23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 AĞUSTOS 1999 CUMARTESİ HABERLER Meslek odalanyla işbirliğini anakent yerine ilçe belediyeleri savunuyor IstanbuTda 'flçeler demokrasisf OKTAY EKlNCİ Istanbul Büyükşehir Belediyesi, mimar ve mühendıs odalanyla işbirliği konusun- da Recep Tayyip Erdoğan dönemındeki olumsuz tutumu sürdürürken FP'li olma- yan ilçe ve belde belediyeleri arasında imar denetiminı meslek odalanyla birlikte yap- mak üzere u da>ı anışma protokolü" imza- layanlann sayısı artıyor. Son olarak Şişli Belediye Başkanı Mus- tafa Sangül de 14 Temmuz 1999 günü dü- zenlenen bir törenle MimarlarOdası tstan- bul Bü yükkent Şubesi \ e tnşaat Mühendis- leriOdası İstanbul Şubesi'yle "OrtakMes- leki Denetim ve İşbirliği Protokolü" ımza- ladı. Kadıköy, BahçeHevler, Beşiktaş, Ba- kırköy,Avcılar,Esenyurt gibı geçen dönem aynı protokolü imzalamış olan belediyeler ise odalarla ışbirlığınin devam edeceğini ve söz konusu protokollerin "bu dönem de geçerli" olduğunu belirtiyorlar. 'Ruhsat öncesF denetim Belediyelerle mimar ve mühendis oda- lannın bağıtladıklan bu protokoller, önce- likle inşaatlar ıçın düzenlenen projelerin "ruhsat verilmeden önce" ılgili meslek odasının da "denetiminden'" geçirilmesi kuralını ıçenyor. ^ ^ ^ — ^ — ^ — Bdylece meslek oda- lan, kent ve çevre değer- leri açısından sakıncalı buiduklan projeleri "uygulama başlamadan önce" beledıyeye bıldir- mek ve olası bir sakın- calı yapılaşma hakkın- da "ruhsata bağlanma- dan" gereklı önlemlerin almması yonünde "za- manında girişimlerde buluıuna" olanağını el- de ediyorlar.. Belediyeler de yine bu işbirliği protokolü sayesinde mimar ve mü- hendis odalannın belir- ledığı teknık ve bilımsal standartlara uy- gun projelere inşaat ıznı vererek "kente karşı imar sorumlulukiannda katüımcı bir uygulamayı" yaşama geçırmış oluyorlar. Büyükşehirde '12 Eylül ruhu' İstanbul "dabu uygulamadaha 1970'ler- de başlamışken 12 Eylül 1980 darbesinden sonra kesintıye uğradı. 1984- 1989 döne- minde Bedrettin Dalan yönetimınce de ay- nı olumsuz tutum sürdürüldükten sonra 1989-1994 dönemındeki Nurettin Sözen yönetimince dayanışma protokollen yenı- den ımzalandı. 1994 yılı mart ayında ise Recep Tayyıp Erdoğan mazbatasını alır almaz "ilk imar icraab olarak" Sözen dönemınde meslek odalanyla imzalanmış işbirliği protokol- lenni tek taraflı bir "iptal" ışlemiyle yürür- lükten kaldırdı. Böylece R. Tayyıp Erdo- ğan, 12 Eylül darbesi ve ardından Bedret- XÎPelediyelerin ruhsat verdikleri yapı projçlerini 'meslek odalanyla birlikte' incelemelerini öngören dayanışma ve işbirliği protokolüne büyükşehir belediyesi hâlâ uzak dururken kentin sağlıkh yapılaşması için aynı protokoller ilçe belediyelerince imzalanmaya başladı. tin Dalan polıtikalannın "takipçtsi" olarak mimar ve mühendis odalannın meslek il- kelen ve kamu yaran hedefleriyle imar de- netimıne ortak olmalannı "istemeyen" ye- rel yöneticıler arasında yer aldı. Şımdi de AM Müfit Gürtuna aynı çizgi- yi izlemeye devam ediyor ve seçimlerden önce meslek odalanyla birlikte hizmet ve- receğini açıklamasına rağmen Sözen döne- mindeki işbirliği protokolünü "Büyükşe- hir ÖJçeğinde" yeniden devreye sokrna yö- nünde bir adım atmıyor. Buna karşın sade- ce kimi duyarlı ilçe ve belediye yönetim- leri istanbul'a bu demokratık ve çağdaş tu- tumu kazandırarak hıç değılse kendı bele- diye sınırlan içindeki inşaat projelerinin mimarlık ve mühendislik ilkeierine uygun olmasını sağlamış oluyorlar. Neden çekiniyoriar? Peki, acaba Büyükşehir yönetimi, tıpkı 12 Eylül dönemi ile, Dalan'lı ve Erdoğan'lı yıllarda olduğu gibi, meslek odalannın mi- marlık ve mühendislik projelerinin "nıh- sattan önce" incelemesinden neden çeki- niyor? Örneğin bu uygulama Samsun, Adana, Antalya gibi büyükşehirlerde sade- ce protokollere de bırakılmadan artık "i- mar yönetmelikJerinde" bile yer alırken, ^ ^ ^ — ^ ^ ^ — İstanbul'u yönetenler yeni imar yönetmeliği taslağına neden bu işbir- liğini yansıtmıyorlar? Bu sorunun temelin- de, meslek odalannın sadece siyasi nedenlerle değil. "ekonomik ne- denlerle" de bir "engeT olarak görüldüğü gerçe- ği yatıyor. Çünkü özellikJe "ar- sa ranüna" ve teknik olarak da "kalitesiz uy- gulamalara* dayalı bir inşaat pazannın sürme- sınden büyük çıkarlan olanlar. siyasi ve ekono- mik bağlantılara girme- yen odalann sadece "kendi mesleki ilkeie- rini temel aküklan bir imar denetimini" bu vurgun düzenleri ıçin en büyük "tehli- ke" olarak kabul ediyoriar. Böyle olunca da toplum ve kent çıkarlan yerine "siyasal ve ekonomik yandaştannm çıkarlanna gö- re" politikaJannı belirleyen siyasilerin tu- tumlannı da etkJleyerek, mimar ve mühen- dis odalanyla işbirliğine gitmelerini en- gelliyorlar. İşte, İstanbul'da hemen her yönüyle açı- ğa çıkan bu gerçek karşısında ŞişK Beledi- ye Başkanı Mustafa Sangül'ün de meslek odalanyla ortak imar denetimini benimse- yen az sayıdaki belediye başkanlan arası- na katılması. sadece sağlıklı kentleşme ve demokratikleşme hedefleri açısından de- ğıl, rant hesaplarina karşı bilimsel ve top- lum yarannı savunan ilkelerle "kenti sa- vunmanın" da örnek davranışı olarak ta- rihe geçiyor. Ş1F1R NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR oralc3lislar<siurfc.net Koca Adam Deli AdamOnun öleceğine inanmazdım. Son yıl- larda konuşma güçlüğü çekiyordu. Mutlaka acı da çekiyordu, ama o acıla- rını dışa vurmayan, bir rintti. Can ağa- beyın, Can Yücel'in ölümünü duydu- ğumda derin bir acıyla sarsıldım. Aslın- da, acımasız hastalığın onu adım adım ölüme yaklaştırdığı biliniyordu. Yine de ölümü Can Yücel'e yakıştıramıyorduk. Can Yücel, bir koca deli adamdı. O, bu dünyanın küçük hırslarının dışında yaşayan, dünya malına metelik verme- yen bir rintti. O, Anadolu toprağının ve- rimli, isyankâr çınarlanndandı. Deli adamdı, sözünü sakınmazdı. Söyleye- ceğini kım olsa söyler, tehlikesine aldır- mazdı. Bu nedenle, bu memleketin ha- pishanelerini tanımak onun da boynu- nun borcuydu. Can Yücel dil ustasıydı. Dilimize en güzel çeviri eserleri kazandırdı. En gü- zel isyan ve aşk şiirlerinı o yazdı. Can Yücel, iyi birşair, güçlü bir edebiyatçıy- dı. Ama Can Yücel, iyi birşair, güçlü bir edebiyatçı olmasının yarnnda, özgürtük ve eşitlik sevdalısı bir sosyalistti. 1970 yılıydı. 15-16 Haziran'da İstan- bul ve Izmit'te büyük işçi eylemleri ol- muştu. Yüz binlerce işçi sokağa dökül- müş, yer yerinden oynamıştı. Büyük gösterilerden korkuya kapılan yönetim gece sokağa çıkma yasağı ilan etmiş- ti. Biz devrimci gençler de bu büyük iş- çi gösterisine katılmış, ışçilerin heyeca- nına ortak olmuştuk. Bir grup arkadaş, geceyi Kandilli'de- kı öğrenci arkadaşlarımızın evinde ge- çirdik. Ancak gece o zamanki Robert Kolej'de bir toplantı vardı. O toplantıya katılıp, bir gün sonraki eylemler konu- sunda bir değerlendiıme yapmak ısti- yorduk. Sokağa çıkma yasağı olduğu ıçin, denizaraçları çalışmıyordu. Serde gençlık var, bir yolunu bulup karşıya geçmeliydik. Arkadaşlar, Can Yücel'in bir sandalı olduğunu söylediler. Gece onu evden bulup sandalı aldılar ve karşıya geçip toplantıya katıldılar. Can ağabey uzun yıllar Boğaz'da oturdu. Giderek Istan- bul'un yaşamından sıkıldı. Yıkılıp giden bir kentin içinde yaşamak istemedi. Datça'ya yerleşti. Içki, onun en sadık, en vazgeçilmez dostlanndan biriydi. Dünyanın alçaklık- lanna, acımasız sömürü düzenine, as- keri darbelerle ezilen demokrasi umut- larına, baskıya, zulme inat içiyordu. Dünyanın en güzel şiirlerini bu inatla ya- zıyordu. Can ağabey hastaydı, özgürlük ve Dayanışma Partisi, son seçimlerde mil- letvekili adaylığını önerdiğinde severek kabul etti. Arada bir telefonda konuşu- yorduk, gençlerin uyuşukluğundan şi- kâyet ediyordu: "Oral, bunlar Partizan değil" diyerek tepkisini dile getiriyordu. İstanbul'da ÖDP tanıtım gecesinde karşılaştığımızda. uzun uzun sanldık, sanki bu koca adamla bir veda gibiydi. Süleyman Demirel'e hakaret ettiği için hapis cezasına çarptınlmıştı. Herkes her yandan Demirel'in Can Yücel'i af- fetmesini söylüyordu. Demirel, Can Yü- cel'i affedecek ve kurtulacaktı. Birçok yazar bunu dile getiriyordu. Utanç verici bir durumdu. Bir ülkenin yaşayan en büyük şairi affa muhtaç du- ruma düşürülmüştü. Acı verici bir du- rumdu. "Can Yücel bizi affetsin" baş- lıklı bir yazı yazmıştım. Telefonda epey- ce dedikodu yapıp, gazetecileri çekiş- tirmiştik. ••• Can Yücel, isyanın ve adam gibi adam otmanın eşsiz örneklerindendi. Türkiye'ye, özgürlük kavgasına çok şeyler kazandırdı. Her mısraı birtop gül- lesi gıbıydi. Dolu dolu yaşadı, yaşadık- larmı bu toplumla paylaştı. Toprağı bol olsun. Yiğit adaVn, koca adam, deli adam, güle güle sana... Onu Deniz Gezmiş için yazdığı unu- tulmaz şiirle uğuriamak istiyorum. "BİZİM DENİZ" En uzun koşuysa elbet Türkiye'de de devrim O, en güzel 100 metresini koştu En sekmez luverin namlusundan fır- layarak En hızlısıydı hepimizin En önce göğüsledi ipi... Acıyorsam sana anam avradım olsun Ama aşk olsun sana çocuk Aşkolsun tstanbul'da arsa rantma ve niteliksiz yapüanmaya dayah 'imar pazannı" kontrol eden siyasal güç- ler, mimar ve mühendis odalannın inşaat projelermi "ruhsattan önce" incelemelerine karşı çıkarak anakent ve kimi ilçe belediyelerinin de mesleki işbiıüği sürecinin dışında kaimasım savunuyorlar. COMMERCIAL UNION HAYAT SİGORTA A.Ş. 31.12.1998 TARÎHLİ BİLANÇOSU AKTİFLEH PASIFLER 1. NAKIT DEĞERLER a) Kasa b) Bankalar II. MENKUL DEĞERLER CÜZDAMI Menkul Değerler M 0 Değer Azalış Karş.(-) III. ALACAKLAR a) Sıgortalılar Sigortalılar Sıgortalılardan Pnm Alacak Karş (-) b) Acenteler Acerrteler Acentelerden Pnm Alacak. Karş - c) Sıgorta ve Reasürans Şırket C/H d) Sıg ve Reas Ştı Nezdındekı Dep e) Ikrazlar f) Oiğer Alacaklar IV. İDARİ VE KANUNİ TAKİP.ALACAK. Idarı ve Karrjnı Takıp'ekı Alacak Idarı ve Kan Takıp Aiacak Karş.(-) V. İŞTİRAKLEH IştırakJer Değer Azalış Karşılığı (-) Iştırakler Sermaye Taahhûtten VI. SABİT DEIERLER a) Menkuller Menkuller Menkul Bınkmış Amortısmanı(-) b) Gaynmenkuller Gaynmenkuller Gaynmenkul Bınkmış Amort.(-) VII. DİĞER AKTffLEB (Net) AKTIF TOPLAMI NAZIM HESAPLAR DtPNOTLAR: A) - Bartkalar Hesaplarının 364,462,623,181 2,929,127,270 361,533,495,921 837,978,371,691 837,978,371,691 416,470,085,377 229,173,193.630 296,833,286,680 (67,660,093,050) 171.719,647.061 15,577,244,686 604,966,079,984 882,997.005,890 <278,010,925.906) 236,133,327,808 2,460,030,488,051 209,556,167,372,639 • Menkul Değerler Cüzdanı Hesabının »48.340 • Mllyan TL'a. Istrak Hesabının . 0 Mih/on TL sı, 1. BORÇLAR alSıgorta Ve Reas Şti Can Hes b) Sıgorta Ve Reas Ştı Oepoları c) Odenecek Vergı Ve dığ Yük. d) Dığer Borçiar tl.KARŞILIKLAR A) Teknık Karşılıklar a) Can Rızıkolar Karşılığı Can Rızıkolar Karşılığı Can Rızıko Karş Reas Payı (-) b) Muallak Hasar Karşılığı Muallak Hasar Karşılığı Muallak Hasar Karş Reas Payı (•) c) Hayat Matematık Karşılığı Hayat Matematık Karşılığı Reasürör Payı (-) d) Hayat Muallak Tazmınat Karşılığı Hayat Muallak Tazmınat Karşılığı Reasürör Payı (-) B ) Serbest Karşılıklar a) Kıdem Tazmınatı Karşılığı b) Dığer Serbest Karşılıklar III DİĞER PASİFLER IV ÖZKAYNAKLAR a) Ödenmış Sermaye Nomınal Sermaye Odenmemış Sermaye (-) b) Kanunı Yedek Akçeler c) Olağanustu Hasar Karşılığı d) Ihtryan Yedek Akçeler e) Olağanustu Yedek Akçeler f) Yeniden Değerleme Fonu g) Özel Fonlar h) Zarar (-) Dönem Zararı Gecmış Yıl Zarartan V KAH f* a) Donem Kan * •" b) Geçrmş Yıl Karları PASİF TOPLAMI NAZIM HESAPLAR 750,173,617,043 65,968.734 286 45.380,799,460 93 327,647 958 545.496,435 339 1,083,624,935,431 224 356,203 082 431.369.374 335 (207,013 171,253) 34,360,675 479 80.553,826 382 (46,193.150,903) 811,462.289.151 13,445,767,719 19,072,432,300 (5,626,664,581) 626,231,935.577 4,188.698,821.761 8.000,000,000.000 (3,811,301,178,239) 746.825,052 11.494,075.289 121,388,210.247 (3.696,095,996,772) (2.746,668,162,788) (949.427,833.984) 2,460,030,488,051 209,556,167,372,639 ş Gayrimenkul Hesabının . 0 . . . Milyon TL' sı Sıgorta Mgrakabe Kanuntı uyannca Hazıne ve Dış Tıcaret Mûsteşarlığı lehıne btoke . ıpotek edilmıştır B ) - GaynmenkuNer 0... . Milyon TL' sıne sıgorta ettınlmtşlır C) - Hısse senettenmn borsa değen 0 TLdır COMMERCIAL UNION HAYAT SIGORTA A.Ş. 1.1.1998-31.12.1998 DÖNEMİ KAR/ZARAR TABLOSU I - TEKNIK GELJRLER A) Ahnan Pnmler , B) Alınan Komısyonlar C) Odenen Tazmınatta Reas Payı D) Devr Teknık Karşılıklar (Net) a) Can Rızıkolar Karşılığı b) Muallak Hasarlar Karşılığı c) Hayat Matematık Karşılığı d) Hayat Muallak Tazmınat Karşılığı e) Hayat Kar Payı Karşılığı E) Ayrılan Teknık Karşılıklarda Reas Payı a) Can Rızıkolar Karş Reas Payı b) Muallak Hasarlar Karş Reas Payı c) Hayat Matematık Karşılığında Reas Payı d) Hayat Muallak Tazmınat Karş Reas Payı e) Hayat Kar Payı Karşılığında Reas Payı F) Dığer Gelırier II - TEKNİK GİDERLER A) Reasurorlere Venlen Pnmler B) Ödenen Komısyonlar C) Odenen Tazmınatlar D) Aynlan Teknık Karşılıklar a) Can Rızıkolar Karşılığı b) Muallak Hasar Karşılığı c) Hayat Matematık Karşılığı d) Hayat Muallak Tazmınat Karşılığı e) Hayat Kar Payı Karşılığı E) Dığer Gıderler IH - TEKNIK KAR/ZARAR IV- GENEL GIDERLER A) Personel Gıderlen B) Genel YSnetım Gıderlen C) Vergı Ve Dığer YükümlülükJer D) Amortısman Gıderlen E) Karşılıklar F) Dığef Gıderler V- MAUGELIRLER A) Faız Gelırlerı B) Kar Payı Getırlen C) Satış Karları D) Kıra Gelııien E) Kambıyo Karları F) Diğer Gelrrier VI- MAÜ GİDERLER A) Faız Gıderlen B) Satış Zararları , C) Kambıyo Zararlan D) Karşılıklar E) Dığer Gıderler VII - DÖNEM KAR/ZARARI HAYAT 1,329,078,216,179 1,130,139.299,460 20,821.638,434 2,500 000,000 162,375,855 067 15,324,979,476 0 147,050,875,591 6,219,759,812 5.626,664,581 1,394,998,825 1,477,678,170,821 32 985,017,334 493.284.694 623 58,628,441.850 870.187.884 939 39,653,163.488 19,072,432,300 811,462,289,151 22 592,132,075 (148^99,954,642) SAĞLIK 1,934.118,865,999 1.057,892,148,599 58,008,976,111 485 430 960,896 90.451 377,686 79,808,764,142 10,642.613,544 196,142,251,804 46,193,150,903 1349,446,435,089 474,221.127,055 78 708,181,696 806,190.235,581 465,094,537.816 385,320,961,434 79,773.576.382 0 25,232,352,941 84,672,430,910 F.KAZA 45,181,854,745 27,891.489.269 8.925.263 096 0 3 713.942,743 3,713.942,743 4 651,159.637 41,570,382,037 20,284,688,856 136,918 399 13,944,694 880 7,175,499 413 6,395,249,413 780,250.000 0 28.580.489 3,611,472,708 TOPLAM 3,308,378,936,923 2,215,922,937.328 87.755,877,641 487,930,960.896 256,541,175,496 98.847,686 361 10,642,613 544 147,050,875,591 207,013,171,253 51,819,815,484 1,394.998,825 3,368,694,987,947 527,490,833,245 572,129,794,718 878.763.372.311 1,342,457,922.168 431,369.374,335 99.626 258,682 811.462,289,151 47,853,065,505 (60,316,051,024) 3,091,747,802302 1,736,717,615,224 1,090,940.534.712 18,833 702.548 156.020,452.404 71.509 952.059 17,725 545.855 492,453,385,545 215,738,178.856 170,015 277,321 104.694,224.777 2,005,704.591 87,057,694,507 23.795 409,264 419.973,799 62,842,311.444 (2,746,668,162,788) COMUERCIAL UNION HAYAT SIGORTA A.Ş. 1 OCAK 1998 • 31 ARAUK1996 HESAP DÖNEMİ BAĞIMSC DENETÇI RAPOflU ' Comnatal Urıon Hayat Sgora A.Ş rŞntoO'"»! 31 »rakk 1996 a*» «iMrıyle gengl U n i g&nûş mftaMte pmns0me uygun olarak düzenlgmf biançasunı ve tu a*t» sona aran f b at gatr Bbbanı mtehraş buk«iıı»onız. IncBleraemıı, genal kabul gürmûs denatm «a, etas ve sunjartan uygun olar* yapdrra; »ıMıyısytıhesapvgçtanferteılpolarıfc nUasaMluyıilarınnlar*oSI>gmMgMûgüınûz<^ıtaıetırnyö^ Bu Bransal taotaann fıazııtarriasıŞMıatyOrviminnıarunlukığundKk Bnm scnnrMıguntız bu Irarsal tabtobr uzerm* gûrûş MdrmeMr 2 Oonşûmuzegfre yukandasteOeıflaniiraisalialıkılaıCaTirnerc^UnnnHayalS^ııtaAŞ rm3i Aralıi<199etarir«l*ı gefçek tinansal durumunu ve bu tartite sona eren yrla at gerçek taabyet sonuçlannı bir öncekı hesap rtnem de tutarfı br şeMde uygulanan »gom ve -easjans ş»ketl»ın«ı lab oüugu S^jrta Murakabe Kanunu hükumlenne ılşlon ılke ve kuralara uygun olarak doğru M tnçmoe yareulmakıaoV 3 Denem gânjşûmûzü şarllı nae geerrneksızn. ^rksen surekMgvle ıkj* biançoda 33 dpnoa Okuma çskenz. BOeM SnaBailabloüiî«tetrsûre*ajı*es«wîg6rertmrjn-ıış:ır Şnist iMByıknda 2_7<«,66e UTL zarar emış ok» Şırkettı oaermyası bu zarar tUi 31 v a * 1996 tarh «anyle 626^32 MH.oV Areak Şrtat onaHan ^ t e m sûnUıgn sûrdunııek » mai «an»™ oûpanolnn* t/n sarmayean 3,000 miyar U'dan 8.000 mly» TIV« •fjnrnjHr* Yıl «onj «banylB setrnayar<n4,1K,e99MTL«nakoenorlarınqolup,genkalarkısm>ılıcnd>Mva(0\j^^ Rapot tannı tianyfe 1,378 7B6 « I I dara Mrraye nakdan MBnmıslır GOven Deneam ve Danışmanl* Serbest Muhasebeo Uaf Mûşanrfk A.Ş a merrter ol Pncewaterhouse Coopers Kateonoayel SMMHACCA SorumtLOt* Ba^tenetç IstarCul 30Afml 1999 COMMERCIAL UMON HAYAT StGOHTA AN0NM ŞİRKETtNİH 1998 FAAUYET YIU MURAKIP RAPORU COMMEBCUU. UNJON H*YAT SİGORTA A.Ş Tıın 01 01 1998- 3'^I9S8 dönm naaap M ştemtan TTK oratogm esat sizlBşmeo w *jer mnual l> gsnet kabul gormO». rtUıaset» «e «e sMarteıra go» noakMnş buknnaktayız. Göruşumuze gta ıçangn bennBeıtgn«2 31121996 tart» Ibbanyle dûzsrtonmş akM ve pastf 2_460 030 « 8 051 TL gesaeren Manço, onâkbğm anlan tanhlekı malı ourumunu, 01011998-31 1Z199tdoranweaıt 27 46 668162 788-TL zarar göa»en gefc aUotu. anrtn dineme aıt laaiyet songçarım garçagı uygun ve dogru otarak vansıvnakta kann riagrt m< cnerts yasaara ve ortaMık esaE soneşmesne uygun tukınmanMır Otançonun ve geir tabusunun onayianmasmt ve YAnetım KunJu'nun tnm onaytannıza arz edenz- AvOmanABzo*j Muaup* A» Okayn Onur CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Fransız Düşünürün Kehanefleri...Günümüz Fransız yazar ve düşünürierinden Jacques Attali '21 YüzyılSözlüğü' adındabirki- tap yayımlamış. Kitabın bizde de çevrilip yayım- landığını (Güncel Yayınlar, Türkçesi: K. Sanoğlu) Erol Mütercimler'in 'Cumhuriyet Kitap Dergi- s/'ndeki yazısından öğrendim. Fransız aklı 'spe- külasyon'a (kurmaca düşünceye) yatkındır. Yeni- likçi sanat ve düşünce akımlannın çoğu kez Fran- sa'da ortaya çıkması rastlantı sayılamaz. Jacqu- es Attali de bu geleneği sürdürüyor. Gerçekten il- gi çekici bir konuda, dünyanın geleceği konusun- da öngörü ve kehanetlerde bulunuyor... ••• Yazıyı zihnimde tasartarken 'öngörü' ve 'keha- net' sözcükleri arasında kararsız kaldım... Pars Tuğlacı'nın 'Okyanus Ansiklopedik Sözlüğü'nde 'öngörü' için şöyle deniyor: "Birişin ilerisini kes- tirme veya bir işin nasıl biryol alacağını önceden anlayabilme ve ona göre davranma." Sözcüğün Osmanlıcasıyla ılk kez karşılaşıyorum: "Dûren- dişlik..." (Demek ki Osmanlı, 'öngörü' ve 'keha- net' kavramlannı birbirinden net olarak ayınmış...) Ingilizcesi 'foresight', 'foreseeing' vb... 'Kehanet' için yine Tuğlacı'nın sözlüğünde şöyle deniyor: "Bir olayı doğrudan doğruya veya bazı araçlar yardımıyta önceden haber verme eylemi", Ingiliz- cesi: 'soothsaying' vb... Redhouse'da 'kehanet' kavramı şöyle açıklanıyor: "Gaipten haber ver- me, geleceği söyleme." 'öngörü' kavramının Redhouse'daki Türkçe açıklamasında 'basiret' sözcüğünü de görüyoruz... Bu noktada 'öngörü' ve 'kehanet' kavramlan arasındaki aynm belirgin- leşiyor... Konuşur ya da yazarken kavramlan na- sıl özensizce, dikkatsizce ve çoğu kez nasıl bilgi- sizce kullandığımız anlaşılryor... Fransız düşünü- rün söz konusu yapıttaki görüşleri 'öngörü' mü, 'kehanet' mi sayılmalı? Bence ikisı de... Toplum- sal bilimlerin alanına giren konularda, üstelik At- tali'ninki gibi tek bir konuda derinleşmeksizin bir- çok alanı kapsar nitelikte görüşler ileri sürüldüğün- de, bunlann 'öngörü 'den çok 'kehanet'e yaklaş- tığını söylemek sanıyorum ki çok yanlış olmaz. • • • Ister öngörü ister kehanet olsun, ilginçliği kuş- kusuz bu 'sözlük'ten 'Türkiye' bölümünü (sayın Mütercimler'in yaptığı gibi) özetleyecek olursak, Attali 21. yüzyıl Türkiyesi'nin önünde üç gelecek olasılığı görüyor: Bu ülke ya Avrupa Birliği'ne ka- bul edilecek, ya Amerika güdümünde bir impara- torluğun orta asya'da merkezi olacak ya da bir- kaç parçayaaynlacaktır... Fransız düşünür, Türk- lerin birinci seçenekten yana olduğunu, bu seçe- nek büsbütün olanaksızlaşırsa ikinci seçeneğin mutlaka gerçekleşeceğini, ilk seçeneğin Avrupa, ikinci seçeneğin ABD yararına olduğunu belirti- yor... Üçüncü olasılık ise, Attali'ye göre, banşçı bi- çimde gerçekleşmezse, uzun süreli toplumsal ka- nşıklıklann nedeni olacaktır... • • • Fransız düşünürün Türkiye'nin geleceği konu- sunda öngörü ya da kehanetleo" bunlar... Bu gö- rüşler, biraz yakından bir bakışla, yüzeysel ve kur- gusal bulunabilir. Fakat her birinin, ırdelenipaçım- lanabilecek çıkış noktalan oluşturduklan da yad- sınamaz. Toplumunun eğitim düzeyi düşük, in- san haklanna ve düşünce özgürlüğüne saygı ko- nusunda sabıkalı, siyasal yönetimleri emperyalist finans kuruluşlannın isteklerine boyun eğmek zo- runda kalmış, toplumsal kesimler ve bölgeler ara- sındaki korkunç gelir dağıhmı adaletsizliğı bakı- mından fiilen birkaç parçaya zaten bölünmüş olan, bütün bunlara karşın Batılılık iddiasındaki Türki- ye, Avrupa Birliği'nin eşit haklara ve ortak değer- lere sahip bir üyesı mi, yoksa emperyalizmin yağ- ma alanı ve bölgedeki ileri karakolu mu olacak? Fransız düşünürünü (ve Fransız'dan farklı olarak kaygı ve acı da duymakta olan biz bazı Türkleri) öngörü ya da kehanette bulunmaya zorlayan te- mel soru bu olsa gerek... Vural Savaş aleyhinde yayın Şeriatçı basın hedef gösteriyor tstanbul Haber Servisi - Siyasi Partiler Yasası'nda yapılan değişiklikle parti kapatmanın zorlaştınlmasından sonra, şeriatçı basın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ı hedef gösterdi. AJdt gazetesi yasa değişikliği haberini Savaş'm fotoğrafinın hemen yanına basarak "Odak'ın defteri dürüJdü" manşetiyle sekiz sütuna verdi ve TBMM'nin, Savaş'ın yasal boşluktan yararlanarak siyası partileri katletmesinin önüne geçtiğini yazdı. Yeni düzenlemeyle zorbalık ve keyfiliğin, demokrasiye suikast tertiplenmesinin güçleştiğini belirten gazete. "Eskisi gibi odak bahanesi ile si> asi partikrin kapısına kUit vurulamayacak. Bu yasa 1998'deoİsaydıRefah Partisi kapatılamayacaktı'' görûşüne yer verdi. TBMM'nin 28 Şubat kararianndan bu yana demokratikleşme yönûnde tarihi bir adım attığını savunan Akit Gazetesi'nin söz konusu haberinde, "Buna rağmen dayatmacı çevTeierin hoşnutsuzluklan, öfkeli ve saldırgan halleri dikkat çekiyor. 28 Şubat'ın malum soku ve cuntaa \ardakçılaru Meclis'te tarihi bir uzlaşma gerçekleştirerek yasayı çıkartan iktidar ve muhalefet partUerine ağır dille saJdınyoriar" denildi. FP'ye yakınlıgıyla bilinen Milli Gazete de söz konusu yasa değişikliği haberini "Mecfis'in zaferi" manşetiyle verdi. Gazete haberinde, Siyasi Partiler Yasası'nda yapılan değişikliğin demokratikleşme konusunda çok önemli bir adım olduğunu öne sürdü. Kamuoyunun "Vasaksız Türkiye'' için atılan bu adımın devamının gelmesini ve yeni yasalann çıkanlmasını beklediği ifade edilen haberde, "Kamuoyu, Mflli Görüş lideri Prof. Dr. Erbakan'm siyasi haklannın bir an önce iade edilmesini istiyor" diye savunuldu. Milli Gazete'nin söz konusu haberin hemen altında Necmettin Erbakan'm fotoğrafinı kullanarak "Meclis haklıbğımzı tescil etti. Millet sizi özfcdi" ifadelenni kullanması dikkat çekti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle