18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 HAZİRAN 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR kulturCa cumhuriyet.com.tr 15 Kutluğ Ataman'ın 'Lola+Bilidikid' adlı filmi, Istanbul, Ankara ve îzmir'de gösterimde 'Osmanlardan lmrtulmalıyız'ESRA ALİÇAVUŞOĞLU Lola'lar, Bilidikıd'ler, Murallar ve Os- manlar... Her ne kadar görmezden gel- sek de ya da gördügümüz yerde onJan alaşağı etmek için tetikte beklesek de onlarvarlar, gerçekler. Lola+Bilidikid, eş- cinselleri anlatan bir film değil sadece. Cinsel kimlikleri yüzünden itilmişlenn, yaşama alanlan olabildiğince sınırlanmış- İann, kiasik tanımla 'sıradışr ınsanlann yaşamlanru anlatmıyoryalnızca. Film, bü- tün dünyayı sarmış. homofobiklerin 'aşı- n'dünyalannı gözlerönüne seriyor. Kut- luğ Ataman'ın ikinci uzun metrajlı fil- mini. daha önce bu konuyu ele alan; 'Dö- nersen Isfak Çai', Hamam'. 'Gece Me- lekwBBnnÇocuİdar'gibifilmlerdenayı- ran en önemli özellik, birden fazla ger- çeği anlatıyor olması. Alman, Tiirk ve Amerikan ortak ya- pımı olan film lstanbul'da 6, Ankara ve ızmir'de 1 sinemada gösterime girdi. Kutluğ Ataman filmle ilgili sorulanmı- zı yanıtladı. - 'Lola+Bilidikid', Torino 'Gay and Lesbian' Fflmler Festh-ali'nde en i>i fflm. Berlin'de Teddy Bear ÖzelÖdülü gibi eş- cinse) temaiı ödülleri topladı. FUmin eş- cinsetlik üzerine yoğunlaşmıs olarak gö- rülmesini nastl karşıüyorsunuz? 'Lola+Bilidikid'in almış oidugu en önemli ödül, bence Hürriyet Halk Ödü- lü oldu. Bu, eşcinsel temaiı filmlere ve- rilen bir ödül değil. Torino'dan en iyi fdm ödülü ile döndük. Burada çok önem- li Hollywood prodüksiyonlanyla yanş- tık. Berlin Uluslararasi Film Festivali'nde Panorama Bölümü'nün açılış fılmiydi. Bu zaten birodüllendirmedir. Ama escinsel- lerödül veımişlerse herfıalde reddetme- yecektim. Film ödüller yüzünden bu te- maya oturtulmadı, ama neden olmasın. Kadın fılmi, zenci filmi oluyor da, eş- cinsel filmi denildiği zaman neden olay olsun. Politık ve insan haklan açısından ben birterslik görmüyorum burada. Ama ticari açıdan düşünebilırim. Bu da benim değil, prodüktörün ve yapımcının soru- nu. 'Osmanlar ve anneler görmelT - Filmdeki Osman karakteri Türlrî- ye'nin büyük bir yüzdesinin düşünceie- rini ve davranışlannı yansıüyor aslında. Osmanlaria nasıl başedeceksüüz? Başetmek nedir kı? Orurup dinliyor- sunuz, saygı gösteriyorsunuz ve geçi- yorsunuz. Osmanlara karşı kendimi sa- vunmak zorunda değilim. Zaten fılm or- tada. Evet, Türkiye Osmanlaria dolu. 1 Ama bu filmin Osmanlar için yapılmfş olduğunuda unutmamak gerekiyor. Yok- sa eşcinseller için yapılmış bir film de- ğil Lola+Bilidikid. Onlarzaten kendi so- runlaruıı biliyorlar, neden gidip görsün- ler. Eşcinsel olsam, ki eşcinselim, gidip görmem. .Ama bu filmi özellikle Osman- lar ve anneler gidip görmeli... -Türk tnplumu. nedensekorktuğu şey- lere gözlerini kapamayı yeğliyor™ Bu aslında her toplumda, her ınsanda var. Ama bir şekilde kınlması gerek ar- tık. Bunu kırmazsanız toplum olarak ge- lişemezsiniz, yok olursunuz. Yok olmak bir ülke tarafından istila edilmek değildir. Güçlü ise o toplum hiçbir zaman köle ol- maz. Türkiye'de bırçok Osman var diyo- ruz. Osmanlardan kurtulmazsak güçlü ol- mayız,köleoluruz. Toplumun bıreyleri bir- birlerini köle yapmaya. korkutmaya, te- rörize etmeye başladıklan zaman iş için- den çıkılmaz bir hal alıyor. Kaba kuvvet- le toplumun yaratıcı insanlannın üzerin- de baskı kurabilirler, ama bir süre sonra yok olurlar. Bu yüzden Osmanlardan kork- Peruk Takan Kadınlar 'semiha b. unpfugged' adlı yaklaşık 8 saat süren video çalışmasıyla ulusal ve uluslararası bir çok sergiye katılan ve büyûk ilgi gören Kutluğ Ataman'ın son vıdeo çalışması 'Peruk Takan Kadınlar'. 12 Haziran'da başlayan ve Kasım ayına dek sürecek olan 48. Venedik Bienali'nde Peruk Takan Kadınlar sanatseverlerle buluşacak. Proje, Venedik Bienali'nden sonra Institut fûr Auslanbezeihungen ve Stuttgard'da gösterilecek. Her biri yaklaşık bir saat süren, dört ayn vıdeo projeksiyondan oluşan Peruk Takan Kadınlar. yaşamlannın belli bir döneminde peruk takmak zorunda kalan dört kadının sıradışı öyküsünü anlatıyor. Röportaj biçiminde gerçeİcleştirilen çalışmadâ, Hostes Leyla adıyla tanınan Melek Ulagay, gazeteci Nevval Sevindi, transeksüel Demet ve adını açıklamak ıstemeyen bir kadınla yapılmış konuşmalar yer alıyor. Proje, Co Prodüksiyon ve lstanbul Güncel Sanat Projesi desteğiyle gerçekleştırildi. ilmi eleştirenleri saygıyla karşıhyorum. Osmanlara karşı kendimi savunmak zorunda değilim. Zaten film ortada. Evet, Türkiye Osmanlaria dolu. Ama bu filmin Osmanlar için yapılmış olduğunu da unutmamak gerekiyor. Yoksa eşcinseller için yapılmış bir film değil Lola+Bilidikid. Onlar zaten kendi sorunlanru biliyorlar, neden gidip görsünler. Filmi özellikle OsmanJar ve anneler gidip görmeli. muyorum. Gelsinler, hodri meydan. - Senaryonun oluşum aşamasında ne tür araşormalar yapüıuz? Almanya'ya ilk gittiğimde kafamda bir hikâye vardı. Fakat Almanya'da bır- çok insanla tanıştım. Bana güvenmeye başladıktan sonra hepsi hikâyelerini an- latmaya başladılar. Anlatılanlar çok güç- lü hikâyelerdı. Hepsini anlatmak iste- dım. Lola'nın bir handikapı varsa, o da, çok fazla hikâyesi, çok fazla kişiliği ol- masından kaynaklanıyor. Karakterler üzerinde çok fazla durmuyor film. Birin- den birine büyük bir hızla gidiyor. As- lında tek bir kişinin öyküsü de olabilir- di, düşünmedim değil. Ama atlanmama- sı gereken o kadar ilginç öykü vardı ki... - Film her ne kadar birçok öykü an- latsada karmaşıkhk banndırmıyoriçio- de_ Evet. Karmaşıldık yok. Bu hikâyele- rin hepsi çok hoş bir biçimde birbirleri- ni bütünlüyorlar. Zaten o hikâyeleri bir biçimde değiştirmek durumunda kalı- yorsunuz. bir kolaj değil yaptığım. Za- ten film çatı işıdir. - Türk mahallesinde geçen sahneier var. Özellikle bu mahallelerde yaşayan insanlann muhafazakâr bakışaçılan na- sıl vansıdı sete? Alman prodüktörler çekimler sırasm- da korkutuyorlardı beni. Aslında onlar da korkuyorlardı, ben de etkilerinde kalıyor- dum. Türk mahallesine, bir Türk traves- ti kılığında girecek... Bu sahnenin düşün- cesi bile korkutmaya yetiyordu bizi. Bu sahnenin çekimlerine basladıktan iki sa- at sonra türbanlı Türk bayanlar. ellerin- de tepsilerle bize çay ikram ettiler. Al- manya'da böyle bir sahneyi yaşamak ola- ganüstü bir şey. Filmin sonunda da çay veren Türk hanımlara teşekkürediliyor. 'Eşdnsellik birleştiricidir' -FlnıinözeflikfesonsahnelermdeTürk- Abnan dostluğunun pekiştiğine tanıkolu- yoruz. İki a> n külrürü buieştiren eşcin- seDikmi? Evet. Eşcinselliğin birleştirici bir ta- rafi var. Çünkü değişik kültürlerden ola- bilirsinız; birbirinizin dilini, kültürünü bil- meyebilirsiniz, ama ortak yönünüz olan dışlanmışlık sizi birbirinize bağlıyor. Bu da çok hoş bir şey. - AJmanya, Türkiye'ye kıyasla daha özgürbir ülke_Ama özeffiJde Berlin'i kü- çük Türkiye olarak niteleyebiliriz. Kar- şılaşılan sorunlarda fark var mı? Getto içinde. Türkler arasında var o- labilmek daha zor. Çünkü oradaki Türk- ler 1960'larda donmuşlar. Korkak bir kültür olduğumuz için ki; Türkler kor- kaktır, bu yüzden sürekli saldınyorlar. Ay- nı zamanda korkaklıklan içlerine kapan- malanna neden oluyor. Sanki insanlann çok umurundaymış gibi, kültürlerinin yok edileceğini sanıyorlar. lste o zaman- da getto mannğı içinde saplanıpkalıyor- sunuz. Korkmaya başladığmız ölçüde agresifieşıyorsunuz. Ve bu korku bir şe- kilde kendi ıçine de yansıyor. Kadınlan zorla örtmeye başlıyorlar. Burada kendi iradesiyle kapananlardan söz errniyo- rum. Eşcinsellere dayak atıyorlar. Al- manya'ya ilk gittiğimde eşcinsellere hü- cum edenlerin aşın sağcılar, Naziler ol- duğunu sanıyordum. Polis kayıtlan da, gördüklerim de eşcinsellere saldıranla- nn başında Türklerin geldiğini gösterdi. Böyle olunca kendi kültürünüzle ilgili ba- zı şeyleri sorgulamanız gerektiğini anlı- yorsunuz. Çünkü TürkJer Almanya'da kendilerine aynmcılık yapıldığını söylü- yorlar. Işte bundan dolayı çürüyor bazı şeyler, bununla yüz yüze gelmek gere- kiyor. Lola+Bilidikid de bu yüz yüze gelmelerden bir tanesi... Yüz yüze gel- meler hep olmalı. Benim işlerimde hep olacak bu. Mizah tarafi öne çıkacak -Karanuk Sular başta olmaküzere di- ğer>ideoçauşmaiaruıızda da hep sıradt- şı insanlann öyküsünü anlaüyorsunuz— Karanlık Sular, metaforik, felsefi bir filmdi. Ozal'ınoluşturduğuyeni bir top- lumun buhranı dışa vuruluyordu. Ama sanki başka şeyleri anlatıyor gibiydi. Bir anlamda travesti birhikâyeydi. Umanm tekrar gösterime girer. Lola+Bilidikid daha direkt anlatıyor bazı şeyleri. Diğer işlörimde röportaj, insanın içine yönelik bir gezi, yüzleşme var. Yapmayı sevdi- ğim şey bunlar. Insanı en çok insan ilgi- lendiriyor. Tuhafbirsapıklıkvarsanınm işin içinde. -LoJa+BBİdikkiKaranhkSularaoran- la daha piyasa kurailanna göre oy nuyıtr. Neden? Hiçbir zaman yaptığım filmlerin pro- düktörü olmadım. Çektiğim filmler için belli bir ücret ahyorum. Bu işten büyük paralar kazanmıyorum. Ama yaptığım işler prodüktörlere büyük paralar kazan- dırmasa da, prestij kazandırdı. Bundan sonra ticari düşünmek zorundayım. Sa- nat projeleri benim önümde özgürlük ve oynama alanı açtı. Bunlan yaparken çok mutluyum. Uzun metrajlı filmlerde bi- raz hafiflemeyi düşünüyorum. Kalite- den hafıfleme değil elbette bu. Mizahi tarafımı daha çok öne çıkarmayı düşü- nüyorum. Bunu açıkçası ben de merak ediyorum. HollywoodoyuncularıIngiltere'debaşarı kazanıyor, îngilizoyuncular Amerika'yı ürkütüyor Broadway'de egemenliğiKültür Servisi - Amerikalı ve Îngiliz oyunculann kıtalararası çalışmalannda yaşanan sorunlar yeniden gündemde. Londra'da gösteri sanatlannın kalbinin at- rığı yer olan West End'den ara- lannda Maureen Lipman'ın da yer aldığı 370 oyuncu bir dilek- çe yazarak, Equity adlı birlikle- rinin oyuncular üzerinde sert ol- maya başladığını bildirdi. Equ- ity Birligi'nin Amerika kolu da Îngiliz oyunculann, yazariann ve yönetmenlerin New York'ta- ki tiyatro dünyasında egemen ol- duklanna inanıyor. Her iki ülke oyuncuları da kendilerine sert davranıldığını öne sürüyor. Oyunculan, Equity Birliği'ne dilekçe yazmaya iten ise Nati- onai Theatre'ın 'Oklahoma!'ad- lı oyununun NewYork'ta sahne- lenmesine izin verilmemesi ol- du. Amerika'da çahşmak isteyen îngilizoyuncular, bunun için göç- men vevatandaşlık bürosuna baş- vurmak zorunda. Bunun sonun- da yalnızca çalışma izni alabilen birçok Îngiliz oyuncu Amerika Equity Birligi'nin göçmen bü- rosu üzerinde etkili olduğunu ve bu yüzden de taleplerinin geri çevrildiğini öne sürüyor. Jonat- han Prvce ve Michael Gambon talepleri geri çevrilen oyuncular arasında. Ingiltere Equity Birliği, bire- bir oyuncu değışiminde daha li- beral biryöntem izlenmesi gerek- tiğini savunuyor. Ingiltere Kon- solosluğu tarafından yayımlanan raporda, Amerika Equity Birli- gi'nin göçmen bürosu üzerinde- ki etkisini öne çıkardığı vurgu- landı. Broadvvay'de şu günlerde sah- nelenen oyunlarda oynayan îngi- liz oyunculann ve Îngiliz yapı- mı oyunlann sayısı şaşkınlık uyandınyor. Geçen haftalarda Dame Judi Dench, David Ha- re'nin Amy's View adlı oyunun- daki performansıyla Tony Ödü- lü'ne değer bulundu. Natasha Rkhardson. Anna Friel. Rupert Graves. Tim Pigott-Smith. Ja- mes Hazeldene ve Parrick Godf- reygibi isimler Broadway'de sah- ne alıyorlar. Diğer yönde ise trafik gitrık- çe ağırlaşıyor. Hollywood oyun- culan tngiltere'de kazandıklan başanlardan oldukça memnun. Kevin Spacey, The Iceman Co- meth, Nkrole Kidman da Mavi Oda adlı oyunlarla büyük ılgi gördüler. Amerika Equity Birliği'nin yöneticisi Alan Elsenberg göç- men bürosuyla yapılan anlaşma- lann Amerikan işlerini koruma- ya yönelik olduğunu söylüyor: "Amerikalı oyunculara az para ödeniyor ve iş bulmalan o kadar da kolay değiL Bir yapım geldi- gindeoyunculann tşleri eflerfaıden alınıyor vekariyer yapmalan en- gefleniyor.'' Ingiltere Equity Birliği ise In- giltere'den Amerika'yagiden ve Ingiltere'ye gelen yapımlar ara- sında bir denge sağlanmasını öneriyor. Ancak Brodway'de ça- lışmak isteyen Îngiliz oyuncu- larla ilgili birproblem olduğunu kabul etmiyor. Ingiltere Equity Birliği sözcü- sü Martin BraMH konuyla ilgili şunlan söylüyor: "Dustin Hoff- man ya da Judi Dench gibi ulus- lararası alanda ün yapmıs kişiler istedikleri yerdeçahşabiUrier. Di- ğerleri içinse bir değişûn progra- mı hazıriıyoruz ve ilerde Ameri- kalılann geri dönmesi için de bir yer bırakıyoruz. Sistem iyi işli- yor. Geçen yıl 50'nin üzerinde oyuncu BroaoVay'de çakşü. Ge- neMe Brodvvay 'de çahşan tngiüz oyunculann sayısı, buradaçahşan Amerikah oyunculardan daha fazta." İshak Paşa Sarayı'nda Ağrı Dağı Efsanesi • ANKARA (AA) -Operasanatçısı Hakan Aysev, 4 Temmuz tarihinde tshak Paşa Sarayı'nda Yaşar Kemal'in yapıtından operaya uyarlanan Ağn Dağı Efsanesi'ni yorumlayacak. Gürcıstan Senfoni Orkestrası ve Azerbaycan Devlet Korosu'nun Türk sanatçılanyla birlikte sahneye çıkacagı projenın genel sanat yönetmenliğini Güneyt Gökçer ve Eflatun Nimetzade üstleniyor. Konserde, Sofi rolünü Ayhan Baran, Gülbahar'ı Gülşen Hafızova, Ahmet'i Şahmardan Adilov, Memo'yu Hakan Aysev sahneye taşıyacak. Johnnie WaHcer Action Time fotoğraf yarışması • KüHür Servisi - Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilecek oian Johnnie VValker Action Time kapsamında doga, insan ve dayanışmanın konu edildiğı 'Johnnie Walker Action Time 99 Fotoğraf Yanşması' düzenleniyor. Yanşma, doga. insan, dayanışma ve takım ruhunun ön plana çıkanldjğı bir dizi oyun üzerine kurulan Johnnie Walker Action Time ruhunun değişik mekânlardaki yansımalanmn ortaya konulması düşüncesinden yola çıkarak düzenleniyor. Doğa, insan ve dayanışma temalannın ortaklaşa işlendiği doğa sporlan, eğlence, yanş ve ekip ruhunu yansıtan fotograflann katılabileceği yanşma yalnız 35 mm renkli dia dalında gerçekleştiriliyor. Bir medya kunıluşunda çalışanlann katılabileceği yanşmaya son başvuru tarihi 27 Temmuz 1999. Yanşmanın seçici kurulu Prof. Sabit Kalfagil, Mehmet Kısmet. Halil tbrahim Tutak. Filiz Yelkenci ve Ruşen Güven'den oluşuyor. Yanşmada ödül alan ve sergilenmeye değer bulunan fotoğraflar 12 Ağustos-31 Ağustos tarihleri arasında sergilenecek. Lüfcüs Hayat Bursa'da • Kültür Servisi - lstanbul Şehir Tiyatrolan tarafından sahnelenen Lüküs Hayat, bugün saat 21 .OO'de Bursa Açıkhava Tiyatrosu Kültür Parkj'ta izlenebilecek. Ekrem ve Cemai Reşit Rey kardeşlerin birlikte yazdıklan ünlü operetin yönetmenliğini Haldun Dormen üstleniyor. Dekorlannı Nilgün Gürkan'ın, köstüm tasarımını Canan Göknil'in, müzik düzenlemesini Esin Engin'in yaptığı oyunun koreografisi Selçuk Borak'a ait. Orkestra şefliğini Onder Bali'nin üstlendiği oyunda Zihni Göktay, Funda Postacı, Ali Berge, Alev Gürzap, Argun Kınal, Ayşe Kökçü, Demiray Erül, Vildan Gürelman, Gülen Kıpçak, Betül Anm, Bilge Zobu. Birsen Kaplangı, Necdet Yakın, Atacan Arseven, Ali Karagöz, Vildan Türkbaş, Gürol Güngör, Alper Kul, Güneş Han, Ezgim Kılıç Kışlalı, Eftal Gülbudak ve Savaş Barutçu rol alıyor. Erkmen, Joyce'un Rnnegans Wake adlı kitabmı çevipiyor • İZMİR(AA)- Daha önce Dublinliler, Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi ve Ulysses adlı kitaplan çe\ rilen Irlandalı yazar James Joyce'un Finnegans Wake adlı kitabı Nevzat Erkmen tarafından Türkçeye çevnliyor. Joyce'un Ulysses adlı kitabını 4 yıllık çalışmanın ardmdan Türkçeye çeviren Nevzat Erkmen aynca, Ulysses'i okurlann daha rahat okuyabilmesi için bir sözlük de hazırlıyor. Behçet Mecatigil'in eşine mektuplan YKY'de • Kültür Servisi - Behçet Necatigil'in bütün yapıtlannı yayımlayan Yapı Kredi Yayınlan (YKY), bu kez de Necatigil'in eşine ve ailesine yazdığı mektuplan 'Serin Mavi' adıyla ilk kez okurla buluşturuyor. Eşi Huriye, kızlan Selma ve Ayşe'ye yazılan mektuplarda Necatigil şiirinin çevTesinde dolaşırken, onun gündelik yaşantısını, yakın çevresini ve şiirini oluşturan, besleyen yaşam koşullannı yakından tanıma olanağı sunuluyor okurlara. Mapmara Üniversitesi'nde akşam haftasonu atölyelen • Kültür Senisi - Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından bu yıl başlatılan akşam hafta sonu atölyeleri tamamlandı. Bu kapsamda 150 kişiye sanat eğitimi olanağı sağlandı. Gelecek yıl programını yoğunlaştırarak sürdürecek olan akşam hafta sonu atölyelerine katılabilmek için herhangi bir eğitim önkoşulu aranmıyor. Her kesimden ve eğitim düzeyinden kişilerin eğitim almasına olanak sağlayan bu program, sanatı toplumda yaygınlaştırmayı ve sanatla ilişki kurrnak isteyenlerin bu ilişkilerini güçlendirmeyi amaçlıyor. 12 Ekim 1999-30 Mayıs 2000 tarihleri arasında yapılacak olan yeni program 4 dönemden oluşacak. Atölye ağırlıklı olan eğitimde teorik dersler, konuk öğretim üyelerinin katıhmıyla desteklenecek. Resim, taİa, heykel ve fotoğraf atölyelerinin yanı sıra gravür, cam, giyim tasanmı, sinema Ty yazma ve dokuma alanlannda da programlar açılacak. (Aynntıh bilgi için: 0216 326 26 67) BUGÜN • AKSANAT'ta saat 12.00 ve 18.00'de laser diskten 'The Golden Age of the Piano' başlıklı konser izlenebilir. (252 35 00) • BORÜSAN KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ'nde saat 19.00'da Pera Güzel Sanatlar Dans Tiyatrosu'nun gösterisi izlenebilir.(292 06 55) • tTALVAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 19.00'da Vincenzo Pergolizzi yönetimindeki Galata Oda Korosu konseri yer alıyor. 27. ULUSLARARASI İSTANBUL MUZİK FESTİVALİ BUGLTV • Concerto Itah'ano saat 19.30'da Aya trinı Müzesi'nde dinlenebilir. YARIN • Rinaklo AJessandrini saat 19.30'da Atatürk Kültür Merkezi Konser Salonu'nda konser verecek. • Taç Mahal, saat 19.30'da Aya trini Müzesi'nde izlenebilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle