Katalog

SAYFA CUMHURİYET OLAYLAK VE GÖRÜŞLER 4 AĞUSTOS 1999 ÇARŞAMBA Çalışma Bakanına... Pnof. Dr. MÜkremİn ALTESTAŞ Mersın Uı Ogretım lyesı S ayın Bakan, uzuııca bır su- reden ben tartışılan sos- yal guvenlık muessesesın- dekj duzenlemeler. herko- nuda olduğu gıbı yıne bır "refonn"muş gıbı topluma sunulmaktadır Görüldügu uzere düzen- lemenın ana yönelımı. emeklılık yaşını yükselterek, çalışanlara öngorulen emek- lı yaşını doldurmalan ve emeklı aylığı- na hak kazanmalan halınde daha az sü- re ıçın emeklı maaşı ode>erek sosyal guvenlık kurumlanna kaynak tasarrufu sağlamaktır Geçmışte polıtıkacının. ınsanlann en duyarlı olduklan bır alanı kullanarak dejenere ettığı emeklılık >aşı ve çalış- ma suresının, Türkıye gerçekJen \e sos- yal guvenlık kurumlannın, malı yapı \e gûçlennın dıkkate alınarak cıddı bıçım- de yenıden duzenlenmesı gerektığı bır olgudur Ancak nasılbırdüzenlemeya- pılırsa yapılsın bızım tanıdığımız polı- tıkacılanmızın önemlı bırbölumunun ılk seçım kampanyasında, emeklı olma ya- şı \e emeklılığe esas sûrenın ındınlece- ğını yıne sorumsuzca vaat edeceğınden hıç kuşku duymamaktayım Şımdıden bu sövlemler dıle getınlmeye başladı bıle Çalışma alanı çalışanlann çalışma koşullannı ıyıleştırmek, gerçek anlam- da toplumsal guvenlığe sahıp olmalan- nı sağlamak olan Çalışma ve Sosyal Gu- venlık Bakanlığı'nın, hızmet vermek durumunda olduğu kıtlenın daha uzun sure çalışmasını. daha uzun surede emek- lı olmasını bır "refonn" olarak sunabıl- mesmı anlamakta guçlük çekıyorum Geçrruşte. daha az çalışarak daha genç yaşta emeklı olmayı duzenleyen yasa değışıklıklen de "reform" olarak su- nuîmuşru Bu ıkı halın ıkjsı bırden re- form olamaz Bunun bınsı reform ıse oburu değıldır Aslına bakarsanız ıkısı de reform defıldır Polıtıkacı elı ıle de- jenere edılmış bır sıstemın bu kez de kan- tann olçüsu kaçınlarak duzeltılmesıdır Ne yazık kı bu duzenleme yapılırken vıne nesnel ölçuler gozardı edılmekte, başta parlamenterlerolmak uzerepek çok meslek ve ış grubu ıtıban> la ayncalık- lı (ımtıyazlı) emeklılık rejımı bulun- maktadır Ayncahklan en aza ındıncı bır duzenlemeye "refonn" paketınde yer venlmemektedır Sa> ın Bakan, sosyal guvenlık kurum- lannın kaynak yetersızlığı ıçınde bu- lunduğubırgerçektır Bu kaynak yeter- sızlıgının çok çeşıtlı nedenlen bulundu- ğu gıbı, var olan kaynaklann da etkın kul- lanılmadığı, savurgan davranıldığı da bır gerçektır Sayın Bakan, Sos>al Sıgortalar Kurumu 'nda once- lıklı sorun, potansıyel gelın elde edeme- mesıdır Bunun bırkaç çeşıdını şu şekıl- de ozetlemek mumkundür • Pek çok kişi, kayıt dışı çalıştınldı- ğı ıçın pnm kesıntısıne muhatap olma- maktadır • Pek çok kışı gerçek fulı ucretı uze- nnden değıl, SSK pnmıne esas asgan ucret uzennden pnm kesıntısıne muha- tap olmaktadır • Pek çok kışı. ay ıçınde 10-15 gun çalışıvorgostenlmektedır Bu>ollada- ha az sıgorta prımı tahakkuk etmekte- dır • Sıgorta pnmıne esas olan ücret be- lırlı bır mıktarla sınırlı olduğu ıçın. gu- nümüzde bu mıktann çok Ozennde uc- ret alanlardan. belırlı mıktann uzennde- kı kısım uzennden pnm alınmamakta- dır Bu uygulama fevkalade haksız. ada- letsız bır sonuç yaratmaktadır Bunu örnekle>ecek olursak, Hazıran ayı brüt ucretı 150 223 500 - TL olan (SSK. açısından tavan ücret) bır ışçı ıçın toplam S S pnmı yuku (ışçı ve ışveren hı»sesı dahıl) >aklaşık 49 573 755 - TL'dır, bır başka anlatımla ucretın %33 'udur Brut ucretı 500 000 000 - TL olan bır ışçı ıçın toplam S S pnm yüku yıne 49 573 755 - TLdır, bır başka an- latımla ücretın %10'udur Brut ucretı 1 000 000 000 - TL olan bır ışçı ıçın toplam S S pnm yüku yı- ne 49 573 755 - TL "dır Bır başka anla- tımla ucretın %5'ıdır Goruldugu gıbı, ucret azaldıkça pnm yuku artmakta, ucret yukseldıkçe pnm yuku azalmaktadır Özellıkle Sosyal Sı- gortalar Kurumu'nun kaynak yetersız- lığının nedenı vuksek orandakı SSK pnmıdır Bu pnm yuku çok yuksek ol- duğu ıçın ışveren ka>ıt dışı ışçı çalıştır- maktadır. fıılı ucret uzennden değıl. as- gan ucret uzennden tahakkuk ettırmek- tedır, 30 gün çalıştırdığı halde ay ıçın- de 10-15 gün çalışıyor gosteımektedır Iş\ erenı bu aykın uygulamalardan bır oiçûde caydırmak ıçın, sıgorta pnm yü- ku ıle ışçınm ucretmden kesılen vergı yu- kunun toplamının, bu ışçılığı tahakkuk ettırmeyerek gıder yazmadığı, dolayısıy- la ışlerme kânnı bu gıderlerdolayısıy- la fazla beyan ettığı durumunda ışletme olarak odeyeceği toplam vergı yukunu aşmayacak bır düzeyde olmalıdır Bu- gun %36'ya kadar ulaşan sıgorta pnm yukünun % 15-18 'lere çekılmesı gerek- tığı duşuncesındeyım Buna karşıhk sıgorta pnmıneesas ta- van ucretın sınınnın tumden kaldınl- ması ya da yukanlara çekılmesı gerek- tığını duşunmekteyım Pnm yukü azal- dıkça toplam pnm gelınnın artacağına ınanmaktayım Sayın Bakan. geçmışınızde ve belkı şımdı de ış hayatı ıçınde bulunduğunuz- dan uygulamanın ya> gın bıçımde bu şe- kılde olduğunu bıldığınıze ınanmakta- yım ve bu uygulamayı kendı ışçılennı- ze de uyguladığınızı duşunmekteyım Sonuç olarak, Çalışma suresı ve emeklılık yaş sını- n makul olçulere yukseltılmelı. olağa- nustu yuksek olan pnm yukü cıddı bı- çımde aşaği} a çekılmelı. sıgorta pnmı- ne esas olan ust sınır ja tumden kaldı- nlmalı fıılı ucret pnme esas olmalı ya da ust sınır cıddı bıçımde >Tjkan>a çe- kılmelı, Başta parlamento üyelen olmak uze- re çeşıtlı ayncalıklı (ımtıyazlı) emeklı- lık rejımlen, çalışma suresı, emeklılık yaşı, emeklılık ıkramıyesı ve emeklılık maaşlan arasındakı farklılıklar kabul edılebılır olçülere ındınlmelıdır o t e l *•* ÇAKIRAĞA SİZLERE ZEVKLİ VE EĞLEhCELlBİR TATİL İMKÂNI SUNVYOR . > ' i i 3 GECE 4 GÜN KlŞl BAŞI 24 000 000 - TL 5 GECE 6 GUN KlŞl BAŞI 38 000 000 - TL 7 GECE 8 GL/N KlŞl BAŞI 49 000 000 - TL * Sabah kahvaltısı ve .Lşam \emeğı açık bufe * Konforlu odalar (TVmmıbar radvo telefon) * 4çık vüzme havuzu ve 5 ocıık havuzu * Panoramık manzaralı restaurant ve lobbybar * Doğavla ıçıçe bahçe * Çocuklar 00-05 vaş ııcretsız 06-11 yay %50 ınd SIĞACIK - SEFER1HISAR - ÎZMlR Telefon 0 232 745 75 77 (3 HAT) Telefaks 0 232 745 70 23 Cumhutiyef k : t a p I a r ı Irene Melikoff ARADABİR AYDEMİR CEYLAN Merkez Valısı, ADD Genel Başkan Yard Küreselleşme, Tahkim, Basın ve ADD... Gunlerden 2 Temmuz 1999 Cuma Kamu Işletmecılığı Gelıştırme Vakfı'nda (KİGEM), anayasa hukukunun ıkı onemlı adı, Prof Dr Müm- taz Soysal KİGEM adına, Yekta Güngör Özden, eskı Anayasa Mahkemesı Başkanı, Ataturkçu Du- şunce Derneğı (ADD) adına, bırlıkte basın açıkla- ması yapıyorlar Beraberiennde yonetım kurulu uye- len, ADD adına ben de oradayım Basın ve televız- yonlardan yoğun bır ılgı var Uluslararası Para Fonu (IMF) ıle yabancı serma- yenın yatırımlar ve kredı karşılığında Turkıye'ye dayattığı uluslararası tahkim, buna dayalı olarak hu- kumet tarafından Meclıs'e getınlmeye çalışılan ana- yasa değışıklığı ıle gerçekleştığınde ulkemızın ba- gımsızlığına, Turk hukuk sıstemıne getıreceğı olum- suzluklan açık ve en sert bıçımde dıle getırryorlar Bıldınnın altında hukuk dunyamızın onemlı sekız bı- lım adamının ımzası var ADD Genel Başkanı Yekta Gungor Özden, "Tah- kim, kapıtulasyonlar gıbı bırdurumdur Bunun baş- ka tanırrnyoktur" öerken, Prof Dr Soysal, "Yokböy-. te bırşey Bu memleket sokakta bulunmadı Burast- gele bır cumhunyet değıldır Başta barolar olmakr'* uzere tum meslek kuruluşları, sendıkalar, unıver- sıteler, halk buna karşı çıkmak zorundadır" dıyor Tahkim anlaşmazlıkların "herkese açık" mah- kemelerde "hâkım" elıyle değıl, gızlı olarak çalışan "hakem"\er aracılığı ıle çozulmesını ongoren bır anteşmayoludur Amacı "kamuyaran" olan ve ka- mu hızmetı veren devlet ve yerel yonetımler ıle te- mel amaçları "kâr" olan tıcan şırketler, yonetım hu- kukunda eşıt gorulemezler Bu nedenterle araların- dakı ılışkılerde tahkim yoktur Anlaşmazlıklar yar- gıda onceden belırlenen hukuk kurallan uyannca hâkımler tarafından karara bağlanır Ama onerılen ve dayatılan değışıklıkler gerçekleşırse "kamu hız- metı" kavramı değışecek ve Danıştay ıncelemesı kaldınlacaktır Kameralar çalışıyor, flaşlar patlıyor Art arda so- rularsoruyormuhabırler Duşunuyorsunuz, buçok onemlı konudakı haber o gun televızyonlarda ılk ha- ber, ertesı gun gazetelerde manşetlerde yayımla- nacak' Ne gezer 1 Ben dınleyemedım, yalnızca TRT 1 oğle habertennde değınryor Ertesı gun Cumhun- yet gazetesı manşette venyor Ulkemızın en çok ız- lenen televızyonlanndan okunan gazetelennden tık yok Sulu, cıvık, duzeysız "show"\an ızlettınyorlar bıze Önemlı gazetetenmızın sayfalan televızyon, ça- nak çomlek kampanyalannın ılanlan ıle dolu Prof Dr Mumtaz Soysal koşe yazısında buruk ve kırgın,' serzenışte bulunuyor Televızyonculuk ve gazetecılıkten başka her şe- yı yapan holdınglerın boylesıne ulusal konularda- kı duyarsızlığı ılk değıl "Boyalı basın" ve tum ge- celenmızı bayağı "sA)ow"larvefutbolcudedıkodu- lan ıle ışgal eden televızyonlar ne zaman ratıng sa- vaşını bırakıp gerçek gorevlenne donecekler? Un- lu koşe yazarlarımızın buz uzenndekı guncel sıya- sal olaylaryenne, ulusal geleceğımıze ılışkın konu- lara daha ağırlık vermesı gerekmez mı? Basın açıklamasının akıbetını bıraz da sezdığı- mız ıçın Genel Merkez'e doner donmez basın açık- lamasını bır ust yazı ıle şubelerımıze faksladık Yonetım kurullanmızın açıklamayı uyelerıyle de- ğeriendırmelennı, demokratık toplum kuruluşları ıle ıletışıme geçerek halkımızı aydınlatmalannı, bol- gelenndekı mılletvekıllennı uyarmalarını ıstedık. Iz- lenımlerımız olumlu oldu Hepsı harekete geçtı bı- le Umanm anayasa değışıklığı en kotu ıhtımalte hal- koyuna sunulur ADD'nın ışlevsellığı sorumluluğu, gorevının ağırlığı yaşadığımız ulke sorunlan ıçerı- sınde gıderek onem kazanıyor Kureselleşme (Glo- balızm) ve yabancı sermaye yanlılan ıçın Kemalızm ya da Ataturkçu duşunce, amaçlanna ulaşmada en buyuk engeldır 6O'lı yıllara kadar devletlen huku- metler, devlet başkanlan yonetırdı Onlann ıstem- lenne gore bıçımlenırdı dunya Şımdılerde oyle m ı ' Gokuluslu şırkettenn hegemonyasmcla yaşıyoruz şım- dı Insan haklan, demokrası, hukuk, çevre, doğa ve banş ancak onlann kârlılığına, hayat sahasına ters duşmedıkçe vardır ya da onların somuru duzenı- ne gore şekıllenmelıdır Bunun ıçın de sınırlar kal- dınlmalı, uluslar bolunmelı kı hammaddeyı ucuza kapatsınlar teknolojılennı, mallannı en yuksek de- ğerde satabılsınler Sokaktakı sade vatandaşın, kı- mı aymazlann goremedığı, gormek ıstemedığı oyun ve duzen budur bugun dunyamızda1 Yalnızca ADD değıl, tum demokratık kıtle orgut- lerı, ulkemızın bağımsızlığı, onuru ve geleceğınden sorumlu ve duyarlı yurtseverler uyanık olmalıdır Bu da yetmez Kışısel, kısır çekışmeler, edılgenlık- ler bızı umut gorenlerı yaralar Ataturkçu duşunce- yı doğru algılayıp doğru bıçımde aktarmalıyız hal- ka, eğıtmelıyız Evet, bu ulkeyı sokakta bulmadık Mustafa Ke- mal Ataturkbugunlerıçınçıkmadı 1919 daSam- sun'a. "Lozan Banş Antlaşmasrnın 76 yılını kut- luyoruz Ataturkçu Eğitim Politikamız AliSamiKAYALI A nayasaya gore "eğitiın ve öğre- tim, Ataturk ilkeleri ve ınkılap- lan doğrultusunda, çağdaş Û- lim ve eğitim esaslanna göre, devletin gözetimi ve denetimi altında >apılır. Bu esaslara a>- kın eğitim ve oğretim yerleri açılamaz." Gerçekten bugun ulkemızde eğitim, Ataturk devnmlen ve ılkelen doğrultusunda. çağdaş bı- lım esaslanna göre mı yapılıyor° Bu esaslara ay- kın eğitim ve oğretim yerlen açılamıyor mu 9 "MahallemektEpteri"nı çağnştıran, çoğuna "ta- leban" yerleştıren tankat okullan, Kuran kurs- lan. yurtlar yok mu 9 Şenatçı kadrolaşmalann yo- ğunluklayaşandıgı unıversıteler gıderek "med- resdeşmiyor" mu 9 Imam hatıp. ılahıyat meslek >uksekokulu, Kuran kurslan vb devletokulla- n kımı koktendıncı partılenn arka bahçesı ol- muyoımu'' Bu değerlendırme, bızım değıl, bız- zateskı Refah Partısı Genel Başkanı'nındır Bu partının 13 10 1995 tanhınde yapılan 5 büyük kongresmde Erbakan şövle demıştır "350'nin uzerindeimam hatip, üç bin Kuran kursu açbk. Bugünkü nesil tşte o hamleter sonucu vetiştL" Hangı demokratık ulkede devlet, bır kokten- . dıncı partıye mılıtan yetıştınyor'' Ataturkçu nedır 0 Ataturk'ün egıtım ılkelen ne- < lerdır 1 Eğitim ulusal olmalıdır. Oğretim Bırlığı ^Yasası'nın kabul edılmesınden 75 yıl sonraeğı- tımımız ne olçude ulusaldır 0 Eğitim bılunsel olmabdır. Bır yandan dın öğ- retımı anayasal olarak ılkoğretım ve ortaoğre- iımde zorunlu olacak, öte yanda eskı "mahalle mektepleri ve medreseleri" çağnştıran Kuran kurslan, ımam hatıp okullan, ılahıyat meslek yuk- sekokullan ve ılahıyat fakultelen ve kımı tan- kat yurtlan yoğunlukla dogmatık eğitim vere- cek, o zaman eğitim nasıl bılımsel olabılır 17 Eğitim laik olmaiıdır. Dın derslen tum öğren- cıler ıçın zorunlu ıse TBMM 'ye bır sıyasal par- tının sımgesı olarak gorulen turbanla gınlıvor- sa, unıversıtelerde oruç tutanlar tutmayanlann canına kıyabılıyorsa. Sıvas'tave son olarak Ma- latya'da şenatçı kalkışma yaşanıyorsa, cumhu- nyetımızın 76 jılında okullanmızda venlen eğıtımın ne olçude laık olduğu tartışılabılır Eğitim karma olmabdır. Imam-hatıp Kuran kursu. özellıkle tankatçı vakıflann korpe be- yınlen yıkadığı tankatçı "kız talebe vurttan", "erkek talebe jTirtlan" vb egıtım kurumlann- da eğıtımın karma olduğu savlanabılırmı' 7 Eğitim uygulamalı olmalıdır. tlköğretımde amaç Anadolu, fen, teknık v b lıselere, ortaöğ- retımde de hedef y üksekoğretıme gırmek ıse ve oğrencılere mekanik olarak test çozdurme esas alınıyorsa, Turk eğitim dızgesının, oğrendığı bılgılen uygulayabılen öğrencı yetıştırebıldığı- nı kımsavlayabılır? tnsan Haklan Evrensel Bıldmsı'ne. Çocuk Haklan Sozleşmesı'ne, anayasamıza ve Mılh Eğitim Temel Yasası'na göre eğitim temel ınsan haklanndandır Ojle ıse kentlılere gore köylü- ler, erkeklere gore kızlar Batı bolgelenmıze go- re Doğu ve Güneydoğu'dakı yurttaşlanmız ne- den eğıtımde, özellıkle zorunlu ılkoğretımde fırsat ve olanak eşıtsızlıklen yaşıyor ve eğıtım- den dışlanıyorlar 0 Turk yuksekoğretımı, YÖK donemınde gı- derek nasıl "medreseleştirili>'or?'' Bır sıyasal partının bayrağı olarak gorulen "tıirbanlı" "ta- İebanlara" destek olmak ısteyen bınlerce "mi- litan" Malatya"da devlete başkaldırmıştır Turk yuksekoğretımının karşı karşıya bulunduğu so- runlan çözmek amacıyla kurulan YOK, bızzat kendısı nasıl ve neden sorun oldu 9 Turk ünıver- sıtesınde 76 yıllık cumhunyet dönemının hıç- bır evresınde, YÖK donemınde (1981 -1999) ol- duğu denlı şenatçı kadrolaşma > aşanmamıştır Neden 0 Sorunun yanıtı bır YOK uyesınce ven- lıyor Aynca cumhunvet donemınm hıçbır e\- resınde, 12 Eylül 1980 sonrası denlı, her duzey- de ve turde Turk eğitim dızgesı, "imam-hatip- leştirilmemiştir." Cumhunyet tanhmde ılk kez ımam-hatıp ola- rak yetışenlere, YOK donemınde oğretmen ol- ma yolu açılmıştır Yıne YOK donemınde Turk eğitim tanhının en nıtelıksız oğretmenlen yetış- tınlmeye başlanmıştır Neden 0 Işte türnbu sorulara Prof Dr Mahmut Adem'ın Ankar» Ünıv Egıtım Bılımlen Fakültesı yayını olan "Ataturkçu Düşünce Işığında Eğitim Poii- tikamız" adlı kıtabında yanıt aranmıştır Batı'yla îlişkilerimiz... BÜIeilt AKARCALI Turk Demokrası B ır sure once Turkıye'dekı Alman vakıflan uzenne çıkan bır yazı- ya dayanarak ızın venrsenız ba- zı hususlaradeğınmek ıstıyorum YakJaşık 35 >ıldır fiılen Batı dun- yası ıle ıç ıçeyım Unıversıte oğ- renımım (1965-69) ve ış hayatımın (1970-83) onemlı bır kısmı Batı'da geçh ve sıyaset haya- rımda (1983-99) ıse Batı'yı sıyaseten tanıdım Bu- tun bu sure ıçensınde de çok sayıda vatandaşla- nmız gıbı kımı zaman gorduğum ve bızzat ya- şadığım haksızlıklara ısyan ettık, kımı zaman da ımrenerek hatta kıskanarak ızledıklenmızın de ulkemızde verleşmesı ıçın çaba harcadık. muca- dele ettık Ancak çağdaş dunya ıle butunleşmede ülke ve ulus olarak verdığımız savaşta Batı 'yı hep tek ve butun kabul ettık, aralanndakı farklılıklann. de- ğışıkJıklenn. hatta uyumsuzlukJann uzenne egıl- medık Ama dıkkat etmedığımız esas husus, Ba- n ülkelenndekı oyunun kurallannın çok acıma- sız olduğudur Oyunun ıçıne gınp oyuncu oldu- ğunuzda Batı nın bızım kendı kendımıze, ge- reksız bır saflıkla, ıdealıze ettığımız Batı olma- dığını göruruz Dolayısıyla kendı aralannda acımasızca ve şı- kâyet etmeden uyguladıklan kurallan bız sade- ce seyırcı olarak ızleyıp ıçenğıne gırmeyınce ve bu kûrallara kendımızı alıştırmayınca Baö'yla ılış- kılerde cıddı sorunlar yaşıyoruz Avrupa Bırlığı ılışkılennde Yunanıstan'ı şıkâyet edı>oruz O>- sa2 DunyaSavaşı'nda Fransa yı kurtaran, Fran- sa'nın pek fazla tanınmayan, hatta o donemde en belırgın özellığı boyunun uzunluğu olan De Ga- ulle'e Londra'da yer veren. radyo veren, onu Fransız Dırenış Orgutu'nun başı yapan, on bın- lerce çocuğunu Fransız toprağına gomen Ingıl- tere, De Gaulle yaşadığı sure Fransa'nın veto- sundan dolayı Avrupa Bırlığı'ne gıremedı Ama hıçbır tngılız de Fransızlan narıkor. Fransa vı duşman ılan etmedı Yunanıstan da kendı çıkar- lanna Turk uyehğını ters goruyor Şımdı Yuna- nıstan'a kızarken, 1970'lerde Ortak Pazar'ı bır kapıtalıst duzen olarak algılayip onlar ortak. bız pazar mı olacağız dıyenlerı ıse hatırlamıjoruz' 1 Musevıler, savaştan 45 yıl sonra ve cıddı bır hukuk savaşımı sonucu fsvıçre'den 1 25 mılyar dolar tazmınat alıyorlar Uygar Isvıçre, 45 yıl, soy- kınma uğramış ınsanlann parasıyla yaşadı. zen- gınleştı dıye haçbır Musevı Isvıçre'ye husumet- le yaklaşmıyor (Bu ülkenın yaptığmdan ığren- dığı ıçın, Musevı olarak lsvıçre malı kullanma- Vakfı Başkanı sa dahı) Başka bır ornek ıse Almanya ıle yakın ış ılışkısı ıçınde olsa bıle çoğu Musev ı. Alman arabası kullanmıyor Unutamayacağı bırgeçmı- şe tepkısını koyuyor. ama hayatın gerçeğını ka- bul edıp bu ulkelerle kavgasız dovüşsuz bır ılış- kıyı yürutuyor Hakkını, uzun uzun uğraşsa da. hukuk ve kamuoyu >oluyla elde edıyor Genelde Batı 'yla ve özellıkle Almanya ıle olan ılışkılerde kazanımlı olabılmek ıçın bızım de benzeranlayışlarla meselelere yaklaşmamız ge- rektığıne ınanıyorum Tepkılenmızı gosterelım, hakkımızı arayalım, sesımızı duyuralım, ama bunun ıçın çalışalım, çalışalım ve duyarlı olalım Alman Dışışlen Bakanı 'nın zı>aretı nedenıyle An- kara'ya gelen Bonn Buyukelçımızın Dışışlen Komısyonu'nda bıze ılettığı en büyuk soruna ül- kemızı ılgılendıren konularda tepkılenmızın. ya- nı ılgılı Alman kuruluşlanna gondenlecek mek- tup, faks, e-maıl. edılecek telefon, uygarca ya- pılacak, kuçuk çapta da olsa bır yuruyüş-goste- nnın olmayışıydı Teronst başının ıtıraflanyla terore destek ve- ren ulke ve kuruluşlann ıplığı pazara çıkmaya baş- ladı Eldedezatenepeykanıtvardı Ikıaydır, te- röre destek vermış bu ulkelerde dava açalım dı- ye kamuoyu oluşturmaya çalışıyorum Yalnız şehıtlenmızın, hayatlannı kaybedenlenn aılele- n, gazıler, sakat kalanlar değıl, evı. arabası, ış- yen. harmanı yakılanlar, kuçukbaş-buyukbaş hayvanlan oldunılenler (zıra ınsan kadar hayv an da katlettıler) dava edebılır dı>orum Hukuk fa- kültelenmız, barolanmız bu konuv a ılgı duyan- lara dıyorum TV'lerde herhalde 20-30 kez tek- rarladım Meclıs'tegundemdışı konuşmayapıp. araştırma onergesı ve Dışışlen ve Adalet bakan- lanna yazılı soru onergelen verme Dışışlen Ko- mısyonu nda toplann yapıp bunu basın ve TV'ler- de duyurma. ANAP Genel Baskan Yardımcısı ola- rak basın toplantısı yapma gıbı ılk akla gelebı- lecek gınşımlen ıkı aydır vapıyorum Koşe ya- zılannda VIömtazSoysal-RaufTamerdestekle- dıler Sonunda, bırhukukçumuzdan avukattan, barodan. hukuk fakultesınden bırtek ama bır tek mektup telefon ya da faks gelse rahatlayaca- ğım (Ev telefonum 1983'ten ben aynıdır, bılın- meyen numaralardadır gızlı değıldır, adresım TBMM-\nkara'dır) Bu duyarsızlığımızın hıç- bır yabancı sorumlusu yoktur. kendı tetnbellığı- mızden ve uyuşukluğumuzdan başka Başkanlığını yuruttuğum Turk Demokrası Vakfiı olarak son yıllarda yurtdışına ulkemızın sorunlannı ıçeren onlan anlatan. savunan. açık- layan on bınlerce mektubu, yüz bınlerce broşü- ru (25-30 sayfahk) lngılızce, Fransızca, Alman- ca ve Rusça. kımı zaman bu dıllere îtalyanca, Is- panyolca ve \rapça>ı da ekleyerek hazırladık, yazdık bastırdık. tüm dunyaya dağıttık, parla- mentolar, gazeteler. TV'ler, akademısyenler, sen- dıkalar, vs şahanetepkıleraldık Herkes Italya'nın PKK'yı sahıplenmesını yenı zanneder Oysabız, 1996 yılırvda ttalvan parlamenterlenne ateşle oynadıklanna daır ılk uyanlan yapmıştık Bu çalışmalan, bu olçude sureklı ve kapsam- lı yapan 10 tane daha kuruluş olsa (unıversıte, baro, oda, vs ) Batı'yla ılışkılenmız çok daha se- nnkanlı olur ınancındayım Bu vesıleyle bır hususu belırteyım Bu tıp ça- lışmalan yaparken 1987'den ben Konrad Ade- nauer Vakfi'ylayakın ışbırlığı kurdum Çokya- rannı gördüm Hatta 4 yı] önceAlman Parlamen- tosu lçışlen Komısyonu'nun da Turkjye ıçın ya- pılan ve Türkıye'den her partıden bır mılletve- kılınden oluşan bır hejetle katıldığımız, 'He- aring' tabır edılen (bılgı v erme-soru cevaplama) çok onemlı bır toplantıda PKK ıle ışbırlığı ya- pan Alman mılletvekıllennın oyununu, Konrad Adenauer Vakfı nın yardımlanyla bozmuştuk PKK'nın Almanya da yasaklanmasına yol açan süreç ıçensınde bu vakfın Mman yonetımını doğru bılgılendırerek yasaklamaya cıddı katkı- sı olmuştur Buna benzer çok sayıda muspet ör- nek verebıhnm Son 2 yıldır vakıfTürkıye tem- sılcısı olan VVulf Schönbohm. uzun yıllardır ül- kemıze gelenler ıçınde tanıdığım en dengelı ve sorunlanmıza çok muspet bakabılen, cıddı sıya- sı geçmışı ve ınandıncılığı olan kışıdır Buna ınanarak yazıyorum A>nen, sevgılı KorelGöy- men'e Tunzm Bakanlığı Musteşarlığı donemı- ne aıt çırkın ıftıra atıldığında karşı çıktığım gı- bı Dolayısıyla sorun. başkalannın ûlkemizde ne vaptığı değildir. Kaldı kı gittıkçe butunleşen dun- yada bu kaçınıIma/dır. Esas sorun, bızım nn e dı- şanda hıç ama hıçbirşey yapmadığunızdır. Tem- bellığin mazereti vabancıva kızmak obnamab- dır. Sıvıl toplum kuruluşu meslek orgutü olarak BosnaHersek'te Kosova'dayokuz Topraklan- mn yuzde 30 u Ermenıstan tarafından ışgal edı- len Azerba>can da yaşavan 'Kaçlon'lara kım el uzattı acaba0 Oysa Batı'nın genç doktorlan, hemşırelen, mımarlan, muhendıslen vardım- sever ınsan ve şırketlen buralarda cınt atıyor Bazılan da buralara art nıyetle de gehyordur Ama bız, on ya da art nıyetlı de oisa hıçbır yer- de yokuz Kendı sorunlu bolgelenmız dahıl UZUNKÖPRÜ İCRA VE İFLAS MÜDÜRLÜĞU'NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI DosyaNo 1998 3719 1386 Kurtbey Köyü Mandagölu mevkıınde kaın tapunun Pafta 23, Parsel 1256"da kayıtlı 6571 m2 tarla 314 200 000 TL bedelle satıla-Kutük caktır 1 Sanş 04 10 1999 günu saat 14 30'da Uzunköprü lcra Daıresı nde yapılacak, alıcı çıkmadığı veya tahmını bedelın yuzde 75'mı geçmedığı takdır- de 2 ncı arttırma 14 10 1999 gunü a)7iı saatte ve aynı yerde yapılacaktır 2 tkmcı arttırmada tahmını bedelın yuzde 40'ını ve satış ve paylaştırma masraflannı geçmek şartıyla en çok arttırana ıhale olunacaktır 3 Daha genış bılgı ısteyenlenn ve şartnameyı görmek ısteyenlenn masrafını ödedıklen takdırde Uzunköprü lcra Mudurlüğu'nun 98 3719 sayılı dos- yasından gereklı bılgı kendılenne venlecektır Ilan olunur 19 7 1999 Basın 36036 HACIBEKTAŞ EFSANEDEN GERÇEĞE Alın bu kıtabı On üçüncu yüzyıldan başlayarak Anadolu'da halk ınanışımn tanhını, Alevılık, Bektaşılık adlanyla tanınan bır ınanışın oluşumunu, edımlennı, edebıyatlannı, çağımızdakı evnmlennı ve yönelımlennı dokuz ayda ıkıncı basıya ulaşan bu kıtaptan okuyun CumhurlrH Çağ Pazariama A Ş Türkocağı Cad No 39/41 krtap kulubü (34334)Cağa)oölu IstanbulTel (212)51401 96 Cumhuriyet k ı t a p I a r ı Işıl Özgentürk AL GÖZÜM SEYREYLE... Okuyun bu kıtabı Bır olgudan, onu görmezlıkten gelmekle değıl, ancak onu yaşamakla kurtulabıleceğımıze sız de ınanacaksınız Gözunuz bır başka turlü seyreyleyecek dunyayı Cuınhurhjit Çağ Pazariama A Ş TürkocağıCad No 39/41 ^ k ı t a p k u l û b û (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel (212)514 0196 Işıl Çakan Tfirk Parlamento Tarihinde İKİNCİ MECLİS Sıyasal sosyolojı alanına çok önemlı katkıda bulunacak muthış bır çalışma Her aydının yanı başında bulundurması gereken bır kıtap y C u m h t ı r i y e t Çağ Pazariama A Ş TürkocağıCad No 39/41 y krtap kulübü (34334)Cağaioğlu Istanbul Tel (212)514 01 96 TEMA Türkıye Çöl Olmasın "10 Milyar Meşe'den Hangileri Sizin?" Meşe Ekim Hattı: (0212 284 80 00,268 39 94,283 78 16/180-185-186-202