20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 AĞUSTOS 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI /[email protected] 13 KKTC'den gümnüksüz mal • ANKARA (ANKA) - KKTC'den Tiirkiye'ye gelen yolcular artık beraberlerinde gümrüksüz olarak içki, sigara ve çay getiremeyecekler. KKTC'den Tiirkiye'ye gelen yolcuların beraberlerinde 1500 mark ve eşiti döviz tutanndaki eşyanm gümrük vergilerinden muaf olarak yurda sokulması uygulaması kapsamından tütün mamullen, alkollü içkiler ve çay çıkanldı. Kardemir de görevden alma • KARABÜK(AA)- Karabük Demir ve Çelik Fabrikalan AŞ (Kardemir) genel müdür yardımcılanndan ikisi görevinden almdı. Kardemir Yönetim Kumlu tarafından alınan karar doğrultusunda, Genel Müdür Yardımcısı Ersin Öztürk'ün yerine Elektronik Proses ve Kontrol Müdürü Tamer Atalay, Genel Müdür Yardımcısı Ali thsan Karaoğlu'nun yerine Yüksek Fınnlar ve Çelikhane Başmüdürü Fadıl Demir vekâleten atandı. Hal Yasası kâfiıt üzerinde kaldı • ANKARA (ANKA) - Ankara Ticaret Borsası (ATB) Meclıs Üyesi Cemal Demirer, 'kentlere gelen meyve ve sebzelerin toptancı haline getirilerek burada kayıt altına alınıp vergılendırildikten sonra hijyenik ortamlarda satışını' öngören ve geçen yıl çıkanlan Hal Yasası'nın tam olarak uygulanamadığını belirtti. Demirer, 4 ginş kapısından sadece ikisinin günde 6 saat Büyükşehir Belediyesi tarafmdan denetlendiğini. Belediye Başkanı Melih Gökçek ile görüşme girişimlerinın sonuçsuz kaldığını ifade etti. Kayseri elektrik fşletmesi • ANKARA (ANKA)- Onuncu görev bölgesi olarak tanımlanan Kayseri'de, kamu kuruluşlanna ait elektrik üretim, iletim ve dağıtım tesislerinden, anlaşmaya vanlanlann işletme haklan verilen Kayseri ve Civan Elektrik TAŞ ile enerji satacak kuruluş arasında 30 yıl süreli eneıjı satış anlaşması yapılması kararlaştınldı. n/lenkıri kıymet stoklanı • ANKARA (ANKA) - Menkul kıymet stoklan, Mayıs ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 101 artış göstererek 19 katrilyona yaklaştı. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) verilerine göre. kamu menkul kıymet stoklan Mayıs ayı sonunda 16 katrilyon 164 trilyon liraya ' ulaştı. Stokta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 75'lik bir büyüme yaşanırken, bir önceki aya göre de yüzde 5'lik bir artış oldu. TÜSİAD da uyardı I Ekonomi Servisi - TÜSİAD, hükümetten, mali piyasalara duyarlılık göstermesini istedi. TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Mali Işler Komisyonu Başkanı Korkmaz llkorur, 31 Aralık 1999 tarihinden itibaren bir yıl ve daha uzun vadeli kâğıtlara tanınan vergi muafiyetinin ortadan kalkacağıru anımsatarak "Bu da, uzun vadeli borçlanma kâğıtlannın cazibesinin kaybolmasına neden olacak ve bu kâğıtlara yönelik talep düşecektir" dedi. Netaş lijerya'da • ANKARA (ANKA) Netaş Northern Electric Telekomünikasyon AŞ, Nijerya'nın telsiz erişim şebekesinin kapasitesini arttırmak ıçin bu ülkeyle 4 milyon dolarlık anlaşma imzaladı. Netaş Genel Müdürü M. Sait Gözüm, Nijerya ile yaptıklan anlaşmanın, şirketlerinin başansının uluslararası boyutlara geldiğinin göstergesi olduğunu kaydetti. TBMM'deki görüşmelerde gelirin tanımı değiştirildi; 'mali milat' 2002 yılına ertelendi Vergi reformu rafa kalküANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu) - Vergi reformunu rafa kaldıran tasan dün TBMM Genel Kurulu"nda kabul edilerek yasalaştı. Buna göre, gelirin tanımı değiştirilerek "ma- li muat" 2002 yılma ertelendi. TBMM Genel Kunılu'nun dün sabah sa- at 10.00'da başlayan birleşiminde bazı ver- gi yasalannda değişiklik yapılmasına ilişkin yasa tasansı üzerinde görüşüldü. FP Grup Başkanvekili AbdüUatif Şener partisi adına yaptığı konuşmada. "tekelci sermayenin is- tefi üzerine yapılan vergi reformu" nede- niyle yaşanan gelir azalmasının yeni bir dü- zenleme gereksinimi ortaya çıkardığını öne sürdü. Maliye Bakanı Sümer Oral da tasa- nnın tümü üzerinde yaptığı konuşmada, ya- pılan değişiklikle hiçbir kesime ödün veril- mediğini savundu. Yasa neler getiriyor? TBMM Genel Kurulu'nda, dün gece geç saatlerde kabul edilerek yasalaşan yeni ver- gi düzenlemesine göre. vergisi tevkif sure- tiyle ödenmiş ücretler, aynca beyannameye tabi olmayacak. Geçici vergi 3 ay yerine 6 ayda bir venlecek. Bakanlar Kurulu'na da geçici vergi dönemlerini 3 aya indirme ve geçici verginin beyan ve ödeme sürelerini 3 aylık dönemi izleyen 2. ayın 15. günü akşa- rru olarak belirleme yetkisi verildi. Mevduat ve repo kazançlanna ek olarak menkul kıymet yatınm fonlannın katılım belgelerine ödenen kâr paylan da beyanna- me dışı tutuldu. Mevduat ve repo kazançla- nnda stopaja geçildi. 1 Ocak 1999-31 Aralık 2002 tarihleri ara- sında elde edilen ve tevkifyoluyla vergilen- dirilmiş bulunan menkul sermaye gelirle- rinden mevduat faizleri, faizsiz olarak kre- di verenlere ödenen kâr paylan ve repo ge- lirleri için beyanname verilmeyecek. Bu madde ile değer artışı ve anzi kazançlarda- ki ıstisna haddi de 3.5 milyar liraya yüksel- rildi. 30 Eylül'deki işlem ve bildirimler ile ilgili hiçbir vergi incelemesi yapılmayacak. Genç: Holdingter 2-0 gaMp' Söz konusu madde üzerinde söz alan DYP Milletvekiü Kamer Genç'ın sözleri ise uz- laşma havasındaki TBMM Genel Kurulu'nda gergin dakikalar yaşanmasına yol açtı. Genç, telefonla gelen talimatlar üzerine verilen • Menkul kıymet yatınm fonu katılma belgelerinden sağlanan gelirlerden gelir vergisi alınmayacak. • Geçici verginin oranı yüzde 25'ten yüzde 20'ye indirilecek ve 3 ay yerine 6 ayda bir ödenecek. önergelerle bazı sermaye gruplan ve hol- dinglerin menfaatlannm korunduğunu söy- ledi. Vergi Yasası'ndaki değişiklikle ücret- liler hariç, gelir vergisi mükelleflerine uy- gulanacak vergi oranlan 5 puan arttınldı. Yasanın geçici maddesinde yer alan bu hük- mün yürürlük tarihini belirleme yetkisi de Maliye Bakanlığı'na bırakıldı. Kunım kazançlannda geçici vergi, 6'şar aylık kazançlar üzerinden hesaplanacak ve oranı da yüzde 25 yerine yüzde 20 olarak uy- gulanacak. Bakanlar Kurulu'na da geçici vergi oranını 5 puana kadar arttırma ve in- dırme konusunda yetki verildi. tktidar par- tilerinm verdiğı bir başka önergenin kabul edilmesiyle de bazı fikir ve sanat eserleriy- le bilgisayar yazılımlanndan sağlanan hası- lat. gelir vergisınden muaf tutulacak. SPKBAŞKANI YATIRIMFONLARIİÇÎNREPO VEFAÎZEBENZER DÜZENLEMEÎSTEDİ 'Rekabeteşiffiğibozuhnamah'Ekonomi Servisi-TBMM'de vergi yasasının görüşülmesi sı- rasında bir yazılı açıklama ya- pan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Muhsin Men- gütürk, yeni düzenlemeler ile fi- nansal araçlar arasındaki reka- bet eşitliğinin yatınm fonlan lehine bozulduğunu kaydetti. Kurumsal yatırımcılann des- teklenmesi amacıyla repo ve fa- iz gelirlerine uygulanacak dü- zenlemelerin yatınm fonlan için de geçerli olması gerektiğini belirten SPK Başkanf nın açık- laması üzerine koalisyon ortak- lan Meclis'teki tasanyı belirti- ilen şekilde dûzenlediler. Mali araçlar arası denşe Mengütürk, yaptığı yazılı açıklamada,"Mali araçlar ara- sındaki rekabeteşittigininyalnız- ca vergiden kaynaklanan bozu- cu ttkilerden anndınlması ve yaünm fonu kanlma belgeleri için de repo ve mevduat faizle- rine paralel bir vergileme yak- laşınıı benimsenerek, tasaruf hacminin artmasında ve mali piyasaların gelişiminde çok önemli bir rol ovnayan yabnm fonlanna sektevurulmamasıge- rekmektedir" dedi. rine getirilen vergi muafiyetinin çapı genişletilerek yatınm fon- lannı da içine alacak şekilde düzeltildi. Hazırlanan tasan ile repo ve mevduat faizlerinden elde edi- len kazançlan beyannameye ta- bi olmadan yalnızca stopaj yo- luyla vergilendirildiğini, yatı- • SPK Başkanı, yatınm fonu katılma belgelerinden elde edilen kazançlann beyannameye tabi olmasının, bu araçlar arasındaki yatınmcı tercihini repo ve mevduat lehine çevirdiğini belirtti. Koalisyonun ekonomi pake- tinde açıkladığı vergi yasasına yönelik degişiklikler dün birer birerMeclis'ten geçirirken, SPK Başkanf nın yasada bazı degi- şiklikler yapılması yönündeki önerisi yankı buldu. Verilen önerge ile faiz ve repo gelirle- run fonu katılma belgelerinden elde edilen kazançlann beyan- nameye tabi olmasının, bu araç- lar arasındaki yatınmcı tercihi- ni repo ve mevduat lehine çe- virdiğini öne süren SPK Başka- nı Muhsin Mengütürk, tasannın- görüşüldüğü saatlerde, 'bu ne- denle tasannın yasalaşmadan önce mali araçlar arasındaki re- kabeteşjtiğinin sağbuımasnu' is- tedi. SPK Başkanı Muhsin Men- gütürk imzası ile yapılan açık- lamada, " Kurumsal yannmcı- lar ve özetHkle yaünm fonlan bütün dünyada vergi teşvikleri Oe destektenmektedir. Ülkemiz- de kurumsal yannmcılann mev- cut durumu dikkate alındığın- da, ekonomiye uzun \ adeli kay- nak yaratacak olan bu sektö rün her tüıiü yoldan desteklenmesi gerekirken tam aksine, vergisel düzenlemelerle dezavantajta bir konuma itilmesi çok üzücü bir geüşmedir'- denıldi. Açıklamada mali piyasalann gelişiminde çok önemli bir rol oynayan yatınm fonlanna sek- te vurulmaması gereğinin üze- rinde duruldu. Richardson bolgedeki gelismeleri degerlendirecek ABD Enerji Bakanı geByor • ABD, 16 Ağustos'ta Tiirkiye'ye gelecek Enerji Bakanı Bill Richardson'm gezisi sonrası Hazar enerji politikasını gözden geçirmeye hazırlanıyor. WASHINGTON(AA)-ABD Enerji Ba- kanı Bill Richardson'ın Hazar enerji pro- jeleri konusunda Tûrkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan'ı kapsayan kilit önemdeki ge- zisinde ilk olarak 16 Ağustos'ta Istanbul'da olacağı öğrenildi. Amerikan enerji kaynaklan. Cumhur- başkanı Süleyman Demirel tarafından ka- bul edilmesı beklenen Richardson'ın, Türk yetkilileriyle görüşmelerinde Bakû-Cey- han Petrol Boru Hattı Projesi ve Hazar do- ğalgaa konulanyla ilgili son gelismeleri de- ğerlendireceğini kaydettiler. Kaynaklar, görüşmelerde özellikle Ba- kû-Ceyhan'ın önündeki sorunlar ve Azer- baycan'da bulunan yeni doğalgaz kaynak- lannın bölgenin enerji denklemini nasıl et- kileyeceği konusunun ele alınacağını be- lirttiler. Richardson'ın 17 Ağustos'ta ise Ba- kû'de, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar ASyev ve 18 Ağustos'ta da Aşkabaî'ta Türk- menistan Cumhurbaşkanı Saparmurad Türkmenbaşı ile bir araya gelmesi bekle- niyor. Geziye. bölgeye bir ABD enerji bakanı- nın bir buçuk yıldır yapacağı ilk ziyaret ol- masmdan büyük önem veriliyor. Ancak Washington'daki gözlemciler, elinde önemli icra imkânı bulunan Enerji Bakanı Richardson'ın Hazar enerji konu- lanna giderek daha fazla ağırlığını koyma niyetinde olduğunu belirtiyoriar. Yeni enerji denklemi Washington'daki uluslararası enerji kay- naklan, Hazar Denizi'nin Azerbaycan'a ait kesiminde yer alan Şahdeniz böîgesin- de 700 milyar metreküp tutannda çok zen- gin doğalgaz yataklannın haziran ayında ortaya çıkanlmasının ardından Azerbay- can'm bölgeden gaz ihracı konusunda da- ha aktif bir konuma girdiğine dikkat çeki- yorlar. Azerbaycan'ın Washington Büyükelçi- si Hafiz Paşayev de geçen ay ülkesinin do- ğalgaz konusunda transit değil ihraç eden ülke konumuna gelmek istedığinı söylemiş- ti. Projenin önündeki ekonomik zorluklar ve Hazar Denizi'nin statüsü ile ilgili anlaş- mazlıklar sürerken, Azerbaycan kendi top- raklanndan çıkartılacak gazın Türkiye'ye iletimine öncelik verilmesi gerektiğini sa- vunuyor. Petrol-İş, satışın hukuka aykırı olduğunu vurguladı 'Tügsaş tarmun candamarı 9 Ekonomi Ser\isi - Petrol-lş Sendikası, Türkiye Gübre Sanayii AŞ.'nin (Tügsaş) özelleştirilmesi çabalannın, Türkiye ta- nmını uluslararası sermayeyle bütünleş- tirme amacına dayandığını vurguladı. Petrol-lş, tanma yönelik desteklerin kal- dınlması yolundaki çabalann da neo-li- beral politikalardan kaynaklandığını ve ulusal çıkarlara ters düş.tüğünü belirtti. Petrol-lş sendikası. Petlas, Petkim. Poaş, Tüpraş gibi özelleştirme kap- samındaki kuruluşlar için hazırla- dığı kitapçıklanna Tügsaş'ı da ekledi. Özelleştirme kapsamına alınan Tügsaş için "Türkiye tan- mında gübre sanayiinin önemi ve Tügsaş gerçegJ" adlı bir kitapçık ya- yımlayan Petrol- Iş, tanmdaki dışa bağım- lılığın ortadan kaldınlması için tanmsal KÎT'lerin ve kooperatiflerin güçlendiril- mesi gerektiğini vurguladı. Tanm sektörünün kalkınabilmesi için yılda 20 milyon ton gübreye ihriyaç du- yulurken üretimin yıllık 5 milyon tonda kaldıgı belirtilerek, başta Tügsaş olmak üzere tanmsal KtT'ler olmadan bu soru- nu çözmenin mümkün olmadıgı kayde- dilen açıklamada, Tügsaş'ın gübre fiyat istikrannın sağlanmasında, tekelleşmenin önlenmesinde ve çiftçiye ucuz gübre sağ- lamakta önemli bir görev üstlendiğine dikkat çekildi. Tügsaş'm özelleştirilmesinden sonra üretiminin azalacağı ve ihtiyaç duyulan gübrenin ithal yoluyla karşılanacağı belirtilen açıklamada, kaçınılmaz olarak işten çıkarmalann yapıla- cağının da altı çizildi. Tanmın bü- yük öneme sahip olduğu Türki- ye'de verim artışını sağlamanın yolunun, büyük oranda gübre üre- timinin artmasına bağlı olduğu belirten Petrol-lş yetkilileri, bu alanı özelleştirme- nin tanmı yalnızca kâr elde etmeyi amaç- layan ellere ve ulusötesi tekelci politika- lara teslim edeceğini savundular. Petrol- lş, Tügsaş'ın özelleştirilmesinin mevcut hukuka aykın olduğu gerekçesiyle 16 Eylül 1998 tarihinde Ankara Idare Mah- kemesi'ne dava açmıştı. Mali Milat tartısması Reformu değiştiren yalanANKARA (ANKA) - Rakamlar, ma- li milat ve nereden buldun uygulamasi- nın ertelenmesi için gösterilen gerekçe- lerin başında gelen, "Nereden bıddun uy- gulamasu Türkiye'den 100 mflvar dofau* kaçmasına neden oJdu" ıddıasının doğ- ru olmadığını gösteriyor. Merkez Bankası'nın 1998 yılına iliş- kin olarak yenirevizeettiği ödemeler den- gesi bilançosundaki geüşmelerle ulus- lararası rezervlere ve döviz mevduat he- saplanna ilişkin gelişmeler, mali sistem- den kayıt dışı olarak yurtdışına ya da yastık altına 100 milyar doiar gibi Tür- kiye'nin milli gelirinin yansına yakın ölçüde döviz kaçışı olduğunu doğrula- rruyor. Uzmanlar, mali sistemden kayıt dışı olarak çıkan ya da yine kayıt dışı olarak giren dövizin izlenebildiği en iyi veri- nin ödemeler dengesi bilançosunda yer alan "net hata ve noksan" kalemi oldu- ğunu ifade ediyorlar. Ödemeler denge- sindekı cari işlemler dengesi ile net ser- maye hareketlerinin toplamı artı bir ra- kam veriyor ise döviz rezervinin bu öl- çüde artması bekleniyor. Eğer rezerv bundan daha fazla artmışsa, sisteme ka- yıt dışından para girişi olduğu, rezerv- deki artış bunun altında kalmışsa ya da rezerv azalmışsa sistemden bir kayıt dı- şı çıkış olabileceği varsayılıyor. EytnMe giren eldmde çıkfa Mali milat uygulamasırun yapıkhğı 1998 yılı eylül ayında, daha önce mali sistem dışında, başka bir ifadeyle "yas- bk aitffida" tutulan paralar bankalara yatınldıgı için, Eylül 1998'e ilişkin öde- meler dengesi bilançosunda, net hata ve noksan rakamı pozitif bazda 4 milyar 3S4 milyon dolar olarak hesaplanmıştı. Başka bir ifadeyle mali sisteme kayıt dı- şından bu ölçüde bir para girmişti. Ekim 1998 ile Ocak 1999 arasında mali sistemden kayıt dışı olarak çıkan 7.5 milyar dolarlık dövizin tûmünün 4 nere- den bokJun'dan kaçtığı ve yine kayıt dı- şı olarak yurtdışına çıkanldığı varsayıl- sa bile 100 milyar dolar olduğu iddia edilen paranın onda birine bile ulaşıla- mıyor. imentodaIran tehdidi Ekonomi Servisi - Türkiye'deki çimento üreticileri, Iran'dan çimento ithal ederek Doğu Anadolu Bölgesi'nde düşük fıyatlara satan bazı ithalatçılann haksız rekabet yaratrıklannı söylediler. Kars Gürbulak sınır kapısından günde 100 tane çimento yüklü kamyonun Iran'dan giriş yaptığına dikkat çekilirken, TSE standartlanna uymayan çimentolann, deprem bölgesi olan Doğu Anadolu'da tehlikeye yol açabileceği belirtildi. Izmir Çimentaş fabrikalannda dün bir basın toplantısı düzenleyen Çimentaş Topluluğu yetkilileri, lran'dan yapılan düşük fıyatlı çimento ithalatına tepki göstererek, ithalatta haksız rekabetin önlenmesi hakkındaki yasanın işlerlik kazanması gerektiğine dikkat çektiler. Çimentaş Genel Müdürü Ergun Oigun, haksız rekabetin önlenmesiyle ilgili yasanın uygulanmadığını belirterek, "Mardin, Aşkale, Kars ve Kurtalan fabrikalannda yüzde 50 kapasite düşürmek zorunda kakük. Bir çuval • Kars Gürbulak sınır kapısından günde 100 tane çimento yüklü kamyonun lran'dan giriş yaptığına dikkat çekilirken, TSE standartlanna uymayan çimentolann deprem bölgesi olan Doğu Anadolu'da tehlikeye yol açabileceği belirtildi. çimentoyu biz 30 dobra mal ederken lran'dan gelen çimentonun ithalatçıya geliş fıyaü 19 dolar. Bu durum böyîe devam ederse 10 bin kişi işsiz kalacak" açıklamasıru yapü. Çimentaş Topluluğu'na 1996 yılında katılan Kars Çimento Sanayi Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı tİhan Gürel, haksız rekabetin, Doğu Anadolu'daki çimento kuruluşlannın kriz yaşamasına neden olduğunu belirtti. lran'dan ithal edilen çimentonun TSE standartlanna uyumunun kanıtlanmadığını ve Farsça yazılardan dolayı tüketici tarafından kalitesinin anlaşılamadığmı söyleyen Gürel, "Sadece fiyat yönünden alıcı bulması nedeniyle zarar görmeye başladık" dedi. Iran'ın Türkiye sınınndaki çimento fabrikalanna bedava yakıt ve elektrik verdiğini tespit ettiklerini belirten Çimentaş yetkilileri, mağduriyetlerinin önlenmesini, aksi takdirde bu bolgedeki pazann büyük zarar göreceğini söylediler. İŞÇİNİN EYREMNDEN ŞÜKRAN SONER Tahkim Tutulması Medyamız bizi güneş tutulmasına bakarken göz- lerimizi kaybetmekten korumaya çalışırken, tahkim tutulmasına çarpılıverdik. Yıl 1985 mi, 1986 mı desem, Türkiye'de medya gü- cü böytesine etkıli değilken, ya da bu ölçülerde tek yanlı ideolojinin, tekellerin emrine girmemişken, ABD'deki medya gücüne şaşıp kalmıştım. KitJeleri her gün bir başka konunun peşinde sürüklemekte, so- nunda kendi yaşamlanna dair hiçbir konu üzerinde düşündürmemekteki becerilerine, acılı bir öfke ile kanşık şaşıp kalmıştım. Koca ABD'nin her kültürden, eğitim düzeyindeki vatandaşlan akıl almaz bir sürü psikolojisinde birkaç gün bir Rus gemisinden kaçağın, CIA, KGB ajanlan arasında el değiştirmesi öyküsü ile yatıp kalkıyorlar- dı. Toplum birkaç günde sokaklara dökülüyor, döne- min Sovyetler Biriiği yönetimine karşı gösteriler bir- birini izliyordu. Üç gün sonra bu konunun işlevi bitiyor, sıra Bir- leşmiş Milletler'de yapılacak bir önemli toplantı için gelen dünya liderlerine geliyordu. ABD medyası na- sıl beceriyorsa, Birleşmiş Milletler'de tartışılan, insan- lığı, doğal olara ABD vatandaşlannı da çok yakından ilgilendiren, tavır almalan gereken konulardan biha- ber bırakmak üzere, gündemdeki konulan, sorunla- n "s" geçiyor, New-York sokaklannda dolaşan dün- ya liderlerinin magazin haberieri ile onurlandınlıyor- du. Boynuz kulağı geçermiş. Bizim medya, küçük Amerika olduğumuzu her gün bir yeni başansı ile ka- nıtJıyor. Biz günlerdir ana haberlerde, ara haberier- de, özel proğramlarda, güneş tutulmasına takıldık. Güneş tutulurken güneşe bakmamak, gözlerimizi kör etmemek üzere o kadar çok uyanldık ki, güne- şe bakmadan güneş tutulmasını bize en iyi göster- meyi vaad eden televizyon kanallannın büyüklüğü ile büyülendik. Ecevit Hükümeti arada yağdan kıl çeker gibi, tah- kim ve özelleştirme ile ilgili anayasa değişikliklerini meclisin ilk oylamasından geçiriverdi. Bu arada Er- bakan'ın siyasete dönebilmesi, seçmenine yeniden "selamünaleyküm"diyebilmesi daha da kolay olu- verdi. Başbakan Ecevit hem "tahkim"uğruna, seçim ya- sası değişikliği pazarlığına "evet'dedi. Hem de, "Er- bakan yaraıianamaz"yorumunu yaptı. Koalsiyon or- tagı ANAP'ın Başkanı Mesut Yılmaz ise, farklı bir seçmene mesaj yollamak üzere "Erbakan bu yasa- dan yararianacak"dedi. Zaten pazarlığın sahibi Fa- ziletliler de "Erbakan tabii ki yararlanacak, ama biz tahkime sadece Erbakan'ı kurtarmak üzere onay ver- mediK hem tahkimi, hem de Erbakan'ı istiyorduk."açık- laması ile, tartışmalara açıklık getirdiler. Fazilet ve DYR muhalefet partileri olarak, emek cep- hesinin asla bir siyasi partinin toplayamıyacağı kit- leleri 24 temmuzda Ankara'ya toplayabilmesi karşı- sında, SSK konusunda farklı bir söylem tuturmuş- lardı. Muhalefet yapar gibi görünmeyi parti çıkarla- nna uygun görmüşlerdi. SSK'da hükümeti eleştirir, işçinin yaşamı ile bağını doğrudan kuramadığı, ama bir btçtmde kendisi için iyi olmadığını sezdiği tankim- de ödün verirlerse çok fazla zarar görmeyeceklerini hesaplamışlardı. Hükümetle muhalefet arasında bu anlamda şaha- ne bir denge kuruldu. Hükümet'n anayasa değişik- likleri için muhalefet oyuna gereksinimi vardı. Erba- kan rüşveti ile muhalefetin zaten karşı olmadıgı tah- kime "evefdemesi yetiyordu. SSK'da muhalefetin yasaya karşı görüntüsü sürdürülebilirdi. Tabii emek cephesinin engellemesi, sokaklann si- yasette kurulmuş bu şahane(!)dengeyi bozmaması için, kimi zamanlamalar iyi değeriendirilmeliydi. Şem- si Denizer'in öldürülmesi resmi açıklamalardaki bo- yutlarda kalsa bir özel hesaplaşma, cinayet gibi kit- lelere ulaştınlsa da, zamanlama olarak Hükümet'in çok işine yaradı. Güneş tutulmasından önce birkaç gün de Denizer cinayetinin öyküsü ile yatıp kalkarak, SSK'lı, tahkim- li, vergi bağışlı, özelleştjrmeli, IMF diktesi ana gün- demimizi unuttuk. Emek cephesi, emekçiler bu gündem bonbardu- manına rağmen arada, "bizim işler ne oluyor?"diye düşünmeye kalktıklannda, "Tahkimden dönüş yok, ama SSK'dan kurtulabilirsiniz.."gibi, zaaflanna ses- lenen bir noktadan oyalandılar. Orneğin 9-10 ağus- tos krit'k günlerinde, emek cephesi konfederasyon- lar ve meslek örgütJeri liderleri toplantılarda ne ya- pacaklannı tartışırlarken, siyasetten, Meclisten ge- len mesajlarda hep "tahkimden kurtulş yok ama SSK kurtanlacak"sinyaleri vardı. Bilindiği üzere emek cephesinin yumuşak karnın- da, Türk-iş'in lideri Bayram Meral simgesinde, işçi "SSK'da duyarlı ama tahkim için direnemez"engeli vardı. Bu karmaşa, kaşla göz arasında Meclisin uyum- lu iktidan ile muhalefeti ilgili komisyonlarda işleri çok güzel sıraya koymuşlar, önce tahkim, sonra Erbakan'ı kurtaracak siyasi partiler yasası değişikliği, sonra sermayeyi, rantçıyı kurtaracak vergi ödünleri, arka- sından SSK, İMF reçeteli diktanin aynı proğram an- laşmasını ilgili komisyonlardan geçirivermişlerdi. Biz güneş tunJmasma medyamız tarafından indeks- lenmiş olarak, gözlerimizi kurtarmak üzere güneşe değil, televizyonlara bakarken, önce tahkim tutul- masına çarpıldık. Arkadan aslında demokratik ola- rak karşı çıkamıyacağımız, siyasi partiler yasası de- ğişiklikleri, ne yazık ki Sadece Erbakan'ı kurtarmak üzere bir çirkin siyasi pazarlığın sonucu olarak gün- deme geldi. Sermaye ve ranta vergi ödünü, bu düzende Allah kelamı gibi bir şey. Olmazsa olmaz olarak zaten çı- kacaktı. Geriye cuma günü tahkimin ikinci oylama- sı ve SSK kalıyor. Oralarda emek cephesi bütün bu tuzaklardan sıy- nlıp, dengelerde birşeyleri değiştirebilir mi? Güç ola- rak elbette herşeyin üstünde gücü var. Ama çok az olarak kullanabildiği de tartışılmaz bir başka gerçek. Emek gücü kendine kurulan tuzaklara çok kolay dü- şüp, gücünü çoğu kez kullanamıyor. Kullanabilse bu düzen bu kadar çok emek karşıtı böyle sürüp gkdebilir miydi?... i1 Yaşam, kalbin iki vuruşu arasındaki zamandır. Kalbinizi koruyuru TÜRKKALPVAKFI 19 Mayıs Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL Tel: (0212) 212 07 07 (pbx)10Hat Faks:(0212)2126835
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle