Katalog

25 AĞUSTOS 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DEPREM Dinci basında depremin nedeni 'Zina, zulüm ve28Şubatkararları' olarak gösterildi Lticamıı deprem sömüriisüANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Şeriatyanlısı yayın organlan, Marma- ra Bölgesi'nde can ve mal kaybına ne- den olan depremin ardından din sömü- riisüne dönük tavırlannı sürdürüyor- lar. Deprem bölgesindeki yılcım karşı- sında çaresiz kalan siyasilerin önlem ahnmadığma dikkat çekmek yerine, olayı "takdiri ilahi" olarak değerlen- diımesi büyük tepki görüyor. Diyanet tşleri Başkanı Mehmet Nu- ri Yılmaz depremin ilahi nedenlerinin sorgulanması durumunda işin içinden çıkılamayacağını belirterek. "Hikmet Allah'ındır. Giinaha göre deprem ol- muş olsa, ölen reşit olmayan çocuklar da var. Bu işin içinden çılalmaz, bize tedbir almak düşer" diye konuştu. Akit Gazetesi, Müslümanlara zulüm yapılması ve din dışı uygulamalann artması nedeniyle depremin yaşandığı- nı ima eden yayınlannı südürüyor. Gazetede dün "Fuhuş oteli yerte bir" başlığıyla yayımlanan haberde Yalo- va"da bulunan otelin iki katının pav- yon olarak kullanıldığı iddıa edildi. Otelin fuhuş yapıldığı için yıkıldığı ima edilen haberde, "Zemin katlarda 60-70 civannda kadın cesedinin bulun- duğunu belirten çevre sakinleri. dep- rem günü akşam eğlence yerinin çok kalabalık olduğunu. kurtarma çahşma- lannı engellemeye çahşan kişilerin otel sahibinin arfamian olduğunu ileri sür- düler" denildi. Mustafa Kaplan. dün Akit'teki "Neyse hâlimiz, o çıkü fâlimiz" başlık- lı köşe yazısında "Mflletin örtüsüyle, çocuklann Kuranı ile dindarların ken- di imkanlan> la açmaya çahştığı mües- seseleıie mücadelede de\ gibi görii- nen sistem, henüz daha şiddeti 8 bile ol- mayan bir zetzetenin önünde diz çöktü, beyaz bayrak çekti" değerlendirmesi- ni yaptı. Gazetede önceki gün çıkan yorum- larda, 28 Şubat kararlannın Gölcük'ten çıkması nedeniyle depremin merkez üssünün burası olduğu iddia edildi. Gazetede. "28 Şubat kararlannın programı Gölcük'teki tesislerde yapıl- mışn. Cenabı Hakk'ın 17 Ağustos ka- rarlannda gördûk ki beşerin karargâ- hı çok çürük kalıyor"1 değerlendirme- si yapıldı. Bir başka yorumda ise şöy- le denildi: "Cenabı Hak bizi uyanyor. Bunlar isyanımızdan, O'na hakkıyla kul ola- mamamızdan ileri gelen günahlannu- za birer kefaret oluyor. Aüah hatalan- mıa görmemizi, kendimizi düzeltme- mizi, günahlarunıza tövbe etmemizi bekliyor." Milli Gazete'de önceki gün birinci sayfadan yayımlanan yazıda üniversi- te rektörlerinın sayılan binleri bulan öğrencileri yardım için yönlendirme- dikleri savunuldu. Yazıda. "Gencecikkızlan 'ıkna oda- lan'na Okıp psikoiojik baskryla ezme- yi 'ilmi çalışma' sananlar, bugün dep- rem bölgelerinde yaşayan, riizgânn kı- pırtısından yüreği hoplayan küçücük çocuklara psikoiojik destek için ne ya- pıyorlar?" denildi Yazıda. YÖK Baş- kanı Kemal Giirüz ile Istanbul Üniver- sitesi Rektörü Kemal Alemdaroğ- lu'nun başsağlığı bile dılemedikleri ileri sürülerek hedef gösterildi. Yazıda, şöyle denildi: "Ankara'daküer arük şunu görsün- ler: Türkiye'nin ihtiyacı tmam-hatip okulu, kuran kursu kapatmak değil. İnançh insanlarla mücadele etmek hiç değü. Hiç değilse bir yıL başörtülü kız- lanmızla mücadeleye ayrılan kaynak Rasathane'ye ayrüsa. Hiç değilse sade- ce bir kez, Kuran kursu kapatmak için gösterilen azim, shil savunma için gös- terüse_" Her şey komisyonlara havale Bakanlar devre dışı kaldı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Deprem, ku- rulduğundan bu yana uyumlu, inisiyatif sahibi, başarılı bir hükümet gö- rüntüsü veren 57. hükü- metle igili bazı gerçekleri de gün ışığına çıkardı. Hükümet, öncelikle Mar- mara Bölgesi'nde etkili olan 7.4 şıddetindeki dep- remin şıddetini anlamakta gecikti. Bakanlar Kuru- lu'nun depremden yakla- şık 15-16 saat sonra yap- tığı toplantıda Başbakan Bülent Ecevît, Eskişe- hir'de, Bursa'da ölü olup olmadığını sordu. Hükü- met, kurtarma ve sağ ka- lanlara yardım ve enkaz kaldırma çalışmalannın organızasyonunu dahi tam olarak sağlayamadı. Bazı bakanlann yaptığı açıkla- malar yüzünden yabancı ülkelerin yardımlannı da zaman zaman kabul etme- yen konumuna düşen 57. hükümetın bazı bakanlan rahatsızlıklannı dıle getir- meye başladılar. Koalısyon hükümetinin bir bakanı "Sayın Başba- kan tam olarak duyama- dığı için bir süre sonra fl- gist dağılıyor ve sadece ko- nuşan bakanlara bakar konuma geliyor. Devlet Bahçeli hemen hiçbir ko- nuşma ya da değertendir- me yapmıyor. Yine hemen tüm konular üç parti tem- sikrilerinden oluşan komis- yona havale ediliyor. Dola- yısıyla. Bakanlar Kurulu topîantılannda hemen hiçbir konu tam olarak, enineboyuna taroşümıyor. Bu böyle daha ne kadar devameder bitemivorum" dedi. 57. hükümetin önemli bir dığer rahatsızlık konu- su ise Başbakan Yardımcı- sı Hüsamettin Ozkan ol- du. Özkan'ın, hem Başba- kan Özel Kalem Müdürü. hem Başbakanlık Müste- şan, hem Başbakan Yar- dımcısı, hem Hazıne Müs- teşan, hem de Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı gi- bi dayrandığı ileri sürülü- yor. Özkan'ın her şeyden haberdar olma ve her şeyi kontral altında tutma ça- bası bulunduğu savunu- lurken. gelışmelerden ra- hatsızlık duyan bakan sa- ytsının da arttığı belir- tiliyor. Şeriatçı kurulııslara yasak ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Bu fotoğraf enkaz alündan çıkö. Fotoğrafta görülen kişileri taruyan, konumlan ve ilişldleri hakkında bilgisi olan okuyuculanmızm bizi aramalarmı rica ediyoruz. NOT: Son anda bize ulaşan bilgiye göre; sol tarafta yer alan kişi, bir dönem devlet ihalelerini soyguna dönüştüren IllCİ Baba'dır. tzİllSİz vardim Demir, büyük çaplı deprem olasılığmı düşünmediklerini kabul etti yok 'Yeterince çadır yapılmadı'ıpılan yardım- -3 W JL ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - lçişleri Ba- kanlığı. deprem-Bölgesine yardım için başlatılan kampanyalann farklı amaçlarla kullanılmasının önlenmesi amacıyla vali- likleri uyanrken Istanbul Valiliği: İnsan Hak ve Hürriyetleri ve tnsani Yar- dım Teşkilatı (IHH), Maz- lum-Der ve Milli Gençlik Vakfı'nın (MGV) kam- panyalannı durdurdu. Bu- nun üzerine Akit gazetesi de basın kuruluşlannın yardım kampanyasmdan çekildiğini açıkladı. IHH, Bosna trajedisi sırasmda yardım kampanyası baş- latmış ve RP'nin "mute- medi" olarak bilinen Sü- leyman Mercümek, topla- nan paraları bankada ba- tırmıştı. Izmit depremiyie birlıkte kamuoyunda hız- la başlatılan yardım kam- panyalan, yapılan yardım- lann farklı amaçlarla kul- lanıhnası kaygısını da be- rabennde getirdi. lçişleri Bakanlığı 22 Ağustos tari- hinden itibaren 80 ilin \a- liliklerine genelge gönde- rerek izinsiz kampanyala- nn durdurularak kampan- yayı yürütenler hakkında derhal yasal işlem başlatıl- ması talimatını verdi. Istanbul'da, deprem bölgesindeki yurttaşlara ulaştırma amacını taşıma- dığı ve izinsiz olduğu ge- rekçesiyle şeriatçı tHH'nin, Mazlum-Der'in ve MGV'nin yardım top- lamaetkinliği durduruldu. Ankara'da da yollarda ya da cami önlerinde ''dep- rem bölgesine yardım" adı alünda kutularda para top- layanlar hakkında da ya- sal ışlem başlatıldığı öğ- renildi. ANKARA(CumhuriyetBûrosu)- Deprem bölgesine yardımlan geç u- laştırması. olası doğal afetlere karşı hazırlık yapmaması nedeniyle eleş- tirilere hedef olan Kızılay Genel Mü- dürü Kemal Demir, u Depremin çapt çok büyük. Bu deprem 15 tane Erzin- caneder" sözleriyle kendisinı savun- du. Demir. bölgeye daha çok çadır gönderilmesinin gerektiğini vurgu- larken: yeterince çadır yapılmadığı- nı ve bunu da düşünmediklerini ka- bul ettı. Türk Parlamenterler Birliği'nin Kızılay'a lOOmilyarlirabağışlama- sı nedeniyle düzenlenen törende ko- nuşan Kemal Demir. Kızılay'ın afet bölgesine 26 bin çadır, 35 mutfak ve 2 seyyarhastane gönderdiğinı söyle- di. Depremin çapının çok büyük ol- masının ve depremden sonra yaşa- nan olumsuzluklann Kızılay'ın böl- geye ulaşmasını engellediğini öne süren Demir, kurumun 1990 yılın- dan beri sürekli çadır ürettiğıni be- lirtti. Kızılay'ın Arnavutluk ve Ma- Kızılay Genel Müdürü Demir. kedonya'da da çadır kentlerinın oldu- ğunu kaydeden Demir. "Dahaçokça- dırgöndermem gerekiyordu. Yeterin- ce çadır yapılmadı. Normal bir fela- ketin 10-15 bin çadırla atlatılması ge- rekiyordu. Hiçbir depreme bu kadar çadır gitmemişti. Ama bunu düşün- mcliydik, Daha önceki afetlere ve yurtdışındaki kamplara da çok çadır gittL Afet sonrası sıkınolar dönemin- deyiz" diye konuştu. • Kızılay Genel Müdürü Kemal Demir, depremin çapının çok büyük olmasının ve depremden sonra yaşanan olumsuzluklann Kızılay'ın bölgeye ulaşmasını engellediğini öne sürdü. Demir, gönderilen çadırlann su geçirmesiyle ilgili olarak "Çadır bezlerinin standartlannı Türk Standartlan Enstitüsü belirliyor" dedi. Kızılay'ın eksıksız olmadığını. a- ma en az eksikle görevini sürdürme- ye çalıştığını belirten Demir. "Vicda- nınız rahat mı?" sorusunu, "Daha çokçadır gönderseydik. daha çok ih- tiyacı karşılayacağımız şüpheslzdi" diyeyanıtlatı. Afet bölgesindeki çadırlann yağ- mur suyu geçirdiğı yönündekı suçla- malan. "Çadır bezlerinin standarüa- nnı Türk Standartlan Estitüsü (TSE) belirBvor" diyerek, topu TSE'ye attı. Demir. "Biz çadır bezi ihalesi yapanz. thaleye kahlan her firma bezleri önce TSE'ye gönderir. Bunlann su geçirmezttk, kalınhk gi- bi standartian \ardır. Bütün bunlar TSE tarafindan denedenirve uygun- luk verilir. Biz de ihaleyi ona göre ya- panz" diye konuştu. Bütçeden yüzde 5 pay Kızılay Genel Müdür Yardımcısı Ertan Gönen, Kızılay bütçesınden yardımlar için yabızca yüzde 5 pay aynldığını belirtti. Herhangı bir afet durumunda, yardımlar fonundan afetlere pay aktanldığını anlatan Gö- nen, "Kızday kendi öz kaynaklann- dan gelir elde eden bir kurumdur. Kurumun §5 rrilyonluk bütçesinin yüzde 5'L yani 1S trüyonu yardım- lara ay nlmışür. Afet de bir yardım olduğu için burada yardımlar fonu kullanıhr. Yetmediği zaman bütçeden aktarma yapıhr" diye konuştu. Dısisleri Bakanı Kuveyt'e gitti Kutan hükümetten hesap soracak Demirelyurtdışı 'Ölümlerin artması gezHerini erteledi önlenebilirdV Dısisleri ve lcisleri açıklama yaptı Durmuş 9 un ayıbını örtme çabaları ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Sükyman DemireL Marma- ra Bölgesi'nde yaşanan dep- rem nedeniyle yakın gelecek- teld yurtdışı gezilerini ertele- di. Bu kapsamda Polonya ve Çek Cumhuriyeti cumhur- başkanlannın Türkiye'ye ya- pacaklan gezılerin de erte- lendiği kaydedildi. Dısisleri Bakanı Ismail Cem ise dün akşam saatlerinde Kuveyt'e gitti. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan bir açıklamada, deprem nede- niyle Demirel'in kaölacağı bazı uluslararası temasların ertelendiği bildirildi. Cum- hurbaşkanı Demirel'in eylül ayında gerçekleştirmeyi ön- gördüğü Kazakistan gezisini ertelediği, 10 Eylül'de Uk- rayna'nm Yalta kentinde ya- pılacak Baltıklar-Karadeniz ışbirliği Zirvesi'ne kendisi- nin yerine Türkiye'yi bir baş- ka yetkilinin temsil etmesi karannı verdigi kaydedildi. Cem, Kuveyt Dısisleri Ba- karu El Sabahın resmi dave- ti üzerine dün akşam saatle- rinde bu ülkeye gitti. Deprem felaketinin dış yardım boyu- tunun yoğun olduğu bir dö- nemde gerçekleşen bu ziya- ret eleştirilere yol açtı. Dışiş- leri Bakanlığı yetkilileri ise bakanm yurtdışında olması- nın çalışmalannı aksabnaya- cağını bildirdiler. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Genel Başkanı Recai Kutan, hükümeti, ge- rekli önlemleri almamak ve gerekli eşgüdümü sağlama- makla suçlayarak "becerek- siz hükümetten zamanı gelin- ce hesap soracaklannı" soy- ledi. Kutan, ölü saytsıntn 30 bini, yarah sayısının da 40 bi- ni aşabileceğini belirtti. Kutan, partisinin gnjp top- lantısında yaptığı komışma- da, Türkiye'nin yaşadığı deprem felaketine rağmen, hükümetin sosyal güvenlik yasa tasansmı görüşme ısra- nna tepki gösterdi. Kutan, hükümete *Böyle bir dönem- de acekniz nedir? Sizi Mec- lis'c bağlayan neden mi var? Bu srar neden? Birikrine ve- rilmiş kesin sözleriniz mi var" sorusunu yöneltti. Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanı Yaşar Okuyan'ın Yalova'daki kriz merkezinin başında olması gerekirken Meclis'tebulunduğunu ifade eden Kutan, Sakarya kriz merkezinden sorumlu Milli Eğitim Bakanı Metin Bostan- cıoglu'nun da dün Didim'de- ki bakanlığın dinlenme tesis- lerinden geldiğini ileri sürdü. Kutan. Başbakanlık Kriz Yönetimi 'nin depreme kadar yalnızca irticayla uğraştığını savunarak "Neticede de ilk depremde kriz merkezi çök- tü. Depremledevletin acd or- taya çıktı''dedi. ANKARA (Cnmhuriyet Bürosu)-Dısisleri ve lçişleri bakanlıklan, Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un, deprem nedeniyle yaşanan felakerin yaralannın sanlmasına yöne- İik olarak yabancı ülkelerin gönderdiği ekiplere saldu"- ması üzerine yaşanan gergin- liği düşürmeye çahşıyor. Ba- kanlıklardan yapılan açıkla- malarda, Türkiye'ye yardım eden her ülkeye teşekkür edi- lirken "yardım eden ülkeJer arasında aynmcıhk yapılma- dıgı" vurgulandı. Dısisleri Bakanlığı. ulus- lararası yardım faaliyetleri- nin daha başanh olabilmesi için ülkeler ve kuruluşlar hakkında gerçeklerle bagdaş- mayan iddia ve asılsız haber- lerin ortaya atılmaması ge- rektiği belirtildi. Bakanhk, Türkiye'ye gelen yardım ekiplerine gümüş bir tabak hediye edileceğini, çalışma- lara katılan ekiplere gelecek sene Türkiye'de tatil olanağı sağlanmasma yönelik çalış- malann sürdüğünü de bildir- di. Dısisleri Bakanhğı'ndan bir yetkili, Ermenistan'dan gelecek yardım ekibi ile ilgi- li görüsmelerin sürdüğünü belirterek "Arama-kurtanna ekibi göndereceklerdi, ancak bu durumda buna gerek kal- madığıgörülüyor. Sanıyorum başka bir yolla yardunda bu- lunacaklarr dedi. POLİTtKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Kadın Düşmanlan... Din bezirgânlarının gazetelerini yakından izliyor musunuz. onlann deprem acısını nastl sömür- düklerini görüyor musunuz? Onbinlerce insan acı içinde... Evleri yıkılmış... Kimileri eşlerini, çocuklarını, annelerini, babala- nnı yitırmiş... Tüm olup bitenler karşısında ne diyor din pazar- lamacıları: "Zina... Zulüm... Zelzele... Ya da toprağın isya- nı..." Din pazartamacısı asansöre binip zemin kata geldiğinde iki kadın aralarında konuşuyoımuş: "Başımıza gelen felaketler az bile!.. Kadınlığı- mızdan utanıyorum... Çadırtardaki şu kadınlann haline bak.. kıç açık, baş açık, memeler ortada!.. Bunlan gördükçe kadınlığımdan utanıyorum..." Bizim 'din pazariamacısı' iki kadına şöyle bir bakmış... Kadınların birınin üzerinde eşofman, di- ğerinde 'kısa şort' varmış... Eşofmanlı ve şortlu iki kadın 'din pazarlamacı- s/'na göre konuşmalannı sürdürüyorlarmış: "Kıç açık, baş açık, memeler ortada!... Bunla- n gördükçe kadınlığımdan utanıyorum! Başımıza gelen felaketler az bile..." 'Din pazariamacısı' Balıkesir'den götürdüğü gı- da yardımlannı Yalova'ya teslim eden bir şoförden de izlenimlerini almış... Işte şoförün anlattıkları: "Gördüm ki; deprem, bazılarına hiç ders olma- mış... Bırakın şortlaria, mayolaha denize girenle- ri, bazı kadınlar 'üstsüz olarak' eğleniyordu de- nizde..." • • • Böyle bir alçaklık olur mu? Ben Yalova, Çınarcık yöresini kanş karış dolaş- tım. Cumhuriyet'ten Aydın Engin, Oral Çalışlar, Serdar Kızık o yöreyi gezdi. Sekiz kişilik Cumhu- riyet ekibi hâlâ Izmit, Adapazarı, Gölcük, Değir- mendere, Yalova ve Çınarcık'ta... Insanlar acı içındeler... Insanlar aç, susuz, ilaçsız... Denize giren tek bir insan yok! Utanmadan, sıkılmadan yalan yazıyoriar, örüm- cek kafalanyla kadınlanmıza saldınyorlar... Diyoriar ki: "Başımıza ne geldiyse denize mayoyla girenler, Kuran kursunu kapatanlar yüzünden geldi!" Bu karayobazlar 1400 yıl öncesinin özlemi içinde olup hepsi birer kadın düşmanıdır!.. 'Din pazahamacıları' günlerdir halka ve Türk Si- lahlı Kuvvetleri'nesaldırıyor; Kızılay'ıtopatutuyor; deprem bölgesınde 'gönüllü kahramanlanmıza' ellerınde bıçak ve muştayla gözdağı veriyorlar... Ihbaredıyorum: Akit gazetesi bölge halkını 'dinciayaklanma' için örgütlüyor!.. Laik demokratik Cumhuriyetin cumhuriyet sav- cıları sızlere sesleniyorum: "Akit gazetesi halkı kışkırtıyor!.." İBDA-C, Hizbullah militanları deprem yöresinde saf Müslümanları kullanıyor; şortlu, tişörtlü kız- lanmızı göstererek, "Başımız bunlann yüzünden beladan kurtulmuyor" diye propaganda yapıyor... • • • Akit gazetesinin dünkü manşeti şöyleydi: "Çözüm askeri çadırda!" Ardından ekliyor aynı gazete: "Halkın umudu ordunun çadır stoklannda..." Bu bir kışkırtmadır... Akit, birkaç gün sonra şu manşeti atarsa hiç şaşmayın: "Ordu halka çadır dağıtmadı!" 'Din pazahamacıları' ortalığı kanştırmak için do- ludizgin çalışıyorlar... Onlara göre zina ve zulüm isyan etmiş!.. Toprak inliyor ve inletiyormuş... Gelin, 'Zina, Zulüm ve Zelzele'nin ardındaki gerçeği(!) 'Din pazariamacısı'n\x\ kaleminden oku- yalım, Türkiye'nin yobazlar tarafindan nasıl kuşa- tıldığını görelim: "O menkıbede; Allahü Teala'nın '4 ana mad- tie'yi, yani 'ateş, hava, su ve toprağı' Hazreti Ömer (R.A.)'e muti kıldığından söz ediliyor ve şu olay aktanlıyordu: 'Hz. Ömer'in halifeliği zamanında, Medine-i Mü- nevvere'de bir deprem oldu. Halk korkmuştu. Hz. Ömer; halkı topladı, minbere çıkıp, hutbe okudu. Hutbede; Peygamber Efendimiz Hazreti Mu- hammed (S.A.V.)'den duyduğu şu Hadis-ı Şerif'i nakletti: 'Yerin zelzelesi iki şeyden olur: Bin zina etmektir, diğerı zulm etmektir. Zina ve zulm aşi- kâr olursa yer buna takat getiremez. Hakk Teala Hazretleri'neyalvanr, inlervesallanır. Bu, HakkTe- ala'nın zina ve zulm yapan insanlan helak etme- sine kadar devam eder.' Bu Hadis-i Şehf-i nakleden Hazreti ömer (R.A.) sözlerini şöyle sürdürdü: 'Şimdi ben tevbe ettim. Siz de tevbe edin: Her- kes tevbe etti. Hazret-i Ömer kamçısını yere vur- du: 'Ey yer; sen tevbe edenlerin altında sallanıyor- sun. Eğer sakin olmazsan bir kamçı vururum, onu kıyamete kadar söylerier.' İlahi tecelliye bakın ki, o günden sonra Medine- i Münevvere 'nin sallanması durdu... Hz. Ömer hayatta iken de bir daha sallanmadı." ••• 'Din pazarlamacılan' 1400 yıl öncesiyle avunu- yorlar... Halkı da kışkırtmayı sürdürüyorlar... 'Din Bezirgânlan'nn şunu öğrenmesi gerekir: Yeryüzünün biçimleri deprem sayesinde oluşur. Denizler, ırmaklar, dağlar, ovalar, adalar vb. yer sarsıntılanyla meydana gelir. Kısaca.. doğa dep- remle değişir... Depremle yaşamayı bileceğiz!.. Denizleri doldurarak konut yapan toplum bu- nun cezasını doğaya öder! Konutlarımızı sağlam zemin üzerine, depreme dayanıklı olarak yapmak zorundayız! Suçlu, deni- ze mayoyla giren kadınlarımız değil, konut yerine mezar yapan düşüncedir... hikmet.cetinkaya / cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98