Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 AĞUSTOS 1999 ÇARŞAMBA
14 kultur@cumhuriyetcom.tr
Frankfurt'taki Schirn Kunsthalle'de Joseph Kosuth 'kavramsal sanat' sergisini açtı
Ciüııleleıiıı arkasındald geçi
NECMİSÖNMEZ
FRANKFURT - Bu yıl Frankfurt do-
ğumlu ünlü Alman yazan Johann Wof-
gangvonGoethe'nin 250. doğum gününü
kutlamak amacıyla geniş çaplı birprog-
ram gerçekleştiren Frankfiırt kentinde
gün geçmiyor ki Goethe ile ilgili bir et-
kinlik yapilmasın. Bu etkinlikler çerçe-
vesinde Schim Kunsthalle'de açılan "Ga-
este und Fremde: Goethes Itaüanische
Refae" (Misafırler ve Yabancılar: Goet-
he'nin Italya Yolculuğu) ismini taşıyan
sergi, ünlü Amerikan sanatçısı Joseph
Kosutfa'un büyûk boyutlu bir çalışma-
sını izleyicilere sunuyor.
1960'lardan itıbaren 'kavramsal sa-
nat'ın önde gelen temsilcilerinden biri
olarak önemli işler gerçekleştiren Jo-
seph Kosuth'un sergisi, 1775 yılında
Frankfurt'tan ilk Italya yolculuğuna çı-
kan Goethe'nin, gördüklennden yola
çıkarak sıradan bir Alman aydını statü-
sünde "dünya vatandaşhğuıa" geçişini
tematıze etmekte. Uzun isminden de
anlaşılacağı gibi. "Misafirve YabancT
konulan sadece serginin çerçevesıni
oluşturmakla kalmayıp izleyicilere fark-
lı yorumlan sunuyorlar. Kelimelerin,
kavTamlann arkasındaki yorumlarla il-
gilenen sanatçının Frankfurt sergisi, sa-
dece siyah bir duvann üzerine degişik
büyüklükte ve farkJı karakterle düzen-
li olarak yazılmış cümlelerden oluştu-
ğu için son derece sakin bir atmosfere
sahip. Kunsthalle'nin epeyce büyük bir
salonunu bir baştan ötekine dek kapla-
yan bu cümlelerin tamamını okuyabil-
mek için en azından beş altı kere mekâ-
nın tamamını turlamak gerekiyor.
Bir yıldır Roma'da yaşıyor
Kosuth'un, Goethe, VValter Benja-
min, James Joyee, Lodwig VVittgenste-
in başta olmak üzere kimi yazarlardan
seçerek işinde kullandığı cümlelerin ta-
mamı, kendini geliştirebilmek için doğ-
duğu, ait olduğu yerlerden uzaklaşarak
farklı kültürlerle tanışmayı hedefleyen
bireylerin duygulannı dile getirmekte.
'oethe'nin 250. doğum günü kutlamak amacıyla Frankfurt kentinde gün geçmiyor ki
Goethe ile ilgili bir etkinlik yapılmasın. Bu etkinlikler çerçevesinde düzenlenen
"Misafirler ve Yabancılar: Goethe'nin Italya Yolculuğu" ismini taşıyan sergi, ünlü
Amerikan sanatçısı Joseph Kosuth'un büyük boyutlu bir çalışmasını izleyicilere sunuyor.
Cümlelerin gönderide bulunduğu kav-
ramlan izleyicilere sunarken Kosuth'un
duvar gazetesi estetiğini aşarak ulaştı-
ğı boyut, görsel sanatlarla filozofi ara-
sındaki verimli diyaloğu gözler önüne
serdiği için son derece önemli. Çünkü
sanat eserinin dekorasyon amacından
uzaklaşarak yeni düşûnceleri, kavram-
lan ortaya çıkaracak olan "devriıncigü-
cû", ancak belli bir "soyutiama nokta-
smdan" sonra kavTanabilecek bir özel-
lige sahip. Kosuth'un Franldurt'taki ser-
gisinin önemi de burada yatıyor. Sıra-
dan olmayan cümlelenn arkasındaki an-
lamlan, farklı düşünce geçişlerini orta-
ya çıkaran sergi bu açıdan yetkin bir
görselliğe sahip.
Yaklaşık olarak bir yıldan beri New
York'un yanı sıra Roma'da yaşayan sa-
natçının misafirlik, yabancılık, yaban-
cılar gibi konularla ilgilenmesi, Alman
düşünûrü Hans-Dieter Bahr'ın kitapla-
nnı okumasıyla başlamış. Bu konular
üzerine etnografik, etimolojik araşürma-
lar yapan Bahr'ın yaklaşım açısı Ko-
suth'u "yaban" temasıyla ilgilenmeye
itmiş. Latincedeki "hospes" ve "hos-
pts* sözcüklerinin anlamlanndan yola
çıkarak bu konuda düşünce üretmiş olan
yazarlan araştıran sanatçı, sergisinde
kullanacağı cümleleri uzun süre biroku-
ma-araştırma evresinden sonra seçmiş.
Sadece duvardaki cümlelerle karşılaşan
izleyicilerin sergiyi önce "düz" olarak
sonra da gönderide bulunduğu kavram-
lar, düşünce geçişleri açısından "soyut-
lavarak" okuması gerekiyor.
Kavramsal sanatın tipik yaklaşımla-
nndan birini ortaya çıkaran bu özellik,
dü üe düşüncearasında yeni köprülerkur-
mayı da öneriyor. Gerçekte, 'yabancı'ya
hiçbir açıdan sempatik, önyargısız ba-
kamaz Alman toplumu. Yabancıyı, po-
tansiyel tehlike olarak gören bu toplu-
mun düşünürleri de konuyla ilgili fikir-
Ierini anlaşılmazlığın eşiğinde yorum-
lamayı bir gelenek haline getirmişlerdir.
Yoğun düşünce atmosferi
Kosuth'un sergisi öncelikle bu gele-
neği ortaya çıkanyor. Küçük burjuva
biraileden geimesine rağmen kral tara-
fından soylulaştınlan Goethe'nin îtalya
yolculuğu, 18. yüzyıldabirmodaolma-
sının dışında neredeyse toplumsal bir
salgına dönüşmüştü. Günümüzün poli-
tik değerleriyle, sığınmacılan havali-
manlannda tavuk kümeslerinde yaşa-
tan, çift pasaportu "ihanet" olarak yo-
rumlayan Alman toplumunun değerie-
rinı unutmadan bu sergiyi gezenler du-
varlardaki Benjamin'e, Deleuze'e ait
cümleleri farklı açılardan yorumlama
firsatına sahip.
Kosuth'un duvarlarda, yalın bir mal-
zeme ve grafik anlayışıyla gerçekleştir-
diği sergi, farklı düşünce modellerini
izleyicilere öğretici, anlatıcı olmadan
sunduğu için tekrar tekrar gezilebile-
cek. sonu gelmeyecek bir yolculuğu
anımsatıyor. Düşüncelerin dille, top-
lumla, politika ve önyargılarla olan iliş-
kisi, önümüzdeki yüzyılın sanat anlayı-
şını betimleyen temel faktörler olacak.
Ancak bunu 1960'lann 'kavramsal sa-
nan'nı aşan farklı bir çizgide gerçekleş-
tirmek gerekiyor. Joseph Kosuth, bir
düşünce modelini sürekli olarak yeni-
lemesine rağmen, tekrara düşmediği için
önemli bir sanatçı. Frankfurt sergisin-
de karşılaşılan yoğun düşünce atmosfe-
ri bunun belirtisi.
Tasanmı sanatçıya ait bir katalogla
belgelenen sergi 12 Eylül'e dek Frank-
furt'taki Schirng Kunsthalle'de izle-
nebilir.
Üç aylık düşünce dergisi Cogito 'nun Yaz '99 sayısı yayımlandı
700.yılında OsmanhlarabaktşKültür Servisi-Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık
tarafından yayımlanan üç aylık düşünce dergisi
Cogito, 'Osmanlı Özel Sayısı' ile okuyuculann
karşısma çıkıyor. Cogito dergisi, Osmanlı
devletinin kuruluşunun 700. yılı nedeniyle, Yaz
'99 sayısını 'Osmanlılar'a ayırdı. Yerli-yabancı
önemli bilim adamı ve uzmanlann yazı ve
görüşlerine yer veren derginin bu sayısı dört
bölümden oluşuyor. Bölümler; 'flk Osmanlı
Klasigi'. 'Kuruluşa Dair". Osmanlılan Tammak',
'Osmanlı Devleti'ne Bakış' başlıklanndan
oluşuyor.
Derginin birinci bölümünde, 16. yüzyılda
yaşamış ünlü şair, tarihçi, bürokrat ve aydın
Gelibolulu Mustafa Ali'nin 'Künh ül-ahbar' ve
yine 16. yüzyılda yaşamış tarihçi Selaniki
Mustafa Efendi nin 'Tarihte Selaniki' adlı
yapıtlanndan alıntılar yer alıyor.
Derginin 'Kuruluşa Dair' başlıklı bölümünde,
temel bir problematik olma niteliği halen süren
'kuruluş' olgusu inceleniyor. Konunun iki uzmanı
Halil tnalcık ve Cemal Kafadar ile yapılmış birer
söyieşinin yanı sıra, Cemal Kafadar'ın 'Between
. Two VVorlds' (İki Cihan Arasında) adlı Ingilizce
yayımlanan yapıtından çevrilmiş parçalar
bulunuyor. tlber Ortayiının Halil Inalcık ile
gerçekleştirdiği ve Osmanlı Devleti'nin
kuruluşuna, gelişimine, Osmanlı sultanlanmn
çeşitli dönemlerde kullandıklan unvanlara
değinen söyleşi 'Osmanlı Tarihi En Çok
Sapönlmış, Tek Yanlı Yorumlanmış Tarihfir'
başlığını taşıyor. Ahmet Kuyaş'ın Cemal Kafadar
ile gerçekleştirdiği 'Ortaçağ Anadolusu ve
Osmanlı Devleti'nin Kuruluşu Üzerine' başlıklı
söyleşi, Osmanlı Devleti'nin kuruluşuna ve
üzerinde kurulduğu Anadolu coğrafyasının
ortasına ışık turuyor.
tlber Ortayh. Nejet Göyünç, Klaus Kreiser, Halil
tnalcık, Sencer Drvitçioğju, Jane Hathaway,
Nicolas Vatin, Şevket Pamuk, Edhem Ekfem,
Maurice M. Cesari ve Jamal J. Elias gibi ünlü
bilim adamı ve uzmanlar ise Osmanlılar'ın
kimliğine dair bilgiler veriyor.
'Osmanlı Devleti'ne Bakış' bölümünde Osmanlı
Devleti'nin bugün nasıl değerlendirildiği, nasıl
ele alındığı ya da nasıl anlaşılması gerektiği
tartışılıyor. llber Ortayiı'nın yönettiği ve Ekrem
Işuı, Mehmet Genç, Cornefl H. Fieiscber, Mete
Tunçay, Nuray Mert ve Hilmi Yavuz'un
katıldıklan açık oturum ise yine bu bölümde yer
alıyor.
YAPı KREDI
ULUSLARARASI
LEYLA GENCER
ŞAN YARIŞMASI
29 AGUSTOS - 4 EYI.UL . 1999
ÖNEMLİ DUYURU
. UĞRADIĞIMIZ
DEPREM FELAKETİ NEDENİYLE
29 AĞUSTOS - 6 EYLÜL 1999
TARİHLERl ARASINDA
YAPILMASI PLANLANAN
III. YAPıKREDÎ
ULUSLARARASI LEYLA GENCER
ŞAN YARIŞMASI
2000 YILINA ERTELENMİŞTÎR.
COVENT GARDEN'DA KRALİÇE YANI 1250 STERLİN
îngiltere'de sanatm ölçütü
kürkler ve mücevherler
YAPI KREDi
Kültür Servisi - tngiltere'deki
Kraliyet Opera Evi'nin (Royal
Opera House) salonu Covent Gar-
den uzun süren ve 214 milyon
pounda mal olan tadilatın ardın-
dan aralık ayında salonlannı aca-
cak. Ancak bu kararhalkın sade-
ce yüzde yirmisini ilgilendiriyor.
Çünkü operaevi yetkilileri, tadi-
latın masrafiannı karşılayabil-
mek için sezon başında yerlerin
yüzde seksenini bağış karşıhğın-
da ülkenin elit kesimine ayırdı.
Elit kesimin bir kısrru kraliçe-
nin yanındaki yerlerini koruya-
bilmek için her ay 1.250 sterlin
ödüyor. 4 Aralık'ta gerçekleşecek
Placido Domingo ve VTviana Du-
rante'nin katılacağı açıhş gece-
sinin protokolü, biletlerin sarışa
çıkmasından bir ay önce belir-
lendi.
Vergisini ödeyen pek çok yurt-
taş Covent Garden'ın kapısından
giremezken bir sanat yapıtını iz-
lemenin ölçütünün kürkler ve
mücevherler olması tepki toplu-
yor. Gösterilerden halkın bu ka-
dar küçük bir kısmının yararla-
nabilmesi, operaevine devlet büt-
çesinden aynlanparanın tartışıl-
masına neden oluyor. Covent Gar-
den'da gerçekleşen gösteriler için
Sanat Konseyi'nin önümüzdeki
nisan ayında 20 milyon pounda
yükselecek bütçesinin 16 milyon
poundluk bölümü aynlmış durumda. Res-
mi piyango idaresinin gelirlerinden 78 mil-
yon dolarlık bir bölüm de yıl başında salo-
nun restorasyonu için aynlmıştı.
Ülkedeki diğer sanat kurumlan da tepki-
lerini dile getiriyorlar. tskoçya'da biletlerin
yüzde 97'si, Galler'de de yüzde 95'i halka
aynlıyor, bütçeden aldıklan pay ise Covent
Garden'la karşılaştınlamayacak kadardûsük.
Vergilerini ödeyen sanatseverler, Kültür Ba-
kanı Chris Smhfa'e ilettikleri tepkilerinde
tngiltere'nın Amerika'ya benzetilmesinin
çok komik olduğunu söyleyerek biletlerini
halka sarışa sunmayan New York'taki Met'in
ülke bütçesinden tek kuruş almadığını, Ro-
yal Opera House'un ise vergilerle destekle-
nen bir kamu kuruluşu olduğunu hatırlattı-
lar.
DEFNE GOLGESt
TURGAY FİŞEKÇİ
Goethe Müzeleri
Doğumunun 250. yılı kutlanan ünlü Alman şair ve
yazan Goethe'ye ilişkin ülkemizde yayın alanında bir
canlılık görülmedi yılın ilk sekiz ayında.
Geçmişteçoğu Milli Eğitim Bakanlığı klasikleri ara-
sında çıkmış kitaplannın basımlarına da rastlanmı-
yor artık.
Benim görebildiğim, gazetemizin salı günleri da-
ğrttığı Dünya Klasikleri dizisinde, Yüksel Pazarka-
ya'nın büyük bir özenle gerçekleştirdiği yeni bir çe-
virisi yayımlandı: Genç Werther'inAalan. Bir de Ah-
met Cemal in çevirisiyle Urfaust (Boyut Yayınlan).
Almanya'da ise Goethe etkinlikleri peş peşe sü-
rüyor. "Damals" dergisi, temmuz sayısında "Goet-
he: Insan ve Mitos" başlıklı özel bir sayı yayımladı.
Pek çok inceleme yazısının yanı sıra Almanya'daki
Goethe müzelerini tanıtan bir yazı da vardı.
Bize de belki örnek olur umuduyia bu müzelere
ilişkin kimi bilgileri aktanyorum.
Goethe'nin anıana yapılan evierden ilki, yazann 250
yıl önce, 28 Ağustos 1749'da Frankfurt'ta doğduğu
ev.
Ahmet Haşim, 1933'te yayımlanan Frankfurt Se-
yahatnamesı kitabında o zaman da müze olan bu
evi gezdiğini anlatır.
ikinci Dünya Savaşı'ndaki bombardımanlar sıra-
sında tümüyle yıkılan bu ev, savaştan sonra aslına
uygun olarak yeniden yapıldı ve son derece modern
bir müze olarak düzenlendi. Burada Goethe'nin ya-
şamı ve döneminin sanatı sergileniyor. Müzenin 14
odası Goethe'nin VVeimar'da yaşadığı yıllann ve Ital-
ya gezisinin belgelerine aynlmış. Kütüphane bölü-
münde 120.000 cilt değerli ilkbasım kitaplar, dergi-
lervar. Şairin çalışma odası ve belki de VVertheVi yaz-
dığı mekân üçüncü katta.
Yeri gelmişken bu müze üzerine Enis Batur'un 'Go-
ethe £w"adlı bir şiirinin de olduğunu belirtelim. Da-
hası Seyrûsefer Defteri adlı kitabında, bu şiirin ya-
zılış serüvenini de tam 63 sayfa boyunca aynntıla-
nyla anlatır
Goethe döneminin havasını solumak isteyenler
için Düsseldorf'taki Goethe Müzesi öneriliyor.
Düsseldorf, Goethe'nin oturmadığı ama ziyaret
ettiği birkent. Buradaki "JagerhofSarayı" adlı iki kat-
lı görkemli yapı, müze olarak düzenlenmiş. Dönemin
çok sayıdaki tanıklıklan burada sergileniyor. Döne-
me ait eşyalar, kent planlan, manzara resimleri vb.
Yine, mektuplar, notlar, kitaplar ve şairin elyazmala-
n da var. Şairin çocuklugu, öğrenim yıllan, ilk yazı de-
nemeleri, tiyatro yapıtlan gibi bölümlerie yaşamı ve
çalışmaları aynntılanyla tanıtılıyor.
VVeimar'daki Goethe Evi ise bu kentin en tanınmış
yaptsı. Goethe 1771 'den 1832'deki ötümüne dek, son-
radan eviendiği Christiane Vülpius ve oğlu August
ile bu evde yaşadı. Ev, Goethe'nin içinde yaşadığı
gibi korundu. Evde şairin uzun yaşamı boyunca bi-
riktirdiği çeşitli resimler, heykeller, madalyalar, mek-
tuplar, taşlar, kemikler vb.'nin yanı sıra 6000'in üze-
rinde kitabın bulunduğu bir de kitaplık var. Bu evde
sonuncusu 1885'te ölene dek Goethe'nin torunlan
yaşadı.
1913'te evin yanına bir de Goethe Ulusal Müzesi
yapıldı.
Weimaı
J
dakk)irbaşkaönemli Goethe Müzesi ise,
kentin kryısındaki llm ınmağının içinden aktığı park-
taki yazlık evdir. Bu ev, Goethe, VVeimar'a ilk kez gel-
diğinde kentin dükü Carl August tarafından kendi-
sine armağan edilmişti. Goethe bu evde 1776'dan
1782'ye dek oturdu. Ünlü aşklanndan -sonradan
onun da VVeimar'da oturduğu ev müze yapıldı- Char-
lotte von Stein'a mektuplannı bu evden yazdı, öğ-
leden sonraları şair arkadaşlarıyla bu evde buluşup
konuştu. Ünlü oyunlarından kimilerini burada yaz-
maya başladı. Evin Ingiliz Bahçesi de şairin düzen-
lediği biçimiyle korunuyor.
Dergide bunlann dışında Almanya'da yedi Goet-
he müzesinin daha adresleri verilmiş.
Bizim yazarlanmıza ilişkin müzecilik anlayışımız
Tevfik Fikret-Yahya Kemal çizgisini aşamadı.
Kentlerimızin ve insanlanmızın hızla yok olduğu bir
dünyada hiç değilse yazarlanmıza ait belgelerin top-
lanacağı bir çağdaş edebiyat müzesi kurabilmiş ol-
saydık.
Goethe yılında, ondan birkaç şiir okumak isteyen-
ler için Selahattin Batu'nun çevirdiği Şiirfer keşke
yeniden basılabilse.
Meraklı okuıiar, Ibrahim Serhat Canbolat ın ha-
zırladığı Kültûherarası Şiir adlı çalışmada da (Alfa Ya-
yınlan, 1997) Goethe'nin 22 şiirinin çevirisini bulabi-
lirier.
Kim emredebilir kuşiara
Kırtarda sessiz olmayı?
Altın Koza Festivali ertelendi
• ADANA (Cumhurhet Güne> tlleri Bürosu) -
Türkiye'nin her yerinden olduğu gibi Adana'dan da
deprem bölgesine yardım sürerken Adana
Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, Altın
Koza Kültür ve Sanat Festivali'nin ertelendiğini
açıkladı. Durak. "Acımız büyük. Festivali ileriki
tarihlerde geniş zamana yayarak gerçekleştirmeyi
düşünüyoruz" dedi. Adana Sanat Konseyi ve Koza
AŞ yetkililerinin de katıldığı toplantıda İconuşan
Durak, "Toplumsal dayanışmaya her zamankinden
fazla ihtiyacımız olduğu ve büyük üzüntü
duyduğumuz bir dönemde festivali
gerçekleştirmemiz olanaksızdı. Bu nedenle ilgili
arkadaşlanmızla bir araya gelerek durumu
değerlendirdik. Altın Koza Kültür ve Sanat
Festivali'nin ertelenmesi karan alındı. Festivalin
ileriki tarihlerde geniş zamana yayılarak yapılması
doğrultusunda görüş birliği var. Bunlan plan
çerçevesinde yapacaf ız" diye konuştu. Altın Koza
Festivali geçen yıl da Adana depremi nedeniyle
ertelenmişti.
Internationale Akademie
Mapmapis'in ppogramı
• Kültür Servisi - Marmaris'in Turunç köyünde
kurulu bulunan Internationale Akademie
Marmaris'in (IAM) 1999 yılı sanat programı
sürüyor. Profesyonel sanatçılann katıldığı serbest
atörye çılışmalannın yanı sıra sanatseverlere
workshop'lann da düzenlendiği merkez, 30
Ağustos'a dek pek çok sanatçı ve sanatseveri
ağırlayacak. IAM'de bu dönemde resim
atöryelerinde Zekai Ormancı ve Umur Türker,
heyİcel atölyesinde Koray Ariş çalışmalannı
sürdürüyor. Yusuf Taktak tarafından ise çağdaş sanat
konusunda çeşitli tekniklerin uygulandığı bir atölye
çalışması sürdürülüyor. Atölye çalışmalannın yanı
sıra söyleşi ve dia gösterilerinin de düzenlendiği
merkezde konuk olarak Prof. Dr. Ali Akay
bulunuyor. IAM, eylül-ekim aylannda ise Mustafa
Altıntaş, Mahir Güven, Makedonyalı sanatçı Nehat
Bekiri serbest atölye çalışmalannı, Alman sanatçı
Ina Seeberg ve tngiliz sanatçı Jenny Macquireise
workshop programlannı yürütecekler.