23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 MAYIS 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ 27 Mayıs ve Değeri Istediğim kadar, "Belirli günlerde, o günlerle ilgi- lı yazılar yazmayacağım" diyeyim, gene de o "be- tirti günler" geldiği zaman, dayanamıyoaım. Bugün 27 Mayıs. Bundan 39 yıl bnce, beni sınırsız ve ta- nımlanması mümkun olmayan bır sevınç ve mutlu- luğa garkeden "o günü" unutabilmem ve yok say- mam mümkün mü? Kimilerinin "7968 kuşağı" diye ısımlendirmekten pek hoşlandıklan, benim "1940'lıyıllarda doğanlar" diye isimlendirdığim kuşak, tüm entelektüel biriki- mı ve "aydınlığını" 27 Mayıs'a ve onun eseri olan 1961 Anayasası'na borçludur. Ve bu borç, kolayına ödenmez, ödenemez bir borçtur. "Süperzekâlı" kimi yazartar ve sıyasetçiler; 27 Ma- yıs'ı 12 Mart ve 12 Eylül'le aynı kefeye koyarlar. Bü- yük bir haksızlıktır bu. Zıra 27 Mayıs, tam anlamıy- la bir "devrim"; 12 Mart, bir "hükumet darbesi" ve 12 Eylül, bir "karşı devrim"d\r. Bu kavramlan defa- larca ve defalarca anlattığım için, bir kez daha yine- lemek ıstemiyorum. Inanın bıktım. Çok merak eden varsa eski yazılanmdan ya da kitaplarımdan bulur ve okurlar. Biraz gayret... 27 Mayıs, halkın oylanyla oluşan bir parlamento- ya ve o parlamentodan dogan hükümete karşı, si- lahlı kuvvetler içınde oluşan bir cuntanın gınştiğı bir harekettir ve işın bu yanına baktığınız zaman, olum- lanması mümkün değildir. Ve hatta bu yönüyle 12 Eylül 1980 hareketıne de benzetılebilir. Fakat işin anahtan, şu sorunun yanıtında gizlidir: "Acaba 26 Mayıs günü ve 27 Mayıs sabahı Türki- ye'de demokrasi varmıydı?" Bu sorunun tek ve kısa bir yanıtı vardır: "Hayır." Gerçekten; Demokrat Parti, 1957 seçimlerinde çoğunluğu sandıkta yitirmiş olmasına karşın halkın oyuyla "pariamento çoğunluğu" sağlamış bir par- tiydı ve "dıştan bakıldığında", demokratik bır görü- num içındeydi. Fakat bu görüntüsüne karşın demokrat beğildi. Demokrat Parti'nin önde gelen yöneticilerinin en büyük yanlışlan, "çoğunluk iradesinin" canının is- tediği her şeyi yapabileceği konusundaki kanaatle- ri idi. Adnan Menderes'in dilinde, bunu en açık bir biçimde görebiliyoruz. "Sizler isterseniz hilafeti bi- le geri getirebılirsinız" derken, ışte bu "yanlışlığı" ser- gilıyordu. Çağımızın en kanlı diktatörleri, demokrasinin ku- rallan içinde ve bu kurallar sayesinde iktidar yolunu açmışlar ve iktidara geldıkten sonra gene demok- rasinin kuralları içinde, karşılarındaki muhalefeti "bertaraf ederek" kanlı diktatörlüklerinı oluştur- muşlardı. Örneğın Mussolini, örneğin HrUer... DR 1950 seçimlerinde CHP'yi fena halde yenil- giye uğratmış, 1954 seçimlerinde, daha da büyük bir başarı sağlamıştı. Ancak plansız ve programsız ekonomi politikalan ülkeyırflasagöturünce; 1957 se- çimlerinde, sandıktaki çoğunluğunu yitirmişti. Ve sorunlannın büyüdüğü tum yönetimlerin yaptığı gi- bi, muhalıflennın özgurlüklenni kısarak, bu durum- dan sıynlma telaşına düşmüştü. 1957'yi ızleyen yıllarda, muhalefetteki partiler üze- rindeki baskı, gıtgide artmıştı. Nihayet 1960 Ni- san'mda TBMM içinde bir "TahkikatKomisyonv™ ku- rarak. muhalif partileri kapatma süreci başlatmıştı. Tahkikat Komisyonu ile ilgili TBMM müzakerele- rinde, CHP Genel Başkanı genel kurul salonundan ıhraç edilirken, "Sıziartıkben bile kurtaramam" de- mişti ki, zaman Ismet Paşa'yı haklı çıkaracaktır. 1960 yılında ulke tam bir kardeş kavgasının eşi- ğıne getınlmıştı. Gözü kararmış olan DP'ye, CHP de aynı sertlikte yanıt veriyordu. Köylerde DP'liler ve CHP'liler, selamı sabahı kesmişler, kahvelerini bile ayırmışlardı. Her gece, haber bültenınin sonunda, saatlerce DP'nin kurdurduğu Vatan Cephesi'ne ge- çenlerin, (çoğu yalan olan) isımleri yayımlanıyordu. Işte Türkiye 27 Mayıs'a böyle geldi. Peki, geldi de ne yaptı? 27 Mayıs sonrasındakı her turlü özgürlukçü atı- lımlan bır yana bıraksak bile, salt 1961 Anayasası, 1960 "Devriminin", Türkiye'ye neler getirdiğini gös- termeye yeter. Bugünkü gençlerin hayal bile edemeyecekleri uy- gulamalan yaşamıştı Türkiye. Ömeğin, sabah elini- ze aldığınız gazetenin birincı sayfasında kimi ha- berierin "kazındığını" vegazetenin o bölümlerinin be- yaz çıktığını görürdük. O beyaz yerierdekı haberie- rin sansüre uğradığını anlardık. Ne günlerdi ama... DP muhalefetteyken ışçilere, grev hakkı da içe- ren toplusbzleşme hakkının verileceğini vaat ediyor- du. Oysa kı iktıdarında bundan söz edenler, en ha- frf deyimiyle "komünist" sayılıyordu. Bu gibi ömeklerr sayılmakla tükenmez. Ülke tam bir karanlığa gömülmek üzereydi. Ve işte 27 Mayıs Devrimi, bu koşullar altında gerçekJeşti. Peki 27 Ma- yıs'ın hiç hatası olmadı mı? Elbette oldu. Ve bunlar- dan en önemlisi; Menderes, Zortu, ve Polatkan'ın asılması idi. Zaman "hataları" unutturuyor ve asılan asıldığıyla kalarak, "evlıyalaştırılıyor". Fakat ıdamlann asıl sorumlusu, "asamazlar" di- ye ortalığı kızıştıranlarolmuştu. Şimdi kimse bunla- n anımsamıyor... 27 Mayıs Devrimi, "27 Mayısçılara" kutlu olsun. THY'de toplu iş sözleşmesi imzalandı İstanbul Haber Servisi - Türk-lş'e bağiı Hava-lş Sendikası ile kamu ışveren sendikası Türkiye Ağır Hız- met Sanayı lşverenJeri Sen- dikası (TÜHİS) arasında, THY'de çalışan 8 bin işçi adına sürdürülen toplu iş sözleşmesi anlaşmayla so- nuçlandı. THY Genel Mü- dürlüğü binasında törenle ımzalanan anlaşmaya gö- re, çalışanlann ücretlerine birinci altı ay yüzde 35 ve seyyanen 28 milyon lira; ıkinci, üçüncü ve dördüncü altı aylar için ise gerçekle- şecek enflasyon ve brüt üc- retın yüzde 5'i kadar zam yapılacak. THY'de grev ilanına bir gün kala yaklaşık 3.5 aydır süren 17. dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerin- de anlaşmaya vanldı. THY Genel Müdürlüğü'nde dü- zenlenen törenle imzalanan sözleşmeyle 17 değişik iş grubunda çalışan işçilerin taban ücretı, birincı altı ay net çrplak 94 milyon liradan 160 milyon liraya yükseldi. Sendikalı işçilerin yıllık izinleri 25 günden 30 güne çıkaniırken sosyal haklar- da da önemli artışlar sağlan- dı. Sendikasız işçilerin ya- rarlanamayacağı toplu ış sözleşmesi, 1 Ocak 1999*dan başlayıp iki yıl yürürlükte olacak. THY Yönetim Kurulu Başkanı Cem Kozlu, sözleş- me töreninde yaptığı ko- nuşmada, görüşmelerin kar- şılıklı fedakârlık ve sağdu- yu çizgisinde sonuçlanma- sının sevındıricı oldugunu, sözleşmenin anlaşmayla so- nuçlanmasından turizmin de yarar sağlayacağını söy- ledi. Hava-lş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin de konuşmasında, sözleşme- nin THY çahşanlannın or- tak başansı oldugunu vur- guladı. Ayçın. sözleşmenin beklentılennı büyük oran- da karşıladığını kaydetti. Sendika Genel Başkanı Enver Öktem ve yönetim kurulu üyelerinin 7.5 yıl hapsi isteniyor OLEYIS'te yine yolsuzhıkİLHANTAŞÇI ANKARA-DlSK'e bağlı Otel, Lokan- ta, Eğlence Yerleri tşçılen Sendikası (OLE- YİS) Genel Başkanı EnverÖktem hakkın- da "yoisuzluk yapüğı" iddiasıyla açılan davalara bir yenisi daha eklendi Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesı 'ne açılan da- vada, Öktem ve yönetim kurulu üyelen, "hizmet nedeniyİe görevi kötüye kullan- mak"tan 7.5 yıl hapıs cezalanyla yargı- lanacaklar. OLEYİS üyesi Mustafa Eldnd'nin suç duyurusuyla genel başkan Enver Öktem ve yönetim kurulu üyelen hakkında yapı- lan soruşturma üzenne dava açıldı. Cum- hunyet Savcısı Metin Ölmez tarafından hazırlanan ıddianamede. sendika yöneh- cılennın, 1998 yılında sendıkanın gerek- sinimi nedenıyle Vakıflar Bankası Gazı- osmanpaşa Şubesi'den 11 adet otomobil almak için kredi kullandıklan. 33 milyar liralık otomobil kredisı için tlcanlar Oto- motiv şirketinin devreye gırdiği belırtıldi. Bu şırketten yalnızca iki otomobil alındı- gını ve 11 otomobil ıçın alınan kredi bor- cuna karşı sendikaya aıt işhanındaki bü- rolann ipotek edildiğı belirtilen iddiana- made, daha sonra kredinin faiziyle birlik- te bankaya ödendiğı halde, alınan kredi- lerin nereye harcandığının belirleneme- diğinedıkkatçekıldı. tddianamade, "Yö- neticikrden sarfevrakı istenmiş ise de bu- giine kadar ibrat etmedikieri, bu nedenie de kredi tutannın sanıklann yedinde gö- züktüğü, sendika denetim kurulunun >^ap- dğı deneümde de alınan kredinin sarfinın tespit edilemediği anlaşıbnakta, sanıkla- nn busebeple hizmetnedeniyİegörevi kö- tüye kuDandıklan anlaşdmakta" denıldi. Iddianamede. sanıklann TCY'nın "Her biri fiile mahsus ceza ile cezalandınlır" hükmünü ıçeren 64. maddesi, "Faillerhak- kmda 1 yddan 5 yıla kadar hapû cezası" hükmünü içeren 510. maddesi ve "tka edüen zarann krymeti pek fahiş ise mah- keme cûrme mahsus olan cezayı vansıııa kadarartnnr" hükmünü içeren 522. mad- desi uyannca cezalandınbnalan istendi. Haklannda dava açılması üzerine 30 Aralık 1998 tarihınde Cumhuriyet Savcı- sı Ölmez'e ifade veren Öktem, söz konu- su tarihte sendıkalann mah sıkıntı içinde oldugunu, en düşük faızlı kredinin de ta- şıt kredısi olması nedeniyİe 33 milyar li- ra araç kredisi aldıklannı; iki araç satın al- dıklannı, ancak daha sonra bunlan sattık- lannı, krediyi ise sendikanın vergi ve si- gorta borçlannda kullandıklannı öne sür- dü. Diger yöneticiler de benzer ifadeler ve- rirken, genel sekreter Veysel Çukur, kre- di alınması kararına muhalefet ettıği için kredinin alınmasmda ve kullanılmasın- dan sorumlu olmadığını iddia etti. Çukur. genel başkan yardımcısı MehmetKahra- manoğlu'nun da bu karara muhalefet et- tığini söyledi. Sendikanın bağlı olduğu Çankaya Sigor- ta Müdürlüğü'nden 11.05.1999 tarihınde alınan ve pnm borçlannı gösteren belge- de ise, sendikanın 1996/11 ve 1999/2 dö- nemine ait toplam 80 milyar 391 milyon 999 bin 701 lıra prim, 1 milyar 301 mil- yon 15 bin 863 lıra para cezası olduğu be- lirtildi. Vergı dairesinden 12 Mayıs 1999 tarihindealınan yaayla da sendikanın ver- gı aslından yaklaşık 11 milyar lira ve ge- cikme zammından 39.5 milyar lira olmak üzere toplam 50 milyar 415 milyon 491 bin lira borcu olduğu belirlendi. Öktem hakkında açılan dava konusun- da eski Iç Anadolu Bölge Başkanı Raci Kır- dar ile eski Denehm Kurulu Başkanı Müs- lüm Ateş"in DtSK'e gönderdiğı bılgı ya- zısında, sendikanın Kızılay'dakı 10 katlı binasınm satışının da "şaibeH" olduğu ıle- ri sürülerek "1998 yılında 375 mihar lira- ya sanlan, ancak işçilerin tepkileri üzeri- ne saöşı engetenen bina. bir yıl sonra 305 miryar lira gibi komik bir rakamasadlmış- ür. Binanın saüş tarihindeki gerçek değe- ri 800 miKar iiradır" denıldi. Enver Öktem. başka bır yolsuzluk suç- laması nedeniyİe, DİSK. Yönetim Kurulu üyeliğınden 6 ay uzaklaştınlmıştı. cılık sayesind Bu kolaylıklar yatnız Şube Ötesi Bankacılık*ta, Esbank'ta var! i. Entegrasyon. Yani, Şube Ötesi biitün kanallar (EStel, aloES, ESnet) birbirine online/realtime bağlı. Bir kanaldan yaptığınız işlem sistemdeki diğer kanallara anında yansıyor. Böylece o an hangi lcanala erişebiliyorsanız, o kanalı kullanıp, tam 130 işlemi, hesabınızın son dökümünü görerek yapabiliyorsunuz. î İl^ri tarlhü PPT haw»««* «* wi««*r. Seyahate çıkacaksınız, siz yokken kiranız yatacak, bir havaleniz var, bir hesaptan bir hesabınıza virman yapmanız lazım. Şube Ötesi Bankacılık'a talimat verin, unutun. 3. Şifre Güvenfiğ Şube Ötesi Bankacılık'ta şifreniz ve hesabınız tam anlamıyla güvenlik altında. Bir bankanın tecrübesini nereden anlarsmız? Kurduğu sistemden. J Şube Ötesi Bankaalık ((fcStel aloES (|önet Size, |ub«l«rde yapabileceğiniz 130 banka işlemini fubeye gltmeden, 365 gün, 24 saat, ücretsiz olanîk yapma imklnı veriyor. ESBANKTam Hizmet Bankacılığı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle