01 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 EYLÜL 1999 ÇARŞAMBA 8 DEPREM Kaddafi'den gecikmeli başsağlığı • ANKARA (Cumburivet Bürosu) - Libya lideri . Albay Muammer Kaddafi. Marmara Bölgesi'nde yaşanan deprem felaketinden iki hafta sonra Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e başsağlığı mesajı gönderdi. Libya Genel Halk Komitesi Sekreteri Muhammed el Manguş. Başbakan Bülent Ecevit'e, Dışişleri ve Uiuslararası Yardımlaşma Genel Halk Komitesi Sekreteri Omar Mustafa el Muntasır da Dışişleri Bakanı Ismail Cem'e birer başssağlığı mesajı gönderdiler. Dışişleri Bakanlığı'ndan edinilen bilgiye göre Lıbyalı yetkililer kendilerinden kaynaklanan bürokratik bir aksaklıktan dolayı başsağlığı mesajlannın geciktiğini belirterek üzüntülerini dile getirdiler. Yurdatapan'dan Düşünceye özgürlük' eylemi • tstanbul Haber Servisi - Düşüncenin suç olmaktan çıkartılmasını isteyen müzisyen Şanar Yurdatapan, gazeteci Aydtn Korkmaz'ın 1 yıl 1 ay 6 gün hapis cezası almasına neden olan yazısını içeren "Düşünceye Özgürlük-39" adlı kitapçığı lstanbul DGM önünde dağıttıktan sonra kendinı savcıhğa ihbar etti. Deprem besteleri çağrısı • İstanbul Haber Servisi - Müzık ve Sahne Sanatçılan Sendıkası (Müzik-Sen) Genel Başkanı Mehmet Çınka. sanatçılara deprem felaketiyle ilgili beste yapmalan çağnsmda bulundu. Çınka. bu çağnyla, davetsiz felaketin, ani kayıplann ve acının sessizleştirdiği insanlann yüreklerinden yükselen üzüntüleri geleceğe taşıyacak. geleceğe sağlam adımlarla yürümeyi sağlayacak ve tüm insanhğın sesi olacak besteler yapılmasının istendığini belirtti. MÜ'de kayıt süreleri uzatıldı • lstanbul Haber Servisi * Marmara Bölgesi'ni etkileyen deprem felaketi nedeniyle Marmara Üniversitesi (MÜ) Beden Eğitımi ve Spor Yüksekokulu'na özel yetenek sınavı ile alınacak öğrencilerin kayıt süreleri bu akşam saat 17.00'ye kadar uzatıldı. Cezaevinden firar • KAHRAMANMARAŞ (AA) - Kahramanmaraş'm Andınn ilçesındeki cezaevinden tutuklu bulunan Ali Karaosmanoğlu (62) dün fîraretti. Kaçak kazı yapmaktan Andınn Kapalı Cezaev i'nde tutuklu bulunan Karaosmanoğlu. cezaevi bahçesinde temizlik yaptığı sırada, tel örgüden atlayarak kaçtı. THY'den açıklama • Haber Merkezi - Türk Hava Yollan Tanıtma ve Halkla Ilişkiler Başkanı Faik Akın. gazetemizin önceki günkü sayısında yer alan Türk-Alman Doktorlan Derneği'nin Almanya'nın Essen bölgesinden Türkiye'ye gelişlerinde THY'nin ücretsiz bilet vermediğini içeren haberi yalanladı. Akın yaptığı açıklamada şu görüşleTe yer verdi: "THY'nin Almanya'daki bürolanna başvuru yapılmadığı gibi THY deprem felaketinin ilk gününden itibaren sadece Frankfurt'tan Türk-Alman Sağhk Vakfı'nın 23 doktorunu ücretsiz olarak taşımıştır. Geçen 12 gün içinde uçtuğu dış ülkelerden 63 bin 976 parçadan oluşan 1223 ton yardım malzemesini ücretsiz taşıyan THY'nin 7 sağhk görevlisinı taşımaktan kaçınmayacağı açıktır." ITÜ Mimarlık Fakültesi öğretim üyeleri Mete Tapan ve Yıldız Sey 4 İmar plaıılmi yeniden yapdmah' MtYASEtLKNUR - Depremin şiddeti tarbşmah olmakla birfikte rasathanenin açıkladığı oran 7.4. Başka ülkelerde de bu şiddette deprem oluyor ama tahribat aynı ölçüde gerçekleşmivor. Bizde neden bu kadar büyük bir faciaya yol açu? TAPÂN - Depremler genellikle bir büyüklüğü ile bir de şiddeti ile ölçülür. Bir de depremin yapmış olduğu hasar var. Hasann büyüklüğüne göre de şiddeti belirleniyor. Bunun büyüklükle ilgisi yok. Richter ölçeği ise fizıksel bir deyim. 7.4 şiddetinde gerçekleşen tabii ki büyük bir deprem. DepTemin şiddetinin büyük olmasmın bir nedeni de çok uzun sürmüş olması. Tam 45 saniye sürüyor. Genellikle 20-25 saniye sürerken bu kez daha uzun bir sürede gerçekleşti. Burada tabii bir kere depremin 7.4 şiddetinin olması çok doğal. Bu doğallığın nedeni bence binalann niteliği ve yer seçiminden kaynaklanan yanhşlık. Konuyu önce yer seçimindeki yanhşlık olarak ele almakta yarar var. SEY - Hasann bu denli büyük olmasının en önemli nedeni de bu bölgenin Türkiye'nin en çok göç alan bölgesi olması. - Sorun, sanayileşmenin yankş seçikn bu bölgede yoğunlasmasından kaynaklaıuyor herhalde? SEY - Elbette sanayileşmeden kaynaklanıyor ama çok göç almanın yanı sıra kaçak yapılaşmanm da en yoğun olduğu bölge burası. TAPAN - Türkiye'den iki tane büyük fay hattı geçıyor. Bunlardan bir tanesı Kuzey Anadolu fay hattı, diğen de Güney Anadolu fay hattı. Kuzey Anadolu fay hattı da dünyadaki en aktif olan faylann başında geliyor. Bu aktif hatlardan biri de San Francisco yer alıyor. Bir kere Kuzey Anadolu'daki fay hattında büyük bir aktivite bekleniyordu zaten. Depremler genellikle belli bölgelerde her 100 senede bir tekrarlanan periyotlarla meydana geliyor. Aynca da bu depremin beklenen lstanbul depremi olmadığı da bütün jeolog - ve jeofızikçiler tarafından • • u söyleniyor. 0 bakımdan bugün olası bir depreme karşı Istanbul'da alınacak önlemler büyük önem kazanıyor. Bir kere binalann kalitesizliği var ve bundan önce en önemlisi zemin şartlan uygun olmayan yerlerde, yanı deprem riski yoğun olan yerlerde bizim bu kadar yoğun yapılaşmayı gerçekleştirmiş olmamızdır. - Asd büyük hata. sanayileşmenin plansız bir şekilde bu bölgede yoğunlaşmış olmasında degil mi hocam? TAPAN - Tabii sanayinın burada olması değil, sanayileşmenin de burada olması bir hata. Prof. Dr. Ihsan Ketin Petkim'in burada kurulmaması gerektiğı üzerine rapor vermiştir. Türkiye'de birçok bilim adamımn bu yanhşlığa dikkat çektiği aşikâr. Bu felaketten sonra engel olarak görülen bilim adamlanna artık inanılmaya ve değer verilmeye başlandı. Biraz geç oldu ama neyse buna da şükür. Binaların yüze 6O'ı kaçak yapılıyor' - Bugün görüyoruz ki sanayileşmenin planlandığı bölgede fav hattı dikkate alınmadı? TÂPAN - Kesinlikle alınmadı. Türkiye'nin can daman sanayinin yüzde 45 ile 75 *i bu bölgede. Sanayinin yer seçimi olarak çok genel bir kural vardır, limanlara yakm olması, altyapısı hazır ve enerji üretiminin gerçekleştiği bölgelere kurulması gelenektir. Bunun doğru olduğunu söylemiyorum, ancak genel kabullerden hareket edilmiştir. Buralann bataklık olduğu, bilim adamlan tarafından da bu bölgenin yerlileri tarafından da biliniyor. Mühendislik açısından bu bölgede inşaat yapılamaz değildir. Mühendislik her şeye çare bulur. Nasıl bulur? Teknolojisini geliştirir, bu teknolojinin getirdıği maliyeti üstlenmeye de hazırsanız yapılaşma gerçeklesebilir. Fakat hele Gölcük bölgesinde ortaya çıkan, teknolojiniz de olsa bir işe yaramaz. Çünkü su, 100 metre içeri gelmiş. Burada istediğiniz kadar binalan sağlam kazıklar üstüne de oturtsanız felaketin önüne geçemezsiniz., Demek ki buraya inşaat yapmamak gerekiyor. Buradaki yer seçimi, son derece hatalı. Burada diğer bir sorun, tstanbul'la ilgili olarak da söyleyeyim; bazı heyelan bölgelerinde inşaatlar yapılmaktadır. Oysa planlarda hangi koşullarda yapılacağı not olarak yer almaktadır. Planlara bunu yazmak da bir şey ifade etmiyor. Çünkü binalann yüzde 55'i, 6O'ı kaçak. Bu demektir ki siz belediyeden iki katlı, # tstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mete Tapan ve Prof. Dr. Yıldız Sey, olası büyük bir depreme karşı alınacak önlemlerin başında imar planlannın yenilenmesi, mevcut binalann üniversiteler ve mühendis - mimar odalarınm katkılanyla yeniden incelenmesi ve denetim yapacak belediye kadrolannın meslek içi eğitimden geçirilmesini öneriyor. üç katlı bina yapmak ıçin izin alıyorsunuz. sonra zaman içinde iki- üç kat daha ilave ediyorsunuz. Sistem zaten denetim mekanizması olmadığından, yer seçımine önem verilmediğinden bu felakete zemin hazırhyor. - Demek ki birinci yanlışhk yer seçiminde-. TAPAN - Yer seçimiyle ilgili olarak madem ki yanlış bir yer seçimi yapıyorsun, yine sağlıklı parsel ölçeğinde zemin araştırması yapmak zorundasın. O da yapılmıyor. Üçüncüsü de imar planına aykın olarak kaçak kat çıkıyorsunuz. Aynca da mühendislik açısından aykın binalann yapılması da bir başka sorun. SEY - Depremin olduğu günden itibaren hemen suçlu aramaya koyulduk. Suçlu ararken de ilk akla glen müteahhitler, ikinci akla gelen de belediyeler oldu. Bence bu mi suçlu? - Bir iBn ya da ilçenin planlan yapdırken jeolojik vapısı göz önüne ahnıyor mu? SEY - Onu Mete daha ıyi bilir ama plan yapan öğrencilerim bu çahşmalar sırasında zemin etüdünü gösteren belgeleri alamamaktan yakınıyorlar. TAPAN - Zaten bir plan yapılırken heyelan bölgelerini gösteren haritalar var. - Heyelan haritalan tamam da ya deprem? TAPAN - Hayır öyle bir şey yok. Burası birinci derecede, burası ikinci derecede deprem tehdidi altındadır diye bir çalışma yok. Sadece heyelan bölgeleri ve askeri bölgeler aynlır. Zaten statikçiler deprem bölgelerini göz önüne alarak ona göre kat sayısını belirler. SEY - Aslında jeolojik haritalann verilmesi lazım, eğer bunlar elde edilemiyorsa zemin etütlerinin TAPAN - Gayet tabii. Sıradan vatandaşlarla, kaçak yaparak rant peşinde koşan müteahhitlerin başı belada asıl. - Biraz somutiastırmak istiyorum. Avalartla çok kath binalar var. Birçoğu yıtakk Tahribatm bu böigede görütmesinde sorun, zeminden mi kaynaldanıyor, çok kath yapdann müheodisBginin kötfi ohnaandan mı? TAPAN - Bir kere deprem riski yüksek bir bölge Avcılar. Zemin emniyet gerilmesi zayıf bir bölge. Burada birtakım önlemlerin alınması lazım. Temel mühendisliği açısından çok önemli çözümlerin getirilmesi lazım. Gereken yerlerde zeminin tahkik edilmesi zorunlu. Burada çok katlı binalann yapılması doğru muydu? Zeminin uygun olmaması maliyeti arttıracağından, bu yöre halkı tarafından karşılanabilir miydi? Bugün Avcılar'da 4-5 milyara daire sorumlulannın hemen hepsı müteahhitlerin adamıdır. - Deprem felaketine uğrayan yerterin tekrar yerlesime açılması doğru mudur? Taşnunasmın maüyeti çok mu yüksek? Adapazan iki kez deprem felaketine uğradı, yine aynı yerde mi kalacak? SEY - Zemin uygun değilse orada yeniden yerleşmek doğru değildir. Kurulabilir ama maliyeti çok yüksek olur. Zorunlu olarak yer değıştırme birçok yerde başvurulan bir yöntem ama benim şahsi görüşüm bir kentin tümüyle yer değiştirmesı, mümkün olduğunca en son başvurulacak çare olmahdır. Çünkü Adapazan çok büyük bir kent. Acaba tümüyle mi yerini değiştırecekler yoksa yıkılan mahallelere karşılık bir uydu kent falan mı yapılacak, bunu iyice düşûnmek lazım. Ama bu şekilde zorunlu yer değıştirmeler sosyal bakımdan bir yığın sorunlar yanlış. Bütün bblgedeki konut üretimini düşünecek olursak bu süreçte yer alan bütün kesimleri suçlamak daha yerinde olur. Bu süreçte kimler var? Önce plancılar var, tasanmı yapan mimarlar var, inşaat tekniğini belirleyen mühendisler var, ondan sonra öngörülen tasanmı uygulayan müteahhitler var, bunun denetimini yapan belediyeler var ve son olarak da kullanıcılar var. Ben bu sistemin içinde hiçbir kesimi temiz görmüyorum. Niye temiz değil? Bir kere kullanıcı ya da mal sahibi arsasından azami rantı elde etmeye çalışıyor. Satış amacıyla değil de ailesi için dahi olsa bu arsadan mümkün olduğu kadar çok yararlanmak istıyor. Bunu yapanlan 'cahü. bilgisi yok' diye değeriendirmek yanlış. Kaçak binayı ve yasalara aykın rant elde etmek isterken bilgisi var ama. Istediğini elde etmek için rüşvet vermeye bile razı. Rüşvet verdiğin zaman demek ki var bunun altında bir şey. Dolayısıyla mal sahibi burada suçlu. Kaçak yapmayı manfet sayan, yasal sınırlar içinde evini tamamladıktan sonra demir filizlerini bırakarak "BeUd bir-iki kat daha çıkanm" düşüncesiyle bekleyenler kesin suçlu. Plancılar bence suçlu. imar planlan hazırlanırken jeolojik haritalan göz önüne almadıklan için suçlular. Ondan sonra da bina eğer doğru projelendirilmemış bir binaysa yapılan müteahhit istediği kadar uygun biçimde yapsın, sağlam olması mümkün değil. Bu durumda mimarlar ve mühendisler de aynı oranda suçlular. Denetimi yapmayan, yapamayan belediyeler de bu suçtan nasibini alıyor. Bütün bunlar temiz de sadece müteahhitleT yapılması gerekir. TAPAN - Plan yapılırken zemin etütleri ahnıyor. "Burası alüvyondur. burası Gürpınar formasyonundadır" diye belirtiliyor. Bu durumlarda zemin emniyet koşullan söz konusu oluyor. Halbuki her parselde özel olarak bir kere zemin etütlerinin yapılması gerekir. - Ben vatandaş olarak evimin sağlam olmasını istnorum. Bana düşen görev ne? Depremden komnmak için evimin sağlam olup olmadığını nereden bikceğim? TAPAN - Sen bmayı yaparken bir mimann ve statikçin olacak. Mimar projeyi çizecek, statik mühendisin o arazi ile ilgili olarak zemin emniyet gerilmesini hesaba katarak binayı yapacak. Zemin emniyet gerilmesi etütle ortaya çıkar. O zemin biüniyorsa statikçin "Buranın zemin emniyet gerilmesi 2'dir" der. Temelini, projesini ona göre yapar. Ama demin Yıldız Hanım'ın dediği gibi büyük bir gökdelen yapıyorsan, orada zemin emniyet gerilmesini güçlendirici temelden itibaren birtakım önlemler almak lazım. Bunlar da yapıhr zaten. Bunu belediye değil buraya yatınm yapan kişi ya da kurum yapar. Sen belediyeci olarak zemin emniyet gerilmesinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığını kontrol için üniversiteden rapor isteme hakkma sahipsin. Zaten bu yatınmı yapan şirketler bunun bilincindedirler. Bu nedenle Istanbul'da hiçbir gökdelen yıkılmaz. Çünkü bu yapılan Türkiye'nin en iyi mühendislerine yaptırdıklan gibi aldıklan hesaplan da Avrupa'da incelettirir, gözden geçirirler. - O zaman sıradan vatandaşlann yapılan tehlike arz ediyor demektir-. satılıyor. Avcılar'a deprem sonrasında baktığınızda yıkılmayan binalann çoğu da olduğu yerde zemine oturmuş. Demek ki zeminde bir problem var. Zemine uygun bina formlannın. projelerinin yapılmadığı da açık bir şekilde görülüyor. Birtakım konsollar, konsollann ucunda kolonlar. çıkmalar. Bunlar mühendislik açısından da doğru değil. Bunlan yapıyorsan da gereken önlemleri temelden itibaren alman lazım. Beton kalitesinin çok yüksek olması lazım. Bunlann hiçbirinin kontrol edilmediği ve yapılmadığı görülüyor. 'Sigortasız blnanın alınmaması gerek* - Hocam, deprem oldu bitti de sonrasına bakalım. E\ almaya gitriğimizde o evin sağlam olup olmadığını nasıl anlayacağız? Ya da sabcıdan neleri istememiz gerekir? TAPAN - Bir sigorta isteme alışkanlığını edinmemiz gerekiyor bundan sonra. Sigortasız binayı almamamız lazım. Sigorta belgesi isteyeceksiniz. - tstanbul'da yaptığı binayı sigorta ettiren bir müteahhit biliyor musunuz. hiç duydunuz mu? TAPAN - Bundan böyle olacak, olmalı. Sistem getirecek zaten. Bakanlar Kurulu'nda görüşüldü. Zorunlu olarak bunlar yapılacak. Çünkü sigorta şirketi kendisini garantiye almak için her projeyi ciddi bir şekilde denetleyecek. Teknik uygulama sorumlusu diye bir kavram var. Teknik uygulama sorumlusu Türkiye'de imza atmaktan başka bir işe yaramayan bir birimdir. Aynca da bu imzayı atan teknik uygulama çıkanyor. Köylerde bu çok başvurulan bir yöntem. Doğu'da çoğunlukla yapılıyor, bir mezrayı alıyor, 3 km uzağa taşıyor. Mülkiyet meseleleri de devTeye giriyor. Çünkü ancak orada kamu arazisi bulunabiliyor. Yeri değiştirilen köyün sakinleri eski yerleşim yerinden tümüyle kopmuyor. Bağından bahçesinden. tarlasından, merasından kopamıyor. Sonuç olarak yeni yerinde oturmuyor. Eğer kısmi bir taşıma yapılacaksa ve yine eski Adapazan'na bağlı kalınacaksa benzer problemlerin yaşanacağmı sanıyorum. - Depremin tahrip ettiği il ve ilçelerde imar planlannın yenilenmesini gerekü bulur musunuz? Eski planlar mı gecerfi olmalı? TAPAN - Bu dediğinize tamamen katılıyorum. Geçenlerde Bakanlar Kurulu bir karar aldı. Demokrasi açısmdan çok olumlu değil fakat geçici olarak bütün belediyelerin aynı şekilde hareket etmelerine yönelik bir girişimse bu, yani imar planlanm yeniden gözden geçirmelerine fırsat veriyorsa doğrudur. Planlann yenilenmesi için bir tavsiye karan niteliğinde de olsa karar alınabilirdi. Her halükarda bu planlann mutlaka gözden geçinlmesi, yenilenmesi gerekir. En azından bu planlara bazı notlann ilave edilmesi lazım. Gerçekten binalann bazı yerlerde çok katlı olmasını gerektiriyor. Şimdi o çok katı gerektirmek demek bu arada zeminle ilgili birtakım önlemlerin alınmasını gerektiriyor. Özellikle deprem riski büyük olan yerlerde ya da zemin şartlan kötü olan yerlerde. Dolayısıyla bunun bir kere irdelenmesi lazım. Bazı bölgelerde parsel ölçeğinde dahi olsa zemin etütlerinin mutlaka istenmesi lazım. Bu arada belediyelere yardımcı olmak için odalara da çok büyük iş düşüyor. Burada sahiden odalar devreye girip yardımcı olabilirler. Birtakım raporlar hazırlayabilirler. Bugün artık yeterli sayıda mühendis, mimar ve jeolog da var, jeofizikçiler de var. Yani bizim böyle bir potansiyelimiz var. Bu potansiyeli hiçbir zaman sağlıklı bir şekilde kullanamıyoruz. - Zemin etüdü nereden Lstenir? Ben parsclimin zemin etüdünü \aptırmak istediğimde nereye başvurmalmm? TAPAN - Bunu yapan fırmalar var. Üniversiteler yapabilir. - Sıradan bir vatandaş gküp böyle bir talepte bulunabüir mi? TAPAN-Gayet tabii. Üniversitelerin döner sermayeleri kanalıyla bunlar istenebilir. Zemin etüdü yapan özel Fırmalar var. - Projelendirme ve projeyi uygulama saflıasında yerel yönetimleri daha etkin kılmak için yeni düzentemeler gerekiyor mu? TAPAN - Evet. bunlar da söz konusu olabilir. Bir kere yerel yönetimlerin denetim yapacak kadrosu yok. Uzman kadrolannın çok iyi olması lazım. Bir projeyi denetleyen kişinın yapan kişiden daha deneyimli olması gerekir kı denetim yapabilsin. 'Depremle mücadele edllmeir - Hocam şimdi getelim muhtemd tstanbul depremine. tstanbul bu depreme hazır nu, şiddetli bir depremde İstanbul'un haü nk'olur? TAPAN - Depremin Istanbul'da ne zaman olacağı da belli değil. Ama depremle yaşamak zorunda olduğumuz gerçeğini de bilmek zorundayız. Depremle yaşamanın gereği neyse onu yapacağız. Bizim birey olarak depremle ilişki kurmamız lazım. Bu da egitimle olur. Bu bir kültür meselesi. Japonya'da depremden korkmak ayıp karşılanıyor. depremden korkmayacaksınız, depremle mücadele edeceksiniz. Binanı da depreme uygun yapacaksın ve paniğe kapıtmayacaksın. lstanbul depremi ile ilgili senaryolara bakıldığında tablo çok ürkütücü. Çünkü tstanbul'daki binalann yüzde 6O'ı kaçak. Kaçak olan binalarda zaten bir denetim yok. Kaçak olmayanlarda da mühendislik, yani uygulama açısından hatalar var. Burada kalkıp bazı rakamlar verer' insanlan korkutmak yanlış, ama buna hazırlıklı olmamızda yarar va Bir kere bizim örgütlenmemiz lazım. Deprem anında bizim ne yapmamız gerekir? Belli bir otoritenin var olması lazım Istanbul'da. Aynca bu otoritenin tstanbul'da mı olması gerekir. Acaba Istanbullular mı bununla ilgilenmeliler, yoksa İstanbul'un çevresinde depremden zarar görmemiş kentlerdeki insanlar mı yardım etmelidir. Çünkü büyük bir olasılıkla yardım edecek kurumdaki insanlar da deprem anında can derdine, aile derdine düşecekler. Burada herkesin deprem anında yaşadığını farzederek birtakun görevler üstlenmiş olması lazım, devlet kurumlannın birtakım görevler üstlenmiş olması lazım. Aynca depremde gerekecek araç gerecin daha önceden bir yerlerde depolanmış olması gerekir. SEY - Deprem öncesinde olası bir deprem için hazırlık planı yapılmalı. Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mustafa Erdik'in bir yazısını okudum. Diyor ki "Bizim kanunlanmız bu tür hanrlık planlan için bir sfirü şeyler öneriyor. Getişmiş birtakun yönetmeliklerimiz ve kanunlanmız var. Ancak bunlar bölgesel düzev de yapılmasuu öngörüyor ama ulusal düzeyde böyle bir hazırlık planımız yok. Bunu sağladığınıız zaman bu kadar büyük sorunlaıia karşılaşmayacağız. Bu hazırlık olduğunda İstanbul'un bir bölgesinde deprem olduğu zaman kim hemen devTeye girecek? Valilerin büyük yetkileri ve sorumluluklan var. Bu yetki ve sorumluluklar valiler tarafindan tam kuUanılamıyor. Acil yardım nereden gelecek? Yardım malzemeleri önceden nerede depolanacak? Deponun yoDannın önceden haarlanmış olması lazım. TAPAN - Bence zaman kaybetmeden bugünden itibaren bütün binalann, şu ya da bu şekilde deprem riski açısından incelenmesi lazım. - Tam da onu soracaküm. Mevcut binalann durumu ne olacak? Sağiamlığını kim denetleyecek? TAPAN - Burada üniversiteler devTeye girebilir, artı özel şirketler bunu yapabilir. Mühendis ve mimarlar odası böyle bir görev üstlenebilir. Herkes nasıl bir binada oturduğunu bilmeli, bunlann takviye edilmesi gerekiyorsa edilmeli. Boşaltılması gerekiyorsa boşaltılmalı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle