18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 HAZİRAN 1999 ÇARŞAMBA HABERLER Valiye bombalı saldırı davası • ANKARA (AA) - Çankın Valisi Ayhan Çevik'ın yaralandıgı ve 4 kişinin de hayatını kaybettiği bombalı saldın olavını gerçekleştirdikleri gerekçesıyle 4 sanığın idam. 7 sanığm da 22 yıl 6'şar aya kadar ağır h'apis cezası istemiyle yargılanmalanna devam edildı. Mahkeme Başkanı Karadeniz, savcmın da talebi doğrultusunda. sanıklar Bülent \ e Kemal Ertürk ile Lale Açık'ın, nüfüs kayıtlanndakı mührün okunaksız olduğunu belirterek, okunakJı yeni nüfüs kayıtlannın gönderilmesı ıçın ilgili nüfus müdürlüklenne yazı yazılmasına. suçun vasıf ve mahiyetine ve mevcut delil durumuna göre tutuklu sanıkJann tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. Buca Cezaevi taşımyop • İZMİR(AA)-lzmir'in Buca ilçesinde bulunan kapalı cezaevinın taşmacağı bildırildi. Buca Beledıyesı'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, "•şehnn merkezınde bulunan, gönintü kirlilığıne yol açan, çıkan ısyanlarla halkı tedirgin eden cezaevi" Kınklar Köyü'ne taşınacak. Yenı cezaevinın yapılacağı alanda hafhyat çalışmalanna başlandı. F tipınde inşa edilecek ve I6ayda bıtirilecek cezaevinde, 373 kişi kapasıteli dubleks koğuşlar bulunacak. 576 bin metrekarelik alanda konuşlandırılacak cezaevinin kapalı alan büyüklüğü 20 bin metrekare olacak. Yakup Süt tutuklandı • ESKİŞEHtR(AA)- Çeşitli suçlardan dolayı hakkında ömür boyu hapis cezası bulunan çete elebaşısı Yakup Süt tutuklandı. Yakup Süt. dün Pendik 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nın talimatıyla Eskişehır'de hâkım karşısına çıktı.Eskişehirl. Sulh Ceza Mahkemesi'nde kimlik tespiti yapılan Süt. cezae\ inden fırar etmek suçundan hakkında verilen gıyabi tutuklama karan vicahiye çevnlerek tutuklandı Saldırgan yakalandı • ALAPLI(AA)- Zonguldak'ın Alaplı ilçesinde. FP'li Belediye Başkanı Faruk Çoturoğlu'nu sılahla ateş ederek ayaklanndan vuran zanlı yakalandı. FP'li Belediye Başkanı Çoturoğlu. belediyeye ait Marina Çay Bahçesı'ni işleten ve yaklaşık 2 yıldır borcunu ödemeyen Ayhan Geren'i mahkemeye vermiş ve bahçede kaçak yaptırdığı bınayı da mühürletmiştı. Ayhan Geren. bu nedenle konuyu görüşmek için geldıği belediyede tartıştığı Çoturoğlu'nu, taşıdığı nıhsatsız tabanca ile ateş ederek ayaklanndan vurdu. Şaldındân sonra kaçarak evine saklanan Ayhan Geren'i. babası güvenlik güçlerine teslim etti. Işçi eşlerinden şikâyet dilekçesi • ANTALYA(AA)- Manavgat Belediyesi'nde çahşan Genel-tş Sendikası üyesi işçılenn aileleri. eşlennin Genel-tş'ten Hak- tşe geçmediği gerekçesiyle. %öy toplama gıbi işlerle 'görevlendinldiğini iddia ederek. kaymakamlığa toplu şikâyette bulundular. Işçi eşleri ve yakmlan Ka>Tnakam Mehmet Çapraz'ın makamına gelerek. Belediye Başkanı Zeynel Şenol. Danışman Ad'em Çiftçi ve Temizlik Işleri Müdürü Varol Aydın hakkında şikâyet dilekçesi verdıler. tşçi eşlerinin şikâ>etlerini dinleyen Manavgat Kaymakamı Mehmet Çapraz, gerekli incelemelere hemen başlanacagını söyledi. Hasan Tahsin ödüllepi • İZ.MİR(AA)-tzmir Gazetecıler Cemıyetı'nin düzenledıği Hasan Tahsin Gazeteeılık-Altın Heykel ve Hasan Tahsin Gazetecilik Teşvık Yanşması'nda, 1997 ve 1998 yılında dereceye giren. ancak daha önceki ödül törenıne katılamayanlara ödülleri Izmır Gazetecıler Cemiyeti Başkanı Erol Akıncılar tarafından verildi. Mahkeme kurulu, karann gerekçesini îmralı Adası'nda yazacak Okyay: Ölüm cezasına karşıyımtMRALI ADASI(AA) - Abdullah Öca- lan hakkında "ölüm" cezası veren Anka- ra 2 No'lu DGM'nin Başkanı Mehmet Turgut Okyay, ölüm cezasına karşı oldu- ğunu açıkladı. Ölüm cezası vermenin ko- lay olmadığını belirten Okyay, "Ölüm cezası vermek iyi bir şey değiL Ancak ya- salarda varsa uygulamak zorundayız" dedi. Mahkeme Başkanı Okyay, üyeler Hü- seyin Eken ve Mehmet Maraş. karan açık- ladıktan sonra bir süre kürsüde oturdu- lar. Bu sırada, gazetecilerle sohbet eden ve sorulannı yanıtlayan Okyay, karan açıklarken heyecanlanmadığını söyledi. Stresi çok olan bir yargılama yaşandığı- nı ifade eden Okyay, duruşma adaletini sağlamak için çok çaba sarfettigini, bu- nün da çok önemli olduğunu belirtti. Okyay, tek sanıklı dava olduğu için • Ankara 2 No'lu DGM Başkanı Okyay, karan açıkladıktan sonra üyelerle birlikte kürsüde gazetecilerle sohbet etti, sorulannı yanıtladı. Okyay, "Ölüm cezası vermek kolay değil, iyi bir şey değil. Ancak yasalarda varsa uygulamak zorundayız" dedi. yaklaşık 3 bin 500 müdahilin isimlerinin gerekçeli kararda yer alacağını, gerekçe- li karann yazımı için bir süre daha Imra- lı Adası'nda kalacaklannı bildirdi. "Karardan sonra kalemi neden kırma- duuz?" şeklindeki bir soru üzerine Ok- yay, "Bu bir geienektir. İster kırüır, ister kınlmaz" dedi. Kırmamanın anlamını soran gazeteciye de Okyay, "Yorum yok" yanıtını verdi. Gelenek gereği, mahkeme yargıçlan ölüm cezasından duyulan üzüntü ve bir daha böyle bir ceza vermemek için ka- lem kınyorlar. Ancak Okyay'ın kalemi- ni kırmaması. "verdiği karardan dolayı üzüntü duymadığT \ e "vicdanen rahat olduğu" şeklinde yorumlandı. 'Cezayı vermek kolay değil' Sorular üzerine, şimdiye kadar çok ölüm cezası verdiğini belirten Okyay şöy- le konuştu: "Oiüm cezası vermek kolay değil, iyi bir şey de değil. Ancak yasalarda varsa uy- gulamak zorundayız. Bizim görevimiz suçluluğu tespittir. Herkes kendine düşen görevi yapıyor. Ben şahsen ölüm cezasına karşıyım. Herkes insandır. yasalar önün- de suçluluğu ispat edilinceye kadar her- kes suçsuzdur." Okyay, bir gazetecinin, Itah/an Sol'un Demokratlan Partisi parlamenteri Fabio Evangelisti'nin. "davada şahitdinlenme- di" sözlerini anımsatması üzerine, "Gü- neşin doğuşuyla batışının şahidi olur mu? Ancak güneş olmayan ülkelerde bu ola- biür" diye konuştu. Mahkeme Başkanı M. Turgut Okyay, yargılama sürecinde tan- siyonunun ara sıra çok yükseldiğini de söy- ledi. Okyay aynca, salonda bulunan bazı müdahıl avukatlanna yönelik uyanlarda bulunarak "Mudanya'da ve Gemlik'te taşkınhk yapmayın. görevüleri zor du- rumda bırakmayın. Onlan da düşünün, onlar da çok yoruldular" dedi. Uluslararası Af Örgütü ve Human Rights Watch karara tepki gösterdi 4 Dava yeniden görüJmelT • Uluslararası Af Örgütü, PKK lideri Abdullah Öcalan'a ölüm cezasımn verildiği davanın tekrar görülmesini istedi. Human Rights Watch (însan Haklan Izleme) Türkiye araştırmacısı Jonathan Sugden de Öcalan davasını politik bir tiyatro olarak niteledi. Haber Merkezi - Uluslararası Af Örgütü, Abdullah Öcalan'ın ölüm cezasına çarptınlması ile sonuçlanan davanın yeniden görülmesini istedi. Human Rights Watch (însan Haklan Izleme) Türkiye araştırmacısı Jonathan Sugden de "Bu davada bir miktar Strasbourg'da devam Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bakır Çağlar ANKA'ya yapüğı açıklamada, "Bu dava tmrah'da bitmiyor. Üç boyııtu daha var. BİF tanesi Yargıtay, ikinci boyutu Mech's, üçüncü boyutu da Strasbourg" dedi. Yargıtay'da normal sürecin izlenmesi halinde bu davanın eytül a>ı içinde sonuçlanabileceğine işaret eden Çağlar, şöyle konuştu: "Ondan sonra ikinci boyutu MecUs'e gidecek, ama o arada Strasbourg devreye girecektir. tnfazı durdurma karan alacaktır. Dava yeni başuyor. Zaten şu anda Türkiye Cumhuriyetr nin yapmış olduğu talep var. 30 Haziran'a kadar ara karar konusunda bir cevap verecektir. Bunu eylüle kadar erteledi. Dava yeniden başuyor. Türkiye'de bitti, ama Strasbourg'da devam edecek." politik tiyatro bıılunmaktadır" dedi. Abdullah Öcalan'a verilen ölüm cezasımn infaz edilmemesi için Türk yetkilileri uyaran Uluslararası Af Örgütü, söz konusu cezanın adil bir yargılama için gerekli uluslararası ölçütlerin ve ulusal hukukun çiğnendigi bir yargılama sonucunda alındığmı öne sürdü. Ölüm cezasına her koşulda ve istisnasız karşı olduğunu vurgulayan Uluslararası Af örgütü, "Abdullah Öcalan, ulusal ve uluslararası hukukta yer alan adil yargılama taahhütleri ile uyum içerisinde; yetkili, tarafsız ve bağımsız bir mahkeme önünde yeniden yargdanmahdu"" görüşünü bildirdi. Human Rights Watch, Öcalan'ın duruşmasıyla Türkiye'de DGM'ce yargılanan on binlerce kişinin duruşmalan arasında "keskin'' bir aynm yapıldığı ve DGM'lerde sanıklann haklanmn "kısrth" olduğunu iddia etti. Human Rights Watch Türkiye araştırmacısı Jonathan Sugden de davada bir miktar politik tiyatro bulunduğunu belirterek "Mahkeme, PKK'nin Türkiye'nin düşmanlannca yarabidığı konusunda çok uzun zaman harcadı. Ancak, Öcalan ile PKK üvelerince gerçekleştirilen suçlar arasında hiçbir zaman komuta zinciri sorumiuluğu saptanamadT dedi. Sugden, Öcalan'ın Kenya'dan Türkiye'ye getirildikten sonra emniyette dokuz gün süreyle ve kimseyle görüştürülmeden gözaltında tutulduğunu kaydederek "Bu süre uluslararası standartlann çok üstündedir. hatta Türk yasalannın öngördüğü süreyi de aşmaktadır. Bu nedenle, 21 Hazimn'da 'Duruşma doğru ve geçerli Türk yasalanyla uyumludur' diyen Avrupa Konseyi gödemcilerinin görüşüne kaülmryorum" açıklamasını yaptı. Sugden. DGM hâkimlerinin savunma avukatlannın önerdiği tanıklardan herhangi birisini dinlemeyi reddettiğini v e "propaganda" olduğu gerekçesiyle avukatlann kanıtlardan en az birisinin okunmasını engellediğini öne sürerek şunlan bildirdi: "Öcalan davasındaki eksiklikler her türiü yargı uygnlamasında ciddi olabüecek bir durum arz etmektedir. Ancak, bir insanın ölüm cezasıyla yargılandığı bir davada, bunlann kabul edilmesi oldukça otanaksızdır." 'Avukatiara sınıriı hak verildi' Sugden, Öcalan'a avukatlanyla görüşmesi için sınırlı bir hak tanındığını iddia ederek şöyle devam etti: "Hem sıkhk anlânunda hem de süre olarak sınırtı olan avukat görüşmeleri sırasında, bir ya da daha fazla güvenlik görevlisi, konuşanlan duyucak mesafede konumlandınlinışnr. Soruşturmanın ilk aşamasuıda avukatlann müvekkilleriyle görüş,meye notlarla geunelerine izin verümemiştir. T> Türkiye'nin eski savunmanı ve MÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aslan Gündüz 4 AIHM infazı durdtırahflir9 lstanbul Haber Servisi - Türkiye'nin es- ki Avrupa tnsan Haklan Mahkemesi (AİHM) Savunmanı Prof. Aslan Gündüz. hakkında idam karan verilen Abdullah Öcalan'ın infazının Strasbourg Mahke- mesi tarafından dava sonuçlanıncaya ka- dar "geçid tedbir" olarak durdurabilece- ğini belirtti. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Aslan Gün- düz, Abdullah Öcalan hakkında alınan idam karan sonrasında olası gelişmeleri degerlendirdi. Öcalan davasının AlHM'ye gideceğine kesin gözüyle bakılması gerektiğini belir- ten Prof. Gündüz, "Bu davanın bir özeüi- ği de AİKM'deki da> a bitmeden idam ka- • Prof. Dr. Aslan Gündüz, Öcalan davasında alınan idam karan sonrasında olası gelişmeleri değerlendirdi. Öcalan davasının AlHM'ye gideceğine kesin gözüyle bakılması gerektiğini belirten Gündüz, mahkemenin, adil yargılama kuralının ihlal edildiğini öne sürerek Öcalan'ın yeniden yargılanması karannı alabileceğini söyledi. raruun infaz edilmesi olasıhğuun yüksek ohnasL AİHM bu nedenle,Yargıtay'dan da onay çıkarsa, dava bitmeden infaz edilme- sini önlemek üzere, geçki tedbir karan alabilir" dedi. Öcalan'ın Yargıtay'ın idam karannı onaylaması halinde AJHM'de dava açabi- leceğini anunsatan Prof. Gündüz şöyle devam etti: "Yargıtay 'dan onay çıkarsa siyasi süreç başlayacak. Dosya TBMM'ye gjttikten son- ra Öcalan AİHM'dedava açar. Bunun üze- rine de Strasbourg'daki mahkemenin da- va sonuçlanıncaya kadar iç tüzüğünün 39. maddesine göre infazuı durdurulmasuu isteme olasıüğı yüksektir. Bu bizim çckin- ce koyabUeceğimiz bir şey de değUdir. Mah- kemenin nasıl çauşacağuu düzenieyen bir iç tüzüktür bu." AİHM'nin bir sanık için nihai olarak "idam edüemez" diye bir karar almasımn hukuken mümkün olmadığını ifade eden Prof. Gündüz, ancak mahkemenin adil yargılama kuralının ihlal edildiğini öne sürerek Öcalan'ın yeniden yargılanması ka- rannı alabileceğini söyledi. Prof. Gündüz, ölüm cezasımn infazı- nın dava sonuna kadar durdurulması için geçici tedbir karan almasına karşın Tür- kiye cezayı infaz ederse bunun, Türki- ye'nin Avrupa Konseyi üyeliğinin askıya alınması veya üyelikten tamamen çıkanl- ması gibi ağır siyasi yaptınmlan olabile- ceğini kaydetti. GLOBALPOLÎTİKÜLTÜR ERGIN YıLDıZOĞLU Kosova'da Kaos! Savaş bitti, Sırp biıiikleri Kosova'yı terketti. NA- TO yönetiminde bir barış gücü (KFOR), güvenliği sağlamak üzere bölgeye girdi. Kosovalı Arnavut- lar evlerine geri dönüyorlar. Tüm bunlara bakarak, Kosova sorunu çözülme yoluna girdi, diyebilir mi- yiz? Pazartesi günü, Kosova sorununa ilişkin olası ka- lıcı çözümleri tartışan bir Financial Times yazarı- na göre, tüm bölge şimdi "adefa patlamaya hazır biryanardağa"benz\yor. Gerçekten de NATO pro- pagandasının arkasına geçip biraz dikkatli bakın- ca Kosova'nın sonu belirsiz bir kaosa doğru, üs- telik etrafındaki ülkeleri de etkileyerek, sürüklen- mekte olduğunu görmemek mümkün değil. İlk anda manzara şöyle: Sırp askerleri bölgeden çıktı, KFOR güvenliği sağlama görevini üstlendi. Ancak, Arnavutluk azınlık, UÇK savaşçıları geri dönmeye başlayınca, Sırplann evlerinden atılma- sından dükkânlannın yağmalanmasına, evlerinin yı- kılmasına ve öldürülmelerine kadar uzanan (Inter- national Herald Tribune 22/06; VVall Street Jour- nal 28/06), Roman azınlığı da kapsayan (CNN 26, 27, 28/06), intikam eylemleriyle birlikte, bu sefer ters yönde bir etnik temizlik süreci başladı. Sırp asıllı sivil halkın önemli bir kısmı zaten askerlerle birlikte gitmişti, şimdi korkarak kaçanlan da ekle- yince Kosova'da Sırp azınlığın oranının yüzde 5 dü- zeyine gerilediği söyleniyor (Financial Times). Ha- len, birçokyağmalama, "ceza/and/m7a"eyleminin, KFOR'nin gözü önünde gerçekleştiğine ilişkin ha- berlere bakınca, Kosova'da kalmaya çalışan Sırp- ların güvenliğinin KFOR tarafından sağlanamaya- cağını, etnik temizliğin devam edeceğini söyle- mek mümkün. Sırp yönetimi, belediye hizmetleri, okulları, üni- versiteleri ve hastaneleri ile bölgeden çekilince, ortaya bir iktidar boşluğu çıktı (New York Times 27/06). Şimdi bu boşluğu hızla UÇKdolduruyorve bir devlet olarak örgütleniyor. Bu sürecin bir aşa- masına, nüfusun ezici çoğunluğunun Arnavut ol- duğu da düşünülürse, UÇK bir referandum yapar ve bağımsızlığını ilan etmek isterse ne olacak? Bu sorunun cevabı henüzyok. Ama, Kosova nereden bakılırsa bakılsın artık Yugoslavya'dan kopmuş durumda. Otonomi statüsünün gelecekte daha fazla beiirsizlik yaratma olasılığından başka hiçbir anlamı yok. Ancak Kosova'nın bağımsızlık elde etmesi de gündemde değil. Bu olasılığa, ABD ve NATO'nun yanı sıra Arnavut nüfusa sahip Yuna- nistan ve Makedonya gibi ülkeler de karşı. Bu iki ülke, Kosova'nın bağımsızlığını ilan eder etmez Arnavutluk'la birleşeceğine inanıyorlar. Bu bağ- lamda geride, Kosova için tek olasılık, bir ulusla- rarası bölge (protectorate) olarak kalmak gibi gö- rünüyor. Ama bu da kolay değil. NATO ile bir anlaşma yapmış olmasına rağmen UÇK liderliği ne tümüyle silah bırakmaya ne de Ko- sova'nın bağımsızlığından vazgeçmeye niyetli. Di- ğer taraftan NATO'nun anlaşma imzaladığı lider- lik, geçmişte mafya ılişkileriyle suçlanan, hafta so- nunda ortaya çlkan haberlere göre, rakiplerinden 6 kişiyi öldürerek, birçoğunudaşiddetyoluylasin- direrek tasfiye etmiş bir liderlik (IHT 26, 27/06). NATO'nun bunlarla istikrarlı bir ilişki sürdürmesi çok zor. Günün birinde bu liderliğin eline uygun fırsat geçse bile Kosova'da demokratik bir yönetim kur- ma şansı ise hemen hemen hiç yok. Bir diğer potansiyel sorun da Rus birlikleriyle il- gili. Birincisi, UÇK, Ruslan Sırplann dostu olarak görüyor. Birçok UÇK komutanı Rus askerlerinin bu- lunduğu yerde silah bırakmamaya kararlı oldukla- nnı açıklıyor (Liberation, 28/06). Ikincisi, NATO'nun Kosova'da yetkilerinin yasal zemini oldukça sorun- lu. NATO fiilen KFOR'nin yönetimini eline almış durumda, ancak bu yetkisi, halen imzalanmadığı için ölmüş olan Rambouillet anlaşmasından baş- ka hiçbir hukuki belgeye dayanmıyor. Tüm diğer anlaşmalar açıkça barış gücünün BM denetimin- de olacağını söylüyor ^net, "The Berlin Scena- rio" - David Peterson'ın analizi). Gelen haberler, Rusların NATO'nun Kosova'da bir oldubittiye ha- zırlandığını fark ettikten sonra aniden Kosova'ya girmeye karar verdiğini gösteriyor. Böylece bir ta- raftan NATO yine yasal dayanağı şüpheli bir adım atmışken birçok yorumcu, bu süreç içinde Yelt- sin'in ilk kez generalierle bu kadar yakın bir ilişki kurduğunu, böylece orduyu siyasi iktidar alanı içi- ne çektiğini vurguluyor (Time Magazine 28/06). Bir başka kriz olasılığı da halen Yugoslavya'da mayalanıyor. Kosova'dan geri dönen askerler, Ko- sovalı Sırp sığınmacılar, çökmüş bir ekonomi, hız- la iç çelişkilerini açığa vurarak zayıflayan bir siya- si iktidarla karşılaşıyorlar Had safhaya ulaşmış bir işsizlik, tahrip olmuş bir altyapı, kaynakları tüken- miş bir kamu maliyesı, paralarını almaya çalışan askerler, krizden yönetimi suçlayan göstericiler, baskı ve şıddetin dozunu arttırarak ayakta kalma- ya çalışan, başına 5 milyon dolar fidye konmuş bir liderlik ve nihayet bağımsızlığını ilan etmek için fır- sat bekleyen Karadağ... Tüm bu kaosun arkasında, ABD'nin uluslarara- sı çıkariarı Clinton'ın NATO tarafından da benim- senmiş olan yeni "insani amaçlarla askeri müda- hale" doktrini var. Ne ki emperyalist müdahaleye ilk kez böyle fiyakalı isimler bulunmuyor. 19. yüz- yılın sonunda emperyalist ülkeler de sömürgelere "medeniyet götürdüklerini" ileri sürmüyorlar mıy- dı? Ama herzaman arkalanrvda kan ve gözyaşı, soy- kınm ve kaos bırakmadılar mı? Bu sefer neden da- ha farklı bir süreç yaşansın ki? O I ü m c e z a s k a r a r ı n ı n a r d ı n d a n i ş l e y e c e k h u k u k i s ü r e ç Abdullah Öcalan dosyasuun uzun süren macerahyolcıduğııANKARA(CumhuriyetBürosu)-Abdullah Öcalan hakkındaki ölüm karannın TBMM 'de yasalaşması için geçecek sürenin, Yargıtay aşamasında dosyanın öne alınıp aiınmaması- na bağlı oiarak 6 ayla 1 yıl arasında degişme- si bekleniyor. Öcalan hakkında daha önce al- dığı bir ara kararla devreye giren Avrupa În- san Haklan Mahkemesi (AİHM), dosya üze- rindeki incelemelerini davanınbundan sonra- ki aşamalannı beklemeksizin yürütebilir. AİHM'nin iafazı durdurma karan alması du- rumunda ise Avrupa Konseyi Bakanlar Ko- mitesi devreye girerek Türkiye üzerinde siya- si denetim yapabilecek. Dosyanın bundan sonra izleyeceği yol ve ka- rann kesinleşmesi için geçecek aşama şöyle: -15 yıl ve üzerindeki ağır cezalar temyiz is- temi olmaksızın Yargıtay denetimini gerekti- riyor. BunedenleAnkara2No'lurX}M, Öca- lan hakkındaki idam karannın gerekçesini ya- zarak DGM Başsavcılığı kanalıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderecek. Sa- nık ve avukatlarınm da karan aldıktan sonra 1 hafta içinde Yargıtay'a temyiz başvurusu yapma haklan bulunuyor. Eğer sanık ya da avukatlan temyiz etmezlerse, dairede savun- ma yapma haklan yok. - Gerekçeli karann Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na ulaşmasımn ardından Başsav- cı Vural Savaş bir savcıyı görevlendirerek teb- liğname hazırlamasını isteyecek. Tebliğname, dosya ile temyiz incelemesini yapması bekle- nen Yargıtay 9. Ceza Dairesi'ne gönderilecek. Demirel Tavil başkanlığmdaki heyet, sanık ve avukatlann temyız dilekçeleriyle usul yönün- den dosyayı inceleyecek ve eksik belirlerse karan bozarak Ankara 2 No'lu DGM'ye gön- derecek. Eğer usul yönünden eksik bulunmaz- sa tarih belirleyerek sanık ve avukatlanna söz- lü savunma yapmalan için çağn gönderecek. - Yaıgıtay9. Ceza Dairesi, örgüt davalan baş- ta olmak üzere terör eylemlerine ilişkin dava- lann temyiz istemlerini görüşüyoT. Kamuoyun- da "KaJemB çete" olarak biîinen öğrencilerin mahkûmiyetlerini bozandaire, Sıvas katiiamı davasında veriîen cezalan yetersiz bularak bozmuştu. Daire, Manisa'da örgüt üyeliğin- den mahkûm olan gençlerin mahkûmiyetleri- ni de "ifadeleri işkence altında aluidığT ve yargıîanan polislerin davasının sonucununbek- lenmesi gerekçeleriyle bozmuştu. - Öcalan'ın avukatlannın savunmalannı yap- masının ardından heyet dosya üzerindeki in- celemesine geçecek ve daha sonra belirleye- ceği bir tarihte karannı açıklayacak. - Karar bozma olursa dosya yeniden Anka- ra 2 No'lu DGM'ye gönderilecek. Eğer karar onarursa Öcalan'm avukatlannın önünde iti- raz yolu bulunuyor. Dairenin bu itirazı Yargı- tay Ceza Dairekri Genel Kuruhf nda görüşü- lüyor. ftiraz reddedilirse sanık avukatlan için son yol, "tashihi karar (karar düzeHme)" is- temi. Bu istem eğer Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcılığı tarafından uygun görülürse dosya ye- niden daireye gönderilecek. - İstem reddedilirse dosya ve Yargıtay ila- mı, Adalet Bakanlığı ve Başbakanlık kanalıy- la tasan halinde TBMM Başkanlığı'na gön- derilecek. Adalet ve anayasa komisyonlann- da göruşülecekolar. tasan kabul edılirse TBMM Genel Kurulu'na gönderilecek. Genel kurul- da yasalaşması durumunda Cumhurbaşka- nı'nın onayının ardından Resmi Gazete'de ya- yımlanacak. Resmi Gazete'de yayımlanması- nın ardından cezanın infazı için uzun süre bek- lenmiyor. Sağlık koşullan elveriyorsa sanık idam ediliyor. - Bu sürecin ne zaman sona ereceği konu- sundakesin tahmin yapılamıyor, ancak Yargı- tay 9. Ceza Dairesi yogun iş yüküne sahip da- ireler arasında yer alıyor. öcalan dosyası öne alınırsa TBMM karannın çıkmasıyla sonuç- lanacak sürecin en az 6 ay süreceği tahmin ediliyor. 20Temmuz'da başlayacak adli tatil ön-' cesinde Ankara 2 No'lu DGM'nin gerekçeli karan yazarak dosyayı Yargıtay'a gönderebi- lecegi, tebliğnamenin de tatil sona ermeden ta- mamlanabileceği bildiriliyor. Öcalan dosyası- mn öne ahnmaması durumunda ise sürenin 1 yıla yaklaşabıleceği kaydedüiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle