23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
.4 AĞUSTOS1999ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sözteşmede anlaşmazlık • SAMSUN (Cunıhuriyet) - Samsun Büyükşehir Belediyesi ile belde beledıyeleri Gazi, Ilkadım. Canik'te çahşan bin 450 işçi>i ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde Belediye-lş Sendikası, Büyükşehir Belediyesi ile anlaşmaya vardı. Belediye-tş Sendikası ile belediye başkanlan arasında süren görüşmelerde Ilkadım Belediyesi'nde 13, Gazi Belediyesi'nde 5, Canik Belediyesi'nde de 3 madde üzerinde görüşmeler tıkandı. Sendika \e belediye başkanlan arasında süren görüşmelerde bir sonuca vanlamayınca konu Yüksek Hakem Kurulu'na kaldı. Samsun'a • SAMSUN (Cumhuriyet) - Rusya Federasyonu' ndan Karadeniz üzerinden Samsun'a gelecek olan boru hattının çalışmalan sürüyor. Samsun'a ekonomik ve istıhdam yönünden büyük kazanç sağlayacak olan doğalgaz boru hattının şehir içinde kullanılması için de Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından 'Samsun Gaz Dağıtım AŞ' adında bir şirket kurulması kararlaştınldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, doğalgazın gelmesiyle Samsun'un bölgenin merkezi olma konumuna geleceğini söyledi. Yozgat'ta kenevir operasyonu • YOZGAT (Cumhuriyet) - Esrar hammaddesi olarak kullanılan dişi btatkenev in ekimiyle ... müçadeleyi sıklaştıran Yozgat tl Jandarma Alay Komutanlığı narkotik şube ekıpleri, son bir ay içerisinde toplam 727 bin 455 kök dişi hintkeneviri imha etti. Olayla ilgili yedı kişi v akalanarak gözaltına alındı. ll Jandarma Alay Komutanı Albay Ihsan Baz, dişi hintkeneviri ekimınin izne tabı olduğunu. bu konuda her yıl uyanlar yapmalanna rağmen kaçak ekimlerin devam ettiğinı belirterek "Buna kesinlıkle izin vermeyeceğiz. Belki köylü vatandaşlanmız bunu bilmiyorlar, ama dişi hintkenevirinden imal edilen esrar gelecek nesillerimiz için büyük tehlike oluşturmaktadır" dedi. Kara paracılar kopunuyor' • GAZİANTEP (Cumhuriyet) - CHP II Başkanı Metin Çelikel, hükümetin açıkladiğı ekonomik paketle fedakârlığın, daha önceleri olduğu gibi yine çalışandan, dargelirliden ve esnaftan ıstendiğini bildirdi. Çelikel, hükümeti, Uluslararası Para Fonu'nun direktifleri doğrultusunda uygulama yapmayı ödev bilmekle eleştirirken, işçi ve memurun insanca yaşama isteklerine ve haklı taleplerine karşı ilgisiz kalmakla suçladı. Çelikel, "Ahnan ekonomik kararlarla yine kara para sahiplerini koruyan ve yine kaçakçılan kollayan bir anlayışın temsilcisi olduğunu tartışmasız şekilde göstermiştir" dedı. Düzeltme • Haber Merkezi - Gazetemizin salı günü yayımlanan sayısının 2. sayfasında "Afrika Rönesansı" başlığıyla yayımlanan yazıda Doç. Dr. Huner Tuncer'in imzasının altına yanlışlıkla emekli öğretmen yazılmıştı. Kendisi ünıversitede öğretim üyesidir. Düzeltir, özür dileriz. Yerel Yönetimler Yasa taslağma bazı belediyeler olumlu yaklaşırken bazılan karşı çıkıyor Belediyeler bölündüBARIŞ DOSTER Hükümetin gündeminde yer alan ve önümüzdeki günlerde TBMM'ye hükümet tasansı olarak gelmesi beklenen "Yerel Yönetimler Yasa Taslağı" nı değerlendi- ren Esenyurt Belediyesi Başkanı Gürbüz Çapan. taslağın seçılmişlerin değil, atan- mışlann yetkilerini artırdıgını söyledi. Sa- ngazi, Büyükça\Tişlu ve Kavaklı beledi- ye başkanlan ise taslağa olumlu yaklaştı- lar. Başkanlar, yetkilerinin abartüı oldu- ğu iddıalanna da katılmadılar. Yetkilerinin niteliğıni değerlendiren ve geçtiğimiz yasama dönemde kadük olan, fakat hükümetin bazı değişikliklerle ye- niden TBMM gündemine getireceği Ye- rel Yönetimler Yasa Taslağı hakkında gö- rüşlerini açıklayan belde belediye başkan- lanndan CHP'li Esenyurt Belediye Baş- kanı Gürbüz Çapan, belde belediye baş- kanlannın yetkilerinin fazla olduğu iddi- Xİsenyurt Belediyesi Başkanı Gürbüz Çapan, taslağın seçilmişlerin değil, atanmışlann yetkilerini artırdıgını söyledi. Sangazi, Büyükçavuşlu ve Kavaklı belediye başkanlan ise taslağa olumlu yaklaştılar. Ç^apan, belde belediye başkanlannın yetkilerinin fazla olduğu iddialanna katılmadığım vurgularken, Sangazi Belediye Başkanı Fikret Şahin , beldelerin yetkilerinin fazla abartıldığını söyledi. alarına katılmadığmı \ urgulay arak "Eğer yetkilerimizi fazla buluyorlarsa, isteyen başkanla yerimi değiştirmeye hazırun. En sorunlu ilçenin başkanhğnu yapmaya ha- nnm'* dedi. Çapan. taslağın da valilerin yetkilerini arttırdığını belirtti ve valilenn seçimle gelmedıklerini anımsattı. Çapan "Secilmişlere karşı atanmışları güçlendi- riyorlar. Bunu vapacaklarına valilerin se- çimle gelmesini sağlasınlar. valilik ve bele- dive başkanhğını birleştirsinler daha iyi" diye konuştu. Sangazi Belediye Başkanı Fikret Şa- hin de, beldelerin Büyükşehir Belediye- si 'ne bağlı olmadıkJannı ve yetkilerinin faz- la abartıldığını söyledi. Büyükşehire bağ- lı olmamanın, daha rahat çalışmalanna fırsat verdiğinin altını çizen Şahin "Fakat bu durum büy ükşehirden yardım abnamj- n da önlüyor. Hete bir de farklı partiden- seniz, yardım almanız daha da zor. Kısa- cası büyükşehire bağlı obnamanın avan- tajlan da var, dezavantajlan da" dedi. Yerel Yönetimler Yasa Taslağı'nın bu- günkü tabloya göre çok ileri bir adım ol- duğunu vurgulayan Şahin, bu sayede be- ledıyelenn ekonomik anlamda rahatlaya- caklannı ifade ederek "Bazıeksiklerine kar- şuı Türldyekoşuliannda olumlu bir adım" diye konuştu. DYP'li Büyükçavuşlu Belediye Başka- nı Mehmet Ali Uzer de yetkilerinin abar- tılı olmadığını savundu. Yasalarçerçevesin- de görevlerini yerine getirdiklerini belir- ten Uzer, Yerel Yönetimler Yasa Tas- lağı'nın da şimdiki duruma oranla daha iyi çalışmalanna olanak vereceğini öne sür- dü. ANAP'h Kavakh Belediye Başkanı Orhan Tıraşoğhı ise belde belediye baş- kanlannın yetkisinin yasayla belirlendiğini ve aşın bir yetkinin söz konusu olmadığını öne sürdü. Tıraşoğlu, yeni taslakla ilgili de, "Yerel yönetimlerin önünü açarsa bir anlamı ohır" diye konuştu. Elizabeth Bowes-Lyon, 1923 'te Kral 6. George ile evlenerek huliçe umanını aîmıştı na Kraliçe 99 yaşmdatngiltere Kraüçesi IL Ebzabeth'in annesi Elizabeth Bowes-Lyon bugün 99 yaşına giriyor. 1900 yılında aristokrat bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Elizabeth, 1923 yüında Kral 6. George ile evlenerek krafiçe unvanıaku. Ana Krafiçe,II. DünyaSavaşı'nda NazisakfanasuTJsnKİaLondra'yıterketmeyerekhal- ka moral verdiği için HkJertarafından "Avrupa'da- ki en tehükeü kadın" olarak tanımlanm^tL Hâlâ ülkenin en sevflen isûnkrinden biri olan Ana Kra- üçe'nin, sessiz görüntüsünün tersine krahyet aiiesin- de sözû geçen bir kişflik olduğu behftilryor. fngOte- re Kraliçesi IL Elizabeth, yüzyıh dokhırmak iizere olan annesinin yaşgününü geleneksel bir şekilde telgraf göndererek kutladı. Çelik Gülersoy, Büyükada'da verilen konser sırasında teybi açan eski bakana tepki gösterdi 'Gürültücü Eıııiıı KııFu kunyorum' Gülersoy: Yargı yolu açık İstanbul Haber Servisi - Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlanndan ve eski ANAP milletvekili Emin Kul'un tstanbul Devlet Opera ve Balesi sanatçılannın Büyükada'da pazar gecesi verdiği konserden rahatsız olup teybınin sesini sonuna kadar açması tepkı topladı. Konserin verildiği Kültür Evi'ni yöneten Çelik Gülersoy. polisin olaya müdahale etmesme kadar varan olaylarla ilgili olarak yaptığı açıklamada. konserin Kültür Bakanlığı'nın izniyle verildiğini bildirdi. 'Konser faaliyetleri yasaT Büyükada Kültür Evi'nin Kültür Bakanlığı ile Turing arasında yapılan bir sözleşmeyle kurulduğunu anımsatan Gülersoy. 1998'in mayıs ayında açılan Kültür Evi'nin faaliyetleri arasında konserlerin de bulunduğunu kaydetti. Kültür Bakanlığı ile yapılan protokolden başka polisten ve kaymakamlıktan geçen yıl, Turizm Bakanlığı'ndan ise bu yıl bütün yasal izinlerin alındığını belirten Gülersoy, yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Bahçede yapılan müziğe karşı çevreden sadece 2 komşunun baştan beri yaptığı hoşnutsuz itirazlan haksız ve temelsiz buluyoruz. Çünkü konserler hergün değil, haftada iki kez veriliyor. Akşam saat 2030'da başlayıp 22.00'de bhiyor. Disko müziği değil, düm a kalitesinde Batı klasik müziği yapüıyor. Büyükada'da asıl gürültü kaynağı olarak diskolar, kulüpkr var. Bu iki şikâvetçi bu gökgürültüsünü duymazlar. Bay Emin Kul ve komşusu 1 yddır kaymakamhğa yazılı şikâyette bulunuyor. Sonuç alamadj. Isterse yargı yolu açıktır. Bunlar dururken kaba kuvvete başvurup aşın gürültü yapması çok kınanacak bir davranışör." İstanbuVda huzur operasyonu İstanbul HaberServisi- Silivri deki yaz- lığında geçırdığı kalp knzi sonrasında te- davisi süren yeraltı dünyasının önde ge- lenlennden Dündar Kılıç'ın polis tara- findan aranan 4 adamı, Silivri'de Millet Hastanesi önünde gözaltına alındı. Polisin organize suç örgütlerine yöne- lik diğer operasyonlannda da AH Bakır ve Adnan Çiçek'e bağlı olarak çahşan 13 kişi 16 adet çeşitli çap ve mar- kada tabanca, 3 adet pompalı tüfek ve çok sa- yıda mühimmat ile yaka- landı. İstanbul Organize Suçlar ve Silah ve Ka- çakçılık Şube Müdürlü- ğü'nden yapılan açıkla- maya göre. Silivri "deki yazlığında kalp krizi geçirerek Millet Has- tanesi'ne kaldınlan Dündar Kılıç'ın has- tane çevresinde güvenliğinı sağlayan 4 kişi. 3 adet tabanca. 3 adet şarjör ve 11 adet fişek ile birlikte önceki gün gözaltı- na alındı. Bu kışilerden 2'si çıkanldıkla- n Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'ncatu- tuklanarak cezaevine konuldu. Polis. ls- • Polisin gerçekleştirdiği operasyonlarda, aralannda Dündar Kılıç'ın 4 adamının da olduğu belirtilen çeşitli suçlara kanşan 17 kişi 16 adet tabanca ile birlikte yakalandı. tanbul'un Anadolu yakasında çeşitli suç- lara kanşan ve liderliğini Ali Bakır'uı yaptığı örgüte yönelik operasyonlarda ise 11 kişiyi yakaladı. Bu kişilerin haraç al- mak, adam yaralamak, çek senet tahsila- tı yapmak, zorla senet imzalatmak gibi suç- lara kanştıklan belirtildi. Sorgulamalar sonucu. Ali Bakır'ın, özürlü kızrna sarkıntıhk ettiği gerekçesiyle Ali Ercan ve ailesinin toplu olarak infaz edilmesı için adamlannı azmettirdigı ortaya çıktı. Cezaevinde tutuklu bulunan organi- ze suç örgütü elebaşla- nndan Adnan Çiçek'e bağlı olan Musa Dülger de 1 Ağustos 1999 gü- nü düzenlenen operas- yonda 1 adet ruhsatsız tabanca ile birlik- te yakalandı. Ali Bakır'ın 12 adamından 5"i, çıkartıldıklan İstanbul DGM'ce tu- tuklandı. Dülger'in, Üsküdar Paşakapısı Cezaevi Müdürü'ne silahlı saldın düzenleyerek, ta- banca ile yaralama olaymın firari sanığı olduğu bıldirildi. Yiğiften Bankekspres'e dava tstanbul Haber Servisi - lşadamı Kork- maz Yigit ve kardeşi Yılmaz Yiğit, eski sahıbi olduklan Bankekspres'in olağan genel kurul karannın iptali istemiyle da- va açtı. Korkmaz Yiğit ve Yıbnaz Yiğit ile Kork- maz Yiğit Holding ve Korkmaz Yiğit In- şaat AŞ adına avukat Fehmi Demir ve Prof. ÖmerTeoman tara- fından İstanbul 2. Asliye Tıcaret Mahkemesi'ne sunulan dılekçede, Baş- bakanlık Tasarruf Mev- duatı Sigorta Fonu'nca yönetilen Bankekspres'in 1 Nisan 1999 tarihinde yapılan olağan genel ku- rul toplantısında, Kork- maz Yiğit ve Yılmaz Yi- ğıt'ın yönetım kurulu üyeliğı yaptığı 3 Şubat 1998 ve 25 Ekim 1998 dönemleri arasındaki işlemlerin onay- lanmadığı belirtildi. Bu toplantıda eski yönetıciler hakkında "sorumlulukdavası'' açılmasma karar venldığı ifade edilen di- lekçede, "Bu toplanb, sadece fonun kao- lımı ile gerçekleşmiş ve hükümsüzlüğünün tespiti talep edilen karaıiar sadece bu fo- • lşadamı Korkrnaz Yiğit ve kardeşi Yılmaz Yiğit, eski sahibi olduklan Bankekspres'in olağan genel kurul karannın iptali istemiyle dava açtı. nun oylan ile ahnmıştır'' denildi. Başba- kanlık Tasarruf Mevduatı Sigorta Fo- nu'nun, Yiğit'e ait holding ve inşaat şir- ketinın bankadaki yüzde 98.38 hissesini Hisse Devir Sözleşmesi ile aldığı belirti- len dilekçede, "Fonun, anayasal dayanak- tan voksun oluptüzelkişiliği haiz bulunma- ması, bu tur hisse devir sözteşmesini imza- lama hak. \etki ve görevi haiz olmamasL, sözleşme- nin hükümsüzlüğüne ne- denolmaktadır" ıddıası- nayer verildi. Dilekçede, toplantının hukuken ge- çerli olmadığı ileri sürül- dü. Korkmaz Yiğit ve Yıl- maz Yiğit'in Bankeksp- res'in gerçek sahipleri ol- duğu ifade edilen dilek- çede, fonun sahiplik sıfa- tına dayanak oluşturan Hisse Devir Söz- leşmesi'nin hükümsüzlüğünün tespiti ko- nusunda Ankara Asliye Ticaret Mahkeme- si'ne açtıklan davanın sonucunun istenme- si, bunu müteakip olarak da 1 Nisan 1999 tarihinde yapılan olağan genel kurul top- lantısında alınan tüm kararlann hükümsüz- lüğüne karar verilmesi talep ediliyor. DUZYAZI ORHAN BtRGtT Kosova, Dimyat mı Oluyor? Kosova'datek resmi dilin Arnavutça olarak be- lirlenmesinin, Miloseviç e karşı kendi kültürel var- lıklannı korumak için kan ve gözyaşı dökmüş olan ülkedeki Türk azınlığı arasında haklı tepkilere yol açtığı anlaşılıyor. 'Cumhuriyet, 2 Ağustos 1999' 1945 yılında Tito Yugoslavyası'nın özerk bir cumhuriyeti olarak Sırp, Arnavut, Karadağlı ve Türklerin oluşturduğu Kosova'da, nüfusun yüzde 4.3'ünün kendilerini nüfus sayımlarında Türk ola- rak yazdırdığı biliniyordu. Öteki etnik gruplar gibi, Trto Yugoslavyası'nda TürkJer de anadillerini öğ- reten okullarda okuyabiliyor, gazete ve radyolan- nı, üstelik devlet korumacılığı altında yayımlaya- biliyorlardı. Hakkını vermek gerekırse, Kosova'yı Sırplaştır- ma çabalanna karşın Miloşeviç'in bu olanaklara şimdilik dokunmadığı söylenecektir. Ne var ki, ül- ke Miloşeviç'ten kurtulduktan hemen sonra, Ko- sova'nın tek egemen gücü olmak isteyen Koso- va Kurtuluş Ordusu 'UÇK' bu dengeyi bozdu. 7 Temmuz'dan itibaren Prizren'de geçerli tek resmi dilin Arnavutça olduğu bıldirildi. Böylelikle, 1951 yılından bu yana Türkçe eğitim veren okullar, önümüzdeki ders yılında kapılannı kapatacaklar. 17-20 Haziran günleri arasında üechtenste- in'da Prens Hans Adam H'nin himayesinde Prin- ceton Üniversitesi'nce düzenlenen 'Banş ve Gü- neydoğu Avrvpa'nın Geleceği' adlı bir konferans- ta ortaya atılan senaryolar, özeJlikte Avrupa Birli- ği'nin bölgeye bakış açısını da göstermektedir. Eski Isveç Başbakanı ve BM Genel Sekreteri- nin Özel Temsilcisi Carl Bildt, AB özel Temsilci- si Wolfgang Petrisch, finans dünyasının tanın- mış ismı George Soros, ABD'nin Makedonya Bü- yükelçisi C. Hill, Federal Almanya ve Avustur- ya'nın Dışişleri Sekreterleri ile iki eski Yugoslav baş- bakanının ve Makedonya, Amavutluk, Bosna-Her- sekli bazı hükümet üyelerinin de katıldığı konfe- ransta, Miloseviç karşıtı kalabalık bir Sırp grubu- nun da bulunduğu anlaşılıyor. Konferansta konuşulanlan, o toplantının özel çağnlılarından olduğu anlaşılan Büyukelçi Taner Baytok özenle saptamış. Dışişleri Bakanlığımızın çeşitli bürolanna dağı- tımı yapılmış o tutanak-raporda bölgenin gelece- ğine iltşkin düşünce alışverişlerinin yapıldığı gö- rülüyor. Bölgede Rusya'ya tanınacak görev, yeni statü, sınırlann olası biçimi, çok etnikli ya da etnik ba- kımdan temiz toplum yaratılması, Kosova'nın oto- nom ya da bağımsız olması, geniş bir Arnavutluk oluşturulmast, yeni oluşumda Federal Yugoslav Cumhuriyeti'nin yerinin olup olmaması, nihayet Miloşeviç'in geleceği gibi konularda taban taba- na zrt görüşlerin savunuluyor olması, Taner Bay- tok'a göre umutsuzluk ve zorluğu ortaya koymuş- tur. Baytok'un saptamalan arasında, kimi Batılı bilim adamlannın Güneydoğu Avrupa'yı sadece Avrupa için tehlikeli olmaktan çıkartma irf)9Si böl- ge insanını ve ülkelerini hiçe saymak, sınırlan ye- niden düzenlemeye yöneliktir. Türk diplomatı, bu görüşünü tartışmalar sırasın- da dile getiımiş, görüşlerine Avusturya Dışişleri Ge- nel Sekreteri ile ABD nin Makedonya'daki Büyü- kelçisi de katılmış. Ama ilginçtir, bölge ülkelerinin temsilcileri bu konuda ağızlannı açmamışlar. Da- hası, Miloşeviç'i ortadan kaldırma görevini Batı ül- kelerinin üstlenmesi önerisi konferanstaki Sırp- lardan gelmiş, yeni bir seçim yapılırsa diktatörün daha da güçleneceği kuşkusu da yine onlar tara- fından açığa vurulmuş. İlginçtir. Baytok'un bu toplantıya çağnlı olduğu- nu öğrenen Yunanistan'ın, alelacele konferansa ka- tılmasını sağladığı Papandreau'nun özel temsil- cisi Randes, bu konferansta Miloşeviç'i, 'halkın desteğini almış bir lider olarak Yugoslav Cumhu- riyeti'nin tek temsilcisi gördüğûnü' söyleyebilmiş. Benim bu tutanaklarda asıl dikkatimi çeken, konferansa katılan Prof. Frank Debie'nin, Italyan ve Fransız senaryolan olarak isimlendirdiği iki gö- rüşü masaya getiımiş olması otdu. E.N.S. Geostratejik Araştırmalar Enstitüsü adı- na konferansı izleyen bu bilim adamı, 'bölgenin geleceği'n'\, bu ikisi de aynı görüşü savunan se- naryolara bağlıyor: "Batı Balkanlar'da sınırlar, Avrupa 'ya zarar ver- mesi önlenecek biçimde yeniden çizilmetidir. Ko- sova, Karadağ gibi küçük devletler Büyük Ama- vutluk sınıriannın içine alınmalı, Makedonya'yı Yu- nanistan'a katarak bölgeye banş getirilmelidir. Avusturya, Macahstan ve Yunanistan bu se- naryolann uygulanmasını, gerekirse bu amaçla askeri güç kullanılmasını savunan kilit ülkelerdir. Avrupa, artık kendisinı Bedkan-fatique hissetmek- te, bu yüzden yeni bir harita çizmekte karahıdır. Bu senaryolar Amerikan yöneticilerince de in- celenmektedir." Baytok, "Bu türsenaryolan duyduğum için deh- şete düştüğümü söylemeliyim" diye karşı çıkmış ve "Bölge insanı ile tarihini hiçe sayan bu tür senaryolar banşı değil, felaketi getirir" demiş. Bunun üzerine Prof. Debie, kendisinin sadece senaryoyu ortaya koyan bir kimse olduğunu söy- lemiş. BM Genel Sekreteri'nin özel temsilcisi de diplomatımızın görüşlerini paylaşmış. Öyle anlaşılıyor ki, Avrupa Biıiiği, Balkanlar'da da yeni oyunlann tezgâhı için altyapı hazırlamak niyetindedir ve Büyük Arnavutluk düşünün peşine düşen UÇK o tezgâha payanda olmak amacı ile Kosova'da Miloşeviç'in çizgisine oturmaktan çekin- memektedir. Faks:0212 677 07 62 E-Maihorhan.birgita do.nettr. Yaşam, kalbin iki vunışu arasındaki zamandır. Kalbiniü koruyun. TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cd No: 8 Şışlı/İSTANBUL Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx)10Hat Faks:(0 212)2126835 Ziya Gökalp: Güzel dil Türkçe bize, Başka dil gece bize. TÜRK DİL KURUMU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle