27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OCAK 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER ÖSS'de düşük puan alanlann vakıf üniversiteleri ücretiyle okullara alınması tartışmaya açıldı Parah eğitime adnn adım• Devlet ûniversitelerinde, vakıf üniversitelerindeki gibi "tmrslu ve normal" öğretim programlanndan farklı ÖSS pvıanları istenmesine dayanan öneri, YÖK ve rektörlerce benimsendi. Uzmanlarca eğitimde eşitsizlik yaratacağı gerekçesiyle eleştirilen öneriye, YÖK ve rektörler tarafindan da "belirli koşullar" istendi. EBRUTOKTAR ANKARA - Cumhurbaşka- nı Süleyman Demirel'in "ÖSS'yi kazanamayan öğren- dlerin devlet ûniversitelerin- de vakıf üniversiteleri ücretie- riyle okutulması" önensıne, belirli ölçütiere bağlanmak kaydıyla Yükseköğretım Ku- rulu (YÖK) ve rektörlerden destek geldi. Devlet üniversi- telerini vakıf üniversiteleri ör- neğinde "parah ve normal" olmak üzere ayn ayn puan sis- temine bağlı tutma sistemini değerlendiren YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, "Bu konuya acakbalavonun" de- di. ÖSS'de düşük puan alarak hiçbir kuruma yerleştirileme- yen öğrencilerin vakıf üniver- sitesi ücretleriyle devlet üni- versitelerine alınması önerisi tartışmaya açıldı. "Parah eği- tim'' anlamına gelen öneri, maddi gücü bulunan öğrenci- lerin aldıklan düşük ÖSS pu- anlanna karşın devlet üniver- sitelerine yerleştirilmesinı ön- gördü. Devlet ûniversitelerin- de, vakıf üniversitelerindeki gibi "burslıı ve normal" öğre- tim programlanndan farklı ÖSS puanlan istenmesine da- yanan öneri, YÖK ve rektör- lerce benimsendi. Uzmanlar- ca eğitimde eşitsizlik yarata- cağı gerekçesiyle eleştirilen öneriye, YÖK ve rektörler ta- rafindan da "betirti koşuDar" istendi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, Cumhur- başkanı Demirerin raponmu tartışacaklannı vurguladı. Devlet üniversitelerindeki kaynak yetersizlığine dikkat çeİcen Gürüz, "Bence yerinde bir öneri Çünkü, devlet ûni- versitelerinde kaynak sorunu var. AR-GE'ye yeterince kay- ÖSS bilgi formları gönderiliyor ANKARA (ANKA) - ÖSYM, 2000 ÖSS'ye başvuran adaylann bilgilerini kontrol etmek amaayla aday bilgi kontrol formlannı yanndan itıbaren adaylann adreslerine gönderilmek üze- re postaya verecek. Adaylann, başvuru belgesin- de kodladıklan bilgiler bu formlar ile adaylara bildirilecek. Bilgilerinde yanlışlık ya da eksik- lik olan adaylar gerekli düzeltmeleri form üze- rinde yaparak formlan 21 Şubat'a kadar ÖSYM'ye ulaştıracak. Bu tarihe kadar ÖSYM'ye ulasmayan formlar işleme konulma- yacak. Adaylar tarafindan düzeltibnesi istenilen bilgiler, bilgj işlem ortamına aktanlacak, ancak adaya yeniden geri bildirim yapılmayacak. Bil- gilerinde bir degişiklik ohnayan adaylar, form- lan geri göndermeyecek. Kendilerine form ulaş- mayan adaylar, ÖSYM'ye başvuracak, 2000 ÖSS'ye 1 müyon 414 bin 872 aday baş- vuruda bulunurken ÖSS 18 Haziran 2000, Ya- bancı Dil Sınavı ise 25 Haziran 2000'de gerçek- leştirilecek. YÖK, eleştirilere karşın alandan ge- çıse ek puan ve agırlıklandınlmış ortaöğretim başan puanı uygulamasında bir degişiklik yap- mazken 2000 ÖSS'de yalnızca özel yetenek sı- navı ile öğrenci alımında yenilikler olacak. Gü- zel sanatlar liselerinin müzik ve resim bölümle- ri ile spor bölümünden mezun olan adaylara, özel yetenek sınavı ile yerleştirilirken, ek puan verilecek. Bu bölümlerden özel yetenek sınavı- nagirebilmekiçin ÖSS'de 105 alrnakyeterii ola- cak. Diğer bölümlerden mezun olan adaylann ise ÖSS'de 120barajını aşmış olması gerekecek. Bu arada özel yetenek'sınavı puanlanna, 2000- ÖSS puanlan da belirienecek bir katsayı iie çar- pılarak eklenecek. 2000 ÖSS'de bir degişiklik deyerleştirme aşa- masında uygulamaya girecek. 1999 ÖSS'de adaylar yerleştirme puanlannı bıîmeden yalnız- ca ÖSS puanlan ile tercih yapmak zorunda ka- lırlarken 2000 ÖSS'de, ÖSYM adaylann yerleş- tirmeye esas puanlannı da tercihler öncesinde adaylara bildirecek. YOĞUN KAR YAĞIŞI VE TtPİ Okullar tatil ıdaşım felç Haber Merkezi - Türki- ye'yi etkısı altına alan yoğun kar yağışı ve tipı, hayaü olumsuz etkılemeye devam ediyor. Doğu, Güneydoğu Anadolu, Marmara, Karade- niz, tç Ege'de kar yağışı çok sayıda yolun trafığe kapan- masına neden oldu. Bazı kentlerde şehirlerarası oto- büsler sefere çıkamazken bazı uçak seferleri de iptal edildı. Yoğun tipi, ulaşıma kapanan köy ve şehir yolla- nnı açma çalışmalanru olumsuz etkiliyor. Arda- nuç'ta evinin ucan çatısın- dan başına tahta parçalan isabet eden bir kişi yaşamı- nı yitirdi. Şanlıurfa'da ise bi- ri donarak, altısı trafik kaza- sında olmak üzere yedi kişi öldü. Olumsuz hava koşul- lannın yaşandığı hafta ba- şından bu yana meydana ge- len kazalarda 29 kişi öldü, 114 kişi de yaralandı. Çok sayıda yurttaş yollarda don- ma tehlikesi geçirdi. Ankara Valisi Yahya Gûr, başkent ve ilçelerinde okul- lann pazartesi gününe kadar tatil edıldiğini açıkladı. Özel Dershaneler Birliği Ankara ll Temsılcisı Hasan Kara- can, Ankara'daki dershane- lerin de bugün tatil edildiği- ni bildirdi. Öte yandanVali- likte, olumsuz hava koşulla- nna karşı her türlü yardım, organizasyon ve koordineyi sağlamak amacıyla, 24 saat hizrnet verecek kriz merke- zi kuruldu. Ankara Valıliği Doğal Afet Merkezi'nin te- lefonlanşöyle:0312 30979 27/309 79 28. Balkanlar üzerinden gelen soğuk ve yağışlı hava kütle- sinin, Istanbul'u etkisi altına aldığı, kar yağışının aralık- larla 3-4 gün süreceği belir- tildi. tSKt de don olayına karşı yurttaşlan uyardı. Meteoroloji Bölge Mü- dürlüğü'nden alınan bılgıye göre, kar yağışı ve olumsuz hava koşullan bir süre daha etkılı olacak. Kar yağışı ne- deniyle dün sabah saatlenn- de tstanbul trafığınde yer yer ükanıkJıklar yaşandı, 1.00'e yakın trafik kazası meydana geldi. Istanbul Bü- yükşehir Belediyesi Yol Ba- kun ve Onanm Müdürlüğü ekipleri ise yoliann tuzlan- ması çalışmalannı arahksız sürdürürken don olayı görü- lenyollann(212)5671560 nurnaralı tclefonlara bıldiril- naesi istendi. İSKÎ yetkilile- ri de don olaylanna karşı sa- yaçlann talaş, bez, karton, izocam ve benzeri malzeme- lerle korunması gerektiğini belirtti. Edirne ve Kırklareli'de ise gece saat 01.00'de başlayan karyağışı, sabaha karşı etki- sinı kaybetti. Meteoroloji yetkilileri, gece en yüksek sıcaklığın sıfınn altında 1 olarak ölçüldüğünü, bugün ise sıcaklığın 5 dereceye ka- dar yükselmesının beklendı- gİEi beürterek "Önümüzde- ki 2 gün içinde kar yağışı ve yağmur beldryoruz" dediler. Şelurlerarası karayollannda ulaşım güçlükie sağlaıurken lOkarayolu tamamen ulaşı- nu kapandı. Kentlerin köy- lerie de bağlantılan tama- men kesildi. Köy Hizmetle- ri Bölge Müdürlüğü yetkili- leri, ulaşıma kapanan köy yollannda karla mücadele çalışmalan başlattı. Ancak karyağışı ve n'pinin çalışma- lan etkilediği kaydedildi. Y- 01 durumlan haİckında bilgi almak isteyenlerin 0-312- 425 47 12 ve 415 88 00 nu- maralı telefonlara veya *wvw. kgm^ov.tr" Internet adresıne başvurmalan isten- di. Van ve ilçelenndeki tipi ve fırtınanodenıyle aralann- da askeri bırlıklerm olduğu çok sayıda ev ve işyerlerinin çatüan uçtu. Gürpınar'da TEDAŞ ve Türk Telekom'a aıt 70 dolayında direk devril- di. Direklerin devrilmesi so- nucu Van, Bitlis, Hakkâri ve ilçelerine eneıji aralıkla ve- riliyor. 61 yıl sonra kar yağdı Şanlıurfa'ya 61 yıl, An- takya'ya 16 yıl, Adana'ya ise 8 yıl sonra ilk kez kar yağdı. 61 yıl sonra ilk kez yoğun kar yağışı yaşayan Şanlıurfa'da yaşam adeta felç olurken kent merkezıne 2 gündür elektrik verilemi- yor. Kar kalınlığı 35 santi- metreye ulaşırken hava ve kara yolu seferleri iptal edil- di. Gaziantep yolu çıkışında bekleyen araçlardakı yakla- şık bın 500 kişi açbk tehlike- si geçirdi. Gece yansı 20. Mekanize Tugay Komutanh- ğı'ndakı fınnlardaki ekmek- ler güvenlik güçleri tarafin- dan araçta bekleyenlere da- gıtıldı. Enerji olmaması ne- deniyle yerel televizyonlar yayın yapamadılar ve gaze- teler çıkmadı. Okullar bir gün tatil edildı, ancak duyu- ru yapümadığı için çocuklar yollaîda mahsur kaldılar. Donma tehBkesi Şebınkarahisar'dan Gıre- sun'a gelmek üzere önceki gün sabah yola çıkan ve bir daha haber alınamayan Or- man Işletme Müdürü ile be- raberindeki 8 kişi, bu sabah Eğribel geçidinde bir şantd- yede bulundu. Valı Erhan Tanjn, Şebınkarahisar'dan Cetal Şensoy'un kullandıgı 28 AY 027 plakalı makam otomobiliyle yola çıkan Or- man Işletme Müdürü îiyas Ozdemir, eşi ve iki çocuğu ile muhasebe şefı Vedat Uta- çeçen eşı ve bir çocuğunun. yoğun kar ve tipi nedeniyle yolun kapanması üzerine Eğribel geçidinin Tamdere mevkiinde terk edilmiş bir şantıyeye sığındıklannın be- lirlendiğıni bildirdi. Vali Tanju, yöredekar temizleme çalışmalannı sürdüren Ka- rayollan ekıbının 8 kışıyı, terk edilmiş şantiyede bul- duğunu belirtti. Dqîremzedeler zorda Yurdun büyük bölümünü etkisi altına alan kar yağışı ve soğuk hava, olumsuzluk- lan da beraberinde getirir- ken, derjrem bölgesi Bo- lu'da çadırda yaşamak zo- runda olanlan da zor du- rumda bıraktı. Kent içinde kar kalınlığı 6, Abant'ta 3 7, Bohı DagYnda 32 santimet- reyi buldu. TGC'dendepremfotoğıxıflansergisi ANKARA (Combııriyet Bûrosu)- 17 Ağustos depreminin yarattığı acı- yı ve hüznü kareleyen "Unotma: Dep- renı Fotoğraflan Sergisi'' Türkiye Ga- zetecıler Cemıyetı'nce sergileniyor. Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanat- lar Kültür Merkezi'nde açılışı yapılan sergide, deprem sonrası yaşanan acı- yı ve felaketi ölümsüzleştiren 61 fo- toğraf yer aldı. Gazetemizden Uğnr Günynz'ün de yer aldığı 33 foto mu- habirinin Cumhuriyet, Hürriyet, Mil- liyet, Türkiye, Zaman ve Bizım Gaze- te'de çıkan deprem fotoğralanndan derienerek oluşturulan serginin acdı- şına TBMM Başkanı Yıkfanm Akbu- hıt, Ankara Valisı Yah>-a Gür, Türki- ye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı (TGC) NaflGûreli ve gazetemiz genel yayın yönetmeni OrfaanErinç katıldı. Anadolu Ajansı, sergiye 13 fotoğraf- la katüdı. TGC Başkanı Nafl Gürefc depremin Türkiye'yi sadece sısmolo- jik açıdan değil, birçok açıdan sarstı- ğuu vurguladı. Basının deprem sıra- sında bazı eleştiriler almasına karşın kamuoyuna olumlu katkılan olduğu- nu kaydeden Güreli, Türkiye'nin dep- rem felaketini unutmamasını, bir da- ha böyle bü>ük acılar yaşanmaması- nj diledi. Açılışın ardından Devlet Ko- nukevi'nde kokteyli yapılan sergiye Adalet Bakanı Hikmet Sami Tfirk ve basın ile insan haklanndan sorumlu Devlet Bakanı MehmetAM trtemceMk kahldı. TGC Başkanı Nail Güreli, bu- rada yaptığı konuşmada, hükümetin ekonomık alanda yaptığı çalışmalara koşut olarak; demokrasi, insan hakla- n, hukukun üstünlüğü, ilen'şim ve dü- şünce özgürlüğü alanlannda da re- formlar yapmasını istedi. Müdürün atoması hileli çıktı ANKARA (ANKA)-Devlet Bakanı RamanmNfir- zaogiu'nun, Kırşehir'de, isabetli hava tahminleri ya- pamadıklan gerekçesiyle basmın önünde azarladığı Devlet Meteoroloji îşleri Genel Müdürü Sdahattm San'nın atamasmın 'hfleli' olduğu ortaya çıktı. Devlet Meteoroloji Îşleri Yasası'nın (DMÎY) 31. maddesinde, kuruma yapılacak atamalann hangi usullerle yapüacağı belirtilerek "Genel müdûrün,en az dört ydhk yûksek tahsB görmûş ve meteorotoji bü- gisi ve tecrûbesine sahip olaniar arasındıın atanaca- ğı" hükme bağlanıyor. Mesut Yümaz hükümetınde meteorolojiden sorumlu Devlet Bakanlığı yapan Bur- han Kara, 26 Temmuz 1997 tarih ve 23061 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan katar ile Devlet Mete- oroloji îşleri Genel Müdürü M. SeBm Yaşayı görev- den alıp yerine Selçuk Oniversitesi îktisadi ve Idari Biümler Fakühesi Oğretim Üyesi Doç. Dr. Selahat- tin San'yı getirdi. San, Devlet Meteoroloji Îşleri Ya- sası'nda öngörülen kosullara sahip olmadığı için ya- sada, genel müdürlüğe 2 'atama' yapılacağı yönün- deki ibare 'hfle' yohıyla asıldı. San ile ilgili yapılan işlem Resmi Gazete'de, 'atanıa defü, görevfendirme' olarak yer aldı. 18 Nisan seçimlerine MHP'den Afyon miUetveki- ü olarak girecekken sıralamadaki yerini beğenmeye- rek çekilen ve yeniden Meteoroloji Genel Müdürlü- ğü görevine dönen San'nın, yaklaşık 700 milyar lira verilerek alınan ve Eknadağ'a koydurduğu radann da uzun zamandır çalışmadığı belirtildi. Bürokratların 'jakuzi' tutkusu ANKARA(ANKA)-Deprem bölgesinde bulunan Ya- lova Valisi NfiıatÖzgör'ün, aldığı deprem ödeneği ile loj- manına yaptınüğı jakuzi tepkilere neden olurken bu ola- yın bir benzeri de başkentte yaşandı. tller Bankası genel müdür ve yardımcılan da lojmanlanna jakuzi yaptırdr 18 Nisan seçimlerinde MHP'nin Hatay milleh'ekili adayı olan Irfan Ünai, seçilemeyüıce îller Bankası Ge- nel Müdürlüğü'neatandı. Ünal,öncelikleAnkara'nınE- sat Caddesi Hülya Sokak'ta bulunan genel müdürlük loj- manını tefriş ettirdı. Bütün eşyalannı yenileyen genel müdür, banyosunajakuzı koytnayı da ihmal etmedi. Da- ha sonra 3 genel müdür yardımcısının lojmanlanna da jakuzi yerleştırildi. Bankanın bu_ve benzeri işlerini yü- rüten tdari tşler Daire Başkanı Ömer Gökçm«-'m An- kara A. Ayrancı Şimşek Sokak'ta bulunan lojmanında- ki eşyalar da yenilendi. Bu aradaÜnal'tn genel müdürlüğe gelmesinden son- ra personelin mesai ücretleri tasamıf öalemleri gerek- çegösterilerek kesildi. Buna karşın genel müdür ve yar- dımcılannın temsil ve ağırlama giderleri ise yüzde yüz arttınldı. Buna göre ayda genel müdür 250, yardımcı- lan 200, daire başkanlan 125, başkan yarduncdan 75, şube müdürleri ise 5O'şer milyon lira temsil ve ağırla- ma gideri alacak. öte yandan ıdari İşler Daire Başkanı- Gökçınar'ın banka da şef olarak çaiışırken yönetimde yaçisn. degişiklik sonrası 1 hafta içinde önce şube mü- dürü daha sonra da daire başkanı yapıldığı da öne süröl- dü. Öler Bankası'na gelen yeni yönetnn ayncajelefon santrahndabekleme müziğini kaldırdı veyerine "Otürâm Tnrkiynn'' parcasmı yerleştirdi. nakaynlamıyor.Üniversiteler, ba çıkmazdan kurtularak kendi kendine yeter hak geti- rilmeli" dedi. Gürüz, devlet ûniversitelerinde vakıf ûniver- sitelerinde olduğu gibi burslu ve burssuz eğitim ücretleri ol- mak üzere iki ayn puan iste- nebileceğini kaydetti. ODTU Rektörü Prof. Dr. Suha Sevûk, öğrencilerden alınan harçlarla ayakta dur- maya çabşan devlet ûniversi- telerinin kaynak yetersiz- liği içinde olduğunu söy- ledi. Sevûk, öğretim üye- lerinin düşük maaşlarla çalışmak zorunda olduk- lan için araştırma görev- lisi de bulamadıklanm vurgulayarak "Oysa vakıf finiversiteierinde öğretim ûyelerine odenen ücreüer, devlet üniversitekrinin 2- 3 kaü. Bu koşullarda da devlet ve vakıf üniversite- lerinin eşit koşullarda re- kabet sansı kaİmryor" de- di. Üniversitelerde öğren- cilerden alınan katla üc- retlerinin çok düşük oldu- ğunu vurgulayan Sevük, u Parasolan,masraflanm kendi karşdamab. Devlet, parası olanı okutmak zo- randa olmamah. Yani, ba öğrencfler.katkıücretleri- ni kendisi ödesin" dedi. Devlet ûniversitelerinde ÖSS'den düşük alanlara ayn bir kontenjan açılma- sı halinde yeni bir kaynak da yaraülacağım savunan Sevûk, "Bu öğrencOer,va- lof üniversiteleri için nasıl bir tercih sistemi uygulu- yorsa, ÖSS tercih formun- da da aynım yapacak. Sonra da puanlanna ve devlet ûniversitelerinin kontenjanlanna göre yer- leştirilecekler. Bu, devlet üniversitelerindeki kaBte- yi de düşürmez. Koşıü, bu olmah. Ama, önerinin rüm boyuüarryla tarbşd- ması gerekryor" dedi. Yıldız Teknik Üniver- sitesi Rektörü Prof. Dr. Ayhan Allaş da Cumhur- başkanı Demirel'in öne- risini şu anda uygulan- makta olan ikili öğretıme benzetti. Alkış, u tidnd öğretimi kazanan öğren- ciler. daha fazia katkı pa- >ı ödüyor, ama onlaım pu- anlan da normal prog- ramlardan daha düşük" dedi. Demirerin önerisine sıcak baktığım vurgula- yan Alkış, "Tabii bunun eşitsizüğe neden olmaya- cak koşullan beBrienmefi. Devlet ûniversitelerinin, ÖSS'yi kazanamayan ög- renciler için benıieyeceği kontenjan ve ücret mikta- n iyi tespit edümeiL Son- ra da öğrencüer, tercih ve puanlanna göre yerteşti- rilmeta" dedi. Alkış, "Böylece parası olanı dev- let okutmak zorunda kal- maz. Daha çok yoksul öğ- renci de ûnrversite eğitimi alma nrsaü elde etmiş olur" diye konuştu. IpekçisuikastidavasutdasürpiizgeHşme Istanbul Haber Scrvisi - tstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Abdi İpekçi'nin öldürülmesiyle ilgili olarak Oral Çefik'in beraat karannın Yargıtay'ca onanmasından sonra Em- niyet Genel Müdürlüğü'nce belgele- rin mahkemeye gönderilmesi nede- niyle dava dosyasını yeniden incele- meye aldı. tstanbul 4. Ağır Ceza Mahkeme- si'nde görülen dava sırasında, müda- hil avukatı Turgut Kazan m talebi üze- rine Emniyet Genel Müdürlüğü'nden istenen Yalçın Özbev'in Almanya'da 3,4,6 ve 8 Şubat 1995 tarihlerinde ah- nan ifadeleri, davanın görüldüğü süreç içinde mahkemeye gönderilmedi. Bel- geler, dava sonuçlanıp Çelık hakkında- ki beraatkaran Yargıtay'ca onandıktan sonra, geçen hafta Emniyet Genel Mü- dürlüğü'nce tstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne ulaşnnldı. Cumhuriyet Başsavcılığı da söz konusu belgeleri yeniden incelemeye aldı. Avukat Kazan, söz konusu belgele- rin mahkemeye gönderildiğini hafta başmda öğrendiğini ve bu nedenle ye- terli inceleme yapamadığını behrtti. Kazan, buna rağmen, göz gezdirdiği kadanyla Emniyet Genel Müdür Yar- dımcısı Ramazan Er'in üst yazısıyla göndenlen belgelerin içinde, bu bel- gelerin mahkemeye gönderilmemesi nedeniyle başlatılan soruşturma kap- samında ahnan ifadelere de yer venl- diğini belirtti. Özbey'e ait ifadelerin üst yansı ve ımzası ohnadığnım, bu nedenle de mahkemeye böyle bir bel- genin gönderihnek istenmediğinin kaydedildiğini söyleyen Kazan, söz konusu ifadenın mahkemeye gönde- rümemesi ve ifadelere ait ses kaseti- nin imha edilmesi nedeniyle suç du- yurusunda bulunduklannı, bu konuda başlatılan soruşturma dosyasının da ^yeddsiztik karan" ile Ankara Cum- huriyet BaşsavcılığYna gönderildiği- ni bildirdi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Toprağın ve Toplumun Derinllkleri Bu köşedeki yazılanmla ilgili dokümanlann durdu- ğu dosyada, çok acı veren bir gazete fotoğrafı var. Sanıyorum, daha önce de bahsetmiştım. Deprem bölgesinde okulların açıldığı gün, Adapazan'nda bir ilköğretim okulunda çekilmiş bir fotoğraf bu. Fotoğrafta; üzerine el orgüsü olduğu belli bir hır- ka giyrpiş bir öğretmen, bir kız öğrenci ve örtülü genç bir hanım var. öğretmen, elini yanağına koy- muş ağlryor. Veli olduğu anlaşılan hanımın gözleri de yaşiı. Ve o minik kız, boynunu bir kuğu gibi uzatmış ve gözlerinde yaralı bir ceylanın ifadesi, öğretmeni- ne bakıyor. O umarsız ortamda, boynunda beyaz ya- kalı önlüğüyle, sanki kurtuluşu öğretmeninde anyor. Sayın Sefa Sirmen'in deyişiyle, o bölgede he- men her evden bir cenaze çıktı. Ama insanlanmtz ya- şama asılmayı sürdürüyorlar, sürdürecekler. Ve Tür- krye, bu ağır faturanın da altından kalkacak. Ama ba- zı konularda dikkatli olmak zorundayız. O bölgedeki öğrencüer de, diğer yavrulanmız gi- bi bahar aylarında çeşitli sınavlara girecekler. Para- sızyatılı sınavlan, Anadolu liseleri sınavlan, fen lise- leri sınavlan, endüstri meslek liseleri sınavlan ve ni- hayet üniversrte sınavlan. Zaten "feleğin sillesini" ye- miş olan bu çocuklan, diğer öğrencilerie eşit koşul- larla bu yanşmalara sokarsak, bir sille de biz vurmuş oluruz. Psikolojik sorunlan ve yitirdikleri yakınlanna duyduklan acı bir yana, çoğu zaten yeterince eğitim göremedi. Bölgede kımi okullar hâlâ açılamadı. Eğer her aşamada yapılacak sınavlarda, bu böl- geninçocuklanna bellı bir "katsayıavantajı"sağlan- mazsa, hiçbir başan şanslan yok. Bir yıl sonra, eski bilgilerini de yttirmiş olacaklar ve şanslan lyıce azg- lacak. "Yaralann sanlması", salt çadır ve yiyecek-gi- yecekle sağlanmaz. Bu bölgenin yaralannın sanlma- sı için, çocuklannın geleceginin de karartılmaması gerek. Konuyla ilgili uzmanlanmızın(!) birbirini yalanlayan "yorum" ve "varsayımlan"; zaman zaman harareti- ni yitirse bile, topluma rahat bir nefes alma fırsatı ver- meme konusunda sanki yanşıyor. Ama hepsinin or- tak olduğu bir şey var ki; depremin yeri ve zamanı- nı önceden bilmek mümkün değil. Bazen, "Bize kay- nak aktarsmlar, önceden haber verelim" gibisinden laflar da dile geliyor ama, bu türden kumazlıkları da kimse ciddiye almıyor. Zira depremler, toprağın kilometrelerce altındaki değişimlerin sonucu ortaya çıkıyor. • • • Toprak üstündeki değışimler; nasıl toprağın kilo- metrelerce altındaki değişimlerden kaynaklanıyorsa, toplumdaki değişimler de toplum yaşamının derin- liklerindeki değişimlerden kaynaklanıyor. Ve bugü- nün teknolojisi içinde, toprağın kilometrelerce altın- daki değışimlen saptamak mümkün değil ama, top- lumsal konulardakı değışiklikleri saptamak müm- kün. Toplumsal bilimler bu konuda, doğal bilımlere kesin bir üstünlük sağlamış durumda. Gerçekten, toplumsal yaşamdaki değişimleri sap- tamak mümkün. Toplumun "altyapısındaki" hangi değişikliklerin, üstyapıda neler değiştirebileceğini tahmin edebileceğimiz gibi; toplumun siyasal, kül- türel vb. üstyapısındaki değişimlerin nereden kay- naklandığını bulabıliriz. ömeğin, toplumunuzda "para'yı en yüee değer haline getirir ve "Paranın örtemeyeceği pıslik yok- tur" anlayışını egemen kılarsanız, o toplumda ne rüşvetin önünü alabilirsiniz, ne de mafyalaşmayı en- gelleyebilirsiniz. Örneğin, okullannızdan felsefe dersini kaldınrsa- nız, yetişen gençlerinizden analiz yapmasını bekle- yemezsiniz. Tabii bu iki ömek, olayın bir yönünü ortaya koyar. Aslında toplumumuzda parayı en yüce değer yapan anlayışın egemen kılınmasının da nedenleri vardır, felsefe dersinın kaldınlmasını empoze eden anlayı- şın egemen kılınmasının da. Toplumun nice değerini bir yana bırakarak para- yı egemen kılmak isteyenler, para dışında herhangi bir zenginliği olmayan ınsanlardır. Ve bu insanlann egemen olduğu bir ortamda; elbette para, en yüce diğer haline getinlir. Felsefe dersinin derinlıklerinden nasibıni alamayan insanlar, eğer eğitimi düzenleme durumuna getiri- lirse, elbette bir türlü akıl erdiremedikleri felsefeyi programdan kaldınrlar. Üstelik "düşünen insan", pek çok bakımdan sakıncalıdır... Bu türden çok sayıda ömek verebiliriz. Aklı başm- da olan herkes bunu düşünebilir. Fakat örnekler bir yana, toplumdaki değişimi ön- ceden "teşhis edebilir" ve eğer niyetimiz varsa, ön-. lem alabiliriz. Aynca "hoşnut olmadığımız" türden değişimlerin nedenlenni bulup "gidişatı" yönlendi- rebiliriz. Tabii gene niyetimiz varsa. Toplumsal değişimin nedenleri de toplumun de- rinliklerinde yatar. Küflü Şimşek Toplu Şiirler adlı kitabıyla 2000 Akdeniz Altın Portakal Şiir Ödülü'nü kazanan değerli şair Mehmet Taner'i kutluyoruz. YAPI^CKREDi KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle