Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 TEMMUZ 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
JvlJJ-iJ. LJri. kultur@cumhuriyet.com.tr 15
83 yaşında yaşamını yitiren caz trompetçisi Harry 'Sweets' Edison Istanbul'a iki kez gelmişti
4
Sweets' hep tek başmaydı• Harry Svveets
Edison, sadece Count
Basie Orkestrası'nuı
değil, bütün bir caz
söyleminin en ateşli
hatiplerinden biri idi...
Dokunamayacağı yürek,
erişemeyeceği dal
yoktu. Sözünü dinletti.
SADETTtN DAVRAN
Harry 'Svveets' Edisonşık adam-
dı. Uzun boyluydu. Güney Fran-
satumelerinde pahalı butiklerden
çıkmazdı. Şakadan çok hoşlanır-
dı. Kaldıklan otelin lobisinde çev-
resine toplananlan kahkahalarla
güldürürdü. Harry Sweets'te hi-
kâye çoktu. Bu ışe 1920'lerde baş-
lamıştı. Uzun Basıe yıllanndan
kalan çok sayida albümde Harry
Sweets"in kim olduğu yazar. Ama
galiba ben de bir şeyler söyleme-
liyım. Svveets (1915, Ohıo, ABD).
sadece Count Basıe Orkestrasf nın
değil. bütün bir caz söyleminin en
ateşli hatiplerinden biri idi... Do-
kunamayacağı yürek. erişemeye-
ceği dal yoktu. Sözünü dinletti.
Gelmiş geçmiş en büyük birkaç
trompetçiden biri olarak öldü.
Harry Svveets neler anlatırdı?
Çoğu burada anlatılamaz. Uzun
tumelerbaşka türlü geçer rra? Fran-
sız gazeteciler, Josephine Baker'la
birlikte çıktıklan Avrupa turnesı
anılannı tekrar tekrar anlattınrlar-
dı. MauriceChevalier ıle olan, dil
azizlıklerine dayanan açık saçık
anekdotlar çok ilgi görürdü. Ama
Svveets tarihten sıkılırdı. En çok
hoşlandığı şey, genç Wynton Mar-
sabsle düet yapmaktı. Ama geç-
mişi onubırakmazdı. Buddy Rıch
Orkestrası'nda çalışırken. Frank
Sinatra'nın 'arkasında' yazdığı
cümleler unutulur mu? Nelson
Riddk'la. Nat King Cole'la. Büly
Hoiiday'leçalışmıştı. LesterYöung,
Ben VVebster, Illinois Jacquet gıbı,
bugün yaşasalar, haklannda ne gi-
bi eleştiriler yazılırdı diye hep me-
rak ettiğim kimseler en yakm me-
sai arkadaşlanydı.
Harry Svveet'in topluluklan da
oldu... Ben Webster'li, George
Auld'lu. Saksofonsuzyapamazdı.
Öyle alışmıştı. Ama Svveets yal-
nız biri idi. Duke EUington ve
Johnny Hodges'la yaptığı tarihı
Blues Summifte de, EUa Ftage-
raM'ın arkasında da, ArtTatum'la
çalarken de Svveets hep tek başı-
na idi. Uzun boylu, şık, şakayı se-
ven. Önceki gün öldü. Istanbul'a
iki kez gelmişti.
Amerikan caz ustası' olarak adlandırılmıştı
Tatlı ve komikti
Gelmiş geçmiş en büyük birkaç trompetçiden biriydi.
Kültür Servisi - 1938-1950 yıllan
arasında Count Basie Orkestrası 'nda yer
almıştı ünlü caz trompetçisi Harry Swe-
ets Edison. Yıllar geçtikçe trompetıy-
le daha yumuşak bir sound"a doğru
ilerleyen Edison'ı dınleyenler, kendi-
lenni gizli bir dünyada bulurlardı ade-
ta. Çaldığı parçayı bitirirken kusursuz
bir doğallıkla sessızliğe geciş yapardı.
Müziği kesinlikle hüzünlü değil, ak-
sıne tatlı ve komikti. Lester Youngbel-
ki de bu yüzden 1930 yılında Nevv
York'taki Woodside Oteli'nin lobisin-
de ona 'Sweetie Pie' diye seslenmiştı.
Bu deyiş daha sonra 'Sweets' olarak
kısaltılıp. yaşamının geri kalan kısmın-
da Edison adıyla birlikte kullanıldı.
Edison, Columbus'ta dünyaya geldi.
Babası, Edison henüz 6 aylıkken aile-
sini terk ettiğinden, Kentucky'deki ak-
rabalannın yanında büyüdü. 10 yaşında
Edison'a ilk trompetini armağan eden
ve notalan öğreten kişi amcasıydı. Li-
se yıllannın sonlannda Earl Hood's Or-
kestrası'na, 1933'te deJeter-Pıllars Or-
kestrasf na katıldı. 1937'de Lucky Mü-
finder'la birlikte çalışmak üzere Nevv
York'a taşındı. Baltimore'daki bir ya-
nşmada Millinder'ın grubu Basie'ye
karşı çahyordu. Kısa bir süre sonra Edi-
son, Nevv York'lu Count Basie Orkest-
rası'nın üyelerinden biriydi. Edison'lı
Count Basie Orkestrası, ıçlerinde 'Every
Tub', Swingiıı'the Blues" ve 'SentFor
Ybu Yesterday'in de bulunduğu onlar-
ca ünlü caz klasığınin kaydını yaptı.
1930'larda BUBe Holidayın kayıtla-
nnda da yer alan Edison, şarkıcının ne-
fes aralığı ve ritm duygusunu mükem-
mel bıçimde izlediğınden, birçok solis-
tin birlikte çalışmak istediği isimdi.
Nelson Riddle. yer aldığı albümlerin
kayıt sorumluluğunun. direkt olarak
onun omuzlanna yüklendiğini söylemiş-
ti: "Her şey onun kafasının içinde olup
bfter_. Edison'a ne istediğinizi söylers-
niz, o da gereken koşufian hazuiar."
Count Basie Orkestrası 1950'de da-
ğıhnca Los Angeles'a taşınarak stüd-
yo kayıtlannda çalışmayı sürdürdü.
1950'lerde Josephine Baker'ın müzik
direktörlüğünüyaptı. Buddy Rich, Qu-
incy Jones. Louis Bellson. HenryMan-
cini gibi isımlerin bıg band'leriyle çal-
dı. Yaşamı boyunca pek çok solo albüm
de kaydetti.
'Eski düşman, yeni dost', modern popüler müziğin iki temel taşının turnesi sürüyor
Simon ile Dylan ilk kez ctynısahnedeKühürServisi-Müzikdünyasımn iki
önemli ismı. Bob Dylan ve Paul Si-
mon. yıllar süren rekabetin ardından ılk
kez bir araya gelerek aynı sahneyı pay-
laşıyorlar. Bir dönem birbirine rakip gös-
terilen ve sürtüşmeleri gazete sayfala-
nna taşınan iki devın tumesinin ilk bö-
lümü bugün Jones Beach'te sona eri-
yor. Dylan ve Simon iki ay daha yol-
larda olacaklar.
i. Jkilinın konserlen her yaştan insanın
ttgisini çekerken, hem Simon'm hem
de Dylan'ın hayranlannı bir araya ge-
tirdi. Simon ve Dylan, verdikleri kon-
serlerde bazen tek, bazense bir arada
şarkı söylüyorlar.
tkilinin 1960'larauzanananlaşmaz-
lığı, henüz bir ismi bulunmayan turne-
ye de ilham kaynagı oluyor: "Banş
Konserleri.J
Aslında müzik dünyasının bu iki de-
vinin birçok ortak özelliği var. Müzik
piyasasına girdiklen günlerden itiba-
ren kariyerleri, müzikal nitelikleri ne-
deniyle birbirlerine çok benziyorlar.
Her ikisi de modern popüler müziğin
iki temel taşı... Ancak, Jerry Seinfeld
ve BU1 Cosby olmasa belki de yaşam-
lan boyunca bir araya gelemeyecekler-
di.
Her iki isim de, yaklaşık 20 yıldır Co-
lumbia Şirketi'nin sanatçısı olmalan-
na karşın, 1985 yılında birçok sanatçı
ile birlikte söyledikleri 'We Are the
W)rid'ü saymazsak ilk kez bir araya ge-
• Bir dönem birbirine rakip gösterilen ve
sürtüşmeleri basına yansıyan iki devin
konserleri büyük ilgi topluyor. Paul Simon
ve Bob Dylan'ın kariyeri, müzikal niteliği
başından bu yana birbirine çok benziyor.
liyorlar. Eski düşman. yenı dost ikili-
nin birdenbire turneye çıkması elbet-
te pek çok dedikoduya yol açtı.
Dylan'ın yaklaşık 12yıldırkısaara-
lıklarla sürekli konser verdiği bir ger-
çek. Sanatçı bütün Middlesex köyleri-
ni ve kasabalannı tek başına dolaştı.
Ancak şimdi Simon'ın bir anlamda
ona katılıyor olması, bilet satışlannın
birden artmasını sağladı. Birçok mü-
ziksever. ikilınm para için bir araya
geldiğini düşünse de müzik dünyasın-
da banş rüzgârlannın esmesi, sevindi-
rici olarak niteleniyor.
Her iki sanatçı da müziğe rock'n roll
gruplanyla başladı ve folk rüzgânna
kaptırdılarkendilerini. Her ikisi de da-
ha sonra rock'n roll'a döndü ve çağ-
daşlannın aksine uzun süre aynı akı-
ma bağlı kalmadı. Simon müziğini,
Latın ritmleri, sokak armonileri, rock.
geleneksel folk, kısaca ne bulduysa
onunla kurguladı. Dylan ise rock, folk,
country ve gospel'i araç olarak kul-
landı. şarkılannı yapmak için.
Peki bu ıkı sanatçının birbirlerine
olan düşmanlığı nereden kaynaklanı-
yor? 1965'te Paul Simon, Ingiltere'de
çıkan 'Melody Maker' dergısinde yaz-
dığı birmektupta Dylan'ın şiirleri hak-
kında 'punk ve eski moda' deyince iki
ünlünün uzun yıllar süren anlaşmazlı-
ğının da tohumlan atılmış oldu. Si-
mon'ın iddiası Dylan'ın sürekli ola-
rak Allen Ginsberg, Lawrence Ferling-
hetti gibı şaırlenn sözlenni şarkılan-
na uyarladığı yönündeydi. Dylan ise
1966'da Ingiltere'de bir basın toplan-
tısında, alaycı bir üslupla hiçbirini duy-
madığını dile getiriyordu... 1998'de ise
Simon'a rekabetin hâlâ devam edip et-
mediği sorulduğunda ünlü müzisye-
nin cevabı hayli ilginçtı: "Bilmiyorum_
Eğer varsa bile yıllar önce sona ermiş-
tir zaten." Deliller de bunu gösteriyor-
du: 1984'te Simon, Playboy'layaptığı
söyleşide Dylan'ın 'Boots of Spanish
Leather' ve 'Don't Think Twke' adlı
şarkılarını överek banş sinyalleri ve-
riyordu.
tlerleyen yıllar ve yeni sanatçılann
müzik piyasasına damgasını vurması,
her iki sanatçının da eski popülaritesi-
nin kalmamasına neden oldu ve bir kez
daha zaman haklı çıktı, iki ünlü bugün
aynı sahnede şarkı söylüyor...
Plastik dünyanın
'Resmi Görüş'ü
Kültür Servisi - Vasrf Kortun'un
yayına hazırladığı Resmi Görüş der-
gisi, plastik sanatlar alanında eksık-
liğı hissedilen yayın boşluğunu dol-
durmayı amaçlıyor. Dergide, güncel
sergilerle ilgilı yazılar, söyleşiler ve
sanatçılan tanıtan metinlere yer ve-
riliyor.
Dergimn bu sayısının söyleşi bö-
lümünde Vasıf Kortun'un Kutluğ
Ataman ile yaptığı görüşme yer alı-
yor. Ataman'ın 'Karanlık Sular',
'Lola ve Bilidikid'. 'semiha b. unp-
lugged' ve son olarak VenedikBiena-
K'nde gösterilen 'Peruk Takan Ka-
dmlar' projelerınin aynnhlanyla tar*
uşıldığı söyleşide, Kutluğ Ataman'ın,
işleri ile ilgili ılginç saptamalanna
da yer verilıyor. Ataman'ın Karan-
lık Sular adlı ılk uzun metrajlı fıl-
mi ve Orhan Pamuk'un Kara Kitap
adlı kitabı arasında bağlantılar ku-
rulmasına Ataman'ın verdiğı cevap
hayli ilginç: "Kara Kitap'ı okuma-
dım. Daha doğrusu baa bölümleri-
ni okudum, ama benim filmimden
daha dayamlmazdı. Pamuk'u 'Ka-
ranlık Sular'adavetettim.amaoza-
manlar kcndisini Borges sandığı için
gelmedi. O romandan da bir başka
tahammülsüz film otan'Gızli Yüz'
çıkü."
Dergınin 'Yeryüzü Sihirbazlan
Sergisi Üzerine' bölümünde Ö^e
Açıkol'un YvesMkhaud'dan çevir-
diği 'Kâşif DoktorŞef Küratör' ve
Cem tkıfnin Les Cahiers'den çe-
vırdıği 'Yer>üzü ve Müze: Yerel ya
daKüresel' başlıklı yazılan yeralı-
yor UIuslararasıDotaşımveTürki-
ye Sanatçüan bölümünde ise ulus-
lararası sanat ortamında adlanna
sıkça rastladığımız Ayşe Erkmen,
Hale Tenger ve Gülsüm Karamus-
tafaile yapıtlan ve sergıleri hakkın-
da yapılan söyleşiler bulunuyor.
Sergileme Dosyası'nda Vasıf Kor-
tun'un 'Sergilendi: Se>ir Defteri',
Lisa G. Corrin'ın 'Müzeyi Mayuı-
lamak: Sanatçılar Müzekre Bakı-
yor. Müzeler Sanatçılara" ve 'Sergi-
lendi, Yeniden Düzenlendi, Mekâ-
nın Yeniden Değerlendirilmesi İçin
Bir Çauşma' başlıklı yazılara yer
verilıyor.
Resmi Görüş'ün sayfalannda ay-
nca 6. Uluslararası tstanbul Biena-
li'ne katılacak olan KaraVValker. Pi-
pilotti Rist ve Christopher VVool un
ışlen tanıtılırken, sanatçılar hakkın-
da aynntılı bilgi de sunuluyor oku-
yuculara.
Gani Müjde, medyatik isimlerle 'Kahpe Bizans'ı çekiyor
Teknolojinin içinde tarilıi fîbıı
KfiltürServisi-Gani Müj-
de. yaklaşım açısından Ara-
besk'in devamı sayılabile-
cek bir fılmle yönetmenliğe
soyunuyor. Senaryosunu yı-
ne Gani Müjde ve Kenan Er-
gen'in yazdığı film mizahi bir
yaklaşımla Kara Murat, Mal-
koçoğlu, Battal Gazi gibi
fılmlere göndermelerde bu-
lunacak. Hollyvvood tarzı bir
film yapacağını belirten Müj -
de'nin bu konudaki referans-
lan da. yine Amerika'dakı
Z.A.Z ekibinin hazırladıgı.
popüler bilinen Hollyvvood
fılmleriyle dalga geçen "Hot
Shot'. Ülkemizde bu türün
örnekleri ise Arabesk ve
Amerikah idi.
Sinemamızda son dönemlerde bir akım
haline gelen, yıldızlar yerine medyatik
isimlerin yeğlenmesi Kahpe Bizans'ın
oyuncu kadrosunun ana hatlannı çiziyor.
Tek fark 'Aaa. o da mı var' dedirtecek ka-
dar zengin bir kadroya sahip olması. Meh-
met Ali ErbiL Cem Davran. Sümer T0-
maç, Günay Karacaoğlu,SuatSungur, Yü-
maz Köksai. HandeAtaizi, Nurseli ldiz. Ay-
şegül Aldinç, Ümit Okur, Cengiz Küçü-
kayvaz, Cumhur Akuğuz, Behna Canciğer,
Demet Şener. Cezmin Baskın. Şecan Gü-
leryüz, Bevaz. Kerem Kupacu Dyas tlbey,
Necmi Yapıcı, Asb Aybars, Savaş Ay ve
Metin Şentürk'ten oluşuyor kadro. Uğur
Dikmen'lebırlikte filmin müzıklennı ha-
zırlayan Cem Karacada filmde kısa bir rol
alacak.
Film, oyunculann kostümleriyle katıl-
dıklan, Gani Müjde'nin katılanlan filmi
gibi komik yanıtlanyla güldürmeyi yeğ-
Kahpe Bizans'mçekiınfcri 6Ağustos'tabaşlayacak.(KADER TUĞLA)
lediği bir basın toplantısıyla tanıtıldı. 1
milyon dolara mal olacak Kahpe Bizans.
Sevim Çavdar'ın bu proje için hazırladı-
gı 400 kostümün maliyeti ise 150 bin do-
lar. Mehmet Ali Erbil'ın kostümleri için
özel çaba harcadıklannı, Hande Ataizi'nin
de özel rica üzerine bu film için giyinece-
ğini belirtti yönetmen. Cüneyt Arkm'ın
filmde rol almamasırun nedeni ise onun bü-
tün ekibin kalbinde yaşaması. Gani Müj-
de, yapımın bütçesi için banka soydukla-
nnı belirtse de filmin yapımcılığını Özen
Film, Arzu Film ve Tükenmez Kalem üst-
leniyor.
Kahpe Bizans'ın çekimlen 6 Ağustos'ta
başlayacak. Filmin görüntü yönetmenlıği-
ni lljur İçbak. sanat yönetmenliğini De-
niz Ozen. dekor tasanmını da Sabahattin
Açıkgöz üstlenecek.
Doğrudan Türk ya da Osmanlı tarihine
gönderme yapmıyorfılm. Her şey, Avust-
ralya'da kuraklık ve kangu-
ru saldınlan nedeniyle ana-
yurtlanna göç etmek zorun-
da kalan Dalamanoğulla-
n'nın Fransa'ya göç etmek
üzere yola çıknklannda ön-
lerine çıkan köpeğin yolla-
nnı değiştirmesi ile kendi-
lerini Anadolu'da bulması
ile başhyor. Anadolu Bizans
hükümranhğı altındadır. tm-
parator Illetyus, rüyasmda
küçük bir çocuk tarafından
öldüriileceğini görür ve tiz
emreder: "Bütûn yeni do-
ğançocuklaröMürüfe". Kü-
çük bir obada yaşayan Sü-
per Gazi, kansına bütün ço-
cuklannı emin bir yere gö-
türmesini söyler. Kansı ye-
ni doğan çocuğunu bir sepete koyar ve
nehre salar.
Çocuk nehirde yol alırken Bizans'ta çok
şey değışmiştir. Mağdure Hatun ile Mar-
kus Antonyus arasındaki aşk alevlenmiş-
tir. Emanuel de Yetişbey'e epey cömert
davranmaktadır. Dalamanoğullan zindan
basıp adam kurtarmaya çalışırken sepet-
teki bebek büyümüş, kocaman adam ol-
muştur. Bizans'ta kimin kimden doğduğu
tartışmalan sürerken Teodora ile Sepetçi-
oğlu ilişkisinden Simitis adlı nurtopu bir
bebek dünyaya gelir. Nehirde gitmeye de-
vam eden Giderbey de bir nehir kavşağın-
da üzenne doğru gelmekte olan sepet için-
de gelinlikli bir kız bulur.
Cep telefonlu, buzdolaplı, bilgisayarlı,
bankalı bir tarihi film olacak Kahpe Bi-
zans. Dagıtımını Özen Film'in üstlenece-
ği film kasım ayından itibaren 50 sinema-
da gösterime girecek.
Bülent Çetinor'un resimteri
Neyzemin Gateri'de
• Kültür Servisi - 1950'lerden beri sürdürdüğu
resim çalışmalannı yeni açtığı galerisinde
sergilemeye başlayan Bülent Çetinor, 31 Temmuz-
31 Ağustos tarihleri arasında düzenlediği 3.
sergisinde ağırlıklı olarak lstanbul'un Kadıköy
yakasındaki evleri konu alıyor. Resimlerinde mimari
bir eğilim görülen Çetinor, suluboya tekniğiyle
çalışmış.
Smithsonian Sanat MüzesTndeki
yapıtfar Amerika turunda
• Kümır Servisi - Smithsonian Sanat Müzesi'nde
yer alan ve Amerikan tarihini yansıtan yapıtlar $
Amerika'daki 70 müzeyi dolaşıyor. Amerikan Sanat
Müzesi'nin aldığı karara göre, üç yıl kapalı kalacak
olan Smithsonian Müzesi bu süre içinde restore \
edilecek. Yetkililer böylelikle gençlerin Amerikan ,-
tarihi konusunda bilgileneceğini söylüyorlar.
KArıstı Rum ve Türk
sanatçriardan banş çağpısı
• VTSBY (Cumhuriyet) - Isveç'ın Gotland
Adası'ndaki tarihi kent Visby, tarihi bir buluşmaya
sahne oluyor. Baltık Denizi Yazarlar ve Çevirmenler
Merkezi'nde Kıbnsh Rum ve Türk 30 sanatçı 26
Temmuz'dan bu yana çeşitli etkinlikler düzenliyor.
Lefkoşalı kadın yazar Nıki Marangou ile Kıbnsh
Türk şair Neşe Yaşın'ın girişimiyle gerçekleştirilen
projeye, lsveçli yazarlann ve sanatçılann ortak
derneği KYLS ve Gotland Yüksekokulu destek
oluyor. UNESCO da bu önemli toplantının
giderlerinin büyük bir kısmını karşılıyor. Rumca ve
Türkçe olarak hazırlanan Internet dergisi Hades
(Başlangıç), adadaki çalışmalan saati saatıne
dünyaya duyuruyor. Visby'deki toplantıda
oluşturulacak olan çeşitli çalışma gruplan, daha
sonra Rodos'ta düzenlenecek olan ikinci toplantıda
çalışmalannın sonucunu bildirecekler. Visby'deki
etkinlikler yann sona erecek.
Laıren Bacal, Broadvvay'e
dönüyor
• Kültür Servisi-
Lauren Bacall,
Broadvvay'e geri
dönüyor. Sanatçı,
Noel Covvard'ın
doğumunun 100.
yılı etkinlikleri
kapsamında
yazann 1960
yılında yazdığı
'Waiting in the
Wings'de rol
alacak. Oyun 16
Aralık'tan itibaren
Nevv York'ta
sahnelenecek.
Tony odüllü sanatçı, bugüne dek 'Applause',
'VVoman of The Year' gibi müzikallerde rol aldı.
Caz ile sentomk müzik bir arada
• Kültür Servisi - Izmir Devlet Senfoni Orkestrası
ile Okay Temız ve grubu 'Kuzeyden Güneye
Yansımalar' konser dizisinde caz ve senfonik
müziği bir arada yorumlayacak. Konserlerin ilki
bugün Efes Antik Tiyatro'da gerçekleştiriliyor. 3
Ağustos'ta Bodrum Kalesi, 5 Ağustos'ta Antalya
Aspendos Tiyatrosu ve 7 Ağustos'ta tstanbul
Rumelihisan'nda gerçekleştirilecek olan
konserlerde, George Gerschvvin'm 'Cuban
Uvertürü' ile Okay Temiz'in 12 bestesi
yorumlanacak. Gelirinin tamamı Kosovalı
mülteciler ve Mehmetçik Vakfi'na bağışlanacak
olan konser biletleri Izmir, Çeşme, Kuşadası,
Bodrum, Antalya ve İstanbul'da satışa çıktı.
StaHone, Rocky VTyı yönetecek
• Kültür Servisi - Sylvester Stallone, yirmi yıl önce
büyük bir üne kavuşmasını sağlayan ve kendisine
yıldız unvanını kazandıran Rocky serisinin altıncı
filminde rol almaya hazırlanıyor. Ancak Stallone bu
kez filmin senaristliğini ve yönetmenliğini de
üstleniyor. Rocky VI, serinin 1990'dan bu yana
çekilen ilk fılmi olacak. Rocky I, en iyi film dalında
Oscar ödülü almış, Rocky V ise 488 milyon dolarlık
hasılatıyla gişe rekoru kırmıştı.
Altn Koza festhrali ekimde s
• ADANA (AA) - Geçen yıl deprem nedeniyle
yapılamayan "Altın Koza Kültür ve Sanat Festivali"
bu yıl 11-16 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek.
Kent kültürünün gelişimine hizmet etmeyi
amaçlayan festival kapsamında uzun metrajlı ulusal
film yanşması, kısa metrajlı öğrenci filmleri
yanşması, film öyküsü, şiir yanşması ve liselerarası
kompozisyon yanşması gerçekleştirilecek. Yerel ye
ulusal sanatçılann verecekleri konserler, sergiler,
oturumlar, fotoğraf şenliği, tiyatro gösterimleri
festival kapsamındaki diğer etkinlikler arasında yer
alıyor. Festival programı önümüzdeki günlerde daha
geniş bir şekilde açıklanacak.
İsmet Değirmenci'den
retrospektif sergisi
• Kümır Servisi - tsmet
Değirmenci, 'Proje
Marmara 1999 Workshop'
kapsamında Marmara
Adası'nda retrospektif
sergisi açıyor. Sergi,
Marmara Adası Gündoğdu
Köyü'nde 'Salon Ariste'
Sanat Galerisi'nde 7-21
Ağustos tarihlerinde
görülebilir.
BUGUN
• BEYOĞLU StNEMASI'nda Yaz Şenliği'99
kapsamında Ron Friche'in 'Baraka'sı gösteriliyor.
• RUMELfiÖSARI KONSERLERİ'nde bu akşam
pop müzik sanatçısı Ege konser verecek.
• 8ORUSAN KÜLTÜR VE SANAT
MERKEZİ'nde 10.00-13.00 saatleri arasında Uğur
Değırmencioğlu'nun yönettiği'Kontakt Doğaçlama
Ses ve Hareket Atölyesi' yer alıyor.
• AKSANAT'ta saat 14.00'te laser-diskten
Verdi'nin 'LaTraviata' operası izlenebilir.