Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 HAZİRAN 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kamu emekçilerinin hükümetin zam konusundaki tutumuna tepkileri sürüyor
'İnsaııca Yaşaııı MitiııgTBEKÎR ŞAHtV / SELAHATTtN ŞAHİN
GAZİANTEP/NEVŞEHİR- Kamu
Emekçileri Sendikalan Konfederasyo-
nu'na (KESK) bağlı sendikalarGazian-
tep'te düzenledikleri tnitingde hüküme-
tin tutumunu protesto ettiler, emekçile-
rin yoksulluğa mahkûm edildiğini söy-
lediler.
Gaziantep'te Istasyon Meydanı'nda
saat 11.00'de başlayan miting sırasında
polis sıkı güvenlik önlemleri aldı. Ala-
nın etrafina panzerler yerleştirildi. Mi-
tinge katüanlar tek tek aranarak alana gir-
melerine izin verildi.
Yaklaşık bin kişinin katıldığı mitinge
Gaziantep'in yanı sıra Malatya. Diyar-
bakır, Şanlıurfa, Kilis, Adıyamari illeri
ile bu illere bağlı bazı ilçelerdeki KESK'e
bağlı sendikalar ıle DlSK, Tüm-Tis iş-
çileri, Insan Haklan Derneği. EMEP,
CHP, StP ve HADEP de destek verdi.
"Kurda kuşa yem obnay-acağız". "Ba-
tık bankalan değil memurtan düşün",
"Babamdan harçlık istemeye utanıyo-
rum", "Yüzdelik zam değil toplusözleş-
me", "Belediyelerdeki kıyımlara son",
"Baskılar btri yıkuramaz" pankartlan-
nın yer aldığı miting sırasında memur-
lar davul ve zurnalar eşlığınde halaylar
çektiler, şarkılar, tüıkûler söylediler. Yak-
laşık 40 derece sıcaklık altında gerçek-
leştirilen miting, saat 14.00'e kadar izin
sûresi bulunmasına rağmen sıcakhğın
etkisiyle saat 13.00 sıralannda olaysız so-
naerdi.
Rıdvan Budak'ın yerine seçildi
Karabay, DİSK
Genel Başkanı
İstanbul Haber Servisi -
Rıdvan Budak'ın DSP'den
İstanbul milletvekili
seçılmesıyle boşalan
DİSK Genel
Başkanlığı'na Lastik-lş
Sendikası Genel Başkanı
Vahdettin Karabay
getirildi. DİSK Genel
Başkanlığı'nı 18Nisan
seçimlerinden bugüne dek
Atilla Öngel vekâleten
yürütüyordu. DlSK
Yönetim Kurulu önceki
gün yaptığı toplantı,da en
geç yıl sonuna degin
yapılması gereken DlSK
Olağan Genel Kurulu
tarihine kadar Vahdettin
Karabay"ı genel başkan
seçti. DlSK Yönetim
Kurulu söz konusu
karannı bugün
düzenleyeceği basın
toplantısıyla kamuoyuna
duyuracak.
Karabay kimdir?
Vahdettin Karabay, 1983
yılına dek Pırelli'de işçi
olarak çalıştı. Karabay,
üyesi olduğu DlSKe
bağlı Lastik-lş
Sendikasfnm 12 Eylül
cuntası tarafından
kapatılması üzerine bu
alandaki sendikal
boşluğu gıdermek
amacıyla bazı
arkadaslanyla birlikte
1983'teLaspetkim-lş
Sendikası'nı kurdu ve bu
sendikanm genel
başkanlığına getirildi.
Karabay başkanhğındaki
Laspetkim-lş bazı
engellemelere rağmen,
1984'temahkeme
karanyla iş kolu barajını
aşarak toplusözleşme
imzalama yetkisi aldı.
Kapatılan Lastik-lş
Sendikası'nın 10 yıl
aradan sonra aklanarak
yeniden açılması üzerine
Laspetkim-lş Sendikası 4
Nisan 1994 tarihinde
yapılan Olağanüstü
Genel Kurul'da Lastik-
lş 'le birleşme karan aldı
ve Türkiye işçi sınıfı
mücadelesinin en etkili
sendikalanndan Lastik-
lş'in adını yeniden aldı.
Birleşme kurultayında
genel başkanlığa getirilen
Karabay, geçen aylarda
yapılan Lastik-lş
Sendikası'nın 23. Olağan
Genel Kurulu'nda
yeniden genel başkan
seçilmişti.
• • ••- ^ \iM '• ." . P . V ,
KESK Gaziantep Şubeler Platformu
Dönem Sözcüzü Vehbi Resul Doğan. mi-
ting sırasında yaptığı konuşmada, hü-
kümetin ücret artışlan nedeniyle kaos ya-
ratmakta olduğunun farkına varması ge-
rektiğini söyledi.
Büyük zorluklarla hayat mücadelesi ve-
ren kamu emekçilerinin hükümetten sa-
daka değil. insanca yaşayabilecek ücret
istediklenni vurgulayan Doğan, "Hü-
kümct daha önceki hükümetlerin, ka-
mu emekçilerinin ûcreüerini beürlerken
Çocuk
emekçiden
memııra
destek
KESK'in hükümetin
yüzdelik zammını protesto
ve grevü tophısözieşıneli
sendikal hakkı için
düzenlediği "tnsanca
Yaşam" mitinginde
taşman pankartiann
önünde göriinen ayakkabı
boyacısı çocuk, tüm
basının yanı sıra kamu
çahşanlanıun da dikkatini
çekiyordu. Manünli
olduğunu ve gfinde bir
miryon lira kazandığmı
söyİeyen 12 yaşındald
ldam Ecevit, mitingin ne
amaçla yapıkbğuıı
bilmeden onlann
sloganlanna eşlik ediyordu
zaman zaman. llköğretim
5. suufa geçtiğhıi belirten
kiiçiik emekçi Ecevit, bir
yandan simirJe karnım
doyururken diğer yandan
da para kazanması
gerektiğini diişünüyor olsa
gerek, -Boyayım ağabey"
diye bağırarak kamu
çaüsanlannın "tşçi-memur
ei ek genel greve" sloganı
arasından sesini
duyurmaya çahsrvordu.
(Fotoğraf: SABIİ
OZKESER)
yaptığı tek taraflı dayatmalardan vaz-
geçmeti" dedi.
Hükümetin, emekçilerin ve halkın tep-
kisini dikkate alacağını umdukJannı be-
lirten Doğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aksi hakk tophımsal gergûıKğin da-
ha da artması kaçınılmazolup,bunun so-
rumluluğunun şimdiki hükümete ait ola-
cağını belirterek umu>oruz ki kamu
emekçilerini içine sürükledikleri yoksul-
luğun farkına varuiar. l muyoruz ve di-
Hyoruz Id bugüne kadarifadeedflen onur
kıncı zam oranlannı artik
ağızlanna almazlar. Çünkü
kamuoyuna vansryan ve yüz-
de 10 Ue 20 arasuıda değişen
maaş artışlan gerekçahşrna
barışını gerekse bir bütûn
olarak toplumsal banşı da-
ha da bozucu nkeliktedir."
Doğan, "Türkiye'de ya-
şayan herkes, bütçeden adil
bir şetdkte pay abnah. Kamu
çauşanlanna yapüacak üc-
ret zammı gündeme geldiği
zaman' Kaynaklanmız kısıt-
lı, veremeyiz' denfliyor. An-
cakohnadiğıbelirtflenokay-
naklar bir avuç mutiu azın-
lık için bulunuyor ve kuüa-
nılryor. Bu konuda anlayış
bektiyoruz. Hakkunızı alîn-
caya kadarTürkiye genetin-
de eylemlerimizi sürdürece-
ğH"dedi.
57. hükümetin memurlar
için temmuz ayında öngör-
düğü zammın enflasyon al-
tında olmaması gerektiğini
söyleyen Kamu-Sen Nev-
şehir temsilcisi Veysel Kara-
su da yaptığı yazılı açıkla-
mada, "Devlet, memurunu
düşünmek zorunda, devleti
yöneten hükümetler de me-
munı vokluğa ve perişanb-
ğa mahkûm ermemelidir"
dedi. Karasu, memurun ha-
linden ancak memurların
anlayabileceğini belirterek,
açıklamasında şu görüşlere
yer verdi:
"TBMM çatısı içerisinde
bulunan sayın millervekille-
ri, bizlerin aldığı sadece 1
ayuk maaşlannı bir defaya
mahsus olarak almalılar ki
memurun halinden anlaya-
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Okuyan, prim ödeme gün sayısının 10 bin 800 olacağını söyledi
Çahşma süresi 30 yd olacak
Sosyal güvenlik reformu
Emeklilik
yaşı yıllardır
tartışma konusu
• Hükümet, IMF'nin dayatmasıyla
yasalaştınlmaya çahşılan sosyal
güvenlik reformunu sadece
emeklilik yaşının yükseltilmesi olarak
algılıyor. Âvrupa ülkelerinde ise
emeklilik yaşı insan yaşam süresi göz
önüne ahnarak belirleniyor.
HAZALATEŞÇAK1R ~
Kilitlenmiş sosyal güvenlik sorunlanna
çözüm aramak yerine, IMF'nin dayatmasıy-
la yasalaştırmaya çahşılan ' 'sosyal güvenlik
reformu" maskesiyle gündeme getirilen
emeklilik yaşı konusunda yıllardır uzlaşma
sağlanamıyor.
Sosyal güvenlik sistemindeki dengesizlik
katmerlenerek büyürken hükümet, reformu
sadece "emekhlikyaşımn yüksertilmesi'' ola-
rak ele alıyor. Avrupa ülkelerinde insanlann
yaşam süresi göz önüne ahnarak belirlenen
emeklilik yaşı, Türkiye de ise IMF ve Dün-
ya Bankasrnın istekleri ya da siyasi çıkar-
lar doğrultusunda 1950'lerden bu yana sü-
rekli değişiyor. "thtiyarnk Sıgortası" adı al-
tında 1950 yılında yapılan düzenlemelerle ka-
dın ve erkekte emeklilik yaşı 60 olarak be-
lirlenirken bugüne kadar yapılan düzenle-
meler şöyle:
Sosyal Güvenlik Yasası ile birlikte 1965
yılında emeklilik yaşı kadında 55 erkekte de
60oldu. 1969'dayaşkoşuluaranmaksızınka-
dınlarda 20 erkeklerde de 25 yıl sigortah ça-
lışma süresi benimsenerek kadınlarda 38 er-
kekler için 43 yaşmda emeklilik getirildi.
Turgut Ozal'ın başbakanhğı döneminde ya-
sada yumuşak bir geçiş süreci benimsenerek
1986 yılında yine 1965uygulamasınageçil-
di. 1 Ocak 1990 yılında başlayan bu uygu-
lama ile sigortahlar için kadınlarda 55, er-
keklerde de 60 yaş sının yaşama geçirildi.
Bu düzenleme başta işçi sendikalan olmak
üzere herkes tarafından benimsendi. Ancak,
1992 yılında SHP-DYP koalisyonu döne-
minde hiçbir neden yokken seçim platform-
lannda emeklilik yaşının kalkacağı vaatedil-
di. 1992 yılında 1969 yıhndaki uygulamaya
dönülerek 1986 yasası yürürlükten kalktı.
İLHANTAŞÇI
ANKARA - Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan,
halen 13 yıl 10 ay 20 gün olan emek-
lilik için zorunlu olan fiili çalışma
süresüıin 30 yıla çıkanlacağını bil-
dirdi. Buna göre, halen 5 bin işgü-
nü olan prim ödeme gün sayısı da
10 bin 800'e çıkacak. Okuyan, te-
mel prensip olarak, Tüketici Fiyat
Endeksi (TUFE) artış oranında her
ay emeklı maaşlanna otomatik zam
yapılacağını söyledi. Sosyal Gü-
venlik Reformu Yasa Tas-
lağı. geçen hafta Bakanlar
Kurulu'nda oluşrurulan alt
komisyonun bugün yapaca-
ğı toplanhsında şekillene-
cek.
Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı Yaşar Oku-
yan, Sağlık Bakanı Osman
Dtırmuş, Maliye Bakanı Sü-
mer Oral. Orman Bakanı
Nami Çağan, devlet bakan-
lan Hikmet Uluğbay ve Şük-
rü Sina GüreJ'den oluşan alt
komisyon. tasan taslağına
son şeklini vermek için bu-
gün toplanacak. Alt komis-
yonun yapacağı değerlen-
dirmenin ardından, taslağa
sosyal taraflann önerisiyle de
ESK'de son şekli verilecek.
2 Temmuz'da Bakanlar Ku-
rulu'na sunulacak olan Sos-
yal Güvenlik Reformu"nun,
temmuz ayı sonuna kadar
da Meclis'ten geçirilmesi
öngörülüyor.
Çalışma ve Sosyal Güven-
lik Bakanı Okuyan, polis, as-
ker, maden işçisi ve gazete-
cılerle ilgıli yıpranma payı
haklannın aynen korunaca-
ğını kaydetti. Emeklilik yaşı-
nın 10 yıllık geçiş dönemli olacağı-
nı belirten Okuyan, "Ekonomik ve
Sosyal Konsey\)eyapdacakoian olum-
lu-olumsuz eleştirileri dikkate alma-
ya çabşacağız. Ondan sonra Bakan-
İar Kurulu'nda nihai şekli belirlene-
cek" dedi. Emekli aylığınuı 6 ayda
bir arttığını anımsatan Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Okuyan, ye-
ni yasal düzenlemenın Meclis'te ka-
bul edilmesi durumunda Devlet Ista-
tistik Enstitüsü'nün verdiği rakama
uygun olarak Tüketici Fiyat Endek-
si'ndeki (TÜFE) artış oranında her ay
maaşlara otomatik zam yapılacağını
kaydetti.
Okuyan, "Teknik detayı devam
ediyor. Nasıl olacağı yönünün deta-
yuu birirmiş değil arkadaşlanmız.
Teknik mevzuatla ilgjli çahşmalan
tamamfayoriar. Temd prensip.emek-
li aylıkian TÜFE'ye endeksü ola-
cak. Primyüksettilecek.Biz30yıl ça-
nşmayı getiriyonız" diye konuşru.
Mevcut prim ödeme gün sayısı 5 bin
işgünü, yani 13 yılı aşkın fiili ça-
lışmayı gerektiriyor. Türkiye'de ka-
yıt dışı işçiliğin boyutlan düşünül-
düğünde 5 bin günün doldurulabil-
mesi zorlukla gerçekles.iyor. 30 yıl
çalışmanın getirilmesi, prim gün
sayısının 10 bın 800'e çıkanlması
anlamına geliyor ki bunun doldurul-
ması da Türkiye koşullannda ol-
dukça zor görünüyor.
Okuyan, kaçak işçilikle mücade-
le için ciddi önlemlerin de bu yasa-
nın içinde yer aldığını belirterek,
kaçak işçi çahştıranlan üçlü kıska-
ca alacaklannı bildirdi. Okuyan,
prim affinın da söz konusu olmadı-
ğını kaydetti.
ş e
^ ş ünmrsiteter Emekçi-
lerindir-BoğaziçiÜniv^rsiteaSaülamaz'' kamr>an>-a»ıımyiirütiQekonıh^dünBoğaziçiÜnh«rsteâöoünde
özeJleştinregirisinıini protesto ettLAçıkl^^
rjirsüregözalünaak^Aı-alaruıdaBoğazJçjCnhersitesirneiunlarvünive^
platform üyekrinin de bulundnğu yaklaşık 30 kisilik grup, "OzeDeştirmeye hayır" ve "Esit, parasız eğttim"
sloganlan atü. Komite adına konuşan AraşOrmaGöre%1ileri Derneği 2. Başkanı ZevnepGiiler. Boğaziçi l nher-
sitesi'nin adım adım özelfcştirildiğini savnnarak Boğaziçi Ünhersitesi'nin özeUeştirümesi başanya ulaştığı
tekdirdesıranın ÎTÜ re ODTÜ'ye geteceğini söyiedL (Fotoğraf: İPEK YEZDANİ)
Köprülerde otomatik geçiş başlıyor
İstanbul Haber Servisi - İstanbul boğaz köprü-
leri ve trafıği yoğun olan otoyol geçişlerinde 'oto-
matik geçiş sistemi' uygulamaya giriyor.
Bayındırlık ve tskân Bakanlığı Karayollan Ge-
nel Müdürü Dinçer Yiğit yaptığı yazılı açıklama-
da. boğaz köprüleri ve trafiği yoğun olan otoyol
gişelerini kullanan sürücülere geçişte ödeme ko-
laylığı sağlamak amacıyla otomatik geçiş sistemi-
nin uygulanmasına başlanacağını bildirdi. Dinçer,
30 Haziran'da Fatıh Sultan Mehmet Köpriisü'nde
bir şeritte başlanacak uygulamanın daha sonra yay-
gınlaştınlacağını açıkladı.
Dinçer'in açıklamasına göre otomatik geçiş sis-
temi. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde 3 çıkış,
Boğaziçi Köprüsü'nde 4 çıkış şeridine, Çamlıca ve
Mahmutbey gişelerinde 3 çıkış, 2 giriş şeridine ve
Samandıra, Kurtköy, Şekerpınar, Avcılar, Hadım-
köy, Kınalı, Şehitlik, Seferihisar, Alaçatı, Çeşme
gişelerinde ise 1 çıkış, 1 ginş şeridine kuruldu.
Otomatik geçiş sistemindeki toplam şerit sayı-
sı 14 giriş ve 23 çıkış olmak üzere 37 olarak sap-
tandı. Ziraat Bankası'nın bankacılık hizmetlerini
üstlendiği otomatik geçiş sisteminde, bankanın il-
gili şubelerine başvuruda bulunularak abonelik iş-
lemi yaptınlabilecek.
Araç sahiplerinın, otomatik geçiş sisteminde
kullanılması için elektronik etiket (araç içi birim)
satın alarak aracına taktırması gerekiyor. Söz ko-
nusu sisteme geçen aboneler, otomatik geçiş sis-
teminden yüzde 10 indirimli yararlanacaklar. Oto-
matik geçiş için aynlan şeritleri ihlal eden araçlar
kamera ile görüntülenerek haklannda işlem yapı-
lacak.
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
Dincillk, Milliyetçilik,
Anti-Komünistlik ve
DemokraUık
Dünyada "soğuk savaş" biteli on yıl oldu.
Türkiye'de "soğuk savaş" döneminin örgütlenme-
leri ise bu dönemin tatlı kârlanndan vazgeçemedik-
leri için, hâlâ varlıklannı sürdürüyor ve sıkışınca da
soğuk savaş döneminin "anti-komünist" söylemi-
ne sığınıyor
• • * ;
;'
Bilmem dikkat ettiniz mi:
Son günlerde iki ayn yerde, ama aynı bağlamda
"anti-komünizm"edebiyatı yeniden gündeme gel-
di.
Yani yaklaşık on yıldır ölü olan bir kavram diriltil-
di.
Halk deyimi ile "hortladı".
Birinci olarak geçen hafta, Fazilet Partilı bir poH-
tikacımız, "Kemalist maskeli komünistler Fazilet'e
saldırmayı sürdürüyorlar" mealinde bazı yakınma-
larda bulundu.
Ikinci olarak, Fethuüah Gülen, televizyonlarda ya-
yımlanan kasetlerine karşı Zaman gazetesinde yap-
tığı savunmada, bütün yaşamı boyunca komüniz-
me karşı mücadele ettığini vurguladı.
Aman bir yanlış anlama olmasın:
Hortlayan, yani öldükten sonra yeniden yaşama
dönen kavram "komünizm" değil, "anti-komü-
nizm "dir.
Zaten soğuk savaş "Batı Kampı "nın zaferiyle so-
na ereli, yani komünizm öleli yaklaşık on yıl oluyor.
Komünizm, tarihin bağışlamaz mezarlığında gö-
mülü iken, nasıl oluyor da, onun varlığı ile can bu-
lan "antı-komünizm" yeniden gündeme gelebili-
yor?
Komünizm hortlamadan, "anti-komünizm" nasıl
yeniden canlanıyor?
Bu sorunun bir tane yanıtı var:
Ne yazık ki Türkiye'deki dinci örgütlenmeler, "dış
konjonktür" açısından dünyada olup bitenleri (şu an-
da) en az on yıl geriden izliyor.
• • •
Aslında "cemaat" ve "parti" bağlamında herke-
sin son günlerde yerli yersiz kullandığı "sosyolojik"
açıdan durum son derece açık:
"Soğuk savaş" döneminde Birleşik Amerika'nın
da desteği ile gerek Sovyetlere karşı Türkiye, iran,
Afganistan, Pakistan çizgisinde bir "yeşil kuşak
oluşturulması", gerekse "dinci ideolojilerin" Sovye\-
ler'in içinde "muhalif eylemler" için kullanılması sı-
rasında "Islamın siyasallaşması", Türkiye'nin iç di-
namikleri ile de çakışan bir biçimde, devlet tarafın-
dan desteklenen ve üstelik para ve kuvvet getiren
birgirişim niteliğine kavuşmuştu.
SonundaSovyetlerçöktü, soğuk savaş bitti, ama
bu savaştan Islam dini adına para ve kuvvet kaza-
nanlar, örgütlerini ve eylemlerini tasfıye etmek iste-
miyoriar. .. . _ . , „ . . . _
Yani hem siyasette hem de ekonomide büyük
kâr getiren "din ticareti"n\ sürdürmek ıstiyorlar.
Işte komünizm dirilmeden, anti-komünizmin hort-
lamasının altında, dünyanın ve ülkenin "soğuk sa-
vaş sonrası" koşullannda gittikçe tarih ve bilim dı-
şı duruma düşen, taban ve destek yitiren "soğuk
savaş örgütlerinin" "din ticaretini" sürdürmek iste-
mesi yatmaktadır.
•••
Dincilik ortaçağdaki tarım imparatorluklannın,
milliyetçilik ise 19. yüzyıldaki endüstrileşmenin üret-
tiği ulus-devleilerin siyasal ideolojilerdir.
21. yüzyılın siyasal ideolojisi ise "hukuk devleti-
nin" eşit "vatandaşlık" ve "insanlık" kavramlanna
dayalı olan "demo^cras/"dir.
Hiç kuşkusuz, herkes "vatandaşlık" ve "insanlık"
kavramlanna dayalı "demokrasiyi" kabul etmek ve
buna inanmak zorunda değildir.
Hiç kuşkusuz, dinsel ve mezhepsel ınançlan ön
plana çıkaran, milletya da ırk kökenlerini daha çok
önemseyen, bunlara göre yaşayan ve siyaset yap-
mak isteyenler olacaktır.
Bu "inanç" onlann en doğal hakkıdır.
Ama bu "inançlanm" "kamu alanına" taşımalan,
yani dinciliği (şeriatı) ya da milliyetçiliği (şovinizmi)
herkese empoze etmek istemeleri, onlann ne hak-
kıdır ne de demokrasi buna izin verir.
Sadece belli bir dine ya da mezhebe veya bir ır-
ka ya da millete mensup olduklan için "bazı insan-
lann öteki insanlardan daha makbulya da üstün ol-
duğunu" kabul eden ideolojilerin kamu alanına ta-
şınmalannın, (bazı kişilerce) "demokrasi adına" des-
teklenmesi ise (eğer kötü niyete dayalı değilse) en
hafrf deyimiyle "bilgisizliktir."
Telif cezaları arüyor
(ANKA) -
Fikri hak ihlallerinde ha-
pis ve para cezalan arttın-
lıyor. Kültür Bakanlığı.
5846 sayılı Fikir ve Sanat
Eserleri Yasası'nın bazı
maddelerinde değişiklik
yapmaya hazırlanıyor. Ya-
sada yapılması öngörülen
değişiklikler ile "fikri hak-
ların yeterince korunma-
dığı, fikri hak ihlallerinde
verüen cezalann yeterli ve
ca\dıncı olmadığı ve ihlal-
lerin de\am ettiği konusun-
da uhtsalve uluslararaa dü-
zeydeciddieteştirflere neden
olan eksikliklerin gideril-
mesi" amaçlanıyor.
Kültür Bakanlığı yetki-
lileri, 1995 yılında yapılan
düzenlemelere karşın fik-
ri hak ihlallerinde verilen
cezalann yeterli ve caydı-
ncı olmaması nedeniyle
fikri haklann yeterince İco-
runamaHığına ilişkın gerek
sektörel, gerekse uluslara-
rası düzeyde ciddi eleştiri-
ler yapıldığını belirtiyor.
Aynca, yasanın bazı mad-
delerinin 1995 yılında ger-
çekleştirilen düzenlemele-
rin ardından imzalanan
uluslararası sözleşmelerle
uyumsuz olduğunun belir-
lendiği kaydedilıyor.
Yasada yapılacak deği-
şikliklerin başmdafikrihak
ihlallerinde para ve hapis
cezalannm arttınlması ge-
liyor. 7Haziran 1995 tari-
hinde kabul edilen "4110 sa-
yılı Fildr ve Sanat Eserleri
Kanunu'nun Bazı Madde-
lerinin Değistirilınesine lüş-
kin Kanun". hak ihlalle-
rinde kışiler hakkında 3 ay-
dan 1 yıla kadar hapis ve
300 miryon liradan 600 mil-
yon liraya kadar ağır para
cezası öngörüyor.
Öznur Kılıç ile Onursal Tan
27/6/1999 günü evlenerek
ortak bir yaşama ilk adımı attılar.
Çifte ömür boyu mutluluklar dilerim.
AYNUR ZELYURT