19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 OCAK 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tüketimin sınırsızlığımn zorlandığı YeniDünya Düzeni 'nde çoculdarrekJamlann en önemli hedefi Rek/cansarntahndaçocuk sömimisüOZLEMYUZAK Evler bir anda sessizliğe gömülür. Kısa bir süre öncesine kadar kopan yaygara sona ermiş, TV karşısındaki kol- tuğa yerleşen küçük sevimli canavar- lar, kendilerini çoktan reklamlann vaz- geçilemez büyüsüne kaptırmışlardır.. Onlar, kumbarada madeni para birik- tirmenin tadını hiç yaşamadılar, birik- tirebüme şansma erişenler ise dolar- larla konuşuyorlar. Artık anne babala- nnın kendileri ıçin uygun gördükleri ürünleri kullanma devrini de çoktan kapattılar onlar. Tüketimin sınırsızlıgı- nın zorlandığı Yeni Dünya Düzeni için- de trilyonlann akıtıldığı reklamlann en önemli hedefleri haline geldiler. Evle- rimizde ya da yakın çevremizde bazen Çocuk kültüründe ABD damgası 20. yüzyıhn 'süper gücü' ABD'nin kültür hegemonyasını tüm dünyaya yayma hedefinden önemli bir payı da tüm dünja çocuklan aldılar. ABD'de üretilen film ve tele\iz>on dizileri Ue bu ûlkenin politik normlan ve kültür değerieri bütün dümaya yayıkh. Öyle ki Avrupa ve japonya'da üretilen ürünler bile Amerikahlann değer yargılan ile dünya piyasasına sürülür oldular, Yalnızca bir oyuncak bebek olan "Barbie" dünyanın her köşesindeki kız çocuklan icin bir güzellik imgesi haüne gelirken. boş durmayan oyuncak endüstrisi "Boşanmış Barbie", "Hamile Barbie" gjbi ürünleri piyasava sokarak 3-5 yasındaki çocuklarda kmram karmaşası yaratüklanıu göz ardı edebildiler. Bu uluslararastlaşmaya ya da basit deyimiyle "Amerikaıüaşmaya" dönüşüm ise ulusal kültürün. kimlikkrin ve geleneklerin \ok oluşuna ve sonuçta "tektipliliğe" doğru Ueıieme yolunda. • îletişim sektörü güçlendikçe çocuklar da medya endüstrisinde gittikçe daha fazla önem kazanmaya başladılar. Sınır tanımayan reklamlar çocuklan tüketimin doymak bilmez dünyasının içine çekerken, göz alıcı bir biçimde sunulan markalar çocuklann ürün bağımlıhğına yol açıyor. gerçekten "düz duvara bile ürmanı- yor" dedirten küçük sevimli canavar- lann en sessizleştıkleri anlar, televiz- yon ekranlannda reklamlann gösteril- meye başladığı zaman dilimleri. "Babam öyle diyor.J' dıye başlayan otomobil reklamlan, "Öncehüptetson- ragümlet" sloganıyla aileleri çılgına çe- viren, çok sonra Türkçeyi bozduğu ve çevreyi kiılettiği gerekçesiyle yasakla- nan meşrubat reklamı, sevimli, cin gi- bi bir kız çocuğunun "Yerim seni sosis" demesi ve daha niceleri... Reklamlar- da çocuklan hedef alma öyle bir boyu- ta ulaştı kı "belli bir geliri ve kazancı olana" venlen kredi kartlan bile nite- likdeğiştirdi. 12-17yaşgrubuiçın"İlk kart" adı altında hazırlanan kredi kart- lanna. ünıversite gençliğine hitap eden "Üniversite karü" eklendi. Televizyon ekranlannda bir banka veznesinın arkasında rengarenk ayak- kabılann göründüğü ve züppe bir dil- le "Teenage bankiııg" sloganı ıle müş- teri portföyünü genişletmeye çalışan banka reklamına. henüz 5 yaşlannda kü- çük bir kız çocuğunun babasını kolun- dan sürükleyerek götürüp kendisıne dolar hesabı açtırdığı görüntülerinin yer aldığı bir diğeri katıldı. Çocuk kültürü ticarileşti 2. Dünya Savaşı'ndan sonra iletişitn yapısı fark edilirbir düzeyde değişime uğradı. Yazılı îletişim araçlannm yeri- nı görsel ve işitsel iletişim araçlan al- dı. Bugün çocuklar multimedya ile ku- şatılmış bir çevrenin içınde yetişıyor- lar. Televizyonlara ek olarak video ve kişisel bilgisayarlar günlük yaşamlan- nın bir parçası oldu. tletişim sektörü güç- lendikçe çocuklar da medya endüstri- sinde gittikçe daha fazla önem kazan- maya başladılar. Çizgi filmlerve çocuk- lara yönelik yapımlann peşleri sıra o yapımlar içinde yer alan fıgürlerin ve kahramanlannın sembol olduğu ürün- lerin pazarlandığı reklamlar yer aldı. Te- letobbies'ler, Şirinler, Ninja Kaplum- bağalar, Pokahontas'lar çocuklann kar- şısına oyuncak, bardak, tişört, anahtar- lık ve akıl almaz şekillerde göz abcı ürün- ler halinde çıktılar. Yine çocuklann gözlerini bile kırp- madan izledikleri, ancak "şiddete yö- neltiyor" uyanlanna kulak asılmadan yayınlan sürdürülen Power Rangers ve Action Man gibi çizgi film kahraman- lan oyuncak endüstrisınin vazgeçilmez unsurlan haline geldiler. Araştırmalar bir yılda yayımlanan bir mılyondan fazla reklam spotunun ya- nsından çoğunun gençlere yönelik ol- duğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar, ço- cuklann bir şeye yönelme arzusuyla dolu olmalannın ve deneyimsizlikleri- nin onlan markalann sembollerine ve reklamlara daha kolay çektığini ve on- lan potansiyel alıcı konumuna soktu- ğunu belırtiyorlar. Prestij belirleyici unsur Çocuklarözellikle hedef alınarak rek- lamlarla kuşatılırken, endüstri ise onla- n olabildığınce küçük yaşlardan ürün- lerin markalanna alıştınyor ve bu yol- la ürün bağımlılığını garanti altına ah- yorlar. Dr. Erdal Atabek, günümüzde 5 yaşındaki bir çocuğun bile belli marka birsporayakkabıyı ıstedığını belırtırken artık bir ürünün "kullanım değeri" ola- rak değil, "künlikdeğeri" olarak ön pla- na geçtiğini söylüyor "Beğenflmek is- tiyorsan şu markagöduğü kullan"ya da " „ marka blucin aldım" sözlerının bir arkadaş grubu ıçıne dahil olabilmenin belirleyici unsuru haline geldiğıni söy- leyen Atabek'e göre tüketım mallan ar- tık "kullanmanın verdiği prestij"e göre önem kazanıyor ya da kazanmıyor. Uluslararası düzenleme gerekiyor MUTLU DEMİRKAN Reklam ve alışveriş dünyasının hedef tahtası ha- line gelen çocuklann, bu medya bombardımanın- dan korunabilmesi için uluslararası düzenlemeler gereği duyuluyor. Sınır ötesi yayım ihlalleri nede- myle ulusal kurallann geçersiz kaldığı sek- törde, Uluslararası Tüketiciler Örgütü rek- lamlardakı istısmardan en çok etkilenen yoksul ve cahıl kesımler ile çocuklar ko- nusunda özel bir duyarlılık gösterilmesi çağnsuıda bulunuyor. ABD'de 4-12 yaş grubu çocuklann sa- dece kendi harçlıklanndan yaptıklan har- camalar geçen yıl 25 milyar dolara ulaştı. Bu yaş grubu çocuklan için yapılan doğ- rudan harcamalar 188 milyar dolara yak- laşıyot. Dolaylı harcamalarla birleşince ra- kam yılda 300 milyar dolar cıvannda bir tutara ulaşıyor. Bu son rakam Türkiye'nin ulusal gelirinin 1.5 katı kadar bir büyük- lüğü ifade ediyor. Rakam bu kadar büyük olunca reklam- cılann dikkatleri bu yaş grubu üzennde toplanıyor. 1997'de Londra'da bir reklam ajansının yaptığı araştırma, reklamlann, 12 yaşın altındaki çocuklann satın ahna ka- rarlannda yüzde 31, otomobil modellerin- de yüzde 30 ve müzik seti seciminde de yüz- de 22 oranında bir rol oynadığını ortaya ko- yuyor. ABD'de yaşayan birçocuk, yılda yak- laşık 20 bin reklam filmi izliyor. trade ve doğru karar verebilme yeterli- liği yeterince gelişmediği ıçin çocuklara yö- nelik reklamlar konusunda çeşitli sınırla- malar bulunuyor. Avrupa Birliği'nin lskandinav üyeleri ve Norveç, bu alanda son derece katı. 2001 yılında AB başkanlığı görevini üstlenecek olan Is- veç bu alanda oldukça duyarlı. Isveç Kültürel lliş- kiler Bakanı Marita Ulvskog, geçen yıl Isveç"te başlatılan çocuklara yönelik reklam yasağının Av- rupa Birliği çapında da kabul edilmesini istiyor. Da- nımarka Kültür Bakanı Elsebeth Gerner'ın görüş- leri şöyle: "Çocukiara sorumlu vatandaşlar ola- rak yetişmefirsaütanınmadan çok para harcavan insanlar haline getirilmeye çahşünor." Vatıkan da ikı yıl önce bu konuda bir broşür ya- Ç kJınır ötesi yayım ihlalleri nedeniyle ulusal kurallann geçersiz kaldığı sektörde, Uluslararası Tüketiciler Örgütü, rekîamlardaki istismardan en çok etkilenen yoksul ve cahil kesimler ile çocuklar konusunda özel bir duyarlılık gösterilmesi çağnsında bulunuyor. Avrupa'nın 'kumbara' politikası Çocuklann yillık harcamalan Televizyon reklamlanna getirilen sınııiamalar Ülke Yaş grubu Miktar (mtlyar dotar) Fransa AJmanya halva Hollanda 7-12 3-12 6-17 3-12 9-12 1.7 2.7 8 1.4 1.8 Ingiltere Avusturya Saat 6.15ten önee çocuk kuşajnareklamtoymakyasak. Ekranda, bu kuşak boyuıcaretdanyaymtesnayac^ı yönûnde yetşkinlen uyatan b? logo butunması şart koşuluyor. BeJçika 12 yaştn altmdaki çocuk kuşaWanrw 5 dakSa önce ve sonrasma reldam komıfctıası yasak. Dammarfca Çocuk programlanndakı karaktoıierin çocukian aç^endirenfBMamlanJa tatortmaa ve çoa* programlan boyuncarekiamyayıntoması yasak. Fnlandiya Çocuklann rektemlarda ûrün hakkmda komışması yasak ancak pasif rollerde yeralıpgörûnebSiyoıiar. Ahnanya Çocuk kuşaklanndareklamyasak. Çocuk programlannm sponsor kutenmasna «an vertmıyor. Yunanistan Sabah 7 ıle 10 arasmda oyuncak retöann tonulanııyor ve savaş oyuncaklannın reklamlan tamamıyla yasak. Norvec Çocuk kuşağındarekiamyasağı. Çocuklan hedefleyenreklamlaraiznvertnyor. Çocuk prâgramlama sponsoduk yasakianmış durumda. Isveç 12 yaş altı çocuklan hedefeyen reklamlar yasak. Çocuk programlannın oncesınde ve sonrasında rekiam gınlmesıne ızın ventmtyor. yımlamış ve çocuklan ya da onlann aracılığıyla ebe- veynlerinı satuı almaya ıtecek reklamlann zararlı olduğu konusunda halkı uyarmıştı. Avrupa'da "çp- cuklann ebeveynlerine önerebflecekleri bir araba" sloganını içeren bir otomobil reklamı hâlâ tartış- ma konusu. Bazı psıkologlara göre çocuklann sa- tın alınacak otomobil seciminde ka- rar alma sürecinin içinde yer alması- nın kendisini ailenin bir parçası gibi hissedeceği için zararlı olmadığı ka- nısında. Dığer bır grup ise beyınlen- nin çok daha kolay yıkanabildiğı içm çocuklann bu süreçte kendilerini "ai- lenin bir parçaa" gibi hissetmekten çok onlardan daha büyüğünü ve daha faz- lasını isteyebilecek küçük tüketiciler gibi hissedeceklen iddiasında. Hollanda Tüketiciler Derneği, 9- 12 yaş arası çocuklara reklamlan eleş- tirel gözle izleyebılmelerini sağlaya- cak bir CD-ROM oyunu hazıriamış ve bu tür bir eğitimin, çocuklara sadece "reklanılar kötüdür" demekten çok daha etkılı olacağını vurguluyor. Londra'da bır şirket, çocuklar üze- rindeki etkileri başlı başına ayn bir tar- tışma konusu olan Internet aracılığıy- la yaşlan 6 ile 17 arasında değişen 21 bin çocuğun tüketim tercihleri hakkın- daki araştırmasının sonuçlannı sektör- deki firmalara satıyor. tngilteredebu konuda yasal bir smırlama yok ve ül- kenin eski tüketicı koruma ajansı baş- kanı bu yolla -çocuklann özel şirket- lerin kucağına aûkiığuu" söylüyor. TÜKODER, çocuklar ve reklamın üzerindeki etkileri konusunda bir proje hazırlıyor Türkiye'de çocuk, reldam kurbanı çocuk reklamlan için ilkeler • Reklamlar şiddete göz yuman bir yaklaşım sergiİememeü. • Bir ürüne sahıp ohnarun ya da bir ürünü kullanmanın tek başına, çocuğa, yaşıtı olan diğer çocuklara göre fıziksel, sosyal veya psikolojik bir avantaj sağlayacağını veya bu ürüne sahip olmamanın aksi yönde bir etki yaratacağını ileri sürerek toplumsal değerleri sarsmamalı. • Çocuklan tehlikeli durumlara sokabilecek hiçbir ifade >a da görsel sunum içermemelL • Reklamı yapılan ürünün kendilerine alınmasmı sağlamak üzere başkalannı ikna etmeleri için çocuklara yönelik dogrudan bir çağnyı ıçermemeli. • Reklamlann, çocuklan, reklamı yapılan ürünün gerçek boyutlaru değeri, özelHkleri, dayanıkhlığı ve performansı hakkında yanıltmaması için özel bir dikkat gösterilmeli. • Fiyat, çocuklann ürünün gerçek değerini yanlış bir şekilde algılamalanna yol açacak şekilde, örneğin "yalnız' sözcüğü kullanılarak belırtilmemeli. Hiçbir reklam, reklamı yapılan ürünün her aile bütçesinin olanaklanyla sağlanabileceğini ima etmemeli. Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKO- DER) Başkanı Mebmet Sevim, dûnyada birçok ülkenin reklamlar ve televizyon programlanna çocuklarla ilgili sınırlama- lar getirdığini ve şu sıralar bu alanda dün- yadaki en büyük sorunun sınır ötesi yayım- İar yoluyla yapılan ihlaller olduğunu belir- tiyor. Bu nedenle uluslararası kurallara ih- tiyaç duyulduğunu vurgulayan Sevim, bu konuda yasalar ve yönetmelikler bulun- masına karşın Türkiye'de bu ilkelerle taban tabana zıt uygulamalann çok yoğun olduğuna dik- kat çekıyor. TÜKODER Başkanı Sevim, Uluslararası Tü- ketici Orgütü'nün yaptı- ğı bir toplantıda, reklam- cılık ilkeleri belirlenir- ken kolay etkilenen tü- keticilerin göz önüne alınması konusunda karar aldığını ve gelişmekte olan ülkeler- de bu alanda araştırmalar yapacağını ifa- de ediyor. Reklamlardan daha kolay etki- lenen grup ise şöyle tanımlanıyor: "AzgeUşmiş ülkelerde, özellikle çocuk- lar, egitimsiz ve yoksul katmanlar." Mehmet Sevim, TL'KODER'ın de çocuk- lar ve reklamın üzerindeki etkileri konıı- • TÜKODER Başkanı Mehmet Sevim, bu alanda dünyadaki en büyük sorunun sınır ötesi ihlalleri olduğunu belirtiyor. sunda bir proje hazırladığını ve bu çalış- mayı 6 ay içinde tamamlamayı planladığı- nı belirtiyor. TÜKODER Başkanı Sevim, Türkiye'de reklamlann yasalar ve ilkeler- le en çok çeliştiği noktalan şöye açıklıyor: "- Ürünün, çocuğa ya da gence toplum içinde ayn bir statü kazandıracağı ifadesi (Örnek: Kredi kartı reklamlan.) - Çevreyi kirleten, Türkçeyi kötü kulla- nan, çocuklanyanbşayönlendiren veçocuk- lann kullamldjğı reklamlar (Örnek: Meş- rubat kutulannı patlat- maya özendiren reklam.) - Ürünün kendilerine ahnmasınısağlamak üze- re anne ve babalannı ik- na etmeleri için çocukla- ra yönelik doğnıdan çağ- n içeren reklamlar (Ör- nek: 'Babam öyle diyo' sloganı ile yapılan reklam.) Yasalan ve ilkeleri çiğneyen reklamlara yönelik cezalann Türkiye'de Reklam Ku- rulu aracılığıyla verildiğinı belirten TÜKO- DER Başkanı Sevim, kendilerine gelen şi- kâyetleri Reklam Kurulu'na yansıtabile- ceklerini ifade ediyor ve tüketicileri özel- likle çocuklan ile ilgili olarak daha duyar- lı olmaya çağınyor. DÜZYAZI ORHAN BİRGIT Akıl Hocaları Nazlı Olursa... Bugünkü koalisyan liderleri zirvesinde sağdu- yunun üstün geleceğ'mi gösteren duyumlar, ana ve yavru muhalefet aartilerini harekete geçirdi. Yavru adına doğrJdan doğruya Tansu Çiller eytemde. Bir yandan Türkiye'nin AB'ye girişine uyum sağlayacak önlemle^ paketi için partiler arası tur planları yapıyor; öte yandan da darağacı tahrik- çiliği ile MHP'lileri kıŞkırtmaya çalışıyor. Yavru muhalefetin bu girişımleri, FP'de zaman zaman ucunu gösteren sağduyu belirtilerini olum- suz yönde etkiliyor. Bayram öncesinde, partiler ara- sında bır yuvarlak rnasa toplantısı duzenlenme- sinden, Adalet Komısyonu'nda bekleyen dosya- lann görüşülmesi için ayrım yapılamayacağına ka- dar bir dizi akılcı görüş önerisini sıralayan genel başkanlarının önünu, dün ana muhalefetin grup başkanvekili Bülent Annç kesti. Annç da DYP söz- cüleri gibi, MHP'nin koalisyonu bozmayı göze ala- rak samimiyet testi yaptırtmasını öneriyordu. FP'nin resmi temsilcilerinin, Ocalan olayında çıkabilecek bir koalisyon krizi için şimdilık dile ge- tirmediği çözüm yollarını, bu partınin 106 mıilet- vekilinden herhangi bırisi değil de adeta yan res- mi sözcüsü gibi hareket eden Nazlı Şirin llıcak ile gazetesi "Yeni Şafak" veriyor. Daha doğrusu, gazetenın başkentte ortada do- laşan formüller olarak sözünü ettığı alternatifleri, bu fikirierin babası, afedersinız, anası rolünü ust- lenen Nazlı llıcak Şirin'ın kaleminde bütün olabi- lirleri ile öğrenebiliyorsunuz. Öylece, idam krizı ve Demirelın görev süresi- nin uzatılması sorunlarının ele alınacağı bugünkü liderlerzirvesinden önce, hem MHP, hem de ANAP genel başkanları ile bu partilerin kamuoylarına bi- rer parmak bal uzatılmak ısteniliyor. Nazlı llıcak Şirin, önce her ıki partiyı de FP'nin mart ayında Anayasa Mahkemesi' ndeki davadan güçlü bir olasılık ile kapatılmayacağı yolundaki sezgisinden haberli kılmak istiyor. Hemen ardın- dan yine FP'nin mayıs ayındaki büyük kongreden sonra cazip bir partner haline geleceginı hatırla- tarak dilinin altındaki baklayı çıkartıyor. "Isterse Devlet Bahçeli cumhurbaşkanlığını da başbakanlığı da MHP'nin elınde toplayabılır." 550 milletvekilinin bulunduğu bır parlamentoda 126 üye- li bir partinin bir eli yağda ötekı eli balda bir öne- riyi gündüz nıyetıne yorumlayarak düş olmaktan çtkartabileceğinin formülünü Nazlı llıcak Şirin'ın ya- zısından öğrenmek olası: "DYP ve FP'nin benımseyeceklen birkaç cum- hurbaşkanı adayı MHP içinde mevcut. Lafaramız- da, Meclıs Başkanlığı ıçin Sadi Somuncuoğluye- hne Yıldırım Akbulut u destekleyen FP'lıler, ge- nelde müteessir. Akbulut, FP'yı tam anlamıyla ha- yal kınklığına uğrattı" diyor partisinın -şimdılık- resmi olmayan sözcüsü Nazlı Şirin! Yeni Şafak'ın 1 'inci sayfasında, herhalde daha bu önerilerin inandırıcı olması için, olası sağ blok için iki çözüm reçetesine de yer verilmiş. Bunlardan ılkinde, Cumhurbaşkanı Sadi "SÖ^ muncuoğlu, Başbakan Devlet Bahçeli isımleri var. 319'lukcepheyı MHP, FP ve DYP milletvekilleri ile oluşturmuştar. Ikinci reçetede Cumhurbaşkanı Mesut Yılmaz, Başbakan Recai Kutan. O cephenin destekçisi 275 milletvekili FP, ANAP ve DYP'lilerden oluşu- yor. Gerçi her ikisi için de başbakanlık atlı kannca usulü ile dönüşümlü olarak sunuluyor ama; ilk re- çetede ilk sırada yer verilen MHP, ikincisinde lıs- te dışına itiliyor. Tabii, FP her ikı çözümün de vazgeçilmez part- neri! Acaba neden diye düşünmeyin? Ben Nazlı Şirin'in bu tür yazılarını 1980 önce- sinden beri okudukça, hep rahmetli Hüseyin Rah- mi Gürpınar'ın o eski Istanbul sokaklannda evden evedolaşan "bohçacı kadın "öykülerıni hatırlarım. Onlann amaçları bohça satmaktan çok bu tür ara- buluculuklar yapmak değil miydi? Alışmış bir kez. Şirin Nazlı llıcak da bu tür işler- le adından bahsettirmeye. Ta ilk MC hükümeti için kollan sıvamaktan bu yana, son Merve sergü- zeştine kadar, kaç senaryoda kılavuz rolüne so- yundu. Ne demişler? Kılavuzu... Faks:0212 677 07 62 '' E-Mail:orhan.birgit(o do.net.tr. Türkiye Işçi Partisi Üyesi, hukuk, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinin kararlı yoldaşı, Genel Başkanımız Sevgili Behice Boran'nın yakın arkadaşı, değerli büyügümüz Necla Fertan Ertelı yitirdik. Saygı ve sevgjyle uğurluyoruz. Ersin Salman - Nurten Tuç KARTAL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1999/585 Karar No: 1999/522 Davacı Leyla Yuksel tarafından davah Mustafa Pınar aleyhine mahkememize ikame edilen vesa- yetin kaldınlması davasında; Mahkememizin 1999/585 esas 1999/522 karar ve 5.10. 1999 tarihli karan ile Kartal 1. Sulh Hu- kuk Mahkemesi'nce ittihaz olunan 27.11. 1998 tarih ve 1998/1002 esas 1241 kararla hacır altına alman Ali ve Emine'den olma 1329 doğumlu Mustafa Pmar'ın hacır karannm ref'ine ve vesa- yetin kaldınlmasına ve karann MK'nin 417 maddesi gereğince ilanına karar verilmiştir. Karar gereğince ilan olunur. 05.01.2000 Basın:715
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle