25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 HA^ZİRAN 1999 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 19 GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK • iaştaraft 1. Sayfada rnsBinda hükümetin "Uyum içirde olumlu hizmetler" ya- pacağım söyledi. Ana, güvenoyundan sonra bir r V' de hükümetinolası ba- şarsını bir koşula bağladı: "Uyurn içinde çalışırsak" de- di. Alaattin Çakıcı'nın Fran- sa'dan Türkiye'ye iadesi için bir istem gelip gelmediğini so- ranlardan yine sakınganlığını esirgernedi: "Onu Dışişleri ve Adalet bakanlarıyla görüşe- ceğım. Ne tedbir aldıklarını öğreneceğim, size de bildiri- n/n'diyeyanıtladı. Başbakan, Emniyet Genel Müdürü Bilican'ın soruştur- manın esenliğini sağlamak için görevinden izinli ayrıldığı- nı açıklarken "Hakkında bir şeyyok" dedi. Bu beyanın çıktığı sütunun hemen yanı başında oğul Mu- rat Bilican'ın Emniyet'e ait cep tetefonu ile 2.5 milyartık görüşrne yaptığı yazılıydı ve haber Bilican'ın bu parayı devlete iade ettiğini bildiriyor- du. Siyasette sakınganlık iyi ol- masına iyı de; tabiı akla şim- dilik yanıtsız birsorunun takıl- masına neden oluyor. Güvenoyu bir anlamda hü- kümetin TBMM'de okuduğu programa verildi. Gelmiş geçmiş bütün hükü- metlerin programları gibi Ece- vit hükümetininki de "olumlu" bulundu. Fakat ünlü ışadamı Rahmi Koç, Ecevit'ten güveninı esir- gemediği konuşmasında "Söy- temekle yapmak arasında fark olduğunun altını çizmek iste- rim" dedi. Kısacası; "icraatı görelim" demeye getirdi. Koç, daha sonra ince ince özellikle ekonomik sorunları, hatta içinde bulunduğumuz açmazlan sıraladı: Büyük bö- lümü faiz ödemelerine giden bir bütçe. Yüksek faizlerle. borçlanarak yatırım yapmanın olanaksızlığı vesaire... Tam sayfa haberler; faiz- vergi kıskacının ekonominin belkemiği olan 4 ana sektörü; inşaat, otomotiv, turizm ve tekstil sektörlerini "komaya" soktuğunu açıklıyor. Tabii, hükümetimiz "ihtiyat- lı", Türkçesi sakıngan! Sakıngankk gereği, herhan- gı bir yanlışı önlemek için Ba- kanlar Kurulumuz dün ekono- mi brifıngi alıyor. Neden? Sakınganlığı bı- rakmayalım" havasında hükü- met. Söylenenleri yapmaya sıra geliyor ya. Aman yavaş! Koç'um benim Ne ki, adı geçen sektörler sakıngan değil; "Hükümetin açıklayacağı önlemlere bel bağlamış" Ankara'dan gele- cek acele haberi bekliyor. Hem umut hem de umut- suzluk içeren söylemi yine Koç kullanıyor "Hiçbirzaman eski günleri bulamayacağız, ama bir hareket başlayacak- tır" diyor. Ünlü işadamımız ötekilere benzemez. Başbakan gibi sa- kıngan. Karamsarlıkla iyim- serfiği bir arada götürüyor: Hükümeti olumlu ve dengeli bulduğunu belirttikten sonra, noktayı koyuyor: "Başka şans yok!" Ecevit'in 18 Nisan seçimle- rinde büyük kozu "DSP'Iİ ba- kanlann gerçekleştirdiği re- formlar"ö\. Bunların başında vergi reformu geliyordu.. Fa- kat Temizel'in bir inat çıkardı- ğı yasadan yakınılann ardı ar- kası kesilmedi. Dilerseniz, şimdi vergi refor- munun sonuçlarına bir göz atalım: Gelirler kontrolörlerinin gerçekleştirdiği incelemeler- de yüzde 105 oranında "ka- çak" çıfctı. Incelenen mükelleflerin 135 trilyon 198 milyar 268.5 mil- yon lıralık gelir beyanında bu- lunduğu, buna karşılık 142 tril- yon 230 milyar 580.1 milyon liralık gelirın devletten kaçınl- dığı belırlendi. Başbakan'ın titizlendiği ban- kalar yasasında; "sahibi oldu- ğu bankalann içini boşaltanla- ra ve buna seyirci kalan banka yöneticileri ile bankalan dolan- dıranlara hapis cezası öngö- rülmüyor." Elbette Başbakan'ı bu so- nuçlara zorlayan ve sakıngan olmasını sağlayan nedenler vardır. Nedir bunlar diye sor- muyorum. Devlet sakıngan, bükümet sakıngan, Başbakan sakın- gan olunca.. Ters bir yanıt alma olasılığı karşısında.. Bendeniz de sakıngan! Serbest rekabet yoluyla milliyetçilik azaltılacak Balkanlar'a 'küreseP reçete KÖLN(AA)-Kûreselleşmenin do- ğurduğu zararlar üzerine tespitler ya- pan G-8 ülkeleri, BalJcanlar üzerine ürettiği programda küreselleşmenin yönelimîerimfen vazgeçmedi. Prog- ramda Balkan ülkelerinde gerilimle- rin ve milliyetçiliğin serbest piyasa ekonomisi ile aşılacağı tespiti yapıl- dı. Almanya tarafından sunulan prog- ramda, Balkan ülkelerindeki çokulus- luluğun ve çok kökenli toplumsal ya- pılann korunacaği da vurgulandı. Dışişleri bakanlan ile 30'un üze- rinde ülke temsilcisinin katılımıyla yapılan Balkan Konferansı sona erdi. Konferansta, Balkanlar'da demokra- si ve serbest piyasa ekonominin sağ- lanması ile gerilimlerin ve milliyetçi- liğin azaltılması öngörüldü. Almanya tarafından Balkan ülkele- ri için hazırlanan ve "Güneydoğu Av- rupa ülkeleri, Balkanlar'da istikrar ve kalkınmanın sağlanması, bölgesel iş- biıiiğinin geliştirilmesi için uluslarara- sı topluluk ile işbirliği yapılmasının öaeminin büuıcindedir" denilen prog- ram metninde, bölge ülkelerinin ba- nş, demokrasi, insan haklan ve eko- nomik refah konulannda desteklen- mesi isteniyor. Program metninde şu görüşlere yer veriliyor: Hizbullah'ın hedefindeki rektor Sarlak 'Oloylan iizi'mtüyle değeHendiriyorum' SELAHATTtN GÖKALTAy MALATYA-lnönû Oniversitesi Rektörû Prof. Dr. ÖmerŞariak, Malatya polisince gerçekleştirilen bir operasyonda gözalöna alınan 4 polis memuru ve irticai faaliyetlerden dolayı ordudan atılan bir astsubayın da aralannda bulunduğu 24 kişinin kendisine yönelik saldın düzenleyeceğinden haberdar oldugunu söyledi. Olayla ilgili polisin kendisine bilgi verdiğini belirten Şarlak, "Bunlar üzüntü verici. Malatya halkı da bunlara itibar etmez" dedi. Gözaltma alınan 24 zanlıdan ikisi polis 9kişi, savcıhk tarafından serbest bırakıldı. Savcıhğın rutuklama istemiyle DGM'ye sevk ettiği ikisi polis 15 zanlının durumu hakkında ise bugün karar verilecegi öğreniidi. Malatya polisince bir süre önce Hizbullah'a baglı "Vasat GrubtTndan gözalnna ahnanlann verdikleri ifadeler doğrultusunda örgüte yönelik operasyoniar sürüyor. Polis özellikle operasyonda yakalanan polis memurlan ile ordudan atılan Taner Gürd adlı astsubayın Malatya'da geçen ay cuma namazlan sonrası yaşanan şeriatçı kalkışmayla ilgilerini araştınyor. Yetkililer, örgütün 19 militanına silah eğitimi verdikleri ileri sürülen polis memurlannın evlerinde ele geçiriien tki mektubu da inceliyor. Ömer Şarlak'a yönelik tehdit içeren mektuplann yanı sıra, polis memurlan ile ordudan ihraç edilen astsubayın kullandığı telefonlar da incelemeye alındı. Polis bu telefonlardan rektör Şarlak'ın aranıp aranmadıgını belirlemeye çalışıyor. Gözalnnda bulunan şeriatçı miHtanlardan birinin. örgütün Malatya sorumlusu Adıyaman Besni nüfusuna kayıtlı Ramazan Kuş olduğu öğreniidi. Yayımladıgı kıhk- kıyafet genelgesi ile şeriatçılann boy hedefı haline gelen Şarlak. kendisine yönelik saldın girişirranden haberdar oldugunu söyledi. Şarlak, "Ba durumu üzüntüyle değerlendirryorum. Matatya halkum bflimi verme ugraşında. Bu durumlara şaşımorum. Halkumza hizmet eönek için çahşma jçerisiDdejiz. Malatya halkmın da bunlara itibar etmediğuıe inanıyorum" dedi. METALUCA KONSERI \pm IİNDİRİM 4İKUP0NU "Demokratik yapılann serbest ve dürüst seçimlerle oluşturulmasında, Helsinki bildirgesinde \er alan ilkeler doğrultusunda, bölgede banşçü \e iyi komşuluk üişkilerinin kurulması, gü- ven arttıncı önlemlerin ve mekaniz- malann oluştunılması için işbirliği ya- püacakür. Balkanlar'da çokuluslu ve çokkökenli toplumsal yaptlar koruna- caktır, teröre organize suçlara ve ya- sadışı eylemlere karşı mücadele edile- cektir. Bölge ülkelerinin rümünde de- mokratik ilkderin ve değerlerin kök salmasından sonra, ancak Güneydo- ğu Avrupa'da sürekli ve istikrar ola- cakbr. Buna Vugoslavi'a da dahildir." Küreselleşmenin iflası • Baştamfı 1. Sayfada venlik-istikrar için silahlann sınırlanma- sı-azaltılması amacıyla verilen uluslara- rası mücadeleyle çelişiyor. 7- Uluslararası çabalanmıza rağmen, terorizm, organize suç, uyuşturucu ka- çakçılığı; demokrasilerimizi. uluslarara- sı istıkran tehlike içine atraaya devam edi- yor. 8- Pazarlann bütünleşmesi, dünya üze- rinde bugüne dek görülmeyen insan ha- reketleri, enformasyon. mal-anamal hare- keti ekonomik büyüme dogurmuş. yaşam standartlannı iyıleştirmiş; fikirlerin, de- ğerlerin, paylaşıminı sağlamış, karşılıklı kültürel anlayışı getirmiş, insanlar için yatınm yapılması ve sosyal alryapıya ya- tınm olanaklannı arttırmış; ama, kûresel- leşme bunun yanında hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelere, yeni zaaflar, tehlikeler getirmiştir. 9- Uluslararası mali kriz, toplumsal bağlan zedeleyebilir, bizleri küreselleş- menin sağladığı toplumsal yararlan gü- vence altına alma ve onlan arttırma gay- reti içinde bırakabilır. Kıbns G-8 sonuç bildirisinin Kıbns ile ilgili bölümünde, BM'nin Kıbns sorununda getirmek istediği kapsamlı çözüm ve BM Güvenlik Konseyi'nın ilgili kararlannın desteklendiği yinelendi. "G-8, BM Genel Sekreteri'ni, Kıbns'ta taraflan önkoşul- suz kapsamlı müzakerelere davet ermeye çağınr'"denılen bıldıride. Kıbns'ta taraf- lann gerginliği arttıncı herginşünden sa- kınması ve adaya adil kalıcı banşın tesi- si için gösterilecek gayretleri zorlaş- tıracak her hareketten uzak durması çağ- nsı yapıldı. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ğü'ne başvuruyor. Amaçlan, "Evrim Aldatmacası" adlı kita- bı i! sınırlan içinde ücretsiz da- ğrtmak. Emniyet Müdürü Faruk Turan durumu resmi bir yazıy- la Kastamonu Valisi Enis Ye- ter'e bildiriyor. Valilik kitabtn da- ğıttlmasında herhangi birsakın- ca olmadığını bildiren resmi bir yazı gönderiyor. Bunu alan vakrf yöneticileri, o okul senin, bu okul benim söz konusu kitaptan binlerce dağı- tıyorlar. Kitabın yazan Harun Yahya. 128 sayfahk kıtap büyük kent- lerin sokaklannda aylardır dağı- tılıyor. Arka kapağında yazar için şu "bilgi" var: "Harvn Yahya müstear ismi- nikullananyazar, bugüne kadar siyasi konularda çeşitli eserter hazırtamıştır... Müstear isim, in- kârcı Yahudi düşüncesine kar- şı mücadele eden iki peygam- berin hatıralanna hürmeten isimlerini yadetmek amacıyla Harun ve Yahya isimlerinden oluşturulmuştur." "Bilimsel" çalışmasını kendi adıyla yayımlayamayan yazar, evrim teorisini yerden yere vu- ruyor. 150 yıl boyunca binlerce bilim adamının küçük-büyük katkılar yaptığı teorinin "aldat- maca" oldugunu söylüyor. Bir kişi böyie bir iddiada bu- lunabilir. Bilimın temelinde kuş- ku vardır, soru vardır. Kuşku ve soru olmasaydı bugünkü bilim- sel buluşlann hiçbiri olmazdı. Ancak okul öğrencilerine da- ğıtılan kitap, evrim teorisi ve benzeri bilimsel çalışmaların tümden "aldatmaca" olduğu te- zini işliyor. Krtabı yayımlayanlar tüm okullarda dağıtmak için Mil- li Eğitim Bakanlığı'ndan izin is- tediler. Hikmet Uluğbay'ın dö- neminde bu izın verilmemişti. Bostancıoğlu döneminde de aynı tutum devam etti. Aynı kişilerin bu kez il il dola- sarak, valiliklerden sadece kent merkezlerinde dağrtım yapa- caklannı belirterek izin aldıklan anlaşılıyor. Kastamonu Valisi Enis Yeter'i arayıp durumu an- lattık. Yarım saat sonra şu yanı- tj verdi: "Biz sadece böyle birkitabı II- de dağıtmanın sakıncası olma- yacağını söyledik. Okullarda dağıtım söz konusu değil. Araş- tınyoruz. Böyle bir şey olmuşsa hemen soruşturma açanz." Bilime düşman mantık önce- ki yıllarda da şu yöntemle okul- lara girmişti: Bir dergi çıkarıyorlar. Içeriği tümüyle Milli Eğitim Bakanlı- ğı'nın onaylayacağı yazılaria do- lu. Bunu Talim Terbiye Kurulu'na gönderiyorlar. Kurul, okullara tavsiye edilebilir, onayı veriyor. Bunu ilk sayının iç kapağına ya- zıp okullara gidiyorlar. Rahatça girip dağıtıyorlar. Ikinci sayının içerığini anlatmaya gerek yok. Pek çok okulda da bu yaklaşı- ma taraftar yönetici bulduklan için, istedikleri biçimde propa- gandalannı yapıyorlar. Bu hileyle dağıttıklan dergi- lerde de en çok şundan söz edi- yorlar: Dürüstlük ve ahlâk! Konumuza dönersek, evrim teorisine gerici bir mantıkla sal- dıranların Kastamonu Valili- ği'nden aldıkları ıznin aynısını şu illerden de aldıklannı saptadık: Ordu, Çanakkale, Gazıantep, Ankara, Şanlıurfa, Samsun, Is- parta, Balıkesir, Çorum, Kırık- kale, Zonguldak, Bolu, Rize, Ya- lova, Sıvas, Bingöl, Brtlis, Bat- man, içel, Bilecik, Kırklareli, An- talya. Bu kitaba karşı Türkiye Bilim- lerAkademisi (TİJBA) bazı bildi- riler yayımladı ve bilime saldın- nın toplumu geriye götüreceği- ni vurguladı. Ancak salt TU- BA'nın çabası yetmez, devlet kurumlannın da buna katkıda bulunması gerekli. Böyle birya- yını öğrencilere dağıtmak "öz- gürlükler" olarak değeriendiri- lemez. Ömeğin, tıpfakültelerin- de öğrencilere, hiçbir ilacın ya- rar getirmediğinin öğretilmesini istemek, özgüriük olarak değer- lendirilebilir mi? Evrim teorisine karşı çıkan mantık, toplumu diri ancak ca- hil tutmayı hedefliyor. Bir top- lum için en tehlikeli durum şu- dur Hareket halındekı cehalet! Puru bir insanın ölûmû Önceki gece 85 yaşında bir delikanlı yaşamını yitirdi. 37 yıl PTT ve Türkiye Petrolleri'nde çalışan Kemal Duru, soyadı gi- bi temiz, berrak ve pürüzsüzdü. Çanakkale'den Erzıncan'a, Ma- latya'dan Izmir'e Anadolu'nun dört bir yanında çalışmış, yüz- yılın başından bu yana bütün kuşakları ve uşakları görmüş, tanımıştı. Bu deneyimlerini yeni kuşaklara aktarmayı görev sa- yardı. Güle güle Kemal Amca, ışıklara doğru... YENİ HUKUMET YENİ UMUTLAR İ 57. Hükümet'in ortakları güvenoyu ardından görüşlerinî NTV'de açıklıyor î ', Programın üçüncü konuğu : ^-\ ANAP Genel Başkanı MESUTYILMAZ MURAT YETKIN, SEDAT ERGIN, FİKRET BİLA ve TAYFUN DEVECİOĞLUnun sorularını yanıtlıyor BU AKŞAM UtlmlW*wı«zm.«r»yıL5 www.ntv.com.tr 22:05
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle