Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 MAYIS 1999 PERŞEMBE
HABERLER
DUIYEADA BUGUN
ALİ StRMEN
Atti Ok Yetmez
Türkiye sonu belirsiz bır koalisyonun çatısını çat-
maya hazırlanırken, parlamento dışında kalmış
olan. Cumhuriyet'in kurucusu CHP yeniden yapı-
lanmanın sancıları ıçinde.
Cumartesı günü, yapılan kurultaydaki olay ve
görüntüler. kamuoyunun umutlarını büyük ölçüde
sarstı. Ancak hemen ertesindekı gelişmeler, tüne-
lin ucunda bır ışık olduğunu göstermekte.
Yenı Genel Başkan AJtan Öymen, birleştirici bir
rol oynamak üzere kolları sıvadı. Bütün genel baş-
kan adaylannı toplayarak, hepsinin katkısını iste-
di. Örgütten gelen baskılar, keskin baskın sonu-
cu, Partı Meclisi'ne seçilenleri istifa ederek, Öy-
men'e hareket serbestisi sağlayacak bir desteği
verrneye zorladı.
Öte yandan, partiye katılmak isteyenler teker
teker ortaya çıkmakta.
Bütün bunlar, yeniden yapılanmanın olabilece-
ği yolunda umut venci başlangıçlardır.
Ama kimsenın kuşkusu olmasın ki, sonunda ba-
şarıya ulaşılsa bile, çok sancılı bir dönemden ge-
çilecektir.
Partinin kamuoyunda güven edinecek bir gö-
rüntüye kavuşması belki de, ilk yapılacak iş.
Ardından köhnemiş mekanizma veyöntemlerin
yenilenmesi gerekmekte.Yeni Genel Başkan Öy-
men'in partiye girdıği 1950 yılındaki büyük yenil-
giden sonra, parti bir yandan çok partili demok-
rasinin mücadelesinin bayrağını kısa süre içinde
DP'nin elinden almaya hazırlanırken, öte taraftan,
klasik yöntemleri bir yana bırakan, üslup açısın-
dan yepyeni bir söylemle ortaya çıkan, Kasım Gö-
lek'i genel sekreterlik görevine getirdi. Gülek, ça-
tık kaşlı, halka mesafeli partiyi.ilk bakışta kimileri-
ne maskaralık gibi görünen, ama yaran zamanla
anlaşılan yöntemlerle, geniş kitlelerle buluşturdu.
Bugün de, bu tür girişımlere gerek var. Ama her-
halde bunlar Ricky Martin gibi, ışıklarla bezeli
merdivenlerden inmek değil.
Bu yöntemler gelıştirilir, partiye taze kan getire-
cek, yeni üye yazımlarıyla birlikte, yazım yöntemi-
ni modernleştirirken, bir yandan da, partinin her
şeyden önceTürkiye'nin rölövesini çıkaımasında,
sosyal, ekonomik ve politik konuların irdelemesi-
ni yapmasında, öncelikleri ve mümkünleri sırala-
masında, sonra da,bütün bunlan biraraya getire-
rek, önce politikacı bilim adamı iletişimcilerden
oluşan bir heyete program taslağı hazırlatmasın-
da, ardından bunu bütün üyelerin katılacağı bir
tartışmaya açmasında yarar var.
Tabii bütün bu çalışmalar, aynı zamanda, parti-
nin neden bu duruma düştüğünün bilimsel açıdan
araştınlmasını da gerektiriyor.
Partinin bu duruma düşmesiyle ilgili olarak ki-
milerinin yüzeysel açıklamalan var. Ancak burada
görülen eksik, sözü edilen açıklamaların bir tek ne-
dene bağlanması. Oysa hiçbir sosyal olay tek ne-
denden kaynaklanmıyor.
Partinin bir süre altı ok ilkelerinden uzaklaştığı
yadsınamaz bir gerçek. Ama bu olguya bakarak,
CHP'nin yine başlarda olduğu gibi, altı oka döne-
rek, bütün sorunlarını çözeceğini sanmak da yan-
lış.
Hiç kuşkusuz, CHP orada ifadesini bulan ilke-
lerden hareketle yola çıkmış, onunla kimlik bulmuş
bir parti.
Ama yirmi birinci yüzyıla girerken, Türki-
ye'nin hâlâ 1920 - 30'ların koşullan ve sorun-
lan içinde olduğunu düşünmekyanlıştır.Bütün
mesele çıkanlan rölöveye bakarak, ilkeleri ye-
niden değeriendirmek, öncelikleri saptamak
ve yeni programı oluşturup, yeni söylemi bu-
larak harekete geçmektir.Yoksa CHP, geniş
topluluklan söyleyecek yeni şeyleri olmayan
bir parti durumuna düşer. Kısacası, CHP yeni-
den yapılanıp, umut olmaya çalışırken, eski yo-
rumlanyla salt altı oka yeniden sanlmak da, başan
için yeterli olmayacaktır.
DYP lideri Ciller karsı atakta
Cevheri ımıhalefet
bayrağım açtı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - DYP'de mu-
haliflerın "lider adaylığı-
na" zorladığı Şanlıurfa
Milletvekılı Necmettin
Cevheri. sessızlığim boza-
rak genel başkan Tansu
Çiller'e bayrak açtı. Seçım
yenilgisının rahatsızlığını
dile getirmesıne karşıtı da-
ha önce Çiller'e karşı tu-
tum almaktan kaçınan
Cevheri. DYP'nın içinde
bulunduğu durumu "dü-
zetoneye'" kararlı olduğu-
nu söyledı.
Muhalıflerle ve partı
kurucularıyla sürekli te-
mas halinde olan Cevheri.
DYP'nin bugünkü duru-
muna razı olamayacağını
belirterek "DYP bu sonı-
nu çözmeden. bu sorunun
üstünde yatamaz" dedi.
Partı kuruculan ve mu-
haliflenn düzenlediği ye-
mekli toplantının ardından
Cevheri'nın açıklamalan
ile telaşlanan Çiller ise
karşı atağa geçtı. Çiller'in
talimatıyla genel merkez
yanlısı İcurucu üyelerden
Sedat Akay ve Mehmet
Gûler'in bugün ya da ya-
nn basm toplantısı düzen-
leyerek muhaliflere karşı
tavır koyma karan aldıkla-
n bildirildi.
Çiller. partisinin grup
toplantısında da hükümet
kurma çalışmalannda "ta-
raf" olmakla suçladığı
Cumhurbaşkanı SüJeyman
Demirel'e çattı. lşadamı
Emin Hattat ı kastederek
hükümetı kurma konusun-
da bir işadamının aracılık
ettiğini, normal demokra-
silerde bunun kabul edile-
meyeceğini vurgulayan
Ciller, "Taraflarzorakiru-
kâh masasına oturtuldu;
birikri de muradına erdi"
şeklinde konuştu.
Muhaliflerin "önderi"
konumuna gelen Necmet-
tin Cevheri ise gelen bas-
kılar üzerine, Çiller'e kar-
şı cephenin "önderliğiııi"
açıkça ilan etme karan al-
dı. Cevheri, bunun ilk işa-
retını ise dün DYP grubu
öncesinde gazetecilerin
sorulannı yanıtlarken ver-
di. Cevhen, gazetecilerin
sorusu üzerine DYP'nin
içinde bulunduğu durum-
dan kurtulmak için "huzur
içinde doğruyu mutlaka
yapacagınT ıfade etti.
Cevheri. "CHP'de abi
formülü gündemde.
DYP'de de bu söz konusu
olur mu" sorusuna,
"DYP'nin ne hedefi ne de
progranunda, başkalann-
dan aldığı bir şey yoktur.
DYP. bu memleketin en üst
düzey lerinde hizmet yap-
nuşnr. Zaten bugünkü du-
ruma da razı olması müm-
kün değikür ve bu durumu
düzeltecektir" dedi. Cev-
heri. "Parti içi muhalefet
sizden işaret bekliyor. Tu-
tumunuz ne olacak" soru-
su üzerine şunlan söyledi:
"DYP'de muhalefet
yok. İçinde bulunulan bu
durumu düzeltmekisteyen
arkadaşlar>ar. Mesele be-
ni w a bir başkasını iste-
meleri değil. Bu kisisel bir
mesele değiL DVT düzeltü-
mesi gereken bir durumla
karşı karşıya nudır, değil
midir? Soru budur ve
cevabı da bir tanedir."
Prof. Ibrahim Kaboğlu, 39. yılma giren 27 Mayıs devrimini 12 Eylül 'hukukuyla' karşılaştırdı
'Sağ, 61 Anayasası'nı hançerledTİstanbulHaberServisi- MarmaraÜni-
versitesi. Hukuk Fakültesi, Anayasa Hu-
kuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. îbra-
him Kaboğlu, Türk sağının 1961 Anaya-
sası'nı geliştırdiğı söylemlerle sürekli ola-
rak hançerlediğıni söyledı. Prof. Kaboğ-
lu, "1961 Anayasaa, 20. yüzyıl biterken
yapılan anayasalann habercüiğini yapı-
yordu" dedi.
Prof. Kaboğlu, 27 Mayıs devrımının
39. yıldönümünde 1961 Anayasası'nıde-
ğerlendirerek günümüzde geçerliliğini
koruyan 12 Eylül "hukukuyla" karşılaş-
tırmasını yaptı. 1961 Anayasası'nındar-
be mi. yoksa devrimcı bır hareket mi ol-
dugunun tartışılabıleceğıni belirten Prof.
Kaboğlu. bunu 1961 öncesi dönem, içe-
riğı ve uygulaması açılanndan ıncelemek
gerektığinı söyledi.
1961 Anayasası'nın ıçeriğine bakıldı-
ğında. dayandığı felsefe. öngördüğü dev-
let yapısı ve getirdiği özgürlükler açısın-
• 1961 Anayasası'nın, 20. yüzyıl biterken yapılan anayasalann haberciliğini yaptığını belirten Prof.
Kaboğlu 1971, 1973 ve 1982 Anayasası ile dengenin otoriteye doğru daha da bozulduğunu söyledi.
Kaboğlu, 1961 Anayasası.'nın, içeriğinin getirdiği özgürlükler açısından evTensel ölçüleri ve ulusal
özellikleri en iyi harmanlayan anayasa olduğunu vurguladı.
dan evrensel ölçüleri ve ulusal özellikle-
ri en iyi harmanlayan anayasa olduğunu
vurgulayan Prof. Kaboğlu, "Bu anayasa-
Din felsefi dayanağı insan haklan >e insan
onurudur. Anayasanuı öngördüğu devlet
yapısı ise insan haklannı ve onurunu gü-
vence amnaalacak biçimdedir. Ozgürlük-
lerde o zamana kadar olan evrimi, hem
Baûlı doğal hukuk hem de sosyanst özgür-
lûk anlayışı bağlamında bir sentez yönte-
miyle anayasaya koyulmuştur" dedi.
Bu anayasayla kurulması öngörülen
devlet yapısının, klasik sıyasal erkler ay-
nlığına dayanan parlamenter rejim oldu-
ğunu, devlet içinde ünıversite ve TRT gi-
bi demokratik ve özerk kurumlann ilk kez
güvence altma alındığı bır anayasa oldu-
ğunu kaydeden Prof. Kaboğlu, devletin,
Anayasa Mahkemesi'mn kurulmasıyla,
hukuk devleti çerçevesine oturtuldugunu
ıfade etti. 1961 'e kadar Batı 'da ve Batı dı-
şında gelişen anayasalann ortak ölçütle-
rini bu anayasada görmenin mümkün ol-
duğunu belirten Kaboğlu şunlan söyledı:
"Devtet,klasikerkleraynbğının en deo-
geü olduğu bir bağlama oturtuluyor. Or-
manlann ve kıyılann kamu yaranna ko-
runmasını içeren bu anayasada, ulusal
özeüiklerin yer aküğııu görüyoruz. İnsanın
yaşadığı çevrejeilişkin \er wrilen hüküm-
ler, daha sonra yapılan ana>asalarda da
yoğun biçimde ver verilen hükümier ola-
rak gösterilebilir. Bu özeüiğiyle 1961 Ana-
yasası, 20. yüzyıl biterken yapılan anaya-
salann haberciliğini yapıyordu."
1961 Anayasası'nın. 1789 Fransız Dev-
rimi'nden beri üzerinde çok durulan, dü-
şünce ve örgütlenme özgürlüğünü getir-
diğini; toplumda. dernek, sendika. koope-
ratif ve diğer sıvil toplum örgütlennde ko-
lektif örgütlenme özgürlüklerinın ilk kez
1961 ile geldığinı anlatan Prof. Kaboğlu,
"1971 muhürasıyla birlikte "sosyal ola-
nın, iktisadi olanın önüne geçmesi" gibi
söylemlerie düşünce \e örgütlenmeözgfir-
luğünün sunrlandınunası gündeme geti-
rikü. ÖzeUikie koiektif özgürlükler sımr-
landınldı. Yürütme organının güçlendi-
rilmesi sağlandı. 1%1 Ana>asası'nın öz-
gürlükler ve otorite arasında sağladığı
denge, 1971 ve 1973'te yapılan değişiklik-
lerleotoritelehine bozuldu. Fakatbu da ye-
terti görülmedi Daha sonra 12 Eylül dar-
besinin ardından 1982 Anayasası ile bu
denge otoriteye doğru daha da bozuldu."
Kaboğlu. sözlerini şöyle tamamladı:
"Siyasal aynm yaparsak 1961 Anayasası
daha çok sol siyasal görüşe mal edilen bir
anayasa oldu. Bu anayasaya yöneltilen eleş-
tiriler. daha çok sağ siyasetten gelmistir.
Bana kalırsa Türk topJumu. hiçbirzaman
1982 Anayasasına müstahak olabilecek
bir konuma gelmedi. 1%1 Anayasası'nın
yapım sürecinde Demokrat Parti dışlandı-
ğı için Türk sağı bir türlü hazmedemedi.
Dolayısıyla Türk sağu 1961 Anayasası'nı
hançeıieme yönünde sürekli olarak bir
söylem geliştirdi. 1%1 Anayasası, Türk
toplumunun özeUiklerine daha yakındı.
1982 Anayasası'nın ise devlet yönetimine
daha bir kolayhk sağlayan, siyasal sorun-
lann çözümünde regüle edkri olduğu ne
yazık ki görülmedi."
27 Mayıs'ın 39, yılı
'Özgürlükler ve
katılımcı demokrasi
genişleûlmelV
• 27 Mayıs 1960 devriminin en önemli
ürününün 1961 Anayasası olduğu belirtildi.
1961 Anayasası ve.Çağdaş Demokrasi Vakfı
Başkanı Numan Esin, siyasi partilerin
güvenceye kavuştuğunu, kurulacak olan yeni
hükümetin Türkiye'nin temel sorunlanna
çözüm getireceğini umduklannı belirtti.
tstanbul Haber Servisi -
1961 Anayasası ve
Cağdaş Demokrasi Vakfı
Başkanı Numan Esin,
ülkenin içinde bulunduğu
çıkmazdan kurtanlması
için özgürlükler ve
demokrasinin
kısıtlanması
düşüncelerinin "son
derece sakıncalı"
olduğunu vurgulayarak
çıkmazdan kurtulmak
için insan haklanna
saygılı, özgürlüklerin ve
çağdaş katılımcı
demokrasinin alabildiğıne
genişletildjgi bir ortamın
yaratılması gerektığinı
söyledi.
"Partilere güvence'
Numan Esin, yaptığı
yazılı açıklamada, bugün
39. yıldönümü kutlanan
27 Mayıs 1960
devriminin en önemli
ürününün 1961 Anayasası
olduğunu kaydederek bu
anayasanın siyasi partileri
güvenceye kavuşturarak
"Siyasal partüer ister
iktidarda, ister
muhalefette olsunlar,
demokratik siyasal
yaşamın \
p
azgeçUmez
unsuriandır" kuralını
getirdiğini bildirdi.
Türkiye'nin 18Nisan'da
demokratik bir seçünle
yeni bir parlamentoyu
göreve getirdiğini belirten
Esin, çok yakmda oluşacak
iktidann. Türkiye'nin
temel sorunlanna çözüm
getireceğini umduklannı
söyledi.
'Köklü önlemler
gerekli
5
Numan Esin, Türkiye'nin
güneydoğusundaki
kanayan yaranın artık
kapanabilmesı. batısında
Yunanistan ile
sorunlannın banş içinde
sonuca ulaşabilmesi,
Cumhuriyetin "Yurtta
Sulh, Cihanda Sulh"
ilkesinin yaşama
geçirilebilmesı ve giderek
artan ekonomik
bunalımın alınacak köklü
önlemlerle aşılması
gerektiğini kaydetti.
Parlamentonun yapısının,
siyasi partiler arasında
uzlaşma sağlanabilmesi
durumunda, 1961
Anayasası'nın temel
kurallannın yeniden
yaşama geçirilmesine
olanak vereceğini
kaydeden Numan Esin,
1961 Anayasası'nın temel
ilkeleri ve özellikle
"hukukun üstünlüğü"
ilkesinin güvenceleriyle
yaşama geçirilmesi
gerektiğini söyledi.
1961 Anayasası'nın
Kurucu Meclis tarafından
kabulünün 39'uncu
yıldönümü, Baltalimanı
Profesörler Evi'nde bu
akşam saat 19.30'da
düzenlenecek yemekli bir
toplantıyla kutlanacak.
tĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN Sorgulamaları sürüyor
'Şirinler ÇetesVnin
içinde bazı
bürokratlar da var
9
• Adanalı bazı bürokratlar ile işadamlannın
adının geçtiği Şirinler Çetesi üyelerinin
sorgusu sürüyor. Mehmet Şirin Aksoy ve
15 adamı özellikle Adana ve Mersin
bölgesinde çok sayıda yasadışı eyleme
kanştıklan ve adam öldürdükleri savıyla
gözaltına alınmışlardı.
ADANA (Cumhuriyet
Bürosu) - Adana başta
olmak üzere birçok kentte
adam öldürme, yaralama,
tehdit, çek-senet tahsilatı
gibi olaylara adı kanşan
Şirinler çetesi'nin lideri
Mehmet Şirin Aksoy ve
adamlannın sorgulamalan
sürüyor. Soruşturma
ilerledikçe çete olayına
Genelkurmay'da görevli
bir binbaşıyla Batman
Sason'da korucubaşı olan
bir kişinin de adlanmn
kanştığı, bunun yanı sıra
Adana'da bazı bürokratlar
ile işadamlannın da çeteyi
taşeron olarak birçok
işlennde kullandığı
savlan yaygmlaştı.
Mehmet Şirin Aksoy ve
15 adamı özellikle Adana
Başesgioğlu görevlendirilirse bakanlık MHP'nin kontrolünde olacak
Içişleri hakaıı adayı eski MHPTi
tstanbul Haber Servisi - Hükümet
pazarlıklannda Anavatan Partisi'ne
(ANAP) bırakılması öngörülen Içişleri
Bakanhğı için adı geçen Murat
Başesgioğlu. 12 Eylül 1980 öncesinde
Mılliyetçi Hareket Partisi (MHP) Istanbul
Gençlik Kollan Yönetim
Kurulu üyeliği yapmıştı.
Başesgioğlu'nun, ülkücü
arkadaşlannın kaza
kurşunuyla yaralandığı da
ortaya çıkmıştı.
Demokratik Sol Parti
(DSP) ve MHP'nin
birbirine bırakmak
istemediği Içişleri
Bakanlıgı'nın ANAP'a
verileceğinin kesinlik
kazandığı belirtilirken,
ANAP içinden bu göreve
son günlerde Mesat
Yılmaz'm yanından
aynlmayan Murat
Başesgioğlu'nun
getirileceği ifade ediliyor.
ANASOL-D hükümetinde
Içişleri Bakanı olarak
görev yapan
Başesgioğlu'nun yeniden bu göreve
getirilmesi durumunda, Içişleri
Bakanlıgı'nın görünürde ANAP'ta,
fiiliyatta ise MHP'nin kontrolünde
olacağı belirtiliyor.
Murat Başesgioğlu 1955'te Kastamonu'da
doğdu. 1971-72 öğretim yılında Istanbul
Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kayıt
yapnran Başesgioğlu, o dönem ülkücü
teröristlerin Istanbul'daki merkez üsleri
arasında yer alan Edirnekapı Öğrenci
Yurdu'na yerleşti.
Başesgioğlu bu yurtta ülkücü katillerden
.ükümet
pazarlıklannda
ANAP'a bırakılması
öngörülen îçişleri
Bakanlığı için adı
geçen Murat
Başesgioğlu, 12 Eylül
1980 öncesinde MHP
îstanbul Gençlik
Kollan Yönetim
Kurulu üyeliği
yapmıştı.
öğrencinin ölümüyle sonuçlanan silahlı
saldın sırasında ülkücü arkadaşlannın
kaza kurşunuyla yaralandığı belirtilen
Başesgioğlu, bu olaydan bir yıl sonra
MHP Tstanbul Gençlik Kollan Yönetim
Kurulu üyeliğine getirildi.
Içişleri Bakanlığı için adı
geçen ANAP'lı Murat
Başesgioğlu 1977'de Hukuk
Fakültesi'nden mezun oldu.
ANASOL-D hükümetinde
Içişleri Bakanlığı yapan Murat
Başesgioğlu'nun,
"Üniversitedeki olaylan solcu
öğrenciler çıkanyor" sözleri
tepki çekmişti.
Kökten MHP'B
bakanlıklar
Vfeli Can Oduncu ve Mehmet Gûl (MHP
Îstanbul Milletvekili) ile Mustafa
Verkaya, Kazun Ayaydui gibi dönemin
ülkücü liderleriyle birlikte kaldı. Vatan
Mühendislik ve Mimarlık Yüksek
Okulu'na 23 Ocak 1975 tarihinde
gerçekleştirilen ve Kerim Yaman adlı
Içişleri Bakanlıgı'nın yanı sıra
MHP'ye bırakılacağı belirtilen
Sağlık. Orman ve Adalet
bakanlıklannda MHP'li
bürokratlann yoğun olduğu
biliniyor.
Sağlık Bakanlığı'ndaki ülkücü
kadrolaşma, aralannda
Abdullah Çath'nın da
bulunduğu bazı ülkücü militanlara verilen
ihalelerle gün yüzüne çıkmıştı.
Adalet Bakanlıgı'nın MHP'ye
bırakılmasının ise patlamaya hazır bomba
durumundaki cezaevlerinde yeniden
istenmeyen olaylann gelişmesine yol
açabileceği öne sürülüyor.
ve Mersin bölgesinde çok
sayıda yasadışı eyleme
kanştıklan ve adam
öldürdükleri savıyla
gözaltına alınmışlardı.
Önceki gün sağlık
kontrolü için Adli Tıp
Kurumu'na se\k edilen
çete elemanlannın "Suç
işlemek için çete
oluşturduklan" savıyla
yargılanmak üzere
DGM'ye sevkedileceklen
bildirildi. Cetenin PKK
ile bağlantılan üzerinde
durulurken Batman'ın ,(
Sason ilçesinde ,,
korucubaşı olan Yasin
Çeiik adlı kişinin de
çeteye silah sağlayan kişi
olarak arandığı saptandı.
1995 yılında Adana"da
PKK eylemlerinde
kullanılan silahlann çete
elemanlannda bulunması
"Şirinler Çetesi'nin
PKK'nin taşeronu olup
olmadığT yolundaki
araştınnalan gündeme
getınnişti. Olaya adı
kanşan bir diğer kişi de
Genelkurmay Başkanlığı
Ataşe Dairesi'nde görevlı
Binbaşı tlhan Yaşbek.
Soruşturma kapsamında
Merkez Komutanlığı'na
gönderildiğı belirlenen
Yaşbek'in Sütaş Süt
Fabrikasf na yatınm
yapmak isteyenlere baskı
yapmak amacıyla
Ankara'dan geldiği ve
çete ile bağlantı kurduğu
savlanıyor.
Bu arada Şirinler Çetesi
ile ilgili Adana'da çeşitli
yorumlar yapılırken
Adana Emniyet
Müdürlüğü'nde görevli
bir yetkilinin "Işin içinde
bürokratlar ve iyi bilinen
işadamlan da var. Biz asıl
onlann peşindeyiz" dediğ,
ve "Şirinler Çetesi o
kadar önemli değiL
Bunlar taşeron. Asıl işin
içinde üst düzey
bürokratlar ve Adana'da
iyi bilinen iş adamlannın
olduğu duy umlannı
alıyoruz. Biz bunların
ilişkilerini ortaya
çıkarmaya çalışıyonız.
Zaten ondan sonrası çok
kolay olacak" ıddiasında
bulunduğu öğrenildi.
Görev süresi üzerinde tartışma başlatılan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel için ortaklar birbirini kolluyoı
DYP ve FP 'ıızatmaya' karşı, DSP ve MHP bekliyor
AYŞE SAYIN
ANK.'VRA - Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel'in görev süresini uzatma
konusunda olası hükümet ortaklan bir-
birini kollarken, muhalefet partileri FP
ve DYP "karşı cephede" yer alacaklan-
nın işaretini verdiler. Başbakan Bûlent
Ecevit'in gündeme getirdiği görev süre-
sini uzatma konusunda, ANAP ve MHP
tutumunun netleştirmek için "hükümet
ohısumunu" beklemeyi yeğledi. FP Grup
Başkanvekıli Bülent Annç ise Demi-
rel"in görev süresini uzatmanın "21.dö-
nem parlamentosuna hakaret" anlamı
taşıyacağını savunarak "Bu, 'Bu Meclis,
cumhurbaşkanı çıkaramaz' demektir"
görüşünü dile getirdi.
Kuruluş çalışmalan süren ve gündemi-
• Cumhurbaşkanı Demirel'in görev süresini uzatma konusunda DSP ve MHP hükümet
oluşumunu bekliyor. FP Grup Başkanvekili Bülent Annç ise Demirel'in görev süresini uzatmanın
"21. dönem parlamentosuna hakaret" anlamı taşıyacağını savunarak "Bu, 'Bu Meclis
cumhurbaşkanı çıkaramaz' demektir" görüşünü dile getirdi.
ne bir dizi anayasa ve yasa değişikliği al-
ması beklenen 57. hükümetin en önem-
li tartışma konulanndan biri de Cumhur-
başkanı Demirel'in görev süresinin uza-
tılıp uzatılmayacağı olacak.
Parlamentoda hiçbir partinin cumhur-
başkanmı seçecek çoğunluğu olmaması
nedeniyle, koalisyonu oluşturan 3 parti-
nin cumhurbaşkanlığı konusunda belli
bir isim üzerinde uzlaşması gerekiyor.
Cumhurbaşkanı adayı olabileceği söy-
lentileri üzerine "lise mezunu" olması
nedeniyle "aday olmayacağmı" daha ön-
ce açıklayan Ecevit, ilk kez Demirel'in
görev süresinin uzatılmasını gündeme
getirmişti.
Hükümeti kunna çalışmalan surerken,
koalisyon ortağı olmaya hazırlanan
ANAP ve MHP ise bu konuda net tutum
ortaya koymaktan kaçınıyor. DSP Grup
Başkanvekili Fikret Uzunhasan, tek par-
ti hükümeti kunılmadığına dikkat çeke-
rek "Bu konu, hükümet kurulmasından
sonra ortaklanmızla birlikte tartışılır. Bu
aşamada, bizim parti olarak tek başına
hareket etmemiz sözkonusu obnaz" de-
di. MHP Grup Başkanvekili tsmail Kö-
sede hükümet kurulmadan, değerlendir-
me yapmanın yanlış olacağını belirtti.
Muhalefet partileri FP ve DYP ise Demi-
rel'in görev süresinin uzatılmasına kar-
şı çıkıyor. DYP yönetimi "resmen" bu
konuda açıklama yapmaktan kaçınırken,
genel başkan Tansu Çiller, konuşmala-
nnda sürekli Cumhurbaşkanı Demirel'i
hedefalıyor.
Ancak, ekim aymda yapılması bekle-
nen DYP kongresinde Çiller'in devril-
mesi durumunda, partiyi "Demirel çizgi-
sme" çekme yanhlanndan oluşması bek
lenen yenı yönetimin de Demirel'in gc
rev süresinin uzatılmasına destek verece
ği kulislerde dile getiriliyor.
FP Grup Başkanvekili Bülent Ann«
Demirel'in görev süresini uzatma konı
sundaki tartışmalan "garipsediğinr bc
lirterek "Görev süresini uzatalım demel
bu parlamentoya hakaret olur. Çünki
bu, 'Bu parlamento cumhurbaşkanı çıkf
ramaz' demektir. Oysa bu parlamentod
çok değerli isünler vardır ve bu parls
mento bir cumhurbaşkanı çıkanr" ded
Böyle bir girişime destek vermelerini
söz konusu olmadığını belirten Anm
"HerhaMe müstakbel koalisyon ortakls
n. Demirel'e diyet borcunu ödemek içi
görev süresini uzatmak istiyorlar" göri
şünü savundu.