25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 AĞUSTOS 1999 PERŞEMBE HABERLER Ordu Fındık işçüeri sınırdışı ERDOĞAIN ERİŞEN ORDU - Fındık toplamak için geldikleri Ordu'da ko- naklamaları engellenen ve kimlikleri toplanan Güney- doğulu fındık işçilerinden dördü, 'PKKyeyatakhket- tikkri' gerekçesiyle sınır dı- şı edildi. Yıllarca konakladıkları Melet Irmağı kenanna çadır kurmalan yasaklanan ve bu nedenle sokaklarda yatan Gü- neydoğulu işçiler üzerinde baskı sürûyor. Ordu Valili- ği'nin geçen yıl uyguladığı ve hasadın bitmesine bir hafta kala kaldırdığı çalışma yasa- ğı. bu yıl uygulanmamasına karşın, alınan yeni önlemler Güneydoğulu işçileri bıktı- nyor. Yatacakları, gezecekleri yerlere kadar ambargo altın- da tutulan işçiler, şehre giriş- lerinde polis tarafından dur- duruluyor. kimlikJeri toplanı- yor ve çoluk çocuk güneş al- tında saatlerce kamyon üze- rinde bekletilıyor. İşçiler bu uygulamanm yıldırma amaç- lı olduğunu söylüyorlar. Polısin ışlemleri tamamia- masıyla da her şey bitmiyor. Her zamanki gibi Melet Irma- ğı kenanna çadırlannı kura- rak işbulmayı bekleyen işçi- ler ıkınci kez polisle karşı karşıya gelıyor. Polisler, Va- li Kemal Yazjaoğlu'nun koy- duğu konaklama yasağını anımsatarak ırmak kenann- daki çadırlan topluyor. Sıvas 'Kaymakam sanat düşmanı' Yurt Haberieri Servisi- Sıvas'ın Gürün ilçesinde Haldun Tanerın çeşitli oyunlanndan bölümler sah- nelerken engellenen vegö- zaltına alınan Istanbul'da kurulu Tiyatro Manga oyunculan Gürün Kayma- kamı Mehmet Aktaş'a sert tepki gösterdiler. Tiyatro Manga'ran Genel Sanat Yö- netmeni Halit Karaata, "Devletin kaymakamının sanatdüşmanhğını anlamak miimkün değüdir" dedi. 20 yıldır tiyatronun git- mediği Gürün'de 15 oyuncu- suyla birlikte gözaltına alı- nan Haiit Karaata, ilçede ya- şadıklannı anlattı. Gürün'de "1. Alabalık FestivalTne, Haldun Taner'in, "Gözteri- tni Kapanm Vazifemi Yapa- nm", "Vatan Kurtaran Şa- ban" ve "Keşanh AIi Desta- nı" oyunlanndan bölümlerin alındığı "Kıssadan Hisse" adlı kolaj bıroyunla katıldık- lannı belirten Karaata, ilçe- nin BBP'li Beledıye Başka- nı Musa Işın ile Gürün Kay- makamı Mehmet Aktaş'ın da izlediği oyunun bazı ki- şilertarafindan provoke edil- diğini söyledi. Alemdaroglu CHP'den rektöre tam destek İstanbul Haber Servisi - CHP lstanbul ll Başkanı Mehmet Bölük. son günler- de eleştirilen lstanbul Cni- versitesı Rektörü Kemal Alemdaroğlu'na destek ver- di; toplumun tüm duyarlı ke- simlerini kasıtlı haberlerin etkisinde kalmadan cumhu- riyetin değerlerine sahip çık- maya çağırdı. Bölük yaptığı açıklamada şeriatçılann \e "numaracı cumhuriyetçfler"ın universi- tedekı kimi sorunlan bahane ederek laik düşünce sistemi- ne karşı kin kustuğunu belirt- ti. Üniversitede türbana ve gericı düşünceye karşı yürü- tülen mücadelenin simgesi bir isim olan Alemdaroğ- lu'nun görünürdeki hedef ol- duğunu söyleyen Bölük, "'Bir süredirFetnullahçı basın, söz- de laik sağ iküdarlar döne- mindedevletin en kfiitnokta- lannakadarszcfanimışFethııi- lahçı memurve bürokratlann da sağladığı destekle lstanbul Ünhçrsitesi Rektörü Kemal Alemdaroglu 'nun Idşiliğınde Atatürkçülüğe ve laiküğe sö- vüp dııruyorlar" dedı. Içişleri Bakanı Tantan'ın yıkım genelgesi, belediye ve vilayete ulaşmadı Belediyeler çaresizİstanbul Haber Senisi - Içişleri Bakanı Sadettin Tantan' ın, kaçak yapılann, ek bir karar alınmasına gerek kalmaksızın derhal yıkılmasını öngören genelgesinin henüz vilayete ve belediyelere ulaşmadıgı belir- lendi. Genelgenın basınayansıyan bölürnü- nü değerlendiren ilçe belediye başkanlan, lstanbul'daki yapılaşmanın yüzde 70'ine ya- kınuıın kaçak olduğunu belirterek, bu ka- dar büyük boyutlu kaçak yapılaşmanın bir genelgeyle yıkılmasının mümkün olmadı- ğını, ancak uyuyan birimleri harekete ge- çirmeye yarayabileceğini ifade ettiler. tstanbul Valiliği ve lstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, tçişleri Bakanı Sa- dettin Tantan'ın genelgesinin henüz ken- dilerine ulaşmadığını, dolayısıyla herhan- gi bir işfem başlatıimasının söz konusu ol- madığını söylediler. Yetkililer, lstanbul Va- lisi Erol ÇaJar'ın, ll Koordinasyon Kuru- • Genelgenin basına yansıyan bölümünü değerlendiren ilçe belediye başkanlan, Istanbul'daki yapılaşmanın yüzde 70'ine yakınının kaçak olduğunu belirterek bu kadar büyük boyutlu kaçak yapılaşmanın bir genelgeyle yıkılmasının mümkün olmadığmı, ancak uyuyan birimleri harekete geçirmeye yarayabileceğini ifade ettiler. hı toplantısında söz konusu genelgeyi gün- sonınun büyüklüğünün altını çizdi. Yak- deme getirdigini ve ilgili birimleri, genel- genin resmı olarak tebliğinden önce ge- rekli hazırlıklann yapılması için uyardığı- nı belirtti. Genelgeyle ilgili görüşlerini bildiren il- çe belediye başkanlan kaçak yapılaşmanın büyüklüğüne dikkat çekerek. bunlann hu- kuki prosedürlenndeki pürüzler giderilse bile, parasal kaynagmın bulunamayacağı- nı vurguladılar. Eminönü Belediye Başkanı Lütfi Kibi- roğlu, ilçedeki hemen hemen tüm yapıla- nn bir yanının kaçak olduğunu belirterek laşık 1500 kaçak yapı hakkında yıkım ka- ran bulunduğunu anlatan Kibiroğlu, ka- çak yapılann yıkırru konusunda devletin diğer bırimlerinden yeterli yardımı ala- madıklannı söyledi. Yıkımı gerçekleşti- rebilecek tek gücün polis olduğunu söy- leyen Kibiroğlu, "BeJediye başkanı ister- seyıkımı tek başuıa gerçekJeştiremez, ama vali yapabttir" dedi. Şişli Belediyesi 'nden yapılan yazılı açıklamada, "İçişteri Baka- nı Sayın Tantan'ın görüşlerine katıhyo- nız" denilerek, ancak öncelıkle mevcut ka- çaklann durumlannm araştınlması gerek- tiği belirtildi. Göreve başlanıldığı tarihten bu yana 42 adet kaçak yapının saptanarak yıkıldığı kaydedilen açıklamada şu bilgi- ler verildi: "Ancak işgaili olan yapılann iş- lemkri süratle sürdürülmektedir. Aynca kaçak yapdaşmayı önlemek ve anında mü- dahaleedebilmek için ekipler oluşturulmuş, kaçak yapılar henüz kalıp durumunday- ken müdahaleler yapılıp yıkımlar. demir döşenip beton dökülmeden yapılmakta- dır. Bölge devamlı denetinı aiünda hıtul- maktadır." Küçükçekmece Belediyesi yetkilileri ise kaçak yapılaşmayı teşvik eden temel unsurun, bu fiili gerçekleştirenler için hiç- bir cezai düzenlemenin bulunmaması ol- duğunu savunarak "Eğer kaçak yapılann saüşını önleyecek düzenlemeler getirüirse bu tür yapüaşma oranı bir anda >üzde 3- 4'edüşer" dedı. PSAMIDARALTILDI Görüşme gergin geçti îran, PKK'ye karşı güvence vermedi ANKARA(CumhuriyetBürosu)-Esir askerlerin serbest bırakılmasının ardın- dan Iran'la olumlu havadabaşlayan Yük- sek Güvenlik Konseyi görüşmeleri, te- rör gündemi ile toplanan son oturumda gergınleşti. Türkiye'nin PKK'ye destek vermemesi içingüvence vermeye zorla- dığı Iran'nın "PKK'nin ülkemizde fa- aüyeti yok" diyerek bu isteği reddettiği bildirildi. Geç saatlere kadar süren top- lantıda uzlaşma sağlanamadı ve görüş- meler bugüne ertelendi. Türkiye-Iran Yüksek Güvenlik Kon- seyi Toplantısf nın dünkü toplantısında lran heyetine Tuggeneral Hasan Restigar Penah, Türk heyetine de Dışışlen Bakan- lığı Müsteşar Yardımcısı UğurZiyalbaş- kanlık etti. önceki gün mutabakat met- ninin dün saat 17.00'de imzalanacağı açıklanırken Iran'ın, Türk uçaklannm topraklannı bombaladığı gerekçesiyle tazminat ve özür isteminde ısrarcı olma- sı metne ilişkin görüşmelere geçihnesi- ni geciktirdi. Ilk. günkü görüşmelerde genel konulann görüşülmesi nedeniyle iki heyetin açıklarnalarına da yansıyan olumlu hava, terörün ele alındığı dünkü görüşmelerde yerini gerginüğe bırakn. Kapsamhdosya Türkiye, son ıstihbarat raporlanna da- yanan kapsamlı bir dosya Ue Iran'dan PKK'ye verdiği desteği sona erdirmesi- ni istedi. Ankara, mutabakat metnine, "tran topraklanndan kaynaklanan ve Türkiyç'nin güvenlik ve istikrannı boz- maya yönelik hicbir faaliyete karşüıkuk ilkesi çerçe>esinde i/jn >ermeyecektir. lran toraklan üzerinde PKK'nin silah lo- jistik malzeme ve parasal destek temini- ni vepropagandayapmasına müsaade et- meyecektir. İran ülkesinde PKK'nin eği- tim ve bannma amaçlı kamp ve diğer te- sisler oluşturmasına ve tkari faaöyetie- rine izin vermeyecektir" maddelennın konulmasını istedi. lran heyeti ise PKK'ye destek verdi- ğini kabul etmedi. tki ülkenin PKK'ye karşı eşzamanh operasyon düzenleme- sini içeren madde konusunda da anlaş- mazlık çıktığı kaydedildi. Mutabakat metninde Türkiye'nin önerdigi 10 mad- deden 8'i üzerinde uzlaşmazlık çıktığı öğ- renildi. Uzlaşmanın sağlanamaması üze- rine lran heyeti "deferlendirme yapnıak " ve lran Içişleri Bakan Yardımcısı Gu- lam Hüsevin Bolandiyana danışmak üze- re toplantıyı terk ederek lran Konsolos- luğu'na gitti. Türk heyeti, yaklaşık 1 sa- at Içişleri Bakanlığı'nda lran heyetini bekledi. Daha sonra yapılan telefon gö- rüşmeleri sonucunda toplantıya bu sabah devam edilmesi kararlaştırıldı. lran heyetinin bugünkü Antalya gezisi de er- telendi. Güngören'de gecekondu yıkımı GüngörcD Tozkoparan'da Gdksel, Kırgız ve Vadide Sokak'taid 60 gecekondu, beiediy eye bağtı ekipler tarafından yikıkİL Y ıkrm sırasında polisle yıırttaşlar arasında gergbılik yaşandı. Yurttaş- lar, sabah saatlerinde tş makineleri ile yıkuna başlayan görevlile- ri zaman zaman taşladı. Ev sahipleri ile yıkun için görevH polis- ler arasında da sık sık tartışma yaşandı. Yetküfler, yurttaşiann mağdur edflmemesi için aynı arsa üzerinde bir sitenin yapılaca- ğını ve 14 ayda tamamlanacak olan inşaat sonrası Kiks dâireter v^receklerini beürttüer. Fazilet Partfli (FP) Beledi>« Başkanı Ya- iaıpBaş'ı protestoeden;yıırttaşlar, "Bizisokaktabıraktıİaan son- ra ev vereceğini söyiüyor. Ancak ona inanınıyonız" dediler. Emekliye aynlacak olan Orgeneral Bir, veda ziyaretlerine başladı ' Yaptağnn işlerden pişman ckğiliııı^ lstanbul Haber Senisi - 30 Ağustos ta- rihinde emeldiye aynlacak olan 1. Ordu Ko- mutanı Orgeneral ÇevikBir, lstanbul'da ve- da ziyaretlervnde bulundu; görev başınday- ken yapmış olduğu hiçbir şeyden pişman ol- madığını söyledi. Çevik Bir, kamuoyunda gündeme gelen sözleriyle ilgili olarak "Ben o zamanki komuta kaünın düşündükkrini stratejisini gündeme getiriyordum.Ama siz- ler onu kişisel olarak algüadınız" dedi. Orgeneral Bir, birikimlerini konferans- lara, panellere ve toplantılara katılarak ak- tarmak istediğini belirterek "Siyaset konu- sunu şu an için kesinlikk düşünmüyonım. bunu açıklıkla beürtmek isö'vorum"' diye konuştu. Orgeneral Bir, vilayete gelişinde. Vali Ça- kır tarafından törenle karşılandı. valilik ma- kam odasında gazetecilerin sorulannı yanıt- layan Orgeneral Bir, emeldiye aynldığını anımsatarak Vali Çakır'a veda ziyaretinde bulunduğunu söyledi. Orgeneral Bir, Vali Ça- kır'ın lstanbul için büyük bir şans olduğu- nu ve başanlı hizmetlerinin devamını diler- ken Vali Erol Çakır da bunu bir veda olarak kabul etmediğini söyledi. Çakır, Çevik Bir adının ülkemiz için ifade ettiği anlamın çok daha önemli olduğunu, kendisinin anayasa- ya sadakatten, Atatürk ilke ve inkılaplanna bağlılıktan ödün vermez tutumuyla Türk ulusunun gönlünde taht kurduğunu ifade etti. Daha sonra gazetecilerin sorulannı yanıt- • lstanbul Valisi Erol Çakır tarafından törenle karşılanan Orgeneral Çevik Bir, görev süresi içinde yaptığı hiçbir şeyden pişmanlık duymadığını söyledi. Vali Çakır'ın lstanbul için büyük şans olduğunu ve başanlı hizmetlerinin devamını dilediğini söyleyen Orgeneral Bir, birikimlerini konferanslara, panellere ve toplantılara katılarak yurttaşlara aktarmak istediğini belirtti. layan Orgeneral Bir, bundan sonra birikim- lerini Baü 'da olduğu gibi konferanslara, pa- nellere katılarak yenı kuşaklara aktaracağı- nı söyledi. Orgeneral Bir, "Yazacagım Idtap- la, kanlacağun panelvekonferanslaria,özei- likle ülkemizin soğuk savaş sonrası dönem- de güvenlik nedeniyle kazandığı ve oyna- makta olduğu çok önemli rohi vurgulayıcı konuşmalarbıgörevimi>apnia\açahşacagun" dedi Birgazetecinin, "Görev vapnguuzsüre ice- risindekeşkeyapmasay dım dediğinizbirşey oldu mu" sorusunu Çevik Bir şöyle yanıt- ladı: "Katiyen. Bizler. hepimiz Atatürk'ün üniformasını giyen herkes; Atatürk ilke ve inkılaplanmn. Atatürkçülüğün gereklerini yerine getirmek mecburiyetindedir. Ben de Atatürk'ün grymişolduğu üniibrmayı giyen bir asker olarak bu konudayapnklarunıznı çok haklı ve doğnı olduğuna inanıyonım." Bir, Genelkurmay 2. Başkanı olarak yap- tığı görev sırasında adının çok gündeme geldiğıni anımsatan bir gazeteciye de şun- lan söyledi: "Bizim zamanunızdaşartlar öyieicap et- tirryordu. Ülkemizin yaşamış olduğu konu- lan dikkate ahrsanız, bu süreci çok iyi de- ğeriendirmeniz laam. O nedenle bizim ismi- miz ön plana çıkü. Ben aynca orada hiçbir zaman kişisel olarak bir konuşma yapma- dnn. Komutanlannuan. ilgiliarkadaşlanmı- zuı konuşmacısı olarak görev yaptun. Bu böyie bilinmelidir. Bi/ o zaman konuşmaa oMugumuzicinön planaçıktik. Ben o zaman- ki komuta katunn düşündüklerini, strateji- sini gündeme getiriyordum. Ama sizler onu kişisel olarakalgıladınız. Esasında konu hiç- bir zaman kişisel değUdir." SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@turk.net Marih/n Monroe öldüğünde ortaokul- da öğrenciydim. Yaz tatilimde teyzem- lerin hızar fabrikasında sandık çakma işindeçalışıyordum. Gazeteyi açıp, onun ölümünü duyduğumda çok üzülmüş- tüm. Marilyn, gençliğimizin kadın ido- luydü. O zaman Mariiyn'i filmleri dışında tanımıyordum. ölümünden sonra, her geçen yıl Marilyn'e olan sevgim arttı. Amerika'da McCarthy'cilik, yani demok- rasi ve sol düşmanlığının zirvede oldu- ğu dönemde Marilyn'in bu cadı kazanı- na direnen sanatçılar arasında yer aldı- ğını çok sonra öğrendim. Onun aptal sanşın olmadığını, kişilikli bir sanatçı olduğunu öğrendikçe, filmle- rini daha bCîyük ilgiyle, şarkılannı keyifle izlediğimi söyieyebilirim. Marilyn Mon- roe'yu yaşarken seviyordum, öldükten sonra daha çok sevmeye başladım. Ölü- münün üzerinden37 yıl geçmiş, Tarsusta sıcak bir yaz günü gazeteden okumuş- tum ölümünü. Yıllarca, John F. Kennedy ile olan aşkı üzerine yazılıp çizildi, öldü- rüldüğü söylendi. Gerçeği tam olarak öğ- renemedik. Marifyn aradan geçen 37 yı- la rağmen bizim kuşağın gözünde bütün canlılığı ile yaşamaya devam ediyor. ••• Dündar Kılıç'ın adını ilk gençlik yılla- Marilyn Monroe ve Dündar Kılıç nmdaduymuştum. Oeniz (Gezmiş) Bur- sa Hapishanesi'nde onunla yatmıştı. Onunla ilgili ilk öyküleri de Deniz'den dintemtştim. Dündar Kılıç, geieneksel ka- badayılar kuşağının son temsilcilerin- dendi. Kabadayılığın bütün acılannı veaa- masızlıklannı hepimizin gözü önündeya- şadı. 12 Eylül'den kısa bir süre öneeydi. O zamanki istanbul Sıkıyönetim Komu- tanlığı'nın temsilcileri, biz gazetecileri Boğaz'daki Kalender Orduevi'ne davet etmişlerdi. Bizimle konuşan askeri yetkili, Katen- der Orduevi'nin görüntüsünü bozan bir gazinoyu gösterdi: "Burası Yılmaz Gü- ney'/h kirvesi Dündar Kılıç'ın. Boğaz'ın orta yerine, hemen önümüze bu gazino dikildi. Belediye bir şeyyapmıyor. Bunu yazsanıza." Askeri yetkili, Yılmaz Güney nedeniyle bu gazinoyu haber yapmadı- ğımızı söyleyerek bir anlamda biz gaze- tecileri suçluyordu. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin he- men ertesi günü, bir askeri motor Bo- ğaz'dayıkılacakyerterisaptadı. Gazete- lerin yazdığınagöre ilkyıkılan da Dündar Kılıç'ın gazinosu oldu. Bu gazino bir da- ha hiç yapılamadı. Ardından Dündar Kı- lıç, ağır işkenceler gördüğünü söylediği bir operasyonla yakalandı ve Diyarbakır Cezaevi'ne konuldu. Gördüğü işkence- ler yüzünden vücudunda, özellikle göz- lerinde büyük izler kalmıştı. Yeri geldik- çe bu konudaki öfkesini dile getirirdi. Bundan üç-dörtyıl kadarönce, onun- labirsöyleşi için buluşmaya Kurtuluş'ta- ki atış poligonuna gitmiştim. Beni bir bü- yük salona aldı, "Sen şurada otur, be- nim burada görüşeceğim birkaç insan var, onlannişiacele, bitirincekonuşuruz" dedi. Ben oturduğum masada onu izledim. Genişçe birsalonun çeşitli köşelerinde değişik masalarda değişik insanlar otu- ruyordu. Dündar Kılıç, o insanlann ma- sasınagidiyor, sorunlannı dinliyordu. Ba- zen masada, iki taraf olduklan anlaşılan insanlar bulunuyordu. Dündar Kılıç, on- lan dinledikten sonra, eğer sorunun hu- kuki bir yanı varsa, benimle oturan avu- katını çağınyor ve onun görüşlerini de alı- yor ve sonra ne yapılması gerektiğini söylüyordu. Artık, Dündar Kılıç'ın söylediği bun- dan sonra kararsayılıyordu. Kılıç'ın yap- tığı bu işin adı ise 'racon kesmekti. Bu, mahkeme karan gibi bir şeydi. Yargıdan umudunu kesenler veyaişini yargının la- birentlerinde kaybetmek istemeyenler ona geliyorlardı, o da uygulanacak hük- mü belirliyordu. Kılıç'ın, ölüm ve acıyla örülü yaşamı, birsinemaşeridi gibi akıpgitti. Kızı Uğur'u damadı Alaattin Çakıcı öldürtmüştü. Fazla birşey yapamadı. Çünküdevir de- ğişmişti. Artık onun zamanındaki baba- lar gitmiş; yeşil pasaportlu, devletin en üst kademeleriyle iç içe, 'vatansever' ye- ni babalartüremişti. Kılıç'ın dönemi brt- mişti. Kılıç, yavaşyavaş gözden uzak bir yaşamı tercih etti. Ancak çektiği acılar ve sıkıntılar onun peşini bırakmadı, genç sayılacak bir yaşta yaşama veda etti. Dündar Kılıç'ın ölümünü duyduğum- da üzüldüm. Günümüzün babalanna ba- kınca, "Nerede bizim eskı babalar" de- mek geldi içimden. ••• Güneş tutulmasının hayhuyu içinde birbiriyfe hiç ilgisi olmayan iki insanı, on- lann yaşamımızdaki izlerini düşündüm. Güneş, bir daha çok uzun yıllar sonra tutulacak. O zamana kadar kimler gelip kimler geçecek bu dünyadan, kimbilir... Pişmanbkyasası TBMM'ye sevkedMANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanlı- ğı tarafindan hazırlanan piş- manlık yasa tasansı Bakan- lar Kunilu'nda kapsamı da- raltılarak kabul edildi. TBMM'ye dün sevk edi- len tasanya göre, güvenlik güçlainden herhangi biri ya da bir başka insanı öldür- mek veya yaralamaktan suçlu bulunanlarceza affi- nı öngören pişmanlık hü- kümlerinden yararlanama- yacak. Örgütün lider kad- rosu da tasannın kapsamı dışında ruruldu. Meclis taüli Hükümet ortaklan, piş- manlık yasa tasarısını TBMM tatile girmeden çı- karmak istiyor. TBMM'- de önce Adalet Komisyo- nu, daha sonra da TBMM Genel Kurulu'nda görüşü- lerek kabul edilmesi bekle- nen pişmanlık yasa tasan- sına göre, siyasi ve ıdeolo- jik amaçlarla suç işlemek üzere oluşturulan silahlı çe- te, cemiyetya da örgül men- subu olanlardan. suç işle- meyen veya suç işlemiş ol- salar bile haklannda henüz bir soruşturma açılmamış olanlardan verdiklen bil- gilerle örgüt. çete veya ce- miyetin dağıimasına veya meydana çıkanlmasına ne- den olanlar veya örgüt, çe- te veya cemiyet üyeliklerin- den mukavemet göstermek- sizin kendiliğinden çekile- rek güvenlik kuvvetlerine silah ve malzemelerini tes- lim edenler veya verecek- leri bilgi ve belgelerle ve- ya bizzat gösterecekleri ça- ba ile örgüt, çete veya ce- miyetin amaçladığı suçun işlenmesine engel olanlar hakkında ceza verilmeye- cek. Işledikleri suçlardan ötü- rü bu yasanrn yürürlüğe gir- mesinden sonra açılacak son soruşturmaya kadaryet- kili makamlara ihbarda bu- lunulması ve ihbann doğ- ruluğunun anlaşıhnası du- rumunda, hal ve şarta ve olayın özelliklerine göre ölüm cezası yerine 9 yıl- dan, müebbet ağır hapis ce- zası yerine 6 yıldan aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası verilecek ve diğer cezalaryedide bırekadar in- dırilerek hüküm olunacak. Tasanda öngörülen ce- za indirimleri, en son piş- manlık yasa tasansının yü- rürlükten kalktığı 8 Tem- muz 1995 tarihinden son- rab' mahkûmiyet kararlan- na da uygulanacak. Buna göre, tasan kapsamındaki suçlardan, bu tarihten. ya- sanın yayımlanacağı tari- he kadar olan sürede mah- kûmiyet alanlarda ceza in- diriminden yararlanacak. Pişmanlık yasa tasansın- da. AbduHahÖcalan ve di- ğer örgüt yöneticilerinin pişmanlık hükümlerinden yararlanamayacağı da açık- ça hükme bağlandı. Tasa- nya göre, daha önce piş- manlık yasalanndan yarar- lananlar da, bu kez pişman- lık hükümlerinden yarar- lanamayacaklar. ANKARA (AA)- Danış- tay Nöbetçi Dairesi, devlet sanatçılığı unvarunın veril- mesine ilişkin esas ve usul- leri düzenleyen yönetmeli- ğin yürütmesini durdurdu. Söz konusu yönetmelığe göre devlet sanatçılığı un- vanı alan 89 sanatçının, bu unvanlan tehlikeye girdi. Danıştay, karanna gerekçe olarak yönetmeliğin Kültür Bakanlığı'nca yürürlüğe konuhnasmı gösterdi. Sanatçı Mehmet Güler- yüz, söz konusu yönetme- liğin yürütmesinin durdu- rulması ve iptali istemiyle açtığı davada. Danıştay Nö- betçi Dairesi ilk aşamayı sonuçlandırdı. Nöbetçi he- yet, yönetmeliğin yürütme- sinin durdurulması istemi- ni kabul etti. Heyet, bu ka- MYASl PARTİLER YASASI Pıırtikapatımık zorlaşıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Uluslararası tah- kime ilişkin anayasa deği- şikh'ğine karşılık siyasi ya- saklı Necmettin Erbakan'a bağımsız adaylık yolunu da açan siyasi partiler yasa- sındaki (SPY) değişiklık önerisinin ilk 3 maddesi TBMM Genel Kurulu'nda görüşülerek kabul edildi. TBMM Genel Kurulu, SPY değişikliğinde yalnızca DYP'lı KamerGenç'in mu- halefetiylekarşılaştı. Mad- delere yaüıızca Genç ret oyu verdi. FP Grup Başkanvekili BülentAnnç, SPY değişik- liğinin gerçekleştirilmesi için en doğru zamanlama olduğunu iddia ederken "Kr görev yerine getirfli- yor.Hayırlıbiriş yapdıyor" dedi. BaşbakanKüentEce- vit ise görüşmeler sürer- ken katıldığı bir televızyon programında. "Erbakan'ın yasaklanmasıyla ilgili ko- nular Türkiye'nin günde- minde değilken bile bunun gerçekleşmesi mümkün ol- mamışnr. Burada kesinlik- leErbakan'ın yasağının kal- dınhnası söz konusu olma- dL Kendi anayasayorumum bakımından buyasanui ya- sağı kaldırmayacağı düşün- eesindeyim" görüşünü dile getırdi. SPY'de değişiklık yapan önerinin kabul edilen ilk üç maddesine göre, siyasi par- IÛRÜTMEYİDURDURMA KARAJU Devletsanatçılığı unvanıtehtikede ran verirken esasa giroıe- di. Söz konusu yönetmeli- ğin Kültür Bakanlığı'nca yürürlüğe konulmasını 657 sayılı Devlet Memurlan Ya- sası 'na aykın bulan heyet, yönetmeliğin Bakanlar Ku- rulu'nca yürürlüğe konul- ması gerektiğıne işaret et- ti. Karara bağlanacak Yönetmeliğin iptal is- temini, adli tatilden sonra Danıştay 10. Dairesi kara- ra bağlayacak. Bugüne ka- dar bu yönetmeliğe daya- narak 89 sanatçıya devlet sanatçılığı unvanı verilmiş- ti. Bazı sanatçılar, devlet sanatçılığı unvanının ras- gele dağıtıldığıru öne sür- müşler ve bu unvanı almayı kabul etmemişlerdi. tiler kaduı ve gençlik kol- lan kurabilecek ve yurtdı- şı temsilcilikleri açabile- cek. SPY'deki değişiklık önerilerinin diğer maddele- n Erbakan'ın bağımsız aday olmasmın önündeki enge- li ortadan kaldınrken odak tanımı yeniden düzenlene- rek siyasi partilerin kapaül- masını güçleştiriyor. Değişiklık önerisine gö- re odak olma tanjmı şöyle yapıldı: "Bir siyasi parti, birinci fikrada yazdı rüler (suç sayılan fiiler), o parti- nin üyelerinceyoğun birşe- kildeişlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre. merkez karar ve yönetim kurulu veya TBMM grup genel kurulu.veyagrup y5- netim kurulunca /ınınen veya açıkça benimsendiği yahut bu fîiller doğrudan doğruya anılan partiorgan- lannca kararlıhk içinde iş- lendiği takdirde söz konu- su fıillerinodağı halinegeJ- miş sayıhr." SPY'nin 95. maddesin- deki öngörülen değişiklik- le yasaklı lider Erbakan'ın bağımsız milletvekili ada- >i olabilmesinin yolununun açıldığı belirtildi. 1995'te yapılan anayasa değişikli- ğine paralel düzenlemele- ri içeren SPY'nin değişti- rilmesine ilişkin önergeye göre, siyasi partiler ticari faaliyetlerde bulunamaya- cak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle