Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 OCAK 2000 PAZARTESİ
HABERLER
Özdemin Sabancı
anıldı
• ADANA (AA) - Sabancı
Center'da, 9 Ocak 1996
tarihinde düzenlenen
saldında öldürülen Sabancı
Holding Yönetim Kurulu
üyesi Özdemir Sabancı,
ölümünün 4. yılında
Adana"da düzenlenen
törenle anıldı. SASA
Fabrikası bahçesindeki
Özdemir Sabancı Anıtı
önünde düzenlenen anma
törenine, eşi Sevda, oğlu
Demir, kızı Serra ile
Sabancı Holding
Endüstriyel Jlişkiler
Koordinatörü Nihat Yüksel
ve çalışanlar katıldı.
Özdemir Sabancı'nın oğlu
Demir Sabancı, babasının
öldürülmesi olayına
kanştığı belirlenen ve
Belçika'da yakalanan
Fehriye Erdal'ın Türkiye'ye
iadesi konusundaki soruya,
"Diyecek bir şeyim yok.
Gelişmeleri göreceğiz"
yanıtını verdi. Sabancı ailesi
törenden önce de asri
mezarlığa giderek Özdemir
Sabancı'nın mezannı
ziyaret edip dua okudu.
Taşdelen
rahatsıziığı
• ANKARA (ANKA) -
Çevre Bakanlığı
Müsteşarhğı'na getirilen
eski Çankaya Beledıye
Başkanı. DSP Ankara
Büyükşehir Beledıye
Başkan Adayı Doğan
Taşdelen'in bu görevinden
istifaya hazırlandığı öne
sürüldü. Çevre
Bakanlığf ndaki rahatsızlık,
Do|an Taşdelen'in Ankara
Büyükşehir Belediye
Başkanlığı seçimini
kaybettikten sonra Çevre
Bakanlığı Müsteşarhğı'na
atanması sırasmda başladı.
Çevre Bakanı Fevzi Aytekin
"Ben mühendisim, çevre de
teknik iştir, ben
mühendislerle cahşmak ve
üretmek istiyorum, ekibimi
kendım oluşturmak
istiyorum" diyerek
Taşdelen'in atanmasına
karşı çıktı.
Suç işleme
rekoru
• ANKARA (AA)-
Türkiye genelinde ceza
mahkemelerine en çok dava
Marmara Bölgesi'nde, en az
ise Doğu Anadolu
Bölgesi'nde açılıyor.
Marmara Bölgesi'nde yılda
ortalama olarak 100 bın
kişiye 2 bin 592 dava
düşerken, bu sayı
Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'nde 907, Doğu
Anadolu Bölgesi'nde 773
oluyor.
IMF karakokı
• ANKARA (AA)-DYP
Genel Başkanı Tansu Çiller,
"IMF'nin Türkiye'de büro
açmaya kalkışması, bir çeşit
'IMF karakolu' kurması,
hep ANASOL hükümetinin
kişiliksiz davranmasından.
IMF'ye teslim olmasından
kaynaklanmıştır" dedi.
Çiller. yaptığı yazıh
açıklamada, "İMF ile eşit
şartlarda diyalog kurmanın
ve anlaşma yapmanın yanlış
olmadığı" görüşünü ifade
etti. Çiller, "IMf ile daha
iyi pazarlık yapılabilseydi,
imzalanan istikrar
tedbirlerinin ağır yükünün
bir kısmının dış dünyaya
atılabileceğini, böylece dar
gelirli geniş halk
kesimlerinin sıkıntılannın
bir miktar
azaltılabileceğini" savundu.
Bayram sonrası FP'nin kapatılması, Göktepe ve Kavakçı kararlan var
a önemli dayalarANKARA (AA) - Kamuoyunun takip et-
tiği bazı önemli davalarda gözler, Şeker
Bayramı'ndan kısa bir süre sonra Anayasa
Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay'a çevrile-
cek. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural
Savaş'ın FP'nin kapatılması istemiyle açtı-
ğı davada sona yaklaşıldı. Anayasa Mahke-
mesi, 18 Ocak'ta Savaş'ın sözlü açıklama-
lannı, 25 Ocak'ta da FP'nin sözlü savunma-
sını dinleyecek. Yüksek Mahkeme, sözlü
açıklama ve savunmanm ardından davanın
raportörünün hazırlayacağı raporu bekleye-
cek. Mahkeme, daha sonra FP'nin kapatıhp
kapatılmayacağma karar verecek.
Çalışanlar da, Sosyal Güvenlik Yasa-
sı'nın iptali istemiyle açılan davanın sonu-
cunu merakla bekliyor. Anayasa Mahke-
mesi'nin, emeklilik yaşını kadında 58, er-
kekte 60"a yükselten yasanın bazı madde-
lerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulma-
sı istemini bayramdan sonraki günlerde ele
ahnası bekleniyor. Anayasa Mahkeme-
si'nin gündeminde, basın-yayın yoluyla iş-
lenen suçlann ertelenmesine ilişkin yasa
ile kamuoyunda "deprem vergja" olarak
bilinen yasanın bazı maddelerinin iptali ve
yürürlüğün durdurulması istemiyle açılan
davalar da bulunuyor. Yargıtay'ı da bayram-
dan sonra önemli davalar bekliyor.
Yargıtay 1. Geza Dairesi, Metin Gökte-
pe'yi gözaltında öldürdükleri iddiasıyla yar-
gılanan ve 7 yıl 6'şaray hapiscezasınaçarp-
tınlan 6 polis hakkındaki karannı 20 Ocak
perşembe günü açıklayacak. Daire, Afyon
Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği karan da-
ha önce bozmuştu.
Alaatrjn Çakıcı'nın gazeteci Hıncal U-
luç'u silahla yaralamaya azmettirmek su-
çundan yargılandığı dava da yine Yargı-
tay'da ele alınacak. İstanbul 6. Asliye Ceza
Mahkemesi'nin, "davanın zamanaşımından
düşürülmesi"ne yönelik karannın temyiz
istemi, ilgili ceza dairesinde dosya üzerin-
de sonuçlandınlacak.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nce ölüm ceza-
sı onanan terör örgütü elebaşılanndan Şem-
din Sakık'ın, "karar düzeltme" isteminde
bulunma hakkı var. Sakık bu hakkını kulla-
nırsa, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bu
istemi de bayramdan sonra karara bağlaya-
cak. FP'den tstanbul milletvekili seçilen
MerveSafaKavakçı'nın, "Türkvatandaşb-
ğuun kaybettirilmesine" ilişkin Bakanlar
Kurulu karannın iptali istemiyle açtığı da-
va da esastan sonuçlanacak.
Danıştay 10. Dairesi'nde 8 Şubat salı gü-
nü yapılacak duruşmanın ardından iptal is-
temi karara bağlanacak.
İstanbul'un Anadolu yakası elektrik da-
ğıtımının Aktaş'a verilmesine ilişkin imti-
yaz sözleşmesinin iptal istemini reddeden
10. Daire'nin karannı temyiz eden Elektrik
Mühendisleri Odası'nın başvurusu da bay-
ramdan sonra göruşülecek.
Cökalp: Hiç izin vermedim
MHP'libakan dontuz
ithalinidurdurdu
• Dış temsilcilikler ve turistik tesislerin
ihtiyacını karşılamak için 1998'de 264
ton, 1999 yılının Mayıs ayına kadar da
150 ton işlenmiş domuz eti ithal edildi.
ANKARA (ANKA) -
MHP'li Tanm ve Köyiş-
leri Bakanı Hüsnfi Yusuf
Gökalpgöreve geldiği ta-
rihten bu yana domuz eti
ithalatına izin vermedi.
Türkiye'de bulunan ya-
bancı ülkelerin temsilci-
likleri ve turistik otellerin
ihtiyacı için 1998 yılında
240 ton, 1999 yılının Ma-
yıs ayına kadar da 150 ton
işlenmiş domuz eti ithal
edilmişti. FP Ankara
Tanm Bakanı Cökalp.
Milletvekili Zeki Çelik,
Tanm ve Köyişleri Baka-
nı Hüsnü Yusuf Gökalp"e.
"Türkiye'yedomuzeti ih-
tal edilmesine izin verilip
verilmediğini, her yü 50
ton domuz eti ihtal edildi-
ği yönündeki bilgilerin
doğru olup olmadığııu,
hangi firmalann domuz
eti ithal ettiğini ve domuz
etinin gıda sektöründe
hangi alanlarda kullanıl-
dığuu" sordu. Bakan Gö-
kalp FP'li f nal'ın yazılı
soru önergesine gönder-
diği yanıtta domuz eti ih-
taline ilişkin bilgi verir-
ken, kendi hükümetlerin-
den önce domuz eti itha-
line izin verildiğini, ancak
kendi hükümetleri döne-
minde bu uygulamayı
durdurduklannı açıkladı.
Gökalp, 1998 yılında 264
ton, 28 Mayıs 1999 tarihi-
ne kadar da 150 ton işlen-
miş domuz eti ithali için
izin verildiğini bildirdi.
Bomba kurbanlarına tazminat
Imtiy Ankara y
dan
2275altın istiyor
ANKARA (ANKA) -
Iran'ın, Türk uçaklannın
geçen yıl yaptığı bir ope-
rasyon sırasında 5 Iran va-
tandaş,mın yaşamını kay-
bettiğini öne sürerek An-
kara'dan toplam 2 bin 275
azadi altın (yaklaşık 409
bin 500 dolar) "tazminat"
istediği öğrenildi.
Tahran, söz konusu
operasyon sırasında Türk
uçaklannın Iran toprakla-
nnı bombaladığını, bu-
nun sonucunda da 5 va-
tandaşının öldüğünü, 12
vatandaşının da yaralan-
dığını savunuyor. Ölen
Iranlılardan 1 'inin asker.
diğerlerinin ise sivil oldu-
ğunu belirten Tahran,
ölen her vatandaşı için
"tazminat*" olarak Türki-
ye'den 455 azadi altın
(yaklaşık 81 bin 900 do-
lar) istiyor. Operasyon sı-
rasında Iran değil, Kuzey
Irak topraklannın bomba-
landığını belirten Ankara
ise Iran ile olan yakın
dostluk ilişkileri ve "insa-
ni unsurian" dikkate ala-
rak "insani yardım" yap-
mayı kabul edıyor. Bu
arada Ankara, operasyon
sırasında Tahran'ın öne
sürdügü gibi 5 kişinin de-
ğil, yalnızca 1 askerin öl-
düğünü, yaralananlann
sayısınm ise 4'te kaldığı-
nı söylüyor. Geçen yılın
ilkbahar aylannda yapılan
operasyona büyük tepki
gösteren tran'ın iddialan-
nı incelemek üzere bölge-
ye gönderilen Türk heye-
tinin raporu, operasyonda
Kuzey Irak topraklannın
bombalandığını ortaya
koymuştu. Ancak, aynı
raporda Kuzey Irak top-
raklannın Iran hava saha-
smdan bombalandığı be-
lirlenmişti.
Eskişehir'de
sürekli yağan kar
hayaO olumsuz
yönde etküerken
ilginç görüntüler
ortava çıkü.
VTIayet
Meydanı'ndaki
Atatürk Anıü'nın
başında ve boyun
kısmında biriken
kar, sankj heykeie
kardan şapka ve
boyun atkısı
oluşturdu.
(Fotoğraf: AA)
Deprem bölgesi valileri bayram ziyaretlerinde aynı soruyu sordu
4
Neden taşınmıyorsuniız'
Yurt Haberleri Servisi - Adapaza-
n'nda Şeker Bayramı'nı bunık bir şe-
kilde karşılayan depremzedelere yo-
ğun bir hüzün hâkim.. günlerdir de-
vam eden sağanak yağış nedeniyle ça-
dırlan ve barakalan su basarken ula-
şım da zorlukla sağlamyor. Kocaeli
Valisi Kemal Önal, Cumhuriyet Ça-
dırkentindeki depremzedeleri ziyaret
ederek sorunlannı dinledi ve "Neden
prefabrike konuüaragecmiyorsunuz"
diye sordu. Yurdun çeşitli bölgelerin-
de de kar yağışı bazı yollann kapan-
masına neden oldu. Kayseri, Konya,
Eskişehir, Bursa, Kütahya ve Kocaeli
karayollannda da zaman zaman aksa-
malar yaşanırken yaklaşık 100 köy
yolu kapalı bulunuyor.
Adapazan'nda Şeker Bayramı'nı
buruk bir şekilde karşılayan deprem-
zedeler, günlerdir devam eden sağnak
yağış nedeniyle zor durumda kalıyor-
lar. Çadırlanndaki veya barakalann-
daki sulan boşaltmaya çalışan dep-
remzedeler hasta olmaktan korktukla-
nnı belirtiyorlar.
Kocaeli Valisi Kemal Önal, Göl-
cük'ün Değirmendere beldesindeki
Cumhuriyet Çadırkenti'ndeki dep-
remzedeleri ziyaret ederek sorunlan-
nj dinledi. Evi yıkık ya da hasarlı olan-
lann prefabrike konutiara, hasarsız
olanlann da kendi evlerine yerleşme-
sini isteyen Önal. depremzedelere
"Prefabrikelere ghmemek için neden
direıûyorsunuz" diye sordu. Deprem-
zedeler bu soruyu. "Prefabrike konut-
lar oturduğumuz yerlerden çok uzak
ve tek odak Çadırüan tek farkı, tuva-
letin, içinde olması. Su deseniz, onlar
da vağmurda sular alonda kabyor. Bu-
nun için 100 mihondan neden vazge-
çelim. Hiçbirimizin doğru dürüst işi
yok" diye yanıtladılar.
CHP Genel Başkanı Altan Öymen
Bolu'da CHP'li Yenimahalle Beledi-
yesi'nin kurduğu aşevi ve SSK Has-
tanesi'ni ziyaret etti. Eşi ile birlikte
gerçekleştirdiği ziyarette depremze-
delere çeşitli hediyeler dağıtan Öy-
men, Bolu'dan Kaytıaşlı'ya geçti.
Bolu'nun Karaçayır Mahalle-
si'ndeki Mehmetçik-1 Çadırkenti'nin
girişine bir grup depremzede ıri bir
nazar boncuğu astı. Depremzedeler
yaşam standartlannın giderek yüksel-
diğini belirterek Mehmetçikleri ono-
re etmek amacıyla böyle bir uygula-
ma yaptıkJannı ifade ettiler.
Yurdun bazı bölgelerinde günlerdir
devam eden kar yağışı etkisini sürdü-
rüyor. Konya'nın Yahyalı ilçesinde
aralıksız devam eden kar yağışının
köy yollannda ulaşımı engellememe-
si amacıyla servise çıkan Köy Hiz-
metleri fl Müdürlüğü'nün kar temiz-
leme aracı, önceki gece Yahyalı- Dik-
me karayolunun 15' inci kilometresin-
deki Kuzoluk köyü yol aynmında ka-
ra saplanarak mahsur kaldı.
Konya'da etkili olan yoğun kar ya-
ğışı ve tipi nedeniyle ulaşıma kapanan
130 köy yolundan 4O'ı ulaşıma açıl-
dı. Öte yandan, Konyabağlantılı 7 ana
karayolunda ise buzlanma nedeniyle
trafik alüşmda aksamalar oluyor.
Kar kalınlığının 10 santimetreyi
geçtiği Eskişehir'de çevre iller ve ilçe-
ler ile bağlantıh kapalı yol bulunmaz-
ken, 4O'ı aşkın köy yolu ulaşıma ka-
pandı. Karayollan Genel Müdürlü-
ğü'nden verilen bilgiye göre Bur-
sa'nm Inegöl ilçesi ile Kütahya'nın
Tavşanlı ilçesi yolunun Domaniç ile
Tahtaköprü arasındaki kesiminin 6 ve
7'nci kilometrelerinde kar ve tipi ne-
deniyle ulaşım yapılamıyor.
Kocaeli'nin Kandıra ilçesi ile Kef-
ken arasında meydana gelen su taşkı-
nı ulaşımın aksamasına neden oluyor.
NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
General Gehlen, Hitler"in politik
beyinlerinden biriydi. Ikinci Dünya
Savaşı'nda Sovyetler Birfiği'ndeki
Nazi istihbaratının şefiydi. 1945 yılın-
da elindeki arşivle birlikte ABD'ye
teslim oldu. Teslim olduğu Amerika-
lı Komutan Orgeneral Luther Si-
bert'e 129 sayfalık bir rapor verdi.
Raporunda, savaştan sonra başla-
yacak soğuk savaşta komünizme
karşı nasıl istihbarat yapılacağını an-
latıyordu.
Amerikalılar rapordan etkilendiler.
Çünkü Sovyetler Biriiği hakkında faz-
la bilgileri yoktu. General Gehlen'i 22
Ağustos 1945'te ABD'ye götürdüler.
Gehlen, dönemin CIA Şefi Allen
Dulles'le görüştürüldü. Ona Sta-
lin'in hiç de yabana atılacak biri ol-
madığını; ABD ve Batı Avrupa'nın
doğudan gelecek tehlikenin farkında
olmadığını anlattı. Nazi gerierali, bu
kez Amerika adına, "hür dünya "için
eski Nazilerden kurulu bir casusluk
örgütü meydana getirip "servis" fa-
aliyetine devam edecekti.
General Gehlen Amerikalılarla an-
laştıktan sonra, 9 Temmuz 1946'da
tekrar Almanya'ya döndü. Hitler'in
istihbarat örgütü ile askeri polis ör-
Nazi Generalinin Türk Öğrencileri
gütü SS'nin üst düzey yetkililerini
topladı. General Gehlen, eski Nazi-
lereyeni sahte kimliklerini verdi. Tah-
minlere göre Gehlen, iki yıl içinde, 10
bin kadar savaş suçlusu Nazi'yi top-
lamayı başarmıştı. Önce Federal Âl-
man gizli servisi BND'yi kurdu ve
başkanı oldu. Eski Naziler bunun ar-
dından NATO'nun kurulmasıyla bir-
likte, Avrupa ülkelerindeki yeraltı ör-
gütlenmelerine hız verdiler. Yani, Gla-
dio'nun temelini attılar.
• • •
Yukandaki satırlar, Soner Yalçın
ve Doğan Yurdakuf'un birlikte kale-
mealdıklan, ünlü MİTşeflerinden Hi-
ram Abas'ın yaşamını anlatan "Bay
Pipo" adlı kitaptan. Doğan Kitap'ın
yayımladığı araştımna, birsuikast so-
nucu yaşamını yitiren Abas'ın yaşa-
mından yola çıkarak Türk istihbarat
dünyasının tarihine yolculuk yapıyor.
Bu yolculuğun kilit isimlerinden bi-
risi de 27 Mayıs 1960'tan sonraki kri-
tik dönemde uzun yıllar MİT Müste-
şarlığı yapan Fuat Doğu'ydu. Fuat
Doğu, MİT Müsteşan olmadan önce,
Emirgân'da kurulan MAH (MlT'ten
önceki istihbarat örgütünün adı) oku-
lundaöğretmenlikyapmış, istihbarat
elemanlan yetiştirmişti.
Fuat Doğu, istihbarat teşkilatının
basamaklarını tırmanmaya başladı-
ğı yıllarda, önce ABD'ye, ardından
da Almanya'ya gitmişti. Orada gör-
düğü bir Almanı, yaşamı boyunca
unutmadı; heröğrencisine, persone-
line onu anlattı. Fuat Doğu'nun etki-
sinde kaldığı Alman istihbaratçı, ün-
lü Nazi generali Reinhard Gehlen'di.
• • •
Fuat Doğu, asker kökenli bir istih-
baratçıydı. Çok uzun yıllar MlT'in ba-
şında bulundu. Kritik olaylarda kritik
rolleraldı. HiramAbas, MehmetEy-
mür gibi elemanlar onun öğrencile-
riydiler. Bütün bu geleneğin gerisin-
de ise Avrupa'da Gladio'yu kuran
eski Nazi generali Gehlen yer alıyor-
du.
Bu tablo sizce bir anlam ifade edi-
yor mu? örneğin, 12 Eylül 1980 as-
keri darbesinden önceki büyük su-
ikastların arkasındaki güçleri... Yar-
bay Korkııt Eken, 12 Eylül öncesi
Abdullah Çatlı, Oral Çelik gibi su-
ikastlann kilit isimlerini kullandıklan-
nı, TBMM'deki Susurluk Komisyo-
nu'na anlatmıştı.
Korkut Eken'in daha önce Özel
Harp Dairesi Özel Birlikler Komutanı
olduğu da basında yazıldı. Yani 12
Eylül öncesinin kilit isimleri, Gla-
dio'yu kuran Gehlen'in öğrencilerinin
yetiştirmeleriydi. Bu isimlerden biri-
si de 12 Eylül asker darbesinin he-
men ardından Mamak Komutanlı-
ğı'na getirilen ve mahkûmlara yaptı-
ğı zulümle ünlenen Albay Raci Te-
tik'ti. Raci Tetik, 196O'lı yıllarda ga-
zeteci llhami Soysal'ı kaçırıp döven
ekibin başındaki Özel Harp Dairesi
elemanıydı. Bütün bunlann hepsi te-
sadüf müydü?
Dünyanın hemen her yerinde Gla-
dio'lar, soğuk savaşın sona ermesi-
nin ardından açığa çıkanldı ve tasfi-
ye edildi. Bir yazımda sormuştum:
"Bizim Gladio'muza ne oldu?"
Soner Yalçın ve Doğan Yurda-
kul'un araştırmasında, Türkiye'deki
istihbarat faaliyetinin, bir dönem Tür-
kiye'den çok Amerika'dan yönlendi-
rildiği de tanıklara dayanılarak akta-
nlıyor. Bütün bu tabloya bakınca, ka-
falardaki sorulann biri gidip diğeri ge-
liyor: Neden bizim ülkemizde birçok
cinayet, birçok suikast karanlıkta
kaldı? Neden bu cinayetlerin, aske-
ri darbe hazırlıklannın devlet içinde-
ki güçlerle ilişkisi aydınlanamıyor?
Neden devlet içindeki bu tür örgüt-
lenmeler konusunda kimse kolunu
kıpırdatmıyor, kıpırdatamıyor?
Araştırma kitaplan, karanlıkta ka-
lan tarihi aydınlatıyor. Ancak, her
araştırma, insanın beynindeyeni so-
rular üretiyor, bu sorular giderek öf-
keye dönüşüyor. Neden diğer Avru-
pa ülkeleri bunlan aşabildiler de biz
aşamadık? Neden biz hâlâ en bü-
yük gazetecilerimizin katillerini orta-
ya çıkarıp, bu katillerden ve onları
yönlendirenlerden hesap sorama-
dık? Neden katiller hâlâ bu ülkenin
itibarlı kişileri?...
Neden... Neden... Neden...
BİZ BİZE...
ERDAL ATABEK
2000 Yılından Ne
Bekliyorsunuz?..
Takvimlerin de mitolojisi var. Giden yılın yorgun bir
yaşlı adam, gelen yılın neşeli bir çocuk olarak gö-
rülmesi de bu mitolojiyi doğruluyor. Yeni yıl, neşeli
birçocuk olarak umut ettiklerimizi getiriyoryada biz
öyle görmek istiyoruz.
31 Aralık gecesi saat 12'de eski yılı uğurladığımı-
zı düşünürken yazgımızın da değiştiğini duyumsa-
mak istiyoruz. Belki hiçbirşeyin değişmeyeceğini iç-
ten içe sezinlememize karşın, dileklerimiz daha iyi
bir yılın geleceğine dönük duygularımızı harekete
geçiriyor. İnsanın buna gereksinmesi olduğu kesin.
Hayatımız ne ölçüde ellerimizden kayıp giderse,
böyle beklentilerimiz de o denli güçleniyor. Hayatı-
mızın değişmesi artık kendi gücümüzün dışındagö-
rünüyor, bu da mistik güçlere daha çok bel bağlan-
masına yol açıyor. Bu mistik güçlerin çoğu dinlerle
bağlantılı değildir. Din dışı mistik güçler, akılla açık-
lanamayan, neden-sonuç ilişkisine dayanmayan,
bilimsel açıklaması olmayan belirsiz dogmalardır.
Bu dogmalann yasakları, yaptınmlan olmadığı için
sessiz sedasız yayılmaktadır. Sanıldığından çok da-
ha yaygın, sanıldığından çok daha etkilidir.
Şans, kader, talih, baht, rastlantı, bilinemeyen,
kestirilemeyen, anlaşılamayan, ama hayatımız üze-
rinde etkili olduğuna inanılan o kadar çok inanç kay-
nağı var ki, önümüzdekı yüzyıl bu açıdan da ince-
lenmeye değer. 21. yüzyılda tutum ve davranışlann
oluşumunda mistik inançlann rolü, 20. yüzyıldakin-
den çok daha önemli olacak gibi görünüyor.
Elbette, bu durumun temel nedeni, 'insanın özgür
iradesi'n'ın hayatın gidişi üzerindeki etkinliğinin dış
etkenlerte azaltılmış olmasıdır. İnsanın, hayatındaki
güvenin kaynaklan olan şeylerin hiç birine gerçek-
te sahip olmadığının ortaya çıkması bu güvensizliği
yaratmıştır. Televizyonlardaki hızlı haber akışını dü-
şünelim. Her gün birbirini unutturan birçok haber hız-
la geçip gitmektedir. Insan bu haberleri çaresizlik
içinde izlemekte, hiç birine etkili olamamakta, pasif
bir izleyici olmaktan öteye gidememektedir. Her gün
bildiği işini düzenli olarak yaptığı halde cebindeki pa-
ranın değerinin azaldığını görmekte, elinden bir şey
gelmemektedir. Kendisinin, yakınlarının, çevresinin
isteklerini görmekte, yaşamakta, ama yapabileceği
hiç bir şey bulunmamaktadır. Kendisine dünyanın
çok ileriediği söylenmekte, ama kendi durumunda
ilerleyen hiç bir şey olmamaktadır. Bilimsel-teknik
devrimlerden söz edilmekte, ama günümüz insanı
bu devrimlerin kendi hayatına yansryan olumlu bir
izini görememektedir.
Herkes, insanlık için çok şey yapıldığını söyle-
mekte, ama günümüzün insanı kendisi için yapılan
bir şey görememektedir. Sanki ınsanlıkla insanın du-
rumu birbirınden aynlmış gibidır. Insanlığın çok ge-
liştiği, refah düzeyinin arftığı söylenmekte, ama tek
tek insanlar kendi durumlarında bir gelişme, refah
artışı görememektedir.
Dünya Kafka'nın dünyasına benzemekte, insan-
lar söylenenlerin, çevresindeolup bitenlerin kendi dı-
şında yaşanmakta olduğu sanısına kapılmaktadır.
20. yüzyılın son yarısında ulaşım çok hızlandığı,
iletişim çok kolayiaştığı halde insanlann toplumsal
katılımı çok azalmıştır. İnsanlar bu hızlanan, kolay-
laşan, refahı artan dünyada yaşamıyor gibidirter.
Böyle olduğu söylenen dünyada kimlerin yaşadığı
da bilinmemektedir.
'Sanal gerçeklik' böylece bilgisayarlann dışında
yaşanmaya başlanmış gibidir. Bu durumun insan-
larda yarattığı iki önemli duygu değişimi olmaktadır:
Güvensizlik ve umutsuzluk.
21. yüzyılı böyle bir gelişime sahne olması, üze-
rinde çok durulması gereken önemli bir olgudur.
'Güvensizlik ve umutsuzluk', inanç ekseninin bilinç
ekseninden çok daha önemli sayılmasına yol aç-
maktadır. Daha da önemlisi, dinlerin etkisi ve dinle-
re katılım daha artacağı gibi dinlerin dışındaki inanç
kaynaklannın da çoğalacağı ve bilimsel gerçekler-
den daha etkili olmaya başlayacağıdır. Önümüzde-
ki yıllarda bu iki gelişmeye de tanık olacağız:
Gerek Islam dini gerekse Hıristiyanlık ve Musevi-
lik daha yaygınlaşacaktır. Bu tek tanrılı dinlerin ya-
nında Budizm gibi Doğu dinleri ve 'bilinmeyen gü-
ce inanmaya dayalı' başka inanç yollan da yaygın-
laşacaktır. Dinlerden ayn olarak inanca dayalı bilim
dışı öğretiler de yaygınlaşacak ve yandaş bulacak-
lardır. Daha önemli olarak da, bilim eğitimi almış
olanlar arasında da inançlara dayalı eğilimlerin ar-
tacak olmasıdır. Bugünden bu durumu görmek zo-
runludur.
Bütün bu gelişmelerin temel nedeni, birey irade-
sini devre dışı bırakan gelişmelerin hızı ve niteliğidir.
Bu da yeni bir ortaçağın gelmekte oluşunun belirti-
leridir. 'Güvensizlik ve umutsuzluk' 21. yüzyılı bura-
ya mı sürükleyecektir? Bunu da göreceğiz.
em.erdalata a cumhuriyet.com.tr.
Faks: 0212 513 90 98
Birinci İnönü Zaferi'nin
79. yıldönümü kutlandı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)-Birinci fnö-
nü Zaferi'nin 79. yıldö-
nümü kutlanırken Cum-
hurbaşkanı Süleyman
Demirel. "Şanlı tarihi
boyunca hürriyeri uğru-
na giriştiği her mücade-
leden azim ve kararlılığı
savesinde başarrvla çıkan
Türk milleti, bu kutsal
vatan topraklan üzerin-
de sonsuzadek hür ve ba-
ğımsız yaşayacaktır" de-
di. Cumhurbaşkanı De-
mirel, Birinci Inönü Za-
feri'nin 79'uncu yıldö-
nümü dolayısıyla bir me-
saj yayımladı. Kurtuluş
Savaşı'mn, Türk milleti-
nin bağımsız yaşama
mücadelesi ve kararlılı-
ğjnm en önemli kanıtı ol-
duğunu vurgulayan De-
mirel, bütün imkânsız-
lıklara ve zor koşullara
ragmen girişilen bağım-
sızlık mücadelesinin ka-
zanılabilmesi için ilk
adımm, yurdun her kö-
şesini kahramanca savu-
nan mahalli güçlerin,
Meclis'e bağlı düzenli
bir milli ordu haline ge-
tirilmesi olduğunu kay-
detti.
TBMM Başkanı Yıkh-
nm Akbulut da mesajın-
da. milletin Birinci tnönü
Savaşı'nda. şartlar ne
olursa olsun Sevr Antlaş-
ması ile dayatılmak iste-
nen esareti kabul etmeye-
ceğini. Anadolu'yu işga-
le kalkışanlara ve arka-
sındaki emperyalist güç-
lere duyurduğunu ifade
etti. Akbulut. "Bu anlam-
h günde, başta yüce Ata-
türk olmak üzere, bu za-
ferin seçkin ve kahraman
komutanı İsmet İnö-
nü'yü, aziz şehitlerimizi
ve kahraman ga/ilerimi-
zi rahmet, miıuıet ve say-
gı ile anıvorum. Kahra-
man Silahlı Kuvvetleri-
mizüı değeıii mensupla-
nnı ve vatandaşlanmı en
iyi dileklerle kutluyor,
sevgi ve saygıyla selamh-
vorum" dedi.