Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 AĞUSTOS 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
/ ekonomi@cumhuriyetcom.tr 13
ŞÎRKETLERDEN
• DKNY, 1999 Sonbahar
Koleksiyonu'nda teknoloji
ik doğaİhğın uyumunu
birleştiriyor. Ceketlerde,
pantolonlarda. elbiselerde,
eteklerde uygulanan
anatomik kesimler,
ahşümış kalıplan kınyor.
Koleksiyonda yer alan
kıvafetlerde buz renginden
sıcak renklere dağılan bir
yelpaze söz konusu iken
soğuk-sıcak. ölüm-yaşam
gibi sonbahar aylannda
doğanın devinimine
kaynakuk eden çeüşkiler
yansıühyor.
• Kuruçeşme DİVAN,
yaz akşamlannda
havuzbaşı davetlerine ev
sahıpliği yapmaya devam
ediyor. Manzarah geniş
havuzu olan Kuruçeşme
Divan'da yemeklerde 100
kişi ağırlanabiliyor.
• ELECTROLUX,yeni
bulaşık makinesi ESF
620'yi saüşa sundu.
Elektrolux"un yeni bulaşık
makinesi, elektrik ve suda
tasarruf sağlavarak aile
bütçesine katkıda
bulunuyor.
I STS tarafmdan Türkiye
pazanna sunulan Bosch
,GSM 509 cep telefonlan
'tüketicilerin beğenisine
sunuldu. Şeffaf renklen
bulunan telefonlarda
ekonomik fiyat avantajı da
sağlanıyor.
• M FUTURE VVEARuı
Teşvikiye'deki shovvroom'ıı
açddı. Erkek giyim
markası \f Future Wear'm
yeni koleksiyonu, tekstil
sektörünün tamnmış
simalan başta olmak
üzere. çeşitli mankenlerin
katıldığı açıhşta ürünler
bir şov eşliginde tanrtıkü.
• TOMMY HILFIGER
1999 yüı sonbahar
koleksiyonunu satışa
sunmaya başladı.
Koleksiyonda, kadınlarda
ayak bileğine dek uzanıp
genişleyen gümüş rengi
fermuarlarla
detaylandınlan 'tartan'
etekler ve erkeklerde
de 70'li yıllar tarzındaki
blazer ceketler dikkat
çekiyor.
• SÎEMENS,
tüketicüerine. ürünierine
kolayiıkla sahip olabilmesi
için çifte fırsal sunuyor.
Ağustos ayı boyunca beyaz
eşyadan televizyona kadar
ürünlerini peşin fiyatına 6
taksitle satryor.
• KART-SİS, Bilgi
Iletişim Teknolojileri Fuan
olan Bılişim '99 süresince
fuar alanındaki kayıt kabul
masalannda. kişisel
bilgilerin anında üzerine
basılacağı Bılişim '99
kartlarını ziyaretçilere
verecek.
Bilinçli politikalarla Türkiye'deki sanayi ve tanm sektörüne zarar verdiği iddia ediliyor
Ekonomiye Iran darbesiEkonomi Servisi - tran'dan ge-
len çeşıtlı ürünler nedeniyle çok
sayıda sektörde yerlı üreticinin
mağdur kaldığı bildirilirken söz ko-
nusu ülkenin bilinçli politikalar-
la da bu durumu desteklediği ifa-
de ediliyor.
Tanmsal ve hayvansal ürün ih-
racatçısı konumunda iken 1980'li
yıllardan sonra uyguladığı politi-
kalarla, "kendine yetmeyen iUke"
durumuna düşen ve kaçak da ol-
sa hayvan ithalatına bile yönelen
Türkiye'de. yerli üretici, yıllardır
uvgulanan 'plansızvefleriyigöre-
meyen' politikalann sonucunu ya-
şıyor. Kımi zaman yasal yollarla
giren ithal ürünlerle rekabet ede-
memekten şıkâyetçi olan sanayi-
cinin şimdı de son yıllarda patla-
• 1980'li yıllardan beri sürdürülen bilinçsiz politikalarla "kendine yeten ülke"
olmaktan uzaklaştınlan Türkiye'de üreticinin özellikle Iran'dan kaçak olarak
yurda sokulan canlı sığır, koyun, düşük kaliteli ve ucuz çimento, fistık ve üzüm
ile başı dertte. Iran'ın ise sınırdaki fabrikalanna bedava elektrik ve yakıt
sağlayarak bu "fırsatı" daha iyi değerlendirdiğine dikkat çekiliyor.
ma yaşanan kaçak ürünlerle başı
dertte.
Türkiye, Hindistan. Pakistan'ın
da aralannda bulunduğu çok sa-
yıda ülke ıçin "iyi bir pazar" du-
rumuna gelirken Iran'ın sınırda-
ki fabrikalanna bedava elektrik
ve yakıt sağlayarak bu *firs«tı" da-
ha iyi değerlendirdiğine dikkat
çekiliyor. Sanayiciler, söz konu-
su ülkenin sınır bölgelerinde yer
alan fabrikalannı sübvanse ettıği
ve düşük kalitedeki ürünlerini Tûr-
kiye'ye soktuğunu belirtiyorlar.
Sanayiciler, bu ülkeden özellikle
canlı sığır ve koyun, düşük kali-
teli, ucuz çimento, fistık ile üzüm
girdiğini, kendilerinın de mağdur
kaldığını dile getiriyorlar.
'İnekler miime^hor'
Üreticiler, kaçak hayvan girişi-
nin önlenebileceğini belirterek
"Oysa smın geçen her inek milti-
lejjyor" diye konuşuyorlar.
Çimento üreticileri, lran'dan gi-
ren çimentonun Doğu ve Güney-
doğu Anadolu bölgelerinde ucuz
fıyatla pazarlandığını belirtiyor-
lar. Çimentonun ucuz olması ne-
deniyle alıcı bulduğunu ve etike-
tinin okunamaması nedeniyle ka-
litesimn anlaşılamadığını belirten
üreticiler. bu dunımun bölgenin
deprem kuşağında yer alması ne-
deniyle ciddi bir tehlike oluştur-
dugunu vurguluyorlar. Üreticiler,
Kars Gürbulak sınır kapısından
günde 100 adet çimento yüklü
Mali bunalım ertesindeyıhma uğrayan şirketler Batılı yatırımcılann elinde
Daewoo Grubu köşeyesıkıştıEkonomi Servisi - Asya mali bunalımıyla
birlıkte yıkıma uğrayan Asya şirketleri
Batılı yatınmcılann eline düştü.
Hükümetlenn reform programlan
çerçevesinde pıyasa liberalizasyonuna
gitmesi ve yabancılann yatınm
yapmalannı kolaylaştıran kararlar alması
Batılı şirketlenn 'ekmegineyağsürerken'
devler, adeta borç sarmalından kurtulmak
isteyen bölge şırketlerinin başına
'akbaba" gibi üşüştü.
EVIFreçetesiBaülılara yaradı
Uluslararası Para Fonu'nun (IMF)
yardımıyla pek çok bölge ülkesi gibi
krizdetı sıynlmak isteyen Güney Kore'de
de Fon'un reçetesi Batılı şirketlere
yanyor. IMF, yapısal reform' ve 'yeniden
yapdandirma' adlan altında piyasalann
liberalizasyonunu ve sermaye
hareketlerinin serbestleştirilmesini
krizden sıynlmanın tek çaresi olarak
dayatırken, Güney Kore'de yerel sanayi
kuruluşları bir bir satılmaya başladı. Asya
hisse senedi piyasalan ve yerel para
biriminde yaşanan büyük düşüşler,
• Borç sarmalı ile boğuşan
Güney Kore'de IMF'nin
reçeteleri ve liberal politikalan
Batılı şirketlere yanyor. Yerel
sanayi kuruluşlan bir bir
satılmaya başlarken uzun bir
süreden beri ekonomik krizle
pençeleşen Daewoo Grubu'mın
bünyesinde yer alan elektronik
şirketinin, 3.2 milyar dolara
ABD'li bir yatınm fîrması
tarafindan alınacağı açıklandı.
uluslararası şirketlere pazarlık avantajı
sağlarken Güney Koreli Daewoo Grubu
da, borçlan nedeniyle çeşitli şirketlerini
'yok pahasma' satışa çıkaran şirketlenn
başında geliyor.
Daevvpo iime Hme edüiyor
Daewoo Grubu'nun bünyesinde yer alan
elektronik şirketinin, dûn. 3.2 milyar
dolara ABD'li bir yatınm firması
tarafmdan alınacağı açıklandı. Daewoo
Electronics'in, Güney Kore başta olmak
üzere Doğu Avrupa, Kuzey ve Güney
Amerika'dakı, Japonya. Güney Kore ve
Avustralya'daki tüm operasyonlan ve
gelirlerinin ABD'li Walid Alotnar
şirketine devredilecegi belirtildi. Aynca,
ABD'li otomotiv devi General Motors'un
da gözünün Daevvoo'nun otomotiv
hisselerinde olduğu beürtiliyor. Daevvoo
Electronics Başkanı Yang Jae-YoL
Daevvoo Elektronics'in satışının grubun
borçlannı ödemekte kullamlacagını
belirterek, saüş ile ABD'li Walid Alomar
şirketinde 1.2 milyar dolar nakit ve 2
milyar dolarlık kredi sağlanmış olacağını
ifadeetti.
65 milyar dolarlık toplam mali varlığı
olan Daewoo'nun, denızaşın
yatınmlanndan olan borcu 6.84 miryar
dolar iken, ülke içindeki kuruluşiara
borcu ise 40.8 milyar düzeyinde
bulunuyor. AJta ay içinde birçok
kuruluşunu satmayı düşünen Daewoo,
bazı varhklannın ve hisse senetlerinin
satışından 15 milyar dolar gelir elde
etmeyi planhyor.
kamyonun giriş yaptığını tespit
ettiklerini vurgulayarak yöredeki
4 fabrikada kapasiteyi yüzde 50
oranmda düşürmek zorunda kal-
dıklannı belirtiyorlar.
Kars Çimento Yönetim Kuru-
lu Başkanı Ühan Gürd, ilgili ba-
kanlığa şikâyette bulunduklannı
belirterek "Fabrika müdüriimüz
tran'a giderek Türkiye sının ya-
knnnda bulunan devlete aitçimen-
to fabrikasına hükümetin beda-
va elektrik ve yakıt verdiğini tes-
pit etmçtir" dedi.
Kurtalan Aşkale Çimento Sana-
yi TAŞ Genel Müdürü NihatKı-
hçda "lthaldebaksızrekabetiÖB-
lemek için damping ve sübvansi-
yon yohıyla o böJgedeki üretimin
gedkmesi vey»fizikizarara uğn-
obnası konusunda tedbir ahnaca-
ğı" yönünde çıkan karann uygu-
lanmadıgına dikkat çekerek "Tüm
bu saöş poütikalanyüzönden ûre-
timimm durdurma ve işçiierimizi
süresiz>e iicrrtsizizineayirma nok-
tasmagekök" dedı
Mardin Çimento Sanayi ve Ti-
caret AŞ Müdürü tsmai Erkovan,
Iran çimentosunun yerli üretici-
nin maliyetlerinin altinda pazarlan-
masının uluslararası rekabet huku-
kuna aykın olduğunu savladı.
Kaçak hayvan girişi
Türkiye'nin hayvancılıkta ihra-
catçı olabilecegini belirten üreti-
ciler tran'ın canlı hayvan kaçak-
çılığına göz yumduğunu ifade edı-
yorlar. Genelde Van ili smın üze-
nnden kaçak hayvan gınşinın ya-
pıldığını belirten üreticiler, bu ola-
yın 1991 'üı ikinci yansından iti-
baren başladığını ifade ediyorlar.
Van Et AŞ Genel Müdürü K«ya
Tokm*kçıo|hı.''trwı'dangefenbu
etferorta vsdeti bütün projderi al-
tüstediyor''dedı.
Doğu illerinde tran ağırlıklı ola-
rak günde 2 bin dolayında büyük-
baş, 4 bın dolayında da küçükbaş
hayvanın kaçak olarak sokuldu-
ğunu vurgulayan Tıkveşli Tanm Iş-
letmeleri AŞ Yönetim Kurulu Baş-
kanı Doğan Vardarh, "Yurda ka-
çak sokulan sığır, Türkiye üreti-
minin yansı kadardır. Doğu'dan
kaçak geten ve ithal edikn etler,
larsal alandaki 4 mUyon isletmede
20 mflyon üretfcinıizi yok edecek-
tir" diye konuştu.
Antepfistığına raJdp
Fistık üreticileri, geçen sene baş-
layan tran fıstığı ithalatının Gü-
neydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki
üretıcilere büyük zararlar verdi-
ğini ifade ediyorlar.
Antepfıstığının maliyetinin 2
milyon lira olmasına karşın ithal
edılen ftstığın kilosunun 1 milyo-
na satıldığını belirten üreticiler,
bu durumun yerli üretimi baltala-
dığına dikkat çekiyoriar.
Devlet Bakanı Rüştü Kazon V û-
ceten TEKEUe lran'dan gelen dü-
şük kaliteli üzümlerin alınmama-
sı konusunda uyanda bulundu. Ba-
kan Yücelen, "Geçen senetran \lan
geten düşük kaliteli üzümün yak-
yoruz"dedi.
KAÇAK KULLAMM TEHDİDİ
Asya ülkeleri
yazılım korsanı
ANKARA (ANKA) -
Dünya çapında bilgisayar
programcıhğı sektöründe
kaçak kullanım nedeniy-
le ortaya çıkan gelir kay-
bı yaklaşık 11 milyar do-
lar olarak belirlendi.
Kopya bilgisayar prog-
ramlanyla mücadele ama-
cıyla faalıyet gösteren. tş
Yazılımcılan Birliği
(BSA) ve Yazıhm ve Bil-
gi Endüstrisi
Birliği (SIIA)
tarafindan ya-
pılan ulusla-
rarası araştır-
mada, 85 ül-
kenin satış ve
pazarlama ve-
nleri değer-
lendirıldi.
Araştırmada,
1998 yıhnda
kullanılan
615 milyon yeni bilgisa-
yar programının 231 mil-
yonunun, yani yüzde
38'inin korsan olduğu sap-
tandı.
Sektördeki 11 milyar
dolarlık kaybın yüzde
80'inı Kuzey Amerika,
Asya ve Batı Avrupa ül-
keleri oluşturuyor. Kaçak
program kullanımında ilk
beş sırayı, yüzde 97 ile
Viemam, yüzde 95 ile Çin,
yüzde 92 üe Endonezya ve
yüzde 91 ile Rusya pay-
laşıyor.
Türkiye'nin, yüzde
63'lük bölgesel oranla
• Dünya
çapında kaçak
program
kullammının
ortaya çıkardığı
gelir kaybı 11
milyar dolar
olarak belirlendi.
dünya çapında ikinci sıra-
da yer alan Ortadoğu ve
Afrika bölgesinde bulun-
duğu ifade edıldı. Güney
Afrika, lsrail ve Türki-
ye'nin oluşturduğu grup-
ta toplam kayıp 213 mil-
yon dolara ulaşıyor.
Yapılan araşnrmaya gö-
re Türkiye'de iş uygula-
malannda kaçak program
kullanımı yüzde 87 olarak
belirlendi.
Konuyla il-
gili olarak
BSAyetkili-
leri şunlan
söyledi:
"Kaçak
program
kuUamcüığı,
mihonlarca
dobrvergive
çarpıcı bo-
yutlarda iş-
gücü kaybuıa vol açarak
dünya çapında önemU bir
probiem teşkfl edi\x>r. Ya-
pılan son araşarmalargös-
teriyor ki kaçak program
kuflanıcıhguun önünegeç-
mek için katedflmesi gere-
ken uzunca biryolvar. Da-
ha fazla bilinçlendinne ve
yasal uy gulamalar elbette
fay dalı oluyor, fakat BSA
olarak hükümetlerin de
konu\a egilmelerini, hu-
kuksal ve etik bakundan
liderliğj üstlenmelerini
bekliyoruz. Etkin yazıhm
yöntemi, korsanhk oranı-
nı düşürecek."
Artık hertij » ı j
yolculuklarınız
em
altşverişleriniz \
ço
kazançlı ]
Çünkü Türkiye'de ve
dünyada yüksek standartta
tam hizmet ankyışını
temsil eden iki kuruluş,
Budget ve Esbank
işbirliği yapn.
Budget VISA yalnız Esbank ta.
"Hesabtnt bılen yeryütu ge%gın!ert tçım
B ESBANK
Budget V1SA kartı sahipleri netef kazanıyof?
• Peşın odemelerde %J0 ındınm.
• L'ç caksıtte, toplamdan %15 ındırim.
• Sureklı kullanımda ck avantajlar.
• Yundışı kiraUmalannda mınımum %15 ındırim.
• Kavıp ve çalıntı sıgonası gibi
tum V ısa avancajUn.
• Turkıyede27, dunyada3200Budget
ofisının hızmetlerı.
• T ü m Esbank kredı kanlannda
olduğu gıbı Budget Visa ile yapılan
harcamalardan ESpuan kazanma olanagı.
Tüm Esbank şubelerı ve aşağıdakı Budget ofislerine başvurabilırsiniz.
IST»IBUL-TAJlSİM:«B12)2H9?CIO^I(AD«tÛY:IO?16)^364^TATÛmHAVAUM«li:(a?1?l^
MMUM: (0322) 459 00 16 AMARA rO312) 417 59 H ESEMBOĞA HAVMjM«NI (0312) 396 03 72 MTTALY*. (0242) 322 76 86
MfTALYA: (0242) 243 30 06 -MITM.YA tMVAÜMAM: (0242) 330 30 79 İZMİT: (0262) 324 51 12 KONYA: (0332) 321 72 72 73
MJkKYA (0242) 513 73 82 «.TtS 601F OTEL (0242) 725 42 42 SİDE' (0242) 753 14 86 İ M İ R : (0232) 482 05 06
A.MENDERES tUVALİKUMI/DIŞ HATLAR. (0232) 274 22 03 İÇ HATLMI (C232ı 274 17 95 OftGÜP (0384) 341 66 41-42
KU?AOASI 0256) 614 49 56 BODRUM (0252) 316 73 82 MARMMIS 0252) 412 41 44 FETHİYE. (0252) 614 61 66
OENİZLİ: (0258) 264 54 43 GAZİAMTEP (0342) 335 12 30-3' TRAIZON: (0462) 323 13 20 H I R H : (0392) 815 11 27
Budget
Car Rental
Amaçlar çeşitli, araçlar Budget...
İŞÇENİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Ecevit Özal Olunca...
Anayasa'ya özelleştirmenin, tahkirrMn girmesi, ver-
gi reformu sayılabilecek ne varsa çark edilmesi,
SSK'nin köküne kibrit suyu ekilmesi, tahkim uğ-
runa Erbakan'ın siyaset yasağının kaldınlması...
Hiç değılse ayıp olmasın diye Siyasi Partiler Ya-
sası'ndan 12 Eylül yasaklan biraz ayıklansaydı. Li-
derin kuklası yerine, milietin vekilini parlamento-
ya taşıyacak kimi önlemlere kafa yorulsaydı...
Tahkim, az uluslu tekellerin çıkarlannın emrinde-
ki uluslararası hakem Anayasa'ya sokulurken, yar-
gı denetimini kapatmak üzere bari diretilmeseydi.
Gerçi kamu alanlannda Anayasa'ya koymasanız
da, daha doğrusu Anayasa'dan yargı denetimini
çıkarsanız da hukuk ve insan hakkı olarak yargı de-
netiminin işlemesi gerekiyor. Ölüm suçunda kamu
davasını ortadan kaldırabilir misiniz? Kamu ala-
nında, devletin sorumluluğu söz konusu iken, yar-
gı denetiminin ortadan kalkması söz konusu ola-
bilir mi?
Sermaye nerede bir sıkıntıya, krize girse, dev-
letten koruma, kurtarma sorumluluğu beklenen
ve kararlan alınan bir düzende, özelleştirmeye ana-
yasal bir kavram, işlev kazandırmanın amacı ne?
Elbette özelleştirme vurgunlan, hak, hukuk dışı uy-
gulamalan karştsında Anayasa Mahkemesi'nin en-
gel oluşturmasından, yargı denetiminden kurtul-
mak.
Şili'de kanlı diktatörün getirdiği "paran kadar
sağlık ve sigorta, özel sosyal güvenlik sistemi, ka-
mu sigortası yok, sosyal devlet de yok.." düzeni-
nin adını koymadan yaşama geçirmeyi hedefleyen
SSK yasa değişikliğine, sigortalı işçi çalıştırmak zo-
runda olan sermayenin bile "bu kadan olamaz" de-
mesine aldınlmıyor.
Ecevit hükümeti, emek cephesinden gelen di-
renişi kınnak üzere, Türk-lş Başkanını köşeye sı-
kıştırmaktan başlayan her tür ikinci sınıf hileye baş
vuruyor. Işçi-işveren kuruluşlannın uzlaştıklan me-
tinler yok sayılıyor. önce yasa tasansının Meclis'te
görüşülmesi geri alınıp, sonra emek cephesinin at-
latılması hesaplanarak beklemedikleri bir günde ge-
tiriliyor.
Başbakan, Çalışma Bakanı günlerle randevg,
vermeyip, sendika liderierine randevu verilen satj
atte tasan Meclis'te görüşmeye başlanmış olufl
yor. Derken görüşme sabaha alınıp, eylemlerin
1
bekletilmesı kâr sayılarak sonra bu randevu iptal
ediliyor.
Hükümet emek cephesini de atlatıp, IMF'ye giz-
li verilmiş "taahhüt" mektuplan doğrultusunda ne
istenmiş, ne emredilmişse, hepsini bir bir yerine
getirecek. Bu yolda her yol mübah.
Belki de tek tek yapılan önemli, Türkiye'ye top-
luma, gelişmesine çok zararlı işlerden daha zarar-
lı olanı, IMF'nin kapısını aralayacağı söylenen pa-
ra uğruna her şeyin geçerli sayıldığı, her kavram
ve değerin satılık olduğu bir iktdar uygulamasının
kabul görmesi. i
özalizmin yükselen değerleri, lüks arabaya bin-
meyen, kişisel servetinden, özel kirli işlere bula-
şıklığından söz edilemeyecek, namus simgesi ol-
muş bir lıder, Ecevit iktidannda uygulandığında
toplumun değer yargılarını daha fazla yaralıyor. ,
ınsanlar ülkenin çıkarlannı koruyacağından emin'
olduklan, Kıbns harekâtı ile simgeleşmiş, deviete
bağlılığından kuşku duymadıkları Ecevit savunun-
ca "tahkim"\n, kapitülasyonlann geri gelmesi sav-
lanna pek kulak asmıyorlar. Ama Ecevit hüküme-
tinin, tahkimi getirmek uğruna, Fazilet'le Erba-
kan'ın siyasi yasaklarını kaldırma pazarlığını da
pek anlayamıyor, en azından ahlaki olmadığını gö-
rüyorlar.
Özal kimliği, Özalizm Türkiye'de yükselen değer-
leri ile, iktidar uygulamalannda aldığı karariardan
belki de çok daha ağır ve önemli zarariar verdi, top-
lumda onulmaz yaralar açtı. Ecevit simgesi, kim-
liğinde aynı değerierin savunulması, aynı çizgide
iktidar uygulamalannın yaşama geçirilmesinin top-
lumsal sonuçları elbette ki çok daha ağır olacak.
Kimbilir belki de karşı koyuşu, karşı cepheyi,
emek cephesini, sağlıklı bir toplumsal direnişi fi-
lizlendirecek. Toplumu, kitleleri çoğunluğun çıkar-
lanna aykın bu kirli düzene karşı biriikteliğe yön-
lendirecek.
Işte bu nedenle, sevinçle, umutla, yazın daya-
nılmaz sıcağında işini riske ederek sokaklara çı-
kan işçiler, kamu çalışanları, aydınlann yanındaki
yerimi almaya çalışıyorum. Emek cephesinin dün-
kü üretimden gelen gücü kullanma eylemleri, -iş-
çilerin ve kamu çalışanlannın her anlamda büyük,
coşkulu katılımlanyla- liderlerin kölesi olmuş par-
lamenterlerin tahkime ilişkin oylarını etkilemese
bile toplumu uyandınyor.
6 bin 240 dolara düstü
Kişi başına gelir
yüzde 2.7 azaldı
Ekonomi Servisi-
Ekonomik büyüme hızının
yavaşladığı 1998 yılında,
satınalma gücü paritesine
göre, kişi başına gelirde de
önemli bir düşüş yaşandığı
bildirildi.
TlSK'in her yıl hazırladığı
"RakunUıiaTürkiye''
broşürü yayımlandı.
Broşürde yer verilen
bilgilere göre,
Türkiye'de
1997 yıhnda 6
bin 411 dolar
olan satınalma
gücü
paritesine
göre, kişi başına gelir,
1998 yıhnda yüzde 2.7
oranında azalarak 6 bin
240 dolara geriledi.
Carikurla
3 bin 224 dolar
Türkiye'de kişi başına gelir
1998 yılı için cari kurla ise
3 bin 224 dolar olarak
hesaplanmıştı.
Satınalma gücü
paritesine göre
hesaplanan gelir bazı,
uluslararası
karşılaştırmalarda daha
gerçekçi bir gösterge
olarak kabul ediliyor.
TtSK'in broşüründe,
geçen yıl sanayi sektörü
tarafindan yaratılan gelirin
milli gelir içindeki payının
azaldığı, sabit sermaye
yatınmlannın kamu
kesiminde yüzde 15
artmasına karşılık özel
kesimde yüzde
6.7 oranında
azaldığı
vurgulandı.
Ekonomideki
küçülme
nedeniyle dış •
ticaret açığının azaldığı,
can işlemlerin fazla
verdiği ammsatıldı.
Yabancı sermaye
izınlerinde imalat
sanayıinin payının yüzde
17'den yüzde 62'ye
yükseldiği ifade edıldı.
Sosyal güvenlik
kuruluşlannın aktif/pasif
oranının azalmaya devam
ettiği 1996'da yüzde 2.33
olan bu oranın 1998
yıhnda yüzde 2.18'e
gerilediği belirtildi.