18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 HAZİRAN 1999 PAZAR 10 PAZAR YAZILARI New York'ta Kosova yarannaMFO konseri15 Mayıs 1999'da New York şehrinde Türk Günü kutlandı. Türkiye'ye yansıyan kısmıyla her yıl büyük bir Türk Günü kutlamasından söz edilir. Daha encekilerde burada olmadıgım için bilemem, ama Amerıka'da bu yıl yapılan Türk Günü kutlamalanndan ne tek bır gazete küçük bir olay olarak bahsetti ne de yolu o gün tesadüfen oradan (2. Cadde'nin Orta Manhattan bölgesı) geçmeyen Amenkalılann haben oldu. Bu Türk Günü'nü bızden başka duyan, hatta pek de umurunda olan yok desem şaşırabilirsiniz. ama öyle! Biz kendi kendimize gelin-güvey oluyoruz sanki... Amenka Bırleşik Devletlen, Çin ve Hindistan'dan sonra 250 mılyon nüfusuyla dünyanın üçüncü en büyük nüfusa sahip ülkesi. 1840'larda daha çok lngiltere \e lskoçya'dan geleri göçmenlerı, Alman. Iskandinav. Irlandalı. ltalyan ve Yunanlılar ile Slav ülkeleri takip etmişler. Daha sonra Latin Amerikalılar. Karayipliler ve Asyalılar, 1980'lerde de Humeyni'den kaçarak yaşamlannı kurtaran binlerce Iranlı göç etmiş Amerika Birleşik Devletlen'ne Tabii, bugün sayısı 32 mılyonu bulan Afrikalı eskı köleleri. yeni siyah vatandaşlan da unutmamak gerek. Kısaca. 21. yy'da ABD'de yaşayan uluslann sayısı ellileri-altmışlan aşmış durumda. Vaktı zamanında bu uluslann çoğu büyük kitleler halinde Amerika'ya göç ettiklerinden. şimdi artık hem ekonomik hem de sıyasi olarak güçlü ulusal altkimliklere sahipler. Türkler ne Osmanlı lmparatorluğu sırasında ne de Cumhuriyet dönemınde sayısal olarak ciddiye almacak şekilde hiçbir yere göç etmemişler. Almanya'dakı işçilerimizi saymazsak, tarih boyunca "göçebe Türkler" olarak bilınen bizlerin ironik biçimde^ "fetih/istila" dışında ne seyahat ne de göç etmek gibi nedenlerle pek hareket etmediğimiz söylenebilir. lşte bütün bu bildiğiniz nedenlerle ABD'de etkili bir Türk hareketinden söz etmek olanaksızdır. Bu durumu, "Biz Müslümanız diye aralanna ainuyoriar!" gibi yalnızca dini nedenlere bağlamak da duygusal olur. bana sorarsanız. Çünkü, artık Amerika'da lranlı- Amerikalılann etkisinden rahatlıkla söz etmek olası. Aynca Yahudi Amenkalılann Hıristiyan Amerikalılar karşısmda hele New York'ta ezildiğini hıç kimse söyleyemez. Bızim Amerika ve Kanada'daki etkısız kalışımızda, belki çifte vatandaşlık konusunda açık ve dürüst olmayışımızın da etkisi olmuştur. Çünkü çifte vatandaşlığın hâlâ "vatan hainliği" anlamına geldiğıni sanmakta ve böyle sanılmasını da korumakta direnmekteyiz. Çünkü vatanseverliğin aslında rüşvete. hırsızhğa, cinayete ve adaletsızliğe karşı olmak olduğunu hatırlamak bazılannın ışine gelmıyor. Türk Günü'nün gecesinde Nevv York'un hâlâ en vangart semtlerinden Greenwich Village'ın Bleecker Sok. 158 numarasındaki Life Club"da geliri Kosova soykınm kurbanlanna verilmek üzere bir konser düzenlendi. O gece Amerikalı arkadaşım avukat Carol'a Türk pop müziğinin en iyilerinden biri olarak kıvançla takdim ettiğim Mazhar-Fuat-Özkan gerçekten de nefis bır konserle salondaki 800 Türk ve 50 kadar Amerikahyı mest etti. 'New York Sokaklarında' ıle başjayan konser. 'Bu Sabah Yağtnur Var İstanbul'da'dan 'Bodrum Bodnım'a. oradan da 'Ali Deskkro'ya kadar salondaki 3 kuşak Türkiyeli tarafından dans eşliğinde ezbere söylenilince. MFÖ'nün bır kuşak daha yetiştıreceğini sezinlemek güç değildi. Konserin başanlı olduğu besbelhydi. Çünkü, konserin biletlerinı satmaktan. organizasyonun NEVV YORK BUKET UZUNER aynntılannı düzenlemek gibi çoğu zaman can sıkıcı sayılacak önemli işleri yüklenen Nevv York'taki gönüllü banş elçımiz ve sessiz kahramanlanmızdan Güngör Mimaroğlu her zamanki enerjisi ve güçlü gülümseyişiyle salonu dolaşıp herkesin keyfini tek tek kontrol ettikten sonra iç rahatlıgıyla konseri terk etmişti. Arkasında her yaştan hayranlannın fisıldaşmalannı bırakarak... Işıl ışıl yanan, ılık bir ilkyaz gecesinde Greenwich Village'ın cıvıl cıvıl cuma gecesi heyecanına eklenmek üzere dışanya çıktığımızda Bleecker Sokağı arnden Türkçe konuşan yüzlerce insanla karşılaştı. Çoğu genç kuşak Türkiyeliler, dudaklannda MFÖ şarkılan, içlerinde biraz vatan özlemi ve Kosova'ya yardım etmenin huzuruyla Nevv york sokaklanna dağıldılar. Kimbilir 21. yy'da Türk kökenlerine karşın çift pasaportu bir vatansevmezlik (!) kanıtı kabul edilmeden Amerikalı olacak ve burada sesi gerçekten duyulacak bir Türk-Amerikalı toplumu oluşturacak insanlar bunlardı... Arkalanndan baktım ve işte o zaman kutlanacak bir Türk Günü'nün siyasi ve ekonomik bir etkisi olacağını düşündüm. Carol ve AB Murat'la bir sokak kafesinde kahve içmeye karar verdik. Henüz adım başı bır Türk lokantası • olmadığmdan Amenkan kahvesi! Onlann Puşkin'i bizim Nâzım'ımızRuslann "beyaz kıskançlık" dedikleri bir şey var. tçınde hem imrenmeyı, hem hayranlığı, hem de buruk bır hüznü taşıyan. lşte bu "beyaz kıskançlık" duygusunu hissediyorum son günlerde. Iki yıldönümünün bir araya gelmesi yarattı bende bu duyguyu. Bırincısi, bizım şairimizın. Nâzım Hikmet'in 36. ölüm yıldönümü. tkıncisı, ünlü Rus şaın Aleksandr Sergeyeviç Puşkin'in doğumunun 200. yıldönümü. Puşkin'ınkı bugün. Nâzım'ınki geçen perşembeydi. Geçen perşembe Mosko\a'da bir "Nâzun bayramı" düzenledik. Kendi çapımızda. mütevazı. Ama fazla mütevazılık iyi değilmiş; bu etkinliğin şimdiye kadar Moskova'daki. hatta Rusya'daki Türk toplulugunun gerçekleştirdigi en kitlesel ve en anlamlı etkinlık olduğunu ekleyeyim. tşin öncülüğünü ve finansörlüğünü işadamlan yaptı. (Sanınm pek çok ülkedeki Türk işadamlanna göre çok daha düzeyli buradakiler; "Üstümüze vazife değfl" demek yerine, tutup kültürle ciddi ciddı uğraşabiliyorlar.) Türkiye'den konuklar getirdik. Sevgili ZüMü Lfvaneii hiçbir maddi katkı beklemeksizin severek kabul etti veekibiyle atlayıp geldi. (Gecedeki mini konser, beni ve buradaki pek çok arkadaşı geçmiş yıllann heyecanlı anılannda keyıfle gezdırdi) Nâzım Hikmet Vakfi'ndan Kıymet Coşkun aramızdaydı. Ve içlerinde bızim Berat Günçıkan'ın da olduğu gazetecı arkadaşlanmız konuğumuz oldular. Kültür Bakanımız İstemihan Talay'ın ve hasta olduğu için geceye katılamayan Nâzım'ın eşi Vera Tulyakova'nın mesajlan toplantıya renk kattı. Krız şartlannda sayısı iyice azalan Türkler. her şeye karşın salonu doldurdular: işçiler. işadamlan. öğrenciler ve Rus dostlanmız. Türkologlar omuz omuza oturdular. Keyıflı bır gece geçirdik vesselam!.. Aman şu "beyaz kıskançlık" yok mu? Birtürlü bırakmıyor yakamı. Yıne aklım Puşkin'e gitti.Oturup Puşkin'le Nâzım'ı kryasladım. Ruslar aylar öncesinden hazırlandılar bu yıldönümüne. Bu parasızlıkta dünyanın parasını harcadılar. Devlet düzeyinde, toplumsal örgütler olarak. basın ve televizyon kanallan olarak neler MOSKOVA yapılmadı kı!.. Rusya, Puşkin'e sahip çıktı. Kültürüne. sanatma, diline sahip çıktı. Kendine sahip çıktı. Yozlaşmaya, ahlakı ve kültürel çürümeye karşı çıktı böylece. Ve ortaya gerçekten güzel bir şey çıktı. Türkler ve Ruslar!.. Onlann kültüre yaklas,ımı ve bizimkisi!.. Nâzım ve Puşkin!.. Onlann şairi bugün bayram kahramanı!.. Bizimkisi... Bizimkisi aslında tam anlamıyla bizim de değil. 1951 'de TC yurttaşlığından çıkanlmış şair. O zamandan bu yana köprülerin altından çok sular akrnış. Hatta köprüler değişmiş. Ama biz "erkek adam" mertliğinde aynı kalmışız. Nâzım'a yurttaşlığını iade edememişiz. ondan kitaplannı yasakladığımız, onu 13 yıl hapislerde çürüttüğümüz, bir o kadar da sürgünde tuttuğumuz için bır türlü özür dileyememışız. Parlamento bır türlü eli değip de sorunu çözememiş. (Ee, gündemdeki konulanmız öyle önemli ki!..) 3 Hazıran'da Novodeviçye Mezarlığı'nda mezan başında Nâzım"ı anarken kalabalığın, konuşmalann ve şıirlerin coşkusu arasında bir sancı saplandı yüreğime. Şu halimize bakın! En büyük şairimizi memleketimizden bu kadar uzakta ürkerek ziyaret edip yan Türk, yan uzaylı gibi bir şeyler söylüyoruz. Bu dev kültür elçimize yapılan muameleye. bu rezilliğe hâlâ sabırla katlanıyoruz. (Türkiye'deki çok etkili yöntemle düşünürsek: El âlem ne der? Örneğin. Ruslar? Şu Puşkin'i 200 yıl sonra böylesi coşkuyla anan Ruslar?..) Sovyet zanıanlannda gizlice anlatılan bir fıkra vardı: 21. yüzyılda bir ilkokulda öğretmen sorar: - Leonid Brejnev kimdi. bileniniz var mı? Arka sıralardan bır öğrenci parmak kaldınp söz alır: - Ünlü kozmonot Yuriy Gagarin dönemınde yaşamış bir politikacıydı. Bizim devlet adamlanmizın da bu fikradan alacağı ders var herhalde. Nâzım'ı tutuklayan, yasaklayan, vatan haini ilan eden. yurttaşlıktan atan kişilerin adı bile hatırlanmıyor bugün. Ama Nâzım tanhin ve kültürün sımsıcak bır parçası olarak yaşamaya devam edıvor. T.C. ANKARA 22. GAYRİMENKUL SATIŞ İCRA DAİRESİ'NDEN DosyaNo: 1999'224 Satılmasına karar verilen gaynmenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafi: Ankara, Keçiören ilçesi Emrah Mahallesi'nde, Yunus Emre Caddesi Yusufcuk Sokağı 11 ka- pı numaralı Boyacıoğlu Apartmanrnın bulunduğu yere rastlayan ve imarın 5008 ada. 6 numaralı parselini teşkil eden 1220 m2 miktanndaki kargir apartmanın 1. bodrum kat 5 numaralı 3 oda. salon ve müştemilatından ıbaret 105 m2 kullanım alanlı mesken vasıflı taşmmaz. bır borç nedeniyle açık arttırma suretıyle satılacak- tır. Geniş evsafi. dosyada mevcut şartnameye ilişık bilırkişi raporunda açıklanmış- tır. Takdir edilen kıymeti: 10.000.000.000 TL. %1 KDV alıcıya aittir. Satış şartları: I-"Satış. 19.7.1999 günü saat 15.50'den 16.00'ya kadar AdliyeMe- zat Salonu'nda açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıy- metin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış mas- raflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa. en çok art- tıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 29.7.1999 günü aynı yer ve aynı saatte ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimen- kul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müd- det sonunda en çok arttırana ihale edılecektır. Şu kadar kı arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve pay- laştınna masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış ta- lebi düşecektir. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20"si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu. tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki hak- lannı, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeleri ıle on beş gün içinde dairemize bildirmelen lazımdır Aksi takdırde haklan tapu sicilı ıle sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- fhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm ahcılar ve kefillen. teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasın- daki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemiz- ce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebılmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği göndenlebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayı- lacaklan. başkaca bılgi almak isteyenlerin 1999/224 sayılı dosya numarasıyla mü- durlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 26.5.1999 (*)llgılilertabinne ırtifak hakkı sahipleri de dahıldir Basın: 25809 Saçım olmamış mı yoksa? Meksika'nın başkenti bugünlerde Dünya Köpek Fuan'na katdmak üzere 85 ülkeden gelen toplam4177 köpeğe evsahipliği yapryor. Dört gün sürecek yanşmada köpekler dürrya birinciliğinin yanısıra250 cinsin en iyi temsilcisi seçilebilmek için de yanşacaklar. (Fotoğraf: REUTERS) Yıkık Kilise tartışmalanBerlin'e gelmiş olanlar bilir, ılk görülen yerlerden biridir Kudamm Bulvan ile burada bulunan "Gedachtniskirsche" adlı yıkık kilise. Görkemlı alış ve'nş merkezleri. Paris benzen cafe-barlan, takı satan işportacılan. "Europa Center" denilen pasajı, meraklılanna portre çizen ressamlan, yaz demeden kış demeden burada müzik icra eden sokak çalgıcılan, turistleri ve kent sakinleri ile her daim canlıdır Kudamm. Bu canlılık, Taksim Meydanı'nı çağnştınr bana. Özellikle lstanbul özlemi dayanılmaz bir hal aldığında, buraya selir, Taksim'de varsayanm kendımi. Istanbul'a benzemeyen bir kentte nasıl yaşanabilir ki? 3.5 km uzunluğundaki Kudamm'ın alameti farikası nedır dıye sorulacak olursa: "Gedachtniskirche" diye ce\ap verilir düşünülmeden. "Gedachtniskin:he''ye u Yüak Kilise" adı burada yaşayan Türkiyeliler tarafından yakıştınlmıştır. 1891 -1895 yıllan arasında Franz Schwechten tarafından, I. Kaiser Wilhdm'in anısına yapılan kilisenın tam adı ise "Die Kaiser-\\ ilhelm-Gedachtniskirche - Kaiser VVilhelm .\nıt Kilisesi"dır. Kilise konusundakı ılk tartışmalar. hiçbir mimari tarza tam olarak uymayan yapısı nedeniyle, ınşası sırasında yaşanmıştır. Berlın'in batı ucuna inşa edilirken, daha sonra kentin göbeğinde yer alacağı hiç kimse tarafindan hesaplanmayan "Yıkık Kttise", 2. Düfvva Sa\aşrnd»BerltBryeıiebir- . edeti hava saldınlanndan nastbini almış ve büyük bölümü hasar görmüştür. Savaşın yaralan sanlırken, restore mi edilsin, olduğu gibi mi kalsın tartışmalanndan ise ibreti âlem için olduğu gibi kalması yönündeki görüşler galip çıkmış ve kilise BERLİN GURKAN KESİCt bombalanmış haliyle koruma altına almmıştır. Kilise madem onanlmıyor. yanına içinde ıbadet edilebilecek bir kilise yapılsın tanışmalannın ardından: 1959 yılında mimar Egon Eiermana, çılgın bir proje ile "•Yıkık Kilise'"nin yanına yeni bir kilise ınşa eder. Çelik ve camdan oluşan bu sekizgen kilise de mimari açıdan "Yıkık Kilise" gibi birçok tartışmalara yol açar. Ancak mavi camlannın akşamlan gökyüzü ile oluşturduğu mükemmel renk uyumu ve mavi rengin ıçeriye ibadet etmek için girenlerin üzenndekı etkisi. tartışmalara kısa sürede son verir. Geçen günlerde "Yıkık Küise''nın yanıbaşına yaklaşık 50 metre yüksekligüıde, üzeri reklam paflölafi'''"' ile kapb bir kule dikildi. Michael Schumacber ile Claudia Schifler gibi birçok ünlünün resminin yer aldığı reklam kulesinin dikilme amacı ise elde edilecek gelir ile "Ydak Kifise'"nin onanlması. Bu konuda, reklam kulesinin kentin görüntüsünü bozduğu, bu yüzden de böyle bir olaya izın verilmemesi yönünde çıkan tartışmalardan Protestan Kilisesi galip çıktı ve reklam kulesi "YüakKiHse''nin yanı başma konduruldu. "Yıkık Kilise"nin yol açtığı tartışmalar bununla bitecek mi? Bunu öğrenmenın tek yolu beklemek ve görmek. Ancak özellıklerinden biri de tartışmalara yol açmak olan "Yıkık KiMse", yeni fikir aynlıklanna yol açabılır. Özellikle hava saldınlannın yine popüler olduğu şu günlerde, bazı Berlinliler, "O kilisenin onanlmamasının nedeni. hava saldınlannın verdiği zarar daha iyi anlasıbm diyedir, ne demek oluyor şimdi bu" diyerek restorasyona karşı çıkabilir. Kimbilir, belki de hava saldınlan olmayan bır dünya kurulur o zamana kadar ve bu tartışmalara gerek kalmaz. Ege'nin iki yakasıBir denizin karşı tarafı... Yunanistan ve Atina... tstanbul'dan havalandıktan sonraki uçuş süresi 1 saat 5 dakika... Atina'ya indiğimizde pek bizden farklı olmayan manzaralarla karşı karşıyaydık. Aynı fizik ve görüntüye sahip insanlar, Ege'nin aynı iklımi, aynı sokaklar, aynı bakışlar.. Ama sonuçta orası Yunanistan'dı. Yıllardır politik nedenlerle aramızın hep gergin olduğu Yunanistan topraklannda. hele bir de ilk kez yer alıyorsanız, insanın içinde ister istemez bir tedirginlik oluyor. ENKA ve Fenerbahçe'nin kahldığı Atletizm Şampiyonlar Ligi müsabakalan için 3 gün süreyle kaldığımız Atina'dan aynlırken ise çok daha farklı şeyler düşünüyorduk. Sırtını Avrupa Birliği'ne (AB) dayayan Yunanlılar, oldukça rahat bir hayat sürüyorlar. ÇevTemizdekilere sorduğumuzda, yaz boyunca insanlann saat 14.00-17 00 arası dükkânlannı kapatıp evlerine dinlenmeye gittiklennı, daha sonra 17.00-19.00 arası tekrar işbaşı yaptıklannı anlatıyorlar. Çoğunluk saat 21 OO'de kendini sokağa vuruyor. Sınır yok gibi. Çoğunlukta lüks araba merakı yok. Araba gitsin, onlar için yetiyor. Motosikletlerin ise sayısı çok fazla, çünkü Atina'da da trafik sıkışıklığı gözardı edılmeyecek kadar çok. Çevremizdekı Yunanlı tanıdıklar. "2004 Otimpivatlan'na kadar trafık dûzenlemesinde veni uvgulamalara gidilmezse dunımumuz fena olur" diyor. Yaşar amca lzmırli emekli bır taksi şöföru. Manol amca ise onun kayınbiraderi. Onlan Plaka'da işlettikleri lokantada tanıdık. bizim Kumkapı'mız diyebileceğimizbırmekân. Lafaramızda, Kumkapı"mız değişilmez. Yaşar amca yazın 3 aymı ouzo eşliğinde kayınbiraderinin yanında geçıriyor. Atina'nın sessiz ortamı, uzun geceleri onun hoşuna gidiyor. Türk olarak da hiç sıkıntı yaşamadığını, aksine komşu muamelesı gördüğünü dile getınyor. Ancak şikâyeti Yunan basınından, politikalanndan... G.Sarayh Vedat'm Ankaragücü maçında Faruk'u sırtından ısırmasını. Yunan gazetelennın 3 gün boyunca manşetten "Türkler sahada birbirini ısnyor" diye verdiğini hatırlatarak "En ufak bir olavda tepedekiler bizleri birbirîmize düşurnıek istivor. Amaşimdilik ATİNA DENtZ DERlNSU sokaktaki Yunanlı bu oyuna gelmiyor. Ya gelirse. o zaman fena olur" şeklınde endişesini belirtiyor. Lokantalarda, alışverişlerde rahat olmamızı. kimsenin kolay kolay kazık atmaya kalkmayacağını da kulağımıza fısıldıyor. Parlamento binasının önünde yolumuzu kaybettiğimizde bır turizm bürosunun içine giriyoruz. Karşımızdaki Yunanlı, aramızda konuşmamızdan Türk olduğumuzu anlıyor ve bozuk Türkçesiyle sıkıntımızı soruyor. Türk olarak endişemizı belirttiğimizde, "Forgetthe governments, (Hükümetkri unurun) biz >< kardeşiz" yanıtım alıvoruz. Oielinrize nasıl , ^ ı gideceğimizi sorduğumuzda. büroyu yanında (* çalışana bırakıp arabasıyla bizi götürüyor. Olimpiyat Stadı'ndan merkeze dönmek istediğımızde taksi sıkmtısı yaşıyoruz Yunanlı bir meslektaşımız yanımıza geliyor, kendi telefonundan durağı anyor. Ucreti peşin olarak vermeye çalışıyor. gerekçesi ise bizim misafir olmamız değil, 'kardeş ülke'den olmamız. Para için ıkna edene kadar haylı zorlanıyoruz. tnsanlar bizlere karşı bu kadar sıcakken sokaklara asılan bazı Türkiye aleyhtan afişlerin varlığı da kulağımıza geliyor. Sorduğumuz Yunanlı gazetecıler. "Onlar puiitikacılann maşalan, halkın aldırdıgı yok" yanıtım veriyorlar. Bölücübaşı AbduDah Öcalan yakalandığında yapılan göstenlerin 'gerçek' Atina halkını rahatsız ettiğıni de sözlerine eklıyorlar. Atina'nın geceleri ise oldukça uzun. Ve kanşık. Syntagma Meydanı'nın bir kaldınmında aileler gecenın bir yansı hep beraber yürüyüşteler. Diğer kaldınmda ise hayat kadınlan. Ruslann orada da ağırlıkta olduğu kulağımıza geliyor. Gözümüze, bizdekinin aksine çarpan tek nokta, kimsenin birbinne kanşmaması. Yemekleri aynı, insanlan aynı, rakısı biraz daha tatlı. Sonuçta Yunanistan, biraz farklı Türkiye. Uçak Atina'dan havalandığında. eğer bir daha gelirsek sokaklarda Türkçeyı daha korkusuzca konuşma konusunda görüş birlığine vanyonız... T.C. ANKARA 22. GAYRİMENKUL SATIŞ İCRA DAİRESİ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI DosyaNo: 1998226 l.Ş. Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafi: Ankara, Keçiören ilçesi, Bağlum köyü, Kuyubaşı mevkiinde kâin olup tapunun 1407 nu- maralı parselini teşkil eden 1040 m2 miktanndaki tarla vasıflı taşınmaz. hissedar- lar arasındaki ortaklığın giderilmesi için açık arttırma suretiyle satılacaktır. Geniş evsafi dosyada mevcut bilırkişi raporunda açıklanmıştır. Takdir edUen krymeti: 3.120.000.000 TL. %15 KDV alıcıya aittir. Saöş şartlan: 1- 27.7.1999 günü saat 14.10'dan 14.20'ye kadar Adliye Mezat Sa- lonu'nda açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıyme- tin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraf- lannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttı- ranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 6.8.1999 günü aynı yerde aynı saatte ikinci art- tırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tah- min edilen kıymetinin yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve pay- laştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış ta- lebi düşecektir. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır Satış peşin para iledir. alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birik- miş vergiler satış bedelinden ödenir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki hak- lannı. hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sa- bit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshi- ne sebep olan tüm alıcılar ve kefillen, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli ara- sındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen me- sul olacaklardır thale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın da- iremizce tahsil olunacak, bu fark. varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebılmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sa- yılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1998'226 l.Ş. sayılı dosya numarasıy- la müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 28.5.1999 (*) tlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 25808 T.C. KUŞADASI İCRA DAİRESİ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI DosyaNo: 1998/806 Tal. Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi. kıymeti. adedi, evsafi: Tapunun Ku- şadası Türkmen Mahallesi Hammcamı mevkıi 499 ada, 12 parsel, cilt 14, sayfa 1369'da kayıtlı 10/45 arsa paylı 3. Blok 6 No'lu bağımsız bölümdekı mesken olup mesken Ku- şadası Türkmen Mahallesi'nde gözükmekte ise de Kuşadası Cum. Mah. Candan Tarhan Bulvan No: 76'da olup zemın üstü 3. kattır. Takriben 120 metre kare kullanım alanlı 3 oda. 1 salon, mutfak, banyo ve WC'den ibarettir. Meskenın elektrik ve suyu mevcut olup oturulur vaziyettedir. Bilirkişi tarafından işbu gayrimenkule 15.000.000.000 lıra değer konulmuştur. Saüş şartlan: 1- Satış, 20.07.1999 Salı günü saat 9.30"dan 9.50'ye kadar Kuşadası Adhye Çay Bahçesi'nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edi- len kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa. en çok art- tıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 30.07.1999 Cuma günü aynı yer ve aynı saatte ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayri- menkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müd- det sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar kı arttırma bedelinin malın tah- min edilen kıymetinin yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çev ırme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebı düşecek- tir. 2- Arttırmaya iştirak edeceklenn, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar mıllı bır bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil venlebılir. Tel- laliye resmi, ihale pulu. tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergıler satış be- delinden ödenir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzenndeki haklan- nı, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün için- de dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- Ûialeye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine se- bep olan tüm alıcılar ve kefillen. teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklar- dır. ihale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olu- nacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesı için dairede açık olup mas- rafi venldiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği göndenlebılır. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayıla- caklan, başkaca bılgı almak isteyenlerin 1998'806 Tal. sayılı dosya numarasıyla mü- dürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 28.5.1999 (•) llgililer tabinne irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 25764
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle