Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 MAYIS 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
H i J v U i ı V / İ T J J . / ekonomi(öcumhuriyet.com.tr 13
Vergi gelirlerindeki gerileme, bütçe açığmdaki artış, daralan talep ile faizlerdeki yükseliş endişe yaratıyor
Rakamlar sanayiciyi korkuttu
• İSO Başkanı Kavı, "'Sanayi
sektörü, mali sektöre devamlı
kaynak aktanyor. Girmişiz bir
çarka, her gün faiz öde.
yeniden borçlan. Bu işlerin
neresinde akıl var, neresinde
hesap var?" diye konuştu.
Ekonomi Servisi - lmalat sanayıindekı
kan kaybı, dış tıcaret venlen, ılk dört ay-
da 3.5 katrilyona davanan bütçe açığı \e
faizlerdeki yükselme eğılimı sanayiciyi
ürküttü. Mevcut yapı ıçınde gıdıiecek yo-
lun kalmadığını belinen lstanbul Sanayi
Odası (ÎSO) Başkanı Hüsamettin Kavi,
".Artık vasat, basiretsiz hükümetiere ül-
kenin tahammülüsok" derken ISO mec-
lis üyesı Memduh Hacıoğlu da "Hükii-
metten kendimiz için değiL Türkiye içiıı
istekierde bulunmalıyiz" diye konuştu.
tstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) ma-
yıs ayı olağan meclıs toplantısında Tür-
kiye'nin içınde bulunduğu resesyon or-
tamı ve çıkış önerileri konuşuldu. Top-
lantıda rakamlann tartışılacak bir yanı-
nın kalmadığını dıle getıren İSO Baş-
kanı Kavı. bütçe açığının 1999 yılında
en iyimser tahminle 10 katrilyonu bu-
lacağmı anımsatarak "Borçlar artıyor.
Karsılıksız çektahsilatından alınan komisyonyüzde 50yecıkabiliyor
Çek mafyasının yükselişi
FATMA KOŞAR
Piyasalardaki durgunluğa paralel ola-
rak karşthksız çıkan çek sayısı gıderek
artarken. bu durum mafyanın ekmeği-
ne yağ sürüyor. Daha önceleri karsı-
lıksız çek tahsilatından yüzde 10 civa-
nnda pay alan mafyanın tahsilat payı-
nın yüzde 50"ye vardığı vurgulanıyor.
Türkiye'de yaşanan sermaye sıkıntı-
sı her alanda "'vade'yi ön plana çıka-
nrken, fınansman sıkıntısı nedeniyle he-
men her işin "borcads^air yürütülme-
sanavi sektörü, mali sektöre devamlı kay-
nak aktaroor. \e özel sektörde yatınm
var, ne kanıu alt\apı \atınmı yapabili-
yor. Girmişiz bir çarka, her gün faiz öde,
yeniden borçlan. Bu yapdan işlerin ne-
resinde akıl var, neresinde hesap var?
Mevduata > üzde 100 güvence ver, ban-
kalan denetleme, Hazine'ye iş yaptır-
si, borçlann zamanında ödenmesinin
önemini artünyor. Finansman sıkıntı-
stnm giderek büyümesine, ışsızlikten
ve reel ücretlerin gerilemesinden kay-
naklanan talep daralması ile durgunluk
ekJenınce işler "'tçindençıkıiaınaz'' ha-
le geldi. Söz konusu olumsuzluklar
başta olmak üzere çeşitli nedenlerle gi-
derek artan karsılıksız çek sayısının bu
yılki ortalaması ayda 100 bine ulaştı.
Geçen yıl toplam 1 milyon 88 bine
ulaşan karsılıksız çeklerin de "Paramı
tahal et,yan5uu *tn
iUşkiy»"' geliştir-
ma. bankalann içini boşalt Bu devlet
garantisi ile halkı soymaktır"1
dedi.
*TL dandik para'
Toplantıya konuk konuşmacı olarak
katılan iktisat profosörü AsafSavaş Akat
da ekonomide çözümsüz bir tablo orta-
ya koyarken TL'yi "dandik para" olarak
diğine dikkat çekiliyor.
Marmara Oniversitesi öğretim üye-
si Prof. Dr. Osman Altuğ, piyasalarda
yaşânan durumu "2 milyon kişinin bir-
biriyle kavgalı ohnası ve ekonomik ba-
nşm bozulmasr olarak yorumlarkenes-
naf ve tüccar, "nakitsıktşıktığma" bağ-
lıyor. Esnaf, karşılıkstz çeklerin tahsi-
latında. "işbitiriciler''in önemli birro-
lü bulunduğunu belirterek "İşler an-
cak böyle yürüyor. Sonuçta yansmı al-
sa da hiç alamayacağınız paraıuzm ya-
nsmı kurtanyor" şeklinde konuşuyor.
nıtelendirdi. Ekonominin bir yol ayn-
mında olduğunu dile getiren Akat, sanıl-
dığı gibi Türkiye'nin yapısai sorunlan-
nın bütçe ve kamu açığı olmadığını kay-
dederek "Enflasyonla kamu açığı ilişkisi
yanltştır. Türkiye"ninen önemliyapısaiso-
runu, Türkiye'nin parasız olnıası ve var-
mış gibi yapmasıdır. Türkiye'nin parası
dandik paradır.Tedavüldedolaşan 14-16
nıiryar dolar olduğu halde TL olarak pi-
vasada dolaşan paranın değeri sadece 4
mih ar dolardır. Bu nedenle bir numara-
lı yapısai reform para refomnıdur" dedi.
Aİcat Türkiye'nin 1999 yılında en iyim-
ser tahminle yüzde sıfır büyüyeceğini
anımsatarak sanayi dünyasmın istediği
devalüasyonun yapılması durumunda enf-
lasyonun tırmanacağını, faizlerin artaca-
ğım ve iç talebin daha da düşeceğini an-
latırken para basılması halinde de aynı sar-
malın yeniden işleyeceginı söyledi. Mem-
duh Hacıoğlu ise yeni kurulacak koalis-
yona değinerek "Ahşdmadık bir koaüs-
yon kuruluyor. Ancak Türkiye son yülar-
da çok sayıda aJışılmadık koalisyon gör-
dü ve buna da alıştT diye konuştu.
ASO Başkanı: Siyasi sabotaj
Benzer şeylerin konuşulduğu Ankara
Sanayi Odası meclis toplantısında da kı-
sır politik çekişmelere tepki gösterildi.
ASO Başkanı ZaferÇaglayan. ekonomi-
nin siyasi sabotaja uğradığını dile geti-
rerek "Enflasyon yeniden yükselme eği-
liminc girmiş, bütçe açağı daha ilk dört
ayda dakidada 20 milyar açıkla geçen y>
la göre >iizde 163 artmışür. Özel sektör
içiıı bu rakamlar daha vahimdir" dedi.
OECD, Türkiye'nin tanma desteğini arttırdığmı savunurken TZOB, istihdam payına dikkat çekti
Tamıula rapor çelişkisi
Ekonomi Servisi - IMF ve Dünya
Bankası tarafından Türkiye gıbı kal-
kınmakta olan ülkelere "koşullanna
uymadığı halde" davatılan tarımda
tam liberalizasyonun yaşama geçinl-
mesi için art arda "Tanma çok destek
veriyorsunuz'" raporlan hazırlanıyor.
Son olarak Ekonomik Işbirlıği \e Kal-
kınma Teşkilatı (OECD) tarafından
hazırlanan tanm raporunda. 1996-
1998 döneminde, Türkiye'nin üye ül-
keler arasında, tanm sektörüne deste-
ğini arttıran iki ülkeden biri olduğu öne
sürüldü.
Üretici eziliyor
Kendı kendine yeten bir
ülke konumundayken son
yıllarda tanm ürünlennde
'ıdrşalıma yönelen ve ulu-
%&iesi gîda firmaisrtncâ'
"girilmeye değer pazar"
olarak değerlendirilen Tür-
kiye'de nüfusun yüzde 45'ı
hâlâ söz konusu alanda istihdam edi-
liyor. Türkiye'de, aynca. üretici yük-
sek maliyetler altında ezilerek üre-
timden kopma noktasına gelıyor.
Bu gerçeklerin göz ardı edildiğı 'ta-
runaçokdestek verildiği' söy lemlenn-
de son 20 yıldır tanmda uygulanan ve
"*Türkçiftçisini, desteklendigi için ma-
li) etlerin çok daha düşük olduğu ge-
lişmiş ülkelerin üreticish le" rekabete
zorlayan politıkalann dogurduğu so-
nuçlar da hesaba katılmıyor.
OECD'nın raporuna göre, 1996-
1998 dönemı içınde üye ülkeler ara-
sında Gayn Safi Yurtiçı Hasıla'nın
(GSYİH) yüzde 1.32'sıne gerileyen
ortalama toplam destek seviyesinın
Türkiye'de yüzde 8.58'e yükseldiğı
savlandı. Türkiye ile birlikte tanma des-
teğini arttıran Polonya'da da bu ora-
nın yüzde 3.15'e çıktıgı belirtıldi.
Rapora göre. OECD bölgesindeki
destek sev iyesı 1991 -1993 dönemin-
de GSYİH'nın \-uzde 1.71'i, Türki-
ye'de ıse yüzde 6.37'si düzeyinde bu-
• OECD raporunda,
tanma desteğin
arttınldığı savlanırken
TZOB, istihdamda
yüzde 42'lik pay alan
gerilediğine ve
tanmsal ithalattaki artışa dikkat çekti.
lunuyordu. OECD'nın hazırladığı
"OECD Ülkelerinde Tanm Politika-
larT adh rapora göre. 1996-1998 dö-
neminde. üve ülkelerin tanma yap-
tıklan toplam destek de 348 milyar 802
milyon dolar olarak gerçekleşti.
İthalat artış gösterdi
Geçıcı venlere eöre de. Türkiye'de
1997 yılında GSYfrTnin yüzde 8.93'ü
olan toplam tanm desteği. 1998'de
yüzde 10.67 seviyesineçıktı. 1997'de
17 mılyar dolar olarak gösterilen bu
destek 1998 yılında 22 milyar 830
milyon dolara yükseldi.
Bu arada. Türkiye Zıraat Odalan
Birhğı'nın (TZOB) "Zirai İktisadi
Rapor 1997-1998" konulu raporun-
da. tanm ürünlerinin ihracattaki payı-
nın son yıllarda azaldığı. ıthalatta ise
artış eğılimi olduğuna dikkat çekildi.
Rapora göre ihraç edilen ürünlerin
yüzde 20'sini, ithal ürünlerinin ıse
yüzde 10'unu tanm ürünleri oluştu-
ruyor Bu durumun tanmsal dış tica-
retin iyi durumda olmadı-
ğının göstergesi olduğu
kaydedilen raporda, "1979-
1994arasmdatanmda yüz-
de 15 büyüme olurken, nü-
fus yüzde 41 arttL Sadece
nüfus artışmdan kaynak-
lanan talep arnşını bOe kar-
şüayacak tanmsal üretim
artışı sağlanamadı" denil-
di. Türkiye Ziraat Odalan
Birliği'nin raporunda. 1998 yılı iti-
banyla istihdamda tanmın payının
yüzde 42, sanayinin payının yüzde 17
olduğuna dikkat çekildi.
Türkiye'de tanm topraklannın artan
bir şekilde sanayi. konut ve kamu sek-
törü yatınmlan gibi farklı amaçlarla
kullanıldığı da vurgulanan raporda, bu
nedenle Sakarya. Bursa, Çukurova,
Mersin. Antalya, Izmir, Trakya ve bir-
çok yörede verimli tanm arazisinin gi-
derek yok edildiğı vurgulandı.
Rekabet Kurulu^nda
Aktaş Elektıık soruşturnıası
HACERGEMİCİ
lstanbul Anadolu yakasında elekt-
rik dağıtımını üstlenen Aktaş gözaltın-
da. Rekabet Kurulu olduğu halde
1997"de Enerjı ve Tabıi Kaynaklar Ba-
kanlığı ile Aktaş arasmda yapılan söz-
leşmenin kurula göndenlmemesi. Baş-
bakanlık Teftiş Kurulu tarafından tes-
pıt edilen ve Aktaş'ın birçok ıhalesı-
nı kendi paravan şirketlerine verdiği yo-
lundaki iddialar. Rekabet Kunılu tara-
fından incelemeye alındı. Kurulun söz
konusu ıncelemeyi Elektrik Mühendıs-
leri Odası'nın başvurusu üzenne baş-
lattıgı öğrenildi.
Danıştay Dava Daireler Genel Ku-
Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından
saptanan Aktaş"ın birçok ihalesini kendi
paravan şirketlerine verdiği yolundaki
iddialar, Rekabet Kurulu tarafından da
incelemeye alındı.
rulu'nun Istanbul'un Anadolu yakasın-
da elektnk dağıtımı yapan Aktaş'la il-
gilı olarak aldığı yürütmeyi durdunna
karannın uygulanması için kıtle ör-
gütlerinm baskılan sürerken, Rekabet
Kurulu'nda da Aktaş'la ilgilı incele-
me başlatıldı. Kurulun konuyla ilgili
ön araştırma başlattığı çalışmanın ta-
mamlanmasırun ardından hazırlanan ra-
porun kurul yönetimine sunulacağı
kaydediliyor.
Eleman sa\ısı lasıtlı
Ancak sadece 6 uzmanla ön araştır-
mayı yürüten kurulda kısıtlı eleman
sayısı dosyalann birikmesine ve so-
nuçlann gecıkmesine neden olduğu
içın ınceleme safhasının uzun sürece-
ği tahmin ediliyor. Kurula geçen yıl top-
lam 564 başvuru yapıldığı göz önüne
alındığında gecikrnenin de nonnal ola-
cağı ıfade ediliyor.
Halen Teknik Daire tarafından sür-
dûrülen incelemenin yaklaşık biray ön-
ce EMO tarafından yapılan başvuru
üzerine başlatıldığı belırtıliyor.
EMO'nun Aktaş'la ilgili Rekabet Ku-
rulu'na yaptığı itırazda kısaca şöyle de-
nihnişti: •'Aktaş'la bakanlık arasında
1997'de imzalanan imtivazsözleşmesi,
o sırada Rekabet Kurulu olduğu hal-
de onun ona> ı olmadan işleme girtniş-
tir. Bu nedenle sözleşmenin iptaü gerek-
mektedir. \"uıe Başbakanbk Teftiş Ku-
nılu raponı ile tespitedildiğı üzere Ak-
taş ihaielerini aynı binada faaliyet gös-
terdiği para\an şirkedere vemiekte ve
haksız rekabet ortamı yaratnıaktadır.
Kurulun bu unsuıian göz önüne ala-
rak Aktaş'ın göre\ lendirihnesi karannı
gözden geçirmesi gerekir."
Devlet Başkanı Cardoso da özelleştirme ihalesine bulasmıs
VeBmufya'dadakasetskandah
Bsritya DevletBaşkanı Cardoso.
Ekonomi Servisi - Gelişmekte olan
ülkelerdeki özelleştirme ihaleleri.
skandallar doğurmaya devam ediyor.
Türkıve'de Türkbank ihalesınde
yaşanan 'kaset skandalı'mn bir benzeri
de Brezilya'da ortaya çıktı. Sao
Paulo'da basılan Folha gazetesinin
' yayımladığı 46 telefon konuşması
kaydı. Brezilya Devlet Başkanı
Fernando Henrique Cardoso'nun geçen
yıl 19 milyar dolara satılan ulusal
telefon şirketi Telebras'ın
özelleştirilmesinde nüfuzunu
kullandığını ortaya koydu.
Skandal. BreziKa'nın düzelmeye
başlayan ekonomik durumuna ilişkin
umutlan tekrar yıkarken Sao Paulo
Borsası'nda Bovespa Endeksi'nin dün
yüzde 5 oranında düşmesine yol açtı.
Kasetlerde. Cardoso'nun Telebras'ın
özelleştinlmesı ile ilgili olarak yaptığı
bir görüşme yer alırken Telebras
ihalesınde Cardoso'nun destek verdiği
grubun ihaleyi kazanamaması da dikkat
çekiyor. Hükümet sözcüsü Arthur
Vlrgflio, Cardoso'nun suçlu
sayılamayacağını. çünkü özelleştirme
ihalelerinde fiyat yükseltmenin
hükümetin görevi olduğunu öne sürdü.
Cumhurbaşkanlığı sözcülüğünden
yapılan açıklamada ise "kasetterin
yasal olmayan şeldllerde yapılan
kayıdar olduğu için dikkate aiınmaması
gerektiği'' ıfade edıldi.
Tanma yapılan destekler
AVUSTRALYA
Milyon Dolar
GSYİH'dekı payı
AVRUPA BİRLJÖI
Mıiyon Dolar
GSYIHdekı payı
MACARİSTAN
Milyon Dolar
GSYlH'dekı payı
JAPONYA
Milyon Dolar
GSYlHdeki payı
POLOMYA
Mifyon Dotar
GSYlH'dekı payı
İSVİÇRE
Milyon Dolar
GSYIHdekı payı
TÜRKİYE
Milyon Dolar
GSYIH'deki payı
ABD'
Milyon Dolar
GSYIHdekı payı
OECO
Milyon Dolar
GSYlH'dekı payı
(x) Gaçıcı Veriter
(x) Geçici Verıler
1,365
0 68
112,671
2 29
3,458
58 055
2 40
6.555
5 895
3.57
3.962
4.83
88.029
1.88
1,795
0.62
152,048
1.50
998
2 74
66,882
1.76
1.957
2.32
6.802
2.86
10,204
6.37
89,855
1 44
325.996
1.71
66.144
1.57
4.4O9
3.15
6.391
2.36
17,020
8.58
85,073
1.05
348.802
1.32
64,072
1.53
3,873
2.85
5,912
2 32
17.049
8.93
79,528
0.98
336,185
1.32
56.842
1.50
4,225
2.80
6.246
2 38
22.83O
10.67
97,311
1 15
362.373
1.43
Gübre desteğinesıkı denetim
ANKARA (AA)-Tanm ve Köyişleri Ba-
kanlığı, satın aldığı gübreyi amacı dışın-
da kullanan çiftçiler hakkında suç duyu-
nısunda bulunacağını ve 5 yıl süreyle de
desteklemeden men edileceklerini açık-
ladı.
Tebliğde, çiftçilik belgelerine her yıl
a>Tiı numara verilerek takip işlemlerinin
kolaylaşönlacağı büdirildi. Gübre alımın-
da kuilanılan çiftçilik belgeierinde, tanm
müdürlükleri, kendi kayıtlan ile ziraat
odasmca çiftçiye verilen belgedeki bilgi-
ler arasında farklılık görürse, bu konuda
odalan uyaracak. Ziraat odası bu bilgiler-
de ısrar ederse, sorumluluk odaya ait ola-
cak. Gübrenin amaç dışı kullanılmama-
sını sağlamak amacıyla, her dcfasında
bayiye çiftçilik belgesı ibraz edilecek.
CINE5 Golcl Carcl alan tüm üyeiere
6 aylık yenileme hediye!
Hemen bir İktisat şubesine uğrayın
CINE5 Gold Card'ınızı alın.
212) T41111 • Mri= (212) 17ıD20
(212)661 W9D • «c*r (212) h T . « T • N ^ ^ t (2121 m 0! 60
(212) 2580"<F•üçfci C16)*«""9« -&mbÇ QU) 2300418
UU) 96 >î 93 • m*mw (212) 5« M» • İqkç
82• Bfcr (212) 2T 1150 • FMkadEC12) 5£ ?>'«>
U\€in4J M • U 0 r (2i2> ÎÇ1 ~î J
012) 212 2990 • » K 1312} 3661400 • M » i f (312'
122 2300 • Inpt (B2) 236F T (TO
İŞÇİNİN EYRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Müşteri
En yaşamsal kamu hizmetlerine bile "ticari" göz-
le bakan insanlan "müşteri" sayan anlayış yaşamın
her alanına köklerini salmış bulunuyor. Paran kadar
oku, paran kadar tedavi ol, paran kadar yaşa" slo-
ganının sonuçları KlGEM'in son bir yıllık çalışmala-
nnı tanıtan raporunda bir kez daha gözler önüne se-
riliyor.
Rapora ne gerek var. Herkes bir başka boyutunu
kendi yaşamından biliyor. Sigortalı, "SSK"li veemek-
lisiniz. Kazanılmış haklannız arasında tedavi olmak,
ilaç almak elbette var. Yaşınız gereği tansiyon, ko-
lesterol ilaçlannı sürekli kullanmak, Allah kelamı gi-
bi bir sey. Bir de üstüne damar tıkanıklığından kay-
naklanan felç atağı, ya da Alzheimer, kalp yetmezli-
ği.. gibi düzenli ilaç kullanmanızı zorunlu kılan bir
ciddi durum ortaya çıkmış...
Aralıksız alınacak kan sulandıncı, sinir, Alzheimer
ilaçlannın tümü devreye girdiğinde, emekli bir hasta
olarak her gün kullanmak zorunda olduğunuz ilaç tü-
rü sayısı 5-7'ye çıkmış. Bir kutu bir hafta, bir diğeri
en fazla 15 günde bitiyor. Hepsi için birden ayda kaç
kez hastane kuyruklarında, birkaç saati poliklinik
önü, birkaç saati eczane olarak bekleyeceginiz be-
lirsiz.
Aile içinde yaşayarak biliyorum, eş iki hastanın
toplam 12 kalem ılacını düzenli kim sigortadan al-
mayı başarabilir? Diyeceksiniz ki, düzenli alınan ilaç-
lar için heyet rapoaı uygulaması var. Yaşlı hastanı-
zı bu amaçla heyete çıkanyor, heyet raporu alıyor-
sunuz. Ne işe yarıyor?
llacın pahalısından bir kutu, ucuzundan daha çok
kutunun bir kalemde poliklinik doktoru tarafından ve-
rilmesini sağlıyor. Elinizde kronik hastalığa ilişkin ka-
pı gibi rapor dururken, yaşlı hastalann her ilaç yazı-
mı için yeniden doktor muayenesi, reçete yazılması
ve ilaç kuyruğu işlemlerinden geçmesi gerekiyor.
Felç atağı, Alzheimer, kalp hastası yaşlı kişi, yanın-
da bir yakını ile gün boyu ayda kaç kez hastane yo-
lunu boylayacak, kaç saat zaman ayıracak? Yaşlı
hastanızı getirip götürme, işinizden saatlerce, gün-
lerce aynlma, yaşlı hastanızı belki de daha fazla has-
ta yapma, hırpalama riski.. "Astarı yüzünden paha-
//'diyerek, ilaçlan parası ile eczanelerden almaya kal-
kışıyorsunuz.
Bir sinir ilacı, damar açıcı, hele de Alzheimer ilacı-
nın kutusu 10-20 milyonu aşıyor. Ayda birkaç kez yi-
nelenen bir reçete 100 milyonu, kan-koca sigortalı-
lann aylık ilaç bedeli 250-300 milyonu buluyor. Kaç
emeklilik maaşının toplamı gerekir hiç düşündünüz
mü?
Her şeye ticaret, insana "müşteri" gözü ile bakı-
lan bir düzende, sigortalılık hakkı işlememiş ne ya-
zar? Emekli maaşına mahkûm olmuş, kronik hasta-
lıklara yakalanmış hasta ne işe yarar? SSK işletilme-
meli, daha da çökertilmelı ki ınsanlar özel sağlık si-
gortalarına bağımlı olsun.
Özel sağlık sigortası olabilmek için karnını zarzor
doyuran insan,parayı, her yıl birkaç yüz milyonu ne-
reden bulsun? Ustelik özel sigortalar şartlı şurtlu hiz-
met veriyor. Öncelikle yaşlıyı sigorta etmiyor. Genci
kronik hastalığı çıkarsa sonraki yıllarda hastalığı ile
ilgili hizmetlerden yararlandırmiyor. Hizmet verdiği
alanlarda gerek doktor, gerekse ilaç parasında sınır-
lar koyuyor. Özel sigorta sonuç olarak kâr etmek üze-
re kurulmuş bir ticari şirket, hasta müşteri değil mı?
Özel örnekleri çoğattmayı, sizin yaşamınızdan öy-
külere bırakarak, biz KlGEM'in bir yıllık çalışmaları ile
bağlantılı rapordan kimi genel saptamalara geçe-
lim..
Bugün ekonomik araçlannı kaybederek ekonomik
bağımsızlıklarını ve bir süre sonra da siyasal bağım-
sızlıklannı kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya olan top-
lumlar için, küreselleşme ideolojisi ile dayatılanlar, özel-
leştirme kaçınılmaz bir "kader" mi?
Milliyetçıf!) partilerimizin, hak düzenini sakız yap-
mış dincı partımizin bile her tür özelleştirme, dayat-
ma karşısında boyunlan kıldan ince. Öncekı gece Tak-
sim toplantısında dinlediğimiz Cumhurbaşkanımız,
lafı döndürüp dolaştınp, Türkiye'nin kurtuluşu adına
özelleştirmeye getirip dur-
du.
Devletin küçültülmesi
söylemi ile sürdürülen po-
litikalara hep gelişmiş ül-
keler örnek gösteriliyor.
Toplum fena halde aldatı-
lıyor. Zengin Kuzey'de,
AB'de de kamu harcama-
lannın milli gelire oranı yüz-
de 50'yi geçiyor. Bu oran,
kamu harcamalannın aşı-
n olduğu söylenen Türki-
ye'nin yaklaşık iki katı.
Yine Türkiye'de aşırı ol-
duğu söylenen KlT'lerin
ekonomi içindeki payı mil-
li gelirin yaklaşık yüzde
10'u kadar. Oysa bütün
sabotajlara, kötü yönetil-
melerine karşın sınai kat-
ma değer içindeki paylan
yüzde 30'a yaklaşmıştır.
KlT'lerin milli gelire, ıs-
tihdama, kalkınmaya kat-
kısı yanında, bağımsızlığı
koruma, ulusal devteti güç-
lendirme, bölgesel den-
gesizlikleri gidenme, sos-
yal refahı koruyup geliştir-
me yönleri aslında küre-
sel ideolojide yok edilme-
si gereken hedefler olu-
yor.
KlGEM'in raporunda da
ayrıntılaria yer alan, daha
önceki pek çok çalışmada
çok çarpıcı ortaya çıkmış,
özelleştirme yasasının an-
yasaya aykın olmasından
başlayın, özelleştirme vur-
gunlan, özelleştirmelerden
iddia edilen gelirlerin sağ-
lanmaması, özelleştirme-
lerle üretimin değil, üre-
fmsizliğin gelmesi, işsiz-
liğin patlaması.. bu köşe-
den ve gazetenin her kö-
şesinden çeşitli boyutlan
hep vurgulanmış ve vurgu-
lanacak konular.
Gelin görün ki her şeyi
ticaret, insanı "müşteri"
gören güç ve kültür, bütün
bu gerçekleri yok etmek
üzere, medyayı esir almış,
insanlann beyinlerini, ken-
dilenne, çıkarlarına, yaşa-
ma ters olarak yıkamaya
devam ediyor...
İKTİSAT
Memnuniyetle
(0212)274 16 16
www.iktisatbank.com tr