Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 OCAK 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYBT SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
ALLEGRO EVtN İLYASOĞLU
THY fle 4
ruhani ve derunF uçıışlarArtık dünyanın en büyûk meydanla-
ıyla boy ölçüşecek bir havalimanımız
/ar. Teknolojinin son yenilikleriyle do-
ıanmış uçaklanmız. nice havayoluna taş
;ıkartacak güler yüzlü, işini severek ya-
>an host ve hosteslerimiz, işinın eri pi-
otlanmız var. tkramıyla, temizliğiyle,
lünya ölçütlerindeki Ingilizce anonsla-
ıyla THV övünç kaynağımız. Ancak
ıçağa adımınızı atar atmaz yüzünüze
;arpan müzık, tınsel (ruhani) ve esrik
mahmur) ortamıyla yüzyıllar öncesine
iogru bir yolcıduğa çıkanyor sizi. Di-
/elim ki Pans'e indiniz. Cıvıl cıvıl bir
cente ayak basmanın coşkusundasınız.
Vlotorlar susmuş. Henüz kapılar açıl-
namış. Hadi bakalım: u
ŞoI cennetin ır-
maklan _" Üstelik sözlü de değil. Ağır,
ekdüze bir tempoda birkaç çalgıya uyar-
anarak değiştirilmiş bir ilahi. Ya da ya-
jamdan bezdirilmiş bir türkü: "Üskü-
ılar'a gideriken." Yine geleneksel bir
;algı topluluğuna uyarlanmış.
Sufı müziğin, geleneksel Tûrk müzi-
Şinin ya da halk türkülerinin, her biri-
lin kendine özgü soylu, keyifli, değerli
toüikleri vardır. Ancak her biri nitelik-
li seslendiriyle yerine göre çalındığında.
Doğan Hızlan pazar günkü bayram
yazısında geleneklerden söz ederken
*Kuşaktan kuşağa devredilirken güzel-
leşir, değişir, bazı yaıüan kaybolur, baa
unsurlanda yenüenir" demiş. Gelenek-
lerimizin yenilenen unsurlan değil mi
uluslararası ortak dili konuşabilmemize
yolaçan?
Air France geleneksel Fransız folklo-
ru mu, Lufthansa Alman ezgileri mi ça-
lıyor? Uçaklannıızda uluslararası kabul
görmüş, herkese, her ortama seslenebi-
len pop mûziğinin klasikleşmiş şarkıla-
n çalınamaz rru? (Telif sorunu da bu şar-
kılan özgün yorumculanndan değil, ye-
niden icra ettirmekle çözülebilir.) Mut-
laka Türk eli değmiş olacaksa yorumcu-
lanmızın katkılanylabu gerçekleşebilir.
THY'nin Skylıfe dergisinde de bu yo-
rumculann adlan verilerek dikkat çeki-
lebilir. Eğer THY'de mutlaka Tûrk ol-
duğumuzu belirten, yerel motiflerin iş-
lendiği müzik çalınacaksa, çağdaş Tûrk
müziği neden olmasın? Yeni kuşaklan-
mızın elinde yenilenmiş geleneğimızi
duyabiliriz. Örneğin çağdaş müziğimı-
zin ustalanndan Ferit Tüzün'ün rengâ-
renk orkestra yapıtlan seçilebilir. Aydın
ir France geleneksel Fransız folkloru mu, Lufthansa Alman ezgileri mi çalıyor?
Uçaklanmızda uluslararası kabul görmüş, herkese, her ortama seslenebilen pop
mûziğinin klasikleşmiş şarkılan çalınamaz mı? Yorumculanmızın katkılanyla
bu gerçekleşebilir. Eğer THY'de mutlaka Türk olduğumuzu belirten, yerel
motiflerin işlendiği müzik çalınacaksa, çağdaş Türk müziği neden olmasın?
Esen'ın gûzelım "Anadohı" CD'sınden
bölümleralınabilir. Hayır, çağdaş olma-
sın, geleneksel kahplar içindeki tek ses-
li müziğimiz tınlamalı deniyorsa onun
da zengin icralan aranıp bulunabilir. Ör-
neğin Şûkrü Tünar gibi çalgısal müzi-
ğin kıvrak yorumu seçilebilir. Üstelik
uzun sûre aynı mûziğin korunması ni-
ye? Çok sık yolculuk yapanlan düşü-
nün. Sabah gidip akşam dönenleri. Hep
bu gizemli (deruni) ortamla uçuşa hazır-
lanmaya mahkûm edildiklerini.
Müzik deyip geçmeyin! Hele biraz
sonra yerden binlerce metre yükseğe
uçacağınız bir kapalı kutuya konmuşsa-
nız artık ruhsal yapınız da kanatlanıp
uçmaya hazır olmalı. Bu konu önemsiz
bir ayruıtı değil. Kocaman denizleri ge-
çip derede boğulmanın göstergesi.
Iki binin armağanlan
Iki bine girerken yılbaşı için çeşitli
kuruluşlann hazırladığı armağanlar sa-
nat evrenimiz adına sevindirici. Sanat ki-
taplan, seramikler, porselenler, tablolar,
müzik CD'leri, CD Rom'lar, Video
CD'ler, sanatsal takvimler... Her biri bir-
birinden değerli ve kalıcı.
Eczacıbaşı Holding, ressam Adnan
Çoker'in "Magenta Kare* (1996) baş-
lıklı tuval üzenne aknlik çalışmasını ka-
ro seramik olarak yeniden üretmiş. Böy-
lece Eczacıbaşı Holding, kendi koleksi-
yonundan bir örneğı evlerimize sunmuş.
Adnan Çoker'in belli bir denge ıçınde
düş gücüne açık yapıtlanndan biri daha.
Yalnız resim sanaünın öğelenni değü, mü-
zik sanatında da geçerli olan öğeleri içe-
riyor. Müziğin soyut varlığı ile örtüşü-
yor. Minimalizmdeki o kulağın belli be-
îirsiz yakaladığı değişim sürecıni ışığnı
değişimindeki ustalıkta, renklerin eko-
nomik kullannnında görüyorsunuz.
Bu yıl içın hazırlanan armağanlar ara-
sında yine müziğin öğelerinı değerlen-
diren bir başka ressamımızın, Güngör Ta-
ner'inbirçahşmasıvar. Akbank'ınGün-
gör Taner'e hazırlattığı desen "MiBeni-
um'u Karşdarken" başhğı taşıyor. Urart
tarafindan Limoge'da üretilmiş porselen
bir tabak Taner'in mor çizgisindeki konlr-
puan öğesi; soyutluktaki doğaçlamanın
özgürlüğü resimdeki müziği anlatıyor.
Borusan'ın "Gardens of Paradise"
adlı görkemli kitabı ise 16. >r
üzyıl Türk
çinisini evlerimize taşıdı. Ahmet Er-
toğ'un fotoğraflan, WaKer Denny'nin
metni ile Ertuğ&Kocabıyık yayını ola-
rak basılmış. L'smanbaş için yazdığım
kitaba belgeler toplarken onun gençlik
arkadaşı olduğu için kendisiyle söyleşi
yaptığım Turgut Cansever, bana Ernst
Diez'in bu- yazısından söz etmiş ve Us-
manbaş'ın müzığındeki kimi incelikle-
ri bu yoldan anlatmaya çahşmıştı. Şöy-
le diyordu yazı: "16. asır Osmanta çmi-
sinin üslubu insanlık tarihinde yalnız üç
beş asırda bir oluşabilen bir büyük üs-
lup olayıdır. Bu üslubu insanlık tarihin-
de M O 4., 5. asır Yunan heykel üslubu
ile yan yana koyabihnz. Temel öğesi, ün-
materialve sonsuzhıkla örtüşenzemin üze-
rinde. sınırlan l>eörgia. parlak renkler-
lebezenmiş,floraJbir tezhinatm saldn ha-
reketini anlaür." Borusan'uı bu kıtabıy-
la yalnız eluıizin altına güzel çekilmış
çini fotoğraflanyla donanmış bir kitap
gelmiyor. 16. yüzyılın sanat dolu dün-
yasuıa uzanıyorsunuz ve aynı zamanda
bu çinılen hangi mekânlarda izleyebile-
ceğinizi de ögreniyorsunuz.
Mavi Jeans dünya mûziklerini derle-
diği bir CD üretmiş. Dünyanın dört bir
yanında otanük renklerin keyifle peş-
peşe dizilmesıni dinliyorsunuz. Canh.
hareketli ve nitelikli bir kayıt.
Kitaplar, CD'ler derken şimdi de vi-
deo CD'ler ve hemen ardından DVD'ler
üretilmeye başlandı.
Video CD olarak çocuklar için arma-
ğanlan Audeon Müzik yapımcılığın Vi-
deon adlı kolu hazırlamış. Ingilizce-
Türkçe, çocuklar için eğitici görsel ya-
yınlar.
Herhalde önümüzdeki yıl birçok ku-
ruluş DVD ortarrunda daha çok boyut-
lu yenılikler üretecek.
Yeni yıl armağanı olarak düşünülmüş
kalıcı üretimlerle sanat yaşamunız zen-
ginleşiyor. Bu yolla sanata katkıda bu-
lunanlan kutluyoruz.
e-mail: evinitaboun.edu.tr
MDT Ingiltere'de
ANKARA(AA)-Dev-
let Opera ve Balesi Mo-
dern Dans Topluluğu
(MDT), bugûn ve yann In- •
giltere'de üç bölümlük bir
gösteri sunacak.
Türk dansının ilk Ingil-
tere turnesinde, Modern
Dans Topluluğu, birkaç se-
zon önce repertuvara alı-
nan ve büyük ilgi gören
Türk sanat müziği eşliğin-
de 'Post'u sahneleyecek.
Topluluk, bu yapıtın en il-
ginç bölümlerinden 'Kah-
vehane' ile Türkiye'deki
sosyo-kültürel yaşam tar-
zı içinde kadın- erkek iliş-
kilerini hicvedecek.
Bıyıklı, gömleğinin dûğ-
meleri açık, ayakkabılan-
nın arkasına basmış erkek
dansçıların kahvehanede
otunırken aniden içeriye
şuh kadınlann girmesiyle
içine düştüğû komik duru-
mu irdeleyen yapıt, aynı
zamanda Türk erkeklerinin
sanşın ve frapan kadınla-
ra olan düşkünlüğünü de
esprili bir dille aktanyor.
MDT Genel Sanat Yönet-
meni Beyhan Murphy, 17
yıl profesyonel dansçı ve
koreograf olarak çahştığı
Londra'da yıllar sonra
MDT'nin artistik vizyo-
nunu yansıtan Türk müzi-
ği eşlıgındekı 'Katavehane'
ile sanatseverleri selamla-
yacak. Gösterinin ikinci
bölümünde topluluk, tn-
giltere'nin ünlü koreog-
raflarından Mark Bald-
win'ın imzasını taşıyan Tİç
ECısaParça' adlı yapıtı ser-
gileyecek. Baldvvin'in
1995 yılında MDT için ha-
zırladığı gösteri, özgün
dans adımlannı, eğlence-
li kompozisyon bütününe
ulaştrnyor.
MDT'nin gösterisi, top-
luluk dansçılanndan Bür-
ge Oztürk'ün koreografi-
sini yaptığı 'Oksijen' ile
sona erecek. Lirik moder-
nizm ile düşün dünyasının
çağdaş dans tekniğini bir-
leştiren 25 yaşındaki genç
dansçı. eserinde klasikle
moderni çağdaş dans içe-
risinde yoğuruyor.
7 >ilda 10 turne
Kuruluşundan günümü-
ze kadar geçen yedi yıl ıçe-
risinde pek çok ülkeyi ge-
zen Modern Dans Toplu-
luğu, 10. dış turnesinde
Londra'nın ünlü Blooms-
bury Tiyatrosu'nda izle-
yici karşısına çıkacak.
MDT, bugüne kadar ABD,
Israil, Gürcistan, Mısır,
Hollanda, Almanya ve
Fransa'ya turne yapmıştı.
British Council'in katla-
lanyla düzenlenen turne-
de, MDT dansçılan Bür-
ge Öztürk, Ihsan Bengier,
Yener Turan, Özge Ahug,
Müge Raman, Deniz Alp,
Alpaslan Karaduman,
Devrim 1leri, V üdız Kap-
lan, Cengiz Kıhç, Ash Gü-
neş, Ejder Keskin, Cem
Görk, Uğurum Acun, Di-
dem Kıhç, Emre Olcay,
Misket Alkını ile Banu
Dağaoğtu yer alacak.
Yeni yıldaıı beklentilerhniz.••
ÖNDER K C T A H Y A U
İZMtR - Her yeni yıla beklenti-
lerle girilir. 2000'e ilk adımlanmı-
zı attığımızda biricik kaygımız,
dünyada ve bizde 1999'dakilerin
benzeri felaketlerin bir daha ya-
şanmaması, toplu insan ölümleri-
nin olmamasıydı. Beklentilerimiz
çoğu kez duygusaldır; çünkü hem
doğa hem de bağlı bulunduğumuz
toplum, yakm gelecekle ilgili prog-
ramını zaten yapmıştır. Ne olursa
olsun, eleştiri dışında da kalem oy-
natma gereğini duyan biz müzık
yazarlan, 2000'e ve 2000'ü yılla-
ra heyecan dolu öngörüşlerle ayak
basmış kişiler arasmda sayılabilı-
riz. Hemen belirteyim ki, doğa ile
toplumun katı kurallan belki de en
fazla müziği etkilemektedir. Sanat
ve eğitim kurumlanmız program-
larmı ekim ayından önce yaprılar.
Uluslararası müzik festivallerinin
içeriği de şimdiden beürlenmiş ola-
bilir. Bu durumda biz yazarlar için
temmuz sonuna dek herhangi bir
beklenti söz konusu değildir, ama
Türkiye gibı sürprizlerle dolu bir ûl-
kede yaşıyoruz. Böyle bir ortam-
da karamsarlığın yanında umuda da
yer var.
Söz gelimi devlet konservatu-
varlannda eğitimin daha ileri dû-
zeye çıkanlmasına ve bu kurumlar
için gerekli olan kadrolann ivedi-
likle sağlanmasına olanak verecek
kararlann almması, temmuz ayına
dek beklemeyi gerektinnez. Kon-
servatuvarlar Atatürk'ün armağa-
nıdn-. Onun zamanında sadece An-
kara Devlet Konservatuvan kuru-
labilmiş, son kırk yıl içinde buna
yenileri eklenmiştir. Konservatu-
varlar, halkımıza müzik sanatının
güzelliklerini sunan senfoni orkest-
ralanmızla opera-bale kurumlan-
mızm kaynağıdır. Onlann işleyi-
şindekı en küçük aksama, anılan ku-
rumlanmızı yakm gelecekte olum-
suz yönde etkileyebilir.
Konservatuvarlann yetiştirdiği
sanatçılar arasında bestecilerimi-
zin yeri ayncahklıdy. Cumhuriyet
ka bir umudumuz da, ülkemizdeki
kültür ve sanat etkinliklerini, özel-
likle de evrensel müzikle ilgili ça-
lışmalan kalkınmanm en önemli
öğeleri olarak tanımlayan yasala-
nn çıkarıhnasıdn-
. Müzik kurumla-
nmızm işleyişine yön veren mev-
zuat hem eskimiştir hem de eksik-
tir. Şimdiye dek yapılan güzel iş-
leri çağın gereklerine göre düzen-
lemek ve kurumlanmıza yeni bir ça-
lışma hızı aşılamak zorundayız.
Boşalan kadrolann ivedilikle dol-
dundması, yeni hizmete giren ku-
rumlara daha fazla sayıda kadro
verihnesi ve bunlar yapılırken eko-
B
u yılın çağdaş Türk besteciliğinde belirgin
bir atılımı başlatması umudunu taşıyoruz.
Yeni sanat mevsimiyle ilgili programlarda,
herkesin neredeyse belleğine aldığı
yapıtlardan olabildiğince kaçırulmahdır.
döneminde ülkemizin kazandığı
çağdaş besteci 50 dolaymdadır ve
ortaya konulan evrensel müzik ya-
pıtlan, küreselleşme suasmda kim-
liğimizi koruyabileceğimizin en
açık kamüdu-. Bu mutlu gelişme-
nin sürmesi, Tûrk besteciliğinin
yok ohna noktasından kurtanlma-
sı, yapıtlanmızın sık sık seslendi-
rilmesine ve eleştiriknesine bağlı-
dn". 2000 yıluıın, çağdaş Türk bes-
teciliğinde belirgın bir atılınıı baş-
latması umudunu taşıyoruz.
Zamanla sunrlı olmayan ve ra-
hatça gerçeğe dönüşebilecek baş-
nomik engellere takıhnmaması gi-
bi beklentilerimiz, yazık ki geride
bıraktığunız yıllardan 2000'e ta-
şınmış bulunmaktadır.
Yeni yılm son aylanyla ilgili bir
beklentimizi, bazı orkestralanmı-
zın dinletilerinde ilk belirtilerini
gördüğümüz gelişmeden esinlene-
rek açıklayalım: 2000-2001 sanat
mevsimiyle ilgili programlaryapı-
lırken herkesin neredeyse belleği-
ne aldığı yapıtlardan elden geldi-
ğınce kaçınılmalıdır. RkhardStra-
uss, Debussy, Bartok,Stravinski ve
onlan izleyen bestecilere sık sık
yer verilmelidir. Öbür sanat ku-
rumlanmızda olduğu gibi senfo-
nik dinletilerde de çağdaş Türk bes-
tecilerinden daha fazla sayıda ya-
pıt çalınması yolundaki dilegimı-
zi yinelemek, bihnem sıkıcı olur
mu?
Sadece evrensel müzikle ilgile-
nenler değil geleneksel Türk mü-
ziği ile ve cazla uğraşanlar da Jo-
hann Sebastian Bach'ı (1685-1750)
sever. Önümüzdeki aylarda bu bü-
yük besteciyi, ölümûnün 250. yılı
nedeniyle anacağız. 1985 "Avrupa
Müzik Yıh" ile günümüz arasmda
kaian bütün anmalar, TRT'nin yo-
ğun programlan dışında genellik-
le geçiştirilmişti. "KüreseDeşme''
sözcüğünü dilimizden eksik etme-
diğimiz ve AB adaylığı ile övün-
düğümüz şu günlerde geride kalan
yıllardaki vurdumduymazlığunızı
yinelemek büyük aymazlık olur.
Bu bakımdan, geniş kapsamlı
Bach dinletileri verihnesi, konfe-
ranslar, seminerler ve sempozyum-
lar düzenlenmesi, besteciyi çeşitli
yönleriyle ele alan incelemeler ya-
yımlanması. en büyük beklentımız
ya da umudumuzdur:
Buraya dek sıralananlann ger-
çeğe dönüşmesine özlem duyuyo-
ruz; çünkü içimizden, kültürûn ve
sanatm gücüyle yüreklenerek çok
çalışan ve gökyüzünde teleskop
onaranlann arasma kanşabilecek
ölçüde iyi yetişen genç kuşaklar
çıkannak istiyoruz.
Alman danstiyatrosunıınotıız ydı
Kültûr Servisi - Ankara Goethe mstitut, bu-
gunden itibaren 'Alman Dans Tiyatrosu' konu-
lu bir fotoğraf sergisine ev sahipliği yapıyor. AJ-
man dans tiyatrosunun otuz yıllık tarihini, ulus-
lararası üne sahip 25 fotoğraf sanatçısını 62 ça-
lışmasıyla anlatan sergi 29 Ocak'a kadar süre-
cek. 'Alman dans ti-
yatrosu'' terimı ilk
kez 1920'lerde ko-
reograf KnrtJoss ta-
rafindan kullanıldı.
Ancak tanımlanan
hareketin tarihi bun-
dan yaklaşık 40 yıl
sonra başladı.
Bu yeni sanat da-
h, sosyo-politik yön-
den bakıldığında,
60'lı yıllarda tüm
dünyaya yayılmış
olan öğrenci hare-
ketlerinin ve tiyatro-
ya aktif katıhm ko-
nusundaki ateşli tar-
tışmalann ûrünüy-
dü. Dans tiyatrosu-
nun ilk yapımlan
1967 yılında Pina
Bausch ve Johann
lan ile gerçekleşti. Bu ilk çıkışm ardnıdan ba-
zı gruplann kendilerini arâk 'bale grubu' ola-
rak değil, 'dans tiyatrosu topluhığu' olarak ta-
nımlamaya başlamalan çok uzun sürmedi. Kres-
nik, Bausch, Hoffmann, Linke ve onlarla aynı
estetik çizgiyi paylaşan çoğu koreografin yap-
Kresnik'in çahşma- 'Suzanne Linke, Bremen Dans Tiyatrosu', Ankara'daki Günümüz Dans Tiyatrosu sergisinuen.
tığı, müzikal bir revünün temeli üzerinde kar-
şıt öğeleri birbirine kaynaşnrmaktı: Diğer bir de-
yişle kolaj ya da montaj yapmaktı.
Öyle ki bazen dansçılar danslan sırasuıda
konuşturulur ya da onlara şarkı söylettirilirdi.
Koreograf Gerbard Bohner'in yönetmenliğin-
deki 'Tanztheater
Dannstadt'
(Darmstadt Dans
Tiyatrosu), dans-
çılann koreografi-
ye aktif katılımı
yönündeki çahş-
malanyla bu sana-
tın öncülerinden
oldu.
Günümüzde ti-
yatro ve serbest
gruplarda faaliyet
gösteren koreog-
raflar, örneğin Jo-
achim Schlömer,
Urs Dietrich, Da-
nielGoWin,Sasha
VValtzyadaHeri-
etta Hor bu anla-
yışın Alman dans
tiyatros bunun
üçûncü kuşaktan
t'.msilcileridir.
Küçük Bir Iş İçin Yaşlı Bip
Palyaço Aramyor' Ankara'da
• ANKARA (AA) - tstanbul Devlet Tiyatrosu'nun,
'Küçük Bir Iş için Yaşlı Bir Palyaço Aramyor' adlı
oyunu, bugün (12), yann (13) ve 15 Ocak'ta Irfan
Şahinbaş Atölye Sahnesi'nde Ankaralı
tiyatroseverlerle buluşacak. Rumen asılh Matei
Visniec'in yazdığı ve Ahmet Güngören'in Türkçeye
çevirdiği oyunun rejisörlüğünü Müge Gürman
yapıyor. Oyunun dekor tasanmı Murat Şahinler,
kostüm tasanmı Mihriban Oran, ışıkdüzenlemesi
Yakup Çartık'a ait. Oyuncu Levent Öktem, ressam
Mehmet Güleryüz ve müzisyen Özkan Uğur'un yer
aldığı oyun, 'Küçük bir iş için yaşlı bir palyaço
aramyor' başhklı bir ilan üzerine, belirtilen saatte
istenilen adrese gelen üç kişinin (soytan, komik,
palyaço) seçihneyi beklerlerken yaşadıklan üzerine
kurulu.
Pavarotti, Vargas ve Bayo'ya
büyük protesto
• MADRtD (AFP) - Ünlü Ispanyol opera sanatçısı
Alfredo Kraus'un anısına Madrid'dekı 'Royal
Theatre'da geçen hafta gerçekleştirilmesi planlanan
konser, dünyaca opera sanatçılan Luciano Pavarotti,
Ramon Vargas ve Mana Bayo'nun gelmemeleriyle
iptal edildi. Bunun üzerine çok şiddetli tepki
gösteren operaseverler biletlerini geri almak için
uzun süre tiyatronun önünden aynhnadılar. Zaman
zaman şiddet boyutuna varan olaylar, tiyatronun
müdürü Juan Cambreleng'in, Pavarotti'nin kendısini
iyı hıssetmediği için Ispanya'ya gehnediğini
açıklaması ile başladı. Tenor Ramon Vargas kısa bir
süre önce oğlunun ölmesini, soprano Maria Bayo ise
soğuk algmlığmı bahane ederek konsere gelmedi.
t
Süpermenf
r Vatikan'daki
kutiamalara katılacak
• VATtKAN (AFP) - Herkesin 'Süpermen'
tiplemesiyle tamdığı, ata binerken omuriliğinde
meydana gelen bir zedelenme sonucu felç olan aktör
Christopher Reeves, Vatikan'ın 2000 yılı
kutlamalanmn onur konuğu olacak. Roma-Katolik
kilisesine göre kutsal sayılan, 9-12 Şubat tarihleri
arasında yapılacak olan kutiamalara 72 ülkeden 10
bin kişinin üzerinde katıhm bekleniyor. 11 Şubat'ta
Papa II. John Paul'ün halkı kutsamasının ardından
Saint Peter Meydanı'nda bir ışık ve ses gösterisi
düzenlenecek, ertesi gün ise 'umut kutlaması' ile
tören devam edecek.
Blaip Cadısı'ran devamı çekiliyor
• WASHDfGTON (AA) - Geçen yıun en iyi korku
fıhni olarak değerlendirilen 'Blair Cadısı'nm (Blair
Witch Project) yapuncılan, değişik bir teknikle
çekilen fihnin büyük başan kazanması üzerine
fihnin ikincisinm yapıhrıasma karar verdiklerini
belirtti. Filmin haklarmı sann alan Artisan
Entertainment şirketinin başkanı Amir Malın, Blair
Cadısı efsanesinin başlangıcuıı anlatması öngörülen
yeni filmin gelecek yıl gösterime gireceğini bildirdi.
60 bin dolar gibi Amerikan standartlanna göre
olağanüstü düşük bir paraya mal olan fihn, sadece
Amerika ve Kanada'da
140 mılyon dolar hasılat
yaparak geçen yıhn en
fazla para kazandıran
filmleri arasmda ilk 10'a
girmişti.
VVebber, tiyatro
imparatoru
• LONDRA (AFP) -
Besteci ve girişimci
Andrevv Lloyd Webber,
gösteri dünyası
imparatorluğunu
genişletmek için
Londra'nnı Baü
yakasında 10 tiyatro sann
aldığım açıkladı. Ünlü
bestecinin "Really Useful
Group' (Gerçekten
Yararlı Grup) adlı şirketinin mal varlığmda daha
önce 3 tiyatro salonu daha buJunuyordu. Şirket, yeni
tiyatrolann da satın alınmasıyla birükte Londra'nın
ve Avrupa'nm en büyük tiyatro
organizasyonlanndan biri haline geldi.
Besteci, tiyatroya olan sevgisinin onu böyle bir
girişimde bulunmaya ittiğıni ve tiyatrolann
muhasebecilerin, para avcılanmn değil gerçek
tiyatro âşıklannın elinde olması gerekriğine
inandığmı belirtti. Cats, Evita ve Jesus Christ
Superstar gibi büyük müzikallerin yaraöcısı Lloyd
VVebber, bu işin sanatsal yaraücıhğını
engellemeyeceğini belirtti.
Ayşe Kuün son pomanı Tüneya'
• Kültür Servisi - Ünlü yazar Ayşe Kulin'in
Cumhuriyet Türkiyesi'nin ilk kadın seramik
sanatçısı Füreya Koral'm yaşam öyküsünü kaleme
aldığı 'Füreya' kısa sürede en çok satan kitaplar
arasma girdi. Arşivlerden, Koral'm yakınlanndan ve
çeşitli belgelerden yararlanarak ünlü seramikçinin
şimdiye kadar pek fazla bilinmeyen hayat öyküsünü
aktaran yazar, bir yandan da ilk kitabı 'Adı: Aylin'in
fihne çekihnesi ve romanla ilgili bazı iddialar
nedeniyle bazı sıkıntılar da yaşıyor. Kuzeni Ayun
Radomisli Cates'in nrhnalı yaşamını anlatan 'Adı:
Ayhn'le büy-ük başan kazanan Ayşe Kuün, geçen yıl
Kosova'daki savaşı anlattığı 'Sevdalinka' ile de
büyük ilgi gördü.
Gazipaşa Kültür Merkezi 20
Ocak'ta açılıyor
• Gazipaşa (AA) - Antalya'nm Gazipaşa ilçesinde
yapunı tamamlanan 'Kültür Merkezi', 20 Ocak'ta
Nokta Tiyatrosu tarafindan sahnelenecek
'Kendimle Hesabun Var' adlı oyunla açılacak.
1986'da yapılan, ancak o yüdan bu yana aül olarak
bekleyen kültür merkezi, 8.5 milyar lira harcanarak
yeniden restore edildi. Belediye Iş Merkezi'nin
ikinci kannda bulunan ve çok amaçlı olarak
kullamlacak 324 kişilik merkez için il özel dairesi 4
milyar, Gazipaşa Tanm Kültür ve Turizm Derneği 3
milyar, Gazipaşa Belediyesi ise 1.5 milyar lira
harcadı. Kültür merkeztnde ıki sergi salonu da
bulunuyor.