Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 TEMMUZ 1999 PAZARTESİ
HABERLER
İP'nin temmuz
ayı etkinliği
• İstanbul Haber "
Servisi - Işçi Partisi
Bağcılar llçe Örgütü'nün
temmuz ayı etkinlikierinde
bu hafta, Vedat
Demircioğlu'nu anma
toplantısı vardı. "'Vedat
Demircioğlu ve 6. Filo
eylemleri konulu
konferansa konuşmacı
olarak 68'liler Vakfi Genel
Sekreteri Gökalp Eren
katıldı. Eren
konuşmasında. " 1968 yılı,
üniversite reformu
etrafında gelışen gençlık
eylemleri yanında
antiemperyalist gençlik
eylemleriyle de öne
çıkmıştır. ABD yanlısı
iktidara karşı çıkan, 6.
Fılo'yu protesto eden ve
şiddetle bastınlmaya
çalışılan gençliğin. ilk
siyasi kurbanlan vermesine
neden olmuştur" dedi.
Konferans "Hoşçakal
Yann'" filminin
seyredilmesiyle son buldu.
2203 kaçak
yakalandı
• İZMİR(AA)-SahiI
Güvenlik Komutanlığı'na
bağlı ekipler tarafından
1996 yıhndan bu yana, 2
bin 203 kaçagın
yakalandığı, denizde
tehlike geciren 1418
kişinın de kurtanldığı
bildirildi. Bu faaliyetler
sırasında 900 ton kaçak
benzin, 128 kilogram esrar
ile 750 kilogram saf kokain
ele geçirildiği kaydedildi.
Sahil Güvenlik teşkilatının
hava araçlan ile
desteklenmesi için Agusto
firması ile 5 adet
helikopter alımı için
kontrat imzaladıklannı
hatırlatan yetkililer. 4
helikopterin Türkiye'de
yapımı için de aynı firma
ile çalıştıklannı kaydettiler.
Aynca helikopterlerden
sonra 3 adet CASA CN-
235 tipi uçak için
görüşmeler yapıldığını
belirttiler
Somuncuoğlu
Nevşehir'de
• NEVŞEHÎR
(Cumhuriyet) - Devlet
Bakanı Sadi Somuncuoğlu,
hızlı nüfus hareketlilığinin
yaşandığı Türkiye'de halen
500 bin ile 1 mılyon
arasında konut açığının
bulunduğunu belirterek, bu
nedenle gecekondulaşma
ve çarpık şehirleşmenin
önüne geçilemediğini
söyledi. 1. Ulusal
Kapadokya Medya-Turizm
Festivali'nın gala gecesine
katılan Somuncuoğlu,
hedeflerin
gerçekleştirilememesi
nedeniyle gecekondulaşma
ve çarpık yapılaşmalann
özellikle büyük kentlerde
ana sorunlar halinde ortaya
çıktığını ıfade erti.
Afişterle
aramyorlar
• VAN (Cumhuriyet) -
Iran'ın Kelereş kampında
eğitim göriip Van'da eylem
hazırlığı içinde olan 10
terörist, kimlikleri
belirlenerek hazırlanan
afişlerle aranıyorlar.
Yetkililer. teröristlerin yeni
bir eylem planı geliştirerek
sürekli yer
degiştirdiklerini. bu
nedenle yakalanmalannın
zor olduğunu belirtti.
Yetkililer, istihbarat
çalışmalan sonucu toplu
eylem yapacaklannı
belirlediklerini ve ellerinde
patlayıcılar bulunduğunu
bildirdi. Aynca, Van'da
orta yaşlı iki kadın canlı
bomba olduğu ileri
sürüldü. Bu konuda
yurttaşlann desteğine
ihtiyaç duyduklannı
belirten yetkililer, ihbar
edenlenn
ödüllendirileceğini, ancak
kimliklerinin gizli
tutulacağını söylediler.
FP yönetiminde
değişiklik
• ANKARA (Cnmhnriyet
Bürosu)- FP Genel
Başkanı Recai Kutan,
birkaç gün içinde başkanhk
divanında düzenleme
yapabileceklerini söyledi.
Kutan dün yaptığı
açıklamada, dûzenlemeye
ilişkin değerlendirmelerin
sürdüğünü belirtti. Alınan
bilgiye göre, fstanbul
Milletvekili Aydın
Menderes'in istifa
etmesiyle boşalan siyasi
işlerden sorumlu genel
başkan yardımcılığı
görevine, Genel Başkan
Yardımcısı Cemil Çiçek'in
getirilmesi bekleniyor.
Parti üzerine doktora tezi hazırlayan Hakkı Uyar, seçim yenilgisinin nedenlerini inceledi
'CHP'nin sorunıı ideoloji'
CELALYILMAZ
İZMİR-CHP'nin en önemli sorununun
ideolojik sapmadan kaynaklandığı belir-
tilerek kurtuluşunun, "Kemalizm ve Ata-
tûrkçülük"ten oluşan asıl ideolojısine ge-
ri dönmesiyle gerçekleşecegi vurgulandı.
Kurtuluş Savaşı'yla ülkeyi kurtaran ve
"devlet kuran" CHP'nin "knrtuluşçu"bir
misyona sahip olduğunu anımsatan ve
parti üzerine doktora tezi hazırlayan DEÜ
Atatürk Ilkeleri ve Inkılap Tarihi Enstitü-
sü Öğretim Görevlisi Dr. Hakkı Uyar, se-
çim yenilgisindeki nedenlerin lider, örgüt
ve ülke sorunlanna çözüm üretememe
noktalannda odaklaştığını, ancak ideolo-
ji sorununun önde geldiğini belirtti.
E>r. Hakkı Uyar, CHP'nin ideolojisi olan
Kemalizmin, siyasal anlamda "sol", eko-
nomik anlamda da "sosyal" bir ıdeoloji ol-
duğuna dikkat çekerek bunun ana hatlan-
nın bizzat Atatürk tarafından çizildiğini
• CHP üzerine doktora çalışması yapan DEÜ Atatürk
Ilkeleri ve înkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Görevlisi
Dr. Hakkı Uyar, kurultayda mücadele eden taraflann,
ideolojik yelpazenin adayı olmak yerine, kişisel
çekişmelerin ürünü olarak ortaya çıktıklannı belirtti.
belirtti. Dr. Hakkı Uyar şöyle konuştu:
"Kemalizm geleneksel toplumdan mo-
dern topluma geçişin ideolojisidir. Gele-
neksel toplum tanm ekonomisine, dinset-
monarşik bir yönetime ve dinsel cemaat-
lere dayanır. Modern toplum ise sanayileş-
me-kapitalistleşmeye, ulus-devlete, birey-
seUeşmeje ve aydınlanmava dayanır. Ulu-
sal bir modemJeşme ideolojisi olan Kema-
lizm, Bah dünyasının 400-500 yılda sağla-
dığı getişmeye devrimle çok daha kısa sii-
rede ulaşmayı hedeflemiş ve bunu gerçek-
leştirirken de jakoben yöntemJer uygula-
mışür. Türk devrimi, Batı ile arasuıdaki
farkı bir an önce ve Baü'nuı bu süreçte
yaptığı hatalara düşmeden kapatmayı
amaçlamıştır. Hatta, 1930'larda CHP'nin
seçim afişlerinde kullandığı iddialı bir söy-
lem vardır: "Türk ınkılabı asn yıla sığdır-
dı'. Devleti ve toplumu modemleştirerek,
Osmanh'daki çöküşün tekrar yasanma-
ması amaçlanmıştı. Bu çercevede topye-
kûn bir kalkınma hareketi, özellikle
1930'larda gündeme geunişti." CHP'nin
ideolojisini ete kemiğe büründürmek için
1920 ve 193O'!u yıllarda bazı girişimler
olduğunu belirten Dr. Hakkı Uyar, Ata-
tiirk'ün o dönem dünya konjonktüründe
benzerleri yaygm olan otoriter ideoloji ya-
ratmaya yönelik bu ginşımlen engelledi-
ğini belirterek "Bunlar 1920-30'lu yıllara
ilişkin girişimlerdir. Bu çerçevede, günü-
müze kadar birçok kimse kendini Ata-
türkçü olarak tanımlayabUmektedir. Ke-
malizmin içeriğinin tanı olarak doldurul-
rnaması, KemaJistier için hem bir avantaj
hem de dezavantaj durumundadır" diye
konuştu.
Kemahzmin başta "altı ok" olmak üze-
re pragmatik bir niteliğe sahip olduğunu ve
bunun da zamana. koşullara uyum sağla-
mayı kolaylaştırdığına dikkat çeken Dr.
Haİckı Uyar, Türkiye'deki toplumsal ve ek-
onomik yapının gelişimine uygun biçim-
de son döneme kadar CHP ve Kemalizmin
kendini sürekli yenilediğini belirtti.
Dr. Hakkı Uyar, CHP'nin seçim yenil-
gisine uğramasında özelleştirme uygula-
malan, gümrük birliği ve bağımsızlığımı-
za gölge düşürecek MAI anlaşmalan kar-
şısında suskun kalmasının da etken oldu-
ğunu kaydetti.
CHP PM sonuc bildirgesinde paradan para kazanmayı destekleyecek politikalar güdüldüğü ifade edildi
'Hükümetparasal sermaye yanlısı'ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Parti Meclisi'nin
(PM) sonuç bildirgesinde hükü-
met "parasal sermaye yanhsı"
olmakla suçlandı.
Siyasal yaşamda CHP'ye du-
yulan gereksinmenin her geçen
gün biraz daha kendini gösterdi-
ği dile getirilen bildirgede, hü-
kümetin ekonomik bunalımın
yükünü emekçiler ile kırsal ke-
simdeki üreticilerin üzerine yık-
tığı vurgulandı.
Bildirgede, "Hükümet kara
para>ı ve paradan para kazan-
mayı daha çok destekleyecek bir
ekonomi politikasını yürüriüğe
koymak istemektedir" denildi.
CHP PM'nin önceki gün ger-
çekJeştirilen toplantısının sonuç
bildirgesi dün yayımlandı.
J8 Nisan seçimlerinin ardın-
dan oluşan siyasal ortamda
CHP'ye olan gereksinmenin
gün geçtikçe hissedildiği belırti-
len bildirgede, "CHP'nin güc-
lenmesi ve başanlı olması kaçı-
nılmaz bir nesnel gereküliktir. Bu
DÖNMEK ISTtYORLAR
DYP'ffler
mahkeme
yolıında
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
Eski DYP Izmir İl Başkanı Ismail
Uğural, il yönetımınden alınan
, partililerle birlikte görevlerine
C yeniden dönmek amacıyla, gelecek
hafta Ankara'da Asliye Hukuk
Mahkemesi'ne başvuracaklannı
bildirdi. Istanbul'da eski DYP il
yönetiminin Asliye Hukuk
Mahkemesi'ne açtığı davayı
kazanmasının ardından,
kendilerinin de harekete geçtiğini
belirten Uğural, 18 Nisan
seçimlerinden sonra Ankara,
Istanbul ve tzmir'in de aralannda
yer aldığı 8 kentteki DYP il
yönetimlerinin bir gerekçe
gösterilmeden, "yeniden
yapûanma" adı altında
görevlerinden alındıklanru
anımsattı.
'Başvuru haklı bulundu'
Uğural, Istanbul il yönetiminin,
DYP Genel Merkez Başkanhk
Divanı'nca görevden alındığinı,
oysa ancak genel idare kurulunun
boyle bir karar verebileceğini
gerekçe göstererek Asliye Hukuk
Mahkemesi'ne dava açtığını ve
mahkemenin de bu başvuruyu haklı
gördüğünü söyledi.
Mahkemenin aldığı karar
çerçevesinde, mevcut il yönetimine
başkanhk binasını boşaltması için 3
gün süre tanındığını vurgulayan
Uğural, tstanbul'daki karan örnek
alarak eski DYP lzmir il yönetimi
olarak gelecek hafta mahkemeye
başvuracaklannı kaydetti.
Uğural, Izmir'de 29 kişiden oluşan
ii yönetim kurulunun daha önce
görevden alındığını ve mahkeme
karanyla yeniden göreve
geleceklerine inandığını belirterek
"Bu gelismeler, genel merkezin
aldığı kararm hukuk dışı olduğunu
gösteriyor" şeklinde konuştu.
emirelsancak verdiCumhurbaşkam Süleyman
DemireU düzenlenen törenle
Etimesgut'taki 11. Hava
L laşorma Ana Üs komutanbğı'na
sancak verdL Törene, TBMM
Başkanı Yıİdınm Akbuhıt,
Başbakan Bfiient Ecevit ve DSP
Genel Başkan Yardımcısı Rahşan
Ecevit, Genelkurma> Başkanı
Hiiseyin Kıvnkoğlu, kuvvet
komutanlan. VIiUi Savuruna
Bakanı Sabahatrin Çakmakoğhı
ve yüksek rûtbeii subaylarla çok
savıda davetii katıldı. Ûs
Komutanı Albay Cevdet Knrnaz,
Cumhurbaşkanı Demirel'den
sancağı, "Sancak Teslim Alma
Andı" okuyarak aldı. Törenin
sona ermesinden sonra AIba>
Kurnaz, Cumhurbaşkanı
Demirel'e uçak maketi hediye etti.
(Fotograflar: AA)
biönc ve yeniden yapdanma an-
layışımızla, partimizin ilkelerini
benimse> en rüm kişileri CHP'ye
katılmaya, tiim kunıluşlan da
desteklemeye çağınyoruzr>
de-
nildi.
Bildirgede hükümetin yaşan-
makta olan ekonomik bu-
nalımın ağır yükünü den-
gesiz bir biçimde emeğiy-
le geçinenlere, kentsel ve
kırsal emekçilerin sırtına
yıktığı vurgulandı.
Bildirgede, "Hükümet,
yeni vergi indirimleriyle,
kayıt dışı ekonomiyi. kara
parayı veparadan para ka-
zanmayı daha çok destek-
leyecek bir ekonomi politi-
kasını \ürürliiğe kovmak
istemektedir'* görüşü dile
getirildi.
'Yargı dışlanıyor'
Ulusal bağımsızlığı ze-
deleyecek ve kamu işlem-
lerinin denetiminde idari
yargıyı devredışı bıraka-
cak yeni girişimlerin bu
sürecin bir parçası olduğu
kaydedilen bildirgede, ya-
tınmlan ve üretimi arttır-
maya yönelik olmayan bu
önlemlerin ekonomik ve
toplumsal istikran sağla-
yamayacağı bildirildi.
'Sistem yeniden
yaplanmah'
Hükümetin parasal ser-
maye yanlısı anlayışının
somut göstergelerinden
birisinin de sosyal güven-
lik konusunda getirilmek
istenen yeni düzenleme
olduğu kaydedilen bildir-
gede şu görüşlere yer ve-
rildi:
"CHP, sosyal güvenliğin
ilke olarak kamu hizmeti
olduğunu, her bireyin sos-
yal güvenlik hakkı bulun-
duğunu ve sistenün bütü-
nüyleyeniden yapdanması
gerektiğini önemle vurgu-
lar. Bu ilkeler çerçevesinde
sosyal güvenlik düzeni, ka-
yıt dışı ekonominin ve si-
gortasız çalışmamn orta-
dan kakünhnası, iş güven-
cesinin sağlanması, işsizlik
sigortasuun uygulanması,
sosyal güvenliğede>let kat-
kısı \ apüması se sendikact-
hğın önündeki yasal engel-
lerin kaldınlmasıyla sağ-
lıklı biryapıya kavuşabUir.
Bu ilkelere uymayan yeni
tasanyı kabul edilemez sa-
yTyoruz."
Eze kredilerine ikinci dava
Berhan Civdekoğlu'na
5ydhapis istenîyorANKARA (CumhuriyetBürosu)- Tefe-
ci Nesim Malki cinayetini azmettirdiği id-
diasıyla aranan işadamı Erol Evcil'm sahi-
bi olduğu Eze Grubu'na, Türkiye Iş Ban-
kası'ndan kullandınlan kredilerle ilgili
bankanın eski Genel Müdür Yardımcısı
Berhan Civetekoğhı hakkında 5 yıla kadar
hapis istemiyle dava açıldı. Eski îş Banka-
sı Genel Müdürü Ünal Korukçu'nun da
aralannda bulunduğu 5 yönetici hakkında
ise takipsizlik karan verildi.
Iş Bankası ve Tûrk Ticaret Bankası'ndan
Eze Grubu'na verilen kredilerle ilgili Baş-
bakanlık Teftiş Kurulu ile tş Bankası AŞ
Marmara Bölge Müdürlüğü'nün suç duyu-
rulan üzerine Ankara ve Istanbul cumhu-
riyet başsavcılıklarmca başlatılan soruştur-
malar tamamlanıyor.
Ankara Cumhuriyet Savcısı Mehmet
Karakaya, Türkiye tş Bankası yöneticileri
hakkında yürüttüğü soruşturmayı tamam-
ladı. Karakaya, eski Türkiye Iş Bankası Ge-
nel Müdürü Ünal Korukçu, teftiş kurulu
eski başkanlan Mazlum Atakan Yumruk-
çal ve Gökalp Mahir Bay^ıırdoğlu, eski
Krediler Müdürü Eyüp Erzan Tanyel, eski
Bursa Şubesi Müdürü Mehmet Eıiaş hak-
kında. "emniyeti suiistinıal suçunun mad-
.di ve manevi unsuriannı içerir şekilde ey-
lemleri bulunmadığı" gerekçesiyle takip-
sizlik karan verdi.
Karakaya, bankanın eski genel müdür
yardımcısı Civelekoğlu hakkında ise 5 yı-
la kadar hapis istemiyle dava açtı. Ankara
8. Asliye Ceza Mahkemesi'ne açılan dava-
nm iddıanamesınde, Civelekoğlu'nun, Eze
Grubu'ndan alınan teminat çeklerinin bir
bölümü ile el konulmuş olan 3 bin 100 ton
ipliği sözlü talimatıyla iade ettirerek "em-
niyeti suiistûnal" suçunu işlediği belirtildi.
Türk Eşgüdüm Merkezi'nin bürosunu açtı
DışişleriBakanı Cem
Türkbhiiğiniziyaretetti
PRtZREN/MAMUŞA(AA) -Kosova'da
bulunan Dışişleri Bakanı IsmaO Cem, Tür-
kiye'nin Kosova'ya yapacağı yardımlann
koordinasyonu için oluşturulan Türk Eşgü-
düm Merkezi'nin Prizren bürosunu açtı.
Büronun etrafina erken saatlerde toplan-
mayabaşlayan Prizren halkı, Cem'i büyük
bir coşkuyla karşıladı. Kalabalığa hitap e-
den Cem, yeni ve banşçı Kosova'nın oluş-
turulmasmda Türkiye'nin üstüne düşen
katkıyı yapacağını vurguladı. Cem'in ko-
nuşması, sık sık alkışlarla ve "Türkiye"
sloganlanyla kesildi. Özellikle yaşlı insan-
lann Cem'in konuşmasını gözyaşlanyla
izledikleri dikkat çekti.
Türk Eşgüdüm Merkezi Prizren Büro-
su'nda halk temsilcileri ve çeşitli kurum
yöneticileriyle bir araya gelen Cem, daha
sonra helikopterle Türk birliğinin konuş-
landığı Mamuşa'ya geçti. Mamuşa'daki
Türk birliğini denetleyen Cem, tüm asker-
leri ve subaylannı tebrik ettiğini belirterek
başan dileklerini iletti.
Cem, daha sonra Mamuşa kasabası mer-
kezine geçti. Prizren Beiediye Başkanı ve
Mamuşalı yetkilileri de kabul eden Cem,
Türklerin gittiği okulu ziyaret ederek yet-
kililerden bilgi aldı.
Dragaş'ta bulunan Türk birliğindeki as-
kerlere de bir konuşma yapan Cem, başa-
nlı çalışmalanndan dolayı kendilerini kut-
ladığını ve başanlannın devamuıı diledi.
Cem, Prizren'de Kosova Banş Gücü
(KFOR) merkezinde KFOR Komutanı Al-
man General Van Hugh ile bir araya geldi.
Burada brifıng alan Cem, görüşmelerde,
Türkiye'nin düşüncelerini anlatırken
KFOR yetkililerinin de, sorunlannı ve aç-
mazlannı aktardıklan öğrenildi. Cem da-
ha sonra Türkiye'ye döndü.
BİZBİZE
ERDAL ATABEK
Hayatın Değeri
Hayat ne/neler için değerlidir?
Yaşamanın amacı nedir?
Yaşamınız anlam taşıyor mu?
Insanlartanıdıklan birisinin cenazetörenindebir-
birlerine bu soruları sorarlar ve yanıt verirler "Işte
buraya kadar, ne boşuna şeyler için üzülüyoıyz,
hiçbirisi değmez." Ama ölen gömülüp de geriye
dönerlerken günlük işleri konuşmaya başlamışlar-
dır bile.
Hikmet Uluğbay olayının yonjmlan sırasında
"intihann olumlanması"gibi birizlenim doğdu. Ge-
çen hafta yayımlanan yazımdan sonra Bursa'dan
telefonla arayan okuyucumuz Sayın Kubilay Gül-
sem, "onur intihan" biçimindeki sunumlann ço-
cuklar ve gençler üzerinde olumsuz etkilerinin ola-
bileceğini ileterek dikkatimi çekti. 7 yaşındaki kızı-
nın kendisine "Baba, sen intiharetmiyorsun, onur-
suz musun?" dediğini belirten değerii okuyucu el-
bette önemli bir sorumluluğa dikkat çekiyordu. "In-
tihar" olayında herzaman keskin kılıcın iki yanı var-
dır. Goethe, "Genç VVerther'in /\c//an"nıyazdıktan
sonra Alman gençleri arasında bir intihar saJgını ya-
şanmıştı. Ama sonraki yıllarda bu yapıt hiç de böy-
le bir etki yapmadı.
Burada üzerinde durulması gereken en önemli
yan, "yaşama bilinci"n\ çocuklanmıza ve gençle-
rimize verebilmektir.
"Yaşama bilinci" hayatın degerini anlayan, ha-
yatta nelerin değer taşıdığını düşünen, günlük ge-
reksinmeler yanında kalıcı degerlerin varlığını kav-
rayan, yaşama hedeflerini dogru koyan bir düşün-
ce-duygu bütünlüğüdür.
"lyi yaşama" kavramını, ne yolla olursa olsun
çok para kazanma olarak kabul eden, bu parayı da
başkalarından üstün olabilmek için tüketim araç
gereçlerine harcayan bir anlayış, "özbenlik saygı-
sıyla hayatın gerçek değerlerini" buluşturamamış
bir yavanlık, günümüz insanının temel sorunudur.
Bu boşluğu bir şeylere sahip olarak doldurmaya
çalışmak ise umarsız bir çabadır.
"Yaşamanın amacı nedir?" sorusu iki biçimde
yanıtlanabilir.
Birincisi, "Yaşamanın amacı kendimi üretimle,
yaratıyla, yaşamıma anlam katarak var olmak ve
dünyaya yeni değerier katabilmektir" der.
Ikincisi, "Yaşamanın amacı iyiyerlerde oturmak,
iyi yehen görebilmek, iyi arabaiara sahip olmak,
çokparaya sahip olmak, ünlü olmak" der.
Birinci yanıt, evrensel kalıcı degerlerin yanıtıdır.
İkinci yanıt, günümüz kapitalizminin yükselttiği
degerlerin yanıtıdır.
"Evrensel kalıcı değerier", bunları kazanmış in-
sanlara "yaşama sevinci"ri\ verir, yaşaması için
doğru ve haklı nedenler gösterir, dostlukların, da-
yanışmanın, paylaşmanın, güzelliklerıni yaşatır, da-
ha güzel bir dünya yaratmak için yaşamanın ercte-
mini öğretir.
"Günümüz kapitalizminin imajlan" ise, bunlan
yaşama nedeni sayan insanlara "hırslı bir rekabe-
ti" öğretir, "iyi yaşadığı duygusu" alabilmek için
lüks mallara sahip olması gerektiğini pompalar,
dostlukları çıkartar, dayanışmayı aptallık, paylaş-
mayı enayilik oJarak tanımlar, kendini üstün kılma-
nın en iyi yol olduğunu yineler. Bu yolda mutlu ola-
bilmek için uyuşturuculara, seks sapkınlıklanna,
kendilerini birbirterine göstermeye zorunluluk do-
ğar.
Çocuklanmıza, gençlerimize ne söyleyelim, ne-
leri öğretelim?
Ne pahasına olursa olsun yaşamayı ya da ölme-
yi değil, insanlann "evrensel kalıcı değerlerte ya-
şaması gerektiğini", yaşama sevincini içlerinde du-
yarak, üreterek, yaratarak, paylaşarak yaşamala-
nnı öğretelim.
Hayatın ve ölümün anlamını -elbette yaşlanna
göre- düşünmelerini, tartışmalarını, değerlendir-
melerini önerelim.
Onlara "yaşama bilinci"n\ anlatalım, tartışalım,
aktaralım.
Önlerindekj güçlükleri bunlarla değerlendirsin-
ler.
Bir sınavı yitirdikleri zaman bunlarla ölçebilsinler.
Birbaşansızlığı nasıl değertendireceklerıni öğren-
sinler.
Yılmadan, pesetmeden, havlu atmadan güçlük-
lerle nasıl baş edeceklerini öğrensinler.
Sorunlannı nasıl çözeceklerini bilsinler.
Sorundan kaçmadan, kavga etmeden, başkası-
na yüklemeden bir sorunu nasıl çözeceklerini dü-
şünsünler, yeni yollar bulmayı öğrensinler.
Yaşamak hakkını ve görevini, ellerinde olan en
son adıma kadar korumayı başarsınlar.
Çocuklanmıza ve gençlerimize öğretmeliyiz ki:
Gerçekte ölüm bir bedenin artık yaşamaması
değildir.
Gerçekte ölüm, üretme gücünü, yaratma gücü-
nü, değerlerini yitirmektir.
insan ölümlü bir canlıdır.
Sonsuza kadar yaşamak ise sadece onun elin-
dedir.
ÎSTANBUL TABİP ODASI
'Cezaevlerinde sağlık
hizmeti verilmiyor'
Istanbul Haber Servisi -
Istanbul Tabip Odası
(İTO) tarafından yapılan
açıklamada, Ümraniye ve
Bayrampaşa cezaevlerin-
de sağlık taraması için
Adalet Bakanlığı'ndan fı-
nansman beklendiği belir-
tilerek cezaevlerinde veri-
len sağlık hizmetinde ko-
ruyucu hekimlik anlayışı-
nın ön planda tutuhnası ıs-
tendi.
Istanbul Tabip Odası
Basın Sözcüsü Dr. Rıfat
Yücel yaptığı yazılı açıkla-
mada, Cumhuriyet gazete-
sinde 17 Temmuz 1999 ta-
rihinde yayımlanan ceza-
evlerindeki sağlık koşulla-
nna ilişkin haberin bu ko-
nudaki ciddi sorunlan bir
kez daha gündeme getirdı-
ğini belirtti.
Açıklamada, tutuklu ve
hükümlülerin en temel in-
san haklanndan olan sağ-
lıklı yaşama hakkından
yararlanamadıklan kayde-
dilerek hastaneye sevk iş-
lemlerindeki zorluklara
dikkat çekildi. Yatınlarak
tedavi edilmesi gerekli
hastalann bile mahkûm
koğuşu bulunmadığı ge-
rekçesiyle cezaevine gön-
derildiği belirtilen açıkla-
mada özetle şu önerilerde
bulunuldu:
"lutuklu ve hükümlü-
lercezaevine girdiği andan
itibaren sağhk birinü tara-
findan muajene edilmeli ve
kişisel sağhk dos>ası açü-
malı. Temel sağhk hizmeti
felsefesine uygun olarak
koruyucu hekimlik anlayı-
şı ön planda tutuunah. Ce-
zaevleri sağlık birimleri
acil hizmet verebilecek bir
tarzda donaulmalı \e bir
kamuhastanesi tarafindan
desteklenmeli. Cezaevle-
rinde görev yapan hekim-
lerin ve diğer sağhk perso-
neünin mesleklerini özgür-
ce ve hiçbir baskı altında
kalmadan uygulayabile-
cekleri ortam yaranlmah,
hastanelerde en azından
bir koğuş tutuklu ve hü-
künüülere aynhnab."