22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya>ın Yönetmeni Orban Erinç 0 Genel Yayın Koordınatorü Hikmet Çetinkaya# Yazıışlen Müdüni: Ibrahim Yıldız 0 Sorumlu Müdür Fikret tlkiz 0 Haber Merkezı Müduru: Hakan Kara 0 Gorsel Yönetmen. Fikret Eser lstıhbarat: Cengiz Y ıldırım 0 Ekonomi Özlcm Yüzak 0 Kultur Haadan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler: Sami Karaören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge: Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehnret Faraç Yayın Kurulu. tlh»D Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Oktty Kurtböke Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, tbrahim Y ıldız, Ortun Bursah, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustatl albay Ataturk Bulvan No: 125, Kaf4, BakanlıklaiwMikara Tel. 4195020 (7 hat). Faks: 4195027 •IzmırTemsilcısrSerdarKızık, H ZıyaBlv 1352 S.2'3Tel:4411220. Faks-4419117 0AdanaTemsılcısi:Çetin Yiğenoğlu, tnönüCd. 119 S No 1 Kat 1. Tel. 363 12 11, Faks. 363 12 15 Müdunı. Üstün Akmen 0 Koordmator AhmetKonıJsaıı0Muha- sebe Bûlent Yeuer • ldare HDMVIH Gürer» Bılgı-tşlon Nail tnal • Bıİgı- sayarSıstem MSrtvet ÇlerOSaüş' FazietKııza MEDYA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Müdür Gülbln Erduran # Koordınatör Reha Ifitman • Genel MüdurYardımcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 51395 80-51384«Wl.Faks 5138463 Va«ımlayaıl \e Basao: \eru Gun Haber Ajansı. Basın ve Ya^mcılık A Ş Turkocagı Cad 31 41 Cağaloglu 34334 lstanbul PK. 246 - Sırkecı 34435 lstanbul Tel. (0 2121 512 05 05 (20 hat) Faks (0/212)513 85 95 www.curnhuriyet.corn.tr 28HAZİRAN 1999 lmsak:3.25 Güneş: 5.27 Öğle: 13.14 İkindi: 17.12 Akşam: 20.48 Yatsı: 22.40 Kafkas giysileri • lstanbul Haber Servisi - Gazıosmanpaşa Kuzey Kafkas Kültür ve Dayanışma DerneğTnin düzenlediğı "Kafkas Kıyafetlennın Dünü Bugünü" adlı defıle önceki akşam Beyoğlu Ögretmenevi'nde gerçekleştırildi. Kafkas ezgileri ve multıvızyon göstenminin ardından yapılan defilede orijinal Kafkas gıysilerinın günümüze uyarlanmış versiyonlan sunuldu. Himalaya'mn buzulları eriyor • NEWYORK(AA)- Himalaya dağlanndaki 15 bin buzulun alarm verici bir hızla erimekte olduğu bildirildi. Hindistan'm başkenti Yenı Delhi'deki Nehru Oniversitesı çevre koruma uzmanlanndan Dr. Said Ikbal Hasnain, eriyen buzullann önümüzdeki 40 yıl boyunca Hımalaya vadilerinde büyük sellere yol açacağını söyledi. Mağaranın yaşı belirlenecek • ANTALYA(AA)- Antalya'nın Gazipaşa ilçesi Beyrebucak köyünde bulunan ve dünyanın en uzun mağaralanndan bıri olarak nitelendirilen 'Yalan Dünya' mağarasının yaşı araştınlacak. Pamukkale Üniversitesi Jeoloji Mühendıslıgi Bölümü öğretim üyeleri SuaJ Taşdelen, Ercan Akyol, Mahmut Özkul ve Halil Kumsal'dan oluşan ekip tarafindan vapılan ön araştırma sonucu. mağaranın 65 milyon yıl yaşında olabileceği belirtildi. Açılmadan # kapandı • DİYARBAKIR (ANKA)- Dıyarbakır'da 'Şehıt Nesnn Üniigör Pansiyonlu llkögretim Okulu', bir yıl boyunca eğitim ve öğretime açılamadı. Resmi kayıtlarda açık gösterilen ve 13 öğretmeni, 10 personeli. 130öğrencisi bulunan okulun ödenek yokluğu nedeniyle bir yıl boyunca eğitim ve öğretime acılamaması velilerin tepkisine neden oldu. Resmi belgelerde eğitim ve öğretim gördükleri belirtilen 130 öğrencinin ise karne alamama ve eğitimden geri kalmanm burukluğunu yaşadıklan kaydedıldi. Balık tiiketmiyoruz • İZMJR(AA)-Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Tatar, Türkiye'de kişi başına yıllık balık tüketimınin 5-6 kilo civannda olduğunu belirterek, "Üç tarafımız denizlerle çevrili. ancak Tûrk toplumu olarak balığa yabancıyız" dedi. Anika ülkelerinde bile yı'da kişi başına 20 kiiogram balık tüketıldiğine işaret eden Doç. Tatar, bugün a>Tiı ccğrafi özellikleri taşıyan Yunanistan'da ülkemizin 3-» katı fazla balık tiketildiğini söyledi. Tatar, sahıl kesimlerinde otıranlann bile sadece 5-6 çesit balık yemeği bidiklenni belırtti. | Vakıfbank, isteyen turizmciye 250 bin dolara kadar 1 yıl vadeli ve cari faiz oram üzerinden ödeme yapacak Turiztn içiıı 30 milyon markhk fon LATİFSANSÜR KUŞADASI -Turizm sektörünün için- de bulunduğu olumsuz koşullann dü- zeltilmesi için çeşitli yöntemler aranır- ken, devlet temsilcileri, tunzmciler ve yan sektör temsilcileri özeleştiri yapmaya başladılar. Devlet Bakanı Yüksei Yalo- va, Vakıfbank'ın oluşturduğu 30 milyon markhk fondan yardım alacak turizmci- lere, 250 bin dolann 1 yıl vadeli ve ca- ri faiz oranı üzerinden, teşvik belgesi aranmaksızın ödeneceğini söyledi. Kuşadası'nda Vakıfbank'ın düzenle- diği "Turizm Sektörünün Ihtivaçlan, SorunlanveÇözüınYoUan''konulu top- lantıda, konuşmacılar kendi alanlanyla ilgili özeleştiri yaptı. Denizli Valısı Y.Zi- ya Göksu, her şeyin bir merkezden plan- lanması ve uygulanmasının yanlışlığına değinerek. "DenizliValisi olarak3 yıldır uğraşmama karşın Kültür ve Turizm ba- kanlannı bir araya getiremedim. Bakan- lıklar arasında koordinasvon vok. Tu- • Türkiye'nin, tarihindeki en büyük turizm krizini yaşadığını belirten Turizm Bakanlığı Müsteşan Seyhun Örs, ülkenin en önemli sorununun tanıtım olduğunu söyledi. rizm Bakanlığı icracı değil, ricacı ko- numda'" dedi. Türkiye"nin, tarihindeki en büyük tu- rizm krizini yaşadığını belirten Turizm Bakanlığı Müsteşan Seyhun Örs, ülke- nin en önemli sorununun tanıtım oldu- ğunu söyledi. Örs, sektör temsilcileri ile bakanlıklann birlikte hareket etmesi ge- rektiğini vurgulayarak şöyle konuştu: "Türldye imaj sorununu çözemiyor. Ye- terincereklamyapamıyor. Akdeniz ülke- leri uluslararası rekabet için turizm ge- lirierüün yüzde 1 ile 2'sini tanıtuna har- cıyor. Bu yıl tanıtım ve reklam için ek ödenek vaadi aklık. İnşallah kâğıt iize- rinde kalmaz. Bu sorunların yanında Türk turizminin yapısal değişiklikiere ihtiyacı var. Bu güne kadar nketiğeönem veriliyordu. Şimdi nheiiğe önem verme- Kyiz." Turizm sektörüne kullandınlmak üze- re bünyesinde 30 milyon marklık fon oluşturan Vakjflar Bankası Genel Mü- dürü AJtan Kocer. yeterli sermaye sto- ku ve işletme sermayesi bulunmayan tu- rizm firmalanna bankalann yeterli des- teği vermedigine dikkat çekerek şöyle ko- nuştu: "Turizm flrmalan bu sıkınnlannı sa- dece kendi çabalanyla ve önemli oran- larda fiyat kırarak gidermeye çabşmış, bunun sonucu olarak da sektör geneün- de fon yaratma güçleri ve olanaklan da- ralnuşnr. Tur operatörierinin aşın kâr marjı ve spekülatifkazançlara sebep olan uygulamalan yarunda bazı turizm acen- teferi yoğun rekabetin etkisryle hizmet kalitelerini düşürmüşlerdir. llkemizde gerektiği şekilde oluşturubnayan turizm politikalan yüzünden rakibimiz olan ül- keler turizm politikalannı sürekli ola- rak iyileştirme olanağı bulmuşlardır." Turizm sektöriindeki tüm kuruluşla- nn. turist getiren operatörler ve yatrnm- cılann acilen desteklenmesi gerektiğini belirten Devlet Bakanı Yüksei Yalova, sorunlann devlet-özel girişimci-banka- lar işbirliği ile çözüleceğmi söyledi. Bu- gün en acil sorunun turızmcilerin ban- kalar ile yaşadığı sorunlar olduğunu vur- gulayan Yalova. "Bu olumsuzluğun ön- lenmesi için Vakıfbank bünvesinde 30 mihon markhk bir fon oluşturulmuştur. Bufondan>ardun alacakturizmcilere250 bin dolarlık 1 yıl vadeli ve cari faiz ora- nı üzerinden teşvik belgesi aranmakstzın ödeme yapılacaktır. Bunun vanında iç turizmin canlandınlması amacıyta yine Vakıfbank dileyen herkese 500 dolarlık turizm kredisi verecek" dedi. Vahşi Şeyler'in kötü kıu Hollyvvood'un yeni yüzlerinden Denise Rkhards tüm dünyada tanınıyor olmasa da adı, sinemayla yakından ilgilenen insanlann flgisini çekmeve başladı bile. İlk kez 1997'de Pau) Verhoeven'ın yönetriği Starship Troopers filminde yıldızı parladL Ardından, geçen vaz ülkemizde de gösterilen Vahşi Şeyler (VVild Things) adlı fibndeki kötü kız rohınde başanh bulundu. Rkhards şu günlerde Drop Dead Gorgeous adlı kara komcdi niteliğindeki fılmde o\nama>a hazuianıyor. Sinemascverler, Rkhards'ı James Bond fdmi The VVorid Is Not Enough'da izleyecekler. Aliağa'daki etkinlikler 2-4 Temmuz arasında düzenlenecek Einek Şenlikleri 10 yaşında İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Aliağa Beledıyesı'nın düzenlediğı W AB- ağa Emek Şenlikleri" bu yıl 10. yaşı- nı kutlayacak. 2-4 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek şenliklerde ön- ceki yıllarda olduğu gibi konferans, konser, gösteri, sergi ve spor etkinlüderi yer alıyor. Emek Şenlikleri için ilçe- ye bugüne kadar pek çok ay- dın, bilım adamı, siyasetçı \ e sanatçının geldiğini belirten Aliağa Beledıye Başkanı Hakla Ülkü, Emek Şenlıkle- ri'yle bir kuşağın büyüdüğü- nü söyledi. Ülküşöyle devam etti: "Bugünedeğin Aliağa'va Erdal Inönü, llhan Selçuk, Aziz Nesin, Erdal Atabek, Genco Erkal ve daha birçok aydın, sanatçı geldi. Emek Şenlikleri demokrat hoşgö- rülü ve çağdaş bir kuşağın ye- tişmesinde ayn bir yere sa- hiptir." 2 Temmuz Cuma günü oluşturulacak açılış kortejiy- le başlayacak olan "Aliağa Emek ŞenliklerTnın ilk gü- nünde, "Şenlikler Czerine'* konulu bir konferans gerçek- leştırilecek. Bülent Tanık'ın katılacağı konferansm konu- su, 10 yıldır gerçekleştinlen şenliğin kent kültürüne ka- zandırdıklan olarak belirlen- di. tlk günün bir başka ko- nuşmacısı olan eğıtimcı Ke- mal Önderoğiu, "Birimizin Derdi Hepünizin Derdi" ko- nulu konferans verecek. Se- mah gösterisi, resim sergile- nnın açılışı. Nâzon Hikmet'ın şıırlerinın okunacağı şiır saatlen ve ls- mail Köylü, Kadriye Köse. Ayşe Boz, Tülin Çetin ve Muzaffer Gürboğa' nın katılacağı imza günleri ilk günkü et- kınlıkler arasında yer alıyor. "Aliağa Emek Şenliklerrnin trap e-posta : tan (a prizma. net. tr atışlanyla başlayacak ıkinci gününde, Prof. Dr. Oğuz Oyan'ın konuşmacı olarak katılacağı "SosyalGüvenBkSis- temi" konulu konferans gerçekleştiri- lecek. Ataturk Kültür Merkezi]ndeki (AKM) etkinlik, saat 11.30'da başla- yacak. Gazetemiz yazan Er- dal Atabek'in kitaplannı da imzalayacağı söyleşisi saat 14.00'te yapılacak. AKM'de- ki söyleşinin konusu "Deği- şen Sosyal Değerler" olarak açıklandı. 3 Temmuz'da ayn- ca saat 17.00'de "Türldye'de ve Avrupa'da Sosyal Demok- rasinin Gefişimi" konulu bir panel gerçekleştırilecek. Ga- zetemiz Ankara temsilcisi Mustafa Balbay ın yönetece- ği etkinliğe konuşmacı olarak TESAV Başkanı Erol Tun- cer. siyasetçi Fehmi Işıklar. gazetemiz yazan Prof. Ya- kup Kepenek katıhyor. Şen- liğin tiyatro etkinlikleri kap- samında da saat 21.30'da Gen- co Erkal, Nâzım Hikmet'in "İnsanlanm" oyununu Açık- hava Tiyatrosu'nda sergile- yecek. "Aliağa Emek Şenlikie- ri"nin 3. gününde de yazar Demirtaş Ceyhun'un konuş- macı olarak katılacağı "Eği- tim Sorunlan ve \akrfOkul- lan" konulu bir söyleşi-fo- rum yer alıyor. AKM'deki et- kinlik saat 14.00'te. 16.30'da- ki su sporlan yanşmasından sonra "Yeni Dünya Düzenin- de Sendikalann Rotü" konu- lu panel Sahil Kafeterya'da saat 17.00'de başlayacak. Bakandan turizmcilere uyarı 'Fiyat indirmeyin' BODRUM (Cumhuriyet) - Tunzm Bakanı Erkan Mumcu. temmuz ayında tanıtım atağına geçeceklerini. krizin geçici olduğunu, kesinlikle fıyatlarda indirime gidilmemesi gerektiğini bildirdi. Bodrum'da Turkcell tarafindan restore ettirilen tarihi Myndos Kapısı'mn açılışına katılan Turizm Bakanı Erkan Mumcu, daha sonra açılışım yaptığı Otel Dedeman'da düzenlenen basın toplantısında sorulan yanıtladı. Mumcu, bütün bakanhklardan ve turizm sektörü ile sivil toplum örgütlerinden temsilcilerin katılacağı bir 'üst düzey komisyon" kurulacağını belirterek şunlan söyledi: "Bu komisyon temmuz ayı ortasında tanıtım için faalhete geçecek. İlk tamnmınuzı Almanya ve tngiltere'de yapacağız. Yaşanan kriz geçicidir. Kesinlikle tesis sahipleri kalitelerini düşürmemeliler, fhatlaruu indirmemeliler." Yatağan Santralı'nın yarattığı kirlilik tepkilere neden oluyor Arıtma sistemi 6 ay sonra ha&r OZCANOZGUR MUĞLA - Yatağan Termik Sant- ralı baca gazı antma (desülfirizasyon) sisteminin altı ay sonra çalışabilece- ği bildirildi. Tesisin calışmasıyla bir- likte günde bin 200 ton kireç kulla- nılarak bacalardan çıkan zehırli gaz önlenmiş olacak. ÇevTeciler ise za- ten ömrü biten tesise yapılan baca ga- zı tesisine ödenen paralann boşa git- tiğini savundular. Bölgede yarattığı çevre kirliliği nedeniyle yıllardır yöre halkının ve çevrecilerin tepkilerine neden olan Ya- tağan Termik Santralf na kurulmak- ta olan baca gazı antma tesisi inşa- atı hızlandı Çevrecilerin açtıkları dava sonunda Aydın tdare Mahkeme- sı tarafindan kapatılmasına karar ve- rilen santralın desülfirizasyon tesisi- nin dev reye girmesiyle bundan böy- le çevreye zarar vermeyeceği belir- tiliyor. Alman Biscof ve Türk Güriş fır- malanndan oluşan konsorsiyum ta- rafindan 777 milyon dolara yapıl- makta olan desülfirizasyon sistemi in- şaatında 500 işçi çahşıyor. Yatağan Termik Santralı Baca Gazı Antma Te- sisi Müdürü Adnan Satıroğlu, çalış- malarla ilgili şubilgılen verdı: "Çahşmalar bu hızla devam eder- se 6 ay sonra sistemi teslim alıp çalış- nrabileceğiz. Sistem faaliyete geçti- ğinde günde bin 200 ton kireç taşı kullanacağız. BöyleHkle zehirligazla- n tutabileceğiz." Muğlalı çevTeciler ise tesis müdü- rü ile aynı görüşü paylaşmıyor. Ter- mık santralın yarattığı tahribatın ön- lenmesinde desülfirizasyon tesisinin yeterli olmayacağını savunan Göko- va Sürekli Eylem Kurulu Sözcüsü Saynur Gelendost "777 milyon do- lara yazık. ÜsteHk çok az ömrü var. Bu tesisin kuruluşu bazı firmalan zengin etmekten başka bir tşe yara- may acak. Kaldı ki Aydın tdare Mah- kemesi'nin kapatma karannda 'de- sülfirizasyon tesisi kurulsa bile bu santral çalıştınlamaz' ibaresi bulunu- yor. Bu tesisle kamuoyunu kandır- dıklannı sanrvorlar" dedi. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Amaçları 'beşerî9 imiş! l A ydınlanma' (lâiklik) öncesinde, egemenlik, Al- r \ lah'ın sayılırdı: Monarkh (kral, ya da padişah) onun adına, 'hükümran'! Osmanlı da Padişah'ın, aynı zamanda halrfe olması, durumun özetidir. Mo- dernlik, egemenliğin (hâkimiyetin) halka intikâli: Ka- tolik tabanlı Hıristiyan toplumlarda, 'Cumhuriyet'; Protestan tabanlı Hıristiyan toplumlarda, 'Demokra- si', bilinen 'uygulama'mode\\\Cumhuriyet, 'yurttaş'a ve 'kamusal kuruluşlar'a dayanır; demokrasi 'birey'e ve 'p/yasa/ar'a! Ideal çözüm, birinın ötekisini yozlaş- tırmadan, iç içe geçebilmeleri olacaktır, yâni özgür- lükçü birsosyalizm, ama henüz ondan uzaklardayız. Durum ne olursa olsun, egemenliğin halkta oldu- ğu herhangi bir ülkede uluslararası kural, ecnebi'nin ülkenin 'içişlerine karışmaması'dtr. modem zaman- lann bütün ikili dostluk anlaşmalannda, bu kuralı, be- yaz üstünde siyah okumadık mı?.. Hazindir ama gerçektir... Hazindir ama gerçektir, ülkeye yabancı bir grup çı- kan için, kuralı ilk ihlâl eden Sovyetler olmuştu: Brejnef Doktrini, 'Proletarya'nın çıkariarı' (siz onu Rusya'nın çıkarian anlayın) söz konusu oldu mu, Moskova nın 'ulusal egemenlik haklannı' tanımaya- bileceğini öngörüyordu. Yalnız öngörmemiş, uygu- lamıştır da: 'sosyalist' Macaristan, Çekoslovakya ve Polonya, bu dramı yaşadı. O zaman 'Hür Dün- ya', yâni 'liberal demokrasi cephesi', bunu yüksek sesle kınamıştır, hem de ayıplamış! O zaman soracağımız şu: NATO, geliş gidiş, 'Ba- ta Bloku'nun Brejnef Doktrini mi olacaktır? Totali- terKomünistliğin çöküşünden beri, 'düşmansız', do- layısıyla 'amaçsız' kalmış olan 'Sistem', NATO'yaye- ni bir 'misyon' yüklüyor: Demokrasi için. insan hak- lan için, 'beşenamaçlı' müdahale misyonu! Brejnefin doktrininde, Rusya'nın çıkarian, 'Proletaryanın çı- karian' diye takdim edilmişti; bu defa, 'Sistem'in - ne 'Sistem'i be, ABD'nin- has çıkarian, 'insanlığın çıkan' diye takdim ediliyor: tabii, 'yiyene'\ Niyet, daha doğrusu kötü niyet, o kadar becenk- sizce gizlenmeye çalışmıştır ki, örtünün altından sı- rrtryor; 'Sistem'in öteki ayağını, Avrupa Birliği'ni bi- le isyan ettirdi. • Aslında projeksiyon çok daha kapsamlı Washington'ın \rak'fıkr-i sât»f'inin, çok daha kapsamlı bir projeksiyonun içinden çıktıgı; Yu- goslavya'daki Kosova 'mûdahalesi'y\e anlaşılmış- tır. Kimse doğru dürüst izlemedi, Rambouillet Kon- feransı -ki soruna çözüm bulacaktı- niye 'çuvalladı' bilir misiniz? VVashington, nasıl Irak olayında, böl- gedeki 'askeri' nüfuzunu arttırmış ve varlığını pekiş- tirmiş; bir bakıma, Kuveyt'te, Suudi Arabistan'da, hatta 'Çekiç Güç' numarasıylaTürkiye'de -yeni 'üs- ler' elde etmişse; Kosova'da aynı şey için inat edi- yor, bölgeye mutlaka bir NATO -yâni ABD- gücü yerleştirmekte direniyordu. Açın Rambouillet tuta- naklannı okuyunuz, hatta sonuç belgesine bir göz atı- nız: Slobodan Miloşeviç, elinden aldığı muhtariye- ti Kosova'ya iade etmeyi kabul etmişti: serbest se- çimler sonunda, biryöresel parlamentooluşacak, bir başkan seçilecekti: Kosova'nın kendisine mahsus, adalet ve polis teşkilatı olabilecekti: öteki 'insan hak- lan'nın uygulanmasına da, itiraz kalmamıştı. Miloşeviç in tekkabul etmediği, uygulamada, Ko- sova'ya bir NATO askeri gücünün konuşlandınlma- sıydı ki, üstelik bu reddi, 'Aydınlanma'nın o pek ün- lü 'içişlerine kanşmama' prensibine dayanarak ileri sürüyordu. Ister ağlayınız, ister gülünüz, NATO'nun 'beşeriamaçlaria' kabul etmeyip, casus belli (sa- vaş nedeni) saydığı itiraz budur. 'Birieşmiş Milletler'i de hiçe sayıyor |~\ aha da korkuncu ne? Leonid Brejnef, Mosko- L/ va'nın muttak egemenliği için, ünlü doktrinini ilan edip, paldır küldür uygulamasına geçtiği zaman: ku- rucu üyeterinden birisi olduğu Birleşmiş Milletler Teş- kilât'nı da, 'iplememişti', onun Güvenlik Konseyi'ni de! Kosova müdahalesinde, benzeriiktamdır: çün- kü Irak müdahalesinde, 'zevahiri kurtarmak' ama- cıyla, kurulan 'Koalisyon Cephesi'nn arkasına sı- ğındığı 'BirieşmişMilletlerparavanası'nada, bu de- fa lüzum görülmüyor; ABD, NATO'nun 'Ali kıran öaş keseni' olarak, bölgeye kendi başına müdahale edi- yordu. Amaç, 'beşeriamaçlar"\a, NATO gücünü yö- reye konuşlandırrnak! Sonuç, Sırplann vahşeti, on- larca toplu mezar, yağma edilip yıkılan evler, söndü- rülen ocaklar; sürgün ve göç yollanna düşmüş, yüz binlerce insan; tahrip edilmiş, Yugoslav ekonomik altyapısı, savunma imkânlan: 'yanlışlıkla', fakat ke- sinlikle 'beşeri amaçlaria' öldürülmüş, arkasından da özür dilenmiş, ahali! Bu kadar çok 'beşeri felâke- te' neden olmuş, 'beşeriamaçlı' başka bir operas- yon görülmüş müdür? Ne. Kore'de ne de Vıet/nam'da mı? Işin püf noktasını anlamak için, öfkenin nerede dindiğine bakacaksınız: Kosova'ya NATO gücünün yerleştirilmesi, kabul edildiği an, 'beşerimüdahale se- bebi' ortadan kalkıyor; yâni amaç, aslında beşerî fi- lan değil, düpedüz askeri, hatta stratejik: Balkanlar da, hem Rusya'ya, hem Avrupa Biriiği'ne karşı, ABD'nin 'üstünlüğünü' korumayı öngörüyor. Bilmem anlatabildim mi? Üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek! j ki satır da, 'öteki' konu için! Ne çok tespit, ne çok I değerlendirmesine, kolayca katılabileceğiniz Ig- nacio Romanet; NATO"nun Kosova Müdahale- si'ni eleştirirken, müdahale etmediği benzer bir du- rum olarak Anadolu daki 'Kürt Sonjnunu' gösteri- yor. (Le Monde Diplomatique, Nisan ve Mayıs 1999). Acaba Lausanne Anlaşması'ndaki 'Tesis Senedi'nde, Kürtlerin 'statüsü'ne bir göz atmış mı- dır? Türkiye Cumhuriyeti, senede sâdık, Miloşe- viç gibi, Kosova'ya önceden tanınmış haklan geri almadı; Güneydoğu'da 'etnik temizlik' düşüncesi yok; tam tersine, Kürtler, Irak'tan o yöreye, o yöre- den Türkiye'nin istediği yerıne gidip yerieşebiliyor; yoksulluk, 'etnik' nedene bağlı değil, ekonomik ih- mallere bağlı; aksi halde, Türk ekonomisinde, bilin- mez kaç adet 'Kürt Holdingi' olabilir miydi? ABD'nin, Kosova da umurunda değil, oradaki Müslümanlar da; onun gizli amacı, Balkanlar'a 'as- keri güç' olarak yerieşebilmek! Ignacio Romanet, olaya bir de bu açıdan baksa, neden Anadolu'ya NA- TO müdahalesinin söz konusu otamayacağını, elbet- te görecek: 'Askeri Güç' olarak ABD, zaten Önas- ya'da! Kuzey Irak'ta, Kürtlerden CIA ordusu bile ör- gütledi; fazlasına ne gerek var, ama NATO'nun Ko- sova operasyonundaki yanlışı eleştirirken bile; bildi- ğimiz 'Haç//'önyargısıyla, işeTürkiye'yi kötülemek- le başlıyor. Amacı 'üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek' de, ondan! i http:// www. bikjK/ayinevi. com. tr/ailhan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle