Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 AĞUSTOS 1999 CUMARTESİ
HABERLER
Meslek odalanyla işbirliğini anakent
yerine ilçe belediyeleri savunuyor
IstanbuTda 'flçeler
demokrasisf
OKTAY EKlNCİ
Istanbul Büyükşehir Belediyesi, mimar
ve mühendıs odalanyla işbirliği konusun-
da Recep Tayyip Erdoğan dönemındeki
olumsuz tutumu sürdürürken FP'li olma-
yan ilçe ve belde belediyeleri arasında imar
denetiminı meslek odalanyla birlikte yap-
mak üzere u
da>ı
anışma protokolü" imza-
layanlann sayısı artıyor.
Son olarak Şişli Belediye Başkanı Mus-
tafa Sangül de 14 Temmuz 1999 günü dü-
zenlenen bir törenle MimarlarOdası tstan-
bul Bü yükkent Şubesi \ e tnşaat Mühendis-
leriOdası İstanbul Şubesi'yle "OrtakMes-
leki Denetim ve İşbirliği Protokolü" ımza-
ladı. Kadıköy, BahçeHevler, Beşiktaş, Ba-
kırköy,Avcılar,Esenyurt gibı geçen dönem
aynı protokolü imzalamış olan belediyeler
ise odalarla ışbirlığınin devam edeceğini ve
söz konusu protokollerin "bu dönem de
geçerli" olduğunu belirtiyorlar.
'Ruhsat öncesF denetim
Belediyelerle mimar ve mühendis oda-
lannın bağıtladıklan bu protokoller, önce-
likle inşaatlar ıçın düzenlenen projelerin
"ruhsat verilmeden önce" ılgili meslek
odasının da "denetiminden'" geçirilmesi
kuralını ıçenyor. ^ ^ ^ — ^ — ^ —
Bdylece meslek oda-
lan, kent ve çevre değer-
leri açısından sakıncalı
buiduklan projeleri
"uygulama başlamadan
önce" beledıyeye bıldir-
mek ve olası bir sakın-
calı yapılaşma hakkın-
da "ruhsata bağlanma-
dan" gereklı önlemlerin
almması yonünde "za-
manında girişimlerde
buluıuna" olanağını el-
de ediyorlar..
Belediyeler de yine
bu işbirliği protokolü
sayesinde mimar ve mü-
hendis odalannın belir-
ledığı teknık ve bilımsal standartlara uy-
gun projelere inşaat ıznı vererek "kente
karşı imar sorumlulukiannda katüımcı bir
uygulamayı" yaşama geçırmış oluyorlar.
Büyükşehirde '12 Eylül ruhu'
İstanbul "dabu uygulamadaha 1970'ler-
de başlamışken 12 Eylül 1980 darbesinden
sonra kesintıye uğradı. 1984- 1989 döne-
minde Bedrettin Dalan yönetimınce de ay-
nı olumsuz tutum sürdürüldükten sonra
1989-1994 dönemındeki Nurettin Sözen
yönetimince dayanışma protokollen yenı-
den ımzalandı.
1994 yılı mart ayında ise Recep Tayyıp
Erdoğan mazbatasını alır almaz "ilk imar
icraab olarak" Sözen dönemınde meslek
odalanyla imzalanmış işbirliği protokol-
lenni tek taraflı bir "iptal" ışlemiyle yürür-
lükten kaldırdı. Böylece R. Tayyıp Erdo-
ğan, 12 Eylül darbesi ve ardından Bedret-
XÎPelediyelerin ruhsat
verdikleri yapı projçlerini
'meslek odalanyla
birlikte' incelemelerini
öngören dayanışma ve
işbirliği protokolüne
büyükşehir belediyesi hâlâ
uzak dururken kentin
sağlıkh yapılaşması için
aynı protokoller ilçe
belediyelerince
imzalanmaya başladı.
tin Dalan polıtikalannın "takipçtsi" olarak
mimar ve mühendis odalannın meslek il-
kelen ve kamu yaran hedefleriyle imar de-
netimıne ortak olmalannı "istemeyen" ye-
rel yöneticıler arasında yer aldı.
Şımdi de AM Müfit Gürtuna aynı çizgi-
yi izlemeye devam ediyor ve seçimlerden
önce meslek odalanyla birlikte hizmet ve-
receğini açıklamasına rağmen Sözen döne-
mindeki işbirliği protokolünü "Büyükşe-
hir ÖJçeğinde" yeniden devreye sokrna yö-
nünde bir adım atmıyor. Buna karşın sade-
ce kimi duyarlı ilçe ve belediye yönetim-
leri istanbul'a bu demokratık ve çağdaş tu-
tumu kazandırarak hıç değılse kendı bele-
diye sınırlan içindeki inşaat projelerinin
mimarlık ve mühendislik ilkeierine uygun
olmasını sağlamış oluyorlar.
Neden çekiniyoriar?
Peki, acaba Büyükşehir yönetimi, tıpkı
12 Eylül dönemi ile, Dalan'lı ve Erdoğan'lı
yıllarda olduğu gibi, meslek odalannın mi-
marlık ve mühendislik projelerinin "nıh-
sattan önce" incelemesinden neden çeki-
niyor? Örneğin bu uygulama Samsun,
Adana, Antalya gibi büyükşehirlerde sade-
ce protokollere de bırakılmadan artık "i-
mar yönetmelikJerinde" bile yer alırken,
^ ^ ^ — ^ ^ ^ — İstanbul'u yönetenler
yeni imar yönetmeliği
taslağına neden bu işbir-
liğini yansıtmıyorlar?
Bu sorunun temelin-
de, meslek odalannın
sadece siyasi nedenlerle
değil. "ekonomik ne-
denlerle" de bir "engeT
olarak görüldüğü gerçe-
ği yatıyor.
Çünkü özellikJe "ar-
sa ranüna" ve teknik
olarak da "kalitesiz uy-
gulamalara* dayalı bir
inşaat pazannın sürme-
sınden büyük çıkarlan
olanlar. siyasi ve ekono-
mik bağlantılara girme-
yen odalann sadece "kendi mesleki ilkeie-
rini temel aküklan bir imar denetimini"
bu vurgun düzenleri ıçin en büyük "tehli-
ke" olarak kabul ediyoriar. Böyle olunca
da toplum ve kent çıkarlan yerine "siyasal
ve ekonomik yandaştannm çıkarlanna gö-
re" politikaJannı belirleyen siyasilerin tu-
tumlannı da etkJleyerek, mimar ve mühen-
dis odalanyla işbirliğine gitmelerini en-
gelliyorlar.
İşte, İstanbul'da hemen her yönüyle açı-
ğa çıkan bu gerçek karşısında ŞişK Beledi-
ye Başkanı Mustafa Sangül'ün de meslek
odalanyla ortak imar denetimini benimse-
yen az sayıdaki belediye başkanlan arası-
na katılması. sadece sağlıklı kentleşme ve
demokratikleşme hedefleri açısından de-
ğıl, rant hesaplarina karşı bilimsel ve top-
lum yarannı savunan ilkelerle "kenti sa-
vunmanın" da örnek davranışı olarak ta-
rihe geçiyor.
Ş1F1R NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR oralc3lislar<siurfc.net
Koca Adam Deli AdamOnun öleceğine inanmazdım. Son yıl-
larda konuşma güçlüğü çekiyordu.
Mutlaka acı da çekiyordu, ama o acıla-
rını dışa vurmayan, bir rintti. Can ağa-
beyın, Can Yücel'in ölümünü duydu-
ğumda derin bir acıyla sarsıldım. Aslın-
da, acımasız hastalığın onu adım adım
ölüme yaklaştırdığı biliniyordu. Yine de
ölümü Can Yücel'e yakıştıramıyorduk.
Can Yücel, bir koca deli adamdı. O,
bu dünyanın küçük hırslarının dışında
yaşayan, dünya malına metelik verme-
yen bir rintti. O, Anadolu toprağının ve-
rimli, isyankâr çınarlanndandı. Deli
adamdı, sözünü sakınmazdı. Söyleye-
ceğini kım olsa söyler, tehlikesine aldır-
mazdı. Bu nedenle, bu memleketin ha-
pishanelerini tanımak onun da boynu-
nun borcuydu.
Can Yücel dil ustasıydı. Dilimize en
güzel çeviri eserleri kazandırdı. En gü-
zel isyan ve aşk şiirlerinı o yazdı. Can
Yücel, iyi birşair, güçlü bir edebiyatçıy-
dı. Ama Can Yücel, iyi birşair, güçlü bir
edebiyatçı olmasının yarnnda, özgürtük
ve eşitlik sevdalısı bir sosyalistti.
1970 yılıydı. 15-16 Haziran'da İstan-
bul ve Izmit'te büyük işçi eylemleri ol-
muştu. Yüz binlerce işçi sokağa dökül-
müş, yer yerinden oynamıştı. Büyük
gösterilerden korkuya kapılan yönetim
gece sokağa çıkma yasağı ilan etmiş-
ti. Biz devrimci gençler de bu büyük iş-
çi gösterisine katılmış, ışçilerin heyeca-
nına ortak olmuştuk.
Bir grup arkadaş, geceyi Kandilli'de-
kı öğrenci arkadaşlarımızın evinde ge-
çirdik. Ancak gece o zamanki Robert
Kolej'de bir toplantı vardı. O toplantıya
katılıp, bir gün sonraki eylemler konu-
sunda bir değerlendiıme yapmak ısti-
yorduk. Sokağa çıkma yasağı olduğu
ıçin, denizaraçları çalışmıyordu. Serde
gençlık var, bir yolunu bulup karşıya
geçmeliydik.
Arkadaşlar, Can Yücel'in bir sandalı
olduğunu söylediler. Gece onu evden
bulup sandalı aldılar ve karşıya geçip
toplantıya katıldılar. Can ağabey uzun
yıllar Boğaz'da oturdu. Giderek Istan-
bul'un yaşamından sıkıldı. Yıkılıp giden
bir kentin içinde yaşamak istemedi.
Datça'ya yerleşti.
Içki, onun en sadık, en vazgeçilmez
dostlanndan biriydi. Dünyanın alçaklık-
lanna, acımasız sömürü düzenine, as-
keri darbelerle ezilen demokrasi umut-
larına, baskıya, zulme inat içiyordu.
Dünyanın en güzel şiirlerini bu inatla ya-
zıyordu.
Can ağabey hastaydı, özgürlük ve
Dayanışma Partisi, son seçimlerde mil-
letvekili adaylığını önerdiğinde severek
kabul etti. Arada bir telefonda konuşu-
yorduk, gençlerin uyuşukluğundan şi-
kâyet ediyordu: "Oral, bunlar Partizan
değil" diyerek tepkisini dile getiriyordu.
İstanbul'da ÖDP tanıtım gecesinde
karşılaştığımızda. uzun uzun sanldık,
sanki bu koca adamla bir veda gibiydi.
Süleyman Demirel'e hakaret ettiği için
hapis cezasına çarptınlmıştı. Herkes
her yandan Demirel'in Can Yücel'i af-
fetmesini söylüyordu. Demirel, Can Yü-
cel'i affedecek ve kurtulacaktı. Birçok
yazar bunu dile getiriyordu.
Utanç verici bir durumdu. Bir ülkenin
yaşayan en büyük şairi affa muhtaç du-
ruma düşürülmüştü. Acı verici bir du-
rumdu. "Can Yücel bizi affetsin" baş-
lıklı bir yazı yazmıştım. Telefonda epey-
ce dedikodu yapıp, gazetecileri çekiş-
tirmiştik.
•••
Can Yücel, isyanın ve adam gibi
adam otmanın eşsiz örneklerindendi.
Türkiye'ye, özgürlük kavgasına çok
şeyler kazandırdı. Her mısraı birtop gül-
lesi gıbıydi. Dolu dolu yaşadı, yaşadık-
larmı bu toplumla paylaştı. Toprağı bol
olsun. Yiğit adaVn, koca adam, deli
adam, güle güle sana...
Onu Deniz Gezmiş için yazdığı unu-
tulmaz şiirle uğuriamak istiyorum.
"BİZİM DENİZ"
En uzun koşuysa elbet
Türkiye'de de devrim
O, en güzel 100 metresini koştu
En sekmez luverin namlusundan fır-
layarak
En hızlısıydı hepimizin
En önce göğüsledi ipi...
Acıyorsam sana anam avradım olsun
Ama aşk olsun sana çocuk
Aşkolsun
tstanbul'da arsa rantma ve niteliksiz yapüanmaya dayah 'imar pazannı" kontrol eden siyasal güç-
ler, mimar ve mühendis odalannın inşaat projelermi "ruhsattan önce" incelemelerine karşı çıkarak
anakent ve kimi ilçe belediyelerinin de mesleki işbiıüği sürecinin dışında kaimasım savunuyorlar.
COMMERCIAL UNION HAYAT SİGORTA A.Ş.
31.12.1998 TARÎHLİ BİLANÇOSU
AKTİFLEH PASIFLER
1. NAKIT DEĞERLER
a) Kasa
b) Bankalar
II. MENKUL DEĞERLER CÜZDAMI
Menkul Değerler
M 0 Değer Azalış Karş.(-)
III. ALACAKLAR
a) Sıgortalılar
Sigortalılar
Sıgortalılardan Pnm Alacak Karş (-)
b) Acenteler
Acerrteler
Acentelerden Pnm Alacak. Karş -
c) Sıgorta ve Reasürans Şırket C/H
d) Sıg ve Reas Ştı Nezdındekı Dep
e) Ikrazlar
f) Oiğer Alacaklar
IV. İDARİ VE KANUNİ TAKİP.ALACAK.
Idarı ve Karrjnı Takıp'ekı Alacak
Idarı ve Kan Takıp Aiacak Karş.(-)
V. İŞTİRAKLEH
IştırakJer Değer Azalış Karşılığı (-)
Iştırakler Sermaye Taahhûtten
VI. SABİT DEIERLER
a) Menkuller
Menkuller
Menkul Bınkmış Amortısmanı(-)
b) Gaynmenkuller
Gaynmenkuller
Gaynmenkul Bınkmış Amort.(-)
VII. DİĞER AKTffLEB (Net)
AKTIF TOPLAMI
NAZIM HESAPLAR
DtPNOTLAR:
A) - Bartkalar Hesaplarının
364,462,623,181
2,929,127,270
361,533,495,921
837,978,371,691
837,978,371,691
416,470,085,377
229,173,193.630
296,833,286,680
(67,660,093,050)
171.719,647.061
15,577,244,686
604,966,079,984
882,997.005,890
<278,010,925.906)
236,133,327,808
2,460,030,488,051
209,556,167,372,639
• Menkul Değerler Cüzdanı Hesabının »48.340 • Mllyan TL'a.
Istrak Hesabının . 0 Mih/on TL sı,
1. BORÇLAR
alSıgorta Ve Reas Şti Can Hes
b) Sıgorta Ve Reas Ştı Oepoları
c) Odenecek Vergı Ve dığ Yük.
d) Dığer Borçiar
tl.KARŞILIKLAR
A) Teknık Karşılıklar
a) Can Rızıkolar Karşılığı
Can Rızıkolar Karşılığı
Can Rızıko Karş Reas Payı (-)
b) Muallak Hasar Karşılığı
Muallak Hasar Karşılığı
Muallak Hasar Karş Reas Payı (•)
c) Hayat Matematık Karşılığı
Hayat Matematık Karşılığı
Reasürör Payı (-)
d) Hayat Muallak Tazmınat Karşılığı
Hayat Muallak Tazmınat Karşılığı
Reasürör Payı (-)
B ) Serbest Karşılıklar
a) Kıdem Tazmınatı Karşılığı
b) Dığer Serbest Karşılıklar
III DİĞER PASİFLER
IV ÖZKAYNAKLAR
a) Ödenmış Sermaye
Nomınal Sermaye
Odenmemış Sermaye (-)
b) Kanunı Yedek Akçeler
c) Olağanustu Hasar Karşılığı
d) Ihtryan Yedek Akçeler
e) Olağanustu Yedek Akçeler
f) Yeniden Değerleme Fonu
g) Özel Fonlar
h) Zarar (-)
Dönem Zararı
Gecmış Yıl Zarartan
V KAH f*
a) Donem Kan * •"
b) Geçrmş Yıl Karları
PASİF TOPLAMI
NAZIM HESAPLAR
750,173,617,043
65,968.734 286
45.380,799,460
93 327,647 958
545.496,435 339
1,083,624,935,431
224 356,203 082
431.369.374 335
(207,013 171,253)
34,360,675 479
80.553,826 382
(46,193.150,903)
811,462.289.151
13,445,767,719
19,072,432,300
(5,626,664,581)
626,231,935.577
4,188.698,821.761
8.000,000,000.000
(3,811,301,178,239)
746.825,052
11.494,075.289
121,388,210.247
(3.696,095,996,772)
(2.746,668,162,788)
(949.427,833.984)
2,460,030,488,051
209,556,167,372,639
ş
Gayrimenkul Hesabının . 0 . . . Milyon TL' sı
Sıgorta Mgrakabe Kanuntı uyannca Hazıne ve Dış Tıcaret Mûsteşarlığı lehıne btoke . ıpotek edilmıştır
B ) - GaynmenkuNer 0... . Milyon TL' sıne sıgorta ettınlmtşlır
C) - Hısse senettenmn borsa değen 0 TLdır
COMMERCIAL UNION HAYAT SIGORTA A.Ş.
1.1.1998-31.12.1998 DÖNEMİ KAR/ZARAR TABLOSU
I - TEKNIK GELJRLER
A) Ahnan Pnmler ,
B) Alınan Komısyonlar
C) Odenen Tazmınatta Reas Payı
D) Devr Teknık Karşılıklar (Net)
a) Can Rızıkolar Karşılığı
b) Muallak Hasarlar Karşılığı
c) Hayat Matematık Karşılığı
d) Hayat Muallak Tazmınat Karşılığı
e) Hayat Kar Payı Karşılığı
E) Ayrılan Teknık Karşılıklarda Reas Payı
a) Can Rızıkolar Karş Reas Payı
b) Muallak Hasarlar Karş Reas Payı
c) Hayat Matematık Karşılığında Reas Payı
d) Hayat Muallak Tazmınat Karş Reas Payı
e) Hayat Kar Payı Karşılığında Reas Payı
F) Dığer Gelırier
II - TEKNİK GİDERLER
A) Reasurorlere Venlen Pnmler
B) Ödenen Komısyonlar
C) Odenen Tazmınatlar
D) Aynlan Teknık Karşılıklar
a) Can Rızıkolar Karşılığı
b) Muallak Hasar Karşılığı
c) Hayat Matematık Karşılığı
d) Hayat Muallak Tazmınat Karşılığı
e) Hayat Kar Payı Karşılığı
E) Dığer Gıderler
IH - TEKNIK KAR/ZARAR
IV- GENEL GIDERLER
A) Personel Gıderlen
B) Genel YSnetım Gıderlen
C) Vergı Ve Dığer YükümlülükJer
D) Amortısman Gıderlen
E) Karşılıklar
F) Dığef Gıderler
V- MAUGELIRLER
A) Faız Gelırlerı
B) Kar Payı Getırlen
C) Satış Karları
D) Kıra Gelııien
E) Kambıyo Karları
F) Diğer Gelrrier
VI- MAÜ GİDERLER
A) Faız Gıderlen
B) Satış Zararları ,
C) Kambıyo Zararlan
D) Karşılıklar
E) Dığer Gıderler
VII - DÖNEM KAR/ZARARI
HAYAT
1,329,078,216,179
1,130,139.299,460
20,821.638,434
2,500 000,000
162,375,855 067
15,324,979,476
0
147,050,875,591
6,219,759,812
5.626,664,581
1,394,998,825
1,477,678,170,821
32 985,017,334
493.284.694 623
58,628,441.850
870.187.884 939
39,653,163.488
19,072,432,300
811,462,289,151
22 592,132,075
(148^99,954,642)
SAĞLIK
1,934.118,865,999
1.057,892,148,599
58,008,976,111
485 430 960,896
90.451 377,686
79,808,764,142
10,642.613,544
196,142,251,804
46,193,150,903
1349,446,435,089
474,221.127,055
78 708,181,696
806,190.235,581
465,094,537.816
385,320,961,434
79,773.576.382
0
25,232,352,941
84,672,430,910
F.KAZA
45,181,854,745
27,891.489.269
8.925.263 096
0
3 713.942,743
3,713.942,743
4 651,159.637
41,570,382,037
20,284,688,856
136,918 399
13,944,694 880
7,175,499 413
6,395,249,413
780,250.000
0
28.580.489
3,611,472,708
TOPLAM
3,308,378,936,923
2,215,922,937.328
87.755,877,641
487,930,960.896
256,541,175,496
98.847,686 361
10,642,613 544
147,050,875,591
207,013,171,253
51,819,815,484
1,394.998,825
3,368,694,987,947
527,490,833,245
572,129,794,718
878.763.372.311
1,342,457,922.168
431,369.374,335
99.626 258,682
811.462,289,151
47,853,065,505
(60,316,051,024)
3,091,747,802302
1,736,717,615,224
1,090,940.534.712
18,833 702.548
156.020,452.404
71.509 952.059
17,725 545.855
492,453,385,545
215,738,178.856
170,015 277,321
104.694,224.777
2,005,704.591
87,057,694,507
23.795 409,264
419.973,799
62,842,311.444
(2,746,668,162,788)
COMUERCIAL UNION HAYAT SIGORTA A.Ş.
1 OCAK 1998 • 31 ARAUK1996 HESAP DÖNEMİ
BAĞIMSC DENETÇI RAPOflU
' Comnatal Urıon Hayat Sgora A.Ş rŞntoO'"»! 31 »rakk 1996 a*» «iMrıyle gengl U n i g&nûş mftaMte pmns0me
uygun olarak düzenlgmf biançasunı ve tu a*t» sona aran f b at gatr Bbbanı mtehraş buk«iıı»onız. IncBleraemıı,
genal kabul gürmûs denatm «a, etas ve sunjartan uygun olar* yapdrra; »ıMıyısytıhesapvgçtanferteılpolarıfc
nUasaMluyıilarınnlar*oSI>gmMgMûgüınûz<^ıtaıetırnyö^ Bu Bransal taotaann
fıazııtarriasıŞMıatyOrviminnıarunlukığundKk Bnm scnnrMıguntız bu Irarsal tabtobr uzerm* gûrûş MdrmeMr
2 Oonşûmuzegfre yukandasteOeıflaniiraisalialıkılaıCaTirnerc^UnnnHayalS^ııtaAŞ rm3i Aralıi<199etarir«l*ı
gefçek tinansal durumunu ve bu tartite sona eren yrla at gerçek taabyet sonuçlannı bir öncekı hesap rtnem de tutarfı br
şeMde uygulanan »gom ve -easjans ş»ketl»ın«ı lab oüugu S^jrta Murakabe Kanunu hükumlenne ılşlon ılke ve kuralara
uygun olarak doğru M tnçmoe yareulmakıaoV
3 Denem gânjşûmûzü şarllı nae geerrneksızn. ^rksen surekMgvle ıkj* biançoda 33 dpnoa Okuma çskenz. BOeM
SnaBailabloüiî«tetrsûre*ajı*es«wîg6rertmrjn-ıış:ır Şnist iMByıknda 2_7<«,66e UTL zarar emış ok» Şırkettı
oaermyası bu zarar tUi 31 v a * 1996 tarh «anyle 626^32 MH.oV Areak Şrtat onaHan ^ t e m sûnUıgn sûrdunııek
» mai «an»™ oûpanolnn* t/n sarmayean 3,000 miyar U'dan 8.000 mly» TIV« •fjnrnjHr* Yıl «onj «banylB
setrnayar<n4,1K,e99MTL«nakoenorlarınqolup,genkalarkısm>ılıcnd>Mva(0\j^^ Rapot
tannı tianyfe 1,378 7B6 « I I dara Mrraye nakdan MBnmıslır
GOven Deneam ve Danışmanl* Serbest Muhasebeo Uaf Mûşanrfk A.Ş
a merrter ol Pncewaterhouse Coopers
Kateonoayel SMMHACCA
SorumtLOt* Ba^tenetç
IstarCul 30Afml 1999
COMMERCIAL UMON HAYAT StGOHTA AN0NM
ŞİRKETtNİH 1998 FAAUYET YIU
MURAKIP RAPORU
COMMEBCUU. UNJON H*YAT SİGORTA A.Ş Tıın 01 01 1998-
3'^I9S8 dönm naaap M ştemtan TTK oratogm esat
sizlBşmeo w *jer mnual l> gsnet kabul gormO». rtUıaset»
«e «e sMarteıra go» noakMnş buknnaktayız.
Göruşumuze gta ıçangn bennBeıtgn«2 31121996 tart»
Ibbanyle dûzsrtonmş akM ve pastf 2_460 030 « 8 051 TL
gesaeren Manço, onâkbğm anlan tanhlekı malı ourumunu,
01011998-31 1Z199tdoranweaıt 27
46 668162 788-TL zarar
göa»en gefc aUotu. anrtn dineme aıt laaiyet songçarım
garçagı uygun ve dogru otarak vansıvnakta kann riagrt m< cnerts
yasaara ve ortaMık esaE soneşmesne uygun tukınmanMır
Otançonun ve geir tabusunun onayianmasmt ve YAnetım
KunJu'nun tnm onaytannıza arz edenz-
AvOmanABzo*j
Muaup*
A» Okayn Onur
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Fransız Düşünürün
Kehanefleri...Günümüz Fransız yazar ve düşünürierinden
Jacques Attali '21 YüzyılSözlüğü' adındabirki-
tap yayımlamış. Kitabın bizde de çevrilip yayım-
landığını (Güncel Yayınlar, Türkçesi: K. Sanoğlu)
Erol Mütercimler'in 'Cumhuriyet Kitap Dergi-
s/'ndeki yazısından öğrendim. Fransız aklı 'spe-
külasyon'a (kurmaca düşünceye) yatkındır. Yeni-
likçi sanat ve düşünce akımlannın çoğu kez Fran-
sa'da ortaya çıkması rastlantı sayılamaz. Jacqu-
es Attali de bu geleneği sürdürüyor. Gerçekten il-
gi çekici bir konuda, dünyanın geleceği konusun-
da öngörü ve kehanetlerde bulunuyor...
•••
Yazıyı zihnimde tasartarken 'öngörü' ve 'keha-
net' sözcükleri arasında kararsız kaldım... Pars
Tuğlacı'nın 'Okyanus Ansiklopedik Sözlüğü'nde
'öngörü' için şöyle deniyor: "Birişin ilerisini kes-
tirme veya bir işin nasıl biryol alacağını önceden
anlayabilme ve ona göre davranma." Sözcüğün
Osmanlıcasıyla ılk kez karşılaşıyorum: "Dûren-
dişlik..." (Demek ki Osmanlı, 'öngörü' ve 'keha-
net' kavramlannı birbirinden net olarak ayınmış...)
Ingilizcesi 'foresight', 'foreseeing' vb... 'Kehanet'
için yine Tuğlacı'nın sözlüğünde şöyle deniyor:
"Bir olayı doğrudan doğruya veya bazı araçlar
yardımıyta önceden haber verme eylemi", Ingiliz-
cesi: 'soothsaying' vb... Redhouse'da 'kehanet'
kavramı şöyle açıklanıyor: "Gaipten haber ver-
me, geleceği söyleme." 'öngörü' kavramının
Redhouse'daki Türkçe açıklamasında 'basiret'
sözcüğünü de görüyoruz... Bu noktada 'öngörü'
ve 'kehanet' kavramlan arasındaki aynm belirgin-
leşiyor... Konuşur ya da yazarken kavramlan na-
sıl özensizce, dikkatsizce ve çoğu kez nasıl bilgi-
sizce kullandığımız anlaşılryor... Fransız düşünü-
rün söz konusu yapıttaki görüşleri 'öngörü' mü,
'kehanet' mi sayılmalı? Bence ikisı de... Toplum-
sal bilimlerin alanına giren konularda, üstelik At-
tali'ninki gibi tek bir konuda derinleşmeksizin bir-
çok alanı kapsar nitelikte görüşler ileri sürüldüğün-
de, bunlann 'öngörü 'den çok 'kehanet'e yaklaş-
tığını söylemek sanıyorum ki çok yanlış olmaz.
• • •
Ister öngörü ister kehanet olsun, ilginçliği kuş-
kusuz bu 'sözlük'ten 'Türkiye' bölümünü (sayın
Mütercimler'in yaptığı gibi) özetleyecek olursak,
Attali 21. yüzyıl Türkiyesi'nin önünde üç gelecek
olasılığı görüyor: Bu ülke ya Avrupa Birliği'ne ka-
bul edilecek, ya Amerika güdümünde bir impara-
torluğun orta asya'da merkezi olacak ya da bir-
kaç parçayaaynlacaktır... Fransız düşünür, Türk-
lerin birinci seçenekten yana olduğunu, bu seçe-
nek büsbütün olanaksızlaşırsa ikinci seçeneğin
mutlaka gerçekleşeceğini, ilk seçeneğin Avrupa,
ikinci seçeneğin ABD yararına olduğunu belirti-
yor... Üçüncü olasılık ise, Attali'ye göre, banşçı bi-
çimde gerçekleşmezse, uzun süreli toplumsal ka-
nşıklıklann nedeni olacaktır...
• • •
Fransız düşünürün Türkiye'nin geleceği konu-
sunda öngörü ya da kehanetleo" bunlar... Bu gö-
rüşler, biraz yakından bir bakışla, yüzeysel ve kur-
gusal bulunabilir. Fakat her birinin, ırdelenipaçım-
lanabilecek çıkış noktalan oluşturduklan da yad-
sınamaz. Toplumunun eğitim düzeyi düşük, in-
san haklanna ve düşünce özgürlüğüne saygı ko-
nusunda sabıkalı, siyasal yönetimleri emperyalist
finans kuruluşlannın isteklerine boyun eğmek zo-
runda kalmış, toplumsal kesimler ve bölgeler ara-
sındaki korkunç gelir dağıhmı adaletsizliğı bakı-
mından fiilen birkaç parçaya zaten bölünmüş olan,
bütün bunlara karşın Batılılık iddiasındaki Türki-
ye, Avrupa Birliği'nin eşit haklara ve ortak değer-
lere sahip bir üyesı mi, yoksa emperyalizmin yağ-
ma alanı ve bölgedeki ileri karakolu mu olacak?
Fransız düşünürünü (ve Fransız'dan farklı olarak
kaygı ve acı da duymakta olan biz bazı Türkleri)
öngörü ya da kehanette bulunmaya zorlayan te-
mel soru bu olsa gerek...
Vural Savaş aleyhinde yayın
Şeriatçı basın
hedef gösteriyor
tstanbul Haber Servisi -
Siyasi Partiler Yasası'nda
yapılan değişiklikle parti
kapatmanın
zorlaştınlmasından sonra,
şeriatçı basın Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı
Vural Savaş'ı hedef
gösterdi. AJdt gazetesi
yasa değişikliği haberini
Savaş'm fotoğrafinın
hemen yanına basarak
"Odak'ın defteri
dürüJdü" manşetiyle
sekiz sütuna verdi ve
TBMM'nin, Savaş'ın
yasal boşluktan
yararlanarak siyası
partileri katletmesinin
önüne geçtiğini yazdı.
Yeni düzenlemeyle
zorbalık ve keyfiliğin,
demokrasiye suikast
tertiplenmesinin
güçleştiğini belirten
gazete. "Eskisi gibi odak
bahanesi ile si> asi
partikrin kapısına kUit
vurulamayacak. Bu yasa
1998'deoİsaydıRefah
Partisi
kapatılamayacaktı''
görûşüne yer verdi.
TBMM'nin 28 Şubat
kararianndan bu yana
demokratikleşme
yönûnde tarihi bir adım
attığını savunan Akit
Gazetesi'nin söz konusu
haberinde, "Buna rağmen
dayatmacı çevTeierin
hoşnutsuzluklan, öfkeli ve
saldırgan halleri dikkat
çekiyor. 28 Şubat'ın
malum soku ve cuntaa
\ardakçılaru Meclis'te
tarihi bir uzlaşma
gerçekleştirerek yasayı
çıkartan iktidar ve
muhalefet partUerine ağır
dille saJdınyoriar"
denildi.
FP'ye yakınlıgıyla bilinen
Milli Gazete de söz
konusu yasa değişikliği
haberini "Mecfis'in
zaferi" manşetiyle verdi.
Gazete haberinde, Siyasi
Partiler Yasası'nda
yapılan değişikliğin
demokratikleşme
konusunda çok önemli bir
adım olduğunu öne sürdü.
Kamuoyunun "Vasaksız
Türkiye'' için atılan bu
adımın devamının
gelmesini ve yeni
yasalann çıkanlmasını
beklediği ifade edilen
haberde,
"Kamuoyu, Mflli Görüş
lideri Prof. Dr. Erbakan'm
siyasi haklannın bir an
önce iade edilmesini
istiyor" diye savunuldu.
Milli Gazete'nin söz
konusu haberin hemen
altında Necmettin
Erbakan'm fotoğrafinı
kullanarak "Meclis
haklıbğımzı tescil etti.
Millet sizi özfcdi"
ifadelenni kullanması
dikkat çekti.