01 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 30 EYLÜL 1999 PERŞEMBE HABERLER kullardaki eğitim-öğretimin hangi okullara taşındığı yann ilan edilecek ul binaları înceleniyorvisi - Istan- kim Pazar- ;ıniik kaza- 51 ve orta m- öğreti- eyeceğine k Üniver- jyeleriyle ğü ekiple- celemeler pılamaya- ann hangi illi Eğitim yann ilan r Derneği «ğlu, der- gesindeki rmediğini Müdürlü- artçıdep- .aptınlan hafifha- okul bu- Iunduğu belirlenmişti. Kısmi hasarlı olup bir bölümü kullanılamayan okullar arasında ise Istanbul Lisesi'nin pansiyon kısmı, Cağaloğlu Anadolu Lise- si, Kadıköy Kız Lisesi gibi kök- lü okullar da bulunuvor. daki binalar arasında Bakırköy Lisesi, Çatalca Çok Programlı Li- sesi, 50. Yıl Lisesi. Anadolu Gü- zel Sanatlar Lisesi, Tuzla Endüst- ri Meslek Lisesi ve Süleyman De- mirel Anadolu Ticaret Meslek Li- sesi de bulunuyor. uzun sürdüğû için, henüz depre- me dayanıklıhk testi yaptırama- dıklannı söyledi. Rûstem Eyû- boğlu, yeni bir depreme karşı özel okullar olarak gerekli tedbirleri aldıklannı belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Anadolu'nun Istanbul Milli Eğitim Müdürlüğü tarafindan yaptınlan hasar tespitine göre tstanbul'da orta hasar gören kullanılamayacak durumdaki binalar arasında Bakırköy Lisesi, Çatalca Çok Programlı Lisesi, 50. Yıl Lisesi, Anadolu Gûzel Sanatlar Lisesi, Tuzla Endüstri Meslek Lisesi ve Süleyman Demirel Anadolu Ticaret Meslek Lisesi de bulunuyor. îstanbul'da orta hasarlı olan okullann 4O'ı ilköğretim, 11 'i de ortaögretim okulu, hafif hasarlı okullann ise 270'i ilköğretim, 81 'i de ortaögretim okulu. # Istanbul Milli Eğitim Müdürlü- ğu tarafindan yaptınlan hasar tes- pıtıne göre Îstanbul'da orta hasar gören kullanılamayacak durum-* Özel Okullar Derneği Başkanı Rûstem Eyüboğlu, derneğe üye deprem bölgesindeki hiçbir özel okiılun depremde hasar görmedı- gini bildirdi. Özel okullann, Is- tanbul Teknik Üniversitesi'nden hasar görmediklerine ilişkin ola- rak hasar tespit raporu aldıklan- nı belirten Eyüboğlu, ancak çok birçok yerinde ve Îstanbul'da,ya- bancı okullar da dahil olmak üze- re üyeierimiz var. Dernek başka- nı olarak, deprem bölgesindeki okullanmızı gezdim. Adapaza- n'ndaki iki okul da eğitime hazır. Teker teker diğeıierini de gea>o- rum. Öncelikk depremden he- men sonra öğretmenlerinrizi eğit- tik. 5.8'lik artçı şokta, kunıcusu okhığum Eyüboğlu KoJeji'ndeki 2 bin 500 öğrencimizleçokgüzei bir şeküde organize olduk. Haztrfakh olduğumuz için sıkmü yaşama- dık. Aşağıyukan derneğimiz bün- yesindeki her okul bunu yapü. Za- ten \apmak mecburiyetindeyiz, arük depremle yaşamaya başla- dıkçünkü." Eyüboğlu, 17 Ağustos depre- minden sonra, özel okullar ola- rak eğitim ve olanaklar açısından herhangi bir sıkıntı yaşamadıkla- nnı bildirdi. Eyüpoğlu, deprem mağduru öğrencıleri özel okullara yerleş- tirdiklerini de belirtti. Bu arada, Istanbul Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri de, depremden hasar gören özel okul bulunmadığını belirtti. Bazı özel okullar da, ve- lilere. binalann depremden etki- lenmediğini belirten mektup gön- derdi. /a\la hasarh biııalarda ıısııküzliik ye meclıs üyesi Ali Coşkun'a ait çok katlı binalann ve işyer- -IK-Ya- lerinin yıkılmaması için siyasi liye baş- kimliklerini kullanarak bınala- /e siyasi nna az hasarlı rapor verdiğini leaitko- söyledi. • şekilde CHPllçe Başkanı HaKtDnr- verildiği maz. az hasarlı gözüken bina- larda hiç kimsenin kalmadığı- k Beledi- nı, öncelikle bina sahiplerinin Jımet Bi- konutlannı terk ettiğıni belir- 20 daire- terek "Bu binalar Çmarcıkta ın çevre- bulunan tüm vatandaşlarum- sn ardın- zın can güvenliğini tehdit edi- bulundu- yordu. O nedenle her an yıkila- lı çekildi. cağı endişesiyle binalann önü- onlannın ne güvenlik şeridi çeküdL An- ; rağmen cak, daha sonra nasıi olduysa li. Az ha- bu binalara az hasarh rapor ve- na ise ta- rildi. Bu binalar aynı yerde ol- masına rağmen ayn ayn kişiler Belediye tarafindan 5.9.1999 günü, az Ali Coş- hasarlı raporlar düzenlendi. : işyeri de 14.9.1999 günü ise Afet Işleri •eminhe- Genel Müdürlüğü tarafindan ı çökme- onaylandı" dedı. şlere, çe- Durmaz, her bir apartmanda yapıldı. aynı kişilere ait onlarca daire başkan bulunduğu, binanın yıkılması kui'a ait halinde apartman sahiplerine, kolonlan Baymdırlık ve Iskân Bakanlığı /akta ka- tarafindan tek bir konut verile- aç parça- ceğinden dolayı, az hasarlı ra- Bu bina- por alındığını öne sürerek "Bi- verildi. natarbuşekliyieküçükbirona- Başkanı nmdan geçtikten sonra, bir :ık Bele- başkasına devTedilebilir. Artçı iirinci'ye sarsıntüann devam ettiğj Çı- ı, beledi- naroktabu binalann yüalması ı Aykul'a halinde kimler sorumlu ola- e beledi- cak" dedı. AntaîjaŞubesi Yönetim Kurataüyei^Sİ- Hfke-Akkuyu'da kurubnası ptanlanan niikker santraiı protesto amacn la kefen giy ip halka heiva da- ğıttıTTKD AntaryaŞube Başkanı HediyçGündüz,Türİdye'deilkkezkurulmasıgündemegelen nük- ker santrahn bölge halkuıa ve turizmcüere büyük zarar vereceğhıi iddia etti. "Nükleer Enerjiy e Ha- vır" yazıta pankartlar ve kefen bezleriyle halka heiva dağıtan TTKD Antalya Şubesi Yönetim Kuru- lu üyefcri, daha sonra vatandaşlann helva kapiannı ortaya bırakmaian üzerine sinirlenerek "Bu nasıl çevredHk" diyen esnafi sakinleştirmek için, yere tnrakılan kapian tek tek topladüar. (Fotoğraf: AA) ;esindeki irticai faaliyetlere karşı alınan önlemler değerlendirilecek IC'nin gündemi deprem ve irtica iyetBürosu)- ^it'in ABD'de sbakan Yardımcısı v kez Başbakan iğı Mıllı Güvenlik jıtısında, deprem ormalleştinneye bölgedeki irticai lemler »plantıya Bakanı Koray ien sorumlu Devlet ecüer de davet MGK. eylül ayı olağan toplantısını Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel başkanlığında Çankaya Köşkü'nde saat 15.00'teyapacak. ABD'de temaslarda bulunan Başbakan Ecevit, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cumhur Ersümer ile Dışişleri Bakanı tsmail Cemın katılmayacağı toplantıda Devlet Bahçeli ilk kez Başbakan Vekili olarak toplantıya katılacak. Toplantının ana gündem maddesini deprem oluşturuyor. 17 Ağustos'taki felaketin ardından yapılan çalışmalar gözden geçirilecek. Toplantının bu bölümüne Bayındırhk ve Iskân Bakanı Koray Aydın da davet edildi. Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi'nin kurul üyelerine deprem bölgesindeki son duruma ilişkin rapor sunacağı toplantıda. çadırkentlerin durumu, prefabrike ve kalıcı konut çalışmalan değerlendirilecek. Askeri kanat, deprem bölgesinde özellikle bazı vakıflar ve şirketler aracılığıyla yardım bahanesiyle yürütülen irticai faaliyetlerden rahatsızlık duyuyor. Başbakanlık Takip Kurulu da, geçen hafta yaptığı toplantıda, çadırkentlerde sürdürülen irticai faaliyetlerin önlenmesi için valiliklerin uyanlmasını istemişti. Toplantıya davet edilen Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler de atıl durumdaki gümrüklerin kapatılması ve sınır ticareti güvenliğiyle ilgilı aynntılı bır rapor sunacak. Cezaevlerinde yaşanan olaylann da değerlendirilmesinin beklendiği toplantıda, Içişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın konuyla ilgili bilgi vereceği belirtilivor. ENGİN aengin(â doruk.nettr. namışt. Umutlar iler tırmandırıldı. emiş ülkede yü- i. ı gezisinden ne- îbaret... girmesini savunur. 21. yûzyılda Tür- kiye AB'nin kaçınılmaz adayıdır." Bugüne dek Clinton dahil bütün Amerikan başkanlarının, Türkiye'nin C A G D A S Y A Y I N L A R I ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR 2 BASI 600 MOr. KUBİLAY OLAYI VE TARIKAT KAMPLARI 4 BASI 9D0D0C X L SANCIU YlllAR KUJATIIMJJ SOKAKUR 4 BASI Ö3000CT- POSTUNDA KURT • 100 00CTL ZAMBAK SANA DA BULAJTI KAN 2 BASI • 10C0COTI DİN BARONUNUN KAZLARI 2 BASI AJIK KADINLAR SOKAĞI 2 BASI 1 'OC 000 "".. SERİAT PAZARI 1 'OOÛOOTL SEVDANIN ADRESİ BELÜ DİĞİl 1 50C 000 T_ TÜRKİYE'NİN JEYTAN İİÇGENİ 2 000 000 T Ctnnhuriyet Kıtap Kulubu Çağ Pazariama A Ş Turtocağı Cad No:39/4i(34334)Cağaloğlu-lstanbulTel-514 01 96 ğinden yanayız" dediğini de duyan yok. Yani boru hattı konusunda Ecevit- Clinton doruğundan çıkan, eski tas, eski hamamdan ibaret. • • • Irak Ambargosu: Dorukta konu- şulanlar, daha önce söylenenlerin yi- nelenmesinden ibaret. Türkiye am- bargodan 35 milyar dolarlık bir kay- bı olduğunu söylüyordu. Ecevit bu- nu Clinton'ın önünde bir kez daha söyledi. Clinton da, Güvenlik Konse- yi'nesunulmuşolan Ingittere-Hollan- da ortak çözüm önerisinin değişme- sine olanak görmediğini söyledi. Ecevit 35 milyar dolan daha önce de öne sürmüştü. Clinton da ABD des- tekli Ingiltere-Hollanda patentli çö- züm formülünden yana olduğunu söylemişti. Yani doruk toplantısında söylenen- ler, daha önce söylenenlerin birer kez daha yinelenmesinden ibaret... ••• Deprem Yardımı: Anımsayacak- sınız, Türkiye, depremin yükünü kar- şılayabilmek için, bir ara ABD hazine- si destekli tahvil çıkarma gibi çok onurlu (!) bir formül ortaya attıydı. Ya- ni deprem kredisi açacak uluslarara- sı finans kuruluşlanna, ABD hazine- si kefıl gösterilerek para dilenilecek- ti. Milliyetçi Hükümet'in "ulusal onu- ru" kurtarmak endişesinden mi, yok- sa ABD'den kefil olma konusunda yeşil ışık görülmediğinden mi bile- meyiz, ama bu tahvil manevrasından vazgeçildi ve bu "vazgeçiş" daha Ecevit yola çıkmadan, belli oldu. Clinton da doruk toplantısında işi pişkinliğe vurup, "Madem vazgeçti- niz, demek deprem için fazladan bir krediyegereksiniminiz yok" deyiver- di. Bu koşullarda doruktan çıkan da "Clintonyönetiminin, deprem kredi- si için uluslararası finans kuruluşlan- nı eliaçıkdavranmaya özendirme ka- ran"ndan ibaret. Bilirsiniz, uluslararası finans kuru- luşlan Culuslararası tefeciler" diye de anlayabilirsiniz) böyle özendirme ve öğütlere çok önem verirler, hemen ellerini cebe atıp kredi yağdınriar... Yani deprem kredileri üstüne de VVashington doruğundan doğan, "nas/7ıaf"tan ibaret... ••• Sonuç: Ecevit-Clinton buluşması "İki ülke arasındaki tarihi ve gelenek- sel dostluk ve kardeşlik ilişkilerinin geliştihlmesi yönünde, gelecek için umut veren çok yararlı ve karşılıklı anlayış zemininde çok verimli bir görüşme olmuştur"...Yoksa siz ter- sini mi düşünüyorsunuz? PERŞEMBE ORHAN BURSALI Ayağı Yere Basamamak Ecevit, bakanlar, bürokratlar, işadamlan vega- zeteci ordusunun oluşturduğu ABD seferi tablo- su, Türkiye'de yeni değil. Belleklerinizdeki ben- zer imgeleri çağınn. Özal'ı anımsayın. Çiller de yok mu bu imgeler arasında? Ve dönem dönem diğerieri... Her zamanki öyküsüdürbu Türkiye'nin, bitmez tükenmez. Klasikleşmiş çocuk masallan arasında yerini alması gereken bir öykü. Siyasal liderterin... Siyasal partılerin... Siyasal iktidarlann... Biri gelir biri gider. Figüranlar değişir, öykü değişmez. Bu öykü, Türkiye'nin yönetimsizliğini, yönetile- mediğini anlatır. öykünün özünü ise ekonominin her durum ve koşulda bataklığa saplanması oJuşturur. ••• Türkiye'de son 30 yılın siyasal iktidariar tarihi, ekonominin her zaman çıkmazlara saplanması- nın tarihidir. Siyasal iktidariann hemen hepsinin yaptığı tek şey, Türkiye ekonomisini bir açmazlar labirentinde dolaştnp durmak ve eninde sonun- da labirentin çıkmaz sokaklanndan birinin duva- nna getinp toslatmaktır. Siyasal iktidariann ekonomiyi yönetim tarihi, bu nedenle ve aynı zamanda İMF ile ilişkiler tarihidir de. Sanırsınız ki İMF ile pazariıklar yapılıyor; İMF ile ilişkiler tek taraflıdın bu tarih, dayatmalara bo- yun eğmeler, yaptınmlan kabul etmeler, küresel ekonomik devlerin çıkarlanna uygun olarak eko- nomik yapının tasarianması tarihidir. Tamamen ülkenin kendi isteği dışında, başka- lan tarafindan yazılan bir gelişim ve değişimin ta- rihi... Ve, sonuç hep bugünkü durumdur... Neden bu ülke kendi ekonomik gelişim tarihi- ni, kendi dinamikleriyle bir türtü yazamıyor? Neden bu ülke bir türiü kendi ekonomik ayak- lan üzerinde duramıyor? Neden bu ülke sürekli bir enflasyon girdabın- da? Neden bu ülke sürekli bir faiz sarmalında? ••• Politikacılar, hemen hemen hepsi, dışardan 3- 5 milyar dolar gelince ülkeyi kurtaracağını sanı- yor. Ya da yabancı sermayenin yatınmlanyla eko- nomiyi düzlüğe çıkartacağına inanıyor. Türkiye'nin kısa ekonomik tarihine bakın, geç- mişin pratiği bunun bir yalan ve imkânsız oldu- ğunu söylüyor. Taşıma suyla değirmen dönmeyecektir. Değirmeni akan bir suyla sürekli çalışır durum- datutarsın önce, suyun çeşitlı mevsimsel veya ik- limsel nedenlerie azalması durumunda dışardan takviye mekanizmalannı harekete geçirirsin. Değirmeni esas döndürecek su da sır değildir Üretimi durmadan arttırmak ve ekonomik değer- ler yaratmak. Parasını, kazancını, büyümesini: Yatjrımdan,,. *?- Üretımden... Emekten.. Alınterinden... Bilgiden... Yaratmaktan... Geliştirmekten... Dönüştürmekten... Yenilikten... Düşünceden... Buluştan... Zekâdan... Araştırmaktan... Ve bütün bunlan içeren yüksek organizasyon ve yönetim gücünden değil de.. Yan gelip yatarak faizden, paradan, spekülas- yondan geçinen bir ülke, ekonomisi ve siyasal yapısıyla bugünkünden bir adım ileri gidemez, tersine daha da geri gider... En büyük öğretmen olan geçmişin, deneyin pratiği bunu gösteriyor. ••• Şimdi gazeteci ordusunun manşetlerini bek- liyoruz... Amerika seferinin başanlan hakkında... Kaç milyar dolar gelecek vb. Ve gelırse eğer bırkaç milyar doiar, Türkiye'nin düze çıktığı sanılacak. Sonra? Sonrası yine klasik öykü... Türkiye böyle yönetimlerle, ancak çıkmazlar labirentinin başka bir yolunda dolaştıktan sonra, yeni bir duvaria çarpışacak... Bir ekmek hit de Cumhuriyet Her günkû iki gereksınımmızın konryucu torbaa Cumburiyet Kitap Knlûbü reyonlarmda . kitap kü 24 SAAT >Ö»ETÇİ KİTArçi: C12 514 tl l i HtR IŞLtM l l t TELEFONLA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle