20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14AĞUSTOS1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hanlar boşalıyor, kalanlar camlanna astıklan 'kiralık ya da satılık' ilanlanna yanıt bekliyor LaleB 'bavulsıız' kaldıFATMAKOŞAR ÖZKANGÜVEN Lalelı'de işyerlen kapanıyor, hanlar boşalıyor Yakın geçmışe kadar kalabalıktan rahat yürûnemeyen Laleli'nın geniş caddeleri de. ara sokaklan da neredeyse bomboş. Son 6-7 yıldır geçimıni buradan sağlayan esnafın büyük bir bölümü Laleli'den aynlmış bile. Şu anda ayakta kalma\a çalışan ve kendilenni "Laleli'nın gerçek esnafi" diye tanıtanlann bir kısmı işlerin düzelmesini umarken bir kısmı da işyerinin camlanna yapıştırdığı "Idrahk" ya da "satdık" ilanlanna yanıt bekliyor. Toplam 120 bin işyeri olan Laleli'de bugüne dek 30 bin dolayında işyerinin kapandığını anlatan esnafi, genelhkle yansı boşalan ve camlanndaki, "saülık" ılanlanyla dikkat çeken hanlar doğruluyor. Türkiye'nin knz dönemlenndekı "gbJi kurtancısı" bavul ticaretı. Rusya'nın resmi para bırimı rublenin değer yitirmesiyle dennleşti ve rublenin yeni yeni canlanmaya başlandığı söylense de knzin etkilen atılamadı. 1996 ve 1997 yıllannda resmi venlere göre 6-7 milyar dolar. resmi olmayan tahminlere göre ise 13- 15 milyar dolarlara ulaşan ve bu dönemde dış ticaret dengesinde önemli rol oynayan bavul ticaretı. geçen yıl yan yanya genledı. Bu yılın daha öncekı dönemden de kötü olduğunu söyleyen esnafa göre, hâlâ iş işten geçmiş değıl; "ruMeyJe alışveriş olanağının sağtanması" gıbı cıddı önlemleralınması halinde işler düzelebilir. Ihracarın ağır toplan arasmda yer alan deri sektörüne de büyük darbe ındıren bavul tıcaretindeki gerileme. Laleli'nın en önemli pazan olan Rusya'yı 1998 Ağustos'unda ilan edilen moratoryumla resmileşen kriz sonrasında yaşandı. Ancak burada uzun geçmışı olan esnafa göre, "işlerin kapanmasında yetkililerin ilgisizliği, özellikle müşterilerin can ve mal güvenliğinin sağlanmaması, buralarda çalışanlann tacize varan kötü davranışlannın" da ciddı anlamda etkısı oldu 'Devlet desteklemeli' Devletın kendılenne "sağılacak inek gibi baktığuu" belirten esnaf. Laleh'yı ıçerden ve dışardan destek almadan büyük bir pazar halıne getirebıldiklerini söylüyor. Buna karşın devletin gelen müştenlenn güvenlığinı sağlamakla yükümlü olduğunu dile getiren Lalelı esnafi. bu konuda destek bekliyor. Polisin bölgede devriye gezmesini isteyen esnaf. ışyerlerini genellikle saat 20.00'ye kadar açık tutabiliyor. Söz konusu bölgede iş yapan. ekmeğini burada kazanan pek çok kişinin, kendı deyimleriyle "duyarsız, kendini bilmez'" ınsanlann da olduğunu kabul eden esnaf. "Ancak Laleli esnafi bu işlerin bövle yürümcyecegini çoktan öğrendi" diyor Esnaf, içınde bulunduğu krizden çıkmak ıçın devletın desteğine ihtıyacı olduğunu belirtirken yüzde 15 oranındakı KDV'nin düşürülmemesinden şikâyet ediyor. Bavul ticareti Yunanistan'a kaptınldı Can çekışırken bile yılda en azından 4-5 milyon dolar dövız girdısi sağlayan ve 'amn yumurtlayan tavuk' olarak nitelendinlen bavul ticareti, Yunanistan'a kaptınldı. Bavul ticaretı yapan yolcular ve yüklerinı taşıyan gemıler geçen yıl Salıpazan Rıhtımı'na yanaşamadıklan içın Selanik Lımanı'na sefer düzenlemeye başladılar Türk yetkililer gemılenn aylarca süren "istedikleri kadar bekle\ebilecekleri yer bulamama" sorununa seyirci kaldılar Bu arada esnaf tarafından gemılenn hoşnutsuzluklannın giderilmemesi halinde başka limanlara sefer düzenleyecekleri uyansı yapılıyordu. Söz konusu gemılerin, 3 saat kadar açıkta bekletildıkten sonra, kıyıya yanaşma ızni alabıldikleri, hatta bunun içın 12 bin dolar rüşvet ödemek zorunda kaldıklan söyleniyordu. Geçen yıl Türkiye'ye gelen gemılerin yüzde 50'si yaşadıklan sorunlardan dolayı Selanik Limam'na sefer düzenlemeye başlarken Türkiye'ye milyarlarca dolar gelır getiren bavul tıcaretıyle alınan mallann önemli taşıyıcılan gemiler. turizm sezonunda daha da zorlandı. • Bir dönem bavul ticaretinin gözbebeği olan Laleli'de kepenklerin büyük çoğunluğu çoktan kapanmış. BÖlge esnafi şimdi kendilerine başka iş alanlan anyor. Bavul ticaretinin bittiğini önceden fark edenlerin bir kısmı Merter'e, Salıpazan'na taşınmış, bir kısmı iç piyasaya dönük iş alanlanna girmiş durumda. Esnaf içinde bulunduğu krizden çıkmak için devletten destek bekliyor. • Türkiye'ye daha önceki yıllarda resmi verilere göre 6- 7 milyar, resmi olmayan tahminlere göre ise 13-15 milyar dolar döviz girdisi sağlayan Laleli'de şimdi hanlardaki boş dükkânlar dikkat çekiyor. Yük ve yolcu taşıyan gemiler, 3 saat kadar açıkta bekletildikten sonra, Salıpazan Rıhtımı'na yanaşma izni almış, hatta bunun için 12 bin dolar rüşvet ödemek zorunda kalmışlardı. Laleli Sanayici ve tşadamlan Derneği'nin raponına göre esnaf, yabancı müsterüere 'hayat kadııu, gözüyle bakmaktan vazgeçmeli: esnafa seminerler verilmeli. LASİAD, hazırladığı raporla sorunları ve çözüm önerilerini ortaya koydu Yeniyapılanmaya gidilmeli'Türkiye ekonomisine yılda milyarlar- ca dolar dövız gırdısı sağlayan ve ulus- lararası alışveriş merkezi haline gelen Laleli halen çözüm bekJiyor. Laleli Sa- nayici ve Işadamlan Derneğı (LASİAD), sorunun ancak yeni bir yapılanmaya gi- dılerek çözülebileceğini vurguladı. LASİAD'ın hazırladığı rapora göre, Laleli 'de yönetmelik ve Türkiye'den kay- naklanan ikı temel sorun bulunuyor. Ra- pora göre bunun ortadan kaldınlması için ticarete konu olan ülkelerin malı ve gümrük yönetmelıkleri yakından ızlen- meli. ıkili ticati aniaşmalar yapılmalı. çıfte \ergılendırme ve gümrüklerde ya- şanan sorunlar çörfflmeli. Dış politika belirlenırken ıkili ticari ılişkilere dikkat edilmesmin gerekliligine dikkat çekilen raporda. yapılacak yönetmelik değişik- liklennın bavul ticaretine zarar verme- mesı gerektiği vurgulandı. Yıne rapora göre esnaf, yabancı müş- terilere "hayatkadını" gözüyle bakmak- tan vazgeçmeli Bu konuda esnafa, "tu- rist kinıdir. nelere dikkat eder, onlara na- sıl davranmalı" gıbı konulan ıçeren üc- retsiz broşürler dağıtılmalı. Esnafa sü- reklı dış ticaret, diğer ülke kulrürlen gı- bi konularda semınerler verilmeli. Kargo hizmetieri Rapora göre kargo hizmetlerınde ya- şanan en önemli sorun sigorta sısteminin işlememesi ve mal kayıplannın olması. Dağınık durumdaki kargo şirketleri tek birmerkezdetoplanmalı. Laleli'dekı tra- fik düzenlemesinin, bölgenin fonksiyo- nuna uygun hale getırilmesi, kent ulaşım planı çerçevesinde araç akışının bölgeyi ği vnrgulanan raporda bu konuda özel •bir personelin de görevlendirilmesi i$* tendı. Raporda aynca şu önenlerde bulunul- du: • Belediye bölgede cıddi peyzaj çalış- ması yapmalı. • Cadde ve sokaklarda geçişi zorlayan mankenler kaldınlmalı. • Otopark sorunu çözülmeli. • Laleli ve çe\Tesınde ışıklandırma ça- lışmalan yapılmalı. Atölye sahipleri işlerinin yûzde 80 orarunda azakhğmı be- Brtiyor. Atölyekr ise kapanıyor ya da taşırmor. Kuyumcu atöfyeleri işsiz Altının yatınm aracı olmak- tan çıkması, Kapahçarşı etra- fındaki eski hanlarda faahyet gösteren kuyumcu atölyeleri- nin işsiz kalmasma neden oldu. İşlerinin yüzde 80 oranında azaldığını söyleyen atölye sa- hipleri ve çalışanlan, yaklaşık 1.5 yıl önce işlerin azalmaya başladığını belirtti. Esnaf. bü- yük kuyumcu atölyelerinin bi- rer birer kapandığını belirtir- ken Kapalıçarsı etrafındaki ku- yumcu atölyelerinin bir kısmı taşındı, büyük bir kısmı ise ka- pandı. Örneğin, en büyük han- lardan biri olan tmam Ali Han'daki 50 atölyeden sadece yansı faaliyetini sürdürürken çevredeki diğer hanlarda da durum farklı değil. Altınaolan ilginin büyük bir azalma gös- terdiğini belirten atölyeciler, buna karşılık işçilik maliyetle- rinin arttığına dikkat çektiler. Imalatçıların çahştığı atölye- ler, altyapıdan yoksun, tarihi özelliğe sahip, kaderine terk edilmiş hanlann daracık odala- nndan oluşuyor. Fiyatlar tepetaklak Deri üriinlerine ıç pıyasada ahcı bulamayan esnaf, deri sektöründeki krizi de Laleli pazannm kapanmasına bağlı- yor. Deri sektörünün de en önemli pazannı oluşturan Rus- ya'nın kapanması, ihracatının yaklaşık yüzde 80'ini bavul ti- caretı yoluyla yapan sektöre büyük darbe indirdi. Geçen yı- lı işçi çıkarmakla geçiren ve stoklarını eritemeyen deri sek- töründe, Uzakdoğu mallanyla rekabet şansının yakalanama- ması, satışlann durma noktası- na geldiği Laleli'yi de etkiledi. 1998 yıhnda bavul ticaretınden elde edilen gelirlerdeki büyük düşüş, Laleli başta olmak üze- re diğer büyük alışveriş mer- kezlennin sonunun geldiği gerçeğini de ortaya koydu. Esnaf rehber ve acentelerden şikâyetçi Toplam 2 bin 650 işyerinin bulun- duğu Kapalıçarşfda esnafın yüzü gülmeye başladı. Buna karşın bazı seyahat acentelen ve tunst rehberle- rinın. daha fazla kâr elde etmek içın zaman zaman Kapahçarşı hakkında olumsuz propaganda yaptıklan be- lırtildi. Avmpa'da, Türkiye'nin terör olaylanyla boğuşan bir ülke olduğu mesajı verilmeye çalışıldığını belir- ten Istanbul Kapalıçarşı Esnaflan Demeği Başkanı Faruk Darende, ta- nıtım kampanyalanna ağırlık veril- mesi gerektiğini söyledi. Rusya ve Ukrayna'dan gelen müşterileri "iyi- ce" azalan Kapalıçarşı'nın esnafi, Avrupa'da sürdürülen "olumsuz propaganda"y a karşın buradan ge- len turist sayısında azalma olmadı- ğını belirtıyor. Özel bir ilgi bekleme- diklerini. ancak devletin Türkiye'yi tanıtma amaçlı geniş kampanyalar başlatması gerektiğini belirten Fa- ruk Darende, "Avnıpa kamuoyuna Türkiye'nin terör olayianyla boğu- lan bir ülke olduğu mesajı verilivor. Buna karşılık tanıtım kampanyala- n düzenlemeliyiz ve hükümet de ta- nıtıma bütçe ajırmalı" dedı. Kapalıçarşı'da yaz aylannda yaşa- nan hareketliliğin bu yıl da gerçek- leştiğini belirten Darende. "daha önce de esnafın biraz fazla agladığt- nı", oysa yerli müştennin de iyi bir potansiyel oluşturduğunu ifade ettı. Darende, 550 yıllık tanhi olan Ka- palıçarşı'nın altyapı sorunlannın da çözülmesi gerektiğini belirtirken, Kapalıçarşı'yı hem bir tarihi eser, hem ticaret merkezi hem de turistik tesis olarak korumak gerektiğini di- le getirdi. Bazı seyahat acenteleri ve turist rehberlerinin, daha fazla kâr elde etmek için Kapalıçarşı hakkın- da olumsuz propaganda yaptıklan ileri sürüldü. Bazı turist rehberleri ve acentelenn, turistlere "Kapahçar- şı'da gezerken hiçbir zaman yiyecek veya içecekalmayın", "Orada gezer- ken mutlaka eüniz cebinizde olsun" gıbi olumsuz uyanlarda bulunduğu ıddia edıldi. Laleli esnafi hergün dört-beş kişinin soyulduğunu söy- lüyor ve turistterin esnafa gü\«nmediğini beHrtiyor. 'Hatalanmız bizibitirdi 9 Laleli esnafi, yaşanan kri- zin ardından kendi hatalan- nın da bulundugunu itiraf edi- yor. Adlannınaçıklanmasını is- temeyen birçok esnaf, "Bu- rada her gün ortalama 4-5 tu- rist sovnhıyor. Dotajisnla tu- rist esnafa güvenmiyor" görü- şünü savunuyor. Fiyatlardalci istikrarsızlık- tan yakınan esnaf, satılan malda 10 gün arayla büyük fiyat değişikliklerinin esna- fın güvenini önemli ölçüde azalttığını vurguluyor. Esnafa göre Laleli 'nin so- runlan satır başlanyla şöyle özetlenebilir: • Güvenlik en büyük ve te- mel sorun. Her gün 4-5 kişi- nin soyulması ve faillennin yakalanamaması düşündürü- cü. Soyulanlann paralı oldu- ğu nereden biliniyor. • Polis bölgede devriye gö- revi yapmalı, turist kendisine bir zarar gelmeyeceğini gör- meli. • Güvenlik sağlanırsa saat 24.00'lere kadar alışveriş ya- pılabilir • Laleli 'ye müşteri olarak gelen yabancı uyruklu kadm- lara Natasa yakıştırması ya- pılmamalı. Bu anlayış yüzün- den. 'kendilenni esnaf olarak gören şarlatanlar nedeniyle biz ekmek teknemizi kaybet- tik.» • Turistin güveninin yok olmasında taksi sürücülerinin de payı büyük. Bazı taksi sü- rücüleri araçlanna binen ru- ristleri dolaştırarak fazladan ücret alıyorlar. Bunlar da de- netlenmeli. • Nişanca ve Kumkapı bölgesi kapsamlı bir deneti- me alınmalı. Her türlü olum- suzluk giderilmelî. • Belediye bölgeye özen göstermeli, bölge çöplükten kurtanlmalı. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Devlet ve Ideoloji Okurlanmın çoğunun yaptığı gibi (ya da ben öy- le yaptıklarını düşünüyorum), ilginç bulduğum yazılan ve o günün yogunlugu içinde yeterince üzerinde duramadığım yazıları keser ve sakla- nm. Doğrusunu isterseniz; çoğu kez, o yazıları derinliğine inceleyecek olanağı da bulamam. A- ma hep "rahat bir zamanın" umudu içinde, o dosyaladığım yazılan saklanm. Geçenlerde, dosya dışı tuttuğum bir söyleşi buldum. Yargıtay Başkanı Sayın Doç. Dr. Sami Selçuk; "dinci" bir gazeteye, 25 Temmuz 1999 tarihinde, çok ilginç şeyler söylemiş. Aslında Sayın Selçuk'un söyledikleri, eminim ki amacının çok dışında değeriendirilmiş, "doğru- laria eğriler" iç içe geçmiş. örneğin, "zorba ve zorbalıkla" ilgili olarak söylediklerine katılmamak mümkün değil. Bu konuda şunlan söylüyor: "- Her zorba yapayalnızdır. Çünkü ona ilk iha- net edenler daima en yakın dostlandır. - Her zorba, zorbalığın kısır döngüsünde ken- di yarattığı zorbalığına ve kullandığı baskı tekni- ğine, önünde sonunda yenik düşmeye mahkûm- dur. - Her zorbalık, kuşku ve aldatmacaya dayanır ve bunlarta beslenerek yaşar..." Yapılan söyleşide, yukardakine benzeyen bir dizi ifade var ki; bunlann altına gözü kapalı imza atabilirız. Fakat bazı öyle şeyler "manşete alın- mış" ki; doğrusu, bunlar üzerinde biraz durmak- ta yarar vardır. örneğin, söyleşinin ana manşeti şöyle: "Ideolojisi olan devlet yasakçıdır, militan- laşır!" Sayın Selçuk, "Resmi Ideoloji ile Gelişme 01- maz" başlığı ile de şu göriişü ilen sürüyor: "Birakımın o devletin resmi görüşü olması, ilk bakışta o akımın yandaşlannı rahatlatır. Ama as- lında, o akım için bir talihsizliktir, en büyük kötü- lüktür. Zira bir akım, karşıtı olmayan ortamda ge- lişemez, içine büzülüp kapanır. Klişeleşir, slogan- laşır, dogmalaşır. Melankolik bir ideolojiye dönü- şür. Belli bir zaman dilimine itilip hapsedildiğinden, gelecek boyutu yoktur. Tükenir, çözülür. Kimse beyin çilesi çekıp onu geliştirmeye özenmez. Newton'un 'atalet yasası'n/n hükmünü yürüttü- ğü andır bu. Karşıt akımlann yeraltı saldınlanyla yıpranır. Orada uçlaşma, kutuplaşma vardır, iki- yüzlülük vardır..." İlk bakışta liberallere ve düşüncesi "merkezde" dolaşanlara, pek de aykın gelmeyecek gibi gö- rünen bu düşüncelerin doğru değerlendirilmesi için, "ıdeoloji" ve "devlet" kavramlannın tanım- lanması ve netleştirilmesi gerekir. Aksi takdirde, çokyanlış düşüncelere kapılınması mümkündür. Ideoloji, "bireylehn kafalannda sistemleşmiş düşüncelerbütünüdür". Ve ideolojinin iyisi ya da kötüsü; mantıkhsı ya da mantıksızı; haklısı ya da hakSızı vs. olmaz. Her ıdeoloji; ona gönül veren insan açısından iyi, mantıklı, haklı vs'dir. Devlet, "smırian beürlenmiş bir insan toplulu- ğunun oluşturduğu bir örgütlenme ve mekaniz- malar topluluğudur." Fakat devlet; rastlantıların bir araya getirdiği insanlann oluşturdukları, sıra- dan bir örgütlenme değildir. Devlet; tarihin belli bir evresinde, ortak "amaç" ve "umutlan" olan in- sanlann; kimi zaman büyük zorluklaria, kan ve gözyaşıyla oluşturduklan örgütlerdir. Devleti kuran insanlann ortak umutlan ve amaçlan, o devletlerin "kuruluş felsefesini" orta- ya koyar kı isterseniz buna "ıdeoloji" de diyebi- lirsiniz, "resmi ıdeoloji" de... Sayın Selçuk, "Ideolojisi olan devlet, yasakçı- dır, militanlaşır!" derken, kimi devletlerin ıdeolo- jisi olmadığını vurgulamış oluyor ki; bu görüş doğ- ru değildir, dünyanın gerçeklerine uymamaktadır. Dünya üzerinde, her devletın bir ideolojısi var- dır. Almanya'nın da, Fransa'nın da, ABD'nin de, Iran'ın da... Ideolojisi olmayan hiçbir devlet yoktur. Zaten eğer bir "kuruluş felsefesi" çevresinde kenetlen- miş bir "kurucu kadro" olmazsa, bir devleti oluş- turmak da mümkün değildir. Devletlerin kuruluş felsefeleri ya da ideolojile- ri, "ana hedeflen" belırler. O hedeflere ulaşmak ve ulaşılan noktaları korumak için aynntılı politi- kalar, zaman içinde ve o zamanın koşullanna gö- re belirlenir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felesfesi ya da resmi ideolojısi; "halkegemenlığıne dayanan, la- ik ve çağdaş bir devlef'tir. Bu ideolojiyi egemen kılmak için, ne "yasakçı" olmak gerekir, ne de "militanlaşma" söz konusudur. Hatta tam tersi- ne, bu ideolojiden uzaklaşılmaya başlanıldığı an- da "yasakçılık" ve "militanlaşma" başlar. Sayın Selçuk'la demokrasi konusunda farklı düşüneceğimizi pek sanmıyorum. Umuyorum kendileri de "demokrasi içinde demokrasiyi yok etme özgühüğü bulunamayacağını" kabul et- mektedirier. Söyleşinin yer aldığı gazetenin pek çok yaza- n, bu konuda farklı düşünce içindeler de... ACI KAYBIMIZ Butto Ibrahim Tımur : 20.06.1977 ( ) Biricik oğlumuz, kardeşimiz BUTTO İBRAHİM TİMUR, bizleri derin bir acı içinde bırakarak aramızdan aynlmıştır. Cenazesi (Bugün 14.08.1999) Ataköy 5. Kısım Camii'nde ikindi namazından sonra Bağcılar Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Allah rahmet eylesin. NEVİNTtMUR Av. KEMAL TtMUR FİCENEREN FEYZA TİMUR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle