Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÎAYFA CUMHURİYET 6 HAZİRAN 1999 PAZAR
2 OLAYLAR VE GORUŞLER
Tabandan Gelen Bir Sesleniş
Muğlalı bjr CHP'linin,
rtehmet Özsavcı'nın
«art ilçe yönetimine sun-
luğu bildiriden birkaç
Jıntı yaparakyazıya baş-
amak istiyorum. Genç
>ir partili olan Özsavcı,
»akın CHP yönetimin-
ten ne istiyor "Kemalizmin altı ilkesine tam anlamıy-
3 sahip çıkılmalı.
Partililer arasında düşünceye dayanan seVgi, saygı
turulmalı.
Genel merkezle il ve ilçeler arasında bilgisayar bağı
iurularak üyelik sistemi elden geçirilmeli.
Yeni-eski tüm üyelere CHP'nin tüzük, program ye
vnetmeliğini okuma zorunluluğu getirilmeli; eğitim
talışmalanna katılmalan sağlanmalı! CHP üyeliği sıra-
ianlıktan çıkanlarak saygın, etkin, biraz emek isteyen
re üretken biryapıya kavuşturulmalı.
Üyeliködentileriaylık ödenırhale getirilmeli Bu mik-
ar her yıl enflasyon oranına göre ayaıianmalı, üyelik
ödentisini altı ay ödemeyen öyelıkten çıkanlmalı.
CHPtüzüğünün 77. maddesinin 'd' şıkkındayeralan
adaylık başvurulanndan alınan adaylık ödentisi kaldı-
nlmalı. Para harcayan kişi harcadığı paranın karşılığı-
nı öyleya da böyle çıkarmak isteyecektir. Harcayacak
parası olmayan, bilgiliyetenekli kişilere, özellikle genç-
lere, seçılebılme olanağı sağlanmalıdır.
Partililerdeğişik konularda düşüncelenniyazılı, söz-
ü olarak dile getirebilmeli, bu fikırier merkezce değer-
isndirilmelidir.
İl ve ilçe belediyelerindekı harcamalar, tüm gıderler
yöneticilerce değil ortak havuzdan karşılanmalı ve bun-
lar parti müfettişlerince değertendirilmelidir..."
• • •
CHP bir toparlanma içinde göninüyor. Bunun anla-
mı güçlenme. biriikteliği kurma, tepeden tırnağa yeni-
leşme demektir. Muğlalı genç okurun belirttiği konuiar
üzerinde dikkatle duaılmalıdır. Üye yazımının yeniden
EVET/flAYIR
OKTAY AKBAL
ele alınıp düzenlenme-
si başkoşuldur. Bugün
kim gerçek üye, kim
sahte, belli değildir!
CHP'nin yeni genel
başkanı Artan Oyrnen,
"Gerek demokratik
haklan müdafaa açı-
sından gerekse iç demokrasi açısından CHP, Türkiye'nin
. en demokratik partisidir. Ben o ıç demokrasiyi bir or-
kestrasyon içinde tamamlamaya çalışacağım. Buna
partinin tüm unsuriannın katkıda bulunması Tazım. Sos-
yal demokrasinin ilk temeli dayanışma. Bunu kendi içi-
mizde göstermeliyiz" demektedir.
Altan'ın bu sözleriyle Özsavcı'nın dilekleri aynı... Ta-
bana önem vermek, tabanla tavanı kaynaştırmak, ara-
daki kopukluklan ortadan kaldırmak!.. Politikanın yal-
nızca Ankara'da oynanan bir "oyun" olmadığını gös-
terrnek. Bugüne kadar pek yapılmayan taban-tavan
biriikteliğini yaşama geçirmek...
Yakın günlerde CHP kurultayı toplanacak... Bu kez
yalnızca parti meclisi seçimlerini yapmakla yetinilmfr-
meli. Yeni seçilecek delegelerie, hatta CHP'nin eski
milletvekilleri, eski parti meclisi üyeleri. il ve belediye
başkanlannın da katılacağı büyük bir birliktetik içinde
partinin ve ülkenin sorunlan tartışılmalı... Muğla'da bir
genç partili neler yapılması gerektiğıni düşünmüş, bir
bir sıralamış!.. Ben bu ilginç rapordan birkaç parçayı
sunmakla yetindim. Ülkenin dört bir yanında nice Oz-
savcı'larvar...
Altan öymen, "İlk seçimde iktidardayız" diyor. CHP
tabandan gelen uyanlan gereği gibi degeriendirir, Ata-
türk partisinin niteliklerine sahip çıkarsa bu bir hayal
olmaktan çıkacaktır.
Özsavcı nın dedıği gibi:
"Çözümler, Kemalizmin altı okunda, yüce Atatürk'ün
hayatta en iyi yol gostericı dediği bilımsellikte ve bu
konuda kendimize gûvenip inancımızı yitirmeden ça/ış-
makta yatmaktadır."
Sal Üstünde Boğuşma
ÇELİKGÜLERSOY
u yer yuvarlağı-
nın irtsan toplu-
luklan, çılgın de-
nebilecek dere-
cede değişik tür-
ler sergileyen
hayvanlara oranla, fazla çe-
şitlilik göstermez, doğrusu.
Ama yine de epeyce özellik-
ler ve önemli aynhklar yok
degil.
Once, deri renkleri tuhaf
bir buluşla, değişik. Şu bil-
diğiniz ana renkler ve ırklar
Sansı, beyazı, siyahı, kırrru-
zısı, filan.. Biraz düşünün-
ce insan, bu ana renklerin
bile ara kanşımlanrun oldu-
ğunu anlar Ne tam kara, ne
tam san olan uluslar var.
Sonra inanç çeşitliliği, da-
ha doğrusu, kargaşası gelir.
$u kadar yuz milyon kişi.
2000 yıl önce gelmiş bir pey-
gamberin. aslında dünyaya
inip geri dönmüş Tann oldu-
ğuna içtenlikle inanıyor. Bir
o kadanna göre, hayır efen-
dim, o zat, Tann'nın oğluy-
du. Milyan aşan kalabalık-
TEŞEKKUR
Mazhar Zorlu Plastik Endüstri Meslek Lisesi'nin Açılış Törenini
Onurlandıran ve Açılış Kurdelesini Uğurlu Elleriyle Kesen
CUMHURBAŞKANIMIZ
SAYIN SÜLEYMAN DEMİREL e
Açılış törenine teşrif eden 7.Cumhurbaşkanımız
SAYIN KENAN EVRENe.
Maliye Bakanı Sayın SÜlTier ORAL'a,
Yüksek öğrenim Kurumu Başkanı Sayın K e m a l GÜRÜZ'e,
Izmir vaiisi saym Kemal NEHROZOGLU'na,
Izmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın AhlTiet PİRİŞTİNA'ya,
II Emniyet Müdürü Sayın HaSan YÜCESAN'a,
Devlet Planlama Teşkilatı Başkanı Sayın O r h a n GÜVENEN'e, ' i ' ^
L
''."'^Ü'"
Dokuz Eylül Oniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Fethİ İ D İ M A N ' a , '
Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. TUIia TANER'e,
Izmir Milletvekili Sayın Işilay SAYGIN'a,
Izmir Milletvekili Sayın Dr. O k t a y VURAL'a,
Izmir Milletvekili Sayın GÜler ASLAN'a,
Izmir Milletvekili Sayın Prof. Dr. Suat ÇAĞLAYAN'a,
Izmir Milletvekili Sayın RahlTIİ SEZGİN'e,
içişleri eski Bakanı ve Izmir eski Valisi Sayın Klltlll AKTAŞ'3f
Emekli Orgeneral Sayın Fîkret KÜPELİ'ye,
Izmir Vali Yardımcısı Sayın R a m a z a i l URGANCIOĞLU'na,
II Jandarma Alay Komutanı Sayın Kd. Jand. Alb. MeCİt KORKUT'd,
Izmir il Milli Eğitim Müdürü Sayın Zekİ Bİlgİn İNANLI'ya,
iı Turizm Müdürü saym Ayla KARAMETE'ye,
Bornova Kaymakamı Sayın Selahattİn EKREMOĞLU'na,
Bornova Belediye Başkanı Sayın CengİZ BULUT'a,
Milli Eğitim Bakanhğı Müşaviri Sayın İhsan ÖZÇUKURLU'ya,
Milli Eğitim Bakanhğı Erkek Teknik öğretim Genel Müdürü Sayın NaİITI D U R M A Z ' a ,
Petkim A.Ş. Genel Müdürü Sayın MlJStaf3 MUTLU'ya,
Milli Eğitim Bakanhğı Erkek Teknik öğretim Eski Genel Müdürü Sayın MehlTiet İYİGÜN'e,
Atatürk Devlet Eğitim ve Uygulama Hastanesi Baş Hekimi Sayın Op. Dr. MehlTiet AIİ ÖNAL'd,
Ayrıca;
Kaymakamlarımıza, İlçe Belediye Başkanlarımıza, Bürokrasi Temsilcilerine,Milli
Eğitim Bakanhğı Yetkililerine, İl Genel ve Belediye Meclisi Üyelerine, Mesiek
Odaları ve Dernekleri Temsilcilerine, İşadamı, Sanayici, Eğitimcilerimize,
Meslek Liseleri Temsilcilerine, Beden Terbiyesi İl Müdürlüğü Yetkililerine,
Spor Kulüp Temsilcilerine, Değerli Basın Mensuplarımıza, Hayır Kurumlarına ve
Okul Vakfımıza bağış yaparak, telgraf ve çiçek göndererek mutluluğumuzu
bizlerle paylaşan tüm davetlilerimize, gönül dostlarımıza,
meslektaşlarımıza ve bizleri her zaman destekleyen yüce halkımıza
TEŞEKKÜRLERİMİZİ SUNUYORUZ.
MAZHAR ZORLU
Vakrf Baçkanı
SATI ÇALIŞKAN
•MMOrV.
lar, ellerini ka\ıışturup çene-
sine tutan bir bilgenin sim-
gesine ve düşüncelerine ta-
ptyor. lslam "tek ve soyut
Tann" aşamasına ulaşmış-
ken, onu ilk kez duyuran
Musevıler buna, kendilerinin
seçilmiş bir kavim olduğu
ayncalığını katıyor.
Bu liste daha ne kadar uza-
tılırdeğil mi? tnançlann tam
listesi yapılınca. sıra lcutsal
ineklere kadar iner. Ama bü-
tûn bu renk, biçim, soy-sop
ve düşünce kargaşasını ser-
gileyen insanoğlunun bütûn
tûrlerini birleştiren, hem de
tarih boyu süren, tek bir or-
tak niteliği var: Su, deniz,
hava, bitki. hayvan ve insan
aynmı yapmadan uyguladı-
ğı acımasızlığı.
Geçmışe. insan denen ya-
ratığı kollayarak ve yücelte-
rek bakan tüm iyimser dü-
şüncelerin bile kabul ede-
ceği bir özellik, bu: Arapça
kafıyeleri ile söylersek. "ŞkV
det-dehşet-vahşet" üçlüsü.
Buna bir döndüncüsünü, gi-
derek beşincisini kolayhkla
ekleyebilirsiniz: "Servet ve
deşehveftutkulan.
Tarih, bunlann kesiksiz
uygulamalan, görûntüleri
ile dolu. Ciltlerdolusu kita-
bı kanştırmaya bile gerek
yok. Milyonla örnek arasın-
da lstanbul hemşerilerinin
bir tek yere gözlerini çevir-
meleri yeter, Yanıbaşlannda,
doğa'nın onlara bir çam ve
çiçek sergisi olarak sundu-
ğu Adalar'ı, Bizans "uygar-
hğı", prenslerinin gözlerini
kızgın demirle oyarak taş
zindanlara attığı sürgûn ye-
ri olarak kullannustır.
Tarihten çıkıp gûnûmüze
girildiğinde de genel görün-
tûnün iç açacak bir yanı var
mı?
Geneli taramakbu yazıya
sığmaz, uzun sürer. Yakın
çevTeye bir göz gezdirmek
yeter. Kafkaslar'm kanlı bö-
lünmüşlüğü, Irak'la Iran'ın
on yıl süren savaşı, Irak'ın
iç düşmanlıklan, Filistin'le
Israil'in günlûk ölçeğe inen
boğazlaşmalan, Suriye'nin,
büyük komşusu -ve dünkü
efendisi- Türkiye'ye karşı
(kronik) süreğen tuzaklan,
küçümencik Kıbns'taki du-
rum, Yunarfistan" ın bitmeyen
tezgâhlan ve en son, yukar-
daki Balkanlar'da dün ve bu-
gün yaşanan bütun trajedi-
ler...
Kosova'dan uluslararası
ajanslarca dünyaya dağıti-
lan renkli fotolarda, inci gi-
bi gözyaşı dökmekte olan
resım gibi güzel çocuklann
yürek yakan görüntülerine
ağırhk veriliyor.
1910'lardaki çeteciler ise,
bebeleri daha o yaşlara bile
erişmeden, hatta ana rah-
minden çıkararak, havaya
firlatıyor ve süngü ile yaka-
lama talimleri yapıyor, jan-
darmalan şişe geçirerek kı-
zarüyordu. O zamanlar. faks-
h, înternetli ajanslar yoktu.
Bunca vahşete karşı, uy-
gar dünyanın ve süpergücün.
Balkanlar'dabanşı ve insan-
lığı koruma melekliği de göz
yaşartıyor: Amaç, a) Alman
yayılmacıhğına bir set çek-
mek, b) Balkanlar'da güçlü
devlet bırakmayarak, onun
yerine, mıdık ülkeler üret-
mek, c) Islam dünyasının İi-'
derliğini üstlenmek. ç) Bu-
nun için Balkanlar'da, bir
"vftrin ülke" oluşturmak, e)
Bu arada yeni sılahlan de-
nemek. askeri üstünlüğü ka-
nıtlamak ve giderleri de öbür
süpergüçlere paylaşnrmak...
gibi hedefler değil de, za-
vallı insanlan korumak idi
ıse, bunu, Sırplann eski pat-
ronu olan. ama kendi me-
muruna para yerine ancak
votka dağıtabilen Rusya'ya,
biraz dolar vererek, bu sa-
vaştan çok daha ucuza sağ-
layabilirdi. Yüzbinlerce in-
san, aç ve sefıl yollara dö-
külmezdi. Ara sıra y ş
bkfüzes"yıyerek telef de oî-
mazdı.
Genel ve kanlı tablonun
"Banş sahnes*"nin durumu
dabu!..
Bunca acımasızlığına kar-
şı, insanoğlu, mutlu olabil-
di mi bari? Mutluluğu bir
yana bırakalım, herhangi bir
güvence içinde mi? Bunla-
nn ikisine de, hiç bır zaman
kavuşamadı. Her yengi, ka-
çımlmaz biçimde bir yenil-
giyi sürükledi.
Bilge kişiler çılunadı de-
ğil, insanlığı uyarmaya ça-
lışan: "Birbirinra neden öl-
dürfiyorsunuz? Biraz bek-
leseniz. zaten öleceksiniz!"
Ama çoğunluk, bu bılgele-
re kulak vermedi, yazdıkla-
nnı okumadı, yaşadıklann-
dan bile haberli olmadı.
Ancak tarih boyunca hep
yerel ölçülerde kalan kapış-
malar, bir süredir yerlerini
tüm dünya ölçeğindeki bir
hesaplaşmaya bırakmış bu-
lunuyor.
Hesaplaşma bu kez, insa-
noğlunun "hemcinsinden"
de gelmiyor, konuşamayan
öbüryaratıklar olan hayvan-
lar ve bitkilerden de gelmi-
yor. Onlar. bir yok oluşun
hiç günahsız kurbanlan.
Hesaplaşma, yine konuş-
mayan, tepemizdeki uçsuz
bucaksız gök kubbesinden,
onu dolduran havadan ve kı-
talann arasını kaplayan en-
gin denizlerden geliyor.
Kendi cinsini, önce ilk
yaptığı keskin demirlerle
durmadan kesip biçen, son-
ra silah türlerinı sistematik
olarak geliştirip, akıl bozan
çaplara ulaştıran ve türlere
kavuşruran insan, nerede,
yani hangi bir doğal denge-
de yaşadığını hiç mi hiç he-
saba katmadan, egemenli-
ğinin boyutlannı semalara
taşımak isteyince, 25-30 yıl
gibi, gezegenin ömrüne gö-
re bir an sayılabilecek bir
zaman parçası içinde, "top-
yekûn" yok olma sürecinin
içinde buldu kendisini.
Artık yinelemeye gerek
var mı? Delinen bir hava ör-
tüsünden, fıltresiz giren gü-
neş ışınlan, insanın derisini
ve gözlerini bozuyor. Yer
yuvarlağını örten bir naylon
kılıfın altında kalan hava,
ısındığı için hem çelişkıli
firtınalar doguruyor, hem de
ısınma, iki ucu kaplamış buz
kitlelerini eritiyor. Bunlann
denizlere kayması, su yü-
zeylerini yükseltiyor.
Denizler, yakında ırmak-
lardan içeri girmeye başla-
yacak. tşte o zaman, ne ta-
nm kalacak, ne yaşam.
Hiç birine "hai>'irö>1ede-
P ! " denemeyecek olan bu
olgular, dünyayı ve yaşamı.
bir nehir üstünde yavaş ya-
vaş giden bir sal'a çevirdi.
Salınhızırutam büemiyoruz.
Ama yolunun ucunda, yük-
sek mi yüksek, derin mi de-
rin bir çağlayanın olduğu
kesin... SaTdakilerin, çevre-
den tam habersizliği, aymaz-
lığı. acımasızlığı da öyle.
Yol boyu yükselen züm-
rüt ağaçlan. içlerinden hava-
lanan kaç renkli kuşlan, do-
ğan ve batan güneşin boya-
dığı ufuklan... hiçbır zaman
görmemiş olan insanoğlu,
saldaki yol arkadaşlannı, du-
rup durup bıçaklamayı sür-
dürüyor sadece.
İçinde tablolar yansıyan
yemyeşil bir cennet ırmağı-
na, bu saldan sadece kan akı-
yor, kan! Ama insanlığın
hakkını da bütünü bütüne
yemeyeyim: Saldakilerin
hepsi de dövüşmüyor doğ-
rusu. Bir bölümü balık tutu-
yor. Birtakımı saz çalıyor,
göbek atıp oynayanlan da
var. Ne kadar çok tür, huy ve
yapıda insan var değil mi?
Ortak yazgılan, ırmağın
ağır ağır (ya da hızlı?) ako-
ğı ve indiği uçurum.
TRAKYA T0PRAKLARIN1KURTARMA KAMPANYASI
ÇORLUMİTİNG PROGRAMI
H.OOÇorlu Kent Merkezı'nde Atatûrk aratına çeleok koyma vesaygı
dunışu.
14.05 -14 30 a) tstanbul istikametınden gelenlerin ve Çorlu'dan
katılanlann )r
ürûyü^ baslangıç alanında toplanmalan.b) Ediroe
ısokametıtKİen gelenlenn ve Sağlık Mahallesı'nden gelenlerin )ürüyûş
14.30 -15.00 Her iki grubun miüng alanına doğnı yûrüyûşe geçmeleri
Mitıng alanına toplanmalanKonser - Yerel sanatçılar
15.00 -15.15 Saygı duruşu.lstiklâl MarşuÇelenklerin sunulması
(Hava-Su-Toprak)
15.15-15.40 Açılış komışmalan- Sağlık Mahallesi eski tnuhtan
Kemal Uynıkçu- Çorhı Zıraat Odası Başkanı Ismaıl Haraç- Çortu
Belediye Başkaıu Dr. Rauf Çetıne- Trakya Ünıversitesi Rektörü Prof.
Dr. Osman inci- Tekırdağ Valısı Zeü Şanal- Devleteriânı
15.40 -15.55 Konser- ROJtN - Anadolu Rock Müzık sanatçısı
16.05-16.15 Mitıngkonuşmalan- TEMAVakfıBaşkanıHayrettin
Karaca- TEMA Vakfı Başkan Vekilı Nihat Gökyığit- TMMOB Zıraat
Mühendıslen Odası Başkanı Prof Dr. Gürol Ergin- TÜ TekiTdağ
Ziraat Fakûltesı Dekanı Prof. Dr. Hasan Hayri Tok
16.05 -16.15 Teşekkürbelgelen sunumuKonseıGÜLBAHAR - Tüık
HaDt Müzigı sanatçısı
16.15 -16.35 Mıting konuşmalanTrakyalı çiftçi. köylû, halktan bir laşı
16.35 -16.45 Konser - Yerel sanatçı
16.45 -17.00 Kapanış ve basın büdirisiTEMA Vakfi Genel Müdürü
Omit Y. GÜRSES Mitingın sona ermesi ve diğer etkiniıklere davet
PENCERE
Geleceğimiz Cinayet
İşleyerek Kurulamaz..
Oral Çakşter'ın gazetecilık daman kabarmış, dün-
kü yazısında Öcaîan'la altı yıl önce yaptığı röpor-
tajdan bir alıntıyı yayımlamış.
Önce kaygılandım:
- Bu çocuk yine başına (ve başımıza) bela aça-
cak!..
Ama sonra düşündüm ki Apo'nun tüm konuş-
maları medyanın manşetlerine geçiyor.
Bir yandan Apo'nun söylediklerini çarşaf çarşaf
yayımlıyoruz; öte yandan Apo'nun söylediklerini
kitabına geçirmiş diye Çalışlar'ı hapis cezasına
çarptınyoruz.
Peki, bu ne biçim iştir?..
•
Abdullah öcalan altı yıl önce yapılan röporta-
jında Çalışlar'a demiş ki:
"- Kemalizmin kişiliği çözümlenmeden fazla bir
çıkışa yolaçamaz. Bu, Mustafa Kemal'/ küçült-
mek, değerden düşürmek değildir. Sizin gazete-
nin de Kemalistliğinden söz edilir... Sizin gazete
de Kemalizme eleştiri getirerek ancak olumlu iş-
levini sürdürebilir. Sayın Ithan Selçuk Kemalizmi
çok iyi dile getirmeye çalışıyor. Olumlu işlevieri-
ni açığa vurmaya çalışıyor. Ama bana göre biraz
da eleştirisini yapabilmeli... Zaten Kemalizm ta-
rihte bir yer işgal ediyorsa, bu yeni konuma ba-
samak teşkil ettiği oranda anlam ifade eder. Ke-
malizm adına Kemalist cüceleri maalesef çözü-
mü ükıyorlar. Önûmüzdeki dönemde Cumhuriyet'in
yeniden yapılanması konusunda görüşümü söy-
ledim. Bunun içine Türk de girer, Kürt de girer,
ulusal azınlık kültürieri de girer. Bunlar Tûrkiye'yi
zenginleştirir."
•
Abdullah öcalan'ın Kemalizmi anlayabilmesi
için önce bir sözcüğü ağzına alması gerek:
Aydınlanma!..
Kemalizme düşman olan ya da Kemalizmi azım-
samaya çalışanlar, "Aydınlanma" sözcüğünden öcü
gibi korkuyoriar; sanki uygarlıktarihınde böyle bir
çağ yaşanmamış ve bugün de yaşanmıyor!.. In-
sanlık tarihinde Reform veya Rönesans'm bileş-
kesiyle "Aydınlanma 0evrim/"nin, bir buçuk rnil-
yarlık lslam coğrafyasında ilk kez Anadolu'da ger-
çekleşmesinin adına "Kemalizm" denir.
Kemalizmin ulusçuluğu "Aydınlanma"nın "olmaz-
sa olmaz" koşulundan kaynaklanıyor. Uluslaşma
olmazsalaiklikdeolamaz!.. "Kul" kimliğinden "bi-
rey"e, daha başka deyişle "yurttaş" kişiliğine dö-
nüşmek için, ulus kapsamından gayrı birçerçeve
varmı?..
Felsefeyte başımız hoş olmadığı için Kemaliz-
min özünü anlamakta güçlük çekiyoaız.
•
Savaş cinayettir.
Yaterör?..
Cinayetin beten'L
Avrupa Konseyi'ne üye bir ülkedir Türkiye, çok
partili rejime ve parlamentoya sahiptir!.. Böyle bir
ülkede -demokrasi eksik de olsa- adına ister "sa-
vaş" deyin, ister "ferör" deyin; cinayete gerek var
mı?..
1
'Kürt Kurtuluş Savaşı" mı?..
öcalan böyle bir laf etmiyor; Milli Misak sınıria-
nna saygısından söz açıyor. Çünkü (Marksistlere
göre de) kurtuluş savaşlan emperyalizme karşı
yapılır, Amerikan emperyaltzminin başat olduğu Or-
tadoğu'da "etn/7csava?"yoksullan birbirine kırdır-
maktan gayn neye yarar?..
•
Apo diyor ki:
"Önûmüzdeki dönemde Cumhuriyet'in yeni-
den yapılanması konusunda görüşümü söyle-
dim. Bunun içine Türk de girer, Kürt de girer, ulu-
sal azınlık kültürleh de girer..."
Girer, girer de cinayet işleyerek giremez; kardeş
ve bebek katillerinin "ulusal azınlık kültürieri"nöe
yerleri neolabilirki?..
ÖZGÜN BASKIRESİM SERGİSİ
3 Haziîan - 3 Temmuz'99
(Pazarhariç 13.00- 19.00)
Mustafa Asher
Aydan Ayan
Sadık Altınok
Ferruh Başağa
Ibrahim Çiftçioğlu
Devrim Erbil
Mengü Ertel
Veysel Günay
Ergin Inan
Gülseren Kayah
Hayati Misman
Mustafa Pilevneli
Gürol Sözen
Fahri Sümer
Süleyman Saim Tekcan
Hanefi Yeter
Nânm Hikmet Kültür ve Sanat Vakfi
Sımselviler Cad. No: 48 Kat: 1 Taksim - lstanbul
Tel: (0212) 252 63 14 -15
Doğanın cenneti
EHA TATİL KÖYÜ
Tatilinizi, orman içinde;
deniz, nehir ve göl ile çevrili
EHACLUB'tegeçirin.
HAZİRAN
12.500.000
EYLÜL
15.000.000
1 KİŞİ
TEMMUZ
15.000.000
AGUSTOS
15.000.000
EKİM
12.500.000
0 - 12 Yaş Free (2 Büyügün Yanında)
SNG. Oda Fark %50 / 3. Kişi %50 tndirim
Tıtreyengöl Mevltii Side - Manavgat I Antatya
Rezervasyon Tel: 0242 756 90 50-51, 53
Faks:7569052