Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 AĞUSTOS 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Iran'ın direnci
sürüyop
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Bülent
Ecevit, Tahran yönetıminin
vermemekte direndıği 2
Türk askennin ne zaman
bırakılacagı konusunda
bilgisinin olmadığını
söyledi. Bu arada Iran'ın
Ankara Büyûkelçisi
Lavasani, dûn yeniden
Dışişleri Bakanlığı'na
giderek Müsteşar
Yardımcısı Büyükelçi Uğur
Ziyal'le görüştü. tran
Büyükelçiliği'nden yapılan
açıklamaya göre. Lavasani
görüşmede ıran'ın diğer
ülkelerin içışlerine
kanşmama yönünde bir
politika izlediğınt belirtti.
Bahçeli, YÖK'ü
hedef aldı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan
Yardımcısı ve MHP Genel
Başkanı Devlet Bahçeli,
öğrencilerin tercih
formlannı teslim etme
süresini ertelemeyen YÖK'e
sert tepki gösterirken
" YÖK, anlaşılmaz bir
vurdumduymazhk örneği
sergileyerek
öğrencilerimizin yaşadıgı
mağduriyete seyirci kalmış,
gereksiz bir inatlaşma içine
girmiştir" dedi. Bahçeli,
toplum yönetiminde
gereksiz inatlaşma ve
duyarsızlığın başansızlık ve
kargaşa yaratacağını
belirterek "Bütün bu
sorunlar, ülkemizın en
güzide kurumlan olan
üniversitelerimizin karşı
karşıya kaldığı sıkıntılardan
kurtanlması için yeni
düzenlemelere ihtiyaç
bulunduğunu bir kez daha
göstermiştir. Meclisimiz ve
hükümetimiz inşallah bu
konuya da en kısa zamanda
el atacaktır" dedi.
Bakû-Ceyhan
Projesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Azen petrollerinin
Batı pazarlanna taşınmasını
öngören Bakû-Ceyhan boru
hattı projesıyle ilgili
Türkiye ve Azerbaycan
çalışma gruplan bugün
Ankara'da bir araya gelecek.
Çalışma gruplannın
toplantılaruıa.
konsorsıyumun operasyon
şirketi AlOC'nin üst dûzey
yetkililerinin de katılacağı
kaydedildi. Ankara"daki
toplantıda hattın maliyetıne
ilişkin Türkiye'nin
garantörlüğü konusunda bir
uzlaşma aranmaya
çalışılacagı belirtilerek
kapsamlı anlaşma için yer
ve tarih belirlenecegi
bildirildi.
İhale yasası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Bayındırhk ve
lskân Bakanı Koray Aydın,
ihalelerde yolsuzluk
iddialannın önüne geçmek
için yeni bir ihale yasası
çıkarmayı düşündüklerini
bildirdi. Koray Aydın,
çıkarmayı düşündükleri yeni
ihale yasasının ana
gövdesini 'anahtarteslimi'
ihalenin oluşturacağını
bildirdi. lhalelerin mihenk
taşlanndan birini oluşturan
'yeterliliğin" kaldınlması
konusundaki görüşlerini de
açıklayan Aydm, "'En çok
suiistimalin olduğu ve en
çok tartışmanın yaşandığı
olaylardan bir tanesi de, işc
katılma sırasında
müteahhitlere verilen
yeterlilik belgelerinde
yaşanmaktadır" dedi. Bakan
Aydın, kontrolörlük
sisteminde değişikliği
öngördüklerini
vurgulayarak. yapılacak
düzenleme sonrası işi alan
fırmanm bundan böyle
kontrolör olarak bakanlıkla
muhatap olmayacagını
bildirdi.
Açıklama
• HaberMerkezi-DSP
Giresun Milletvekili Hasan
Akgün, gazetemizin 28
Temmuzl999tarihli
sayısında yeralan,
"Muhtann tehdit iddiası ve
DSP'li Hasan Akgün
partisine şikâyet edildi"
başlıklı haberin gerçelderi
yansıtmadığmı belirtti.
Yazılı bir açıklama yapan
Akgün, yaada lokanta
olarak iddia edilen yenn
Kızılağaç köyüne ait
olduğunu ve köye gehr
sağlayan bir balıkçı bannağı
olduğunu belirterek.
"Burayı restaurant olarak
çalışhrmakta idim. Buramn
yıllardır kendi fosseptiği
vardır ve denize akıtılması
mümkün değildir. Ben de en
az sizler kadar doğayı seven
ve kirlenmesine karşı olan
bir kişiyim. Dolayısı ile
benim denize atık akıttığım
için muhtar tarafindan
aleyhime açılmış bir dava
yokrur" dedi.
Ortaklarm anlaşmazlığı, affın TBMM tatile girmeden yasalaşmasını tehlikeye soktu
Taslak komisyona gönderüdi
DÜRDANE KIRÇUVAL
ANKARA - Hükümet ortaklan
arasında afFın kapsamı ve zaman-
laması konusunda ortaya çıkan an-
laşmazlık nedeniyle taslağın TB-
MM tatile girmeden yasalaşması
tehlikeye girdi. Başbakan Bülent
Ecevit'in ABD'ye çantasında af
çıkaran başbakan olarak gitmek
istemine karşın ANAP'ın konuyu
parti içinde kurulacak bir komis-
yona havale etmesi, MHP'nin de
itirazlan nedeniyle düzenlemenin
sonbahara bırakılması oiasılıgı
ağırlık kazandı. Ecevit. "AfBn
Meclis tatile girmeden çıkmasın-
da yarar var. Aksi halde sürünce-
mede kalmasında sakmcalar olabi-
Br"dedi.
Görûşaynhğı
Kapsamı tartışma yaratan af
taslağı hükümet ortaklannın gö-
rüş aynlığına düşmesine neden ol-
du. Ecevit dün yaptığı açıklamada,
afFın Meclis tatile girmeden çıka-
nlmasmda yarar bulunduğunu be-
lirterek "Aksi halde sürüncemede
• Ecevit'in ABD'ye çantasında af çıkaran başbakan olarak gitmek istemesine karşın
ANAP'm konuyu alt komisyona havale etmesi, MHP'nin de itirazlan, af düzenlemesinin
yasalaşmasının sonbahara bırakılması olasıhğını güçlendirdi. Ecevit, "Affin Meclis
tatile girmeden çıkmasında yarar var. Aksi halde sürüncemede kalmasında sakıncalar
olabilir" dedi.
kalmasında sakıncalar olabilir''
dedi. DSP grubu afkonusunda hü-
kümete destek veriyor.
ANAP grubunun dün basına
kapalı olarak yapılan grup toplan-
tısında da af konusu tartışıldı.
ANAP'h TBMM Anayasa Komis-
yonu Başkanı Ertuğrul Yalçmba-
yır af tasansı taslağı hakkmda tek-
nik bilgi verdi.
Affın anayasanın smırladığı
alanlar dışuıdaki tüm suçlan kap-
sadığını belırten Yalçmbayır, af-
tan 58 bin kişinin yararlanacağını
söyledi. Yalçmbayır, kişisel olarak
affin düşünce suçlannı da kapsa-
ması gerektiği düşüncesinde oldu-
ğunu bildirdi.
Bu arada, 16 milletvekili söz
alarak af ile ilgili eleştirilerini di-
le getirdi ve çeşitli sorular sordu.
Söz alan milletvekilleri affin hü-
kümet programında olmadığı hal-
de neden tasan olarak Meclis'e
getirilmek istendiğini sorarak bu-
na karşı olduklanru bildirdiler.
Bazı milletvekilleri ise ortada
"acele etme ve dayatma" söz ko-
nusu olduğunu ifade ederken top-
lumun büyük bölümünün de affa
karşı olduğunu savundular. Mil-
letvekilleri, genel aftan önce piş-
manlık, öğrenci affi ve basın yo-
luyla işlenen suçlara yönelik ceza-
lann ertelenmesine ilişkin düzen-
lemelerin ele alınması gerektiğini
ifade ettiler.
Bazı milletvekilleri de afkapsa-
mının düşünce suçlannı kapsaya-
cak biçimde çıkanlması önensini
getirdiler.
Anayasa Mahkemesi'ne başvu-
ruda bulunulması durumunda af-
fin kapsamının genişleyip genişle-
meyecegine ilişkin bir soruya da
Yalçmbayır, "Hayır bu mümkün
değil. Çünkü, genişlemeye yol açan
maddeler değiştirüdi. Affedilme-
yecek suçlar ana\ asada açıkça be-
Mrtiliyor" dedi.
Mesut Yılmaz ise ANAP gru-
bunda yaptıgı konuşmada Bülent
Ecevit'in ABD'ye af çıkarmış bir
başbakan olarak gitmek istediği,
bu nedenle de Meclis tatile girme-
den yasanın çıkanlmasını istediği
mesajını verdi.
Afkonusunda hükümet ortakla-
n arasında ilke olarak mutabakat
bulunduğunu savunan Yılmaz,
ANAP gnıbuna,u
Meclis tatile gir-
meden affin çıkması konusunda
mutabtk mıyız" dıye sordu.
Grubun bu soruya yarutı sessiz-
lik oldu. Yılmaz, grubun yeterin-
ce ikna olmadığını anlayınca ihti-
lafsız bir af yasası çıkması için
partiler arası bir komisyon kurul-
masmı önereceğini belirterek
ekim ayına kadar görüşülmesini
önereceğini bildirdi.
Mesut Yılmaz, af konusunun
hükümet sorunu haline getirilme-
mesini istedi.
MHP'nin kaygüan
_ MHP'li Ulaştırma Bakanı Enis
Öksüz, çıkanlması düşünülen af-
fin "milleti. şehit ailelerini ve gazi-
leri incitmeyecek, bir bakıma on-
lann nzasını içereceknitelikteola-
cağmı" söyjedi. MHP Grup Baş-
kanvekili Omer Izgi, "afTedflmesi
doğru olmayan kimi suçlardaceza
indirimine karşı çıkacaklannı"
söyledi. tzgı, "Irza geçmc. kadın.
kız kaçırma gibi suçlarda ceza in-
dirimine taraflar olmayız" dedi.
FP lideri Recai Kutan da partı-
sinin dünkü grup toplantısmda af
konusunda değerlendirmeler ya-
parken "tophımsal banşın tesis
edilmesini kolayiaştıracak her
girişimi destekleyecelderini" bil-
dirdi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
TBMM Başkanlığı milletvekili lojmanlan için 66 milyar liraya perde alıyon.
Uzmanlar, tasannın toplumsal gerginliği azaltmayacağı görüşünde
6
Af yatnızca siyasi gösterTtstanbul Haber Servisi- Istan-
bul Barosu Başkanı Yücel Say-
man. hükümetin gündeme getir-
diği affin ciddi bir temeli, bakış
açısı ve felsefesi olmadığını belir-
terek, sözkonusu af tasansının
toplumsal gerginliği azaltmayı
hedeflemediğini söyledi. ÖDP
Genel Başkanı UfukUrasda siya-
si nedenlerle ve düşüncesini ifa-
de etmekten dolayı ceza almış
olanlan kapsamayan bir af tasan-
sının toplumsal banşı sağlamak-
tan çok uzak olduğunu belirterek,
ihtiyacın bir genel af olduğunu
kaydetti.
İstanbul Barosu Başkanı Yücel
Sayman hükümetin gündeme ge-
tirdiği "af tasansmı" Cumhuri-
yet'e değerlendirdi. Sayman, hü-
kümetin gündeme getirdiği affın
ciddi bir temeli, bakış açısı ve fel-
sefesi olmadığını kaydetti. Affin
demokratikleşme sırasında top-
lumsal banş ve uzlaşmanın sağ-
lanması için ele alınması gerekti-
ğini söyleyen Sayman, toplumsal
gerginlikleri azaltmayı hedefle-
yen bir affin genel af olması ge-
rektiğini, temelinin de siyasi af ol-
ması gerektiğini ifade etti.
Affin düşünce ve düşünceleri-
ni açıkladıklan için verilen mah-
kumiyetleri kapsamadığını belir-
ten Sayman, "Bunu kapsamadığı
zaman toplumsalgerginlikleri na-
sd azaltacaksınız. Böyle düşünce
suçlannı af kapsamı dışında bıra-
kmca, indirime de tabi rutmayın-
ca küskünlükJeri nasıl kaküracak-
smjz"dedL
Sözkonusu affin böyle bir ama-
cı yokettiğini söyleyen Sayman,
tasanyla düşünce suçlannın af
kapsamına girmesini istemeyen
partilerin taraftarlannın memnun
edildiğini anlattı. Sayman bunun
da toplumdaki çatışmayı derinleş-
tireceğinı dile getirdi.
TCY'nin "cürüm işlemek için
çete oluşturmak" fiilıni düzenle-
yen 313'üncü maddesinin kap-
sam dışı kaldığını ancak çete sa-
nıklannm adam öldürme gibi suç-
lannın indirime tabi tutulduğunu
sözlerine ekleyen Sayman, "Su-
surhık'un takipçisi insanlan nasıl
tatmin edecek^niz" diye konuştu.
*Af, siyasi gösteri*
Partisinin İstanbul ll Merke-
zi'nde görüşlerini açıklayan Uras,
devlete karşı işlenen suçlar kapsa-
mında bulunan maddeleri ve in-
sanlan içermeyen, toplumsal ba-
nşı amaçlamayan bir affin siyasi
gösteri olmaktan öte anlamının
olmadığını vurgulayarak 'İhthaç,
genel aftır. Çetecileri, katilleri ve
adli suçlulan affedip, siyasileri ve
düşünce suçlularını dışla>an bir
hükümeti ve MecKs'i bu toplum
da affetmeyecektir. Biziim af anla-
vışımız, çete suçlulannı kapsamı-
yor, adi suçlulan, düşünce ve siya-
si suçlulannı kapsıyor" dedi.
Çağdaş Hukûkçular Derneği
tstanbul Şubesi Yönetim Kurul da
dün yaptıgı yazılı açıklamada top-
lumsal banşın sağlanması için
"genel af" çıkanlmasmın ve
ölüm cezasının kaldınlmasımn
bir gereklilik olduğunu savundu.
Açıklamada "Genel affin koşul-
suz olarak uygulanması yasanm
genel amacına avkın sonuçlar >e-
recektir. Kolluk görevi üstlenen-
lerden, devlet memurlaruıdan ve-
ya herhangi bir sebeple devlet gü-
cünden yaraıianarak, bireylere
karşı yasadışı, keyfı silah. cebir ve
şiddet kullananlar, işkence edenkr
af kapsamı dışında bırakılmalıdır.
Uluslararası yargı kararlanyla in-
sanoğa karşı işlenen suç olarak ka-
bul edilen suçlar affa ve zaman aşı-
mına uğramaz. bunun sonucu ola-
rak 'Susurluk çetelerini', 'Gazi
katliamı sanıklannı', 'Metin Gök-
tepe'nin katillerini', 'Sıvas'ta 33
aydmımızı yakarak katleden şeri-
at özlemleri içinde yanıp tutuşan
gerici katilleri' affetmek müm-
kün değildir" dedi.
KAPSAM DIŞI BIRAKILAN SÎYASÎ TUTUKLULARIN YAKINLARIÖZGÜRLÜK ÎSTÎYOR
'Biz de devleâaffetmeyeceğiz'ASUMAN ABACIOĞLU
İZMİR -Hazırlanan af yasasında kapsam dı-
şı bırakılan düşünce suçlulan ve siyasi mah-
kumlann aileleri, yakınlanna " a F değil, "öz-
gürtük" istiyorlar. Hiçbir delil olmadan, işken-
cede imzalatılan itiraflarla mahkum edilen ço-
cuklannın, kardeşlerinin "suchı" olmadığını, bu
yüzden affedilmelerini beklemediklerini kay-
deden aileler, "biz de devleti affetmeyeceğiz'' di-
yorlar.
Güner Şener, üniversite harçlannı boykot
amacıyla pankart açan oğlu Umut Şener'in, ya-
sadışı örgüt üyeliği suçundan 12.5 yıl hapis ce-
zası istemiyle yargılandığıru söylüyor.
Üç yıldır cezaevinde yatan Umut'a daha ön-
ce verilen cezanın Yargıtay'ca bozulduğunu be-
lirten tHD Cezaevi Komisyonu üyesi Güner Şe-
ner, çeteler affedilirken, siyasi ve düşünce suç-
lulannın kapsam dışı bırakılmasını eleştirerek,
"Biz, çocuklanmıza özgürlük istiyoruz, af de-
ğil'' diye konuşuyor. T
ürkiye'yi soyanlann, katillerin, "vanhşhkla"
bırakıldıklannı anımsatan Şener, "Niye bizün
çocuklanmız da yanhşhlda bırakılmryDr?" diye
soruyor.
1 Mayıs yürüyüşüne katıldığı için otobüsten
indirilerek tutuklanan ve 1.5 yıldır cezaevinde
yatan Süleyman Ünal'ın annesi ZeKha Ünal da,
oğlunun yasadışı bir örgüte yardım ve yataklık
yapma suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezası aldığı-
nı söylüyor. "1 Mayıs İşci BavTamı yürüyüşü
yasal değUse niye izin veriyorlar?" diye soran
Zeliha Ünal, oğlunun işkence gördüğünü ve iş-
kence sırasında alınan ifadelerle mahkum edil-
diğini sa\ıınuyor.
Af yasasıyla asıl suçlulann, devleti dolandı-
ranlann affedildiğini, oğlunun ise suçlu olma-
dığını \airgulayan anne Zeliha Ünal, "Çocukla-
nnuz çok kötü koşuOarda cezaevlerinde yatiyor
yıllardır. DGM'lerde yargdanıyor, işkence görü-
yorlar. Devlet katilleri, katillerin öMürdüğü Id-
şUerin yakınlanna sormadan affediyor. Asıl suç-
lular, sokakta dolaşıyor. Biz cezaevi yollannda,
onlar yazhklannda. Onlar bizi soyarak kazan-
dıklan paralarla günlerini gün ediyor" diyor.
tnayet Kandemir'in kızkardeşi Ze>nep Kan-
demir ise dört yıldır cezaevinde yatıyor.
Kardeşinin örgüt üveliği suçundan 18.5 yıl
ceza aldığını belirten Inayeı Kandemir, cezaevi
koşullannın kötülüğünden yakınıyor.
Kardeşinin yattığı Buca Cezaevi'nde Hepatit
salgını olduğuna dikkat çeken tnayet Kandemir,
görüş günlerinde götürdükleri yiyeceklerin tah-
rip edildiğini, hasta olanlann tedavi edilmedik-
lerini, tutuklu ve hükümlülerin bugüne kadar
almış olduklan haklann geri alındığını söylüyor.
Kızkardeşinin kimseyi öldürmediğini, bomba-
lama eylemine katılmadığını anlatan Kandemir,
çete üyelerinin çok daha iyi koşullarda cezaev-
lerinde yattıklannı öne sürüyor.
Hûseyin Kayacı da iki yıldır cezaevinde bu-
lunan oğlu Mehmet Kayaanın örgüt üyeliğin-
den 12.5 yıl hapis cezası aldığını belirterek, "soç
delüi bulamadiklannda 125 yü cezayı hemen ve-
riyorlar. Siyasileri af kapsamı dışında tutarken
çeteleri. katilleri affediyoriar. Asü onlar Türld-
ye'yi bölüyorlar. Biz çete kurmadık. adam öl-
dürmedik. Öldürseydik belki daha az ceza alır-
dık. Onlardan af beklemiyoruz, çünkü çocukla-
nmızuı suçu yok. Suç affedilir. Biz onlan affet-
meyeceğiz'' diyor.
Prof Mutlu
'Af SUÇU
azaltmıyor'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Hükümetin hazır-
ladığı af tasansı konusunda
farklı görüşler öne sürülü-
yor. ODTÜ Sosyoloji Bölü-
mü öğretim üyelerinden
Prof. Dr. Kayhan Mutlu, af-
fı siyasi iradenin hukuka
müdahalesi olarak niteler-
ken, aflann suç oranlannı
azaltmadığını söyledi.
Toplumdaki yanlışlıkla-
nn hukuk sistemi içinde de-
ğerlendirilebileceğini kay-
deden Mutlu, Batı huku-
kunda af yasası diye bir dü-
zenlemenin görülemeyece-
ğini savundu. Mutlu, "Af ol-
gusu hangi hukuk sistemine
bakbğınıza göredeğişir. Hu-
kuk devleti diyorsak. siyasi
iradenin af gibi bir yetkisi
olduğundan söz edemeyiz.
Öte yandan Fas kralı ölün-
ce yerine geçen oğlu hemen
af ilan etti. Fastald hukuk
ileTürkiye'deki hukukaynt-
dır diyorsanız. o zaman 40
tane daha af ilan ederiz" di-
ye konuştu.
Mutlu, cezaevlerinin suç
ürettiklerini, bazı istisnalar
dışında affin suçu azaltıcı
bir etkisi olmadığını da öne
sürdü. Toplumu suçtan uzak
tutmak için suça ve neden-
lerine bakılması gerektiği-
ni belirten Mutlu, suçun ge-
nelde olağan toplumsal ko-
şullardan çıkmadığını
anımsattı.
Suç işleyen kişilerin eko-
nomik ve toplumsal sorun-
lan olduğunu, genellikle
eğitimsiz kişiler arasından
çıktıklannı kaydeden Mut-
lu, bu olumsuzluklara, kan
davası, namus ve töre cina-
yetleri gibi Türkiye'ye özgü
suç unsurlanmn da eklendi-
ğinı dile getirdi. Mutlu, suç-
tan zarar gören kişilerin af
karşısında kendilerini ezik
hissedeceğini. bu durumun
da toplumun genel ahlaki
değerlerine soru işaretleri
koymaya başlayacağını
söyledi.
Diyarbakır
'DGM
suçlan da
affa almmalı'
DrVARBAKIR (Cumhu-
riyet Bürosu)- Diyarbakır
Bölge Barosu, affin toplum-
sal banşın bir adımı olduğu,
ancak DGM'nin görev ala-
nına giren suçlann kapsam
dışında kalmasının hukuk
ihlali yaratacağını ileri sür-
dü. Diyarbakır Bölge Baro-
su Yönetim Kurulu tarafin-
dan yapılan yazılı açıklama-
da, dünya toplumlannın be-
lirli dönemlerde, yaşanan
bunalımlan ve birikmiş
problemlerini aşmak ama-
cıyla af uygulamasını gün-
deme getirdiği belirtildi.
Son zamanlarda tartışılan
af tasansının ise toplumsal
banşı sağlamaktan uzak bir
nitelik taşıdığı ifade edilen
açıklamada, toplumda bazı
kesimlerin yolsuzluk ve çe-
te suçlannın, bazılannın da
terör ve siyasi suçlann af
kapsamı dışında bırakılma-
sı tezını savunduklan kay-
dedildi. Açıklamada. "Bir
yasa kuralının objektif, ge-
nel ve kapsayıcı bir şekilde
düzenlenmesi ve uygulama-
ya da eşit şekilde yansıması
gereklkür" denildi.
POLİTİKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
MAI Anlaşması
Bir işadamı, hükümetin vergi yasalannda yap-
tıgı değişikliğin TBMM'ye gönderilmesi üzerine
şöyte dedi:
"Fara korkaktır, kaçar, zaten kaçtı da..."
Sordum:
"Nereye?"
Yanrt:
"Yurtdışındaki bankalara!.."
Işadamına, "Türkiye'ye dönmesı olanaksız mı"
diye sordum. Yanrtı şöyle oldu:
İki yıldan önce dönmez..."
Yasa değişikliği Meclis'ten geçerse işadamına
"nereden buldun" sorusu yöneltilmeyecek, ama
'para' bir kez kaçmış, geriye dönmesi çok zor...
Ege'de. Akdeniz'defabrikalann kapılanna ki-
Irt vuruluyon orta boy yatırımcılar ıflas ediyor...
Hginç görüntülerle karşılaşıyoruz tüm bu olup bi-
tenler karşısında...
Büyük holdingler 'tanma' yöneliyor, inşaat sek-
törünün devleri 'hayvancılıkîa ilgilenmeye başlıyor,
Akdeniz'de seralar kuruluyor...
Eh, işin içine bir de tahkim' girdi mi, 'MAI' al-
kışlanmaya başladı mı kimileri el çırpıp oynuyor:
Türkiye 'ye yabancı sermaye gelecek, ülke eko-
nornisi kurtulacak..."
Prof. Dr. Izzettin Önder, Türkiye'de bir kördö-
vüşün sürüp gittiğini belırtirken ilginç bir saptama
yapıyor
"Mesele bu denli yalınkat ve basit değil..."
Önder, ekliyor
"önce iyimser biryorum yapalım. Tahkimde ıs-
rariı olan siyasiler Türkiye'ye sermaye geleceği-
ni ve yatınm yapılacağını savunuyoriar. Diyelim
ki, ilkanda böylesi fevkalade iyimser bir sonuç or-
taya çıkacaktır. Peki, bu sermaye niçin büyük bir
özveriye kapılarak bize gelecektir ki! Bu hesap
gayet basittir. Biraz uçuk olmakla beraber, Körfez
krizi esnasında işbaşında bulunan dâhi sryaset-
çilerin birkoyup beş alma mantığı bu basit hesa-
bı bize açıklayabilir. Hele de yatınmlar teknoloji
yoğun olduğu zaman, belki de geri alınan pay
beşi de aşabilir.
Eğer kapitalizmin bu yöntemi kendi dinamikle-
ri içinde adaletli bir toplum yaratabilecek nite-
likte olsa idi, bırakalım bizim gibi kalkınmakta olan
ekonomileri, küreselleşen dünyamızda gelirdağı-
lımı daha da bozulmazdı, gelişmiş ülkelerde da-
hi, çok güçlü sosyal güvenlik ağlanna rağmen,
emeğe karşı sermaye bu denlı güçlenemezdi ve
nihayet, bugün olduğu gibi, ücret bastırmalan
ya da sosyal güvenlik ağının darattılması gibi eme-
ği metalaştıracak tüm önlemler bu derecede şid-
detie gündeme gelemezdi."
•••
MAI ve tahkim hükümleri neden tartışılmıyor?
Ekonomist Gaye Yılmaz, 28 Nisan 1998 tarihli
'MAI Anlaşması'nı Türkçeye çevirdi, DİSK Bir-
leşik Metal-lş Sendikası bunu kitapçık halinde
yayımladı...
Acaba bu kitapçığı kaç milletvekili, kaç gazete-
ci, kaç sanayici, kaç işadamı okudu?
Ekonomist Gaye Yılmaz, 'önsöz'de bakın ne di-
yor:
"Son dönemlerde ve özellikle de Güney Asya
krizinin dünyaya yansımalannın ardından 'işçi
ile işverenin aynı gemide olduğu', birişyerinin if-
las etmesi halinde sadece işverenin değil, çalışan
işçilehn de zarar göreceği yönünde giderek yay-
gınlaştınlan söylemler, MAI benzeri anlaşmalann
işçiler ve sendikalanna kabul ettirilmesi ama-
cı /7e de kullanılabiliyor. Işsizlik, ulus devletlerin
'gereksiz' kısıtlama ve uygulamalanna bağlanarak,
söz konusu anlaşmanın dünyayı krizlerden kur-
taracağı, işsizliği azaltacağı ve ekonomilere is-
tikrar kazandıracağı iddia ediliyor. Oysa bu ki-
tap okunduğunda, işçi ile işverenin aynı gemide
olduğu bir an için kabul edilse bile, bu anlaşma
ile işçilenn ve yoksullann ebediyen geminin ma-
kine dairesinde kazana kömür atmaya mahkum
edildiği, hatta bundan böyle sadece temiz hava
alabilmek amacı ile bile olsa güverteye çıkmala-
nnın yasaklandığı görülüyor. Ve bu düzenin hazır-
layıcılan geminin kral dairesinde, üstelik kendi
içlerinde son derece örgütlü olarak geminin yö-
nünû tek başlanna belirlemektedirler. Gemi her-
hangi bir nedenle batma tehlikesi içerisine gir-
diğinde ise, hiç kuşku yok ki kurtarma botları ile
gemiyi terk edenler debu grubun mensuplan ola-
caklardır. Onlar, sadece lüks gemilerini kaybeder-
ken, kazan dairesindeki işçiler ve tüm yoksul
halk yaşamlannı kaybedeceklerdir."
• • •
Ekonomist Gaye Yılmaz'ın belirttiği gibi, bu top-
raklarda yaşayan her insan, özellikle kendini 'in-
san, doğa, emek haklannın' savunucusu görenler
ya da yurtsever, demokrat, sağcı-solcu, dinci-din-
siz, kim olursa olsun gerçekleri anlamalıdır...
Türkiye bir dönemeçten geçiyor...
MAI ve tahkime karşı olanlar ne emperyalizme
yanrt anyor ne de emperyalizmi yeniden tanımlı-
yor...
Türkçeye çevrilen 'MAI Anlaşması'nı herkesin
okumasını salık veririz...
hikmetcetinkaya@cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
C A G D A S Y A Y I N L A R
ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR
2. BASI
so: ooo ji-
KUBILAY OLAYI VE TARİKAT
KAMPURI
4 BASI
9O0KOTL
SANCILIYIILAR KU$ATILMI$
SOKAKLAR
4. BASI
SK 930 TL
KI|Z|POSTUHDAKURT
' İOOOOCTL
ZAMBAK SANA DA BULAJTI KAN
2. BASI
T
DİN BARONUNUN KAZLARI
2. BASI
1 2X 003 TL
A$IK KADINLAR SOKAĞI
2 BASI
1 - D O J Ç B T L
JERİAT PAZARI
1 100 300 *L
SEYDAHIN ADRESİ BELLİ DEĞİL
1 5 0 0 OOO TL
TÜRKİYE'NİN JEYTAN ÜÇGENİ
: C«0 M0 "L
Cumhunyet Kıtap Kulubu Çağ Pazarlama A Ş. Türkocağı Cad
No:39/41(34334jCaJal09lu-lstanbul Tel:514 01 96