Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 MAYIS 1999 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
Milli Hareket, Anava-
tan ve Demokratik Sol...
Kırk yıl kaynatsanız -
kaynâmayacak üç si-
yasal oluşum!..
Açın programlarını,
görün aradaki uçuru-
mu... Özellikle MHP'nin
nerelerden, nasıl bugünlere getdiğini bilme-
yen kaldı mı? FP emanetçi liderinin bir sözü
var: "Bunlar ancak iki yıl iktidariannı sürdü-
rürler." Bence iki yıl uzun bir süre, o kadar
dayanamazlar desem mi?
Biıiikte yola çıkarken arkadaşlannızı bir öl-
çersiniz. Birbirine kuşkuyla bakan iki kişinin
yoldaşlığı ilk karşılaşacaklan engele kadar-
dır. İlk engel ise çok geçmeden ortaya çıkar.
MHP-DSP ortaklığını bekleyen kaçınılmaz
sonuç ıse şimdiden belli!..
Ama ne yapacaksınız, Türkiye'ye bir hükü-
met gerek! Bütçe çıkacak, yarım kalmış iş-
lertamamlanacak, yeni yasalar vb... Üç par-
tinin anlaşacağı konularda hızmet verilecek!
Kim hangi bakanlığı almışsa orda kendi ka-
fasına göre 'icraat' yaparak!
• • •
GetelimCHP'yeL.Bukonudaöyieçokyaz-
dım ki gördüğünüz gibi uzunca bir süredir
CHP'den, Baykal ve hizbınden falart söz et-
miyorum. Yararsız bulduğumdan!.. Son ge-
nel seçimde de altı oku savunan Sol Güçbir-
liği'ni destekledim. CHP; ÖDP'nin, Sol Güç-
birliği'ni listesinde toplayan Işçi Partisi'nin
adaylarına yer verseydi, bilmem sonuç böy-
le mi çıkardı? ÖDP'nin, İP'nin adaylan bugün-
kü Meclis'te milletvekili olarak bulunsalardı
herhalde politika dünyamız çok daha güve-
nilir olurdu.
CHP'nin son kurultayı tek sözcükle utanç
vericiydi. Baykal'dan hızlı Baykalcılar neyap-
tı etti, kurultaya gölge düşürmeyi beçerdi...
Yeni genel başkan Sevgili Altan Oymen
dengeli, olgun biryapıya sahiptir. Gerçek bir
CHP'lidir. Bugün kendisini CHP'li bilen he-
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Günün İçinden
men bütün poli-
tikacılardan çok
- daha önce
CHP'yebağlan-
- mıştır. 19yaşın-
da gençlik kol-
lannda görev al-
mış, bu partinin
milletvekili, bakanı, sözcüsü, genel sekreter
yardımcısı olarak görev yapmıştır. CHP'yi içi-
ne düştüğü yenilgi çıkmazından kurtarabile-
cek pek az kişiden biridir.
AJtan Öymen'in her türlü hizipçiliği, kendi-
sine yüklenmek istenen "emanetçiliği" bir
yana iterek, CHP'nin tarihine yakışan bir ge-
nel başkan olması beklenir.
Atatürfc partisinin genel çizgisi, yöntemi,
ülküsü ortadadır. Yeni yollar, yeni farklılıklar,
nitelikler aramaya kalkmak gereksizdir. CHR
tarihsel kişiliğine kavuşursa kısa sürede çü-
rümüşlükten yeni bir dirilişe kavuşabilecek-
tir.
Yıllann dostu AJtan öymen'e başanlar di-
lerim...
• • •
Milli Görüşçüler içte dışta Türkiye'nin me-
zannı kazmak çabasında!.. Buna birtakım
gafiller de yardımcı olmak isteğinde!.. Eyle-
me çağırmayan her türlü düşünce serbest-
çe yazılıp söylenmeliymiş! Bu ülkeyi parça-
lanmaya, şeriatçı bir düzene geçmeye çağı-
ran yazılar, konuşmalar, toplantılar tarn bir öz-
gürlük içinde gerçekleştirilmeliymiş! Düşün-
ce özgürlüğünü önleyen yasalar değiştiril-
meliymiş!..
Bu sava en güzel yanıt, Cumhuriyefm sa-
lı günkü başsayfasında yer alan kara çarsaf-
lı, peçeli kadının sözleridir: "Demokrasi her-
kes içindir." Demokrasi derken, şeriat kafa-
sının, yönetiminin gerçekleştirilmesidir, di-
yorlar açık açtk... Bizi de uyutmak istiyotiar.
Demokrasiyi yok etme özgüriüğü demok-
rasi midir? Önce bunun üstünde bir düşün-
sek...
27 Mayıs Devrimi ve Getirdikleri...
HVKK
1
NURER UĞURLU
4Mayısl950'deTürki-
ye'de genel seçimler ya-
pılmış, bu seçimler so-
nunda Demokrat Parti
408, Cumhuriyet Halk
Partisi 69, Millet Parri-
si 1, bağımsızlar da 9 milletvekil-
liği kazanmışlardı. Böylece De-
mokratParti,kesin çogunlukla ik-
tidara gelmişti. Dokuzuncu Tür-
kiye Büyük MiBet Medisi, tstanbul
Milletvekili Celâl Bayar'ı cum-
hurbaşkanlığına seçmış; Aydın
Milletvekili Adnan Menderes de
Demokrat Partı'nin ilk hükümeti-
nikurmuştu.
14 Mayıs 1950 seçimleri, 21
Temmuz 1946 seçimlerine göre
tam birgüven ortamı içinde yapıl-
mış, böylece Türk halkı siyasal
olgunluğunun yeni ve ilgi çekici
bir örneğini göstermişti. Çeyrek
yüzyıl sürmüş bir iktidann yerine
yasal yollarla yeni birpartinin gel-
mesi, ülke içinde olduğu kadar,
yurtdışında da olumlu karşılan-
mış, buna "yeni inkılâp hareketi",
"kansz inküâp" gibi adlar veril-
miş. nitelemelerdebulunulmuştu.
tkinti Dünya SavaşTndan son-
ra, özellikle Bati iilkelerinde bü-
yük kalkınma hareketleri başla-
mıştı. Tûrkiye bu büyük dünya sa-
vaşına katılmamakla birlikte. gü-
venliğini konımak için her an sa-
vaşa girecek gibi hazırlanmış, bu
nedenle ülkenin ekonomik yaşa-
mı durgunlaşmış, çeşitli sıkıntılar
başgöstermişti. İkinci Dünya Sa-
vaşı sonunda kurulan Demokrat
Parti, yeni bir ekonomik düzenle
bu sıkıntılann üstesinden gelebi-
leceği yolunda kamuoyunda bir
kanı uyandırdığı için büyük bir
oyçokluguyla iktidara geçmişti.
1950'den sonra Demokrat Par-
ti iktidan, ekonomik yaşamın çe-
şitli dallannda büyük bir atılımla
yeni •yatınmlara girişti. Bayındır-
lık alanında şehirciliğe, köy yol-
lannın yapımına, içme suyu ol-
mayan köy ve kasabalara öncelik
verdi. Yeni barajlar yapılmasma,
elektrik santrallan kurulmasına
çaltşıldı. Tanm aianmda, makine-
den yararlanılması için dış yar-
dımlar alındı. Yeni şeker, çimen-
to, tekstıl fâbrikalan açıldı. Bütün
bu çalışmalar ülkenin ekonomik
yaşamına büyük hareket ve canlı-
lık kazandırdı; haik arasında hoş-
nutluk uyandırdı.
Ne var ki, yapılan bu yatınmlar
ve yürütülen büyük işler, birbirle-
riyle bağlantılı bir düzen içinde ve
bütün gelişmeler göz önünde tu-
tularak ana birplana dayandmlma-
mıştı. Bu nedenle 1956'dansonra
önemli ölçüde sermaye gereksi-
nimi başgöstermeye başladı ve
Türk parasının değeri düştü. Her
çeşit eşya ve yiyecek maddeleri-
nin fiyatlan yükseldi, pahalılık
arttı. Bu durum, halk arasında hü-
kümete karşı olumsuz bir tepki
oluşturdu. Cumhuriyet Halk Par-
tia ve basın, Demokrat Parti'nın
bu politikasını eleştirmeye girişti-
• İ.1- ~'•••**"••>
Kalbimizi zaten biliyorsunuz.
Şimdi gelin, beynimizi keşfedin.
İspanya Sanayi Fuarı 1-6 Haziran 1999. Dünya Ticaret Merkezi, İstanbul
Bildiğiniz ispanya: Yaptığı her işe kalbini koyan,
tutku dolu bir ülke. Bir de keşfedilmeyi bekleyen
ispanya var: Yaptığı buluşlar ve keşiflerle önder,
güçlü, yaratıcı, zeki bir ulus; tıp alanında
en ileri düzeyde teknoloji geliştiren bir ülke.
Expotecnia 99, size ispanya'nın bilmediğiniz yönünû,
modern imajını göstermek için düzenlendi.
Expotecnia 99'da 300'den fazla ispanyol firması;
tarım, endüstriyel üretim, elektronik, mühendislik,
sağlık ve hizmet alanlarında sundukları teknolojik
çözümleri sizlerle paylaşacak. Orada; bildiğinizden
farklı, rekabetçi, dışa açık ve herkesin
yararlanabileceği ortak projeler üstlenecek bir
İspanya göreceksiniz. Gelin ve bu İspanya'yı
keşfedin. isme özel giriş kartınızı (0212) 280 81 51
numaralı telefondan isteyebilirsiniz. Expotecnia 99
hakkında her türlü ayrıntılı bilgiyi
www.expotecnia99.com adresinden alabilirsiniz.
Bilmediğiniz
İspanya'yı keşfedin.
ler. Iktidar, bu eleştirilere katlana-
madı. sert önlemler alma yoluna
gitti. Böylece ekonomik bunalı-
ma bir de özgürlük sorunu eklen-
miş oldu. Bu durum üniversite
gençliğini harekete geçirdi. Önce
İstanbul 'da, daha sonra Ankara 'da
gençler hükümete karşı gösteriler
yapmaya başladılar (27-28 Nisan
1960). Hükümet, gençlerin bu ha-
reketlerine karşı sert önlemler al-
dı. İstanbul ve Ankara'da sikıyö-
netim ilan edildi. Sıkıyönetime
karşın İstanbul ve Ankara'da öğ-
renci hareketleri, direnişleri de-
vam etti. Öğrencilerle güvenlik
güçleri arasında kanlı çatışmalar
oldu (tstanbul 'da Turan Emeksiz,
Nedün Özpulat öldüler; Rektör
Ord. Prof. Dr Snktık Sami Onar,
Hüseyin Onur vb. yaralandılar).
Bu durum ülkenin siyasal havası-
nı o kadar ağırlaştırdı ki, bir "kar-
deş kavgaa" çıkmasmdan kuşku
duyulmaya başlandı.
İşte bütün bu nedenlerle, Türk
Sflahh Kuvvetfcri 27 Mayıs 1960
sabahı ülkenin yönetimine el koy-
du. Türk Silahlı Kuv-vetleri adına
yayımlanan bildinde, bu hareke-
tin amacının, kardeş kavgasını ön-
lemek, ulusal birliği konımak, de-
mokratik düzenın yeniden kurul-
masına kadar partiler üstü bir an-
layışla ülkeyi yönetmek olduğu
açıklandı. Aynı bildıride, Türki-
ye'nin antlaşmalanna, ınsan hak-
lanna, Birleşmiş Milletler Anaya-
sası'na ve Atatürk'ün "Y\ırtta ba-
nş, dümada banş" ilkesine bağlı
kalınacağı da yer aldı.
27Mayıs 1960sabahı, Türk
Silahlı Kuvvetlen ülkenin
her yanında duruma egemen
olmuş, yönetime el koymuş,,
eski yöneticiler sorgulan ya-
pılmak üzere tutuklanmıştı.
Bu arada. hareketin başında
Orgeneral Cemal Gûrserin
bulundugu da duyurulmustu.
Aynca Cemal Gürsel, Türk
Silahlı Kuv\
r
etleri'nin Baş-
komutanlığı'nı \-e DevletBaş-
kanhğınıda üzerine almış bu-
lunuyordu. 27 Mayıs'ı izle-
yen günlerde, devrim hareke-
tini yönetmış subaylardan ku-
rulan Milli Biriik Komite-
si'nin üyelerinin adlan da
açıklanmıştı.
28 Mayıs'ta, siyasal parti-
lerle bağlantısı olmayan uz-
man ve tanınmış kişilerden
oluşan birhükümet kuruldu.
Bu arada TürkiyeBüytkMI-
let Meclisi kapatıldı, siyasal
partilerin çalışmalan yasakr-
İandı ve bilim adamlannm
yardımıyla geçici biranaya-
sa hazıriandı. Bu anayasaya
göre Milli Biriik Komitesi,
ulusal egemenliğin temsilci-
si oldu, yasama ve hüküme-
ti denetleme yetkisini üzeri-
ne aldı. Devlet ve Milli Bir-
iik Komitesi Başkanı Cemal
Gürsel, 13 Kasım 1960'ta ko-
mhe'nin yeniden düzenlen-
di ğini ve yeni anayasanın de-
mokratik yöntemlere uygun
olarak hazırlıklanna girişil-
diğini duyurdu. Bu amaçla
oluşturulan Kurucu MecBs
6 Ocak 1961 'de çalışmalan-
na başladı. Yeni anayasa kı-
sa sürede hazıriandı ve Ku-
rucu Meciistarafindan kabul
edildikten sonra halkoyuna
sunuldu (9 Temmuz 1961).
Çogunlukla kabul edilen ye-
ni aıuyasa yürürlüğe girdi.
1%1 Anayasası diye anı-
lan yeni anayasa tek Meciis
yerine, Mibet Medfainı ve se-
nato meclisi'ni ve ıkisinden
oluşan Türkiye Büyük Mfl-
let Meclisi adıyla olmak üze-
re üçlü bir "medis sjsttmi"
getirmışti. Yürütmede cum-
hurbaşkanının tarafsızlığını
ve birtek dönem (yedi yıl) se-
çilmesi ilkesini koymuştu.
Yargıda mahkemelerin ba-
gımsızlıgını ve yargıçlann
güvenliğini saglayan yeni il-
keler getirmiş ve örgütler
kurmuştu. Aynca anayasa ile
ilgili ve bellı konularda çıka-
cak anlaşmazlıklarüzerinde
kesin yargı vermek yetkisi-
ni taşıyan bir Anayasa Mah-
kemesi'nin kurulmasını da
öngörmüştü. Ekonomik alan-
da, devlete sosyal adaleti ger-
çekleştirici yollar göstermiş
ve planlı birkalkınmanın uy-
gulanabilmesi için Devlet
PtanlamaTeşkflatı'nın oluş-
tunılmasını istemişti.
Anayasa'nın halkoyuyla
kabulünden sonra genel se-
çimlere gidilmiş, seçimler
sonunda hıçbirparti, hüküme-
ti kurabilmek için gerekli ço-
ğunluğu sağlayamamıştı. Bu
durumda, demokratik gele-
neklere uyularak, ülkemiz-
de ilk kez, bir "karma hiikü-
met" (koalisyon) kurulmuş-
tu. Böylece 27 Mayıs 1960
Devrimi ile ülke yönetimini
ele almış bulunan MiDi Bir-
iik Komitesi, görevini sivil
yönetime bırakmış oldu.
Kısaca tarihsel oluşum ve
gelişimini verdiğimiz 27Ma-
yıs Devrimi, Türkiye'nin si-
yasal ve toplumsal yaşamın-
da, getirdiği yeni anayasal
düzen ve gerçekleştirdiğı ku-
rumlarla çok önemli, ilgi çe-
kici bir aşama olmuştur.
PENCERE
Temel SoruL
Geçen haftanın cumartesi ve pazar günleri
YDD'ye ilişkin iki yazı bu köşede yayımlandı. İlk
yazının özeti aşağı yukarı şöyleydi:
"YDD'nin ağııiığtnı Türkiye köküne kadaryaşı-
yor, Yeni Dünya Düzeni'ni belirieyen temel has-
talıklann pençesindeyiz:
1) Zengin ülkelehe aramızdaki ekonomik uçu-
rum derinleşiyor.
2) Ülke içindeki zengin-fakir makası açılıyor.
3) Ülke içinde bölgesel farklılıklar büyüyor.
4) Dış borçlaha yabancı zenginlere, iç borçlar-
la yerli zenginlere borçlanma katlanıyor; faiz yü-
kü dayanılamayacak ölçüde ağıhaşıyor.
5) Dışardan pompalanan din ve mezhep kav-
galan yoğunlaşıyor, irtica tehlikesi Türkiye'nin ge-
leceğini tehdit etmeye başladı."
•
Pazar günü çıkan ikinci yazının özeti, temel iki
soruda odaklanıyordu:
Batı uygarlığı insan haklannın anayurdu!.. Insan
haklan Aydınlanma Çağı"n\r\ ürünü, fabrikanıntü-
retimi!.. Sanayileşmiş ve zenginleşmiş coğrafya-
da insan haklan var. Ancak yoksul, geri, geiişme-
miş, tanmdan endüstriye geçememiş toplumlar-
da insan haklan yok, ya da eksik!..
Yoksul toplumlann insan haklarına ve demok-
ratik düzene kavuşabilmeleri için sanayileşmele-
ri, zenginleşmeleri, kalkınmalan, sonuçta "Baü"d\-
ye anılan uygarlık dünyasının maddi düzeyine eriş-
meleri, hiç olmazsa yakınlaşmaları gerekiyor.
Ancak YDD bunu engelliyor...
Bu durumda iki soru oluşuyor:
1) YDD zengini daha zengin, yoksulu daha yok-
sul yaptığına göre insanhk büyük çoğunluğuyla
insan haklanna nasıl kavuşacak?..
2) YDD'yi insanlığa tek model olarak dayatan
(başta ABD olmak üzere) zengin devletlenn insan
haklan bahanesiyle kimi yoksul ülkeye baskı po-
litikalan uygulamalan, kimi zaman bu yöntemlen
savaşa dek tırmandırmalan, temelde birsömürü
politikasının aracına mı dönüşmektedir?..
Batı, 19'uncuyüzyıldaOsmanlıdevletini "insan
haklan" gerekçesiyle baskı altına almıştı; ama
"Büyük Devletler"\n (Düvel-i Muazzama) gerçek
amacı, imparatorluğu parçalayıp bölüşmekten
başka bir şey değildi.
Yoksulların önü tıkandığına göre, insan haklar
dünyada sürgrt bir avuç zenginin lüksü mü olacak?.
•
YDD'nin içeriğini, "Küreselleşme"n\n anlamın
irdeleyen yazılara, 199O'lı yıllar boyunca Cumhu-
riyet'te önemle yer ayırdık. Batı'da bu konudak
ilk eleştiriler Fransa'da "Le Monde Diplomatiçue'
çevresınde odaklanan bir gruptan geliyordu. Çe-
şitli kaynakların taranması, verilerin dökümü, eleş-
tirel yaklaşımın gelişmesı zaman aldı. 2000'in eşi-
ğinde dünyanın çıplak gerçekliği apaçık ortaye
çıktı. Birleşmiş Milletler'den Dünya Bankası'ng
değin kurumlann yayınlan meydanda...
Türkiye'deki Amerikanofıl medya, konuyu özel-
likle görmezlikten geliyor.
-*• -^g •• >ı3F '• <>ı»bn>i
Bizde geçerli olan düzen, Batı'nın önğördüğü li-
beralizm biledeğil...
Liboşizm!..
19'uncu yüzyıl kapitalizminden daha beter biı
yağma düzeni!.. Mafya, çetecilik, uyuşturucu ti-
careti, banka rezaletleri, paradan para kazanmak
tefecilik sarmalı, tarikat holdingleri, cemaat şir-
ketleri, dinci politika, etnik savaşım ve piyasadî
eşkıyalık egemenliği!.. Aklı başında ve dürüst işa
damının girişim olanaklannı tıkayan haksız reka-
bet ortamında, devleti söğüşlemek üzerine biı
adaletsizyanş...
Insan haklan ve demokrasi hangi temel üzeri-
ne yükselecek, söyler misiniz?
A]*
GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTT1RMA İLANI
KJMARAŞ/PAZARCIK İCRA MÜDCRLCĞÜ'^^DEN
DosyaNo: I998'l8 Talımat
Saolmasına karar venlen gaynmenkulün cınsı, kıymetı, adedı, e\-
safi 1- K..Maraş ılı. Pa2arcık ılçesı, Y. Pazamk Mahallesi imann 243
ada, 5 nolu parselinde teşkıl eden 649 m2 avlulu kaıgir bına olarak
inşa edilen ve halen mesken olarak kullanılan altı 30 tn2 ahır olarak
inşa edilmış ve halen ahır olarak kullanılan bölümlerden oluşmakta-
dır. Sözkonusu taşınmaz mal Pazarcık ılçesının Y.Pazarcık Mahalle-
sı'nde güne> ve ban cephesi yola bakan mahallenın orta deferde sa-
yılan bir yermdedır. 15 05.1998 tanhlı kıymet takdiri raporu ile taşın-
mazın 3.670.435.OOO. TL (üç milyar altı yüz yetmiş müyon dört yüz
otuz beş bra) edebıleceğı tespıt edilmiştır. 2- K.Mara? ili, Pazarcıİt fl-
çesı. Y. Pazarcık Mahallesi imann 350 ada, 24 nolu parselinde teşkıl
eden 2119 m2 arsa üzerine 140 m2 avlulu kargir bina olarak inşa edi-
len ve halen mesken olarak kullanılan bölûmü ile tamamı 12 m2 ba-
raka olarak ınşa edilen ve şu an kullanılmayan enkaz halındeki bö-
lûnıden oiuşmaktadır. Sözkonusu taşınmaz Pazarcık ilçesı Y.Pazar-
cık Mahallesi Kahraman Maraş Malatya yolu üzennde, mahallenin
orta degenk sayılan kısmındadır. Aynca ımarda kaydı bulunmadı-
ğından gecekondu sayılmaktadır. 15.05.1998 tarihü kıymet takdın
raporu ile taşınmazın 7.244.422.000. TL (yedı milyar iki yûz kırk
dört milyon dört yüz yirmi iki bin) edebileceği tespit edilmiştir.
Gaynmenkulün satış saatı. 243 ada 5 p: 09.00-09.30 arası
350 ada 24 p: 09.30-10.00 arası Saüş jartbn: 1- Satış. 05/07' 1999
günü saat 09.00'dan 10.00'a kadar Pazarcık lcra Müdurlüğü odasm-
da açık arttırma suretıyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmın edilen
kıymeün jüzde 75'mı ve rûçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mec-
muunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir
bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arturamn taahhüdü baki kalmak şar-
tıyla 15/07/1999 günü aynı yerde \e saatte ikinci arttırmaya çıkanla-
caktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edılememışse gayrimenkul
en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ılamnda gös-
tenlen mûddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar kı
arttırnıa bedelınin maluı tahmin edilen kıymetinin yüzde 40'mı bul-
tnası ve satış ısteyemn alacağına rüçhanı olan alacaklarm toplamın-
dan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaşnrma
masraflanm geçmesı lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa sa-
tış talebı düşecektır. 2- ArtOnnaya ıştırak edeceklerin, tahmin edilen
kıymetin >r
üzde 20'sı nıspetmde pey akçesi veya bu miktar kadar mil-
li bir bankanın temınat mektubunu vennelen lazımdır. Satış peşın pa-
ra iledir. alıcı istedığinde 20 günü geçmemek üzere mehıl verilebilır.
Tellalıye resmı, ihale pulu, lapu harç ve masraflan alıcıya aıttır. Bı-
rikmiş vergıler satış bedelinden ödemr. 3- lpotek sahibi alacaklüarla
diğer ılgilılerin (*) bu gayrimenkul üzenndekı haklannı, hususiyle
faiz ve masrafadair olan iddialannı da>anağı belgelen ile on beş gün
içinde dairemıze bıldirmelen lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sı-
cili ile sabıt olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır. 4- lhale-
ye katılıp daha sonra ihale bedelmı yatırmamak surenyle ihalenin
feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefılleri, teklif ettıkleri bedel ile
son ihale bedeli arasındakı farktan ve diğer zararlardan ve aynca te-
merriit faızinden müteselsılen mesul olacaklardır. thale farkı ve te-
merrüt faizı aynca hûkme hacet kalmaksızm daıremızce tahsıl oluna-
cak. bu fark. varsa öncelikle temınat bedelinden alınacaktır. 5- Şart-
name. ılan tanhınden inbaren herkesın görebılmesı için dairede açık
olup masran venldığı takdırde ısteyen alıcıya bir örneğı gönderilebi-
lır. 6- Satışa ıştırak edenlerin şartnameyı görmüş ve münderecatını
bbul etmış sayılacaklan, başkaca bılgı almak isteyenlenn 199S'18
Tal sayılı dosya numarasıyla mûdürlügumüze başvurmalan ilan
olunur. 17/05/1999 (*) tlgılıler tabmne ırtıfak hakkı sahıplen de
dahıldır. Basın: 23555