Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 AĞUSTOS 1999 SALI
DEPREM
Kış başlamadatı çadır keııt bitecek
îzmit'in eski Gölcükyolu üzerinde bulunan ve 35 bin metrekare alana sahip Interteks
Uluslararası Fuar Merkezi, depremzedelerin kullanımına açılması için hazırlanıyor.
AHMETKURT
KOCAELİ - Kocaeli Valisi Memduh
Oğuz. kış mevsimi gelmeden önce deprem-
de evlerini kaybeden herkesi banndırabile-
cek çadır kentlenn kurulmuş olacağını söy-
ledi. Depremde kaybolduğu bildırilen Göl-
cük Donanma Komutanlığı 'ndaki Gece geç
saatlerde vatandaşlann bildirmesı üzerine
sahile gelen polis, depremde kaybolduğu
açıklanan 7 askerin cesedini buldu.
Kentte içme suyu, ekmek, çocuk bezi ve
dezenfektan olarak kullanılan ilaç sıkınnsı
çekiliyor.
Izmit'teki halkın bir kısmı, geceyi dep-
remde hasar görmeyen evlerinde geçirme-
ye başladı. 6 günü sokakta geçiren halk ya-
vaş yavaş evlerine dönerken. bazı evlerin
ışıklannın yanmaya başladığı gözlendi.
Ön Jeolojik Rapor
Eski deprem
kırığını
kullandı
Haber Merkezi - Türkiye'nin yaşadı-
ğı en büyük felaket olan 7.4 şıddetindeki
depremle ilgili "önjeoiojik rapor" hazır-
landı. Kocaeli Üniversitesi tarafından ha-
ztrîanan raporda, deprem sonrası artçıl
şoklarm sıklığı ve şiddetlerinın azaldığı
vurgulanarak "depremin sönümJendiği''
belirtıldı. Raporda Kocaeli depremuım bır
önceki deprem kınğını kiillanarak hareke-
te geçtıği konusunda önemlı bulgular el-
de edildigi kaydedilerek, " Önümüzdeld
yılarda tekrarharekete geçerek oiuşacak
depremin bugûnkü tespit edilen hatn kul-
hnma otoafeğı }üksektir" denildi. Koca-
eli Oniversitesı Mühendıslik Fakültesi Je-
oloji Mühendisliğı öğretim üyesi Prof. Dr.
S. Zeld Tutkun tarafından hazırlanan "17
Ağostos 1999 tzmk depremini olusturan
aktifyfizey kmğmm beBrienmesine ifişkin
an jeolojik rapor" şöyle:
AMAÇ; Depremi ohışturan ve yüzey-
de izlenen, Bolu'nun batısından başlaya-
rak batıya doğru yaklaşık olarak 170 km
ilerlediğı tahmin edilen aktifkınğın bu hat
boyunca belirlenıpjeolojik haritasının çı-
kanlması ve böylece tzmit ve civanaın
muhtemel olarak ileride yaşayacağı yeni
bir şiddetiü depremden en az etkilenmesi-
nin sağlanması. yeni yerleşim yerlerinin
belirlenmesinde ve halıhazırda ayakia kal-
mış hafif hasarlı binalarin rehabilitasyo-
nu, devam eden inşaatlann aküfkınğa gö-
re konumlannm ve zemin özellıklennin
beiirlenerek sonuca ulaşılmasıdır.
MATERYAL/METOT: Bu çahşmada
1/25.000 ölçeklı topoğrafık haritalar, je-
olog pusulası. altimetre, GPS (Global Po-
sitionıng System), şeritmetre, çeşitli vi-
deo kamera ve fotoğraf makineleri kulla-
nılmaktadır. Metodolojık olarak depreme
neden olan aktif yüzey kıngı topografik
harita paftalan ûzerine çizilerek üzerinde
faym uzanımı vegenişliği.jeolojik ve tek-
tonik özellikleri, boyutsal olarak rakamsal
âegerier ölçûlmekte ve çeşitli video kame-
ra ve fotoğraf makineleri kullanılarak bel-
gelenmektedir.
GENEL KAPSAM: 17 Ağustos 1999
tzmit Depremi, Kuzey Anadolu fayi adı
verilen ve Van Gölü'nden başlayarak yak-
laşık olarak 1200km'likbiruzammlaVar-
to, Karhova, Erzincan, Niksar, Erbaa, La-
dik, Gerede, Bolu, Adapazan'na kadarge-
lerek kuzeyde Izmit, Istanbul güneyi ve
Saros Körfezi' ne kadar uzanan kuzey kol,
yine Adapazan'ndan Pamukova, Geyve,
Iznik, Gemlik. Mudanya. Yenice ve Ezi-
ne'ye kadar uzanan güney kola sahip bir
fay zonu üzerinde Gölcük odaklı olarak
meydana gelmiştir. Kandilli Rasathanesi
bulgulanna göre depremin odak derinliği
18 km, magnıtüdü 7.4 olarak belirlenmiş-
tir. Depremi ohışturan fayın yüzeyde izle-
nen kûıgı raporda aktif yüzey kirığı ola-
rak anılacaktır.
AKTtFYÛZEYKIRlClNIN UZANI-
MI: 17 Ağustos 1999 Izmit depremi so-
nucundaoluşan ve yüzeyde çok net bir şe-
kilde izlenebilen kıngın îzmit Körfezi ile
Adapazan arasmda kalan kesimi, 19-22
Ağustos 1999 tarihleri arasmda yapılan
arazi çalışmalanyîa belirlenmiş olup, ba-
tıda Çmarcık'a ve doğuda ise Bolu doğu-
suna kadar uzanımının saptanıp haritalan-
masına ilişkin jeolojik çalışmalara devam
edilecektir. Bu alan içensinde kalan ke-
simdeakrifyüzey kınğı. batıda îzmitKör-
fezi'ne dalinakta; doğuya doğru, Aşağı
Yuvacık köyü, Kullar beldesi kuzeyi, Sa-
nmeşe köyü güneyi. Tepetarla köyü, Acı-
su köyü kuzeyinden geçerek SEKA su
potnpa istasyonundan Sapanca Gölü'ne
dalıp. doğu ucundan çıkarak Arifiye yö-
nüne tekbir çizgisellik halinde devam et-
mektedir. Bufay,sağyanaldoğrultuatım-
lıbirfay ohıp, fay hattıboyunca yollar, tar-
la smırlan, bahçe duvarlan ve çitteri orta-
lama 250 ctn. aynlarak ötefemniştir. SE-
KA su pompası mevkiinde bir yank için-
debulunan kirernit,tuğlavetoprakkapka-
cak parçalanna ait arkeolojık buluntular,
17 Ağustos 1999 Izmitdepreminin bir ön-
ceki deprem kınğını kullanarak yeniden
harekete gectiği konusunda önemli bir
bulgu olarak değerlendnilmişür. Sonraki
depremin tespit edilen hattı kullanma ola-
sıhğı yüksekrir. Aktif>-üzey kınğmın üze-
rinde bulunan yapılann hemen yıkıldığı
gözlenmiştir.
SONUÇ: Deprem sonrasını kapsay-an 5
günKik ön jeolojik incelemelerve deprcm
sonrası artçıl şoklarm sıklığının ve şiddet-
lerinın azalması göz önüne alındığmda;
Izmit merkezli gelişen bu depremin sö-
nümlendiği düşünülmektedir.
Depremden hemen sonra gece kıyafetleriy-
le sokağa kendini atan halk, deprem soku-
nun atlatılmasından sonra, evdeki düzenini
sokağa taşıdı. Sokaklara mutfaklannı ku-
ran vatandaşlar. sıcak yemek yemeye baş-
ladılar.
Bugüne kadar göç alan kent olan Koca-
eli, depremden bu yana göç veren il konu-
munageldi. Kocaeli'de depremden ağır ha-
sar gören ve oturulamayacak durumda olan
evlerin sahipleri, getirdikleri kamyonlara eş-
yalannı yükleyerek kent dışına çıkmaya
başladı.
Su ve ekmek sıkmüsı
Felaketın ardından ilk günlerde aksayan
tzmit merkezdeki çöp kaldırma çalışmala-
n tüm hızıyla sürüyor. Istanbul Kadıköy,
Burdur ve Bursa belediyelerinden gönderi-
len takviye ekipler ile bazı semtlerdeki gö-
nüllüler, îzmit'ı çöpten temizlemeye çalışı-
yor. Toplanan çöpler görevliler tarafından
kireçleniyor. Kriz merkezi yetkilileri, ilk
günlerde bol miktarda olan içme suyu ve ek-
mekte sıkmtı yaşanmaya başladığmı belirt-
tiler. Yetkililer, çocuk bezi ve dezenfektan
olarak kullanılan ilaçlann gönderilmesinı
isterken, başka illerden kullanma suyu da
gönderilmesini talep edıyorlar.
Kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmalan
tüm hızıyla sürerken, hastanelere yaralı ta-
şıyan ambulanslann siren sesleri, her geçen
gün daha da az duyulmaya başladı. Bazı ül-
kelerden gelen kurtarma ekiplen dönüş ha-
zırlığına başladı. Bu arada kentteki fabrika-
larda da üretim hazırlığı sürüyor. Dün işçi-
ler fabrikalarda toplanarak işbaşı için isim-
lerini yazdırdılar.
Bütün bölümüne elektrik sağlanan tz-
mit'te iletişimın sorunsuz olması için de ça-
lışmalar sürüyor. Kentteki bazı bankalar da
çalışmaya başladı. Dükkânlan hasar gören
esnaf ışyerlerini yavaş yavaş açarken özel-
likle berberler müşteri akınına uğradı. lz-
mit'ın eski Gölcük yolu üzerinde bulunan
ve 35 bin metrekare alana sahip Interteks
Uluslararası Fuar Merkezi, depremzedele-
rin kullanımına açılması için hazırlanıyor.
'Herkes barmacak'
Kocaeli Valisi Memduh Oğuz, kış mev-
simi gelmeden önce depremde evlerini kay-
beden herkesi banndırabilecek çadır kent-
lerin kurulmuş olacağını söyledi. Oğuz, va-
tandaşlan ihtiyacı kadar yardım malzeme-
sı ahnaya çağırarak diğer felaketzedeleri sı-
kıntıya sokmamalannı istedi.
Israil Sa\r
unma Bakanlığı Müsteşan tlan
Biran başkanlığtndakı bir heyet ise Vali
Oğuz'u makamında ziyaret etti. Israil heye-
tıni Devlet Bakanı Hasan Gemki de kabul
ederek bir süre görüştü.
Kocaeli Bayındırlık tl Müdürü NaiizBal,
Izmit ve çevresindeki bınalarda hasar tespit
çalışmalanna 10 gün içinde başlanacağını
oeluierek, halen artçı depremlenn devam
ettiğıni ve hasarlı binalar için bu depremle-
rin önem taşıdığını kaydetti. Bal, Afet Işle-
ri Genel Müdürlügü'nce kurulacak uzman
ekıbin, kentteki tüm evlen dolaşarak ınce-
lemede bulunacağuu ıfade etti.
KÜ Rektörü Prof. Dr. Baki Komsuoghı da
8 kışilik bir ekiple Kocaeli'de büyük hasa-
ra neden olan depremin fay hatunda çalış-
ma başlattıklanrii söyledi. Komsuoğlu, eki-
bin, fay hattı üzerinde bulunan ve hasar gö-
ren binalan da ınceleyerek oturulabilirlik
durumunu değerlendireceğinı bildirdi.
Avrupa Güvenlik ve lşbirliği Teşkilatı
(AGÎT) Dönem Başkanı ve Norveç Dışiş-
leri Bakanı KnutVoOebeek, depremden bü-
yük hasar gören Izmit'e bağlı Derince ilçe-
sinde ıncelemelerde bulundu. Konuk bakan,
depremin Istanbul'da kasım ayında yapıla-
cak AGtT zirvesıni nasıl etkileyeceğı soru-
sunu. "AGtT bu tür doğal aferJerie flgUen-
miyor. Si>asi bir örgüL AGİTe üye üJkder
arasında Türki>e'\e yönelik büyük bir da-
yamşma geldi. Zinenin yaptlacağı tesisler
ga>et iyi durumda. Zirve yapılacak" diye
yanıtladı.
Depremde büyük hasara uğrayan Koca-
eli'nin Gölcük ilçesine, yeni bir şehirlera-
rası telefon kodu venldi. 262 ile aranan Göl-
cük'ün yeni kodu 562 olarak behrlendi.
Muhabirlerimiz deprem
gecesini anlattı
6
Sapanca Gölü
her şeyi
yutuyordu'
KOCAELİ (Cumhuriyet)- Cumhuriyet'in
Sakarya muhabıri tlhan Uygun ile Kocaeli
rauhabinAhmet Kurt da depremden şans ese-
n kurtulanlardan. Uygun'un evi ve işyeri yer-
le bir olmuş, yakınlannt güçlükle kurtarmıştı.
Kurt ise depremin en çok vurduğu bölgede ol-
masına karşın kurtulmuştu.
Ahmet Kurt 17 Ağustos sabahı yaşadıklan-
nı şöyle anlattı: "17 Ağustos sabaha karşı her-
kesin hissertigi o korkunç gürfiltü ve sarantry-
la u>andım. Ben Izmit-Adapazan arasmda Eş-
me beidesinde bulunuwrdum. Burası Sapan-
ca Gölü kenannda bir >erieşim birinıL Ö>le
bir sarsınü oldu kl e\ beşik gibi saUandı. buz-
doiabı. çamaşır makinesi > e diğer eşyalar dev-
rildL Kendimizi nasıl dışan arnğunıa bUeme-
dik. Benle bûükte eşimAyşe,çocuklarun Mus-
tafa ve Şinn,yantaraftald komşuiar korkuiçin-
de nereye kaçacağımızı biiemedik, Sarsmtryı i-
ki kez duvdum. Çok güçlirvdü. O an Sapanca
sahil yolu büyük oranda çarJadL Sahikle Bos-
tanlar Bumu vardı orası da göle kayarak kay-
boidu. Hatta kenarda bulunan bir aracı da göl
adeta > uttu. Sapanca her şeyi yutuyordu.
bk şoku arJatnktan sonra yakmlanma teie-
ftMila ulaşmaya çahştmı. tzmit"ten depremden
yanm saatsonra haberalabiktim. İzmit"in mer-
kezinde fazla bir hasar olmadığtnı ögrendtm
ancak annem ve banam TL PR\Ş Tesisteri'ne
iki Idloınerre mesafede> diler. Depremden dört
saat sonra kısa bir telefon görüşmesrvle baba-
mın sesini duyabüdim. Arifîye'deki yıknmane-
denivk buhınduğum mnlddeki D1100 karayo-
luna araclar doiduğu için tzmit-Adapazan yo-
lu trafîği tamamen ükanmışn. Eşme'den Iz-
mit'e aracunla ancak 6 saatte \arabildim. Bu-
rası 35 kilometrelik bir >oldu. TÜPRAŞyakm-
lanna gıtmek anıacındavdım. Derince\ve ge^
diğimde ha\a karannışn. Polisler lsmetpaşa
Stadı'mJanöte\egeçirrnrvorlardL TLTRAŞ ya-
kmlarmdald S kikımetrelik mesafeyi boşalttık-
lannı duvdum. Polisin tüm müdahalelerine
karşın aracunla>ıkınalann arasından geçerek
95 Evler denilen mevkiye geldim. Sokağa gir-
diğimde ha^alet bir şehir gibiydi. Kimsedkler
yoktu. Yıkmülara müdahale edilemiyordu,
elektrik yoktu.
TLTRAŞ'ın ale\leri etrafl aydııılatr>orttu.
Annem ve babamı bulamamışOm. D100 kara-
yolunda yıkmtmm özerinde bir genç gördüm.
ona sordum. halk ne oldu dhe_ Herkes dağ-
lara kaçtı' dedi. TL PRAŞ'a doğru kaçam. Oto-
ban açıktt. TİTRAŞ'm jaıundan geçtim. Tü-
tüncifüik'in ici tamamen >ıkılmıştı. Otobana
girdim.Otobandangiderken aklımdahep yük-
sek viyadükler \ardi Y ıküıp yıkılınadıklannı
merak ettinı_ Araçlan görünce rahatiadım.
Annemleri eski oturduğum e\in önünde bu-
luncabirazobun rahatiadım.Gökük'teoruran
akrabalanmın evlerinin yıkıldıgını öğrendnn.
Ora>a 6 saatte gittim. Gölcük verle bir olmus-
tu. Değirmendere V üzbaşılar mevkiine ulaşü-
gımda bazı binalann avakta durduğunu gö-
rüncerahaüanuşüm.Ancak baldızınun bulun-
duğu binaya geküğimde evin \erle bir olduğu-
nu gördüm. Korkuya kapıkbm, tüm ümitkri-
mi ymrmiştim. O an omzuma dokunan bir el-
le kendime geldim. Bacanağımdu yara bere
içindeydL Baldtzım Emine'>i ise kalmtılarm
arasından oğhı çıkamuştL Kendileri artı katlı
binanın 5. katında oturuyordu. Yatak odalan
arka taraftaydı \e bina ön tarafa çökmüştü.
Kahntının üzerindekakhklanndanmucizeese-
ri koca binada bir tek baknzını, eşi ve bir kişi
daha kurtulabilmistL"
DEPREMMML
OBHAN BURSAL1
Yönetim Miladı
O gece 01.30'da yatmtştım, sar- daşlanmda depremin derin stres-
sıntılarla uyandım, yataktan inip leri. psikoiojik izleri sürüyor. Panik,
ayaklarımın üzerinde durdum, ne özellikle geceleri geliyor ve üzerle-
olduğunu anlamaya çalıştım, bu rine çöküyor. Çevremde, çoğu ka-
depremdi, hemen yanıbaşımdaki dın olmak üzere bu kadar insanda
pantolonumu ayaklarıma geçirir- panik duygusu hükmünü sürdürü-
ken, sarsıntı şimdi durur, hesâbını yorsa eğer, fiziksel çöküntüsünü
yapıyordum, ama durmuyordu, ne ve yıkıntısını yaşamasalar bile sar-
kadar da uzattı, diye söylendim ve sıntryı yaşayanlann yanya yakınının
kapı eşiğınin altına doğru seyirttim, psikolojik olarak büyük bir darbe
yer sarsıntısı hâlâ durmayınca, aldığını varsaymak gerekir.
içimden saniye saymaya başla- Bir arkadaşım, geceleri hâlâ ko-
dım, kapıyı açtım, eşikte durdum, casının yanında gözlükleriyle ve gi-
evi dinledim, hiçbir yıkıntı sesi yok- yinmiş bir vaziyette yatıyor. Uyku-
tu ama sarsıntının uğultusu vardı, suz. Bir diğeri, çamaşır asarken
gözlerim Pati'yi aradı, çalışma balkonun biraz eğik olduğunu fark
odamdan yere bir şeyler düştü, ederek panik içinde kendini dışan
zamanı sayarken, düşenlerin rafta attığını anlatryor. Bir başka arkada-
bır kısmı dışarda duran kıtaplar ol- şım, evinde uyuyamıyor, gece üçe
duğuna hükmettim, merdıven boş- dörde kadar TV seyrediyor, kitap
luğuna baktım, bir kat aşağısı so- okumaya çalışıyor. Kocası giyinik
kağa çıkıyordu; eşikte mi durmak vaziyette evin kapısına yakın yatı-
daha iyiydi, yoksa tam altından yor. Bazı tanıdıklarım akşam ha-
geçerken merdiven çöker miydi, berleşiyorlar ve geç vakitlere kadar
tam dışan seyirtecekken, üst kat- birlikte oluyoriar. msanlan evinde
tan bağınş içinde komşulanm in- uyku tutmuyor.
meye başladı, anneanne imdat ça- Toplumda iki yönlü ruhsal hasar-
ğınyordu, büyük bir telaşla ve ne- lanma alabildiğıne büyük. Birincisi
redeyse yuvarlanarak aşağı indiler kişisel, ailesel kaygılar; ikincisi asıl
ve bana sığındılar, kız tir tir titriyor yıkıntızedelerin dramlarının ağır
ve ağhyordu, uykudan yeni uyan- manevi darbeleri. Ikisi de, toplum
mıştı ve büyük bir panik ıçindeydi, olarak varoluş özümüze dokundu.
onlan sakinleştirmeye çalıştım, bu Çıkış noktasını yaralanmış bu öz-
arada sarsıntı durdu... den alan içlerimizdeki büyük isyan
Çok uzun, upuzun bir zaman da, şimdilik, hiçbir şey artık dep-
içinde sarsılmıştık, derin bir nefes rem öncesi gibi olmayacak, iste-
aldım. bu arada ev ve apartmanda gjyie dışa vuruyor.
yıkıntı kokluyordum, deprem aca- Deprem, bütün Türkiye için, yeni
ba Istanbul'da mı gerçekleşmişti, bir zihniyetin, yeni bir düşünüşün,
eğer çok uzaktaysa dışan kaçma- çağdaş-bilimsel ve teknik yeni bir
nın anlamı yoktu, ama bu kadar yönetim anlayışının kilometre taşı
uzun süren sarsıntı yaşamamıştım, özelliğindedir. Bir YÖNETİM MİLA-
apartman tren hattı boşluğunun Dl'dır. Acaba, politikacılar, Cum-
hemen üzerindeydi, özellikle bü- hurbaşkanı, Başbakan, bakanlar
yük yük trenlerinı sanki apartmanın toplumun düşüncesindeki bu ses-
altından geçmiş gibi hissederdim, S j Z sedasız dönüşümün ayırdında-
evin bir depremde yıkılmasını ola- |a r mı? Örneğin Cumhurbaşkanı,
ğan karşılardım, ev yerinde durdu- Düzce'de halka "Bu cenab-ı Al-
ğuna göre belki de depremin mer- /a/,',n takdiridir" sözlerini ederken,
kezi başka yerdeydi, bunları düşü- (niçtn Tann'nın Müslüman kullanna
nürken komşularıma su verdim, bunu reva gördüğünü açıklamaz?),
tuvaleti kullandılar, bu arada ışıklar depremin bilinemezliğı düşüncesi-
kesildi, mumlan yaktım, anneanne n j n a r r j ı n a sığıntrken (Deprem bili-
bir mumla yukarıya giyecek bir n e m e z değildir, depremin sadece
şeyler almaya çıktı, kıza artık her kesin tarihi şimdilik bilinemezdir!)
şeyin geçtiğini söyledim, titremesi gösterdiği 40 yıllık alışılmış perfor-
ve ağlaması sürüyordu, pencere- mansından hiçbir şey kaybetmedi-
den dışan baktım, insanlar sokağa ğj n i ortaya koyuyor. Kandilli'de ka-
çıkmışlardt, yeni depremlenn ola- tıldığı bilgilendirme toplantısında
bileceğini düşündüm, telefonla ga- ıse
deprem biliminin gereğini yeri-
zeteye, gazetelere, arkadaşlara, n e getirmekten söz etmesine ba-
yerbilımcı dostianma ulaşmaya ça- k a c a |< olursak, bir insanın bu ka-
lıştım, ne normal telefonla ne de d
ar çok kişiliği nasıl taşıyabildiği
cep telefonu ile bır yerien düşür- s o r u S u akla geliyor. Bugüne kadar
mek mümkündü, en iyisi dışarı çık- b i r hükümet katında görmediğimiz
maktı; biraz bılgı toplamak, ne ol- k a d a r d ü ş ü k performanslı bir sağ-
duğunu anlamaktı, hep birlikte ( l k bakanının ırkçı, ilertutar yanı ol-
caddeye çıktık, yolun ıkı yanında m a y a n düşünce ve davranışlanna
bekleşen insan kalabalığına kanş- d a bakarsak, yönetim miladı önün-
tık, bır süre sonra arabaya girdim, d eki engellerin oldukça büyük ol-
radyolardaki keşmekeşten bir şey d u ğ U görülür.
anlamak olanaksızdı, daha sonra E c e v i t ^ Yönetim Miladı'nın ki-
arabayı çalıştırdım... t i t j s m
j d
j r
*"*"*• Acaba, toplumun nabzını tutabi-
Çevremdeki insanlarda, arka- lecek mi?
NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@turk.net
Gölcüklü emekli öğretmen Mustafa
Ikiz, "Oral Bey, gerçekten Sağlık Baka-
nı Amerika 'dan gelen hastaneyi isteme-
miş mi" diye sordu. Günlerdir, göçük
başlannda yakınlannı enkaz altından çı-
karmaya çalışarak geçiren Ikiz, Sağlık
Bakanı'nın söylediklerini birisinden duy-
muş, ınanamıyordu: "Gölcük Deniz
Hastanesi'ni gelip görsün. Her tarafba-
kıma muhtaç insanlaha dolu. Bazı dok-
toriar hiç uyumadan ameliyat yapıyor,
yine de yetişemiyortar."
Mustafa Ikiz, 6 gündür göçük altın-
dan çıkarmaya çalıştığı kız kardeşinin
Çapa Tıp Fakürtesi'ne kaldınldığını ön-
ceki gece öğrenmişti. Birçok öğretmen
arkadaşım gömmüş, günlerdir Göl-
cük'ün mezarlık bölgesınde geçirdiği
gecelerin izi üzerinden silinmemişti. An-
cak yine de yeni bir umuda sanlmıştı; kız
kardeşi yaşıyordu. "Daha dün çocuktuk
arkadaşımın cenazesini kaldırdık. Göl-
cük'teki evime günlerdir gidemiyorum.
Biriktirdiğim paralarla ancak kendime
Asıl Tehlike: Beyin Depremi
bir ev alabilmiştim. Şimdi ne yapacağız
bilemiyorum. Bunlar da kalkmış bizim
yabancılann yardımına ihtıyacımız ol-
madığını söylüyohar. Belki bu sayede
Yunanlılarla aramızdaki düşmanlık gi-
der. Adamlar gelipyardım etmek istiyor-
lar. Bu nasıl kafa?"
Sağlık Bakanı Osman Durmuş, gün-
lerdir hepimizi hop oturtup hop kaldıran
konuşmalar yapıyor. Sağlık Bakanı'nın
kafasındaki bazı görevliler, Yalova'da
Yunan kurtarma ekibinin çalışmalarını
baltalamışlar. Yöre halkı ise kurtarmanın
ancak yabancı ekiplerin gelmesiyle baş-
ladığmı aktardılar. "Eğer" diyorlar, "Ya-
bancı ekiplerin yaptıklannı yapabilecek
görevliler b\zde olsaydı ve ilk günden
gelselerdi, binlerce insan daha bugün
yaşıyor olurdu."
• • •
Sağlık Bakanı Durmuş, aslında bu ül-
kede yıllardır sürdürülen beyin depre-
mini, daha açıkçası beyin deformasyo-
nunu temsil ediyor. Bu deprem, ırkçılığa
ve şovenizme ayarlanmış ilkellik anla-
mına geliyor. Bu ilkelliğe, fırsatçı açgöz-
lülüğü de eklerseniz beyin depreminin
gerçek haritasını çıkarmış olursunuz.
Sağlık Bakanı, değişen MHP'nin değiş-
tiği kanıtlanan üyelerinden birisi olduğu
için bakanlığa atananlardan. Tann bizi
değişmeyenlerden korusun.
Durmuş'u kişisel olarak tanımıyorum;
ancak onun temsil ettiği anlayışı, onun
yetiştiği ortamı o kadar iyi tanıyorum ki!
O, son 35 yıldır vurguna ve ilkel milliyet-
çiliğe kurgulanmış bir devlet politikası-
nın ürünü. Durmuş'un hangi eylemlere
katıldığını bilmiyorum. Durmuş'un fikir-
daşlan ortalıkta ölüm saçarken, bu sis-
temin değişmez temsilcılerinden Süley-
man Demirel, "Bana sağcılar suç işli-
yor dedirtemezsiniz" vecizesini dile ge-
tiriyordu.
Yıllardır, çevremizdeki herkese düş-
manlık temelinde oluşturulan dış politi-
ka, yıllardır azınlıklan, farklılıklan bir teh-
like olarak gören Türk-lslam sentezli uy-
gulamalar, yaratsa yaratsa Osman Dur-
muş'u yaratırdı.
Osman Durmuş, Türk devletinin son
50 yıllık tercihlerinin seçkin bir temsilci-
sı olarak karşımızda duruyor. Aslında bi-
raz derinliğıne soruşturma yapsanız, bu
ülkenin sıyasi kadrolannın önemli bir kıs-
mının Durmuş'un kafasında olduğunu
görürsünüz.
Bilimi, demokrasiyi, uygartığı, adaleti
bir yana itip, yalan yanlış şoven kitaplar-
la gençlerimizi eğittiğimiz, farklı olanlan
susturup yok ettiğımiz, vurgunculuğu
"vatanseverlikle cılalayıp karşı çıkan-
lara kan kusturduğumuz bu sistem, bir
deprem halinde nasıl iflas ettiyse, bu if-
lasın yıkıntılan arasından da ancak Os-
man Durmuş'lar doğabilirdi.
Halkımızın, önüne konan engeller, içi-
ne hapsedildiği karanlık nedeniyle bir
kriz yaşadığını biliyoruz. Ancak bugün
Türkiye'nin başına geçen bazılan, halkın
çok gerisinde bir ilkel ideolojiyi temsil
ediyorlar. Ermenistan'dan Israil'e, Fin-
landiya'dan Yunanistan'a kadar milyon-
larca insan, Türkiye'deki depreme yar-
dım etmek için koşturuyor, aamızı pay-
laşıyor. Bundan ancak mutluluk duyula-
bilir. Dünyanın başka yerlerindeki fela-
ketler de bizi aynı şekilde acıya boğu-
yor.
Bu paylaşma duygusunu anlayama-
yacak kadar bir ilkel zihniyetin iktidarın
tepelerine kadar tırmanması Türkiye'de-
ki beyin depreminin doğal afetten daha
tehlikeli olduğu gerçeğini gözler önüne
seriyor.
Durmuş'a anladığı dilden sesleniyo-
rum: "Ey Türk, titre ve kendine gel!"