Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 TEMMUZ 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
17
ParaUluslararası tahkime
karşı çıkan Mümtaz
Soysal ve Yekta
Güngör Özden'in
fotoğraflannı örümcek
ağı ile basan Para
dergisine tepkiler
sürüyor. Ulusal
Sanayici ve Işadamlan
Derneği Genel Başkanı
Kemal Özden, derginin
yöneticilerine
gönderdiği açıklamada
şöyie diyor "Yaptığınız
ayıptır. Bu ülke ne
mandacılar gördü, ne
vatan satıcılan.
Çokuluslu
şirketlerin
serbestçe,
gelişmekte olan
ülkeleri
hortumlamasının
önünü açacak olan
uluslararası tahkim
gibi yasalan
savunmak, ailenize
bırakacağınız ismi
kirletmekten öte,
geleceğinize ihanettir.
Bağımsız, onurlu bir
ülke olarak kalkınmak
biraz zordur, ama
mümkündür. Yüreğini,
beynini, midesini
çokuluslu şirket
çıkarlanna satmamış
aydınlan karalama
girişiminizi kınıyoruz."
Aslında Paracılara da
hak vermek gerek...
Çünkü onlar da
kendilerine verilen
görevi yerine
getiriyorlar... Derginin
sahibi Dinç Bilgin
kimbilir nasıl keyif
almıştır adamianrun
yaptığından!
Tei: 0.212.512 05 05 Faks: 0^12.512 44 97Etektronik posta: sorn«?posta.cumhuriyeLcom.tr
- llaç. tane ile
satılacakmtş...
"Bundan sonra sayı ile
hasta olacaûız!"
ağımsızlığımızın tescil edildiği Lozan Antlaş-
ması'nın 76. yılını, egemenliğimizi tehditeden
uluslararası tahkimin gölgesi altında geride
bıraktık. Neyse ki Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, Meclis Başkanı Yıldınm Akbulut ve Başba-
kan Bülent Ecevit, Lozan'ın mana ve önemini belirten
mesajlar yayımladılar...
Hatta Ecevit, 24Temmuz'dan önceki biraçıklamasın-
da, egemenliğimizi tehdit eden gelişmelere karşı "ulu-
sal egemenliğimizi korumaya olabikJiğince özen göste-
rileceği" güvencesi vererek yüreğimize su serpti!
Ancak, her yıl olduğu gibi bu yıl da 24 Temmuz'da ba-
zı çevreter sessiz kalmayı yeğledi. Sessiz kalanlardan
bın de, Ecevit'ın yakın dostlanndan, iyi tarikatçı Fethul-
lah Gülen'di. Devletı ele geçirmeye yönelik çalışmala-
n su üstüne çıktığından beri ABD'de "tedavi" olan "Sa-
yın Gülen'in Lozan hakkındaki değerli fikirierinden Tür-
kiye haberdar olamadı.
Hal böyle olunca, Ankara'daki dostumuz Veli Yıldı-
Lozannm, yine boş durmadı ve "Sayın Gülen'in "üstadım" de-
diği Bediüzzaman Hazretleri Said-i Nursi'nin görüşle-
rine başvurdu.
Nurlar Sultanı, 2. Emirdağ Lahikası'nın 31. sayfasın-
da buyuruyorlar ki:
"Konferansın birinci defasında Türk başmurahhası...
büyüğüne, yani Mustafa Kemal'e bıldirmek zorunda ol-
duğu için memlekete dönüyor... Bır arada ve daima
başbaşa, Mustafa Kemal ile Ismet, beraber içtimalan ve
karar: Din öldürülecektir."
Hazret buyurmaya devam ediyor:
"Işte asıl bundan sonra ki Türkler bir daha eski sat-
vet ve şevketlerine kavuşamayacaklardır. Zira biz onla-
n maneviyat ve ruh cephelerinde öldürmüş bulunuyo-
ruz. Yani Mustafa Kemal ve Ismet'in verdikleri karar,
Türk milletini Islamiyet ve din cihetinde öldürmek kara-
ndır."
Türkçe özüriü olan Sait El Kürdi yada "Sayın Gülen'in
üstadı Said-i Nursi, yine buyuruyor ki biri "SizTürkiye'nin
mülki tamamiyetini kabul ediniz. Onlara ben Islamiyeti
ve Islami temsilciliklerini ayaklar altında çiğnetmeyi ta-
ahhüt ediyorum" diyor...
2. Emirdağ Lahikası'nın 32. sayfasında müthiş bir
açtklama yapıyor "Sayın Gülen'in üstadı:
"Hayım Naum, Türk murahhaslar heyetine sokulma-
nın yolunu bulmuş, yani Mustafa Kemal ve Ismet'i ken-
dine dost bulmuş."
özetlersek, Lozan'da Türkiye'nin devlet olması kar-
şılığında Hayım Naum admdaki bir Yahudi aracılığıyla
Mustafa Kemal ve Ismet, dini öldünme sözü veriyor.
Diyeceksiniz ki bu zırvalar tarihin çöplüğünde kaldı.
Hayır...
Bu zırvalar, bugün "ışık evteri"nde beyni yıkanan ço-
cuklara öğretiliyor...
Hem de "Sayın Ecevifin güvencesiyle!
SESSİZ SEDASIZ (!) NURÎKURTCEBE
I
Yüksek Yerilim Hatti
Erdinç UTKU
Tanm sektörü bitkisel hayata girdi!
Yuzlerine goderîne bulaştırdılar
Üniversiteye girişte sınav sistemi-
ni değiştirirken kamuoyuna dediler
ki:
"Yeni sistemle özel dershaneler
devre dışı kalacak."
Hiç de söyledikleri gibi olmadı.
öğrenciler dershanelerden aynlma-
dı.Sonra sınavın güvenliğine gölge
düşürdüler.
Soru kitapçıklannı çaldırdılar.
Sınavı ertelediler.
Adaylann moralini bozdular.
Güya hırsızların peşine düştüler,
kimseyi yakalayamadılar.
Ama dünyanın masrafını yaptılar,
yaptırdılar.
En sonunda sınav yapıldı ve nasıl ol-
duysa sonuçlar açıklandı!
Şimdi de adaylara tercih muamma-
sı yaşatıyoriar.
Nasıl bir yerieştirme olacağını
kendileri de bilmiyor.
Ama bilinen bir şey var...
En başa dönersek...
Hani, özel dershaneleri devre dışı bı-
rakacaklannı söylemişlerdi ya... Ders-
haneler bir yana, 900 lü telefon hat-
lannı bile canlandırdılar.
Tercihleri parayla yapılır hale getir-
diler.
Ne dedilerse tam tersini yaptılar.
Bu yılki üniversite adaylannı birer
kobay olarak kullandılar...
Şimdi de kalkmış, aksaklıklann ge-
lecek yıl giderileceğini söylüyorlar...
Bilimin gereğini yerine getiremedik-
leri için işin kolayını bulmuşlar:
Politikacılara özeniyorlar!
16 Ağustos'ta başlayacak
etkinlikleri 500 bin kişi izleyecek
Hacıbektaş şenliğe
hazırlanıyor
SELAHATTtN ŞAHÎN
NEVŞEHtR - Bu yıl 36. kez
ulusal ve 10. kez uluslararası dü-
- îeyde düzenlenecek "Hacıbektaş
Veli Anma ve Kültür Sanat Et-
kinlikleri" 16-18 Ağustos tarih-
leri arasında Nevşehir'in Hacıbek-
taş ilçesinde gerçekleştirilecek.
Hacıbektaş Belediye Başkanı
Mustafa Özcivan, etkinlikleri bu
yıl 500 bine yakın kişinin izleme-
sinin beklendiğini söyledi. Felse-
fe ve düşüncesi ile her yıl yüz bin-
leri kendisine çeken Hacı Bektaş
Veli sevgısinin bu tür etkinlikler-
le daha da yüceldiğini belirten Öz-
civan, ilceye gelenlerin evlerde k o
nuk edileceğini, Kızılay desteğin-
de de 5 bin çadır kurulacagını söy-
ledi. Özcivan, bu yılki kutlamala-
ra Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel başta olmak ûzere, tüm dev-
let yöneticilerinin davet edildiği-
ni bildirdi.
16 Ağustos'ta Atatûrk anıtına
çelenklerin konulması ile başla-
yacak törenlerde "Hacıbektaş
Dostluk ve Barış Ödülleri"sa-
hiplenni bulacak, Hacı Bektaş Ve-
li Türbesi de ziyaret edilecek.
Paneller
EtkinlikJer ise 11.30'da Beledi-
ye Konferans Salonu'nda "2 Tem-
muz Sıvas Katliamı" ile ilgili
slayt gösterisi ile başlayacak. Da-
ha sonra saat 14.00'te avnı salon-
da Fransa'dan Prof. Dr. Irene Me-
likoff, Hollanda'dan Prof. Dr. Fre-
derich Dejon, Almanya'dan Prof.
Dr. Heiden Trumann ve Doçent
Dr. Cristine Kiel'in konuşmacı
olarak katılacaldan "Uluslarara-
sı Bakış Açısıyla Alevi - Bekta-
şilik" paneli düzenlenecek. Cum-
huriyet Gazetesi Ankara Temsilci-
si Mustafa Balbay ve Metin Pe-
ker'in Hacıbektaş Adlıye Parkı'nda
"Siyaset ve Mizah" konulu söy-
leşi ile devam edecek etkinîikler,
çarşı içerisinde "Güneş Oyuncu-
lan"ran sahneleyeceği sokak tiyat-
rosu, Hacı Bektaş Veli Müzesf nde
"Sıvas Fotoğraf Sergisi", Arke-
oloji ve Etnografya Müzesi bahçe-
sinde de resim sergisi ile son bu-
lacak.
Mûzik etkinliklennde Belkıs
Akkale. Arif Sağ, Ferhat Tunç,
Mahsuni Şerif, Gülşen Altun.
Canan Başkayanın yani sıra Grup
Kızılırmak, Grup Gökkuşagı, Grup
Çığ, Grup Kutup Yıldızı, Grup
Yankı sahne alacak.
17 Ağustos Salı giinü saat
11 .OO'de Belediye Konferans Sa-
lonu'nda gazetemiz yazan llhan
Selçuk, Ozan Mahsuni Şerif. tlhan
Başgöz ve Reha Çamuroğlu'nun
konuşmacı olarak katılacağı "Ale-
vi-Bektaşi Kültürünün Türk
Edebiyatındaki Yeri" konulu pa-
nel gerçekleştirilecek. Aynı gün
öğleden sonra da saat 15.OO'de ga-
zetemiz Genel Yayın Koordinatö-
rü Hikmet Çetinkaya. yazar Fa-
ik Bulut. gazeteci Halil Nebiler
ve Radyo Cumhuriyet Yayın Yö-
netmeni Ümit Zileli'nin katılaca-
ğı "Radikal tsbunın Yükseliş Ne-
denleri" konulu panel düzenle-
necek. Adliye Parkı'nda da saat
15.00'te Tayfun Taüpoğlu ve Fik-
ret Otyam'ın katılacağı "Ülke-
mizden tnsan Manzaraları" ko-
nulu söyleşi de yapılacak.
Hacı Bektaş Veli Anma ve Kül-
tür Sanat Etkinlikleri, 18 Ağustos
Çarşamba gûnü Çilehane Tepe-
si'ndeki geleneksel aşure dağıtımı
ile sona erecek.
BULMACA SEDAT YAŞAYAS
SOLDAN SAĞA: 1/ Agaç ve top-
rakla yapılmış, hendekle çevril-
miş küçük hisar. 2/ Mevki, ma- '
kam... Ülaşılmak istenen hedef. 3/ 2
Gümüş... Binek hayvanlannın sır-
tındaki oturmalık. 4/ Kıyılmış et, 3
bulgur, sogan, domates gibi şeylerle ya-
pılan, çiğ ve soğuk olarak yenen
bir çeşit yiyecek. 5/ El ve yüz ha-
reketleriyle gösterme... Bir nota.
6/ Japonya'da 1192-1868 yıllan
arasında babadan oğula geçen as-
keri diktatörlük kurumu... Hava
ve gaz akımlan oluşturmakta kul-
lanılan aygıt. II Kimi yemeklenn 9
üzerine dökülen bir çeşit terbiye...
Genelev işleten kadın. 8/ Bir soru sözü...
Tavır, davranış... Satrançta bir taş. 9/ 'Ce-
lal—':Güreşçirruz...DoğuKaradeniz'eöz- 2
gü küçük tekne. «
YUKARIDAN AŞAĞrYA: d
1/ Kadınlann genellikle başlannın arkası-
na taktıklan ek saç... Olumsuzluk belirten
bir önek. 2/ Nazilenn politikasında Germen
ırkından kımselere yakıştınlan ad... Kısa
1 2 3 4 5 6 7 8
çorap. 3/ Soğuğun etkısiyle ya da bükül-
me sonucu bel bölgesınde beliren ağn. 4/
Lahza... Bezekçılıkte kullanılan yeşil ve
pembe dalgalı bir çeşit sedef. 5/ Yemişlenn yenilen bölümü. 6/ Pencere çer-
çevesı... Donuk renkli. 7/ Türlü bitkilerin yaprak ve kabuklanyla kokulandı-
nlmış acımtırak bır ıçki... Bir nota. 8/ Bir şeyde herhangi bir ayıp ya da ku-
sur bulunmadıguu bildırmek. 9/ lntikam... Agzı geniş tek kulplu su kabı.
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak@tur1c.net
. . . 1
ÇtZGtLtK KÂMtL MASARACI
HARBt SEMtH POROY
A$ıtiMAZ!j
BULUT BEBEK NURAYçlrrçt
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 28 Temmuz
BURAK ADAS/ DEA//Z
14-39 'DA BOGÜN, OSMAA/L/ re tse/vcp/K OEAJ/2
/**£>'fA» JB.SAvezfr,
tJr £t.£
gÜYÜK 8/K.
'A/fAf Ü
3OO
YİNPBKİ BuKAAC
j ÜAILÛ 0£M/ZCr
C
GÖRÜŞ
MUSTAFA KUL
Eski Çalışma ve Sosyal Gûvenlik Bakanı
IMF ve Uluslararası Tahkim
Ağustos 1998 tarihindeki ülke gündemine bak-
tığımızda karşımıza bol miktarda IMF konulu haber
çıkmaktadır. Büyük tartışmalardan sönra 55. Hü-
kümet'in direncine rağmen, memur maaşlanna ya-
pılan yüzde 20 ve hemen ardından yüzde 10'luk ek
maaş zammı ve tanm sektöründeki destekleme
alımlan IMF Yönetim Kurulu'nun tepkilerine neden
olmuştu.
IMF Yönetim Kurulu, 6 Ağustos 1998'de hükü-
metle yaptığı toplantının ardından bir değerlendir-
me raporu hazırlamıştı. Bu raporda en dikkat çeki-
ci maddeler; tanmdaki destekleme alımlarının ya-
ni sıra gübre ve kredi alımında sağlanan sübvansi-
yonlann azaltılması, petrol ürünlerinde uluslarara-
sı piyasaya göre fiyatlandırma yapılması, özelleş-
tirrnenin gerçekleştirilmesi, para, ücret ve mali po-
litikalar konusunda yakın koordinasyon sağlanma-
sı, sosval güyenlik sisteminde değışıklikler yapılma-
sı haktında idi.
55. Hükümet'in başbakanı Mesut Yılmaz, yılın
ikinci yansı için yüzde 20 maaş zammı verdiği me-
mura, "Yanm puan bile fazla vermem" diye rest
çekmişti. Oysa gene aynı hükümet, Rusya'da ya-
şanan ekonomik krizi bahane ederek lobi faaliyet-
leri yapan finans sektörüne çok büyük tavizler ver-
mişti. Bu tavizlerle 55. Hükümet, büyük bölümü
1999 yılı gelirlerini etkilemek üzere 1 katriryon lira-
yı aşkın gelirden vazgeçti. Oysa ki memur maaşla-
nnda yüzde 30 oranındaki artışın bütçeye 6 aylık
yükü ise, 350 trilyon lira ile bankaiara verilen ayn-
calıklann 1/3'ünü bile bulmuyordu. Bu arada 55. Hü-
kümet, Uluslararası Para Fonu'y'a (IMF) imzaladı-
ğı Yakın Izleme Anlaşması uyannca Vergi Yasa-
sı'ndaki Gelir Vergisi tarifesindeki indirimleri geç-
mişe dönük işletmeyerek ücretliler açısından 6 ay-
lık kayıp yaratmaktan da çekinmemiştir. Bütün bun-
lann yani sıra Interbank olayını ve devletin bu ko-
nudaki zarannı da hatırlatmakta yarar görüyorum.
Bugün ülke gündemine baktığımızda gene IMF
görüşmeleri, sosyal gûvenlik sistemi, memur ma-
aşlan, tanm sübvansiyonlan ve uluslararası tahkim
konulanyla karşılaşmaktayız. 57. Hükümet günler-
dir beklenen ekonomik önlemler paketini, sonun-
da 22.07.1999 tarihinde açıkladı. Hep beraber gör-
dük ki gene kazanan, hükümet kurulduğundan be-
ri ekonomik kriz lobisi yapan sermaye kesimi oldu.
Çalışanlar sokaklarda eylem yapıyor, maaşlara ya-
pılan zam oranını, emeklilik yaşını protesto ediyor.
Işçi ve memur temsilcileri hükümetle uzlaşmaya
çalışıyor, fakat bunlardan bir sonuç çıkmıyor. En mil-
liyetçi (!) hükümet olan 57. Hükümet IMF karşısın-
da son derece aciz bir tutum sergilemekte.
Uluslararası tahkim konusunda 55. Hükümet dö-
neminde, çokuluslu şirketlerin (ÇUŞ) özellikle ener-
ji sektörünü göz önünde bulundurarak yaptığı lobi
faaliyetleri Cumhuriyet Halk Partisi, sendikalar ve
kitle örgütlerinin muhalefeti ve direnciyle karşılaş-
mıştı. Aynı dönemde MAI'ye (Çok Taraflı Yatınm
Anlatması) karşı da yoğun bir mücadele verilmişti.
55. Hükümet'in bu konuda ÇUŞ'lara vermeye ça-
lıştığı tavizler geri püskürtülmüştü. O dönem bun-
lan başaramayan DŞP ve ANAP, bu kez 57. Hükü-
met'le yanlarında Millıyetçi Hareket Partisi olmak
üzere çokuluslu şirketlere ülkemizi peşkeş çekme-
ye cahşmaktadıriar. Bunu hangi vatansever duygu-
larla yaptıklarını halka açıklamak zorundadırlar. Mil-
liyetçiligi dilinden düşürmeyen bu üç parti bugün
ulusal kaynaklanmızı, ulusal değerierimizi, bize ait
her şeyi çokuluslu şirketlerin iştahlanna terk etmek
için uzlaşmaya varmış durumda. Ve ÇUŞ'ların söz-
cülüğünü yapan IMF'ye tüm kurumlannın kapılan-
nı açmışlar, ülkemizle ilgili istenilen tüm bilgileri ön-
lerine seımişlerdir. Yabancı sermaye girişi için ulus-
lararası tahkim zorunlu yalanına sanlmışlar ve ulus-
lararası tahkimi masum gösterme çabası içine gir-
mişlerdir. Maalesef, Meclis'te bu anlayışa karşı mü-
cadele verecek bir muhalefet bulunmamaktadır.
Geçen yıl Fazilet Partisi bu konuda çok kötü bir sı-
nav venmişti. 312. madde ve üniversitelerde türba-
na serbestlik tanınması karşılığında uluslararası
tahkimin yolunu açacak Anayasa değişiklığıne ve
Danıştay'ın yetkilerinin kısıtlanması konusundaki
çalışmalara destek verebileceklerinı söylemişlerdi.
Parlamentoda ülke geleceğinı, bağımsızlığımızı çok
yakından ilgılendiren böylesı konularda ne kadarah-
laksız pazarlıklar yapılabildiğını hep beraber gördük.
Küreselleşme olgusu 198O'lı yıllarda ortaya çık-
mıştır. Temel öğretisi, evrensel düzeyde serbest pi-
yasa ekonomisine geçerek, bütün ülkelerin, dün-
ya pazariarında bütünleşmesi ve "mal-hizmet-ser-
maye" hareketlerinin tam serbestliğinin sağlanma-
sıdır. Bu anlayış içerisinde sermayeye büyük hare-
ket kolaylığı sağlanırken emek kesimi büyük bir sö-
mürüyle karşı karşıya kalmıştır. Tarihte görülmemiş
ölçüde tekelleşen sermayenin önündeki bütün en-
geller küreselleşmeyle ortadan kaldınlınca, dünya
ekonomisinde daha büyük bir güç ve pazar sahibi
olmanın yolu da büyük şirket birteşmelerinden geç-
meye başlamıştır. Bu çokuluslu şırketler (ÇUŞ) ya-
tınm yaptıklan ülkede hiçbir zoriukla karşılaşmak is-
temiyorlar. O ülkenin hukuki yapısınatabi olmak is-
temiyorlar. Kâriılıklarını, yatınmlarını güvence artı-
na almak için uluslararası hakem kurulunun oluş-
turulmasını istiyoriar. Bunun sonucunda bir ÇUŞ ge-
lip ülkemizde yatınm yaptığında doğal kaynaklan-
mızı istedıği gibi kullanabilecek, istemezse ülkemiz-
den hiç işçi istihdam etmeyebilecek, çevreye iste-
diği gibi zarar verebilecek. Buna karşın kâriıhklan-
nı olumsuz etkileyen herhangi bir durumda o ülke-
ye karşı dava açıp zararının tazmınini isteyebilecek-
tir. ÇUŞ'lar, MAI, MIGA gibi anlaşmalar dışında ki-
mi ikili anlaşmalaria da bu taleplerini uygulamaya
koymuşlardır. Maaş artışındaki düşük zam oranı ve
emeklilik yaşının yükseltilmesi, sağlık hizmetlerin-
de çalışanlann kazanılmış haklannın gasp edilme-
ye çalışılması (bütün bunlar özel sigortacılığa ze-
min hazıriamak için de yapılmakta) bu hükümetin
sosyal devlet anlayışını tamamen terk ettiğini gös-
termektedir. Emek kesimi bu yolla tamamen ser-
mayenin dişlerine teslim edilmektedir. Ve bu yolla
emek muhalefeti kınlmak istenmektedir. IMF aynı
zamanda hükümetin özelleştirmeleri gerçekleştir-
mesini istemektedir.
Aslında her şey apaçık ortada. PKK'yle mücade-
leyi ve Apo'nun yakalanmasını kendilerine siyasi mal-
zeme yapan bu milliyetçi (!) partiter IMF'ye neden
bu kadar teslim oldularacaba? Apo karşılığında ve-
rilen tavizler bunlar mıydı? Sırada, Kıbns ve Kürt so-
runu konusunda Amerika'nın beklentileri doğrultu-
sunda tavizler mi var? Bunlar da yakında anlaşıla-
caktır. Bizim yapmamız gereken ise gerçek vatan-
severier olarak ülkemize sonuna kadar sahip çık-
mak ve 6. Filo'ya reva görülen anlayışla hareket ede-
rek, IMF gibi ÇUŞ'lann sözcülüğünü yapan ulusla-
rarası kuruluşlarta ve ülke içindeki işbiriikçilerte mü-
cadele etmektir.
PANO
DENİZ KAVUKÇUOĞLU
Yazanmız yurtdışında bulunduğu için yazısını
yayımlayamıyoruz.