Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 O OCAK 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Cezaevinde
eytem
• KIRKLARELİ(AA)-
Kuklareli E Tipı Kapalı
Cezaevı'nde PKK üyesi bir
g r u p mahkûm açlık grevi
. yapıyor. Jandarma
yetkililerinden alınan
bilgıye göre cezaevinde
kalan yaklaşık 80 terör
suçlusundan 30'unun 5 gün
önce başlatüğı açhk grevi
sürtiyor. Yetkilıler,
nıaJıkûmlann, "cezaevi
yönetımınin uygulamalaruıı
beğenmedikleri"
gerekçesiyle açlık grevine
başladıklannı ve eylemin
sona erdırilmesi için
çalışmalann sürdüğünü
belirtüler.
IVtehmedin
Kitato'davaa
• HaberMerkezi-
'Mehmedın Kitabı'nın
yazan Nadıre Mater ile
yayuıcısı Metis Yayınlan
sahıbı Semih Sökmen
hakkında açılan davaya dün
devam edildi. Sökmen ve
Mater, söz konusu kıtapla
TCY'nin 159/1. maddesi
uyannca "Türk Silahlı
Kuvvetleri'ni tahkir ve
tezyif "le suçlanıyor.
Duruşma bilirkişi raponı
hazırlanmadığı için 8 Mart
200O'e ertelendi.
Almanya'da
iHümopucu
• HaberMerkezi-
Almanya'da cezaevlerinde
tek kişüik hücre ve insanlık
dışı yaşam koşullanru
protesto ederek açlık
grevine başlayan 13
tutukludan 5'i eylemlermi
ölüm orucuna dönûştürdü.
Açlık grevi eylemi, bir
kişiyi öldürdüp ve
DHKP/C üyesi oldugu
gerekçesiyle ömûr boyu
hapis cezasına çarptınlan
tlhan Yelkuvan'ın cezaevi
koşullanru protesto etmek
için başlamıştı.
Tarikat şeyN
tutuklamb
• SIVAS(AA)-KanalD
televizyonunda önceki
akşam yayımlanan "Arena"
programtnda konu edilen ve
"tarikat şeyhi" olarak
tanıtılan Bekir Pehlivanlı ile
beraberindeki 7 kişi,
Sıvas'm K.oyulhisar
ilçesinde jandarma
tarafmdan gözaltına alındı.
Nöbetçi mahkemeye
çıkanlan sanıklar, devrim
kanunlan arasında yer alan
Tekke ve Zavıyelenn
Kapatılmasına tlişkin
Kanun'a muhalefetten
tutuklandı.
EceviTın
fotoğraîı CHP'de
• ANK4RA(Cumhuriyet
Bürosu) - Atatürk'ten bu
yana CHP ve devamı
partilerde genel başkanhk
yapan siyasetçilerin
fotoğraflan, partinin genel
merkezıne asıldı. 12 Eylül
1980'den sonra CHP'den
isrifa eden DSP Genel
Başkanı ve Başbakan
Bûlent Ecevit'in fotoğrafi
da liderler arasında yerini
aldı. CHP Genel Başkanı
Altan Öymen, makamının
bulunduğu 5. kat
kondoruna asılan Atatürk,
Ismet tnönü, Bûlent Ecevit,
Cezmi Kartay, Necdet Calp,
Aydın Güven Gürkan,
Murat Karayalçın, Deniz
Baykal, Hikmet Çetin ve
kendısının fotoğraflannı
inceleyerek "Bütün genel
başkanlar bir arada" dedi.
Sağır tutuMandı
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - lzmir Emniyet
Müdürlüğü Organize Suçlar
ve Silah Kaçakçılık Şube
Müdürlüğü'nde 1 haftadan
ben gözaltında tutulan eski
ANAP Konak Ilçe Başkanı
Nurullah Sağır (46) ve 11
kişi dün sabah süa güvenlik
önlemlen altında tzmir
DGM BaşsavcılığYna sevk
edildi. Nöbetçi mahkeme
Sağır, Ali Yılmaz, Hüseyin
Ersoy, Ahmet Özer, Bûlent
Dergi ve Ali Kökavşar'rn
tutuklanmasına karar
verirken diğer sanıklar
serbestbırakıldı.
Bombacıya dava
• kanbuiHaberScrvisi-
Istanbul DGM Cumhuriyet
Ba$savcıhğı, dinci terör
örgûtü tBDA/C örgütü
adına Kanal D televizyonu
ile CarrefourSA Alısveriş
Merkezi'nin de aralannda
bulunduğu 5 ayn
bombalama eylemini
gerçekleştirdiği öne sürülen
AJı Acar hakkında 47.5 yıla
kadar ağır hapis cezası
ıstemiyle dava açtı.
Geriye dönük tahkim tasansı 'rötuşlanarak' komisyonda kabul edildi
MecKs'e Hahkiın' dayatmasıANKARA (Cnmhariyet Büro-
su) - TBMM Adalet Komisyo-
nu'nda dün, uluslararası tahkimin
geriye dönük olarak işletilmesi yo-
lunu açan tasan, "yabancıhkunsu-
ru" tanımı 50 bin dolar gibi, dev
projeler için anlam ifade etmeyen
kaynak getirme koşuluna bağlana-
rak kabul edildi. Başbakan Böknt
Ecevit'in Davos gezisi öncesinde
bu tasannın çıkanlması talimatı
vermesi ve Başbakan Yardımcısı
Deviet Bahçelinın de MHP'ti ko-
misyon üyelerini uyarmasıyla ta-
san "zorald" geçirildi. Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur
Ersümer, geriye dönük tahkimden
46 projenin yararlanacağını, "birB-
rahk, bir sentlik menfaat sağlan-
ması durumunda bunun geri ahn-
ması için hükümet olarak kuruş
kuruş inceleme yapacaklannı" sa-
vundû. Ersümer, "3 senede ihakfe-
ri bu noktaya getirdik, şimdi flnfc-
lerin yenilenmesiyanhş ohır" görû-
şünü ilen sürdü.
Hükûmetın baskısı nedeniyle
geriye dönük tahkimle ilgıli tasan,
TBMM gündeminin öncelikli
maddesi oldu. Adalet Komisyo-
nu'nda önceki gün tasan alt komis-
yona havale edilmesine karşın;
Başbakan Ecevit ve MHP lideri,
Başbakan Yardımcısı Bahçeli'nin
devreye girmesiyle komisyon dün
yeniden toplandı. Ecevit, dünkü
grup toplantısında yapnğı konuş-
mada, dış sermayenın Türkiye'de
yaörun yapma eğilimüun giderek
arttığını, Davos'ta yatınm olanak-
lannı aynntılı olarak sunacaklan-
nı, bunun da tahkim yasasıyla ger-
çekleştirilebileceğini söyledi. Ece-
vit dün Adalet Komisyonu Başka-
nı Emin Karaa ve tasandan rahat-
sızlıklannı gızlemeyen Ali Araba-
a ve Ismail Aydmh'yla yemek ye-
di. Ecevit'in bu görüşmede, tasan-
ya kefıl oiduğunu söylediği öğre-
nildi.
Komisyondan dün geçirüen ta-
sannın Danışma Kurulu toplana-
rak gece çalışmasıyla bugün yasa-
laştınlması hedefleniyor.
Adalet Komisyonu'ndaki görüş-
meler sırasında "yabancıhk unsu-
ru" tanımıyla ilgili olarak iktidar
gruplannca verilen değişiklik
önergesı kabul edildi. Tasandaki,
"yabana menşefi" ifadesi çıkanla-
rak "sözkşmeye taraf, kurulu veya
kurulacak şjrketortaklanndan en
az birinin 6224 sayıh Yabana Ser-
mayeyi Teşvik Kanunu hükümleri-
ne göreyabana kaynakh ohnası ve-
ya söztesmenin uygulanabflmesi
içinyurtdışı kaynakh sermayeveya
kredi veya teminat sözleşmelerinin
akdedümesinin gerekB ofanası hal-
lerinden birini" düzenlemesi geti-
rildi. Böylece, tahkime gidılebil-
mesi için 6224 sayılı yasada yer
alan "50 bin dotar" koşulu konul-
muşoldu.
FP'liler, anayasa değişıklığinin
ağustos ayında yapıldığım, deği-
şikliklerin geriye dogru ışletilme-
sinin anayasaya aykın oiduğunu,
anayasa değişıkliği öncesinde ya-
pılan imtiyaz sözleşmelerinin özel
hukuk hükûmlerine dönüştürüle-
meyeceğini söylediler.
Adalet Komisyonu toplantısı tar-
tışmalı başladı. Hava koşullan ne-
deniyle üyelerin gecikmesi üzerine
saat 10.30'daçoğunluksağlanama-
yınca, muhalefet milletvekıllen
toplantınm iptal edılmesinı istedi.
Adalet Komisyonu Başkanı Emin
Karaa, bu ısteklere karşı çıkarken
yanm saatlik bekleme sonunda
toplantı yeter sayısı bulundu. FP'li
Ythya Akman, yerine otururken
"Uğursuz bir kanun bu" diye Er-
sümer"e çıkıştı. Ersümer de, "Sirin
için olabilir, ama memleketinnziçin
uğuriu" karşılığını verdi.
FP'li Ramazan Toprak, "şaibdB
durumlann söz konusu oiduğunu,
bir şeylerin gizlenmek istendiğini"
söyledi. FP'li Nazh Ihcak, alt ko-
misyon toplantısında DSP'li lsma-
il Aydınlı'mn "Bunuiçimesindire-
miyorum, DSP'ye de yakışüramı-
yorum" dediğıni aktardı. Geriye
dönük olarak Danıştay'uı yetkisi-
nin de kalduılmak istendığıne dik-
kat çeken Ilıcak, "Birkan Erdal bir
gazetede gör^ihicen Enerji Baka-
nı'nın ale>hine ya>ın yapmavm,bi-
ze çok yardımı dokundu, diyordu.
Şimdi ne nıalum, yine o şirketin le-
hine da\ranılma\acağır
' dedi.
DYP'lı Kamer Geiıç de, tasannın
anayasaya aykın oiduğunu söyledi.
Ersümer, herkesin sıyaset yapö-
gını savunurken "Hiçbir gazete
patronundan yıhsımla ilgili bir ta-
lepte bulunmadun. tspat edemezse-
niz müfterisiniz. Sizgazeted olarak,
patronlann emriyle yazı yazdınız
ki büiyorsunuz" diyerek Ilıcak'a
yanıt verdi. Ilıcak'ın "O yüzden iş-
ten aûldım" sözleri ûzerine Er-
sümer, u
BUdiğünbaaşe>iervar,a-
ma neyse konuşmayayun'' diyerek
bu konuyu kapattı.
Devrimci lşçi Sendikalan
Konfederasyomı (DtSK),
başlatüğ! "20001i yıBarda
örgûflfi Emek, Demokratik
Tûrkrye" kampanyasını dün
Kartal Meydam'nda yapüğı
Idtlesei baân açddamasıyb
kamuoyuna duyurdu, Basm
açıklamasına DİSK üyesi
sendikalann başkanlan, yönetim
kurulu üyelcri şube yöneticifcri
ve işyeri temsilcileri kaükn.
"Kıdem tazminaü pazarnğına
hayır"\ "tş güvencesi için
mücadekye" sloganlannj atan
çahşanlara. Eprrn-Sen 5 Noiu
Şube Başkanı Ceraal Çoban ve
âyeleri de destek verdL Basm
açıklaması yapddığı sırada
broşûr dağitan Kızdbayrak
dergisa çahşanı Çağdaş Tan pofis
tarafindan gözattma anndL
Ecevit, Cumhuriyet'in Cuma Kitaplan arasındaki Toynbee'den alıntı yaptı
'Cumhuıiyet'in kunduşundan dersahnmah"
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Bûlent Ecevit cumhuriyetın ılk
yıllanndan ders alınmasını isterken
gazetemizin kültür hizmeti olan Cuma
Kitaplan arasında yayunlanan Ingiliz
tarihçı Arnold Tojnbee'nin "Türİdye; Bir
Devletin Yeniden Doğuşu
1
" adlı kıtabından
alıntılar yaparak curnhunyetin ılk
yülanndaki tanmı anJattı. Ilke olarak
korumacüığa karşı çıkan AB'nin çeşitli
şekilleTde tanmı desteklediğini beurten
Ecevit, önümüzdeki dönemde
gerçekleştirecekleri çalışmalarla bu
sektördeki eğitim, ıstihdam ve üretim
kalıtesı sorunlanna çözüm arayışlanm
hızlandıracaklannı söyledi. Ecevit, Ziraat
Mühendisleri Odası'nca düzenlenen
"Türldye Ziraat Mûhendisnği 5. Teknik
Kongresi"ne katılarak bir konuşma yaptı.
Tannnn ekonominin temeli olmasma karşm
sosyal gûvenlikten, ulusaJ gelirden ve
teknolojik gelişmelerden en az payı alan
sektör oiduğunu belirten Ecevit, sınır
ticaretinin de üreticıleri zor durumda
bıraktığmı kaydettı.
Cuma KJtabı'ndan ahnü
AB'nin ilke olarak tanmda korumacüığa
karşı olmasma karşm kendi sektörünü bir
şekilde desteklediğini kaydeden Ecevit,
gazetemizin Cuma Kitaplan arasında
verilen tngiliz tarihçi Arnold Toynbee'nin
cumhuriyetin ilk yıllanndaki tanma ilişkin
çalışmalanndan bölümler okudu.
Ecevit, Atatürk'ün sanayiye gösterdiği
özeni tanm için de gösterdiğini, bugünkû
sorunlann aşılması için o dönemde yapılan
çalışmalardan ders ahnmasınm yeterli
oiduğunu söyledi. Tanm kesiminde çok
sayıda işsiz mûhendis bulıınmasına karşm
ara eleman sayısmm çok suıırlı oiduğunu
dile getiren Ecevit, bu sektördeki
örgütlenmenin de yeterli ohnadığmı
vurguladı. Ecevit, "Bu konularda
Atatürk'ten öğrenecek çok şey var. Tanmda
ve sanayideki geoşmeyi eş zamanh olarak
desteklemtştir. Baa kesimler sanayi ve tanm
arasında seçün yapmak ister. Buna
katümryoruz" diye konuştu. Tanm ve köy
alanında yapılacak yeni düzenlemeler için
Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf
Gökalp ile Deviet Bakanı Mustafa
Yılmaz'ın çalışmalannı sürdürdüklerini
kaydeden Ecevit, Türkiye'de desteklemenin
üretımden çok pazarlamaya yönelik
oiduğunu, bunun yanlışbğmı büdirdi.
Ecevit, "Kota'nm başka ürûnlere geçjşj
özendirid önlemlerie yapdması gerekic
Hükümet, köykent ve tanmkent
konulannda adrm atacaktu"" dedi.
KİGEM
TBMM
alet
ediliyor'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Kamu Işletmecı-
liğini Geliştirme Merkezi
Vakfi (KİGEM), tahkimin
geriye dönük işleyişine iliş-
kin tasanyı, yanlış ekono-
mik politikalann belirtisi
olması yarnnda "uhual ve
evrensel hukuka yeni bir ta-
saDut ohna (saldırma) giri-
şjmi" olarak nitelendirdi.
KlGEM'in açıklamasında,
"Kendi vatandaşlannuı ta-
samıf isteğini ve vanruna-
hğuu teşvik yerine yabana
bâyük sennayenin kâr hır-
sına bel bağlayan ekonomik
politikalann böylesine hu-
kuk cinayetlerine kadar var-
masıve ulusal iradenin tem-
silcisi dunımundaki paria-
mentoyu bunbra alet etme-
ye kalkışması gerçekten hü-
zün vmddir" denildi. Ata-
türkçü Düşünce Deraeği
(ADD) Genel Başkam,
emekli Anayasa Mahkeme-
si Başkanı Yekta Güngör
özden de tahkime, tahki-
muı geriye işletümesine ve
nükleer santrallara karşı
çıkmanın yurttaşlık görevi
oiduğunu belirterek
u
Saym
miUetvekflleri partüerin de-
ğü\ ulusun millervekifleridir.
Lider gkkr parti kahr, par-
ti gider deviet kahr" çağn-
sında bulundu.
KlGEM'den yapılan ya-
zılı açıklamada, tahkime
ilişkin anayasa değişıklıği-
nin kamu hukuku ve idari
yargıda açtığı denn yaralar
ve Danıştay'uı yetkilennin
bûyûk ölçûde sınırlandınl-
masıyla yaratılan tartışma
ve hukuk kargaşalannın ge-
riye dönük tahkim tasansıy-
la daha da artmasından baş-
ka bir sonuç çıkmayacağı
vurgulandı. Geriye dönük
tahkim tasansında iki bü-
yük hatayı ortaya koyan
açıklamada, yabancılık un-
suru tanırrunın "miktar ve
oran ne ohırsa obun. en kü-
çük yabana sermave payı-
nın ya da söz konusu yaan-
mın Tüıidye dışında ohna-
smm Türkyargısı dışına çık-
mak ve yabana hakemnğe
başvurmayı mfimkün kıkh-
ğuu" dikkat çekildi. tkinci
hatanın da "yasa kavramı-
nın temeuerinden biri olan
geriye yürümeziik flkesmin
çiğnenmesi* olarak belirti-
len açıklamada şöyle denil-
di: "Hukuktaki genel Uke-
lerden biri, hukuka güveni
ayakta tutmak için, yasala-
nn daha önceki yasaiaria
yaranlmış olan durum ve
Oİşkflere nygııl«nmaım>!O-
dır. Istisnafau- ancak kamu
düzenineyada genel ahlaka
fltşkin düzenlemelereve yar-
gıbma hııknlnma ilişkin Av
ğtşfldfldere uygutemr. thale-
ye verttmiş bir projenin söz-
kşmesme böyk bir istisna-
nın uygulanması, en azm-
dan, daha önce o ihakye ka-
blarak kaybetmiş olan şir-
ketiere yapdnuş bü>ük bir
haksızhk ohır."
IRMIKIAYDEV ENGÎN aenginradoruk.net.tr.
Hangi birine inanalım?
Bir terör uzmanı ekranda
"Hizbullah çökertildi. Bu tûr te-
rör örgütlerinde lider çok
önemlidir. O yok edilince ör-
gût çökme sûrecine girer" bu-
yuruyor. Herhalde doğrudur.
Uzman olduğuna göre bir bil-
diği vardır.
Ama bir başka ekranda, bir
başka uzman: "PKK'nin çö-
kertilmesinden sonra Misak-ı
milli sınırlan içinde bir Kürt
devleti kurmak ûzere başkaldı-
ran örgût olarak Hizbullah or-
taya çıktı. Hizbullah şu anda,
Güneydoğu'da elde ettiği Wf-
te desteği ile ülkemizin en teh-
likeli sorunudur" diyor. Diyar-
bakır Valisi Cemil Serhadlı,
"Istanbul'daki operasyon ve
çatışma, örgûtün (Hizbullah
demek istiyorj ne boyuta ulaş-
tığını tûm Türkrye'ye gösterdi"
diyerek bu uzmanın görüşünü
pekiştiriyor.
Buyrun. İki uzman, iki zıt gö-
rüş.
Hizbullah "muhabbetrriı bir
yana bırakıyor, ekranda Yargı-
tay Başsavcısı Vural Savaş'ı
dinliyorsunuz. "Irtica tehlikesi
açık ve yakın bir tehlike olmak-
tan çıkrnış, yaşanan bir tehlike
Bir Canavar Yaratmak
haline gelmiştir" diyor. Kosko-
ca Yargrtay'ın koskoca Baş-
savcısının elbet bir bildiği, biz-
lerin ulaşamayacağı bilgi kay-
naklan vardır diye düşünüyor-
sunuz ve ürküntünüz daha da
artıyor.
kafanızın içini karman çor-
man eden derneç ve açıklama-
lar bir yana, şu gerçetc Deviet,
Hizbullah'ı ve siyasal Islamın
laikliği, demokrasiyi ve cum-
huriyeti yok etme çabalannı
önlemek, böylesi örgütlenme-
leri çökertmek üzere canını di-
şine takmış gibi. Para harcanı-
yor, cephane harcanıyor, siya-
sal, ekonomik, kültürel önlem-
ler tasarlanıyor, yetişkin kad-
roiar bu alanlarda görevtendi-
riliyor.
Ortada "resmen" de doğru-
lanan bircanavarvar ve bu ca-
navan yok etmek için çabala-
nryor. Üstelik yıllardır süren ça-
baiann yeterii sonuç vermedi-
ği de aynı resmi ağızlarca itiraf
ediliyor...
Gel de sorma! Gel de "Pefti
kim yarattı bu canavan" soru-
sunu, bu açıklamalan yapan
başsavcılara, savcılara. deviet
erkinin tepesindekilere, tehlike-
yi ortadan kaldınmak, laikliği,
demokrasiyi, cumhuriyeti ko-
rumak için geceyi gündüze kat-
tıklannı soyleyenlere yöneitme!
• • •
Anımsayın.
12 Eylül sonrasında "so/"un
önde gelenleri, militanlaşmış
unsurtan işkencehanelerde
bedense) ve ruhsal olarak tah-
rip hatta yok edilirken, sol dü-
şüncenin ülke ölçeğinde elde
ettiği itiban silmek için başvu-
rulan güç neydi? Ağzından
"Atatürk'ü düşürmeyen, ken-
dini ikinci Atatûrk ilan etmeye
kalkan aşşağılık birtakım
adamlara gülümseyen, sonun-
da çileden çıkan Can Yücel'in
şiirle mizahı buluşturduğu o
unutulmaz "Kabaramazsın kel
fatma I Atam güzel sen çirkin"
dizelerine esin veren "Marma-
ris sakini" döneminde açılan i-
mam-hatip liselerinin sayısını
anımsayın.
Köktendinci güçlere daya-
narak solu ezme stratejisini i-
cat eden fikir fukaralığını sor-
gulamadan bugünün "yaşa-
nan tehlike"s:«\\ açıklayabilit
miyiz?
Bir kez daha soralım: Laikli-
ğin, demokrasinin, cumhuriye-
tin temellenne konan dinamiti
zamanında kim, ne hesapla
yerieştirmişti?
Daha da kestirmeden sora-
lım: Bu canavan kim yarattı?
• • •
Peki köktendinci karanlığı bir
yana bırakalım. Onun en mili-
tan parçasını, Hizbullah'ı ele
alalım.
Bu satırlann yazan, Hizbul-
lah'ın doğuş yıllannda Diyar-
bakır - Batman - Silvan - Idil
hattında haftaiar geçirdi. Sıra-
dan insanlar arasında "Kolor-
du - Korucu - Hizbullah" üçge-
ninin herkesin bildiği bir ger-
çek olarak "telaffuz" edildiğini
kendi kulaklanyla duydu; Bat-
man çarşısında ensesinden
tek mermi ile vurulup yol^edi-
len "PKKsempatizanı" Kürtle-
rin parçalanmış beyinlerini,
kanlar içindeki cesetlerini ken-
di gözleriyle gördü.
Batman ve Sitvan'da her bi-
ri birer Hizbullah militanına dö-
nüşmüş seyyar kebapçılann
(Tantuniciler^ tezgâh attında si-
lah, pala, mermi zula ettikleri-
ne bizzat tanıkiık etti. Batman
çarşısında öldürülen DEP Mil-
letvekili Mehmet Sincar ci-
nayetinin izini sürerken, Bat-
man emniyetindeki "yetkilinin"
pis bir sıntmayta, "Sen buralar-
dan toz olsan iyi olur gazeteci.
Cesedini biryol kıyısından top-
lanz sonra haaaa" deyişini hiç
unutmadı.
Hizbullah'ı, "konıculuğun ve
kolordunun" yetmediği alan-
larda işe koşan, koruyan, kol-
layan, sırtını sıvazlayanlar o
gün bir canavar yarattıklannı
değil, bölücü PKK terörüne
karşı "ittifaklarstratejisi" uygu-
ladıklannı düşünüyoriardı.
O gün Hizbullah'ın sırtını sı-
vazlattıklan memurlanna, gö-
revlilerine, bugün Beykoz'da
aynı Hizbullah'a mermi sıktı-
ranlar aynı güçlerdir. Canavan
onlar yarattılar ve şimdi kendi
yarattıkları canavarla baş et-
meye çabalıyorlar.
Canavarlann kökünü kurut-
mak, canavan yaratan zihni-
yetle hesaplaşmadan müm-
kün mü?
POLtTtKA GÜ1NLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Kara Konto...
ESSEN - Ren Irmağı her zamanki gibi durgun
akryor...
Yolculuğumuz trenle...
Frankfurt'tan Essen'e doğaı yol alıyoruz...
Trenin restoranında iki orta yaşlı Alman sohbet
ediyor biralannı yudumlarken...
Konu Almanya'yı derinden sarsan ve deviet bu-
nalımına dönüşen, eski Başbakan Helmut
Kohl'den başlayıp Hıristiyan Demckrat Parti'nin
öst düzey yöneticilerini saran yolsuzluk olayı.
Orta yaşlı iki Almanın görüşleri bir noktada ke-
sişiyordu...
Bu yolsuzluk olayı, Alman demokrasisi için en
büyük tehlike..."
Bir gece önce Frankfurt'ta Sosyal Demokrat
Halk Demekleri Federasyonu ile Frankfurt Sosyal
Demokratlar Derneği'nin Uğur Mumcu'yu anma
etkiniikleri kapsamında düzenlediği "Adalet ve De-
mokrasi2000" panelinde. Almanya'yı sarsan 'yol-
suzkık olayı nı Alman Sosyal Demokrat Partisi'nin
(SPD) Hessen Eyalet Başkan Yardımcısı Gemot
Grumbach aynen şöyle değerlendirmişti:
"Hıristiyan Demokrat Parti'nin Hessen'de ya-
bancılara karşı başlattığı kampanyayı hangi kuş-
kulu kaynaklarla finanse ettiği ortaya çıkmıştır."
O anda Yıldız Akaiın (HDF), Hasan Arslan
(SDD), Dr. Ethem Ete (HDF) birbirimize bakıp gü-
lüştük...
Almanya'nın önde gelen gazetelerı Frankfurter
Allgemeine Zeitung, Der Spiegel dergısı ve Bild
gazetesı. günlerdir Kohl ve arkadaşlannın yolsuz-
luk olayını birinci sayfadan veriyoriar, kapak yapı-
yorlar...
Peki, neydi bu yolsuzluk olayı?
Hıristiyan Demokratlar'ın şimdi onursal başka-
nı, eski Başbakan Helmut Kohl, eski Içışleri Baka-
nı Manfred Kanther, partinin bugünkü başkanı
VVotfgang Schauble nin de ıçınde bulunduğu yö-
neticiler, partıye yapılan bağışlan CDU'nun ban-
ka hesabında değil, başka bir hesap numarasın-
da toplamışlar...
Almanya'da bu tür oyunlara şu ad veriliyor
"Kara konto (kara hesap) oyunlan..."
•••
Hasan Arslan'ın Main Irmağı kıyısındaki müte-
vazı evinde eşı Neşe Arslan'ın demledığı çayian
içerken, "kara konto", yani "kara hesap "ı konuşur-
ken kendi kendimize soruyoaız:
"Bu işin ucu Türidye'ye dek uzanır mı?"
Çünkü Almanya'daki yolsuzluk olayında adı ge-
çen Watther Leisler Kiep'in Türkiye iie yakın ıliş-
kileri olduğu öne sürülüyor; Helmut Schmidt dö-
neminde hükümete danışmaniık yapan, CDU'nun
eski saymanının Almanya-Türkiye siyasi ve tıcari
ilişkilerinde rol oynadığı ve bir dönem Ankara'yı
mesken tuttuğu söyleniyor...
Frankfurt'ta Prof. Dr. Reiner Engeiman ve eşi
Gönül Kenter-Engelman ile yolsuzluk olayını ko-
nuşurken trendeki iki yaşlı Almanın söyledikleri ak-
lıma geldi:
"Yolsuzluk olayı sizce demokrasiyi zedetedi
mi?"
Yanıt şöyle olmuştu:
"Hem de nasıl!.."
Almanya'da yolsuzluk olaylan dışında neler olu-
yor?
Almanya'da yayımlanan özgür PoJitika gaze-
tesi, Güneydoğu'ya "Kürdistan" demeyi inatla
sürdürürken Neu Isenburg kasabasında bulunan
merkez binalannda Alman polisinin yaptığı ara-
mayı manşetine taşımış:
"özgühüğe saldın!"
Alman polisi Frankfurt Asliye Ceza Mahkeme-
si'nin karanyla hem özgür Politika gazetesini ba-
sıp aradı hem de imtiyaz sahibi Mehmet Yıldırım
ile yönetici Ahmet Yûcedağ ve Cemal Uçar'ın
evlerine baskın yaptı...
İşin ilginç yanı Der Spiegel dergisi son sayısın-
da "PKK-Eroin Kaçakçılığı" ilişkisini ele almış, bu
konuda mahkemenin dava açtığını belirtip PKK'nin
finansörü Sadık Baydaş'ın öyküsünü anlatmıştı...
Alman polisinin, PKK'nin sesi "özgür Politika"
ile gazete sahip ve yöneticilerinin evlerinin basıl-
masıyla Sadık Baydaş'ın bir ilişkisi var mıydı?
•••
Almanya'da günün konusu Helmut Kohl ve ar-
kadaşlannın adının kanşttğı "kara konto" olayı...
Onursal başkan Kohl ve bazı parti yöneticileri
görevlerinden çekildi.
Bakalım bu kara hesap Almanya'da daha kim-
lere bulaşacak...
Gelelim PKK'nin sesi özgür Politika gazetesi-
ne...
Gazetenin haber veyazılanna baktığımızda 'ba-
nş ve kardeşlik' gibi öğeler görülse bile, Türkiye'ye
gözdağı veriliyor...
ömeğin, başyazının sonu şöyle:
"Türkiye'ye banş ve demokrasi, Öcalan'a öz-
gürlük..."
Istenilen şu:
"öcalan saltverilsin!"
Yerseniz!
Trenimiz Essen Gan'na giriyor...
Ibrahim Yıldız ve Güray Öz ile birtikte yürüyo-
ruz...
Kar atıştırryor...
hikmetcetinkaya(« cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Koalisyona Öcalan eleştirisi
Çîller: Hükümet
gaflet içînde
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Partisinin
grup toplantısuıda konu-
şan DYP Genel Başkam
Tansu ÇUIer, Abduüah
Öcalan dosyasmı Başba-
kanlık'ta bekletme karan
alan hükümeti "gaflet ve
dalalet içinde olmakia"
suçladı.
Çiller, hûkûmetin, "ge-
rektiğinde infaz sürecini
başjatma'' tehdidinin, te-
rör örgütüyle pazarlık an-
lamına geldiğıne de işaret
ederek "İşte devkti böyle
ayağa düşürdükr" görü-
şünü savundu. ANAP li-
den Mesut Yılmaz'ın,
"D\T ile ortak olsaydık
bu karan alamazdık" yö-
nündeki açıklamalannı
ise Çiller, Öcalan dosyası
üe ilgili karan ima ederek
"Elhakdoğrusöytüyor.bi-
zimie hükümet ortağı ol-
saydı, biz bu kararlan al-
duTnazdık" diye yanıtla-
dı.
Çiller, ölüm cezasının
kaldınlmasuu TBMM'de
5 yıl önce kendilerinin
gündeme getirdiğini kay-
detti.