10 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 EYLÜL 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Kuruldan Meclise Prof. Dr. Semavi Eyice'nin başkanltğındaki Istanbul 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu üyesi iken Ziraat Bankası Personel Vakfı'nın Emirgan'da fiâ **V B °Ö a z ' a n a z ı r \w # i arsasına sanki üzerinde eskiden bir yapı varmış gibi inşaat izni veren müteahhrt- mimar Bülent Kurt, daha sonra kurul üyeliğinden kendi isteği ile ayrılmış... Kurt, Demokratik Sol Parti'den siyasete girmiş. 18 Nisan seçimlerinde liste başı olup Bakırköy Belediye Meclis üyeliğine seçilmiş. Bedelli Askerlik çağı gelenler ya da okulunu bitirip askerliğini yapmak için başvuranlar bedelli askerlik yasa tasansının adının değiştirilmesini öneriyor: "Öyle bir yaş sınırı konmuş ki, sanki asker kaçaklanm kapsıyor. Bu bakımdan tasarının adı 'Asker Kaçaklanna Af Yasası' olarak değiştirilsin." Bektronik posta: som0postaxıınıiniriyeLcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Ecevit, gözlük ve kulakhğını değiştirmiş... "Daha M görmek. daha iyi duvmak: bizi daha M ham vapmak icin!" B ir zamanlann büyük işadamlanndan ve göz- de milletvekillerinden Cavit Çağlar, etkili ve yetkili olduğu dönemde Bursa'da tarım 1 arazisi üzerine kaçak bir kent kurmuş ve adını "Yeşilşehir" koymuştu. Yargı kararlarına rağ- men binlerce konuttan oluşan kaçak kentin yeni bö- lümlerinin temelini de Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel atmıştı... Danıştay, imar durumunu yasaya aykın bulup biz de demeçlerinde "hukuk devleti"ne özel bir yer ve- ren Demirel'e "N'olacak şimdi?" diye sorduğumuz- da Demirel'in kadim dostu Cavit Çağlar'dan "tekzip" almıştık. Çağlar, her şeyin yasal olduğunu öne sürüyor ve De- mirtaş Belediyesi tarafından oğlu Mustafa Çağlar'a yeni yapı ruhsatı verildiğini anlatıyordu tekzibinde... Yaklaşık bir yıl önce biz de başka bir şey anlatmaya çalışıyorduk... Belediyenin verdiği yeni ruhsat da ya- salara uygun değildi ve Bursa Barosu Başkanhğı hem Demirel'eDemirtaş Belediyesi hem de bütün bunlara gözyuman Bursa Valiliği hakkında yeni bir dava açmıştı... Davaya Bursa Barosu'nun yanında TMMOB'ya bağlı Mimaıiar Odası, Makine Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası ve Ziraat Mühendisleri Odası Bursa şubeleri de katılmıştı. Bursa Valiliği'nin ve Demirtaş Belediye- si'nin yanında ise Cavit Çağlar'ın oglu Mustafa Çağ- lar vardı. Bursa Barosu Başkanı avukat Ali Arabacı'nın ver- diği bilgiye göre belediye öylesine karmaşık bir or- tam yaratmıştı ki, yeni yapı ruhsatının nasıl verildiği bile tam olarak saptanamamıştı. Biz de şöyle demiştik: "Bursa Barosu'nun ortaya koyduğu bekjeler Yeşil- şehir'i yürütmeyi durdurma istemli dava konusu ol- maktan çıkartıp, Devlet Denetleme Kurulu'nu hare- kete geçirecek boyuta getiriyor sanki. Çağlar'ın ya- kın dostu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel arzu ederlerse, Bursa Barosu, Yeşilşehir dosyasını Çan- kaya'ya göndermeye hazır." DepVemte yatıp kalktığımız şu günlerde geçmişe dö- nüp bütün bunlan niye yazdık? Bursa Barosu Başkanlığı'nın Bursa 1. Idare Mah- kemesi'nde açtığı dava sonuçlandı da ondan! Ve "Türk Milleti Adına" diye başlayan kararda Cavit Çağlar'ın oğlu Mustafa Çağlar'a verilen Yeşilşehir ruhsatı da geçersiz sayıldı... Tekrar Süleyman Demirel'e dönelim: Devlet Denetleme Kurulu'nun Yeşilşehir dosyasını incetemesi hususunda tensip buyurmanızı emirterinize arz ederiz efendim... Yoksa, depremle yaşamaya alıştığımız gibi hukuk- suz yaşamaya da alışalım mı efendim! SESSÎZ SEDASIZ (!) NURİKVRTCEBE Yüksek Yerilim Hatb Erdinç UTKU Deprem bölgesinde ihale kapanlara da prefabrik vicdan bağışlayalım! Kızılay'a 1 trilyon liralık bağış! Iki yıl önce Turgut Özal'ın Istan- **fa "Iki yıl önce Turgut özal'ın meza- bul'daki mezanna dikilen anıtı anım- ( * • } nna yaptırılan 'küreselleşme anı- sıyor olmalıstnız... r > t ı n a n a r c a n a n v e bugünkü değeri Özal'ın çok sevdiği zenginler el- J L en az 1 trilyon lirayı bulan ve Sayın lerini cebine atmamış, kurduğu parti Mesut Yılmaz tarafından devlete öde- iktidarda olduğu için anıtın parası mil- letin cebinden çıkmış ve Bayındırlık Ba- kanlığı'nın bütçesinden 300 milyar li- ra harcanmıştı... Eleştiriler üzerine siyasi hayatımı- zın dürüstlük abidelerinden Mesut Yılmaz, mezara dikilen anıtın parası- nın Anavatan Partisi tarafından öde- neceğini açtklamıştı... Açıkladığı ile kaldı! Milletin cebinden alınan para dev- lete geri dönmedi. Ankara'dan birgrupyurttaşdadün şu açıklamayı yaptı: neceği açıklanan parayı deprem böl- gesindeki yurttaşlarımıza yardımda kullanılmak üzere depremzedelere di- bi delik çadır dağıtan ve kefen bezi sa- tan Kızılay'a bağışlıyoruz!" Yurttaşlar, katrilyonlarla hesaplana- bilecek bir bağışa daha imza attı: "Devletin ve bağlı kurumlannın ka- salanndan usulsüz olarak harcanmış, eşe-dosta hatır için aktarılmış para- lann ve hayali ihracat ödemelerinin bir an evvel geri alınmasıyla elde edi- lecek kaynağı da hükümete bağışlı- yoruz!" GORUŞ SONMEZ TARGAN Tali' CumhupiyetçilerL Bir gün, eski Türkiye Işçi Par- tisi (TIP) kökenli bir arkadaşla, Gülden Sevgili Şumlu ile yolda karşılaşmıstım. Daha merhaba bı- le demeden "Abi senin için Ke- malıst oldu diyoriar" sözüyle yüz yüze kaldım. Daha sonra buna benzer nıtelemelerin kendıni sol sayan kimi siyasal çevreterdede yâpıidlğına fRşkin duvumlafaldlrh. Benim için kimlerın böylesi bir nıteleme yapıyor olması pek önemli değil. Ama Sovyetler Bir- liği ve sosyalıst dizgenin çök- mesiyle bırlikte, bizde de üzer- lerindeki etik, felsefi ve ideolojik denetimin evrensel yükünün or- tadan kalkmış olmasını fırsat bil- miş olmalılar ki nice solcuları- mızda temel ve bilimsel değer- lere karşı bir saldırı furyası ken- dıni duyurmaya başladı. Siyasal yazında Ikınci Cumhuriyetçiler, afedersiniz "tali cumhuriyetçi- ler" olarak tanımlayacağımız bu kesımlerde, özellikle Kemalist devınmeyı ve Anadolu aydınlan- ma girişimlerini küçümseyen, za- man zaman da karalamaya yö- nelen birtutum ıçine girdiklerini gözlemliyordum. Yine ilginçtır, bu tutum içinde bulunanların önemli bir kesiminde yeni bir dünya düzeni ve küreselleşme konulanna ciddi ve fazla bir eleş- tiri getırdiklerine de pek tanık ol- muyordum. Hatta açık değılse bi- le örtülü bir biçimde küreselleş- meyi, çağın kaçınılmaz birgere- ğıymiş gibi görüp onayladıklan- nı sezinhyordum. Bu görüşte olanlann yaklaşım- ları kışisel birtutum olsaydı yaz- maya ve konuşmaya da gerek kalmazdı. Ama bu görüşte olan- lann aynı zamanda yaşayan bir siyasal çizgi içinde yer alıyor ol- maları ve bu davranışlanyla top- lumu etkiliyor konumda bulun- maları, hem de bunu ilerıcilik ve solculuk adına yapmalan karşı- sında bizlerin de daha duyarlı olması kaçınılmazdı. Bu duyarlılık içinde, bir yanıt verme gereksinmesinden çok öte, Mustafa Kemal devinme- si veAnadolu aydınlanma gırişim- lerine ilişkin görüşlerimizi okur- lara bir başka boyutuyla bir kez daha aktarma gereği duyduk. (*) Konuya, öncelikle tarihsel ve toplumsal açıdan niteliklerini araştırarak yaklaşalım. Belirtmek gerekırse, tarihte ya- şanan hiçbirtoplumsal olgunun, üeri mi ya da geri mi olduğu yar- gısına sübjektif bakış açısıyla yaklaşılamaz. Hatta kimi top- lumsal devinmeler, aynı zaman- da, hem ileri hem de geri özel- lıkleri içinde bir arada barındıra- bılir. Ömeğin Çarlık Rusyası'nda 1905 devriminden sonra gelen ve yaklaşık altı yıl süren Çar II. Ni- kolay'ın başbakan olarak ata- dığı Pyotr Stolipin dönemini yo- rumlarken Lenin: "Bu toplumsal olarakgeri, ama tarihseiolarak fe- ridir" der. Çünkü Stolipin gerici- lıği olarak da anılan bu tarihsel evrede Rus işçi ve emekçi kesim- lerı büyük sömürü ve yıkıma uğ- ramış olmalanna karşın, öte yan- dan feodal ilişkilerin yaygın ve et- kin olduğu o günkü Rusya'da kapitalizmın gelişmesine de ola- nak sağlamıştır, yorumunda bu- lunur Lenin. Yine bu saptamaya ilişkin bir örneği yakın komşumuz Iran için de verebiliriz: ABD emperyaliz- minin uydusudurumunagelmiş, içeride halkını baskı ve zulüm içinde yönetmiş Şah Rıza Peh- levi yönetimini deviren Humey- ni, mollalar rejıminı kurarken dev- rim mi yapmıştır? Iran halkını Şah'ın zulmünden kurtarırken gerçi göreceli de olsa toptymsal yarityfe 7leri bir yanı vardır. Ama kurduğu yeni rejime ideolojik ola- rak feodalitenin bir üst kurumu olan dini seçtiğı için tarihsel ola- rak da geridir. Sorunsala bu açıdan baktığı- mızda, kendi alanında hem ta- rihsel hem de sosyal niteliği ile ileri olan ilk olgudur Mustafa Ke- mal devinmesi. Bir yandan em- peryalist işgal ve kuşatmasına savaş açmış, diğer yandan feodal üretim ilişkilerinin etkısi altında bulunan Anadolu toplumunu bir üst üretim ilişkilerine, kapitalist üretim ilişkilerine taşıyacak dev- rimleri yaşama geçırmeyi başar- mıştir. Bu nedenledir ki yaşanan o günkü tarihsel süreçte genç Sovyetler Birlıği ve III. Enternas- yonal, Kurtuluş Savaşı ve Ana- dolu Devrimi'ni başından sonu- na değin hem akçal, hem lojis- tik ve hem de moral olarak des- teklemiştir. Kaldı ki Mustafa Kemal'in ön- deriiğinde kurulan Cumhuriyet rejimi, bugün yeni dünya düze- ni ve küreselleşme olarak yaşa- nan vahşi kapitalizm de değildi. Ekonomide merkezi planlamanın egemen olduğu devletin sosyal niteliğinin öne çıktığı bir toplum- sal yapılanma söz konusuydu. Yabancı şirketlerın ulusal eko- nomıye kazandınldığı, devlet ya- tırımlarının ağırlıkta olduğu, KİT'lerın yaratıldığı, eğitim ve sağlık hizmetleri başta olmak üzere nice atılımların altyapı ve üstyapıda parasız ve yurt çapın- da, eşit ve adil bir biçimde yay- gınlaştırıldığı bu dönemi, neya- zık ki "tali" cumhurıyetçilerimiz (!) Tansu Çiller denli bile de- ğerlendiremiyorlar. Sayın Çil- ler'in, başbakan olduğu dönem- de Meclis'te özelleştirme yasa- sının çıkarılmasını savunurken söylediği bir söz, bu açıdan çok anlamlıveönemlidir: Dünyada- ki son sosyalist devleti de bizyı- kacağız." Şimdi, Türkiye'yi Kurtuluş Sa- vaşı öncesine bile götürecek olan emperyalist dayatmalara ve bun- ların birer uzantısı olan yeni hu- kuksal düzenlemelere karşı dur- mayı, etkin ve yaygın bir sava- şım vermeyi sol siyasalar olarak beceremiyorsak, bunlara karşı duranları karalayıp küçümse- mekle de kendimizi affettireme- yiz. Bunlan eski bir solcu olarak de- ğil, hâlâ sol kimliği ile yaşayan bi- ri olarak, yazma gereğini duy- duysak, bugün Kurtuluş Savaşı koşullanndan daha geriye götü- rülmek istenen Türkiye'de kim- lerle biriikte ve bağlaşma içinde bulunmamız gerektığini vurgula- mak için yazdık. 0 Bu konuya ilişkin görijşûmü- zü Cumhuriyetgazetesinin Olay- lar ve Görüşler köşesinde 21 Ocak 1998 tarihinde "Solun Mus- tafa Kemal Kompleksi" başlığı altında vermiştik. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK [email protected] {A ı«»>.-:'-»4u, ; ^ _ *j 7 l ÇÎZGİLİK KÂMİL MASARACI HARBİ SEMİH POROY BULUT BEBEK NURAYÇIFTÇI DlŞ ULKE.UE.giN Y / M M E L 91TİÛJC Ş!Mt>İ TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN löEylül İSKENCECİLERİN ATASl! f4se'p£ Bu6ûN,ûmJj EN6uim* roMASPe Tbft^USMAPA (TOGK)MAPA') 70 \t4ŞINDA ĞL- PÜ.BİI İSP&JVCC PİN ACmitNtAI AOf, ÇA&NDA- Kİ £N&ZİSYON kAAHKEMELBRİUİM VAHŞE- Ti VE İŞKBNCELE&YtS NEKSPeYSE EŞ AH LAMU SAYILMAICTAY&. TORÇUEUAPA, K8ALİ- ÇE fSASeUA 'NIN BMfÜNPE, £M KOYU Hl&STİ- YAM SOFTAUĞt ILE, DİU BASKfSl UY6ütMYO£- PU.OİUİ KUÜALLAeA TERS DÛŞENLER İŞK£N- AAA C£2AStHA ÇA&ngPHOA&UtU &YISI İKİ 8İUİ AŞfYO&DU.. YAÇAHUHIN SON YIUMlN- OA /İSE-, tSPAHYA 'PAKİ f?OBİH YAHUPİYİ U-. ŞAHJ SÜRPÛRiLiÛÇTLl! fL6İHÇTİK;KEU- ' PİSI PE YAHUDİ SOYUNtMN GELİYO&OU.. DÜZÇtZGİ UMİT ZtLELt Musibet lyidfrL Bizim atasözlerimiz gerçekten müthiş.. Alın bir ta- nesi: - Bir musibet, bin nasihatten evladır!.. Söyler misiniz, Yalova'daki haysiyet yoksunu "iha- le" vakasını bu atasözünden daha iyi ne anlatabilir- di?L Bu atasözündeki "bin nasihaf; aylardtr bizi yöne- ten koalisyonun kuruluş aşamasında koro halinde, "Değişti, değişti, MHP şeker gibi parti oldu" teker- lemelerine karşı, "Yapmayın, katı ve uçta ideolojiie- rin yandaşlan öyle kolay kblay değişmez, olsa olsa zamana ayak uyduruyormuş görüntüsü verir. Koku- su erya da geç çıkar" görüşünü dile getiren yurtse- ver kalemlerin yazılannı tanımlıyor. "Bir musibet" ise sağcı kafanın Yalova'da yaptığı ihale vurgununu betimliyor!.. Arkadaşımız FarukKırtay'ın kamuoyunun "uyan- masını" sağlayan haberlerine göre, depremden za- rar gören okullann bakım ve onarım ihalesini MHP'Iİ ve ANAP'lı müteahhitler kardeş kardeş paylaşmış- lar!.. Üstelik, bu müteahhitler aynı zamanda üst dü- zey parti yöneticileri!. .• * - Vurguna bak, vurguncuyu tanı!.. ••• Kimler mi parmağını yalamış?. Buyrun: - Özkan rıryaki, ANAP ll Başkanı, Tiryaki İnşaat sahibi. - Erol Tatar, MHP ll Başkanı, Ayça inşaat sahibi. - Birol Aslan, ANAP llçe Başkanı, Belediye Mec- lisi üyesi, Yalova Mühendislik sahibi. - Kazım Karyağdı, MHP Yalova belediye başkan adayı. - Cemil Aydın, yüzlerce kişinin öldüğü, enkaz ha- line gelen Aydınkent sitelerinin sahibi DYP'li Cevdet Aydın'ın yeğeni, Aydın İnşaat sahibi. -Njyazi Akdemir, ANAP ll Yönetim Kurulu üyesi, Akdemir inşaat sahibi Gördüğünüz gibi, rant koalisyonu ihalenin "ya- bancı ellere" gitmemesi için tıkır işletilmiş. O kadar ki; DSP Yalova Milletvekili Hasan Suna'nın "Böyle rezillik olmaz" diyerek itiraz etmesı üzerine yenilenen kurada da aynı isimler çıkmış. İhale peşkeşinin ba- şındaki kişinin adını da verelim, hatın kalmasın; Ya- lova il Milli Eğitim Müdürü Ruhi Pehlivan. - Yüzsüzlüğe, daha da vahimi, pervasızlığa bakar mısınız?!. Neyin ne olduğunu anlayabilmemiz açısından "ev- la" olan "mus/Defin insanı insan olmaktan utandı- ran bölümüne gelince; ihaleyi alanlann bazılan dep- remde çöken, sayısız cana mal olan yapılann müte- ahhidü. Detaylanna bakalım: MHP ll Başkanı Erol Tatar'ın Yalova Fatih Cadde- si'nde yaptığı bina çöktü. Beril Çevik isimli bir be- bek can verdi. Babası mahkemeye başvurdu ve bi- lirkişi "Teksuçlu müteahhit" dedi. MHP'Iİ Erol Tatar ise buna rağmen girip kazandığı ihale için son de- rece özlü bir açıklama yaptı: - Ne yapayım, aç mı kalayım?. Tatar'ın yardımcısı Mazhar Akçay'a ait Akçay In- şaat'ın Hacımehmet Ovası'nda yaptığı iki blok da ta- mamen çöktü. Burada yalnızca Saraç ailesinden 13 kişi öldü. Başlamışken sürdürelim; Yalova Belediye Başka- nı ANAP'lı Yakup Koçal'ın yaptığı bınalardan biri de deDremde yıkıldı ve altında kalan 13 polis memuru can verdi. Koçal'ın, Yalova Mimarlar Odası Başkanı olan yeğeni Metin Kocal ise fırarda!. Yakup Koçal aynı zamanda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın dayısı. Ihaleden pay kapan Anap yöneticisi Niyazi Akde- mir ise yıkılan binalarla değil, gizli ortağı olduğu ile- ri sürülen Yalova Valisi Nihat Ozgöl'ün oğlu Burak Özgöl ile öne çıktı. Akdemir'in konuyla ilgili açıkla- ması çok inandıncı: - Ortağım değil, işçim. Onunla gurur duyuyorum. Burak Özgöl adını kullanarak herhangi bir ihale al- madım!. • • • Işte sağcı kafa bu!. Bizi yaklaşık yanm asırdıryöneten, iliğimizi sömü- ren bu zihniyeti anlatabilmek için yıllardır binlerce ya- zı yazıldı. Ama atasözünde söylendiği gibi bizler ga- liba nasihatten pek anlamıyoruz. llle de musibet ge- rekiyor. Olsun!. Bu gibi durumlar için de bir atasö- zümüz var: - Zarann neresinden dönülse kârdır!.. Sevgili Yalovahlar bu isimleri hiç unutmayın.. İha- le yapılacak diğer illerdeki yurttaşlar, aynı zihniyetle yapılacağı neredeyse kesin olan "ihaleleri" kapacak olan isimleri beyninize nakşetmeye hazır olun.. Bu çürümüşlüğü sona erdirmek sizin elinizde. Yoksa.. Onun için de bir özdeyiş hazır bekliyor: - Her ulus layık olduğu şekilde yönetiliıi.. Email: umrtzileli(« hotmail.com Faks ve mesaj: (0212) 287 42 41 BULMACA SEDAT YAŞAYA1S 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 •• 3 4 5 6 U I MJıH I 8 n ı ı 9 z 1 2 3 4 5 SOLDAN SAĞA: 1/ Çoktan seç- meli bir test so- rusunda yer alan yanlış se- çenek. 2/ Ma- denleri yontma- da kullanılan çelik araç. Boksta rakibin yumruklarını çelme işi. 3/ Yapraklarduru- mundaaynlabi- len parlak bir mineral... Gü- zel çiçekli bir süs bitki- si. 4/ Israil parlamento- suna verilen ad. 5/ Dol- ma yapmak için hazır- 2 lanankanşım...Lezzet.. 3 Asaf Halet Çelebi'nın 4 bir şiir kitabı. 6/ ileri sü- rülerek savunulan dü- şünce... Bir şeyin doğ- ru olduğunu belirtmek için yapılan işaret. 7/ g Bir verginin miktannı belirtmek içintemel ola- rak alınan değer... Bir nota. 8/ Yankı... "Ilk sevgilimin gülüşüne benzer ' Bir — havası değil mi esen" (C. S. Tarancı). 9/ Kâğıtla yapılan işlemler. YUKARIDAJS AŞAĞIYA: 1/ Arsızca karşılık vermek. 2/ Ur ya da siğil... Herhangi bir kuvvet alanından geçti- gi varsayılan güç çizgileri. 3/ Kirhlıği gösteren iz... Bir çeşit açılır kapanır perde. 4/ Sıva ya da boyadan önce vu- rulan kat. 5/ Bazen üzerine un bile serilır... Ekvator ku- şağındaki geniş çayırlara verilen ad. 6/ Bir spor aracı... "— var mı bu âlemde nekahet gibi tatlı" (Yahya Kemal). 7/ Gelir... Bir nota. 8/ "— kafeste duran kuştur / Elbet uçar gider bir gün" (Karacaoğlan)... Davul zurna eşlf- ğinde oynanan bir halk oyunu. 9/ Büro.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle