Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 HAZİRAN 1999 PERŞEMBE
14 KULTUR
Uzun süredir ısmarlama besteler yapan Kamran İnce tekliflerin yeni kapılar açtığını belirtiyor
'Eğitmeıılik müziğimi tazeliyor'
• Topluluğu ile 27. Uluslararası Istanbul Müzik Festivali'nin
açıhşına katılarak, bestelerini yorumlayan ÎDSO'yu yöneten
Kamran înce önümüzdeki sezon ÎTÜ'nün lisansüstü prograraında
yöneticilik yapacak ve kompozisyon dersleri verecek.
înce, eğitmenlik yapmayı sevdiğini; eğitmenliğin, beste yapmanın
ve müziğin kendisi için bir kaçış olduğunu söylüyor.
Ü
İSTANBÜI
MÜZİK FESÎİUAL!
MllGÜL ERÇETİN
"Modern müziklesıkı bağlarkur-
masına karşın egzotik kalmayı ba-
şarabilen ender besteciler arasında
yeralıyor" sözleri kullanılıyor Los
Angeles Times gazetesinde Kamran
İnce için. înce Doğu ve Batı kültür-
lerini harmanladığı müziğindeki bu
zenginliği Istanbul Kültür ve Sanat
Vakfi'nın düzenlediği Uluslararası
Istanbul Müzik Festivali'nin açıh-
şına da taşıdı. Festivalin açılışında
Istanbul DevletSenfoniOrkestrası.
Kevin Staltheim ve Kamran tnce'nin
şefliğinde bir konser verdi. Kam-
ran İnce Ensemble'ın da solist ola-
rak yer aldığı konserde Ince'nin
Fest, Likya'yı Aıumsayış ve Konstan-
tinopolis adlı yapıtlan yorumlandı.
Kamran Ince'nın bestelediği film
ve oda müziği eserlerini yorumla-
mak. kaydetmek, konserlerde ve tur-
nelerde çalmak üzere Memphis Üni-
versitesi öğretim üyelerinin birara-
ya gelmesiyle 1997'de kurulan Kam-
ran İnce Ensemble, cumartesi günü
saat 19.00'da da İTÜ Maçka Kam-
pusu Mustafa Kemal Amfısf nde,
ağırlıklı olarak lnce'nüı film müzik-
lennden oluşan bir repertuvarla ts-
tanbullu müzikseverlerin karşısına
çıkacak. Halen Memphis Üniversi-
tesi'nde profesör unvanıyla kompo-
zisyon dersleri veriyor İnce. Önü-
müzdeki eğitim yılı başından itiba-
ren de Istanbul Teknik Üniversite-
si'nde (İTÜ) faaliyete geçecek lle-
ri Müzik Araştırmalan Merkezi'nde ve mer-
keze bağlı yüksek lisans programında 1 yıl sü-
reyle yöneticı ve eğitmen olarak görev alacak.
tnce'nin ileriye dönük diğer projeleri arasın-
da, Milwaukee Sanat Müzesi ek binasınm
2000 yılında yapılacak açılışında çahnmak
üzere ısmarlanan Millenia ve keman sanatçı-
sı Susan VVaterburynin ısmarladığı keman kon-
çertosu 'In VVhite' bulunuyor.
'Lisansüstü eğitim desteklenmeli'
- İDSO ve topluluğunuzun bir arsya gebne
projesi nasıl oluştu.'
tstanbul Kültür ve Sanat Vakfi'ndan Meiih
FereBve Cevza Aktüze ile uzun süredir görüş-
me halindeydik. Uluslararası tstanbul Müzik
Festıvali'nde eserlerimin bir orkestra tarafın-
dan yorumlanmasını ya da benim eserlerim-
den oluşan bir konser düzenlenmesini istiyor-
lardı. Kamran ince Ensemble'ın kurulması-
nın ve CD'min çıkmasırun ardından daha kap-
samlı bir konser yapma fikri ortaya çıktı. Bir
yandan topluluğum gelir. parçalanm yorum-
İanır, bir yandan da ben hem şef hem de pi-
yanist olarak konserde görev alınm diye dü-
"Değişiktarzda geten teküfler kendimi >inelememe engel ohrvor.'
şündük. tDSO'nun da katılmasıyla konseri
senfonik bir boyuta taşımış olduk.
-tTÜ'de kurulacak olan 1leri Müzik Araş-
ürmalan Merkezi ve bu kurumda üstlenece-
ğLniz görev hakkında bilgi verir misiniz?
Bu fikrin tohumlan, geçen yıl İTÜ'nün
225. kuruluş yıl dönümü için Akademica'yı
besteledigim sırada atılmıştı. Gükün Sağja-
mer'den tTÜ'nün birparçası olarak, yalnız li-
sasnüstü eğitim veren, müzik enstitüsü nite-
liğınde türünde yeni bir bölüm kurma teklifi
geldı. Sayın Sağlamer'ın bugüne kadar orta-
ya koyduğu işlere olan güvenim nedeniyle bu
işin üstesınden gelebileceğimizi düşündüm.
Zaten Türkiye'de gördüğüm kadanyla müzik
alanında lisansüstü eğitim yalnız kâğıtta var.
Bu alanın biraz desteklenmesi gerek. Okula
ilk etapta Amerika'dan birtakım uzmanlar ge-
tirteceğiz. Türkiye'ye gelmeden önce sekiz ki-
şiyle olan anlaşmamızı tamamladım. Müzi-
koloji, etnomüzikoloji, kayıt teknikleri. sanat
işletmeciliği ve kompozisyon gibi bölümle-
rimız olacak. Cihat Aşkın (keman), Ayşegül
Sanca (piyano) ve Ruşen Güneş (viyola) Re-
yent Bölükbaşı'ndan (çello) oluşan bir piya-
no quarteti ile başlıyoruz işe. Prog-
ram öğrencileri için yeni bir kayıt
stüdyosu ve yeni bir müzik kütüp-
hanesi de kuracagız. Ben de 1 yıl sü-
re ile kurumda yönetmenlik görevi
üstleneceğim ve kompozisyon ders-
leri vereceğim.
- Eğrtmenlikmüzik>"aşammızı na-
sıl etkili>or? İTİ'yle sürdüreceği-
niz program, düzeninizi değiştire-
cekmi?
Eğitmenlik yapmayı seviyorum
ben. Müzığimi tazelenmiş hissedi-
yorum. Benim için bir kaçış oluyor.
Beste yapmak, müzikle uğraşmak da
bir kaçış benim için. Amerika'daki
okulun dört buçuk aylık tatil döne-
mi oluyor. Derslerimi de haftada üç
güne sığdınyorum. Bu nedenle mü-
ziğe ayıracak zamanım da kalıyor.
Ancak bu yıl daha yoğun geçecek.
Merkez tstanbul olacak. Gereken
zamanlarda Amerika'ya gideceğim.
'Dtinya müziği yaalıyor'
- Uzun süredir ısmarlama beste-
leryaayorsunuz. Bu çalış.ma tarzı si-
zi soyutta karşılaştırdığmızda sınır-
landırmış olmu>or mu?
Aksine, yeni kapılar açıyor be-
nim için. 1985'tenberiısmarlamay-
la çalışıyorum ve hiç sınırlanmış
hissetmiyorum kendimi. Benim için
bir kamçı oluyor bu tarz. Bir de o
kadar değişik tarzda teklifler geli-
yor ki kendimi yinelememe engel
oluyor. Müziğım, gelen tekliflerle
tazeleniyor.
- Konusunu Türk küitüründen alan bir ope-
ra yazma projeniz vardı_
Evet var, ama hâlâ proje aşamasında. He-
nüz ufukta netleşmiş bir şey yok. Yıne de her
an yazmaya başlayabilirim bu operayı. Bunu
yapmak için öncelikle kendime bir yıl zaman
ayırmam ve uygun bir libretto bulmam gere-
kiyor. Özellikle tstanbul'un düşüşü ile ilgili
bir şey yapmak çok hoş olur diye düşünüyo-
rum.
- Modern çağda gcnç bestecilerin içinde bu-
lunduğudurumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Müzik için çok ılginç bir dönemden geçi-
yoruz aslında. Günümüz müziğinde ekoller
yok artık. Genç müzisyenler ustalan izlemi-
yorlar, artık dünya müziği yazılıyor. Bu mü-
zik türüne de sentezlerden başlanıyor. Ben,
örneğin Batı müziğiyle Türk ezgılennı har-
manlıyorum. Bu da. istediğiniz her şeyı ya-
pabileceğiniz anlamına geliyor. Çok heyecan
verici... Ancak bütün bu gelişmeler genç bes-
teciler için hem çok güzel hem de çok zor bir
yol açıyor. Kendi imzalannı bulmalan artık
çok zor. Daha önceden ışlerini kolaylaştıran
ekoller vardı.
ARCADIVOLODOS, BU AK.ŞAM AKM'DE
'En iyi eleştirmen
zamandır'
Kültür Servisi - tstanbul
Kültür ve Sanat Vakfı tarafın-
dan düzenlenen 27. Uluslara-
rası Istanbul Müzik Festivali
kapsamında, bugün AKM Bü-
yük Salon'da saat 19.30'da ün-
lü piyanist Arcadi Vbtodos kon-
ser verecek. Volodos, konse-
nnde Schubert, Scriabia Rab-
maninof ve Liszt'ın yapıtlan-
nı yorumlayacak.
St. Petersburg'da doğan Ar-
cadi Volodos, sekiz yaşında
piyano çalmaya başladı. Şan
sanatçısı olan anne ve babası-
nın etkisiyle şarkı söylemeye
ilgi duyan Volodos, babasının
plaklannı dinleyerek piyano-
yu sevdi. Capflla M. Glinkada
başladığı eğıtimini 1987 yı-
lında Galina Eguizarova ile
sürdürdü. Eguizarova, daha
sonralan Volodos'a Madrid'de
eğitim imkânı sağladı!" Volo-
dos, Eguizarova'yı şusözler-
le anlatıyor: "Onu tarodığım-
da teknik olarak çok zayıftam,
fakat o bana kendime güven-
meyi öğretti, büyük bir piya-
nist olabileceğime inanmamı
sağtedı." 1993 yılında Paris
Konservatuvan'nda Jacques
Rouvier'le bir yıl, Madrid Kra-
liçe Sofıa Yüksek Müzik Oku-
lu'nda Dimitri Başldrov'la ça-
lışan sanatçı, 1991 yılında New
York'ta verdiği ilk konseriyle
büyük başan topladı. Resital
ve konçerto programlannın
yanı sıra Sony Classical için
gerçekleştirdiği ilk CD'siyle
birçok ödüle değer bulundu.
Sanatçının Carnegie Hall'da
kaydettiği ikinci CD'si ise 1999
yılı başlannda çıktı.
Bugüne dek dünyanın çeşit-
li yerlerinde önemli orkestra-
larla konserler veren Volodos,
kısa sürede büyük başanlar
elde etmesini sabırla çalışa-
rak her zorluğun üstesinden
gelme kararlılığına bağlıyor.
Sanatçı yaptığı sistematik ça-
lışmalarla da dikkat çekiyor:
"Resitalimde Rahmanınof ça-
lacaksam, sadece bütün piya-
no eserlerini değil, şarküannı
ve senfonilerini de öğreniyo-
rum. Kimin olursa olsun bir
parçayı dinleyirilere çalmadan
bestecisûün tüm yapıtiannı öğ-
renmeliyim'"
Her dönem müziğe ilgisi
olduğunu belirten Volodos,
kendisiyle banşık bir müzis-
yen olduğunu söylüyor: "Bu
müziği sevmedim denriyonım,
bu müzik benden hoşlanma-
dı diyorum. Müzik içimize yer-
leşmeli, içimizde olgunlaşma-
h ve bizim bir parçamız hab-
ne gelmeü."
Müzik eleştirmenlerini
umursamadığını belirten Vo-
tedos, yakin arkadaşlannın
düşüncelerine daha fazla önem
veriyor ve 'En tyi Eleştirmen
7amandır' diyor.
Sanatçı, önümüzdeki gün-
lerde Valery Gergiev yöneti-
mindeki Çek Filarmoni, Do-
nald Runnicles yönetiminde-
kı Paris Orkestrası ve James
Levine yönetimindeki Berlin
Filarmoni Orkestrası ile kon-
serler verecek. Amerika ve
Avrupa'yı kapsayan bir tume
gerçekleştirecek.
Şebnem Aksan, yakın gelecekte dans sanatında büyük birpatlama olacağına inanıyor
'Evreusd boyuttasanatçıyetiştirmeliyiz'ESRA ALtÇAVUŞOGLU
Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Kon-
servatuvan bale ve müzik dallarında 6.
sınıfta başlayan ilköğretim başvurulan 11
Haziran'a dek sürüyor. MimarSinan Üni-
versitesi Devlet Konservatuvarı Bale
Anasanat Dalı ve Modern Dans Sanat Da-
lı'nda eğitim ve giriş koşullanyla ilgili
bilgi almak üzere Bale Anasanat Dalı
Başkanı Doç. Şebnem Aksan ile görüş-
tük.
Şebnem Aksan. "tlköğretimin8yılacı-
kanlmasıyia, konservatuvaıiar gibi çok
seçkin bir oknl seceneği olduğu, birden
hafizalardan silindi" diyor. "Geçen yıla
kadar \aklaşık son yirmi yıldır ortaokul
1. sınıfta başlayan konservatuvar egiri-
mi,ortaokul ve lise devrelerinde milli eği-
tim programına eşit, lisans de\ resinde ise
üniversite seviyesinde eğitim vermektey-
di. Ancak geçen yıldan geçerii olmak üze-
re 6, 7 ve 8. sınıflar konsenaruvar bün-
yesinde resmen okutulmaya başlandı.
Bundan böyie konservatuvariarda 8. sı-
nın biriren bir öğrenci sanat eğitimini ka-
riyer olarak seçmekten \-azgecerse rahat-
hkla herhangi bir Hseye geçebilir. Konser-
vatuvar lise devresine gelince, arük ciddi
olarak seçim yapmakta yarar var. Çün-
kü bu devrede akademik eğitim normal
Kselerle eşdeğerdedeğfl, sanatağıriıkh. Üni-
versite giriş sınavtarında ancak belirli dal-
lara müracaat edebUiyor öğrencüer. An-
cak. dansı kariyer olarak seçenlere MSÜ
Devlet Konservatuvarı Bale Anasanat
Dalı'nda lisans \t lisansüstü programla-
n da var."
- Lisans devrelerine giriş koşullan ne-
lerden oluşuyor?
Konservatuvarlara lise mezunlan ve
üniversite giriş sınavında belirli bir pu-
anıtutturan lise mezunlan müracaat ede-
bilirler. Konservatuvann yetenek sına-
vında başanlı olanlar lisans döneminde
bale veya modern dans dalmda eğitim-
Ierine devam edebilirler. Balede lisans ya-
pabilmek için mutlaka konservatuvar li-
se son sınıf seviyesinde bir sınav verme-
leri gerekir. ancak modern dans sanat
dalmda böyle bir önkoşul söz konusu
değil.
R'u yıl sanat eğitimiyle ilgili bir kunıltay
başlatıldı. Yirmi beş yıllıİc eğitimcilik hayatımda
ilk kez ne düşündüğümüz soruluyor. Sanat
eğitiminde şimdiye kadar kültürlü sanatçı
yetiştirmek için bir çaba harcanmadı. Dil
bilmeyen bir dansçının evrensel boyutlarda bir
şeyler yapmasını nasıl beklersiniz?
- Bale ve modern dans arasında ne gi-
bi farklar var?
Baleye küçük yaşta başlamak, belli
vücut verilerine sahip olmak gerekiyor.
Ancak bunun ardından en az sekiz yıl-
lık yoğun bireğitimden sonra dansçı, ba-
le topluluklanna bir eleman olarak yeti-
şebilir. Çünkü mesele sadece birtakım
teknik becerilere sahip olmak değildir, yüz
elli yıllık bir repertuvarla ögütülmek, üs-
luplan ve onlann nüanslannı vücutlara
benimsetmek gerekiyor. Modern dans
ise özgün kimliğin kendini. düşüncesi-
ni, varhğmı ortaya koymasını öngörü-
yor. Bu nedenle modern dansta yaratıcı-
lık önemlidir ve teknik eğitimle yan ya-
na sürdürülür. Hatta balenin, dansçılann
sanatı; modern dansın, daha çok koreog-
raflann sanaö oldugu kabul edilir. Bu, mo-
dern dans yapan herkesin koreograf ola-
cağı anlamına gelmiyor elbette.
-Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Kon-
servatuvarı Bale Anasanat Dab hangi
amaçlan esas alarak kuruldu?
50 yıl önce ilk kez Ankara Konserva-
tuvarı Bale Bölümü kurulurken amaç ön-
celikle dansçı yetiştirmekti ve bu soru bir
daha sonılmadan aynı model üzerine üç
konservatuvar daha kuruldu. Bugün ar-
tık ihtisaslaşma, akademik eğitime ağır-
lık verilmesi gibi konulan gündeme ge-
tirebiliyoruz.
'Kültürlü sanatçı yetişmhor
1
- Türkiye'de dans eğitimini nasıl de-
ğerlendiriyorsunuz?
Türkiye'de sanat eğitımjne önem ve-
rildiğini söyleyemeyiz. Ülkemizde topu
topu üç şehirde dört konservatuvarda ba-
le anasanat dalı var. tlk kez bu yıl sanat
eğitimiyle ilgili birkurultay başlatıldı. Yir-
mi beş yıllık eğitimcilik hayatımda ilk kez
ne düşündüğümüz soruluyor ve biz de di-
le getirmeye çahşıyoruz. Sanat eğitimin-
de şimdiye kadar kültürlü sanatçı yetiş-
tirmek için bir çaba harcanmadı. Dil bil-
meyen bir dansçının evrensel boyutlar-
da bir şeyler yapmasını nasıl beklersiniz?
Dansın tarihini. edebiyatını, teorisini,
gündemde olan konulannı nasıl bilebi-
lir? Bu yıl Orta Doğu Teknik Üniversi-
tesi Çağdaş Dans Topluluğu, Türkiye'de
ilk kez bir Modern Dans Festivali dü-
zenledi. Bunu organize edenler bizi utan-
dırdılar, çünkü biz konservatuvarlar 50
yıllık tarihimizde böyle geniş çaplı bir or-
ganizasyon düzenleyemedik. Dans sa-
natına sahip çıkacak bir nesil yetişmesi
beni ümitlendirıyor.
- Bunda modern dans sanaünın bir ro-
lü var mı sizce?
Hiç şüphem yok. ODTÜ'de birbale ku-
lübü kurulamazdı. Kimse üniversite se-
viyesinde birdenbire bale yapmaya baş-
layamaz. Modern dansa ilgi gerçekten çok
arttı ve ben bunu toplumumuzda da bir-
takım gelişmelerin işareti olarak algılı-
yorum. Bundan yirmi beş yıl önce kon-
servatuvarda modern dans dersleri ver-
mek istemem büyük tepkiyle karşılanmış-
tı. Ama bu tepkıyi gösterenler modern
dans dalını kurdular.
'Dans biümsel kişilik kazanmah'
- Bu dallann mezunlanna ne gibi ça-
lışma oianaklan var?
Bale lisans derecesini bitirenler özel
okullar açabılirler. Yükseklisans ve sa-
natta yeterlilik yapanlar üniversitelerde
araştırmacı olarak veya eğitmen olarak
kariyere başlayabilirler. Devlet opera ve
balelerinde görev alabilirler. Çeşitli şe-
hirlerimizde yeni yeni devlet opera ve ba-
leleri kuruluyor. Modern dans dalı me-
zunlan için böyle büyük devlet toplu-
luklan söz konusu değil. Ankara Mo-
dern Dans Topluluğu dışmda kurulmuş
başka birmodern topluluk henüz yok, ama
bu tip topluluklar moderncilerin esas se-
çimi değildir. Onlar zaman zaman spon-
sor bularak, belli projeler gerçekleştirip
kendilerinı ortaya koyarlar.
- Okullardaki getişmeyi nasıl buluyor-
sunuz?
Olumlu gelişmeler oluyor. 1982 yılın-
da Kültür Bakanlığı'ndan üniversitelere
aktanldık. Dans sanatının bu kurumlar
içinde daha bilimsel bir kişilik kazana-
bileceğini düşünüyorum. Onemli olan.
içinde bulunduğumuz üniversitelerin kon-
servatuvarlan önemsemesi ve bizim ken-
di varhğımızı ürettiğimiz işlerle kanıtla-
mamız. Bunun, kişisel bazlarda değil sis-
tem olarak geliştirilmesi gerekiyor. Ka-
lite sürekli iyiye gidiyor. Modern dans da-
lı şimdilik yalnız MSÜ'de kuruldu ve 7.
yılını tamamlamak üzere. Yabancı ele-
manlar getirtme olanaklanmız olsaydı;
stüdyolanmız, sahnemiz, piyanistleri-
miz olsaydı, birtakım değişiklikleri ya-
pabilmek için yıllarca bürokratik sistem-
de takılıp kalmasaydık neler olurdu tam
bilemiyorum, ama yine de dans sanatın-
da yakın bir gelecekte patlama olacağı-
na inanıyorum.
IŞILDAK VE YELPAZE
ATİLLA BİRKİYE
Aşkım, Bir Yağmur
Damlası
Yaşamın birbirinden çok ve birbirinden güzel
renkleri vardır.
Çoğu zaman unuttuğumuz.
Rengârenktir, genç bir kızın parmaklan gibi.
Yaşamı siyah beyaz algılanz kimi zaman.
Gri bile, çeşitliliğin değil, umutsuzluğun ifadesi
olarak tanımlanır, küs dudaklarda.
Oysa hayat renklidir.
Hayat aslında gençtir.
Hayat neşedir, güzelliğiyle...
Doğası böyledir, onu insan denen varlık çekil-
mez ve renksiz yapar.
Gecenin karanlıgında, Boğaz'ın lacivert sulann-
da birteknenin içindeki haz, tüm dertlerimizi unut-
turur, o an.
Dizeler yükselir gökyüzündeki yıldızlara doğaı,
bir kadına söylenmiş dizelerdir.
Yürekten söylenmiş dizelerdir bunlar.
Ay tanıktır dizelere. zamanın akışına tanık oldu-
ğu gibi...
Zaman birteknenin içinde, Boğaz'ın lacivertsu-
lanyla birlikte bir kıyıdan öteki kıyıya doğru akar.
Gecenin karanlıgında bile renkler, hayatın renk-
leri tüm güzelliğiyle tüm canlılığıyla görülür.
Renkleri görmek için, renklerin güzelliğine, es-
tetik hazzına dalıvermek için gündüz, gece fark et-
mez.
Yüreğinizde duyumsadığınızda, tüm renkler, tüm
karanlıklarda bile görülür...
Zaman, kimi zaman tersine doğru yol alır, ayın
tanıklığında belleklerimizde.
Eski şarkı sözlerinin, eski anılann, eski kumsal-
lann, eski ateşlerın anımsanmasıdır bu.
Karşı kıyıda sizi bekleyen Eyiül'ün sayfalandır, çün-
kü.
Lacivert sular, göründüğü gibi değildir; tersine,
Eyiül'ün sayfalarına doğru akar, çünkü...
Aşklarla yıkanmış, andaçların bırakıldığı kıyıda,
Eyiül'ün sayfaları hep vardır, çünkü...
Her ne kadar, Haziran aşklan yaşanacaksa kar-
şı kıyıda...
Şarapla söndürülmüş ateşlerı anımsa...
Ayın tanık olduğu ateşleri anımsa...
Günlerce ve gecelerce yanan ateşleri anımsa...
Aşk ateşi, Eyiül'ün ateşi değil miydi yoksa?
Her ne kadar, Haziran aşklan yaşanacaksa da,
zaman ayın tanıklığında lacivert sulann üstünde geç-
mişe doğru akar.
Belki de bir umudun içinden geçip, uzak bir kör-
fezin mehtabına ulaşıverır...
Sabahın ilk ışıklan gülümsemeye başladığında,
bir şiirin dizeleri şekillenmıştir artık yüreklerde:
Aşkım, bir yağmur damlası
Gül yaprağında
Ve tüm bu olup bitenlere, renklere, anılara, ateş-
lere, zamana, geçmişe, umuda, gizeme, şarap ve
şiire, ay tanıktır gökyüzünde tek başına.
Ay hayata tanıktır, tek başına.
Sabahın aydınlığında yıldızlar çoktan çıkmışlar-
dır karanlık yolculuklanna.
Ancak ay, bırakmaz tanıklığı.
Ta ki en son dize yükselene kadar gökyüzüne.
Yürekten düşmüş en son dize:
Dudaklanmda hayatın solukları.
'Mutfak Kazalan' Hollanda'da
• Kültür Servisi -
tzmit Büyükşehir
Belediyesi Şehir
Tiyatrolan yapımı
Mutfak Kazalan.
Hollanda'nın
başkenti
Amsterdam'da
düzenlenen ITS
Uluslararası Tiyatro
Okullan Festıvali'ne davet edildi. 23-24 Haziran'da
sahnelenecek olan oyun. bir eğitim programının
sonunda Emre Koyuncuoğlu tarafından Açık Tiyatro
projesi olarak hazırlanmıştı. Koyuncuoğlu da festivale
katılarak üç günlük bir atölye çalışması yürütecek.
21-30 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek olan
festivale dünyanın alternatif tiyatro veren önemli
okullan ve eğitmenlerinin çalışmalan davet ediliyor.
Perihan Mağden'in aynı adlı kitabındaki şiirlerden
yola çıkarak alternatif şov kavramı çerçevesinde
hazırlanan gösterinin ulaşım sponsorluğunu da KLM
Hollanda Kraliyet Harayollan üstleniyor.
PBI'de görev dağılımı
• Kültür Servisi - PEN Yazarlar Derneği'nin 5
Haziran günü toplanan genel kurulunda seçilen
yönetim kurulu kendi arasında görev bölümü yaptı.
Bir önceki dönemde olduğu gibi, başkanhğa Alpay
Kabacah'nın getirildiği yönetim kurulunda ikinci
başkanhğa Konur Ertop, dış genel sekreterliğe Suat
Karantay, saymanlığa Turgay Fişekçi, iç genel
sekreterliğe de Mario Levi getirildi. Sulhi Dölek ve
Arife Kalender'in yönetim kurulu üyesi olarak
görev yapacaklan yeni dönemde PEN'in onur
kurulunda Şükran Kurdakul, Yaşar Kemal ve Vedat
Günyol, denetleme kurulunda da Osman Şahin,
Yılmaz Onay ve Fendun Andaç yer alıyor.
Metallica bileüepi saüşta
• Kühür Servisi - Sümerbank Müzik Günleri'99
çerçevesinde pazar günü AJi Sami Yen
Stadyumu'nda gerçekleşecek olan Metallica
konserinin biletleri Sümerbank şubeleri ve AKM
gişelerinden, VIP biletleri de Ulusoy Travel
Center'dan temin edilebilir. Sümerbank adına
Number One TV ve Blue Jean işbirliğiyle
gerçekleşecek konserde ön grup olarak Monster
Magnet ve Türk gruplanndan Kurban ve Megalo
Maniax sahne alacak. Ahmet San tarafından
düzenlenen konserin bilet fıyatlan şöyle: Açık
tribün 10 milyon, saha içi 12 milyon 500 bin, kapalı
ve numaralı tribün 15 milyon. VIP 20 milyon, özel
VIP 30 milyon.
27. ULUSLARARASI ISTANBUL MÜZİK FESTİVALİ
BUGUN
Arcadi Volodos saat 19.30'da AKM Büyük Salon'da
konser verecek.
YARIN
Bayezıd Operası saat 19.3O"da Aya trini'de
sahnelenecek.