan, mü-
hür ile PKK'lilerin kullandığı gerilla el-
biselerinin bulunması dikkat çekti.
Yarın: Örgüt içl savaş
başlıyor
PERŞEMBE
ORHAN BURSAU
bdKonu
ALMAN DEMOKRASİSİ: Almanlar şu günler-
de demokrasilerini büyük bir tehlike içinde gö-
rüyor. Türkiye'de sıradan mı sıradan, bütün par-
tilerin üzerinde uzlaştıkları bir olay, Almanları
dehşete sürüklüyor. Konu, bildiğiniz gibi, iş
çevrelerinin, yıllarca iktidarda kalan Hıristiyan
Demokrat Parti'ye yaptıkları yüz milyonlarca
mark tutannda, kaydı kuydu olmayan yardımlar.
Bu yardımlar, eski Başbakan Kohl tarafindan
partinin Isviçre'deki gizli hesaplannda tutuldu,
Kohl tarafindan istendiği gibi harcandı.
Bunca yılın "milli" başbakanı, iki Almanya'nın
birleştirilmesinin mimarı Helmut Kohl, seçim ye-
nilgısinden sonra parti liderliğinden ayrılmıştı,
şimdi Onur Başkanlığf ndan da ayrıldı (yaptığı
işin onur ile bağdaşmadığını düşünmüş ola-
cak!). Büyük bir olasılıkla savcıya da ifade vere-
cek ve yasalar gereği paralann kaynağını açık-
layacak. Sürecin bu noktaya gelmemesi için Hı-
ristiyan Demokratlar direniyor. Partiye açıktan
para veren şirketler ortaya çıkarsa, esas güm-
bürtü o zaman kopacak. Yine büyük bir olasılık-
la, skandal, şimdikı parti başkanının da başını
yiyecek.
Almanlar, kara paralarla sürdürülen kampan-
yalann seçimlerin demokratik özelliğine gölge
düşürdüğünü ve son seçimlerin iptal edilmesi
gerektığini bile düşünebiliyorlar.
Ne hallere düştük!
İnsan bir kaç yüz milyon DM için, ülkenin yaz-
gısını 20 yıla yakın elinde tutmuş, iki Almanya'yı
birleştirerek büyük Almanya düşünü gerçekleş-
tirmiş bir siyaset mimarının yakasına yapışır
mı?! Bir kaç kez yasayı, anayasayı gece yatağı-
na aldı diye, koskoca başbakanı, koskoca par-
tryi perişan etmeye kalkar mı? Yasayı yapanın,
yasayı arada sırada çiğneme hakkı olamaz mı?!
Yasalann uygulanmasından sorumlu yerde otu-
rup da, kendine arada sırada kıyak geçmez mi
insan?! Allah aşkına hiç mi bir gönül borcunuz
yok, Kohl'a karşı!?
Türkiye ile ılişkilerini biraz sıkılaştırsalardı, biz-
den bu konuda epey şey öğrenirlerdi ve gerek-
siz yere ülkelerini kanştınp durmaz, demokrasi-
miz elden gidiyor diye endişeye kapılmaz, mut-
suz olmaz ve olur böyle vakalar der geçerierdi!
Yo hayır, öyle yapmıyoriar. Alman mükemmel-
liğinin, görünüşte bile olsa tıkır tıkır işlemesini
istiyorlar!
Yok demokrasileri yara almış! Parayı bastıran
işveren, iktidar partisine istediği işleri yaptınr-
mış! Üstelik ödenen gizli paralann vergisi de ve-
rilmemişmiş! Böyle giderse demokrasileri ne
olurmuş! Almanya, parayı veren düdüğü çalan-
lann ülkesi mi olacakmış?!
Daha neter neler!
Şu Almanları anlamak çok zort
•••
HOŞGELDİN PAPANDREU: Izmit depreminin
ilahi bir sonucu, Yunanistan ile Türkiye arasın-
daki yakınlaşmadır. Bu kadar birbirine yakın;
Küttürieri, yedikleri, içtikleri, üzüntüleri, sevinçle-
ri, ülkeleri bu kadar birbirine benzer iki milletin,
bu kadar birbirlerine uzak kalmasını, kimse an-
lamak istemesin. Eğer bunu anlamak istemez-
sek, ortadaki sorunları da, Ege'nin hakça bir
anlaşma ile, Kıbns'ta onurlu bir anlaşma ile çöz-
mek mümkün olur.
Türkiye'nin önündeki seçenekler, "ver kurtul"
veya "hiç bir şey verme/ hiç bir anlaşma yap-
ma" değildir. Yunanistan ile hakça ve iki taraf
için de onurlu bir anlaşma yapılmasına "Vay
Kıbns'ı, Ege'yi vehyorlar" diye karşı çıkmanın
mantığtnı anlamak zordur. Türkiye'nin ebedi ve
ezeli düşmana ihtiyacı yok. Türkiye'nin banşa,
dostluğa, kucaklaşmaya, işbirliğine, bikji-kültür-
teknoloji... alışverişine, ihtiyacı var.
Yunanistan ile Türkiye halkının kucaklaşmak
için, büyük bir özlemi içinde banndırdığını dep-
rem gösterdi.
Yunanistan da, öyle anlaşılıyor ki, artık Türki-
ye'yi ezeli düşman olarak görmek istemiyor. Ati-
na, öcalan konusunda yaptığı tarihi hatayı anla-
dı. Papandreu, bu anlayışın sonucu ortaya çı-
kan adamdır.
Yakın geçmişte en çok üzüldüğüm, Türk ve
Yunan işadamlannın kurduklan ve iki ülke ara-
sındaki işbiıiiğini geliştirmeyi amaçlayan birliğin,
iki ülke arasındaki ilişkiye bir gölge düşünce he-
men rafa kaldınlmasıydı. Neyse ki bu durum ça-
buk değişti. Şirket ortaklıklar kurulmaya, karşı-
lıklı yatınmlar için adımlar atılmaya başlandı.
Ülkelerimiz arasında her alanda işbirliğinin
gelişmesi, taraflan yumusatacak ve çözüm or-
tamını oluşturacaktır.
Insana, topiuma ilişkin çözülmeyecek sorun
yoktur. Yeter ki sorunun çözümünü isteyin.
Mehmet Sümbul
Cezaevine ülkücü girdi
Hizbullahçı çıktı
BURSA (Cumhuriyet)
-NesimMaBdcinayeti so-
nıştunnasıyla Türki-
ye'nin gündemine gelen
Mehmet SümbüL 12 Ey-
lül öncesınde tanışbğı ül-
kücülerle birlikte Bursa
ve tstanbul'da çeşıtlı ey-
lemlere katıldı. Ülkücü
olarak gırdığı cezaevinde
Islamcı teröristlerle tanış-
tı ve Hizbullahçı oldu.
Mehmet Sümbul 'ün
Nesim Malki cinayetinde-
kı rolü de tartışılıyor
Sümbul, cinayet soruştur-
ması kapsamında açılan
davada "cürüm işlemek
için ohışturulan teşekküle
üye ounak", "bu teşekkü-
lün tehdh gücünü kulla-
narak menfaat temin et-
mek", "sahte kinüik kul-
lanmak
n
ve "6136 sayıh
AteşfiSflahlarKanunu'na
muhalefet" suçlanndan
9-18 yıl hapis istemiyle
yargdanırken 12 Eylül
1999'daki duruşmada tah-
liye olmuş, bir sûre aile-
siyle birlikte olduktan
sonra da 7 Ekim 1999'dan
bu yana kendisinden ha-
ber almamamıştı.
Son dönemlerde tslami
kurallara göre yaşamaya
özen gösteren Mehmet
Sümbül'ün eşi Mine
Sümbul ile kız kardeşinin
de poliste dosyalan bulu-
nuyor. Sümbül'ün, kız
kardeşinin çok sık tran'a
gittıği ve Iran'daki Hiz-
bullah kamplannda eği-
tim gördüğü iddıa edili-
yor.
Sümbül'ün avukatı
Veysel Aşkm, Sümbül'ün
nüfus cüzdamrun Bey-
koz'da yapılan operasyon-
da bulunması ûzenne
yaptığı açıklamada konu-
ya ilişkin henüz net bir
bügiye ulaşamadığrnı be-
lirtti. Aşkın, "Müvekkili-
min nüfus cüzdanının
operasyon yapılan evde
bulunduğu söylenryor.
Olabilir de ounayabUir
de" dedi.