Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 8 OCAK 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Sosyal
Araştrmaiar
Vakfı kuruldu
• HaberMerkezi-Uzun
süredir kuruluş hazırlıklan
sirren Sosyal Araşürmalar
Vakfi'run (SAV) tüzelkişilik
kazanması dolayısıyla İTÜ
Maçka Sosyal Tesisleri'nde
yemekli bir kutlama
toplantısı düzenlendı.
Sanatçı Mehmet
Esatoğlu'nun sunuculuğunu
yaptığı gecede tıyatro
sanatçısı Mümtaz Sevinç,
Nâzım Hikmet'ten şiirler
okuyarak ilnlü ozanın doğum
gününü kutladı. Haluk
Ozkan ve caz sanatçısı
Nalan'ın şarkılanyla
renklendirdiği geceye Rasih
Nun 1leri, Şahap Bakırsan,
Nejat Elibol, Güngör
Gençay, Ibrahim Karaca,
Ihsan Çaralan, Hasan
Ataol'un yaıu sıra çok sayıda
davetlı katıldı. Gece şair
Yılmaz Odabaşı'nın kendi
şiirlerini seslendirmesiyle
sona erdi.
Hükümlülerden
açıklama
• Istanbul Haber Servisi -
Ulucanlar Cezaevi'ndeki
tutuklu ve hükümlüler
tarafından yapılan yazılı
açıklamada, Ulucanlar
Cezaevı'nde lOtutukluve
hükümlünün ölümüne yol
acan operasyondan sonra
baskıların sürdüğü belirtildi.
Tutuklu ve hükümlüler,
kadın ve erkeklerın avukat
görüşüne birlikte
çıkabilmeleri ve belirli
penyotlarla
görüşebilmelerine yönelik
taleplerinın kabul edilmesi
için Bayrampaşa, Ümraniye,
Gebze, Çanakkale, Bursa,
Bartın, Çankın ve Bergama
hapıshanelerinde 6 günlük
sayım vermeme eylemi
yapacaklanru bildirdiler.
DİSKm
kampanyası
• İstanbul Haber Servisi -
Türkiye Devrimcı tşçi
Sendıkalan
Konfederasyonu'nun (DİSK)
düzenlediği "Orgütlü Emek,
Demokratik Türkiye"
kampanyası sürüyor.
!
Kampanya çerçevesinde
bugün saat 12.00"de, DİSK
üyesi sendikalann örgütlü
bulunduğu tüm işyerlerinde,
Konfederasyon Yönetim
Kurulu tarafından
yayunlanan bır bildırinin
okunacağı belırtildi. Aynca,
DİSK Genel Başkanı
Vahdettın Karabay, yann saat
12.00'de, Kartal'da basın
toplantısı düzenleyecek.
Önce
öğrenecekler
• ANKARA(AA)-Milli
Eğitim Bakanlığı, 145 bin
334 öğretmen ve bakanlık
personelini, "Demokrasi ve
Insan Haklan" başta olmak
ûzere 93 alanda eğitimden
geçırecek. Milli Eğitim
Bakanlığı'ndan yapılan
vazılı açıklamaya göre,
öğretmen ve personelin bilgi,
beceri \e verimliliklerini
arttırmak, bilim ve
teknolojık gelişmelere
uyumlanru sağlamak
amacıyla düzenlenen eğitim
faaliyetlenne. bu yıl 145 bin
334 öğretmen ve Milli
Eğitim Bakanlığı personeh
katüacak.
Belçika mallarna
3.7 mityonEUPO
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu • Hazine
Müsteşarhğı, Belçika'run
kendi mallanrun satın
alınunda kullanılmak
koşuluyla Marmara depremi
sonrası bölgede uygulanacak
yeniden imar çalışmalanna
yaklaşık 3.7 milyon Euro
tutannda kredi sağladığını
açıkladı.
TeröPle mücadete
• ANKARA (AA) - "Terörle
Mücadele Şube Müdürleri
Bılgilendirme,
Değerlendirme ve
Koordmasyon Semineri", 40
ilin terörle mücadele şube
müdürlüğü temsilcısinin
kanlımıyla Polis Akademısi
Büyük Stüdyosu'nda
başladı. Seminerin açılışına
emnıyet genel müdür
yardımcılan, daire
başkanlan ile Ankara DGM
Cumhunyet Başsavcısı
Cevdet Volkan kaüldı.
Emnıyet Genel Müdür
Yardımcısı Ramazan Er,
yaptığı konuşmada,
Türkiye'nin yülardır bölücü,
yıkıcı, radikal dinci
ötgütlerle ve bu örgütlerin
eylemleriyle mücadele
ettıgını belirttı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Savaş, Anayasa Mahkemesi'nde sözlü açıklama yapacak
Tazflet, RP'nia devamı'ANKARA(Cumhuriyet Bürosu)-Yargı-
tay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş,
FP'nin kapatılması istemiyle açüğı davada
bugün Anayasa Mahkemesi'ne sözlü açık-
lamada bulunacak. Savaş, FP'nin kapatılan
RP'nin devamı niteliğinde, TBMM'de tür-
ban gösterisi yapan Merve Kavakçı'ya baş-
ta Genel Başkan Recai Kııtan olmak üze-
re parti yöneticilerinin destek olduğunu
anımsatacak.
FP'yi perde arkasmda siyasi yasaklı Nec-
mettinErbakan'ın yönettiğini kaydedecek
olan Savaş, siyasi partilerin kapatılmasını
zorlaştıran yasa değişikliğinin anayasaya
aykın olduğunu belirterek iptal edilmesini
isteyecek.
Savaş, FP'nin kapatılması istemiyle acı-
lan davada, Anayasa Mahkemesi'nin ara-
lannda henüz ant içerek cüppe giymeyen
Tülay Tuğcu ve Erruğrul Ersoy'un da bu-
lunduğu üyelerine sözlü açıklamada bulu-
nacak.
Savaş, bugün Anayasa Mahkemesi'ne
yapacağı sözlü açıklamada, FP'nin kapatı-
lan RP'nin devamı niteliğinde olduğu ve la-
iklik karşıtı eylemlerin "odağj" haline gel-
diği görüşünü yineleyecek. Savaş, FP yö-
neticilerinin kapatılan RP'nin genel baş-
kanı Necmettin Erbakan ve Şevket Ka-
zan'ın bağımsız milletvekili adayı olabile-
ceği yönündeki açıklamalannı anımsata-
cak.
Anayasa Mahkemesı kararlanna karşın
Merve Kavakçrnın TBMM Genel Kurul
Salonu'nda türbanla yemin etmek istediğı-
ne dikkat çekecek olan Savaş, bu eylemin
parti tarafından planlandığını ve başta FP
Genel Başkanı Recai Kutan olmak üzere
parti yöneticileri ile milletvekillerinin de
Kavakçı'ya destek verdiklerini dile getire-
cek. Savaş, FP milletvekillerinin türban ya-
sağına karşı protesto eylemlerini körükle-
diklerini ve "canlı" tuttuklannı anlatacak.
Savaş, RP' nin kapatılmasının ardından ba-
ğımsız olan milletvekillerinin topluca
FP'ye kaüldıklannı ve kimilerinin anaya-
sa ve SPY'nin hükümlerine karşın parti yö-
netiminde görev aldıklanru belirtecek. Sa-
vaş, yapacağı sözlü açıklamasında, RP'nin
kapatılmasına söz ve eylemleriyle neden
olan ve siyasi yasaklı olan eski parti yöne-
ticilerinin FP'yı "perde arkasından yöne-
tip yönlendirdikierine'' ışaret edecek.
Savaş, aynca Siyasi Partiler Yasası'nın
parti kapatmayı zorlaştıran 103. maddesı-
nin ikinci fıkrasının Anayasa'ya aykın ol-
duğu görüşünü yineleyecek.
Savaş'ın sözlü açıklamalarmın ardından,
25 Ocak Salı günü FP'li Cetnfl Çiçek'in
yapacağı sözlü savunmaya Mehmet AliŞa-
hin ve Şeref Malkoç da yardımcı olacak.
Davanın raportörü, raporunu hazırlanıaya
başlayacak. Raporun tamamlanmasının ar-
dından Anayasa Mahkemesi'nin 11 asıl
üyesi beürlenen bır günde toplanarak da-
vayı görüşmeye başlayacak. En az bir haf-
ta sürmesi beklenen görüşmenin ardından
verilen karar açıklanacak.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
20 bin orman işçisinin maaşı ağaç kesilerek ödendi.
HADEP'ten Eceviteyanıt
'Barışı kötifye
kuüanmayız'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Bülent Ecevit'in
"Öcalan'ın idamımn askrya
ahnmasını suiistimal etmeyta"
uyansına HADEP Genel
Başkanvekili Hamit Geylani,
"Banş ve ülke çıkarlan adma gelişen hicbir
hareketi suiistimal etme gibi bir davranısımız
olamaz" yanıtı verdi.
Geylani, yaptığı açıklamada, olumlu gelişmeleri
suiistimal ve provoke edenlerin HADEP dışında
aranması gerektiğini savundu. Başbakan
Ecevit'in açıklamalanrun banş karşıtı çevrelerce
suiistimal edileceği endişesını taşıdıklannı
kaydeden Geylani, genel af ve idam cezasının
kaldınlması konulanm uzun zamandan beri
savunduklarını kaydetti.
Geylani, "Abdullah Öcalan hakkında verilen
idam cezası fle ilgjli olarak, AİHM'nin erteleme
karanna uyulması istemimiz, siyasi ve hukuk
anlayışumzuı gereğidir. 12 Ocak zirvesinden
çıkan karar da görüşümüzün doğruluğunu
kanıtiamaktadır" dedi.
Geylani, toplumsal uzlaşmamn sağlanabihnesi
için, devlet yetkililerinin söylem ve
hareketlerinin de bu doğrultuda olması
gerektiğini belirtti.
Milli Eğitim Bakanlığı'nin "bazı harflerin yan
yana gefanesi HADEP ketimesiıü çağnşttrdığı
içta" bu harfleri dergilerden çıkartmasını
• S.-A eleştıren Geylani, "Geçmişte renkkrdem >
'!••'. korkuluyordu, şimdi de harflerden. Bazı
yetkililerin, hak etmediğimiz ve aleyhimize
yorumlanmaya uygun söylemleri, partimize
karşı hukuk dışı ve haksız basküara yol açryor*
diye konuştu.
Türk Ceza Yasası'nı Değiştirme Komisyonu çalışmalanna dün Ankara'da başladı
Türk: Düşünce özgürlüğü temel amaç
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ada-
let Bakanı Hikmet Sami Türk, Türk Ceza
Yasası (TCY) değiştinlirken, suç ve ceza
polıtıkası bütünlüğü içinde, evrensel ölçü-
ler ve ülke gerçekleri göz önünde bulundu-
rularak idam cezasınm değerlendirilebile-
ceğını bildirdi. Türk, hazırlanacak tasanda
insan haklanna saygının temel amaç olaca-
ğmı ve düşünce özgürlüğünün genişletil-
mesınin tasanrun önemli amaçlanndan bi-
ri olacağım kaydetti.
Adalet Bakanlığı'nca oluşturulan T-
CY'yi değiştirecek 20 kişilik komisyon, ça-
lışmalanna dün Hâkimevi'nde başladı.
Toplantının açış konuşmasını yapan Ada-
let Bakanı Türk, 1997'de hazırlanan tasan-
nın erken genel seçimler nedeniyle kadük
olduğunu anımsatarak, yeni yasaya gerek-
sinim duyulmasının nedenlerini TCY'nin
hükümlerinin eskimesi, ülke gereksinimle-
rinin değişmesı, infaz hükümlerinin yeni-
den tanımlanması olarak sıraladı.
55. hükümet döneminde hazırlanan TCY
tasansmda idam cezasmın kaldınlarak ye-
rine ağırlaştınlmış müebbet hapis cezasınm
getınldiğını ammsatan Türk, Türkiye'nin
Avrupa Konseyi üyesi olduğunu, AB'ye de
aday ülke konumunda bulunduğunu kay-
detti.
Türkiye'nin Avrupa İnsan Haklan Söz-
leşmesi'nin ek 6 numaralı protokolünü im-
zalamadığını ammsatan Türk, "Bu proto-
kolde de iki durumda idam cezası öngörü-
lüyor, savaşta ve savaş tehlikesi dunununda.
55. hükümet döneminde, bu durumu değer-
lendirmekiçin bir çahşma başlatıtanıştL As-
keri Ceza Kanunundaki bu suçlar değer-
lendirilecekti. ancak bu yanm kaldL Şimdi
komisyon, yeniden kendi değerlendinnesi-
niyapacaktır''dedı. Türk. "Bansuçlarave-
rilen ceza, toplum vicdanını rahatsız edici
boyut kazandL Bazı suçlara çok hafif ceza
veriBrken, bazı suçlara çok ağır ceza veriü-
yor* diyerek çarpıklığı dile getirdi. Tekno-
lojik gelişmelerin de yeni suç türlerini or-
taya çıkardığmı kaydeden Türk, TCY'nin
dilinin anlaşılmadığvm söyledi. Komisyon-
da daha öncekı tasanyi hazırlayanlann ya-
nı srra eleştirenlerin de görev yapacağını
bildiren Türk, TCY tasansının 21. yüzyıbn
gereksinimlerine yanıt verecek nitelikte
olacağım kaydetti. Türk, "BukomByonçağ-
daş genşmekri evTensd öjçüüeri veülke ger-
çeklerini dikkate alarak ceza kanununun te-
meli olan suç ve ceza poHtikasmı benrteye-
cektir. Suç işteyene gereken ceza verikcek,
ancak ıslah editane de unutulmayacak" di-
ye konuştu.
Türk, tasannın en belirgin özelliğinin ve
amacının, insan haklanna saygıyı temel al-
ması olacağım kaydetti. Ozgürlüklerin,
özellıkle düşünce özgürlüğünün genişletil-
mesini de tasannm önemli amaçlanndan
biri olacağım belirten Türk, ekonomik suç-
lara yöneük para cezalannm da günün ko-
şullanna uygyn hale getirileceğini bildirdi.
IRMIKI AYDIN ENGİN aengin(5 doruk.net tr.
Akşam. Şu anda elinizde
tuttuğunuz gazete henüz ba-
sılmamış. Ama haberleri çok-
tan yazıişleri masasına inmiş.
Orada "Neyi, nereye koyalım,
neyi büyütelim, hangisine
boşverelim" tartışması sürü-
yor. Siz de haberiere bir göz
atarsınız. "Susuriuk Düğünü"
başlığı ister istemez ilginizi çe-
ker, öfkenizi kabartır, merakı-
nızı çeler.
Okursunuz: istanbul'da ün-
lü bir lokantada, "Mavi Mar-
mara Et Lofcantası"nda Su-
suriuk takımının tümü buluş-
muş. Bir düğün bu. Susur-
luk'un baş oyuncusu Abdul-
lah Çatlı'nın yakın akrabası
(kayınço?) Drej Ali'nin kız kar-
desi ile Urfalı bir aşiret reisinin
oğlunun evlenme töreni. Da-
madıntanığı, "Susuriuk Özerk
Cumhuriyeti'nin prensi Sedat
Bucak. Düğünün konukları,
adları Susurluk'a kazınmış
özel timciler, Ibrahim Şahin,
Ayhan Çarkın, Susuriuk kör-
düğümünün bir başka kilit adı,
Sami Hoştan... Yani Susur-
luk'un yaşayan elebaşılannın
belli başlılan...
"Çıt karanlık-çtt aydınlık"
günlerini anımsarsınız. Mil-
Varsayalım ki Demokratız...
yonlarca evin pencerelerinin
ateşböceklerine döndüğü,
kent alanlannın tencere, tava,
düdük, ıslık sesleriyle yankı-
landığı, "Susma, sustukça sı-
ra sana gelecek" uyansının
sağır sultanın kulağına bile kü-
pe olduğu o güzel günleri
anımsarsınız.
Burulursunuz.
Anılar anılara eklemlenir.
Susuriuk sonrasının o çok ha-
reketli aylannda, Mehmet
Ağar'ın futbol maçı izlemek
için "şeref tribününe kuaıl-
duğu günlerde, "Türkiye se-
eeeeninleee guğrur duyuyor"
böğürtüleri yeniden kulağınıza
ve yüreğinize saplanır.
O günlerde diiinizin ucuna,
bilgisayarın tuşuna gelip de
yazıya dökülemeyen sorulan,
kendi kendinize yürüttüğünüz
"demokrasi sorgulamasını"
yeniden kendi önünüze koyar-
sınız.
Susurluk'a alkış tutanların
da "oy hakkı" olduğunu, de-
mokrasinin, onlann oylanyla
(da) ete kemiğe büründüğünü
bir kez daha düşünürsünüz.
Son seçimin sonuçlan bu so-
ruya eklemlenir. Kendinizi "eli-
tist" (seçkinci) düşünceler
içinde yakalarsınız.
Demokrasiyi "yüzde 51'in,
yüzde 49 üstündeki tahakkü-
mü" olarak tanımlayıp Islam
taribindeki "Medine Senedi"
gibi toplumsal uzlaşma dene-
melerini, demokrasinın yerine
öneren Ali Bulaç'ı anımsarsı-
nız.
O sırada bir faks mesajını
getirip koyarlar önünüze. Im-
zayı hemen tanırsınız: Metin
Karadağ. Bina mimarlığına
boşverip, demokrasi mimarlı-
ğına soyunmuş, taaa "Sürek-
li aydınlık için bir dakika ka-
ranlık" günlerinde omuzlaştı-
ğın "deliler"den biri.
• • •
Metin Karadağ yazıyor ya
da soruyor:
"...Ben demokratım demek
ve ardından da demokratlığın
gerekieriniyerinegetirmemek
vahim bir 'varsayımsal de-
mokratlık' durumuna yol aça-
caktır... Demokratlığın çoğun-
lukta da azınlıkolabilme dere-
cesini, nrte/ıM bir demokratlı-
ğın ne olabileceğini hayal et-
meyeçalışalım... Bugünedek
'demokrasi, asgari bile olsa bir
kültür temeli gerektirir' den-
miştir; buna bağlı olarak, 'de-
mokrasi kültürü bir birikim ya-
ratacak derecede üretim ge-
rektirir1
diye eklenmiştir...
Burada ne olduğunu henüz
bizzat yaşayamadığımız için
tam olarak bilemediğimiz bir
demokrasi üstüne söz söyle-
meye çalışarak şüphesiz ayıp
ediyoruz... Ayıpsızbirdemok-
rasinin yolunun da birilerinin
çıkıp 'bütün ayıplan tüketme-
siyle' açılabileceğini bilmem'ız
gerekiyor. Bugünedekbu ko-
nularda birçok ayıp işlemiştir
insanlar ve işlemeye devam
edecek gibi görünmektedir-
ler.
Bir ucu yüzde 51'in yüzde
49'dan büyük olduğu temeli-
ne dayalı, diğer ucu ise sto-
acılığa dayalı demokrasianla-
yışlan arasında en verimli or-
talama noktayı bulmanın hiç
de kolay olmadığını peşinen
bilmek gerekiyor.
Günûmüzün en yaygın de-
mokrasi anlayışı ilkel demok-
rasiaritmetiğine dayanır. Yüz-
de 51 kayıtsız şartsız, yüzde
49'dan büyüktür, veyüzde 51,
toplumun tamamının, yüzde
100'ün karar erki olarak dav-
ranır. Yüzde 49 boynu bûkük
olarak buna uyar. Bu uçtan,
demokrasi dışına çıkışın tek
yolu, yüzde 49'un şiddetin
kontrolünü tekelinealıp yüzde
51'i tepelemesiyle olanaklı-
dır..."
• • •
Metin Karadağ'ın yer yer
çetrefil üslubuna rağmen so-
ru (ya da sorun) pek açık. De-
mokrasi, yüzde 51 'in tahak-
kümü anlamına gelecek bir il-
kel aritmetiğe indirgenemeye-
cek kadar ckjdi bir iş.
öyleyse buyrun Metin Kara-
dağ'ın önerdiği tartışmaya:
"Kültürü, yüksek matematik
düzeyi gerektiren bir demok-
rasiyi tartışmaya başlamak..."
Evet, demokrat olduğumu-
zu "varsayıyorsak" bu tartış-
ma kaçınılmaz. Yoksa...
Yoksa "Türkiyeeee. seee-
ninle. guğğğnırrr duyuuu-
uyor"a katlanmak zorunda-
yız...
POLİTİKA GÜ1NLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
ACI...
KÖLN - Orta boyluydu. Saçlanna kır düşmüş-
tü. Elinde bastonla yanıma yaklaştı...
Göz göze gelmiştik...
Şöyle dedi:
"Ben burada kalan fakir Türklerden biriyim..."
Hüznün ve yalnızlığın birleştiği noktada yaşamın
ne denli acımasız olduğunu düşündüm...
Kırk yıl önce gelmişti Almanya'ya...
O zaman gençti...
Çalıştı, çabaladı... . .
Sonuç ne olmuştu?
HuzureviL
Kısık kısık konuşuyordu..
Konuşurken yüreğimde derin bir acı hissettim...
Yaşlı adamın geride kalan tutkularını ve boşa çı-
kan umutlannı; yaşamın kalleşliğini görür gibi ol-
dum...
Üç çocuğu onu Köln yakınlanndaki huzurevine
bırakıp gitmişlerdi... t
Dedi ki:
"Bana Alman devleti bakıyor..."
Sonra çekip gitti...
Ben o insanı bir daha hiç görmeyecektim...
Almanya'da anlatılan öyküleri anımsadım tek
başımakaldığımda...
Ali'lerin, Mehmet'lerin, Ayşe'lerin, Serpil'lerin
öyküleri 2.5 milyon insanımızın yaşadığı bu ülke-
de unutulup gidiyordu...
Onlar gurbetçiydi!..
Otuz yıl önce bankadan borç para alıp, altlanna
son model Mercedesler çekerek Türkiye'ye gelir-
lerdi...
Adlan ne olursa olsun, onlara "Almancılar" de-
mişlerdi...
Değişen birdünyada, üstelik gurbet ellerde ço='
ğakJılar...
Birinci kuşak, ardından ikinci ve üçüncü kuşak..: >
1960'larda gelenler yaşlandılar ve yoruldular...
Ben üçüncü kuşağı Almanya'ya her gelışimde.
çözmeye çalışıyorum...
Onlar ne Türk, ne Alman!..
Üniversitede okuyanlan da var; Köln, Frankfurt,;
Beriin bulvarlarında dolaşanlan da...
Umutlan, yanm kalmış sevdalaria kanştıranlar da
var, aydınlığa, yani geleceğe umutla bakanlar da...
Hava kapalı...
Dom'un karşısında bir kafede Güray Öz'le bir-*
likte Almanya'daki Türkleri konuşuyoruz...
•••
Adı Ayten de olabilir, Yasemin de, Nilgün de...
Ankara'nın bir ilçesinden gelmıştir, beş yıl önce...'
öykü şöyle anlatılır.
?
Köln'de yaşayan Türk ailesinin en büyük oğlu
Mehmet'in bir Alman kadınıyla birlikte yaşadığı'
öğrenilince karar verilir
"Türkiye'den gelin getihlecektir..." • > ;
"Mavi gözlü, san saçlı 18 yaşında güzel bir kız
istiyoruz..."
Kız bulunur... - .rry
Köln'den Ankara'nın o ilçestne gidilir..,, •.
Kız istedikleri gibidir...
Mehmet artık evlidir, ama aklı kendisinden yaş-
ça büyük Alman sevgilisindedir...
Bir ay sonra evi terk eder Mehmet...
Mavi gözlü ve san saçlı güzel karısı onu bekle-
meye başlar...
Mehmet'in anne ve babası oğullannın akıllanma-
dığını görünce yeni bir karar alırlar:
"Biz geliniannesinin - babasının yanına gönde-
relim..."
Acaba gelin Türkiye'ye döner mi?
Gelini karşılanna alırlar ve sorariar:
"Bizim Mehmet seni beğenmedi, sen Tün\i-
ye'ye, ananın - babanın yanına dön..."
Genç kadın şaşınr... Yanıtı ise "hayır" olur...
Aylargeçer...
Genç kadın, Türk sosyal danışman Zerrin Kök-
demir'e başvurur ve durumunu anlatır...
Sosyal danışman Kökdemir, gelinin kayınpede-
ri ve kayınvalidesi ile görüşür...
Kayınpeder ve kayınvalide kesin karar vermiş-
lerdin
"Oğlumuzu Alman kadından koparamadık, o-
nun için gelin Türkiye'ye dönecek..."
Gelin Türkiye'ye dönmek istememektedir. Zer-
rin Kökdemir'e dönmeme gerekçesini şöyle anla-
tır
"Ben 18 yaşında bir kadın olarak babamın evi-
ne dönersem, beni ya yaşlı bir adama ya da ço-
cuklu dul birine verirler; bana başka talip çık-
maz..."
• • •
Bir ay sonra kayınpeder eve gelir ve gelinine
şöyle der
"Ağabeyin Ankara'da trafık kazasında ölmüş,
seni Türidye'ye götüreceğim..."
Gelin çılgına döner...
Uçağa binilir, Ankara'ya inilir...
Bir otobüsle Ankara'nın yakın ilçesine gidilir...
Kayınpeder, "Gel bir çorba içelim" deyip gelini
lokantaya götürür. Çorba içilirken kayınpeder "Bir
dakika" deyip aynlır...
Aradan saatler geçer...
Geline bir adam yaklaşır ve "Sen filancanın kızı
değil misin" diye sorar. Gelin "Evet" yanıtını ve-
rir...
Gelinin babasına haber verilir. Baba oğluyla lo-
kantaya gelir. Ağabey yaşıyordur...
Oyun ortaya çıkar!..
••• • #1
Böyle öyküler Almanya'da sık sık anlatılır... 3'
Yoksullar evindeki o yaşlı insanı düşünürkerV,
1
-
genç gelinin öyküsünü dinledim...
Havada yağmur sıkıntısı vardı... ":
hikmet.cetinkaya(a cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Organ mafyasıdavası ?
:
• tstanbul Haber Servisi - Kadıköy Özel Vatan ,,-,
Hastanesi'nde para karşılığı organ naklı yaptıklan
gerekçesiyle gözaltına alman ve aralannda bır
başhekim ile doktorlann da bulunduğu 13 kişi,
sorgulannın ardından çıkanldıklan Nöbetçı Kadıköy
3. Sulh Ceza Mahkemesi'nce tutuksuz yargılannıak .
üzere serbest bırakıldı. Bu arada, Doç. Dr. Yusuf
Erçin Sönmez'in mahkemede verdıği ıfadesinde,
organ nakli yaptığı için daha önce de yargılanarak ,,
suçsuz bulunduğunu ve yaptığı işin suç olduğıına
inanmadığını söylediği belirtildi.