Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 OCAK 2000 SALJ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI
T U R K I Y E
itantKJİ
dirne
J< 5 Sinop K 5 Adana
PB 7 Samsun 8 Mersin
.ocaeli _K 5 Trabzon PB 7 Diyarbakır B
;anakkale PB 9 Giresun PB 7 Şanlıurfa
B 13 Ankara
lanisa
K -4 Mardin PB
_B 10 Eskişehir K -5 Siirt PB
ıydın B 12 Konya
lenizJi B 7 Sıvas
K -5 Hakkâri PB -3
longuldak K 7
K -8 Van PB -3
Antalya Y 15 Kars
<p*% Parçalı bulutlu
PB -10
Marmara'nın doğusu,
Guney ve ıç Ege, Iç
Anadolu, Akdenız, Bat
Karadenız, Orta Kara-
denız'ın ıç kesımlen ıle
Doğu ve Guneydoğu
Anâdolu'nun batısı ya-
ğışlı.dığeryefierparça-
lı bulutlu geçecek. Ya-
ğışlar kıyilarda yağmur
ve kaıta kanşık yağmur,
ıç kesimlerde kar şek-
lınde olacak. Hava sı-
caklığı değişmeyecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
/
2
3
6
5
7
3
3
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
K
K
PB
K
K
K
PB
Y
-3
0
10
0
-2
-4
11
12
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
PB
PB
PB
PB
PB
PB
Y
-6
5
-15
3
5
0
5
18
Münih K -3 Zürih K -2 Şam
: SlSİİ <^~\ Bulutlu kÇok bulutlu • Yağmuriu Kafiı Gökgürüim
CrlJNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
ekiyor.
Kısacası Ecevit, Demirel'in görev süresini uzat-
na girişimlerinin "ya olacak, ya olacak" aşamasın-
ia
Umırtlu mu umutsuz mu renk vermiyor. Girişimi-
li Demirel'e övgülerie süsleyerek her TV'de ya da
jazetede yineliyor.
Son olarak; Demirel'in "bölgemizde ortakmane-
•i bir lider" konumuna geldiğini söyledi.
Demirel'in de hükümeti her fırsatta övdüğü dik-
ate alınırsa, kamuoyu iki yaşlı lider arasında mu-
labbetin nedenini anlamakta zorluk çekmiyor.
Başbakan; "nabız yoklamalarına" başladığını
öylüyor. Herhalde Demirel'in Çankaya'dan indik-
en sonra DYP'ye el atmasından müthiş kaygı du-
'an Çiller'le yaptığı görüşmeyi ilk nabız deneme-
;i sayıyor.
DSP lideri öteki partilerden önce kendi grubunu
)luşturan 136 milletvekilinin Demirel konusunda
ıe düşündüğünü, Çankaya ile ilgili grupta hangi
üzgâriann estiğini öncelikle saptasa, girişimine
ağlıklı bir başlangıç yapmış olmaz mı?
Ola ki Ecevit başka hesaplar içinde. örneğin,
dHP'yı DemireTe uygun duruma çevirdikten son-
a DSP grubunu kendi yönünde yol almaya kolay-
ıkla zorlayabileceğini hesaplıyor.
Ocak ayı sonuna kadar öyle ya da böyle bir so-
ıucu Demirel'e götürmek zorunda.
Vakit yitirmemek gereğine değiniyor Ecevit. An-
:ak, vakit yitirmenin sakıncalarının bilincinde olan
jirişimcinin, neyin olmayacağını görmemiz için De-
nirel'in kalıp kalmayacağını bir an önce sonuca
jağlaması gerekmiyor mu?
Başbakan, "Türkiye'de birtakım sorunlar yaşa-
vrken siyasi dalgalanmalara tahammülünün ola-
vayacağım" söylüyor.
Kuşkusuz bu sözlerin amacı cumhurbaşkanı se-
;imine yönelik.
Demirel'in yeniden "£w*açy//da/ıa"görevdekal-
nasını savunurken, bu kez "siyasal dalgalanmalar
ılmayacağına" ilişkin söylemlerde bulunuyor:
"Ama şimdi birsorvnlu cumhurbaşkanlığı seçi-
vinden kaygı duymuyorum. Sonınsuz olarak bir
}özüm sağlanabilir."
Earihe bak, gerçeği bul
Kimi yorumlan bu ve buna benzer sözlerinden
Ecevit'in Demirel sorununa bakış açısında hafif de
jlsa bir değişim olasılığı görüyor.
Başbakan'ın bir cümlesinden kaynaklanıyor de-
Jişim olasılığı:
Tabii, TBMM içinde cumhurbaşkanlığı görevi-
li yeterii ve etkin bir şekilde yerine getirebilecek
oirçok kimse var ve olabilir" diyor Ecevit.
Konuşma virtüözü, deneyimli EcevitrTBMfvHçin^-
je Demirel'den başka cumhurbaşkanı olmadığını
jöyleyerek bütünüyle parlamentoyu karşısına al-
nayı elbette istemez, istemiyor.
Bü türden cümleler başta kendi grubunu, öteki
siyasal partileri Demirel hesabına anayasayı değiş-
:iıme görüşüne alıştımnaya, uysallaştınmaya yöne-
ik.
Oysa, Ecevit böyle yollardan milletvekillerinin ira-
rlesini okşarken ana fıkirden bir adım geri atmıyor.
Parlamentoda, cumhurbaşkanlığı görevini "ye-
'erli ve etkin biçimde" yapabilecekler arasında, "en
yi seçeneği aradığını" söylüyor. Tabii, övgülereye-
ii öğeler katarak en iyi seçeneği gösteriyor Demi-
-el!
Başbakan'ın Demirel'e öngördüğü yeni görev
süresi 5yıl. Demirel'in kabullendiğı sürede5yıl. Ne-
Teden çıktı bu 5+5 yıl diye merak etmez misiniz?
Söyleyelim: 21 Eylül 1989'da Başbakan Özal,
3umhurbaşkanı Evren'e bugünkü formülü söylü-
/or: "Cumhurbaşkanı 5 yılda bir, iki dönem için se-
çilmeli. 1987 seçimlerinde yüzde 48 oy alarak
Vfecfe'te 300 sandalyeye sahip olsaydık, halkoy-
'amasına gitmeden bu değişikliği yapacaktık" di-
yor.
Eski günlerden bugünkü siyaset pazanna nurya-
ğıyor.
Ozanın dediği gibi; Demirel ve Ecevit, "eskileralı-
yor, yıldız yapıp satıyoriar".
Yoksa 5+5 başansız hamle sonucu yine tarihe ia-
de mi edilecek?
Seçimler iptal
• Baştarafi 1. Sayfada
panya açmışlar, kampan-
yada halkın milliyetçi
duygularını kullanarak
küçük bir farkla seçim-
lerden zaferie çıkmışlar-
dı. tktidardaki SPD, bu
gelişmelere göz yumula-
mayacağını bildırdi. Bu
kampanyalann kaynağı
kuşkulu para desteğiyle
yapıldığını, bu nedenle
de iptal edilmesi gerekti-
ğini ileri süren eski Hes-
sen Başbakanı ve şu an-
daki Federal Maliye Ba-
kanı Hans Ekhel, seçim-
lere son kanıtlarla gölge
dûştüğünü ve yenilenme-
si gerektiğini söyledi. Hı-
ristiyan Demokrat Parti
(CDU) Hessen örgütü-
nün 1980'lerin başından
bu yana Isviçre'de mil-
yonlarca mark parayı
banka hesaplannda tuttu-
ğu belirlendi. Der Spi-
egel'de yayımlanan bir
haberde, sadece bu "he-
saplarda" tutulan mikta-
nn 30 milyon mark civa-
rında olduğu belirtildi.
Eski federal içişleri baka-
nı ve yabancılara karşı
sert tutumuyle eleştirile-
re hedef olan Manfred
Kantker, Almanya dışın-
daki hesapbağlantılann-
dan sorumJu olduğunu
kabul etti. CDU'nun
Kohl ile çatışmalanyla
tanınan eski genel sekre-
teri Heinrich Geissler,
Kohl'ün suskunluğunun
gerekçelerini açıklama-
makla tüm parti hakkın-
daki kuşkulan arttırdığı-
nı savundu ve tartışmali
bağışlann kimlerden gel-
diğini açıklamasını iste-
di.
CDU'nun bir bölün-
menin eşiğinde olduğu
söylentileri de giderek
artmaya başladı. Medya-
nın olayı giderek büyüt-
mesinin partiyi zor du-
rumda bıraktığına dikkat
çekildi. Eski Federal
Meclis Başkanı Rita Sûs-
mutfa, her geçen gün dal-
lanıp budaklanan suçla-
malann partiyi bir kim-
lik krizi içine soktuğunu
kaydederek, açığa çıkan-
labilecek gelişmelerin
varhğına dikkat çekti.
Helmut Kohl ve W»If-
gang SchaeuMe'nin önce
bütün suçlamalan red-
detmeleri, ancak zaman-
la yeni kanıtlar ortaya çı-
kınca da gelişmelerdeki
sorumluluklan ûstlenme-
meleri konunun bir parti
boyutunu aşjp devlet so-
runu halini almasına yol
açıyor.
HizbuDah operasyonu• Baştarafi 1. Sayfada
kaldıklannı belirlediler.
Bunun üzerine ön çalışma yap-
mak ûzere bölgeye giden Istihba-
rat Şube Müdûrlüğü'ne bağh po-
lislerle, izlendiklerini fark eden
örgüt üyeleri arasında Kavacık
Kaptanlar Mahallesi, Mûhendis
Çıkmazı Sokak, No: 8'deki bina-
da saat 14.30 sıralannda silahlı ça-
tışma çıktı. Çatışma dakika daki-
ka şöyle gelişti:
- Saat 15.00: tstanbul tstihbarat
Şube Müdûrlüğü'ne bağlı polis
ekipleri, telsizden Hidiv Kasn ya-
kınındaki bir binada silahlı çatış-
maya girdiklenni anons ettiler.
-Saat 15.05: Üsküdar ve Beykoz
llçe Emniyet müdürlüklerine bağ-
lı ekipler olay yerine ulaşırken, ls-
tanbul Emniyet Müdürlüğü'nün
Vatan Caddesi'ndeki merkezin-
den çatışma bölgesine, Özel Hare-
kât Şube Müdürlüğü'ne bağlı tam
teçhizatlı ve uzun namlulu silahlı
özel ekipler sevk edildi.
- Saat 15.08: lstanbul Emniyet
Müdürü Hasan Özdemir, polis tel-
sizlerinden olay yerine tam dona-
nımlı ambulanslann gönderilme-
sini istedi.
- Saat 15.10: Olay yerine pan-
zerler ve cephane sevk edildi.
- Saat 15.15: İGDAŞ ile bağlan-
tıya geçen polis, çevredeki doğal-
gaz akışının kesilmesini istedi.
- Saat 15J0: lstanbul Emniyet
Müdürü Hasan Özdemir, çatışma-
ya devam eden güvenlik güçleri-
ne dikkatli olmalan yönünde uya-
nda bulundu.
- Saat 1525: Olay yeri civan gü-
venlik çemberine alınarak gazete-
ciler ile vatandaşlann çatışma böl-
gesine girmesi engellendi.
- Saat 15J0: Olay yerine yakın
Kavacık Köprüsü Anadolu Yaka-
sı çıkışı ile Acarlar şirketine ait ye-
ri buluşma noktası olarak belirle-
yen güvenlik güçleri, çatışma böl-
- gesin^yığınak yapmayı sürdürdü.
- Saat 15.40: lstanbul Emniyet
Müdürü Hasan Özdemir, olay ye-
rine gelerek operasyonu bizzat yö-
netmeye başladı.
- Saat 15.45: Özel Harekât Şube
Müdürlüğü ekiplerinin olay yeri-
ne zırhlı araçlarla gelmeye devam
ettiği görüldü.
- Saat 1530: Yaklaşık 50 daki-
kadır süren silah sesleri kesildi.
- Saat 16.10: Bomba uzmanı po-
lis ekiplerinin olay yerine geldiği
görüldü.
- Saat 16.15: Operasyon sürer-
ken, bir helikopterin kendilerini
engellediğini belirten güvenlik
güçleri, helikopterin uzaklaştınl-
Oiay yericivan güvenlikçemberine alınarak gazeteciler ile vatandaslann çatışma bölgesine girnıesi engeDen-
dL Polis teröristkrin kaldığı eve girebilmek için merdiven kullancu. (HATICE TUNCER/KEREMILGAZ)
masmı istedi. Polis Haber Merke-
zi'nin irtibat kurduğu Atatürk Ha-
valimanı kule yetkililerinin heli-
kopterle telsiz irtibatlan bulunma-
dığını söylemeleri üzerine, bir po-
lis helikopteri, basın kuruluşuna
ait olduğu ileri sürülen bir heli-
kopteri uzaklaştırmakla görevlen-
dırildı.
- Saat 16.15: Çatışma bölgesin-
den bir polis memuru, elinden ya-
ralanmış olarak Haydarpaşa Nu-
mune Hastanesi'ne getirildı.
- Saat 16.20: lstanbul Emniyet
Müdürü Hasan Özdemir, cep tele-
fonu görüşmelerini engellediği
gerekçesiyle televizyon kuruluş-
lanna ait canlı yayın araçlarının o-
lay yeri çevresinden uzaklaştınl-
masını istedi.
- Saat 16J5: Yaklaşık 45 daki-
kadır duyulmayan sılah sesleri ye-
niden duyulmaya başlandı.
-Saat 16.45: Silah sesleri yoğun-
laştı. Bu sesler arasında uzun nam-
lulu silah seslerınin de bulunduğu
duyuldu.
- Saat 17.00: Silah sesleri yeni-
den kesildi.
- Saat 17.13: Tek bir el silah se-
si daha duyuldu.
-Saat 18.05: Kesilen silah sesle-
ri yeniden başladı. Aynı saatte bir
patlama sesi de duyuldu.
- Saat 18.10 ve 18.12:2 ayn pat-
lama daha kaydedildi. 3 katlı vil-
lanın çevresinden silah sesleri du-
yulmaya devam etti.
- Saat 18.40: Silah ve patlama
sesleri kesildi. Jstanbul Emniyet
Müdürü Hasan Özdemir, telsizle
verdiği talimatta, olay yerinde ön-
lem alan güvenlik kuvvetlerinin
emir verilmedikçe ateş açmamala-
nnı ve çevredeki özel hastaneler
de dahil olmak üzere tüm sağlık
kuruluşlannda gerekli önlemlerin
alınmasını istedi.
- Saat 19J0: Uzun bir sessizlik-
ten sonra güvenlik güçleri çatış-
manın sona erdiğini duyurdular.
Hüseyin Velioğlu'nun üzerin-
den Seyithan Aksoy adına düzen-
lenmiş bir kimlik çıktıgı öğrenil-
di. Yakalanan 2 kişi ise tstanbul
Emniyet Müdürlüğü'ne götürüle-
rek sorguya alındı.
lstanbul Emniyet Müdürü Ha-
san Özdemir, operasyon ekibine
içeriden ateş edilmeye başlandığı-
nı, teröristlerin teslim olmalan
için defalarca uyanldıklaruu söy-
ledi.
PORTRE/HÜSEYİN VELİOĞLU
Öcalan'la bhiikteokııdu
Haber Merkezi - Hizbullah'ın en tehlikeli kanadı
ve vurucu gücü, llimcilerin kurucusu Hüseyin Velioğ-
Ju, 1952 yılında Batman'ın Gercüş ilçesınde dogdu.
Durmazolan soyadını 1978 yılında Velioğlu olarak
değiştirdi.
1980 öncesinde Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgi-
ler Fakültesi'nde (SBF) Abdullah Öcalan ile birlikte
okudu. Hizbullah'ın tohumlannın abldığı Milli Türk
Talebe Birliği (MTTB) ve Akıncılar içerisinde faalı-
yet yürüttü. SBF'deki yakın arkadaşlanna göre, aslın-
da Velioğlu Mısır merkezli "Ihvanı Müslümin*'in
(Müslüman Kardeşler) sempatizanı olarak biliniyor-
du. Okul döneminde Akıncılann gençlik kanadı
"Akıncı GençHk" ve ülkücüler içensınde de çok i\i
tanınıyordu. Guneydoğu'da 1950'Ierde bir dönem ha-
reketlenen Müslüman Kardeşler'in yerel önderlerin-
den feyz aldıği söylenıyordu.
Velioğlu 1980'den itibaren Diyarbakır'da yaşama-
ya başladı. 1987'den sonra o dönemde Menzil Kita-
bevi çevresinde fıkri çalışmalar yürüten gruptan ay-
nlarak Batman'a geçti. tşte, daha sonra kamuoyunda
llimciler diye ünlenen örgütün en acımasız kanadına
admı verecek olan tlim Kıtabevi'ni bu şehirde açtı.
Velioğlu, bir dönem PKK ile daha sonra da Men-
zilcilerle girdiği çatışmadan galip çıktı. Hizbullah'ın
Apo'su olarak tantmlanan Velioğlu'nun son yıllarda
Irak- tran sınınndakı Kürt Hizbullahı kamplannda
olduğu ileri sürülüyordu.
• • _
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
Deprem bölgesindeki yurttaşlann kaygı duydukla-
n konulann başında çocuklannın eğitimi geliyor. De-
ğişik zamanlarda sohbet ettiğimiz depremzedeler
kendilerini başka kentlere iten başlıca nedeni şöyle
açıklıyorlan
- Çocuklann eğttimini düşünmek zorundaydık!
Bolu'da öğrenim gören üniversite öğrencileri de
deprem bölgesı-fay hattı demeden yine okullanna
geldiler. Bölgede değil 3-5, iki katlı binalara bile gir-
mek tehlikeli iken, öğrencilerden 8 katlı yurtta kalma-
ya devam etmeleri istendi.
Tabii onlardan böyle bir şeyi isterken önlem almak
gerekir. Ne yapmalı? Öğrencilerden tek tek, "Binaya
kendi ısteğımle giriyorum" imzalı yazı almalı...
Yöneticiler önlemleri düşünürken bu kadarla da
kalmamışlar. Deprem bölgesinde eğitim boy atmalı,
bu binayı boyatmalı demişler, bir güzel boyatmışlar.
Adamlar göz boyamıyor ki, bina boyuyor. Bundan
sağlam deprem önlemi olur mu?
Ola ki öğrencilerin başına bir şey gelirse, can gidi-
yor ama, yöneticiler hayatiannı kurtanyorlar!
••*
Sağlık Bakanı Osman Durmuş bir süredir dur-
mustu. Doğrusunu isterseniz, kuduzun konuşulduğu
günlerde Durmuş'tan ctddi bir demec beklıyordum:
- Kuduz mikrobuna gerekli fırçayı atbk. Bir daha ge-
temez.
Durmuş beklentilerimizi boşa çıkarmadı, grip ko-
nusunda çok önemli bir teşhiste bulundu:
"Türider gribe doğuştan aşılıdır."
Gariplikler konusunda doğuştan aşılı olduğumuz
kesin ama, griple ilgili bir saptama yoktu. Koca Sağ-
lık Bakanı böyle söylediğine göre şüphe edecek bir
şey yok. Bakan'ın tıp bilimine geçecek saptaması
şöyte:
"Yasama koşullan, taşı, toprağı açısından insanla-
nmız bazı mıkroplara karşı bağışıklık kazanmıştır. Av-
rupalılar gibi dirençsiz değiller."
Türke kurşun işlemezdı, artık mikrop da işlemez!
•••
Beyoğlu'nda bir bar... Arkadaş grubu eğleniyor.
Gonca Antmen adlı genç kız dans etmeye kalkar-
ken yandaki küçük havuza düşüyor.
Havuzun içi ışıklandınlmış. Elektrik kaçağı genç kı-
an ölümüne neden oluyor...
ölümle dans diye buna deniri
•••
Istanbul'da bir servis aracı yağış yüzünden kayı-
yor. Artık bunu da doğal karşıladık. Yağış varsa, tra-
fik kazalan artacaktır!
Takla atan araçta beş kişi yaralanıyor. Yaralılar araç-
tan çıkıyor-çıkanlıyor. Nafiz San bir an önce hasta-
neye gıtmek istiyor. Şarampolden yol kenarına çıkı-
yor. 0 sırada karşıdan gelmekte olan minibüs çarpı-
yor, ölüyor.
Garip ölümler diye bir rekor varsa, birinciliği kim-
• «eye kaptırmayız. «•» — •- • **•—-A
••• ^
Büyükçekmece'de yol kıyısında park etmiş bir oto-'
mobil... Içindeki iki kişi buz gibi havada ısınmak için
aracı çalıştnyor. Uykuya dalıyor. Egzoz gazı usul usul
içeri doluyor. Uyuyan iki gençten 21 yaşındaki Ha-
kan önderol zehirlenerek yaşamını yitiriyor!
Insan, yaşamı kendlsine ancak bu kadar zehir ede-
bilir!
• • •
Yukandaki örnekter salt 48 saat içinde olup biten-
lerden küçük bir bölüm. Trafik kazalan ise artık ola-
ğan hale geldi. Hani neredeyse o Anadolu deyimini
değiştireceğiz: Ecel gelmiş cihane, trafik kazası ba-
hane!
Ne dersiniz? Can bu kadar ucuzken, hayat paha-
lılığının bir anlamı var mı?
HizİHiHalı cihat aşamasına geldi
MEHMETFARAÇ
Terör örgütlennin en tehlikelısi olarak bi-
linen Hizbullah'ın, Beykoz'da polisle çatış-
maya girmesi. örgütün "tebliğ aşamasını ta-
mamJayarakcihataşamasına geldiği" şeklın-
de yorumlanıyor. Guneydoğu'da ana karar-
gâhlan çökertilen ve binlerce militanı deşif-
re olan örgütün büyük kentlerde benzer ey-
lemlerle seslenni duyurmaya çalışacağından
endişe ediliyor.
Hizbullah, tlimcilerve Menzilciler olarak
ikiye aynlıyor. Bir dönem PKK'yle amansız
birmücadeleye giren llimciler, daha sonra si-
lahlı mücadeleye karşı çıktıklan gerekçesiy-
le Menzilcilere de savaş açtı. Menzilcilerin
lideri Fidan Güngör, tlimcıler tarafından ka-
çınlarak öldüriildü Menzilcilerin dini lideri
Molla Mansur Güzelsov'un ise tedavi için
gittiği Iran'da yaşamını yitirdiği öne sürülü-
yor.
Menzilcileri tasfıye ederek örgütteki hâki-
miyeti ele geçiren tlimciler, 1998 yılına ka-
dar Guneydoğu'da yüzlerce eyleme imza at-
tılar, en az 300 Menzilci ve PKK yandaşını
katlemler. Tetikçiler, Takarov marka taban-
calarla gerçekleştirdikleri saldınlarda iz bı-
rakmadılar. Tabancaların iğnelerini eylem-
den sonra zımparalayan militanlar, aynı sila-
hı yeni bir eylemde kullanıhnak üzere başka
bölgeye gönderdiler. Hizbullah, hücre tipi
yapılanmasıyla örgütlenirken camileri üs tut-
tu. Özellikle Güneydoğu'da ortaokullar ve
liselerde örgülenmeye gitti. Diyarbakır'da
naylon çorap giyen kadınlarla kız öğrencile-
re kezzaph saldınlar düzenledi.
Örgüt, devletle çatışmaktan kaçındı. Hiz-
bullah militanlanyla güvenlik güçleri arasın-
da ilk mermiler Diyarbakır'ın Pirinçlik bel-
desine bağlı Hatuni Köyü'nde patladı. Böl-
geye operasyonagiden özel timcilere Hizbul-
lahçılar otomatik silahla ateş açtılar. Bu ope-
rasyonun sonrasıyla ilgili bilgi edinilemedi.
Ancak bu küçük çatışmadan birkaç ay sonra
örgüt sempatizanı olan Hatuni köylüleri, kent
merkezine gelen Güleçoba Köyü minibüsü-
nü pusuya düşürerek üç korucuyu öldürdü-
ler. Güneydoğu'da hücre evlerine yönelik
operasyonlarda güvenlik güçleri, militanla-
nn direnişiyle karşılaşmadılar.
Polis, 1997 yılından itibaren örgüte yöne-
lik yoğun operasyonlar düzenledi. 1 Kasun
1997 ile 20 Ekım 1999 tarihleri arasındaki
operasyonlarda 1235 kişi gözaltına alındı.
941 kişi adliyeye sevk edildi. Bunlardan 685
kişi serbest bırakılırken 256 kişi tutuklandı.
Örgüte en büyük darbe, geçen yılın orta-
lannda vuruldu. Mardin'de bir sığınakta ör-
gütün bilgisayar disketleri ele geçirildi. Bu
disketlenn çözümünün ardından bin kişilik
bir liste belirleyen polis, yoğun bir operasyon
başlath, 250 kişi tutuklandı. Mardin, Diyar-
bakır ve Batman'da aynı anda düzenlenen
operasyonlarda örgütün 22 hücre evi ortaya
çıkanldı. Polisin yaptığı incelemede, örgütün
20 bin kişilik bir güce ulaştığı beliriendi. Ör-
güt bu operasyonlann Hizbullah içindeki po-
lis ajanlanndan kaynaklandığı iddiasıyla iç
hesaplaşmaya gitti. Diyarbakır ve Batman'da
1999 yılındâ 14 milıtan, Hizbullahçılar tara-
fından öldûrüldü. 17 sempatizanı hakkında
da ölüm karan çıktı. Diyarbakır polisı bu ki-
şilenn korumaya alınacağını açıkladı.
Operasyonlann yoğunlaşması üzerine mi-
litanlann ve sempatızanlann büyük bölümü
başka kentlere kaçtı. Örgüt militanlan lstan-
bul, Gaziantep ve Mersin'i üs tuttu. Gazian-
tep'te son 20 gün içinde yapüan operasyon-
larda kent esnafuıı haraca bağlayan örgütün
Vasat kanadına bağlı 23 kişi yakalandı.
Miiitanlannı fidyeler, ramazan aylannda
toplanan fître ve zekâtlar ve kitabevleri ge-
Uriyle fınans eden Hizbullahçılar, operas-
yonlar nedeniyle parasal açıdan da sıkıntıya
girdiler. Güvenlik birimlerine göre örgüt, Is-
tanbul'da bazı işadamlannı da haraç verme-
dikleri için kaçırdı.
Özellikle tslami vakıf ve derneklerin ra-
mazan ayında fıtre ve zekât toplamada etkin-
liğini kırmak için aralannda Zehra Eğitim
ve Kültür Vakfi Başkanı İzzettin Yıkhrun'nı
bulunduğu 16 kişiyi kaçırdı. Örgütün bu ki-
şileri fîdye için kaçu-dığı öne sürülüyor. Ör-
güt, kaçırdığı en az 50 kişiyi büyük miktar-
da fidye karşılığında seıbest buakırken çok
sayıda kişiyi de yeraltı sığınaklarında öldür-
dü. Orgüt, kaçırdığı bazı kişileri de 15 ay ye-
ralnndaki sığınaklarda tuttu.
Büyük kentleri daha rahat örgütlenebil-
mek için üs tutan Hizbullahçıların Bey-
koz'daki hücre evinde güvenlik güçleriyle
çatışmaya girmesi ilk kez rastlanan bir olay.
Türkiye Cumhuriyeti'ni kâfır düzen olarak
tanımlayan örgüt militanlannın, polisle çatış-
maya girmesi örgütün benzer eylemleri art-
tıracağı konusunda ipuçlan veriyor. Hizbul-
lah'a yakın kaynaklara göre örgüt "cihat"
aşamasına gelniiştir. Örgütün en tehlikeli ka-
nadı llimcilere göre, "Müslümanlann yeter-
ii gücü kadrosu ve askeri vardır."
PUSULA
MITHAT BEREKET
AVRUPA GENÇLİĞİ NEREYE GİDİYOR?
DEVLETE, POLISE, SİSTEME
KARŞI ÇIKIYORLAR...
ANARŞİSTLER... OTONOMLAR...
SAKIN PUSULANIZI
ŞÂŞIKMAYIN
www.ntv.com.tr
BUAKŞAM
22:05