25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 AĞUSTOS 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Iran'ın direnci sürüyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit, Tahran yönetıminin vermemekte direndıği 2 Türk askennin ne zaman bırakılacagı konusunda bilgisinin olmadığını söyledi. Bu arada Iran'ın Ankara Büyûkelçisi Lavasani, dûn yeniden Dışişleri Bakanlığı'na giderek Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Uğur Ziyal'le görüştü. tran Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamaya göre. Lavasani görüşmede ıran'ın diğer ülkelerin içışlerine kanşmama yönünde bir politika izlediğınt belirtti. Bahçeli, YÖK'ü hedef aldı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yardımcısı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, öğrencilerin tercih formlannı teslim etme süresini ertelemeyen YÖK'e sert tepki gösterirken " YÖK, anlaşılmaz bir vurdumduymazhk örneği sergileyerek öğrencilerimizin yaşadıgı mağduriyete seyirci kalmış, gereksiz bir inatlaşma içine girmiştir" dedi. Bahçeli, toplum yönetiminde gereksiz inatlaşma ve duyarsızlığın başansızlık ve kargaşa yaratacağını belirterek "Bütün bu sorunlar, ülkemizın en güzide kurumlan olan üniversitelerimizin karşı karşıya kaldığı sıkıntılardan kurtanlması için yeni düzenlemelere ihtiyaç bulunduğunu bir kez daha göstermiştir. Meclisimiz ve hükümetimiz inşallah bu konuya da en kısa zamanda el atacaktır" dedi. Bakû-Ceyhan Projesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Azen petrollerinin Batı pazarlanna taşınmasını öngören Bakû-Ceyhan boru hattı projesıyle ilgili Türkiye ve Azerbaycan çalışma gruplan bugün Ankara'da bir araya gelecek. Çalışma gruplannın toplantılaruıa. konsorsıyumun operasyon şirketi AlOC'nin üst dûzey yetkililerinin de katılacağı kaydedildi. Ankara"daki toplantıda hattın maliyetıne ilişkin Türkiye'nin garantörlüğü konusunda bir uzlaşma aranmaya çalışılacagı belirtilerek kapsamlı anlaşma için yer ve tarih belirlenecegi bildirildi. İhale yasası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bayındırhk ve lskân Bakanı Koray Aydın, ihalelerde yolsuzluk iddialannın önüne geçmek için yeni bir ihale yasası çıkarmayı düşündüklerini bildirdi. Koray Aydın, çıkarmayı düşündükleri yeni ihale yasasının ana gövdesini 'anahtarteslimi' ihalenin oluşturacağını bildirdi. lhalelerin mihenk taşlanndan birini oluşturan 'yeterliliğin" kaldınlması konusundaki görüşlerini de açıklayan Aydm, "'En çok suiistimalin olduğu ve en çok tartışmanın yaşandığı olaylardan bir tanesi de, işc katılma sırasında müteahhitlere verilen yeterlilik belgelerinde yaşanmaktadır" dedi. Bakan Aydın, kontrolörlük sisteminde değişikliği öngördüklerini vurgulayarak. yapılacak düzenleme sonrası işi alan fırmanm bundan böyle kontrolör olarak bakanlıkla muhatap olmayacagını bildirdi. Açıklama • HaberMerkezi-DSP Giresun Milletvekili Hasan Akgün, gazetemizin 28 Temmuzl999tarihli sayısında yeralan, "Muhtann tehdit iddiası ve DSP'li Hasan Akgün partisine şikâyet edildi" başlıklı haberin gerçelderi yansıtmadığmı belirtti. Yazılı bir açıklama yapan Akgün, yaada lokanta olarak iddia edilen yenn Kızılağaç köyüne ait olduğunu ve köye gehr sağlayan bir balıkçı bannağı olduğunu belirterek. "Burayı restaurant olarak çalışhrmakta idim. Buramn yıllardır kendi fosseptiği vardır ve denize akıtılması mümkün değildir. Ben de en az sizler kadar doğayı seven ve kirlenmesine karşı olan bir kişiyim. Dolayısı ile benim denize atık akıttığım için muhtar tarafindan aleyhime açılmış bir dava yokrur" dedi. Ortaklarm anlaşmazlığı, affın TBMM tatile girmeden yasalaşmasını tehlikeye soktu Taslak komisyona gönderüdi DÜRDANE KIRÇUVAL ANKARA - Hükümet ortaklan arasında afFın kapsamı ve zaman- laması konusunda ortaya çıkan an- laşmazlık nedeniyle taslağın TB- MM tatile girmeden yasalaşması tehlikeye girdi. Başbakan Bülent Ecevit'in ABD'ye çantasında af çıkaran başbakan olarak gitmek istemine karşın ANAP'ın konuyu parti içinde kurulacak bir komis- yona havale etmesi, MHP'nin de itirazlan nedeniyle düzenlemenin sonbahara bırakılması oiasılıgı ağırlık kazandı. Ecevit. "AfBn Meclis tatile girmeden çıkmasın- da yarar var. Aksi halde sürünce- mede kalmasında sakmcalar olabi- Br"dedi. Görûşaynhğı Kapsamı tartışma yaratan af taslağı hükümet ortaklannın gö- rüş aynlığına düşmesine neden ol- du. Ecevit dün yaptığı açıklamada, afFın Meclis tatile girmeden çıka- nlmasmda yarar bulunduğunu be- lirterek "Aksi halde sürüncemede • Ecevit'in ABD'ye çantasında af çıkaran başbakan olarak gitmek istemesine karşın ANAP'm konuyu alt komisyona havale etmesi, MHP'nin de itirazlan, af düzenlemesinin yasalaşmasının sonbahara bırakılması olasıhğını güçlendirdi. Ecevit, "Affin Meclis tatile girmeden çıkmasında yarar var. Aksi halde sürüncemede kalmasında sakıncalar olabilir" dedi. kalmasında sakıncalar olabilir'' dedi. DSP grubu afkonusunda hü- kümete destek veriyor. ANAP grubunun dün basına kapalı olarak yapılan grup toplan- tısında da af konusu tartışıldı. ANAP'h TBMM Anayasa Komis- yonu Başkanı Ertuğrul Yalçmba- yır af tasansı taslağı hakkmda tek- nik bilgi verdi. Affın anayasanın smırladığı alanlar dışuıdaki tüm suçlan kap- sadığını belırten Yalçmbayır, af- tan 58 bin kişinin yararlanacağını söyledi. Yalçmbayır, kişisel olarak affin düşünce suçlannı da kapsa- ması gerektiği düşüncesinde oldu- ğunu bildirdi. Bu arada, 16 milletvekili söz alarak af ile ilgili eleştirilerini di- le getirdi ve çeşitli sorular sordu. Söz alan milletvekilleri affin hü- kümet programında olmadığı hal- de neden tasan olarak Meclis'e getirilmek istendiğini sorarak bu- na karşı olduklanru bildirdiler. Bazı milletvekilleri ise ortada "acele etme ve dayatma" söz ko- nusu olduğunu ifade ederken top- lumun büyük bölümünün de affa karşı olduğunu savundular. Mil- letvekilleri, genel aftan önce piş- manlık, öğrenci affi ve basın yo- luyla işlenen suçlara yönelik ceza- lann ertelenmesine ilişkin düzen- lemelerin ele alınması gerektiğini ifade ettiler. Bazı milletvekilleri de afkapsa- mının düşünce suçlannı kapsaya- cak biçimde çıkanlması önensini getirdiler. Anayasa Mahkemesi'ne başvu- ruda bulunulması durumunda af- fin kapsamının genişleyip genişle- meyecegine ilişkin bir soruya da Yalçmbayır, "Hayır bu mümkün değil. Çünkü, genişlemeye yol açan maddeler değiştirüdi. Affedilme- yecek suçlar ana\ asada açıkça be- Mrtiliyor" dedi. Mesut Yılmaz ise ANAP gru- bunda yaptıgı konuşmada Bülent Ecevit'in ABD'ye af çıkarmış bir başbakan olarak gitmek istediği, bu nedenle de Meclis tatile girme- den yasanın çıkanlmasını istediği mesajını verdi. Afkonusunda hükümet ortakla- n arasında ilke olarak mutabakat bulunduğunu savunan Yılmaz, ANAP gnıbuna,u Meclis tatile gir- meden affin çıkması konusunda mutabtk mıyız" dıye sordu. Grubun bu soruya yarutı sessiz- lik oldu. Yılmaz, grubun yeterin- ce ikna olmadığını anlayınca ihti- lafsız bir af yasası çıkması için partiler arası bir komisyon kurul- masmı önereceğini belirterek ekim ayına kadar görüşülmesini önereceğini bildirdi. Mesut Yılmaz, af konusunun hükümet sorunu haline getirilme- mesini istedi. MHP'nin kaygüan _ MHP'li Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz, çıkanlması düşünülen af- fin "milleti. şehit ailelerini ve gazi- leri incitmeyecek, bir bakıma on- lann nzasını içereceknitelikteola- cağmı" söyjedi. MHP Grup Baş- kanvekili Omer Izgi, "afTedflmesi doğru olmayan kimi suçlardaceza indirimine karşı çıkacaklannı" söyledi. tzgı, "Irza geçmc. kadın. kız kaçırma gibi suçlarda ceza in- dirimine taraflar olmayız" dedi. FP lideri Recai Kutan da partı- sinin dünkü grup toplantısmda af konusunda değerlendirmeler ya- parken "tophımsal banşın tesis edilmesini kolayiaştıracak her girişimi destekleyecelderini" bil- dirdi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART TBMM Başkanlığı milletvekili lojmanlan için 66 milyar liraya perde alıyon. Uzmanlar, tasannın toplumsal gerginliği azaltmayacağı görüşünde 6 Af yatnızca siyasi gösterTtstanbul Haber Servisi- Istan- bul Barosu Başkanı Yücel Say- man. hükümetin gündeme getir- diği affin ciddi bir temeli, bakış açısı ve felsefesi olmadığını belir- terek, sözkonusu af tasansının toplumsal gerginliği azaltmayı hedeflemediğini söyledi. ÖDP Genel Başkanı UfukUrasda siya- si nedenlerle ve düşüncesini ifa- de etmekten dolayı ceza almış olanlan kapsamayan bir af tasan- sının toplumsal banşı sağlamak- tan çok uzak olduğunu belirterek, ihtiyacın bir genel af olduğunu kaydetti. İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman hükümetin gündeme ge- tirdiği "af tasansmı" Cumhuri- yet'e değerlendirdi. Sayman, hü- kümetin gündeme getirdiği affın ciddi bir temeli, bakış açısı ve fel- sefesi olmadığını kaydetti. Affin demokratikleşme sırasında top- lumsal banş ve uzlaşmanın sağ- lanması için ele alınması gerekti- ğini söyleyen Sayman, toplumsal gerginlikleri azaltmayı hedefle- yen bir affin genel af olması ge- rektiğini, temelinin de siyasi af ol- ması gerektiğini ifade etti. Affin düşünce ve düşünceleri- ni açıkladıklan için verilen mah- kumiyetleri kapsamadığını belir- ten Sayman, "Bunu kapsamadığı zaman toplumsalgerginlikleri na- sd azaltacaksınız. Böyle düşünce suçlannı af kapsamı dışında bıra- kmca, indirime de tabi rutmayın- ca küskünlükJeri nasıl kaküracak- smjz"dedL Sözkonusu affin böyle bir ama- cı yokettiğini söyleyen Sayman, tasanyla düşünce suçlannın af kapsamına girmesini istemeyen partilerin taraftarlannın memnun edildiğini anlattı. Sayman bunun da toplumdaki çatışmayı derinleş- tireceğinı dile getirdi. TCY'nin "cürüm işlemek için çete oluşturmak" fiilıni düzenle- yen 313'üncü maddesinin kap- sam dışı kaldığını ancak çete sa- nıklannm adam öldürme gibi suç- lannın indirime tabi tutulduğunu sözlerine ekleyen Sayman, "Su- surhık'un takipçisi insanlan nasıl tatmin edecek^niz" diye konuştu. *Af, siyasi gösteri* Partisinin İstanbul ll Merke- zi'nde görüşlerini açıklayan Uras, devlete karşı işlenen suçlar kapsa- mında bulunan maddeleri ve in- sanlan içermeyen, toplumsal ba- nşı amaçlamayan bir affin siyasi gösteri olmaktan öte anlamının olmadığını vurgulayarak 'İhthaç, genel aftır. Çetecileri, katilleri ve adli suçlulan affedip, siyasileri ve düşünce suçlularını dışla>an bir hükümeti ve MecKs'i bu toplum da affetmeyecektir. Biziim af anla- vışımız, çete suçlulannı kapsamı- yor, adi suçlulan, düşünce ve siya- si suçlulannı kapsıyor" dedi. Çağdaş Hukûkçular Derneği tstanbul Şubesi Yönetim Kurul da dün yaptıgı yazılı açıklamada top- lumsal banşın sağlanması için "genel af" çıkanlmasmın ve ölüm cezasının kaldınlmasımn bir gereklilik olduğunu savundu. Açıklamada "Genel affin koşul- suz olarak uygulanması yasanm genel amacına avkın sonuçlar >e- recektir. Kolluk görevi üstlenen- lerden, devlet memurlaruıdan ve- ya herhangi bir sebeple devlet gü- cünden yaraıianarak, bireylere karşı yasadışı, keyfı silah. cebir ve şiddet kullananlar, işkence edenkr af kapsamı dışında bırakılmalıdır. Uluslararası yargı kararlanyla in- sanoğa karşı işlenen suç olarak ka- bul edilen suçlar affa ve zaman aşı- mına uğramaz. bunun sonucu ola- rak 'Susurluk çetelerini', 'Gazi katliamı sanıklannı', 'Metin Gök- tepe'nin katillerini', 'Sıvas'ta 33 aydmımızı yakarak katleden şeri- at özlemleri içinde yanıp tutuşan gerici katilleri' affetmek müm- kün değildir" dedi. KAPSAM DIŞI BIRAKILAN SÎYASÎ TUTUKLULARIN YAKINLARIÖZGÜRLÜK ÎSTÎYOR 'Biz de devleâaffetmeyeceğiz'ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR -Hazırlanan af yasasında kapsam dı- şı bırakılan düşünce suçlulan ve siyasi mah- kumlann aileleri, yakınlanna " a F değil, "öz- gürtük" istiyorlar. Hiçbir delil olmadan, işken- cede imzalatılan itiraflarla mahkum edilen ço- cuklannın, kardeşlerinin "suchı" olmadığını, bu yüzden affedilmelerini beklemediklerini kay- deden aileler, "biz de devleti affetmeyeceğiz'' di- yorlar. Güner Şener, üniversite harçlannı boykot amacıyla pankart açan oğlu Umut Şener'in, ya- sadışı örgüt üyeliği suçundan 12.5 yıl hapis ce- zası istemiyle yargılandığıru söylüyor. Üç yıldır cezaevinde yatan Umut'a daha ön- ce verilen cezanın Yargıtay'ca bozulduğunu be- lirten tHD Cezaevi Komisyonu üyesi Güner Şe- ner, çeteler affedilirken, siyasi ve düşünce suç- lulannın kapsam dışı bırakılmasını eleştirerek, "Biz, çocuklanmıza özgürlük istiyoruz, af de- ğil'' diye konuşuyor. T ürkiye'yi soyanlann, katillerin, "vanhşhkla" bırakıldıklannı anımsatan Şener, "Niye bizün çocuklanmız da yanhşhlda bırakılmryDr?" diye soruyor. 1 Mayıs yürüyüşüne katıldığı için otobüsten indirilerek tutuklanan ve 1.5 yıldır cezaevinde yatan Süleyman Ünal'ın annesi ZeKha Ünal da, oğlunun yasadışı bir örgüte yardım ve yataklık yapma suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezası aldığı- nı söylüyor. "1 Mayıs İşci BavTamı yürüyüşü yasal değUse niye izin veriyorlar?" diye soran Zeliha Ünal, oğlunun işkence gördüğünü ve iş- kence sırasında alınan ifadelerle mahkum edil- diğini sa\ıınuyor. Af yasasıyla asıl suçlulann, devleti dolandı- ranlann affedildiğini, oğlunun ise suçlu olma- dığını \airgulayan anne Zeliha Ünal, "Çocukla- nnuz çok kötü koşuOarda cezaevlerinde yatiyor yıllardır. DGM'lerde yargdanıyor, işkence görü- yorlar. Devlet katilleri, katillerin öMürdüğü Id- şUerin yakınlanna sormadan affediyor. Asıl suç- lular, sokakta dolaşıyor. Biz cezaevi yollannda, onlar yazhklannda. Onlar bizi soyarak kazan- dıklan paralarla günlerini gün ediyor" diyor. tnayet Kandemir'in kızkardeşi Ze>nep Kan- demir ise dört yıldır cezaevinde yatıyor. Kardeşinin örgüt üveliği suçundan 18.5 yıl ceza aldığını belirten Inayeı Kandemir, cezaevi koşullannın kötülüğünden yakınıyor. Kardeşinin yattığı Buca Cezaevi'nde Hepatit salgını olduğuna dikkat çeken tnayet Kandemir, görüş günlerinde götürdükleri yiyeceklerin tah- rip edildiğini, hasta olanlann tedavi edilmedik- lerini, tutuklu ve hükümlülerin bugüne kadar almış olduklan haklann geri alındığını söylüyor. Kızkardeşinin kimseyi öldürmediğini, bomba- lama eylemine katılmadığını anlatan Kandemir, çete üyelerinin çok daha iyi koşullarda cezaev- lerinde yattıklannı öne sürüyor. Hûseyin Kayacı da iki yıldır cezaevinde bu- lunan oğlu Mehmet Kayaanın örgüt üyeliğin- den 12.5 yıl hapis cezası aldığını belirterek, "soç delüi bulamadiklannda 125 yü cezayı hemen ve- riyorlar. Siyasileri af kapsamı dışında tutarken çeteleri. katilleri affediyoriar. Asü onlar Türld- ye'yi bölüyorlar. Biz çete kurmadık. adam öl- dürmedik. Öldürseydik belki daha az ceza alır- dık. Onlardan af beklemiyoruz, çünkü çocukla- nmızuı suçu yok. Suç affedilir. Biz onlan affet- meyeceğiz'' diyor. Prof Mutlu 'Af SUÇU azaltmıyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin hazır- ladığı af tasansı konusunda farklı görüşler öne sürülü- yor. ODTÜ Sosyoloji Bölü- mü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Kayhan Mutlu, af- fı siyasi iradenin hukuka müdahalesi olarak niteler- ken, aflann suç oranlannı azaltmadığını söyledi. Toplumdaki yanlışlıkla- nn hukuk sistemi içinde de- ğerlendirilebileceğini kay- deden Mutlu, Batı huku- kunda af yasası diye bir dü- zenlemenin görülemeyece- ğini savundu. Mutlu, "Af ol- gusu hangi hukuk sistemine bakbğınıza göredeğişir. Hu- kuk devleti diyorsak. siyasi iradenin af gibi bir yetkisi olduğundan söz edemeyiz. Öte yandan Fas kralı ölün- ce yerine geçen oğlu hemen af ilan etti. Fastald hukuk ileTürkiye'deki hukukaynt- dır diyorsanız. o zaman 40 tane daha af ilan ederiz" di- ye konuştu. Mutlu, cezaevlerinin suç ürettiklerini, bazı istisnalar dışında affin suçu azaltıcı bir etkisi olmadığını da öne sürdü. Toplumu suçtan uzak tutmak için suça ve neden- lerine bakılması gerektiği- ni belirten Mutlu, suçun ge- nelde olağan toplumsal ko- şullardan çıkmadığını anımsattı. Suç işleyen kişilerin eko- nomik ve toplumsal sorun- lan olduğunu, genellikle eğitimsiz kişiler arasından çıktıklannı kaydeden Mut- lu, bu olumsuzluklara, kan davası, namus ve töre cina- yetleri gibi Türkiye'ye özgü suç unsurlanmn da eklendi- ğinı dile getirdi. Mutlu, suç- tan zarar gören kişilerin af karşısında kendilerini ezik hissedeceğini. bu durumun da toplumun genel ahlaki değerlerine soru işaretleri koymaya başlayacağını söyledi. Diyarbakır 'DGM suçlan da affa almmalı' DrVARBAKIR (Cumhu- riyet Bürosu)- Diyarbakır Bölge Barosu, affin toplum- sal banşın bir adımı olduğu, ancak DGM'nin görev ala- nına giren suçlann kapsam dışında kalmasının hukuk ihlali yaratacağını ileri sür- dü. Diyarbakır Bölge Baro- su Yönetim Kurulu tarafin- dan yapılan yazılı açıklama- da, dünya toplumlannın be- lirli dönemlerde, yaşanan bunalımlan ve birikmiş problemlerini aşmak ama- cıyla af uygulamasını gün- deme getirdiği belirtildi. Son zamanlarda tartışılan af tasansının ise toplumsal banşı sağlamaktan uzak bir nitelik taşıdığı ifade edilen açıklamada, toplumda bazı kesimlerin yolsuzluk ve çe- te suçlannın, bazılannın da terör ve siyasi suçlann af kapsamı dışında bırakılma- sı tezını savunduklan kay- dedildi. Açıklamada. "Bir yasa kuralının objektif, ge- nel ve kapsayıcı bir şekilde düzenlenmesi ve uygulama- ya da eşit şekilde yansıması gereklkür" denildi. POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA MAI Anlaşması Bir işadamı, hükümetin vergi yasalannda yap- tıgı değişikliğin TBMM'ye gönderilmesi üzerine şöyte dedi: "Fara korkaktır, kaçar, zaten kaçtı da..." Sordum: "Nereye?" Yanrt: "Yurtdışındaki bankalara!.." Işadamına, "Türkiye'ye dönmesı olanaksız mı" diye sordum. Yanrtı şöyle oldu: İki yıldan önce dönmez..." Yasa değişikliği Meclis'ten geçerse işadamına "nereden buldun" sorusu yöneltilmeyecek, ama 'para' bir kez kaçmış, geriye dönmesi çok zor... Ege'de. Akdeniz'defabrikalann kapılanna ki- Irt vuruluyon orta boy yatırımcılar ıflas ediyor... Hginç görüntülerle karşılaşıyoruz tüm bu olup bi- tenler karşısında... Büyük holdingler 'tanma' yöneliyor, inşaat sek- törünün devleri 'hayvancılıkîa ilgilenmeye başlıyor, Akdeniz'de seralar kuruluyor... Eh, işin içine bir de tahkim' girdi mi, 'MAI' al- kışlanmaya başladı mı kimileri el çırpıp oynuyor: Türkiye 'ye yabancı sermaye gelecek, ülke eko- nornisi kurtulacak..." Prof. Dr. Izzettin Önder, Türkiye'de bir kördö- vüşün sürüp gittiğini belırtirken ilginç bir saptama yapıyor "Mesele bu denli yalınkat ve basit değil..." Önder, ekliyor "önce iyimser biryorum yapalım. Tahkimde ıs- rariı olan siyasiler Türkiye'ye sermaye geleceği- ni ve yatınm yapılacağını savunuyoriar. Diyelim ki, ilkanda böylesi fevkalade iyimser bir sonuç or- taya çıkacaktır. Peki, bu sermaye niçin büyük bir özveriye kapılarak bize gelecektir ki! Bu hesap gayet basittir. Biraz uçuk olmakla beraber, Körfez krizi esnasında işbaşında bulunan dâhi sryaset- çilerin birkoyup beş alma mantığı bu basit hesa- bı bize açıklayabilir. Hele de yatınmlar teknoloji yoğun olduğu zaman, belki de geri alınan pay beşi de aşabilir. Eğer kapitalizmin bu yöntemi kendi dinamikle- ri içinde adaletli bir toplum yaratabilecek nite- likte olsa idi, bırakalım bizim gibi kalkınmakta olan ekonomileri, küreselleşen dünyamızda gelirdağı- lımı daha da bozulmazdı, gelişmiş ülkelerde da- hi, çok güçlü sosyal güvenlik ağlanna rağmen, emeğe karşı sermaye bu denlı güçlenemezdi ve nihayet, bugün olduğu gibi, ücret bastırmalan ya da sosyal güvenlik ağının darattılması gibi eme- ği metalaştıracak tüm önlemler bu derecede şid- detie gündeme gelemezdi." ••• MAI ve tahkim hükümleri neden tartışılmıyor? Ekonomist Gaye Yılmaz, 28 Nisan 1998 tarihli 'MAI Anlaşması'nı Türkçeye çevirdi, DİSK Bir- leşik Metal-lş Sendikası bunu kitapçık halinde yayımladı... Acaba bu kitapçığı kaç milletvekili, kaç gazete- ci, kaç sanayici, kaç işadamı okudu? Ekonomist Gaye Yılmaz, 'önsöz'de bakın ne di- yor: "Son dönemlerde ve özellikle de Güney Asya krizinin dünyaya yansımalannın ardından 'işçi ile işverenin aynı gemide olduğu', birişyerinin if- las etmesi halinde sadece işverenin değil, çalışan işçilehn de zarar göreceği yönünde giderek yay- gınlaştınlan söylemler, MAI benzeri anlaşmalann işçiler ve sendikalanna kabul ettirilmesi ama- cı /7e de kullanılabiliyor. Işsizlik, ulus devletlerin 'gereksiz' kısıtlama ve uygulamalanna bağlanarak, söz konusu anlaşmanın dünyayı krizlerden kur- taracağı, işsizliği azaltacağı ve ekonomilere is- tikrar kazandıracağı iddia ediliyor. Oysa bu ki- tap okunduğunda, işçi ile işverenin aynı gemide olduğu bir an için kabul edilse bile, bu anlaşma ile işçilenn ve yoksullann ebediyen geminin ma- kine dairesinde kazana kömür atmaya mahkum edildiği, hatta bundan böyle sadece temiz hava alabilmek amacı ile bile olsa güverteye çıkmala- nnın yasaklandığı görülüyor. Ve bu düzenin hazır- layıcılan geminin kral dairesinde, üstelik kendi içlerinde son derece örgütlü olarak geminin yö- nünû tek başlanna belirlemektedirler. Gemi her- hangi bir nedenle batma tehlikesi içerisine gir- diğinde ise, hiç kuşku yok ki kurtarma botları ile gemiyi terk edenler debu grubun mensuplan ola- caklardır. Onlar, sadece lüks gemilerini kaybeder- ken, kazan dairesindeki işçiler ve tüm yoksul halk yaşamlannı kaybedeceklerdir." • • • Ekonomist Gaye Yılmaz'ın belirttiği gibi, bu top- raklarda yaşayan her insan, özellikle kendini 'in- san, doğa, emek haklannın' savunucusu görenler ya da yurtsever, demokrat, sağcı-solcu, dinci-din- siz, kim olursa olsun gerçekleri anlamalıdır... Türkiye bir dönemeçten geçiyor... MAI ve tahkime karşı olanlar ne emperyalizme yanrt anyor ne de emperyalizmi yeniden tanımlı- yor... Türkçeye çevrilen 'MAI Anlaşması'nı herkesin okumasını salık veririz... hikmetcetinkaya@cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 C A G D A S Y A Y I N L A R ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR 2. BASI so: ooo ji- KUBILAY OLAYI VE TARİKAT KAMPURI 4 BASI 9O0KOTL SANCILIYIILAR KU$ATILMI$ SOKAKLAR 4. BASI SK 930 TL KI|Z|POSTUHDAKURT ' İOOOOCTL ZAMBAK SANA DA BULAJTI KAN 2. BASI T DİN BARONUNUN KAZLARI 2. BASI 1 2X 003 TL A$IK KADINLAR SOKAĞI 2 BASI 1 - D O J Ç B T L JERİAT PAZARI 1 100 300 *L SEYDAHIN ADRESİ BELLİ DEĞİL 1 5 0 0 OOO TL TÜRKİYE'NİN JEYTAN ÜÇGENİ : C«0 M0 "L Cumhunyet Kıtap Kulubu Çağ Pazarlama A Ş. Türkocağı Cad No:39/41(34334jCaJal09lu-lstanbul Tel:514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle