22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 MAYIS 1999 PERŞEMBE HABERLER DUIYEADA BUGUN ALİ StRMEN Atti Ok Yetmez Türkiye sonu belirsiz bır koalisyonun çatısını çat- maya hazırlanırken, parlamento dışında kalmış olan. Cumhuriyet'in kurucusu CHP yeniden yapı- lanmanın sancıları ıçinde. Cumartesı günü, yapılan kurultaydaki olay ve görüntüler. kamuoyunun umutlarını büyük ölçüde sarstı. Ancak hemen ertesindekı gelişmeler, tüne- lin ucunda bır ışık olduğunu göstermekte. Yenı Genel Başkan AJtan Öymen, birleştirici bir rol oynamak üzere kolları sıvadı. Bütün genel baş- kan adaylannı toplayarak, hepsinin katkısını iste- di. Örgütten gelen baskılar, keskin baskın sonu- cu, Partı Meclisi'ne seçilenleri istifa ederek, Öy- men'e hareket serbestisi sağlayacak bir desteği verrneye zorladı. Öte yandan, partiye katılmak isteyenler teker teker ortaya çıkmakta. Bütün bunlar, yeniden yapılanmanın olabilece- ği yolunda umut venci başlangıçlardır. Ama kimsenın kuşkusu olmasın ki, sonunda ba- şarıya ulaşılsa bile, çok sancılı bir dönemden ge- çilecektir. Partinin kamuoyunda güven edinecek bir gö- rüntüye kavuşması belki de, ilk yapılacak iş. Ardından köhnemiş mekanizma veyöntemlerin yenilenmesi gerekmekte.Yeni Genel Başkan Öy- men'in partiye girdıği 1950 yılındaki büyük yenil- giden sonra, parti bir yandan çok partili demok- rasinin mücadelesinin bayrağını kısa süre içinde DP'nin elinden almaya hazırlanırken, öte taraftan, klasik yöntemleri bir yana bırakan, üslup açısın- dan yepyeni bir söylemle ortaya çıkan, Kasım Gö- lek'i genel sekreterlik görevine getirdi. Gülek, ça- tık kaşlı, halka mesafeli partiyi.ilk bakışta kimileri- ne maskaralık gibi görünen, ama yaran zamanla anlaşılan yöntemlerle, geniş kitlelerle buluşturdu. Bugün de, bu tür girişımlere gerek var. Ama her- halde bunlar Ricky Martin gibi, ışıklarla bezeli merdivenlerden inmek değil. Bu yöntemler gelıştirilir, partiye taze kan getire- cek, yeni üye yazımlarıyla birlikte, yazım yöntemi- ni modernleştirirken, bir yandan da, partinin her şeyden önceTürkiye'nin rölövesini çıkaımasında, sosyal, ekonomik ve politik konuların irdelemesi- ni yapmasında, öncelikleri ve mümkünleri sırala- masında, sonra da,bütün bunlan biraraya getire- rek, önce politikacı bilim adamı iletişimcilerden oluşan bir heyete program taslağı hazırlatmasın- da, ardından bunu bütün üyelerin katılacağı bir tartışmaya açmasında yarar var. Tabii bütün bu çalışmalar, aynı zamanda, parti- nin neden bu duruma düştüğünün bilimsel açıdan araştınlmasını da gerektiriyor. Partinin bu duruma düşmesiyle ilgili olarak ki- milerinin yüzeysel açıklamalan var. Ancak burada görülen eksik, sözü edilen açıklamaların bir tek ne- dene bağlanması. Oysa hiçbir sosyal olay tek ne- denden kaynaklanmıyor. Partinin bir süre altı ok ilkelerinden uzaklaştığı yadsınamaz bir gerçek. Ama bu olguya bakarak, CHP'nin yine başlarda olduğu gibi, altı oka döne- rek, bütün sorunlarını çözeceğini sanmak da yan- lış. Hiç kuşkusuz, CHP orada ifadesini bulan ilke- lerden hareketle yola çıkmış, onunla kimlik bulmuş bir parti. Ama yirmi birinci yüzyıla girerken, Türki- ye'nin hâlâ 1920 - 30'ların koşullan ve sorun- lan içinde olduğunu düşünmekyanlıştır.Bütün mesele çıkanlan rölöveye bakarak, ilkeleri ye- niden değeriendirmek, öncelikleri saptamak ve yeni programı oluşturup, yeni söylemi bu- larak harekete geçmektir.Yoksa CHP, geniş topluluklan söyleyecek yeni şeyleri olmayan bir parti durumuna düşer. Kısacası, CHP yeni- den yapılanıp, umut olmaya çalışırken, eski yo- rumlanyla salt altı oka yeniden sanlmak da, başan için yeterli olmayacaktır. DYP lideri Ciller karsı atakta Cevheri ımıhalefet bayrağım açtı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - DYP'de mu- haliflerın "lider adaylığı- na" zorladığı Şanlıurfa Milletvekılı Necmettin Cevheri. sessızlığim boza- rak genel başkan Tansu Çiller'e bayrak açtı. Seçım yenilgisının rahatsızlığını dile getirmesıne karşıtı da- ha önce Çiller'e karşı tu- tum almaktan kaçınan Cevheri. DYP'nın içinde bulunduğu durumu "dü- zetoneye'" kararlı olduğu- nu söyledı. Muhalıflerle ve partı kurucularıyla sürekli te- mas halinde olan Cevheri. DYP'nin bugünkü duru- muna razı olamayacağını belirterek "DYP bu sonı- nu çözmeden. bu sorunun üstünde yatamaz" dedi. Partı kuruculan ve mu- haliflenn düzenlediği ye- mekli toplantının ardından Cevheri'nın açıklamalan ile telaşlanan Çiller ise karşı atağa geçtı. Çiller'in talimatıyla genel merkez yanlısı İcurucu üyelerden Sedat Akay ve Mehmet Gûler'in bugün ya da ya- nn basm toplantısı düzen- leyerek muhaliflere karşı tavır koyma karan aldıkla- n bildirildi. Çiller. partisinin grup toplantısında da hükümet kurma çalışmalannda "ta- raf" olmakla suçladığı Cumhurbaşkanı SüJeyman Demirel'e çattı. lşadamı Emin Hattat ı kastederek hükümetı kurma konusun- da bir işadamının aracılık ettiğini, normal demokra- silerde bunun kabul edile- meyeceğini vurgulayan Ciller, "Taraflarzorakiru- kâh masasına oturtuldu; birikri de muradına erdi" şeklinde konuştu. Muhaliflerin "önderi" konumuna gelen Necmet- tin Cevheri ise gelen bas- kılar üzerine, Çiller'e kar- şı cephenin "önderliğiııi" açıkça ilan etme karan al- dı. Cevheri, bunun ilk işa- retını ise dün DYP grubu öncesinde gazetecilerin sorulannı yanıtlarken ver- di. Cevhen, gazetecilerin sorusu üzerine DYP'nin içinde bulunduğu durum- dan kurtulmak için "huzur içinde doğruyu mutlaka yapacagınT ıfade etti. Cevheri. "CHP'de abi formülü gündemde. DYP'de de bu söz konusu olur mu" sorusuna, "DYP'nin ne hedefi ne de progranunda, başkalann- dan aldığı bir şey yoktur. DYP. bu memleketin en üst düzey lerinde hizmet yap- nuşnr. Zaten bugünkü du- ruma da razı olması müm- kün değikür ve bu durumu düzeltecektir" dedi. Cev- heri. "Parti içi muhalefet sizden işaret bekliyor. Tu- tumunuz ne olacak" soru- su üzerine şunlan söyledi: "DYP'de muhalefet yok. İçinde bulunulan bu durumu düzeltmekisteyen arkadaşlar>ar. Mesele be- ni w a bir başkasını iste- meleri değil. Bu kisisel bir mesele değiL DVT düzeltü- mesi gereken bir durumla karşı karşıya nudır, değil midir? Soru budur ve cevabı da bir tanedir." Prof. Ibrahim Kaboğlu, 39. yılma giren 27 Mayıs devrimini 12 Eylül 'hukukuyla' karşılaştırdı 'Sağ, 61 Anayasası'nı hançerledTİstanbulHaberServisi- MarmaraÜni- versitesi. Hukuk Fakültesi, Anayasa Hu- kuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. îbra- him Kaboğlu, Türk sağının 1961 Anaya- sası'nı geliştırdiğı söylemlerle sürekli ola- rak hançerlediğıni söyledı. Prof. Kaboğ- lu, "1961 Anayasaa, 20. yüzyıl biterken yapılan anayasalann habercüiğini yapı- yordu" dedi. Prof. Kaboğlu, 27 Mayıs devrımının 39. yıldönümünde 1961 Anayasası'nıde- ğerlendirerek günümüzde geçerliliğini koruyan 12 Eylül "hukukuyla" karşılaş- tırmasını yaptı. 1961 Anayasası'nındar- be mi. yoksa devrimcı bır hareket mi ol- dugunun tartışılabıleceğıni belirten Prof. Kaboğlu. bunu 1961 öncesi dönem, içe- riğı ve uygulaması açılanndan ıncelemek gerektığinı söyledi. 1961 Anayasası'nın ıçeriğine bakıldı- ğında. dayandığı felsefe. öngördüğü dev- let yapısı ve getirdiği özgürlükler açısın- • 1961 Anayasası'nın, 20. yüzyıl biterken yapılan anayasalann haberciliğini yaptığını belirten Prof. Kaboğlu 1971, 1973 ve 1982 Anayasası ile dengenin otoriteye doğru daha da bozulduğunu söyledi. Kaboğlu, 1961 Anayasası.'nın, içeriğinin getirdiği özgürlükler açısından evTensel ölçüleri ve ulusal özellikleri en iyi harmanlayan anayasa olduğunu vurguladı. dan evrensel ölçüleri ve ulusal özellikle- ri en iyi harmanlayan anayasa olduğunu vurgulayan Prof. Kaboğlu, "Bu anayasa- Din felsefi dayanağı insan haklan >e insan onurudur. Anayasanuı öngördüğu devlet yapısı ise insan haklannı ve onurunu gü- vence amnaalacak biçimdedir. Ozgürlük- lerde o zamana kadar olan evrimi, hem Baûlı doğal hukuk hem de sosyanst özgür- lûk anlayışı bağlamında bir sentez yönte- miyle anayasaya koyulmuştur" dedi. Bu anayasayla kurulması öngörülen devlet yapısının, klasik sıyasal erkler ay- nlığına dayanan parlamenter rejim oldu- ğunu, devlet içinde ünıversite ve TRT gi- bi demokratik ve özerk kurumlann ilk kez güvence altma alındığı bır anayasa oldu- ğunu kaydeden Prof. Kaboğlu, devletin, Anayasa Mahkemesi'mn kurulmasıyla, hukuk devleti çerçevesine oturtuldugunu ıfade etti. 1961 'e kadar Batı 'da ve Batı dı- şında gelişen anayasalann ortak ölçütle- rini bu anayasada görmenin mümkün ol- duğunu belirten Kaboğlu şunlan söyledı: "Devtet,klasikerkleraynbğının en deo- geü olduğu bir bağlama oturtuluyor. Or- manlann ve kıyılann kamu yaranna ko- runmasını içeren bu anayasada, ulusal özeüiklerin yer aküğııu görüyoruz. İnsanın yaşadığı çevrejeilişkin \er wrilen hüküm- ler, daha sonra yapılan ana>asalarda da yoğun biçimde ver verilen hükümier ola- rak gösterilebilir. Bu özeüiğiyle 1961 Ana- yasası, 20. yüzyıl biterken yapılan anaya- salann haberciliğini yapıyordu." 1961 Anayasası'nın. 1789 Fransız Dev- rimi'nden beri üzerinde çok durulan, dü- şünce ve örgütlenme özgürlüğünü getir- diğini; toplumda. dernek, sendika. koope- ratif ve diğer sıvil toplum örgütlennde ko- lektif örgütlenme özgürlüklerinın ilk kez 1961 ile geldığinı anlatan Prof. Kaboğlu, "1971 muhürasıyla birlikte "sosyal ola- nın, iktisadi olanın önüne geçmesi" gibi söylemlerie düşünce \e örgütlenmeözgfir- luğünün sunrlandınunası gündeme geti- rikü. ÖzeUikie koiektif özgürlükler sımr- landınldı. Yürütme organının güçlendi- rilmesi sağlandı. 1%1 Ana>asası'nın öz- gürlükler ve otorite arasında sağladığı denge, 1971 ve 1973'te yapılan değişiklik- lerleotoritelehine bozuldu. Fakatbu da ye- terti görülmedi Daha sonra 12 Eylül dar- besinin ardından 1982 Anayasası ile bu denge otoriteye doğru daha da bozuldu." Kaboğlu. sözlerini şöyle tamamladı: "Siyasal aynm yaparsak 1961 Anayasası daha çok sol siyasal görüşe mal edilen bir anayasa oldu. Bu anayasaya yöneltilen eleş- tiriler. daha çok sağ siyasetten gelmistir. Bana kalırsa Türk topJumu. hiçbirzaman 1982 Anayasasına müstahak olabilecek bir konuma gelmedi. 1%1 Anayasası'nın yapım sürecinde Demokrat Parti dışlandı- ğı için Türk sağı bir türlü hazmedemedi. Dolayısıyla Türk sağu 1961 Anayasası'nı hançeıieme yönünde sürekli olarak bir söylem geliştirdi. 1%1 Anayasası, Türk toplumunun özeUiklerine daha yakındı. 1982 Anayasası'nın ise devlet yönetimine daha bir kolayhk sağlayan, siyasal sorun- lann çözümünde regüle edkri olduğu ne yazık ki görülmedi." 27 Mayıs'ın 39, yılı 'Özgürlükler ve katılımcı demokrasi genişleûlmelV • 27 Mayıs 1960 devriminin en önemli ürününün 1961 Anayasası olduğu belirtildi. 1961 Anayasası ve.Çağdaş Demokrasi Vakfı Başkanı Numan Esin, siyasi partilerin güvenceye kavuştuğunu, kurulacak olan yeni hükümetin Türkiye'nin temel sorunlanna çözüm getireceğini umduklannı belirtti. tstanbul Haber Servisi - 1961 Anayasası ve Cağdaş Demokrasi Vakfı Başkanı Numan Esin, ülkenin içinde bulunduğu çıkmazdan kurtanlması için özgürlükler ve demokrasinin kısıtlanması düşüncelerinin "son derece sakıncalı" olduğunu vurgulayarak çıkmazdan kurtulmak için insan haklanna saygılı, özgürlüklerin ve çağdaş katılımcı demokrasinin alabildiğıne genişletildjgi bir ortamın yaratılması gerektığinı söyledi. "Partilere güvence' Numan Esin, yaptığı yazılı açıklamada, bugün 39. yıldönümü kutlanan 27 Mayıs 1960 devriminin en önemli ürününün 1961 Anayasası olduğunu kaydederek bu anayasanın siyasi partileri güvenceye kavuşturarak "Siyasal partüer ister iktidarda, ister muhalefette olsunlar, demokratik siyasal yaşamın \ p azgeçUmez unsuriandır" kuralını getirdiğini bildirdi. Türkiye'nin 18Nisan'da demokratik bir seçünle yeni bir parlamentoyu göreve getirdiğini belirten Esin, çok yakmda oluşacak iktidann. Türkiye'nin temel sorunlanna çözüm getireceğini umduklannı söyledi. 'Köklü önlemler gerekli 5 Numan Esin, Türkiye'nin güneydoğusundaki kanayan yaranın artık kapanabilmesı. batısında Yunanistan ile sorunlannın banş içinde sonuca ulaşabilmesi, Cumhuriyetin "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" ilkesinin yaşama geçirilebilmesı ve giderek artan ekonomik bunalımın alınacak köklü önlemlerle aşılması gerektiğini kaydetti. Parlamentonun yapısının, siyasi partiler arasında uzlaşma sağlanabilmesi durumunda, 1961 Anayasası'nın temel kurallannın yeniden yaşama geçirilmesine olanak vereceğini kaydeden Numan Esin, 1961 Anayasası'nın temel ilkeleri ve özellikle "hukukun üstünlüğü" ilkesinin güvenceleriyle yaşama geçirilmesi gerektiğini söyledi. 1961 Anayasası'nın Kurucu Meclis tarafından kabulünün 39'uncu yıldönümü, Baltalimanı Profesörler Evi'nde bu akşam saat 19.30'da düzenlenecek yemekli bir toplantıyla kutlanacak. tĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN Sorgulamaları sürüyor 'Şirinler ÇetesVnin içinde bazı bürokratlar da var 9 • Adanalı bazı bürokratlar ile işadamlannın adının geçtiği Şirinler Çetesi üyelerinin sorgusu sürüyor. Mehmet Şirin Aksoy ve 15 adamı özellikle Adana ve Mersin bölgesinde çok sayıda yasadışı eyleme kanştıklan ve adam öldürdükleri savıyla gözaltına alınmışlardı. ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Adana başta olmak üzere birçok kentte adam öldürme, yaralama, tehdit, çek-senet tahsilatı gibi olaylara adı kanşan Şirinler çetesi'nin lideri Mehmet Şirin Aksoy ve adamlannın sorgulamalan sürüyor. Soruşturma ilerledikçe çete olayına Genelkurmay'da görevli bir binbaşıyla Batman Sason'da korucubaşı olan bir kişinin de adlanmn kanştığı, bunun yanı sıra Adana'da bazı bürokratlar ile işadamlannın da çeteyi taşeron olarak birçok işlennde kullandığı savlan yaygmlaştı. Mehmet Şirin Aksoy ve 15 adamı özellikle Adana Başesgioğlu görevlendirilirse bakanlık MHP'nin kontrolünde olacak Içişleri hakaıı adayı eski MHPTi tstanbul Haber Servisi - Hükümet pazarlıklannda Anavatan Partisi'ne (ANAP) bırakılması öngörülen Içişleri Bakanhğı için adı geçen Murat Başesgioğlu. 12 Eylül 1980 öncesinde Mılliyetçi Hareket Partisi (MHP) Istanbul Gençlik Kollan Yönetim Kurulu üyeliği yapmıştı. Başesgioğlu'nun, ülkücü arkadaşlannın kaza kurşunuyla yaralandığı da ortaya çıkmıştı. Demokratik Sol Parti (DSP) ve MHP'nin birbirine bırakmak istemediği Içişleri Bakanlıgı'nın ANAP'a verileceğinin kesinlik kazandığı belirtilirken, ANAP içinden bu göreve son günlerde Mesat Yılmaz'm yanından aynlmayan Murat Başesgioğlu'nun getirileceği ifade ediliyor. ANASOL-D hükümetinde Içişleri Bakanı olarak görev yapan Başesgioğlu'nun yeniden bu göreve getirilmesi durumunda, Içişleri Bakanlıgı'nın görünürde ANAP'ta, fiiliyatta ise MHP'nin kontrolünde olacağı belirtiliyor. Murat Başesgioğlu 1955'te Kastamonu'da doğdu. 1971-72 öğretim yılında Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kayıt yapnran Başesgioğlu, o dönem ülkücü teröristlerin Istanbul'daki merkez üsleri arasında yer alan Edirnekapı Öğrenci Yurdu'na yerleşti. Başesgioğlu bu yurtta ülkücü katillerden .ükümet pazarlıklannda ANAP'a bırakılması öngörülen îçişleri Bakanlığı için adı geçen Murat Başesgioğlu, 12 Eylül 1980 öncesinde MHP îstanbul Gençlik Kollan Yönetim Kurulu üyeliği yapmıştı. öğrencinin ölümüyle sonuçlanan silahlı saldın sırasında ülkücü arkadaşlannın kaza kurşunuyla yaralandığı belirtilen Başesgioğlu, bu olaydan bir yıl sonra MHP Tstanbul Gençlik Kollan Yönetim Kurulu üyeliğine getirildi. Içişleri Bakanlığı için adı geçen ANAP'lı Murat Başesgioğlu 1977'de Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. ANASOL-D hükümetinde Içişleri Bakanlığı yapan Murat Başesgioğlu'nun, "Üniversitedeki olaylan solcu öğrenciler çıkanyor" sözleri tepki çekmişti. Kökten MHP'B bakanlıklar Vfeli Can Oduncu ve Mehmet Gûl (MHP Îstanbul Milletvekili) ile Mustafa Verkaya, Kazun Ayaydui gibi dönemin ülkücü liderleriyle birlikte kaldı. Vatan Mühendislik ve Mimarlık Yüksek Okulu'na 23 Ocak 1975 tarihinde gerçekleştirilen ve Kerim Yaman adlı Içişleri Bakanlıgı'nın yanı sıra MHP'ye bırakılacağı belirtilen Sağlık. Orman ve Adalet bakanlıklannda MHP'li bürokratlann yoğun olduğu biliniyor. Sağlık Bakanlığı'ndaki ülkücü kadrolaşma, aralannda Abdullah Çath'nın da bulunduğu bazı ülkücü militanlara verilen ihalelerle gün yüzüne çıkmıştı. Adalet Bakanlıgı'nın MHP'ye bırakılmasının ise patlamaya hazır bomba durumundaki cezaevlerinde yeniden istenmeyen olaylann gelişmesine yol açabileceği öne sürülüyor. ve Mersin bölgesinde çok sayıda yasadışı eyleme kanştıklan ve adam öldürdükleri savıyla gözaltına alınmışlardı. Önceki gün sağlık kontrolü için Adli Tıp Kurumu'na se\k edilen çete elemanlannın "Suç işlemek için çete oluşturduklan" savıyla yargılanmak üzere DGM'ye sevkedileceklen bildirildi. Cetenin PKK ile bağlantılan üzerinde durulurken Batman'ın ,( Sason ilçesinde ,, korucubaşı olan Yasin Çeiik adlı kişinin de çeteye silah sağlayan kişi olarak arandığı saptandı. 1995 yılında Adana"da PKK eylemlerinde kullanılan silahlann çete elemanlannda bulunması "Şirinler Çetesi'nin PKK'nin taşeronu olup olmadığT yolundaki araştınnalan gündeme getınnişti. Olaya adı kanşan bir diğer kişi de Genelkurmay Başkanlığı Ataşe Dairesi'nde görevlı Binbaşı tlhan Yaşbek. Soruşturma kapsamında Merkez Komutanlığı'na gönderildiğı belirlenen Yaşbek'in Sütaş Süt Fabrikasf na yatınm yapmak isteyenlere baskı yapmak amacıyla Ankara'dan geldiği ve çete ile bağlantı kurduğu savlanıyor. Bu arada Şirinler Çetesi ile ilgili Adana'da çeşitli yorumlar yapılırken Adana Emniyet Müdürlüğü'nde görevli bir yetkilinin "Işin içinde bürokratlar ve iyi bilinen işadamlan da var. Biz asıl onlann peşindeyiz" dediğ, ve "Şirinler Çetesi o kadar önemli değiL Bunlar taşeron. Asıl işin içinde üst düzey bürokratlar ve Adana'da iyi bilinen iş adamlannın olduğu duy umlannı alıyoruz. Biz bunların ilişkilerini ortaya çıkarmaya çalışıyonız. Zaten ondan sonrası çok kolay olacak" ıddiasında bulunduğu öğrenildi. Görev süresi üzerinde tartışma başlatılan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel için ortaklar birbirini kolluyoı DYP ve FP 'ıızatmaya' karşı, DSP ve MHP bekliyor AYŞE SAYIN ANK.'VRA - Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel'in görev süresini uzatma konusunda olası hükümet ortaklan bir- birini kollarken, muhalefet partileri FP ve DYP "karşı cephede" yer alacaklan- nın işaretini verdiler. Başbakan Bûlent Ecevit'in gündeme getirdiği görev süre- sini uzatma konusunda, ANAP ve MHP tutumunun netleştirmek için "hükümet ohısumunu" beklemeyi yeğledi. FP Grup Başkanvekıli Bülent Annç ise Demi- rel"in görev süresini uzatmanın "21.dö- nem parlamentosuna hakaret" anlamı taşıyacağını savunarak "Bu, 'Bu Meclis, cumhurbaşkanı çıkaramaz' demektir" görüşünü dile getirdi. Kuruluş çalışmalan süren ve gündemi- • Cumhurbaşkanı Demirel'in görev süresini uzatma konusunda DSP ve MHP hükümet oluşumunu bekliyor. FP Grup Başkanvekili Bülent Annç ise Demirel'in görev süresini uzatmanın "21. dönem parlamentosuna hakaret" anlamı taşıyacağını savunarak "Bu, 'Bu Meclis cumhurbaşkanı çıkaramaz' demektir" görüşünü dile getirdi. ne bir dizi anayasa ve yasa değişikliği al- ması beklenen 57. hükümetin en önem- li tartışma konulanndan biri de Cumhur- başkanı Demirel'in görev süresinin uza- tılıp uzatılmayacağı olacak. Parlamentoda hiçbir partinin cumhur- başkanmı seçecek çoğunluğu olmaması nedeniyle, koalisyonu oluşturan 3 parti- nin cumhurbaşkanlığı konusunda belli bir isim üzerinde uzlaşması gerekiyor. Cumhurbaşkanı adayı olabileceği söy- lentileri üzerine "lise mezunu" olması nedeniyle "aday olmayacağmı" daha ön- ce açıklayan Ecevit, ilk kez Demirel'in görev süresinin uzatılmasını gündeme getirmişti. Hükümeti kunna çalışmalan surerken, koalisyon ortağı olmaya hazırlanan ANAP ve MHP ise bu konuda net tutum ortaya koymaktan kaçınıyor. DSP Grup Başkanvekili Fikret Uzunhasan, tek par- ti hükümeti kunılmadığına dikkat çeke- rek "Bu konu, hükümet kurulmasından sonra ortaklanmızla birlikte tartışılır. Bu aşamada, bizim parti olarak tek başına hareket etmemiz sözkonusu obnaz" de- di. MHP Grup Başkanvekili tsmail Kö- sede hükümet kurulmadan, değerlendir- me yapmanın yanlış olacağını belirtti. Muhalefet partileri FP ve DYP ise Demi- rel'in görev süresinin uzatılmasına kar- şı çıkıyor. DYP yönetimi "resmen" bu konuda açıklama yapmaktan kaçınırken, genel başkan Tansu Çiller, konuşmala- nnda sürekli Cumhurbaşkanı Demirel'i hedefalıyor. Ancak, ekim aymda yapılması bekle- nen DYP kongresinde Çiller'in devril- mesi durumunda, partiyi "Demirel çizgi- sme" çekme yanhlanndan oluşması bek lenen yenı yönetimin de Demirel'in gc rev süresinin uzatılmasına destek verece ği kulislerde dile getiriliyor. FP Grup Başkanvekili Bülent Ann« Demirel'in görev süresini uzatma konı sundaki tartışmalan "garipsediğinr bc lirterek "Görev süresini uzatalım demel bu parlamentoya hakaret olur. Çünki bu, 'Bu parlamento cumhurbaşkanı çıkf ramaz' demektir. Oysa bu parlamentod çok değerli isünler vardır ve bu parls mento bir cumhurbaşkanı çıkanr" ded Böyle bir girişime destek vermelerini söz konusu olmadığını belirten Anm "HerhaMe müstakbel koalisyon ortakls n. Demirel'e diyet borcunu ödemek içi görev süresini uzatmak istiyorlar" göri şünü savundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle