Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6TEMMUZ1999SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ /ekonomka cumhuriyetcom.tr 13
Fon'un koşul olarak öne sürdüğü yasal değişiklikler milletvekillerini yoracak
MF için yoğun mesaiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Uluslararası Para Fonu"nun (IMF) stand-
by anlaşma masasına oturmak için ko-
şul olarak öne sürdüğü yasal ve anaya-
sal değişiklikler, TBMM'nin ve hüküme-
tin yoğun bir çahşma surecine girmesi-
ni gerektiriyor. Sosyal güvenlik, ulusla-
rarası tahkim ve tanmsal destekleme dü-
zenlemeleri konusunda, sayısal üstün-
lüğünün yanı sıra muhalefetin de destek
verecek olması nedeniyle hükümet, par-
lamentoda sağladığı rahatlığa karşın ka-
muoyunda tepkiyle karşılaşacak.
Hükümetin 2000 yılına IMF'yle pa-
• Hükümetin 2000 yılına IMF'yle parasal kaynak içeren bir stand-by anlaşması imzalamış
olarak girebilmesi, koşullann gerçekleştirilmesine bağlı bulunuyor. IMF, 1999 yılımn ikinci
yansında faizdışı fazlanın en az 700-800 trilyon lira arttınlmasını istedi.
rasal kaynak içeren bir stand-by anlaş-
ması imzalamış olarak girebilmesi. ko-
şullann gerçekleştirilmesine bağlı bu-
lunuyor. IMF'nin sosyal güvenlik. ta-
nmsal destekleme ve özelleştirmeler gi-
bi "klasik değisiklik koşuHannın" ya-
nında hükümet. bütçe disıplinı koşuluy-
la karşı karşıya bulunuyor. IMF. 1999 yi-
lının ikinci yansında kamu harcamala-
nnın sıkı denetıme ahnarak. faizdışı faz-
lanın en az 700-800 trilyon lira arttınl-
masını istedi. Ancak bu tutar, IMF'nin
koşullannın yerine getirilmesi durumun-
da yapılacak anlaşmayla ilk aşamada ak-
tarmayı öngördüğü parasal miktara ya-
kındüzeyde bulunuyor. IMF'nin ilk aşa-
mada aktaracagı 2-3 milyardolar, bugün-
kü kurüzerinden 851 trilyon lira-1 kat-
rilyon 276 trilyon liraya denk geliyor ki
bu tutar Hazıne'nin bir ayda iç piyasa-
lardan gerçekleştirdiği borçlanmanm al-
tındakaldığı gibi, yalnızca CavitÇağlar' a
ait Interbank'ın kurtanlması için harca-
nan miktara eşit düzeyde bulunuyor.
IMF'yle anlaşma masasına oturulma-
sı için sosyal güvenlikte öncelikle emek-
lilik yaşını ve prim ödeme gün sayısmı
yükselten yasanın çıkanlması isteniyor.
Ardından bu konuya ilişkin olarak
SSK/nın yapısında yasal değişikliğe gi-
Belli limitin üzerindeki işlemlerin, bankalar aracılığıyla yapılması zorunluluğu geliyor
Para harekeüerine yaknı takipANKARA (AA) - Maliye Bakanlıgı, vergi kayıp
ve kaçağı ile daha etkin mücadele için, parasal iş-
lemleri çok daha yakmdan takıbe hazırlanıyor. Edi-
nilen bilgiye göre. merkezi denetim elemanlan tur-
nelerkapsamında yaptıklan vergi denetimlerinde, ban-
ka kayıtlanna da yöneldi.
Bu çerçevede. bankalar kanalıyla yapılan büyük
hacimli ödemelerin dökümleri çıkanldı. Söz konu-
su işlemlerde taraf olan kişilerin vergi mükellefi olup
olmadıklannabakıldı. tlk tes-
pitlerde, bankalar aracılığıy-
la büyük miktarlı ödeme ve-
ya tahsilatta bulunan birçok
kişinin, vergi dairelerinde kay-
dınm ohnadığı görüldü.
Denetim elemanlan, bu
yöndeki araştırmalannı süirdü-
rürken, Maliye Bakanlıgı da
parasal hareketlerin çok daha
iyi izlenmesi için harekete
geçti. Bunun da vergi refor-
munda var olan yetkinin kul-
lanımı ve vergi numarasınm
yaygınlaştınlması ile gerçek-
leştirileceği bildirildi.
Vergi reformu sırasuıda Vergi Usul Kanunu'nda
yapılan bir değişiklik, bu izlemede temel dayanak-
lardan biri olacak. Söz konusu kanunun mükerrer
257. maddesi uyannca, Maliye Bakanlığı'na, mü-
kelleflerin muameleleri ile tahsilat ve ödemelerini,
banka veya diğer finans kurumlan aracılığı ile yap-
malannı zorunlu kılma yetkisi verildi.
Düzenlemede Maliye'nin, tahsilat ya da ödeme-
lerin bankalann ve diğer finans kuruluşlannın düzen-,
TÜRMOB ve VAVEK'ten öneriler
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşa-
\irler ve Yeminli Malı MüşavirlerOdalan Bir-
liği (TÜRMOB). vergi kanunlannda yapıl-
masını istediği değişikliklerle ilgili önerile-
rini, Maliye Bakanı Sümer Oral'a sundu.
TÜRMOBun önerilen arasında. "enflas-
yon nnıhasebesT sistemi getirilmesi de yer
alıyor. TÜRMOB'dan konuya ilişkin yapılan
yazılı açıklamada, "Maliye Bakanı Sümer
Oral'ın da TÜRMOB'un önerikrine geniş öl-
çüde katıldığı ve TBMM tatik girmeden ver-
gi kanunlannda bazı ryüeştirmeler yapacak-
lannı söylediğr ıfadeedildi.
Bu arada, malı mılat ve nereden buldun tar-
tışmalan sürerken kayıt dışı paranın, teşvik
belgeli yatınma yönlendirilmesi koşuluyla
kaynağınin sorulmaması önerildi. Bu öneri,
Vatandaşın Vergisini Koruma Derneği (VA-
VEK.) Başkanı, eski SSK Genel Müdürü Ke-
mal Kılıçdaroğlu'ndan geldi.
ledikleri belgelerle kanıtlanmasını isteyebileceği ifa-
de edildi ve Bakanlığın bu zorunluluğu belirli limit-
ler ya da mükeüef grubu için işletebüeceği de hûk-
me bağlandı. Maliye yetkilileri, söz konusu yetkinin
önümüzdeki dönem kullanılacağmı bildirdi.
Vergi numarası sırada
Parasal hareketlerin izlenmesinde ikinci araç ise
vejj,i rmrn?niş; olacak. Gayrimenkul ile taşıtlann
ahm ve satımmda uygula-
maya giren vergi numarası,
kasım ayında bankacüık sek-
töründe de hayata geçirilecek.
Maliye Bakanlığı'ndanbir
üst düzey yetkili, "Bugün
bakıyorsun bir işlemde 100-
200 miryartık ödeme ya da
tahsiiatyapanlar. hayatiann-
da hîç beyanname vermemiş,
vergi mükeüefi olmamış. Ye-
ni uyguiama, kayrt dışı eko-
nomiyi kavramamızda en te-
mel araç olacak" diye ko-
dilerek, sağiık ile sigorta hizmetlerinin
aynlması öngörülüyor.
Özelleştirmeler konusundaki engelle-
rin kaldınlması için anayasanın 47. mad-
desinde değişiklik yapılarak "özelleş-
tinneyle Ugili yasal düzenlemeler yapt-
lacağı" anayasaya yerleştiriliyor.
Tahkime ilişkin olarak öncelikle ana-
yasa değişikliğine gidilecek. Anayasa-
nın yargı yolu başlıklı 125. maddesi ile
Danıştay denetimine ilişkin 155. mad-
desınde yapılacak değişikliklerin ardın-
dan tahkımle ilgili yasal düzenleme de
yapılacak.
BAYEVDIRLIK BAKANLIĞI
'Emlakbank
kuralı bozdu'
ANKARA (AA) - Bayındırlık ve Iskan
Bakanlıgı Müsteşan Metin Üğdül, lller
Bankası'nın Türkiye'nin altyapısını oluş-
turmak üzere kuruldugunu, Emlak Ban-
kası ile belediyelerin de bu kurumun or-
taklan olduğunu vurgularken,"ancakşim-
di bu üçgen balansını kaybettT dedi.
Ügdül. llller Bankası Bölge Müdürle-
ri toplantısının açüışında yaptığı konuş-
mada, tller Bankası'nın Türkiye'ye yatı-
nmlannda diğer ortaklan arasında yer
alan Emlak Bankası'nın, son yıllarda yap-
tığı lüks konutlarla bu işlevini yitirdiğini,
lller Bankası ile beledıyeler arasındaki
ilişkilerin de kopma noktasına geldiğinı
söyledı.
Belediyelerin bir yatınm için hevesle ll-
ler Bankası'na basvurdugunu. oradan kay-
nak alarak yatınma yöneidiğini, ancak
daha sonra yahnmın geriye dönmesi ile
belediyelerin borç erteletmeye başladığı-
nı bildiren Üğdül, "tller Bankası, karşı-
hksız kaynak veremez" dedi.
Çin, ÖTjeUeştirmeye
'hayır'dedi
Piyasa ekonomi-
sine sancılı geçişin
ve büyük dönüşüm-
lerin yaşandığı
Çin'de kamu işlet-
melerinin genış çaplı özelleştirilmesi-
ne karşı çıkılıyor.
Devlet Başkanı Ciang Zemin. Çin
lComünist Partisi'nin (ÇKP) 78. kuru-
luş yıldönümü nedeniyle yaptığı konuş-
mada. "Uluslararasıçevreterde, kamu
işletmelerinin özel sektöre devredilece-
ği yolunda, bazı komünist parti üyele-
rince de paylaşüan yanlış bir görüş bu-
lunduğunu, ancak halkın malı olan bu
işletmelerin özel kişilere devredüeme-
yeceğüıi" söyledi.
Ciang, '*Bü>ük miktardadevlet his-
sesi azsayida kişinin cebine girerse. sos-
yalist sistemimiz ekonomik temelinden
yoksun kalır" dedi.
Kamu işletmelerinin mülkiyetini pay-
lara ayırarak hisse senedi satışına baş-
layan Çin. başlangıçta bazı işletmele-
rin tümüyle özel ellere geçmesine izin
vermiş. ancak geçen yıl bu uygulama-
yı sınjrlayarak bu tür işletmelerin ço-
ğunluk hisselerinin devletin elinde kal-
masını karara bağlamıştı.
Avrupa'yıyaşsorunuçökertecekAvrupa'da doğum oranlannda yaşa-
nan düşüşün. önümüzdeki 25 yıl içinde
ekonomik büyümeyi durdurabileceği
uyansında bulunuldu.
Ekonomı ve lş Çevresi Araştırma Mer-
kezi (CEBR). Avrupa Bırliği'nin (AB),
cıddi ekonomik krizlerle karşı karşıya
kalabileceğıni vurgulayarak, bu krizlerin
hükümetlen istıkrarsızlığa sürükleyebı-
leceğini ve hatta tek para binmı euroyu
ortadan kaldırabilecegine dikkat çekti.
Reuters'in haberine göre, merkezi
Londra'da bulunan ekonomik daruşma ku-
ruluşu CEBR. doğum oranlanndaki dü-
şüş dolayısıyla çalışacak kimse buluna-
mayacağını. bunun da ekonomik büyü-
• AvTupa Birliği'nin (AB).
ciddi ekonomik krizlerle karşı
karşıya kalabileceği, hatta tek
para birimi euroyu ortadan
kaldırabilecegine dikkat çekildi.
meyi durdurabilecegini bildirdi. '
CEBR. Batı ve Dogu Avrupa'da doğum
oranının yaşlılann yerini dolduracak dü-
zeyin altında kaldığını ve nüfusun orta-
lama yaşmın dramatik boyutta yükselme-
sine yol açtığını kaydetti. tşgücünün,
2005 yılına dogru düşmeye başlayacağı-
nı ve daha küçük bir çalışan nüfusun, gi-
derek artan emekli nüfusu destekleme-
nin yükünü taşıyacağı belirtildi.
CEBR, AB'nin en büyük beş ülkesi-
nin. rnevcut işgücü seviyesini koruya-
bilmek için 2050 yılına kadar 35 milyon
ışçi transfer etmek zorunda olduğunu
duyurdu.
Asya'da bu sorun bir asır sonra
Japonya'nın da benzer demografik
baskılar altında kalabileceğıni kaydeden
CEBR, ABD'nın daha az sorunlarla kar-
şılasmasınınbeklendiğini belirtti. CEBR,
Asya ve Latin Amerika'daki gelişmekte
olan piyasalann bu tür sorunlarla ancak
bir asır sonra karşılaşabileceklerini kay-
detti.
Kısa... Kısa... Kısa.
• BULGARtSTAN'ın ulusal para
birimi olan Leva'dan üç sıfir atıldı.
Yeni uygulama kapsamında aynca, 1
Leva 1 Alman Markı'na eşitlendi.
Bulgaristan Merkez Bankası (BNB)
da bastınlan yeni banknotlan dünden
itibaren tedavüle sürmeye başladı.
• JAPONYA Tokyo Bonası Nikkei
Endeksi, 1997 yıhndan bu yana ilk kez
18.000 sınıruıı asü. Aynca, Japonya
Merkez Bankası'nın (BOJ) Japon
Yeni'ne müdahak etmesrvle ABD
Dolan. Japon Yeni karşısmda değer
kazandL BOJ'un >ılın ikinci üç aylık
dönemine ilişkin hazırladıgı raporda,
iş çevrelerindeki güvenin giderek
arttığı belirtiktL
• ENDONEZYA'nın eski Devlet
Başkanı Suharto'nun oğlunun da
hissedan olduğu Sempati Havayolu
Şirketi iflasını açıkladı.
Endonezya'nın üçüncü büyük
havayolu şirketi olan Sempati Air,
Asya'daki finansal kriz ve büyük
borçlan dolayısıyla 1998 Haziran
ayında faaliyetini durdurmuştu.
• DÜNYA Tıcaret Örgütü'nün
(WTO) baskanuğı için üzerinde
anlaşmaya vanlan Tayland Başbakan
Yardımcısı Supaçai Paniçpakdi,
kendisine düşen iki yıllık görev
süresinin az olduğunu açıkladı. Yoksul
ülkelerin desteğini alan Taylandfa aday
ile başta ABD ohnak üzere
sanayileşmiş ülkelerin desteklediği
Moore arasındaki adaylık yanşı,
VVTO'yu tam bir kilhknme noktasma
getirmiş bulunuyor.
İŞÇİNİNEVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Bardağı Taşıran Damla
Dün öğle saatlerinde, Radyo Cumhuriyet'te "Eme-
ğin Gündeminden" programı için canlı yayına ala-
bilir miyim diye aramıştım. Erken biten, daha doğ-
rusu kesilen görüşmeler nedeniyle Türk-lş'in ve
DlSK'in toplantıya katılan uzmanlan Oğuz Oyan ile
Ahmet Asena'ya kolayca ulaştım.
Sosyal güvenlik reformu üzerinde işçi-işveren ta-
raflar, meslek örgütleri kimi ortak noktalarda bulu-
şabilirier mi arayışı vardı. Uzmanlar düzeyinde ya-
pılan toplantıda işveren taraflan, simgesel işsizlik si-
gortası ve iş güvencesi getirilmesine "hayır" demiş-
ler; özel sektörde yüzde 61 oranındaki sigortasız ça-
lıştınlanlan. kaçaklan sigortalı yapmaya ilişkin önlem-
lere bile katılmamışlar.
DİSK yönetiminin bu toplantılar öncesi alınmış bir
karan var. Simgesel niteiikteki işsizlik sigortası, iş gü-
vencesine ilişkin yıllar öncesinden işveren örgütle-
rinin de razı olacaklannı söyledikleri kimi düzenle-
meler gelmeden, işçintn emeklilik yaşı pazariık ko-
nusu yapılmayacak.
Türk-lş'in de bugün başkanlar kurulu toplanıyor.
Görüştüğüm sendika başkanlan, SSK'ye devlet kat-
kısı da dahil en yaşamsal ve SSK'yi gerçekten kur-
tarmaya yönelik önlemler ahnmadan, bir tek emek-
lilik yaşını yükseltecek bir yasa degışıkliğıni kabul et-
menin söz konusu olamayacağını söylüyoriar. Sen-
dika liderleri teslim olsalar bile, aşağıdan gelen öy-
le bir tepki var ki bunu ağızlanna alamayacaklar.
Gerçi hükümetin ve işverenterin amaçladıkJan, ger-
çekten sosyal güvenlik reformu üzerine bir uzlaşma
değildi ki. Onlar da işçi sendika liderlerinin ne kadar
teslimiyetçi olurlarsa olsunlar, tek başına emeklilik
yaşının yükseltilmesine onay veremeyeceklerini bi-
liyoriardı. Amaç, sosyal güvenlik reformu adı altın-
da emeklilik yaşının da pazariık konusu yapılabilme-
si ve kabul editebılir kimi yaş yükseltmeye ilişkin ra-
kamlann dillendirilmesiydi. Ekonomik Sosyal Kon-
sey'den beklenen, sonuç otarak emeklilik yaşının yük-
seltilmesine ilişkin bir genel kabul görü.
Harb-lş'in başkanı Izzet Çetin'e, onlardan onay
beklenmediğini, emeklilik yaşının pazariık konusu ya-
pılması ve yükseltilmesinin tartışılmış olmasının ye-
terii olacağını anımsatıyorum. Işçi konfederasyon-
lannın başkanlannın bir paket içinden tek başına
emeklilik yaşının tartışılması, dolaylı yoldan da olsa
onayiatılması tuzağına düşmeyecekJerinin altını çi-
ziyor.
Çok fazla şeyin üst üste gelmesi ile gelinen bir pat-
lama noktasında bulunulduğunu anımsatıyor. Bugü-
ne kadarki sessiz duruş, sendikalardaki olumsuz
gelişmelerin ölçü alınmasını büyük bıryanılgı olarak
değerlendiriyor. "öyle birsınır çizgisine gelindiki kim
olursa olsun, biri 'Haydi arkadaşlar' dediği anda ok
yaydan çıkacak. Bahareylemlerinde, benzen büyük
işçıdirenişlerinde, patiamalann çoğunluğunda lider-
lerçokdaöneçıkmamıştı. Koşullaruygundu, birkı-
vılcım, ateşiyakmaya yetmişti" diyor.
Kafam bir şeye basmıyor. Rakamlara, uzmanla-
nn verdikleri bilgilere bakıyorum. Hükümet, Türkiye
koşullan için gerçekten mezarda emeklilik yaşını çı-
karsa bile ne elde edecek? SSK'den yeni emeklile-
ri tümden durdursanız sağlanacak maddi katkı tril-
yonla, SSK açığı katrilyonlaıia ifade edıliyor. Oysa
SSK kaçaklannı yakalasanız, Türkiye'nin kayıt dışı
ekonomisini kayıt altınaalmaya çalışsanız, vergi bü-
yük kazancı bir yana, SSK bugünkü krizinden kur-
tulacak.
Ne hükümet ne de işverenler buna yanaşıyorlar.
Peki ya IMF ne yapıyor? Onun derdi, Türkiye'nin pa-
ra dengelerinin düzeltilmesi, yabancı paranın güven-
cealtınaalınması değil mi? IMF kafayı. SSK'yi mad-
di olarak kurtaramayacak emeklilik yaşına bu kadar
takjyorda neden parasal kaynak olacak kaçakJarüze-
rinde durmuyor? Yoksa IMF dünya sermayesinin
çıkariannı, güvence altında olmasını kollamıyor mu?
Sorumun yanıtını bilim insanı, araştırmacı Erinç
YeMan'dan alıyorum. Yetdan, araştırma sonuçlan ile
SSK gerçeğini özetledikten sonra neden önemli pa-
ra degeri olmayan emeklilik yaşı yerine, asıl para de-
ğeri olan konulara ağırlık verilmediğinı açıklarken, As-
ya kaplanlan krizinden sonra ortada kalan, nereye
gideceğini bilemeyen, yerarayan sıcak paradan söz
ediyor. Kriz sonrası bu ülketerde kalamayan sıcak
para, emeğin aynı ölçülerle sömürülebileceği, ama
kendisinin daha güvencede olacağı ülkelerden bin
olarak Türkiye'yi görmek istiyor.
SSK'nin kurtanlması, Türkiye'nin bütçe açığı ba-
hane, yabancı ve yerli sermaye, emeöin daha daha
ucuz olacağı birTürkiye istiyor. Türk-lş, DİSK, Hak-
Iş ve diğerteri, IMF'nin son pazariığında emeklerine
fiyat biçilenler, bütün bu olup bitenlere "evef"
diyebilecekier mi? Bana, bardak taşmak üzere gibi
geliyor.
J\LONUK YAZARLAR I Prof. Dr. ERÎNÇ YELDAN a/** <?«««««,- Yrd. Doç. Dr. AHMET H. KÖSE>.«*««
Türk sosyal güvenlik sisteminin yapısal sorunları üzerine gözlemler
Türk sosyal güvenlik sisteminin 1990'la-
nn başmdan bu yana bozulan makro eko-
nomik genel dengelerin ve çözülen kamu
maliyesinin biruç uzantısı olarak sürdürü-
lemez boyutlarda bir finansal ve idari kriz
içinde olduğu bilinmektedir. Nitekim, gü-
nümüz itibanyla sistemin nakit açığının
milli gelirin yüzde 2.5'e ulaştığı hesaplan-
makta ve bu açığın 2050 yılına kadar yüz-
de 10.1 'e ulaşacağı öngörülmektedir.
Ancak, IMF heyetinin geçen ay içinde-
ki ziyaretiyle gündeme yerleşen 'sosyal gü-
venlik sisteminde yapısal reform" tartışma-
lan, sorunu genellikle 'emeklilikyaşı' üze-
rine yoğunlaşhrmakta ve ulusal ekonomi-
yi yapısal nitelikli sorunlanndan kopartmak-
tadır. Oysa ki Türk sosyal güvenlik siste-
minin kendine özgü koşullan, gelişmiş ül-
kelerin genellikle yaşlanan nüfuslanna da-
yalı demografik sorunlanndan aynlmakta
ve krizin kaynaklannın basit ve aktüeryel
denge hesabından ibaret olmadığını, aksi-
ne ekonominin yapısal nitelikli birdizi so-
rununun, bir yansıması olduğunu ortaya
Örneğın. 1985 nüfus sayımı sonuçlan-
na dayanarak yapılan kaba hesaplamalar,
var olan yaş demografisi içinde, 1 emek-
liye 9 aktif çalışan ve prim ödeyen sigor-
talı olabileceğini gösterirken. mevcut du-
rum. 1 emekliye yalnızca 1.9 aktif sigor-
talı oranını vermektedir. Dolayısıyla Türk
sosyal güvenlik sisteminin içinde bulundu-
ğu sorunlann. 'nüfusun yaşlanması' olgu-
sundan değil, özü itibanyla idari ve yapı-
sal nitelikli faktörlerden kaynaklandığı an-
laşılmaktadır.
Bu çalışmada sistemin içinde bulundu-
ğu krizin boyutlan ve yapısal nitelikli so-
runlan ele alınmakta ve uluslararası ülke
deneyimleri ışığında çözüm önerilerinin
değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bura-
da vurgulanılması gereken, formel sosyal
güvenlik sistemlerinin içinde bulunduğu
krizin aslında ulusal ekonominin temel so-
runlannın bir yansıması olduğu ve ulusal
mal. finans ve işgücü piyasalanmn yapı-
sal niteliklerinden bağımsız olarak ele alı-
namayacağıdır.
Bu çalışmada da. böylesi bir yaklaşım-
dan hareketle. sistemin içinde bulunduğu
sorunlann \e çö-
züm önerilerinin
tartışılması siya-
si ve iktisadi ger-
çeklerden bağım-
sız tutulmamak-
ta ve ulusal eko-
nominin içinde
bulunduğu so-
runlar yumağı
içinde ele alın-
masına öncelik
verilmektedir
Bu çerçevede bakıldığında sosyal gü-
venlik sisteminin temel sorunlannın doğ-
ru oiarak algılanabilmesı, doğal olarak.
ulusal ekonominin demografik özellikle-
rinin ve işgücü piyasalanmn yapısının ger-
çekçi analizinden geçmektedir. Bu açıdan
ilk gözlem. Türkiye nüfusunun giderek
yaşlanmasıdır.
Bu olgu, yakın bir gelecekte ülkemizde-
ki pasif sigortalı (emekli) sayısının artaca-
Sektörel düzeyde aktif sigortalılann
isdihdam içindeki payı (%)
• 1990
Oi997
rToplam
b\
Tanm
ğı anlamma gelerek, kamu maliyesi ve sos-
yal devletin bu alandaki yükümlülükleri-
nin artacağını işaret etmektedir.
Ancak, bu olguya sosyal güvenlik siste-
mi çerçevesinde daha yakından bakıldığın-
da, sorunun demografik değişimin kendı-
sinden daha çok. aktif nüfusun işgücü pi-
yasalanna katılım biçiminden kaynaklan-
dığı gözlenmektedir. Nitekim, bu alana iliş-
kin çahşmalar(Yentürk 1997, Köse ve Yel-
dan 1996. Bulutay 1995, Şenses 1996),
Türkiye işgücü piyasalannda kayıt dışı'mar-
jinal işgücü kullanımının yaygın olduğu-
nu ve bu eğilimin giderek arrfığını ortaya
koymaktadır.
Buna göre
1996yıhdikka-
te alındığında 12
yaş ve üzerinde-
ki ekonomik ola-
rak aktif nüfus
(toplam işgücü)
22.9 milyon kişi
olup: bu topla-
mm yaklaşık 1.4
milyonu işsizdir.
Bu kitlenin dı-
şında kalan 21.5 milyon çalışan nüfusun ise
yalnızca 10.7 milyonu aktif olarak sigor-
tahdır. Dolayısıyla, sistemde yan yanya
bir kaçak (kayıt dışı istihdam) mevcuttur.
Başkabır ifade ile 10.7 milyon aktif sigor-
talı. 4.5 milyon emekli ve 36.2 milyon ba-
ğımlı olmak üzere toplam 40.7 milyon ki-
şiye fon sağlamaktadır İşgücü piyasalan-
mn bu yapısı sonucu, sistemde emekli ba-
şına düşen aktit sigortalı sayısı 2.3 düze-
Sana.
yinde kalmaktadır. Bu oranın, kaba bir he-
saplamayla, kayıtsız işgücü kullanımının en-
gellendiğı, tüm calışanlann sosyal güven-
lik sistemi içerisinde yer aldığı birdurum-
da, 5+ düzeyine yakmlaşacağı açıktır.
Elimizdekı veriler, sektörel düzeyde ak-
tif sigortalılann payını sanayide yüzde 68,
hizmetler sektörlerinde ise yüzde 78 ola-
rak \ ermektedir. Tanm sektöründeki kayıt
dışı konum ise ürkütücü boyutlardadır. Yüz-
de 10 düzeyine ancak ulaşan sigortalılaş-
ma oranıyla tanm sektörü emek piyasası-
nm dual yapısını tüm çıplaklığıyla sergile-
mektedir.
Gerçekten de şekilde sergilenen verile-
nn en çarpıcı yanı. 65 milyon nüfuslu ulu-
sal ekonominin sadece 9 milyon aktif si-
gortalı tarafından finanse edilen sosyal gü-
venlik şemsiyesi altında turulmaya çalışıl-
masıdır. Türk sosyal güvenlik sistemi bu ha-
liyle son derece cılız ve güdük bir görünüm
arz etmekte; ve çalışan nüfusun kayıt dışı-
na itilmiş, marjinalleştirilmiş olan yapısı-
nın tüm sağhksız öğelerini özümsemek zo-
runda kalmaktadır.
Dolayısıyla, Türk sosyal güvenlik siste-
minin sorunlannın ana kaynağı. ulusal emek
piyasalannda gözlenen kayıt dışılık ve mar-
jınalleşme özelliklerinde yatmaktadır. Bu
haliyle sosyal güvenlik kuruluşlannda göz-
lenen finansman krizinin aslında doğru-
dan doğruya işgücü ve mal piyasalannda-
ki yapısal çarpıkhldann ve genel makro
ekonomik dengesizliğin bir yansıması ol-
duğu açıkça görülmektedir.
Yarın: Prim ve yaş sorunu
• ' . . . ;
.11
lf
•. i- ,
, h. ' • \ .ı
.' !•:• . . i
İstinye'den •
En Taze
Haberler ,
Borsacı'da '
orsacı
B
HAFTMJK EKOMOMİ OERGİSİ
orsacı
YATIRIM YAPMAK İÇİN
YABANCHAR
NEZAMAN
GEECKLER
NEYEYATKM
YAPACAKLAR?
SÖYLEŞİ: BVIEK SİGORTA GENEL
MÜDÜRÜ HAÇİK COPİKOĞLU
ALTINYILDIZ ŞEKERBANK. MİGR0S
BEKO ELEKTRİK. ÇELIK HALAT. SÖNMEZ
FILAMENT. DARDANEL FRIGO PAK. GORBON IŞIL
FİNANS LEASING. EGE BIRACILIK, ARDEM. TSKB.
SABANCI HOLDlNG. OKAN TEKSTİL
"BORSADAKİ REHBERİNİZ"