Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 TEMMUZ 1999 CUMARTESİ
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Balkanlar'da Yeni Oluşum
Bizde kimileri, Ortadoğu ve Balkanlar'da ba-
nş ve istikrar ortamının bir türlü sağlanamamış
olmasına bakıp,, oralarda Osmanlı egemenliği
dönemini anımsatarak, o dönemlerde bu kar-
gaşanın olmadığını vurgularlar, böylece impara-
torluğun adil yönetimini, üstün niteliklerini öne
çıkarmaya çabalarlar.
Oysa Osmanlı Balkanlar'dan çekilmeden ön-
ce de burada kanşıklıklar, güvensizlik hüküm
sürüyordu. Ne de olsa Avrupa içinde olan bu
topraklarda, ulus devletin alıp başını gittiği bir
döhemde ekonomik olarak güçsüz, sosyal ge-
lişmeleri izlemek ve gereklerini yerine getirmek
yeteneğini çoktan yitirmiş bir imparatorluğun
çatısı altında karmaşık sorunlara çözüm ara-
mak elbette akılcı da değildi, mümkün de...
Balkanlar'da ve Ortadoğu'da sorunların bir
türlü çözülemeyişinin nedeni, ortaya atılmış olan
'Doğu Sorunu' görüşünün içerdiği tutarsızlıklar
ve menfaat çekişmeleriyle, gelişmelerin bölge-
lerin kendi iç dinamiklerinden çok, emperyaliz-
min girişim ve çıkarlarından kaynaklanması, u-
lus devlet ile etnisitenin birbirine kanştınlması,
bazı bölgelerde ise devletlerin aşiretlere, tarikat-
lara, şıhlara endekslenerek, sınırların, bu görü-
nür kuklaların ardında emperyalist çıkariara gö-
re yapay olarak çizilmesinden doğuyordu.
• • •
Şu Balkanlar'a bakın! 20. yüzyılın başındaçe-
kişme, çatışma, savaş odağıydı. 20. yüzyılın so-
nunda da öyle. Çatışmasız geçen tek dönem
ise, bölge ülkelerinin 2. Dünya Savaşt sonrası-
nın iki büyük jandarmasının etki alanlan arasın-
da bölüşüldüğü ve patronların karştlıklı denge
içinde çatışmasız oturma zorunluluklarının so-
nucu zoraki bir birbirlerine katlanma süreci ol-
du.
Dün Sarâybosna'da, aralarında Türkiye'nin
de bulunduğu 28 ülke ve birçok uluslararası ku-
ruluşun katılımıyla toplanan 'Güneydoğu Avru-
pa İstikrar Paktı Zirvesi', adından da anlaşı-
labileceği üzere, yalnızca savaştan yıkılan Ko-
sova'nın yeniden imannı öngörmüyor. Onun
ötesinde, bölgedeki istikrarın miman olmayı
amaçlıyor.
Ama daha ilk adımda karşılaşılan sorunlar, işin
hiç de kolay olmayacağını gösteriyor. Bir kere,
Bill Clinton'dan Tony Blair'e, Jacques Chi-
rac'a kadar herkes var da, Miloşeviç yöneti-
minden henüz kurtulamamış olan Sırbistan bu-
rada yok.
Oysa Sırbistan sorunu çözülmeden, onun da
yaraları sanlıp, katılacağı bir süreç sağlanma-
dan, böyle bir girişimin, eskilerin deyimiyle ken-
di 'ismiyle müsemrrja' işleve kavuşabilmesi ola-
naksız.
* • •
Sırbistan'da insanlar, Miloşeviç'e karşı bekle-
nenden de daha hızlı.bir biçimde muhalefet
oluşturdular. Ama bu muhalefet kendi içindeki
bölünmüşlüğü yüzünden ne öncelikleri sapta-
yabiliyor ne de gerçek bir güç oluşturabiliyor
diktatöre karşı.
Konferansın ikinci büyük handikabı ise, hâlâ
bölgedeki dış etkilerden annmamış olması, hat-
ta büyük ölçüde, onlann gölgesini hissetmesi-
dir. Nitekim buradaki tarihi iddialannı hâlâ bırak-
mamış olan Rusya, Kosova'nın davet edilme-
sini, oranın bağımsız bir devlet olmamasına
bağlayarak reddediyor, Rusya'nın isteğinin ka-
bulüne ise Arnavutluk itiraz ediyor.
Işte dün toplanan zirve böyle bir zirve idi.
Balkanlar'daki yeni oluşuma Türkiye'nin çağ-
rılmış olması ise, Ankara'nın Balkanlar'daki ye-
ni oluşumda yalnız siyasi ve askeri alanda de-
ğil, yeniden imarda da pay sahibi olmasını sağ-
layabilir. Tabii ki bu pay, Ankara'nın öbür devle-
rin gücüne oranıyla sınıriı kalacak. O da, eğer
Türk diplomasisi ve iş âlemi yeterli hüneri gös-
terebilirse...
Terör
G.Doğu'da 4 güvenlik
görevlisi şehit oldu
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
7. Kolordu Komutanlığı
Kabul ve Toplama
Merkezi önünde üzerine
benzin dökerek kendini
yakan Asiye Geçti (20)
yaşamını yrtirdi.
Diyarbakır, Bitlis,
Hakkâri \e Şırnak kırsal
alanlannda güvenlik
güçlerince düzenlenen
operasyonlarda 8
PKJC'Ii öldürüldü. 2
PKK'li de yakalandı.
Operasyonlarda 4
güvenlik görevlisi
şehit oldu.
Önceki gece saat 23.00
sıralannda
Diyarbakır'daki 7.
Kolordu Komutanlığı
Kabul ve Toplama
Merkezi önüne gelen 20
yaşındaki Asiye Geçti,
yanında getirdiği
benzini üzerine dökerek
kendini ateşe verdi.
'Canlı bomba
kuşkusu'
"Canh bomba"
kuşkusuyla kimsenin
uzun süre müdahale
etmediği genç kız daha
sonra agır yaralı olarak
kaldınldığı Dicle
Üniversitesi Tıp
Fakültesi Hastanesı'nde
yaşamını yıtirdı. Asiye
Geçti'nin kendini
yakmadan önce
nizamiyedeki askerlere
başvurarak kolorduda
görevli bir üsteğmenle
görüşmek istediği.
ancaîc buna izin
verilmediği öğrenildi.
Oiayın siyasi olup
olmadığı araştınlıyor.
Olağanüstü Hal Bölge
Valiliği'nden yapılan
açıklamaya göre,
güvenlik güçlerince
düzenlenen
operasyonlarda,
Bitlis'in Hizan ve
Tatvan ilçeleri
kırsallannda 2,
Hakkâri'nin Şemdinli
ilçesi kırsalında 2,
Tunceli'de 2,
Diyarbakır'ın Kulp,
Şırnak'ın Beytûşşebap
ve Tunceli'de de 1 'er
olmak üzere toplam 8
PKK'li öldürüldü.
Operasyon sırasında
teröristîerin açtığı ilk
ateşte 4 güvenlik
görevlisi şehit oldu.
OHAL açıklamasında,
Mardin kent merkezi ile
Diyarbakır"ın
Kulp ilçelerinde iki
teröristin yakalandığı,
Tunceli'nin
Ovacık ilçesinde de bir
teröristin kendilığinden
güvenlik güçlerine
teslim olduğu
belirtildi.
15 bin kişinin genel aftan, 20 bin kişinin ceza indiriminden yararlanması bekleniyor
Aftan 35 bin kişi yararlanacak
DÜRDANE MRÇUVAL
ANKARA-Hükümet
ortaklannın ilke olarak
üzerinde uzlaştıklan
aftan, halen cezaevinde
bulunan 70 bin tutuklu ve
hükümlüden yaklaşık 35
bininin yararlanacağı
belirtildi.
Adalet Bakanı Hikmet
Sami Türk, hükümet
ortaklannın liderlerine af
ve pişmanlıkla ılgili tasan
taslaklannı sunarken, 15
bin tutuklu ve
hükümlünün genel aftan,
20 bin tutuklu ve
hükümlünün de ceza
indiriminden
yararlanmasını
beklediklerini söyledi.
Pişmanlıktan yararlanmak
için de halen 300
dolayında başvuru
bulunduğu belirtilirken,
yasanın çıkmasıyla bu
sayının çok daha
yükseleceği ve PKK ile
diğer yasadışı örgütlere
de darbe vunılacağı
belirtildi.
Hükümetın küçük ortağı
ANAP, gelecek hafta grup
başkanvekilleri Murat
Başesgioğlu, Beyhan
Aslan ile TBMM Anayasa
Komisyonu Başkanı
Ertuğrul Yalçınbayır ve
hukuk kökenli
milletvekilleriyle af ve
pişmanlık yasa tasansı
taslaklannı inceleyecek.'
MHP ve DSP'nin de
incelemelerini
tamamlamalannın
ardından 3 parti
temsilcileri bir araya
gelerek taslağa son şeklini
verecek. İki taslağın
Meclis tatile girmeden
çıkanlmasının güç
olduğuna dikkat çeken
hükümet yetkilileri. "Bu
yasalar bü>ük olasılıkla
ekim ayında çıkacak"
dediler.
Pişmanhk taslağı
Pişmanlık yasa tasansı
taslağına göre siyasi ve
ideolojik amaçlarla suç
işlemek üzere oluşturulan
silahlı çete, cemiyet ya da
örgüt mensubu
olanlardan. suç işlemeyen
veya suç işlemiş olsalar
bile haklannda henüz
soruşturmaya
başlanmamış olanlardan
verdikleri bilgilerle örgüt,
çete veya cemiyetin
dağılmasma veya
meydana çıkanlmasına
neden olanlar "pişmanhk
affindan" yararlanacak.
Orgüt üyeliginden
kendiliklerinden çekilerek
güvenlik kuvvetlerine
silah ve malzemelerini
teslim edenler veya
verecekleri bilgi ve
• Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, hükümet ortaklannın liderlerine af ve pişmanlıkla ilgili
tasan taslaklannı sundu. Türk, 15 bin tutuklu ve hükümlünün genel aftan, 20 bin tutuklu ve
hükümlünün de ceza indiriminden yararlanmasını beklediklerini dile getirdi.
• MHP ve DSP'nin de incelemelerini tamamlamasının ardından 3 partinin temsilcileri bir
araya gelerek taslağa son şeklini verecekler. İki taslağın Meclis tatile girmeden
çıkanlmasının güç olduğuna dikkat çeken hükümet yetkilileri, "Bu yasalar büyük olasılıkla
ekim ayında çıkacak" dediler.
belgelerle veya bizzat
gösterecekleri çaba ile
örgüt, çete veya cemiyetin
amaçladığı suçun
işlenmesine engel
olanlara da ceza
verilmeyecek.
Taslağın indirim öngören
düzenlemesi ise şöyle:
"lşledikleri suçiardan
dola>ı yasanın yay-unı
tarihinden sonra açılacak
son tahidkata kadar
yetkili makamlara ihbar
ettiği ve ihbann
doğruluğu anlaşıknğı
takdirde hal ve şartiara ve
olayın özeUiklerine göre
ölüm cezası yerine 15 (9)
yıldan, müebbet ağır
hapts cezası yerine 10 (6)
yıldan aşagı olmamak
üzere ağır hapis cezası
verilecek ve diğer cezalar
dörtte (yedide) bire kadar
indiriierek
hükmolunacak."
Pişmanlık yasası 6 ay
süreyle yürürlükte
kalacak. Yardım ve
yataklık suçu işleyenler
de aynı biçimde hareket
etmeleri dunımunda ceza
indiriminden
yararlanacak.
Yasa taslağında, Abdullah
Ocalan ve diğer örgüt
yöneticilerinin pişmanlık
hükümlerinden
yararlanmayacağı da
açıkça hükme bağlandı.
Düzenlemede,
"Yukandaki fikralarda
yazılı suçlan işlemek için
silahlı teşekküL, çete veya
cemiyet teşkil edenler ile
böyle bir teşekküL çete
veya cemiyeti yönetenkr
yahut bu teşekkül. çete
veya cemiyette amirük ve
kumandayı haiz
bulunanlar bu madde
hükümlerinden
yararlanamazkır'' denildi.
Hukukcular tasarıda dusunce suclularının dışarıda bırakılmasına tepki gösteriyor
Sarıhan: Toplumsal banş için genel af
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Hükümetin hazırİadığı af
taslağı, birçok yönüyle tartışıl-
maya başlandı. Hukukcular, dü-
şünce suçlanna af getirmeyen
taslağın toplumsal banşı sağlaya-
mayacağmı belirterek kapsamı-
nm genişletilmesini önerdıler.
Avukat Şenal Sanhan. Türki-
ye'nin gereksinimi olan değişik-
liğin düşünce açıklama eylemi-
nin suç olarak nitelendirilmesi-
nin ortadan kaldınlması olduğu-
nu belirterek "Gerekçesinde, ya-
sanın iç banşı sağlamayı hedefle-
diği söyleniyor. Bu şekilde bir ya-
sayla iç banş sağlanmaz. Çünkü
iç banşı adli suçlar değil. siyasi
suçlar tehdit ediyor. Siyasi suçla-
n af kapsamı dışında bırakarak
bir yere varama>Tz" dedi.
Düşüncelerini açıklayan insan-
lann Basın Yasası'na göre değil,
terör eylemlerini yargılayan Te-
rörle Mücadele Yasası'na göre
yargılandıklannı ammsatan San-
han, Terörle Mücadele Yasası 'nın
8. maddesi af kapsamına alınma-
dığı sürece Türkiye'deki toplum-
sal sorunlan çözmenin olanaksız
olduğunu savundu.
Anayasanm 87. maddesinin
açık şekilde bu tür suçlann affe-
dilmeyeceğini hükme bağladığı-
nı ammsatan Sanhan, toplumda
var olan af ve düşünceye özgür-
lük isteklerini bir arada karşı la-
manın yollanndan biri olarak
"şartlı tahBye" yasasmın çıkanl-
masına işaret etti. Sanhan 1991
yılında buna benzer bir uygula-
manın gerçekleştirildiğini söyle-
yerek "Ya acilen sorunu kökten
çözmek için anayasanın 87. mad-
desi değiştirilir ya da bir şartiı sa-
lınma yasası getirilip içerdeki in-
sanlann dışanya çıkanlabümesi-
nin koşulu yaraülır"' diye konuş-
tu.
1974 yılında çıkanlan kısmi af
yasasmın kapsamının Anayasa
Mahkemesi tarafından genişletil-
diğini annnsatan Sanhan, "1974
yıhnda çıkan af yasasuun kapsa-
mı o zamanın anayasasının eşitlik
Okesine aykın olduğu gerekçesiy-
le genişletildi. Ancak bugünkü
anayasada 87. maddevar. Bu yüz-
den yasa bu haliyie anayasaya ay-
kın durumda degiL Ancak anay a-
sanın eşitlik ilkesi yönünden böy-
le bir durum gündeme gelebilîr.
lnfaz hukuku önünde herkes eştt-
tir, suçun çeşidinin önemi yoktur.
tnfaz suçun çeşidine göre değil,
genele göre uygulanır. Bu neden-
le belki bir şey çıkabilir" diye ko-
nuştu.
Gerekçede, yasanın geçmiş an-
laşmazhklann unutulmasını. ye-
ni ve sakin bir toplumsal yaşama
yönelmeyi, toplumla bütünleş-
meyi ve genel bir banşmayı sağ-
lamak amacıyla çıkanldığının
söylendiğini vurgulayan Sanhan,
toplumsal bütünleşmeyi bozan
olgulann, siyasi alanda ve siyasi
suçlarda daha çok var olduğunu,
eğer birlikte banş içinde yaşanıl-
mak isteniyorsa devlet aleyhine
işlenmiş gibi görünen suçlann da
af kapsamına alınması ya da ye-
ni bir şartlı salınma yasası çıka-
nlması gerektiğini belirtti.
Hükümetin af yasasıyla ilgili çaltşmalan sürerken binlerce mahkûm özgüıiüklerine kavuşacaklan günün heyecanını şimdiden yaşama^ başladL
FP'li Esengün, kendisine karşı işlenen suçlan affetmenin devletin görevi olduğunu söyledi
4
312. madde af kapsanıına ahıısın'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hü-
kümetin. ışkence, terör. düşünce suçlany-
la, yüz kızartıcı ve askeri suçlan kapsam
dışı tutarak hazırİadığı af taslağı, hükümet
üyeleri arasından da tepki çekti. FP ise
Türk Ceza Yasasf nın (TCK) 312. madde-
si içinde olmak üzere, devlete karşı işlenen
suçlann da af kapsamına ahnmasını iste-
di.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevkat
Çetin, af konusundaki düzenlemede dev-
letin ülkesi ve ulusu ile bölünmez bütün-
lüğune yönelik suçlann kapsam dışı kala-
cağını belirtti.
4
Konu tekrar değeriendirilecek'
Çetin, "Milletimizin vicdanını rahatsız
edebilecek konular kapsam dışı tutulacak"
dedi. Gazetecilerin. geçmişte af konusun-
da yapılan düzenlemelerin yarar getirip ge-
tirmediği yönündeki sorusu üzerine Çetin.
"Konuyu geçmişteki tecrübelerin ısığında
değerlendireceğiz" yanıtım verdi.
ANAP Grup Başkanvekili Beyhan As-
lan, ulusun duyarlılıklanna dikkat edilme-
si ve duyarlı konular dışında bir düzenle-
me yapılması gerektiğini söyledi. Aslan,
bireysel olarak affa karşı olduğunu belir-
terek '"Aflar sonuç vermryor" dedi.
DYP Amasya Milletvekili Ahmet lyi-
F e r i t T u r g u t o ğ l u n a y a p ı l a n ' i n f a z ı ' a n l a t ı y o r
'Medya, oğlumu PKK'li teröristgibigösterdi'
maya. af konusunun devletlerde kolay baş-
vurulan bir mekanizma olmaması gerekti-
ğini söyledi. lyimaya, "Ktsadönemli aflar
toplum düzenine ve adalet kümırüne hiz-
met etmiyor. Aflar sonuç venniyor" diye
konuştu.
FP Grup Başkanvekili Abdüllatif Şener.
Türkiye'de son yıllarda en büyük suçun
"konuşmak ve düşündüklerini yazıyla ifa-
de etmek" olduğunu söyledi.
Şener, "Bu konu af kapsamı
dışında düşünülüyor. Hükümet
muhalefet partileriyle bir uzlaş-
ma konusu oluştursun. Mutaba-
kat zemininde bir af çahşması ya-
pılsın. Beklediğimiz şey budur"
dedi.
tstanbu) Haber Servisi - Gazetelerde "aktör
terörist" olarak tanıtılan Görkem Turgut un
babası Ferit Turgut, oğluna "yargısız infez"
yapıldığmı savundu. Medyanm, 20
yaşındaki oğlunu PKK'li bir terörist gibi
lanse etmesinden yakınan Turgut. "Oğhım
bir yeri mi bombalamış, bir kişrvi mi
öldürmüş? Medya bunu kanıtlasuı" dedi.
Hakkında "Yasadışı örgüte yardun ve
yatakhk" suçundan kesinleşmiş hapis cezası
bulunan film oy/uncusu Görkem Turgut'un,
Meriç'ten "yurtdışına kaçmak üzereyken
yakalandığı"yla ilgili haberler bazı
gazetelerde "Figüran terörist kaçamadı".
"Ebru Gündeş'in rol arkadaşı terörist çıkh"
gibi başhklarla yer almıştı. Söz konusu
haberlerde. Turgut'un örgüt üyesi olduğu ve
"PKK militanlanna" yardun ettiği iddia
edilmişti.
Yaymlara tepki gösteren Turgut'un film
yapımcısı babası Ferit Turgut, gazete
haberlerinde soyadlannm bile "Feritoğju"
olarak yanlış yazıldığmı ifade etti. Tureut,
oğluyla ilgili olarak "terörist", "PKK'Ü",
"örgût ü>«a", "militan'', "aktör terörist",
"figüran terörist" gibi ifadeler
kullanılmasmdan yakınarak. oğlunun
"kaçarken yakalandtğT yönündeki
iddialann da gerçeği yansıtmadığını anlattı.
Oğlunun geçen hafta cuma gecesi kendisini
Meriç'ten aradığını ve jandarma
komutanlığında olduğunu bildirdiğini
söyleyen Turgut. oğlunun jandarmaya teslim
olduğunu ve resmi kayıtlann da bu yönde
olduğunu belirtti. Ferit Turgut, oğlunun
jandarmadaki işlemlerinin
tamamlanmasuıın ardından Edime
Cezaevi'ne konulduğunu kaydetti. Turgut,
oğlunun basında iddia edildiği gibi asker
kaçağı olmadığını da vurguladı.
Görkem Turgut'un 17 yaşmdayken 11 Mart
1996'da bir arkadaşının evinde gözalhna
ahndığını anlatan Ferit Turgut, oğlunun
yargı sürecini şöyle anlattı:
"Arkadaşuun ağabeyi aranıyormus. Eve
gelen poiisler siz burada ne otunıyorsunuz
diye gözalhna almışlar. 12 saat sonra
haberimiz oldu. 8 gün Terörte Mücadele
Şubesi'nde kaldıktan sonra 19 Mart'ta
çıkanldığı DGM'cc tutuklanck Ogluma
'Yasadışı örgüte yardım ve yataklık"
suçundan dava açridL Küçükyalı'da bir
üstgeçide 'Gazi'nin hesabını sorduk,
soracağız - MLKP' yazdı pankarb asmakla
suçlandı" dedi. Ferit Turgut, gözalnndan
sonra Görkem Turgut'a adli tıp tarafından
'sol kolunu kaldıramadığı' yönünde bir
rapor da verildiğini. bu raporun da dava
dosyasmda yer aldığım sözlerine ekledi.
Yargı kararlannı tartışmak istemediğini dile
getiren Turgut, oğlunun 1996 yıhnda
tutuksuz yargılanmak üzere serbest
bırakıldiğından bu yana trafik suçu bile
işlemediğini, tele\izyon dizilerinde kendi
adıyla oynadığını anlattı.
Oğlu hakkmdaki yaymlar için dava
açacaöını da sözlerine ekleyen Tuıgut,
"Cezaevinden çıktıktan sonra insanlar
oğhuna nasıl bakacaldar? OğJum tahfiye
olduktan sonra yokia bir kişi 'Bu PKK
militam' diyerek oğlumu vuruna ne
olaeak?" dedi.
'UzJaşma gerekhor'
FP Grup Başkamekili Bülent
Annç da, TBMM'de düşünce
suçlanna af getirilmesinin bir
uzlaşma içinde sağlanabileceği-
ni kaydetti.
FP Genel Başkan Yardımcısı
Lütfii Esengün, dün düzenledi-
ği basın toplanhsında, kendisine
karşı işlenmiş suçlan affetmenin
devletin görevi olduğunu savun-
du.
Af tasansının bireylere karşı
işlenen suçlarda indirim öngör-
düğünü anlatan Esengün,
TCK'nin 312. maddesi başta ol-
mak üzere devlete karşı işlenen
suçlann da tasan kapsamına
alınması gerektiğini söyledi.
Esengün, "Devlet, büyüklüğünü.
babalığını göstermek istiyorsa
kendisine yönelik suçlan da af-
fetmelidir. 18 yaşuıdan küçük
çocuklann cezalan da tümüyle
afledilmeU" şeklinde konuştu.
Çete
yasası
mahkeme
yolunda
AYŞESAYIN
ANKARA-Muha-
lefet, telefon dinle-
meyi, muhbirliği ya-
sallaştıran ve basına
da "sansür" getiren
Çıkar Amaçlı Suç
Örgütleriyle Müca-
dele Yasası'nı Ana-
yasa Mahkemesi'ne
götürmeye hazırlanı-
yor.
Ana muhalefet
partisi FP'nin grup
başkanvekili Bülent
Annç, bu konuda ha-
zırlıkyaptıklannı be-
lirtirken, DYP'de gö-
rüş aynlığı oluştu.
DYP'dekiemniyetve
vali kökenli milletve-
kiHeri, iptal yolunu
açmaya, "DYP, maf-
yayla mücadele yasa-
sına karşı" izlenimi
doğacağı gerekçesiy-
le karşı çıkarken, hu-
kuk kökenli milletve-
killeri "insan hakla-
rma aykınbk bulun-
duğunu'' savunuyor.
TBMM Genel Ku-
rulu'ndaki görüsme-
leri sırasında FP ve
kısmen de DYP'nin
muhalefetine karşın
önceki gün kabul edi-
len Çıkar Amaçlı
Suçlarla Mücadele
Yasası'nın özellikle
telefon dinlemeye
olanak tanıyan hü-
kümlerinin Anayasa
Mahkemesi'nden dö-
neceği savunuluyor.
DYP Grup Baş-
kanvekili Turhan
Güven, yasada "suç1
tanımının" yapılma-
dığına ve varsayımla
suç ihdası yapıldığı-
na dikkat çekerek
"Ceza hukukunun
temel ilkesi, şüphenin
samğm lehineyorum-
lanacağKÜr. Bu yasa-
da ise şüphe devlet le-
hine yorumlanıyor"
dedi.
Yasanın baştan so-
na anayasaya aykın-
lık oluşrurduğunu
vurgulayan Güven,
özel yaşanun gizlili-
ği, iletişim özgürlüğü
ilkelerinin tümüyle
çiğnendiğini belirtti.
'Hukuk devkti,
polis devteti'
Güven, "Hukuk
devteö bu yasayla po-
lis devletine dönüştü-
rühnüştür. Bu neden-
le Anayasa Mahke-
mesi'nden döneceği-
neinanıyorum*' dedi.
Yasanın Anayasa
Mahkemesi'ne götü-
rülebileceğini. hatta
DSP'lilerin kendile-
rine "Bunu Anayasa
Mahkemesi'ne götü-
rün" diye rahatsızlık-
lannı ilettiklerini
kaydeden DYP'liler,
"Ancak bizim grubu-
muzun sayisı Anaya-
sa Mahkemesi'ne gö-
türmekiçinyeteriide-
ğiLFP ana muhalefet
partisi, onlar götür-
sün, biz de bakanz"
dediler.
Genel kuruldakı
görüşmelerde yasaya
sahip çıkan emniyet
kökenli milletvekil-
lerinden grup baş-
kanvekili Safifet Arı-
kan Bedük ise parti
olarak Anayasa Mah-
kemesi 'ne götürmeyi
doğru bulmadıklannı
söyledi.
Bedük, "DYP maf-
yayla mücadeleye
karşjymış gibi bir iz-
lenim doğar, böyle bir
şeve biz girenıeyiz"
dedi.
Yasaya baştan beri
muhalefet eden ve
basm özgürlüğünün
ortadan kaldmldığını
savunan FP'nin grup
başkanvekili Bülent
Annç ise yasayı Ana-
yasa Mahkemesi'ne
götürmek için hazır-
lık başlattıklannı
söyledi.