Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 TEMMUZ 1999 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
K
ültürün bireyler ve ulusla-
nn yazgısmı belırlemede
birincıl önemini doğrude-
gerlendirebılrnek, ıçınde
yaşadığımız boğucu so-
runlann kökeninde onun
yetersizliğinin ve yozlaşmasının yattığını
görebılmek ıçin önce onun ne olduğunu ve
nasıl kazanıldığını iyi anlamak gerekir.
Kültûr gibı çok karmaşık ve tartışmalı bir
kavramın kolayca tanımlanabılmesı, acık-
lanabilmesı ve kapsamının sınırlandınla-
bilmesi elbette beklenemez. llk yaklaşım
olarak günlük dile bakalım. Burada sık
duyduğumuz "kültürlü tdşi" bilgılı. görgü-
lü ve incelıkli kışıdır. Başka bır deyişle, bil-
gi ve görgüyü özümseyerek kendi kişiliği-
nin bır parçası yapabilendir.
Kültür gerçekte çok daha geniş kapsam-
lı bir kavramdır ve genelde eğıtim yolu ıle
kazanılan başta anadıl olmak üzere top-
lumdantüm öğrendiklerimizin, tnsan dav-
ranışlannın, toplumsal kurallann, değerle-
rin. örflenn, törelerin ve inançlann, düşün-
ce. sanat anlayışlannın bütünüdür. topla-
mıdır. Buna karşm ınsandaki ıçgüdülerka-
tılım yoluyla geçen ve doğuşta var olan
davranışlardır. Kısaca denilebilir ki kültür,
toplumsal çıraklık v e eğıtim ıle doğanm ver-
diğine eklenendir.
Dıl ve ılettıği görüşler, toplumsal kural-
lar, değerler sistemı, temtzhk ve namus an-
layışı, tıcaret ve iş ahlâkı. kadercihk, öğ-
renilen davranışlar, süreklı okuma ve öğ-
renme, merak etme ve kendini değiştirme
alışkanlıklan, sanatlar, ınançlar gibi öğe-
ler içeren kültür bir toplumdan dığenne
değişebildığinden. her bir toplumun ayn bir
Yeni Bir Kültür Seferberliği
Prof. Dr. Y. Müh. ÎLHAJVÜ ÇETİN
kültürü vardır. O halde kültürsüz toplum
yoknırve birkültürdeğil, kültürler söz ko-
nusudur. Uzun bir geçmişin ürünü olarak
toplumlar değışik kültürleryani kendileri-
ne özgü sanat biçimleri, örfler, töreler, din-
ler, siyasal sıstemler... geliştırmiştir. Bu çe-
şitliliği yaratıcı bir zengınlik, göreliliğini
bir hoşgörü kaynağı olarak algılamak ge-
rekir. Ote yandan kültür onu üreten toplu-
mun bireylenni bır arada tutan ve kaynaş-
tıran en güçlü, kopanlması ve unutturulrna-
sı en güç bagdır. Böyiece kültürün hem bi-
rey, hem ulus içın belirleyici ve yaşamsal
önemi, emperyalistlerin sömürgeleştirmek
istedikleri bir ulusun kültürünü neden boz-
mak ve değiştirmek ıstediklen daha ıyi an-
laşılır. Öz kültürü boşaltılmış veya yozlaş-
tınlmış bir insan, havuç yöntemiyle iste-
nen her yöne çekılebilcn, dış güçlerin hiz-
metine kolayca girebılen, çıkardüşkünü, bi-
linçsiz ve zavallı bir yaratıktır.
Buraya kadarki açıklamalardan görül-
düğıi gibı kültür insan yeteneğine dayanır,
ınsan türüne özgüdür ve toplumsal yaşa-
mın ürünüdür. Bir toplum içinde yaşama-
yan ınsanlann kültürüyoktur. Her insan, han-
gi ulustan olursa olsun, doğuşta boşbır ya-
a tahtasıdır. Doğuştaki sıfir kültür bakımtn-
dan tüm ülkelerde tüm ınsanlarbirbınne eşıt-
tır. Farklılaşma, çevreden yani toplumdan
düşünüş, davranış ve yaşam biçimlerinin
yani kültürün iletilmesi ile başlar. lletme-
nin aracı ise eğitımdır. tşte burada eğitimın
dolayısıyla onu veren ailenın, çevrenin ve
okulun gerçek ve yaşamsal önemi karşımı-
za çıkar. Kültürün toplumdan bireye geç-
mesini ılk aşamada sağlayan, bireyi be-
beklikten çocukluğa götüren ve bir kimlik
kazandırarak onu bir kışiye dönüştüren ai-
ledir. Sotıra çevre ve okullar bu dönüşüm
işlemini tamamlar.
Türk ınsanı, yaklaşık altı yüzyıl süren ve
matbaayı çok geç kullanmaya başlayan,
hümanizmayı, rönesansı, aydınlanmayı, bi-
limi ve felsefeyi hiç tanımamış olan Osman-
lı kültürüyle hemen hemen hiçbir yaratıcı-
lık gösterememiştir. Osmanlı Viyana kapı-
lannakadar gıtmiş, fakat rönensansı, onun
yeni sanat yönelişıni, bilincuıı ve düşün-
me biçhnini değil, ganimet almayı hüner
saymıştır. Evrensel kültürle köprü kura-
mamış ve o nedenle yıkılmıştır. İçinde yüz-
yıllarca yaşadığımız kısır ve geriye dönük
kültür çemberinden kurtulabilmemiz içın
Atatürk, temelinde aydınlanma felsefesi
bulunan Türk-Batı kültürsentezini benim-
semış, onu yerleştirmek ve geliştirmek için
etkin bireğıtim seferberliği uygulamış, bi-
limi, felsefeyi, müziği ve güzel sanatlan ola-
bildığince desteklemıştir. 1950'den sonra
polıtika sahnesıne çıkanttşrakültfiriü ba-
sit poHtikaalsr ulusumuzu çağdaş uygar-
lık düzeyıne taşıyan ve önemini tam anla-
yamadıklan bu gelişmeyi, dın sömürüsü ya-
parak kolay oy toplama kumazlığına feda
etmişler, aynca dış güçlerin de tavsiye ve
telkinlerine uyarak engellemişlerdir. Türk
gençlığının bir bölümü Ortaçağ kültürüne
layık görühnüş, Türk-lslam senteziyle Türk
ınsanı yeniden kısır birkültürortamınaçe-
kilmek istenmiştir.
Artık durumumuzu açıkça sorgulamalı-
yız. Kültürün birincıl kaynağı olan ailele-
rimiz, özellikle taşrada ve kent varoşlann-
da, çocuklanna karşı görevlerini yeterince
yenne getirebiliyor mu? Dahagenelde yüz-
yıllann ihmali sonucunda okuma ve düşün-
me ahşkanhğı yetersiz ınsanlanmız cocuk-
lanmıza çağdaş bır kültür ortamı oluştura-
biliyor mu? Çocuklanmızın ve gençlerimi-
zin akıllan Kuran kurslannda ve tarikatlar-
da köreltiliyor mu? Okullanmızın ve üni-
versitelenmizın hali, yetiştırdikleri mezun-
larla belli oluyor. Türkçe özürlü, tarih bi-
lıncınden yoksun, dünya yazarlanndan ve
filozoflanndan esmienemeyen, Erasmın,
Montûgne, Descartes, Vohâire, Kanc gi-
bi düşünürlerden habersız çtkardüşkünle-
rini bizün eğitiın sisteminûz yeö$tirmiyor
mu?
Son yıllarda kültürün birleştirici, insan-
lan birbirine yaklaştıncı ve birbirini sev-
dirici, taklıdi değil yaratıcıhğı özendinci,
bilinçlendirici ve nitelik yükseltıcı, demok-
rasiyi, seçen ve seçilen sonımluluğunu ge-
lışürici, geriye değil ileriye baktıncı etki-
sinın önemini arttıran yeni bir gelişme da-
ha ortayaçıkmışur. Soğuk Savaş'ın bhimin-
den sonra dünyadayapısal ve ekonomik kü-
reselleşmeye karşın kültürsel ve etnik bö-
lünme sürecı başlamış, aynı zamanda eko-
nomik, etnik ve dinsel gerilimler yükselti-
lerek toplumdakı merkezkaç kuvvetlerden
yararsağlama yöntemleri benimsenmiştir.
Bütün bu sorunlara karşı ülkemızde ge-
tirilebilecek en etkilı ve köklü çözüm, Türk
insanına çağdaş ve evrensel bir kültür ka-
zandırmaktır. Atatürkdöneminde tüm eği-
tim sistemi, Halkevleri, Türk Dıl ve Tarih
Kunımu ve diğer tüm kuruluşlar bu amaç
için uğraşı veriyordu. Şimdi ise kültüre en
çok gereksinim duyduğumuz bir zamanda,
kültürsorunubüyük ölçüde ihmal edilıyor.
Kültürgeriliyor ve yozlaşıyor. Anaokulun-
dan üniversiteye kadartüm eğitim sistemi-
tniz öğrenciye kültür veTemiyor, vermeye
çabalamıyor, belki vermek istemiyor.
Sekiz yıllık temel eğitim sistemi kültür
içerikli yapılandmlmıyor. Bu tehlikeli du-
nonun düzettilmesikolaybirişdeğil, en azın-
dan bir kuşak boyu sistemli ve özverili bir
çalışma gerektirir. Artık daha fazla gecik-
meden, başka kuşaklan da harcamadan ye-
ni bir kültür sefetberliğı başlatmalı, tüm
eğitim kuruluşlan ve açılacak kültür evle-
ri ile çağdaş kültürü güzel Anadolu'nun
her köşesine yaymalıyız. Cnmhariyet g»-
zetesmm bu yöodeki taribselçabası hepimi-
ze ve her şeyden önce ılgılı devlet kuruluş-
lanna ömeic olmalı, geç kalmış bir sefer-
berliği bir an önce başlatma bılıncini ver-
melidir. Osmanlı Devleo'nı yıkan gerici ve
geriye dönük kültürün Türkiye Cumhuri-
yetini de yıkmasına izin vermemeliyiz.
B
u çahşmanın amacı, 3713 Sayılı Te-
rörle Mücadele Yasası'nın Ek. 1. mad-
desinın duyurulmasının sağlanması-
dır. Çünkü "12 Nsan 1991 tarihve3713
sayılı Terörle Mücadele YasasTnın (*)
kimı işverenlerce ve kimi, bu yasa
kapsamına girdigi için çalışmak isteyen kimselerce
yeterince duyulmadığını ve söz konusu kimselerin bil-
gilendirilmediklerini öğrendik.
Dünyada terör 21. yüzyıla girerken, insanlığın en
önemli konusudur. Tüm ülkeler nereden gelirse gel-
sin terörle mücadeleyi en önemli konulan sayıp sa-
vaşmalıdır. Hele ülkemizde yıllardır, bebeklerden
yaşlı insanlara kadar, birçok masum kimse hiç suç-
lan yokken terör kurbanı olup canlanndan oldular. Te-
rörle mücadele, halen de ülkemizin en önemli konu-
sudur. Mücadeleyedevam edilmektedir. lnancımızodur
ki en etkin bir şekılde mücadele edilip kökü kazın-
malıdır. Yakınlannı terörle mücadelede yitirip destek-
ten yoksun kalanlara iş olanaklan sağlamak, onlann
yaşamlannı sürdürebılmeleri için gelir getiren bir işe
sahip olmalan, devletin de önemli bir görevi olmalı-
dır. Işte bu düşünceyle çıkanlan söz konusu yasa bü-
yük bir boşluğu doldurmaktadır. Terörle mücadele-
de yakınını kaybedenlere iş bulunarak çalışma ola-
nağına kavuşturulması, istihdam yönünden büyük bir
eksikliği gidermektedir.
•Ancak, istihdamla ilgili olup işçi ve işveren açısın-
dan büyük önem taşıyan 3713 Sayılı Terörle Müca-
dele Yasası'nın ek 1. maddesinde yer alan bu hüküm
ve ona bağlı olarak hazırlanan yönetmelikler kanımız-
ca gerek kamu kurum ve kuruluşlannda olsun, gerek-
se özel sektörde olsun işçi ve işveren konumunda
îşçi Çalıştırma ve Terör
Doç. Dr. BtRSEN ERSEL tÜSBF Çalışma Ekonomisi Doçenti
olan kişilenn fazla dıkkatıni çekememıştır. Birçok kim-
senin böyle bir yasa maddesinden haberdar olmadı-
ğını duyumsadık.
Oysa, 3713 Sayılı Yasa'nın Ek 1. maddcsi, 1475
sayılı tş Yasamızda, "Çataşma Zorunlulufu" başhğı
altında yer alan 25. madde gibi yer alsaydı ya da ek
birmaddeile 1475 Sayılı Yasa'yaeklenebilseydikuş-
kusuz birçok işveren ve işçi konumunda olan kimse-
ler bu maddeden daha kolayca haberli olacak ve ge-
reğini yapabileceklerdi. llk bakışta 'Terörle Mücade-
leYasası'nda böyle bir hükmün yeT alması işçi ve iş-
verenlerce kolaylıkla anlaşılamayacaktır.
I. Söz konusu yasa: 3713 Sayılı Terörle Mücadele
Yasası'nın Ek Madde 1 (Ek:4131 - 13.11.1995) A)
Genel, katma ve özel bütceli kurum ve kuruluşlarla
mahalli idareler ve sermayesinin yansından fazlası ka-
muya ait olan her nevi teşebbüs veya bağlı ortaklık-
lar, 657 Sayılı Devlet Memurlan Kanunu'na tabi me-
mur kadrolan ile sözleşmeli personel ve süreklı işçi
kadrolannın yüzde 0,5'ini, bu yasanın 1 'inci madde-
sinde yazılı terör eyletnleri nedeni ve etkisiyle; "§e-
hit yakınlan ile çalışabflir dunımda olan maluOerin
istibdanunda taldp edilecek usul ve esaslar: Maliye,
Milli Savunma. Çalışma ve Sosyal Güvcnlik Bakan-
hklan ile Dev let Personel Başkanlıgı ve İş ve Işci Bul-
ma Kurumu'nun görüşleri alınmak suretiyle fçişleri
Bakanlığı'nca çıkanUcak™ bir yönetnıcUde beüıie-
njr" hükmü getirilmiştir.
istihdamla ilgili hüküm: "Terörte Mücadele Yasa-
a" deyince salt terörle mücadele düşünülmeyecek, bu
mücadelede şehit düşmüş veya malul olmuş kişi ve-
ya kişilerin yakınlannın istihdamı da akla gelebile-
cektir. Yasa, söz konusu maddesiyle işçi ve işveren-
leri yakından ilgilendirmektedir.
tş ve İşçi Bulma Kunımu tstanbul Bölge Müdür-
lüğü'nden edindiğimiz bilgiye göre, terör eylemleri
nedeniyle şehit ve malul olanlann yakınlannın ve ça-
lışabilecek durumdaki maluHenn başvunılan duru-
munda derhal işe yerleştirildiklen. Almış olduğumuz
bu bilgi doğrultusunda yapmış olduğumuz araştırma
sonuçlan umut verici. Ama başvuran kişilerin sayı-
lannm da çok fazla olmadığını gözlemledik. Terör ey-
lemleri nedeniyle malul ya da şehit olanlann yakın-
lanna maaş bağlandığı için bu kimselerin işe girme-
leri halinde hak etmiş olduklan maaşlan kesileceğın-
den çahşmayı pek çekici bulmadıklandır. Devletten
kendilerine bağlanan maaşla yetinmeyi tercih ettik-
leri görülrnektedir. Terör eylemleri nedeniyle malul
ya da şehit olanlann yakınlannın büyük bir kısmının
da böyle bir yasa maddesinden haberleri olmadığını,
bilgilenmediklerini öğrendik. Aynı durumkimi işve-
renler için de geçerli. Işverenler de böyle bir yasa mad-
desinden habersiz olduklan için, yasa maddesinin
gereklerini yenne getırmedıklerinden milyarlan bu-
lan para cezalannı ödemek zorunda kalmışlardır.
Başka önemli bir konu da, söz konusu kimselerin
özel işyeıieri yenne, kamu kurum ve kuruluşlannda
çalışmayı yeğlemeleridir.
ÖnerOer ve sonuç: tş ve işverenlen ilgilendiren,
çalışma yaşammı düzenleyen tüm yasa ve yönetme-
liklerin iş yasalan ya da çalışma yaşamrnı düzenle-
yene yasalann içinde yer almalan; bu yasalann, hem
işçi ve hem de işveren olarak söz konusu kişilerin bil-
gilendirilmeleri açısından yazılı ve görsel basmda
yer almasuıın sağlanması: bilgilendirilmeleri ve baş-
vurulannın sağlanması açısından yerel yönetimlerce
kendilerine bilgilerin ulaşılmasının sağlanması gere-
kiyor. Terör eylemleri nedeniyle şehit ve malul olan-
lann yakınlannın ve çalışabilecek durumdaki malul-
lerin çalışmalan halinde, kendilerine devletçe bağlan-
mış maaşlanndan daha fazla bir gelire sahip olmala-
nnın sağlanması. Ancak bu dunımda, devletten ma-
aş yerine çalışmayı tercih edeceklerdir. 3713 sayılı ya-
sa, adından da anİaşılacagı üzereterörlemücadeleya-
sası olup, terör suçlusu, terör suçlan ve cezalan ile
cezalann infazına ılişkın hükümleri içeren ceza hu-
kukunu ilgilendiren bir yasadır. Terör nedeniyle şe-
hit olan veya çalışamayacak derecede malul olan ka-
mu görevlileri ile er ve erbaşlann ve varsa yakınlan-
nın, malul olup da çahşabilir dunımda olanlann is-
tihdamı ise iş hukukunu ilgilendiren bır konu oldu-
ğundan terör yasasına ek madde ile ektenen bölümün
hukuk tekniği bakımından tş Kanunu'nda yer alma-
sının daha uygun olacağı kamsındayım.
(*) T.C.R.G. 12 Nisan
30-125.
, Sayı, 20843 Mük. S.ı. Düstuf, l
CUMHURtYETTElN
OKURLARA
ORHANERİNÇ
Medyammn Yeni ve
Önemli Görevteri...
Son günlerde medyamıza yine bir haller oldu.
Satış sayılan, gazetelerin promosyon malı olup,
benzin istasyonlannda, süpermarketlerde alışve-
riş karşılığı verilmelerine karşın günlük toplam 3.5
milyonda dolaşıyor.
Nerede 7 milyonlara ulaşan rekor satışlar?
Sayın Başbakan, "devletin neredeyse battığın-
dan" söz eden açıklamalar yapıyor. Işçilerle ka-
mu çalışanlan mezarda emeklilik tasansı ve aylık
zam oranlannı protesto için yollara, meydanlara
iniypr.
Medyamız, devletin kurtanlması adına görev
üstlenip, ışçilerle kamu çalışanlanna demediğini
bırakmıyor.
Ama gündeme Vergi Yasası'nın değiştirilmesi,
devletin vergi toplamak için aldığı önlemlerden
ödün verilmesi gerektiği görüşü yansıyınca, bir
de bakıyoruz ki devleti kurtarma görevi, yerini çok
kazananlann kurtanlmasına (!) bırakmış.
Devletin anayasada yazılı olan "sosya/ devlet"
niteliğini yaşama geçirmemesini, sosyal güvenlik
konusunda katkı yapmamasını göz ardı edenle-
rin yeni görevleri, vergi ertelemesini gerçekleştir-
mek için çaba harcamak olmuş.
Belki bu yüzden olacak, bir sabah, gazeteteri eli-
nize alınca, "iyileşme sinyalleri" alındığını yazan
manşetlerle karşılaşıyorsunuz. önceki örnekleri
anımsayıp şaşmıyorsunuz, ama arkasında ne ol-
duğunu merak ediyorsunuz.
Yeni dünya düzeninin ulusal egemenliklere kar-
şı dayattığı küreselleşmenin doğal sonucu olarak
gündeme gelen "uluslararası tahkim" de medya-
mızın gerçekleşmesi için çaba harcadığı bir baş-
ka olgu.
Anayasanın başta geçici 15. madde olmak üze-
re değişmesi gereken onca maddesi varken, ulus-
lararası tahkimin uygulanabilmesi için hükümetin
olanca hızıyla değişiklik önerisi hazırlaması, alkış-
laıia karşıianıp arka çıkılıyor.
"Temiz toplum-saydam toplum" söylemlerini
ortaya atanlar, devletin kapalı kaoılar ardmda iş yap-
ması sonucunu doğuracak biryönetimin savunu-
cusu olmayı yeğliyorlar.
Sokaktaki yurttaşı suç işlemeye hazır kişiler ola-
rak gören anayasanın, çokuluslu şirketleri masum
kuruluşlar olarak kabul etmesi için yapılan giri-
şimler orta yerde sintıyor.
Uluslararası Çalışma örgütü'ne (ILO) iş güven-
liğinin yasal olarak sağlanması konusunda 1994
yılında verilmiş olan sözle, Avoıpa Konseyi'ne
1950yılında veritmişolan "İnsan Haklannın ve Te-
mel Ozgühüklehnin Korunmasına llişkin Sözleş-
me" (AİHS) ile imzalanan eklerine uyma sözü san-
ki verilmemiş.
UArkast 6. Sayfada
oerinc@9urrrfîuriyetcom.tr
Işte mahallemizden beklediğiniz güzel haber!
CUMHURİYET MAHALLESİ'NİN IKİ BÖLÜMÜ BîRLEŞİYOR!
(Pumhuriyet Mahalleli dostlanmızdan gelen istekler üzerine;
mahallemizin iki böliimünü birleştirmek için başlattığımız
çalışmalar sonuçlandı. İki bölümün arasındaki boş araziyi de
sonunda mahallemize kattık. Böyiece, Cumhuriyet Mahallesi bir
bütün oluyor.
Şimdi, bu yeni arazi üzerindeki 90 parseli sizlere sunuyoruz.
Böyiece, mahallemize katılmak isteyip de geciken dostlarırmza
yeni bir olanak sağlayabildiğimiz için mutluyuz.
Uzun ve çetin bir pazarlık döneminden sonra aldığımız bu arazideki
90 parseli metre karesi 9 milyon liradan satmak zorunda
olduğumuzu öncelikle belirtmek isteriz.
Peşinat 750 milyon olup
kalan bölümü 6 eşit
taksitte ödenecektir.
Parsellerin büyüklükleri
400 - 600 metre kare
arasında değişmektedir.
A R M A R A D E N I Z I
Bildiğiniz gibi, Cumhuriyet Mahallesi'ni gerçekleştirme
çalışmalanmız hızla ilerüyor. Dostlanmızla birlikte yaşayacağınuz
mahallemizi adım adım yaşama geçiriyoruz.
Mahallemizle ilgili her yeni gelişmeyi size bildireceğiz.
Cumhuriyet maha lles i
"Doğayla uygarlık buluşuyor"
DtNIZ CORUNUAMU
IMAIUI IFRAZLI
BACIMSIZTAPULU
Cumhuriyet Mahallesi nerede kuruluyor?
•Cumhuriyot Mahallesi Istanbul'un batısında, Tekirdağ-Çortu yolu kavşağı üçgeninde, Çanta KöyO
belediye sınoian içinde kuruluyor. Istanbul'a uzaklığı TEM yolundan 45 dakıka. E5 yolundan 55 dakikadır.
•1. Böfcjmün hemen güneyınde yer alan 2. Bölüm aransınin de elektnğı ve stabilıze yoUan vvdır.
•Bu araztnin de yalnızca % 14'ü evlere aynldı. Kalan % 86'nın kuçuk bır bölumü yol ve otopaık, çok
bOyük bir bötümû ise bahçe ve park olacak. Yonı arazımız de aynı özelliklere sahtptir.
Basvuru: ÇAĞ PAZARLAMA
Basın Sarayı Kat:4 (Gazeteciler Cemiyeti Ûstü) Ca^aloğlu - İSTANBUL
Sat^ yapdan Cuntfiuriyet KHap Kulûbü bürotan:
Ankara: Atatürk Bulvan No: 125 Kat4 Bakanlıklar - ANKARA
bmlr Halrt ziya Bulvan 1352. Sok. No: 2/3 Aisancak - İZMİR
Tel: (0212) 520 21 91 - 92 / 512 06 05, Faks; (0212) 520 50 23
Tel: (0312) 419 50 20 pbx, Faks: (0312) 417 19 67
Tel: (0232) 441 12 20 pbx, Faks: (0232) 441 91 17